10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MART 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA 15 İrtîca yuvaları Başkent Ankara'nın Cebeci semtinde Sevil Sokak'taki Çağlar Apartmanı'nda ve Topçuoğlu Apartmanı'nda birer dairenin Nurcular tarafından "ışık evi" olarak kullanıldığını ve özellikle cumartesi- pazar günleri eve doluşan çocuklara ve gençlere cumhuriyet düşmanı Saidi Kürdi'nin görüşleri doğrultusunda dini eğitim verildiğini, tarikat ayinleri yapıldığını semt sakinlerinin defalarca Cebeci Karakolu'na şikâyette bulunmasına rağmen bugüne dek hiçbir şey yapılmamış olması irtica ile mücadeyi kendine vazife edinen Başbakan Mesut Yılmaz'ın vazifesini ihmal ettiği şeklinde yorumlanabilir mi yoksa bu tür "ışık evleri" demokrasiye aydınlık getiren unsurlarından mı sayılmalıdır? ; Ö M Ü R İ L İ K ! Yükümlü olmakla hükümlüyüz! >= Ömür E. Kurum Teh 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: Deniz.Som«faksnet.com - Türkiye, kişi başına bir kilo çöp üretiyormuş... "Milli davanışma bu işte: kimisi de çöpleri tüketerek aecinivor!" B aşbakan Mesut Yılmaz askerlere yönelik sözlerinin yanlış anlaşıldığını söylemiş. Ko- nuşurken, kullanacağı kelimeleri seçmek için 1 fazla düşündüğünden araya reklam alına- bilecek denli yavaş konuşan Mesut Yılmaz'ın yan- lış anlaşılması söz konusu olamaz. Üstelik, "sessiz film" oynamadan çok net konuşmuştu partililerine, "Askere irticayla mûcadele konusunda görev ver- medim" demişti. Yanlış bunun neresinde! Yılmaz, askerlere gerçekten görev vermediği gi- bi, başbakanlık koltuğuna oturduğundan beri, irti- cayı izlemek üzere Genelkurmay'da kurulan Batı Çalışma Grubu'nu ortadan kaldırmak için sürekli nabız yoklamadı mı, tırmanan son krizde türbanı si- yasi sembol haline getiren çevrelere göz kırpmadı mı? Sorulara devam edelim... Yılmaz siyasi tercihi- ni, kapatılan Refah Partisi'nin oylarından birkısmı- na sahip çıkmak üzerine yapmadı mı? Yardımcısı Bü- lent Ecevit'in tercihi aynı doğrultuda değil miydi? Demokrasi mi? Hüsamettin Cindoruk da bu koroya katılmadı mı? Hatta, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, denk ge- tirip annesinin başörtülü resmini Çankaya Köşkü'nde alıp kabul etmedi mi? Genelkurmay'dan fakslanan 20 Mart 1998 tarihli "bildiri", Mesut Yılmaz'ın yanlış anlaşılmasının de- ğil, "herkes"in siyasi hesabının doğru saptanması- nın bir sonucudur ve yerindedir. Siyasilerin sorumsuzluklarından demokrasinin yozlaştığı ve tehlikeye girdiği dönemlerde ortaya çı- kan bu tür "bildiri"leri en iyi anlayan hiç kuşkusuz, annesinin başörtülü resmini duvanna asmaktan vaz- geçip türbanın siyasi sembol haline getirildiğini açık- layan kişidir. Olağanüstü birzamanlamayla bildiri ön- cesi yapılan bu açıklama, Yılmaz'ı koalisyon ortak- larıyla birlikte açıkta bırakıverdi! Bildiri sonrası or- taklar destek vermeyince ve dahi muhalefetten des- tek göremeyince Yılmaz, "irticayla mücadelede Si- lahlı Kuvvetlere de diğer kurumlara da görev düş- mektedir" diyerek doğruyu bulmak için çark etmek durumunda kaldı. Mesut Yılmaz, 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güven- lik Kurulu'nda kabul edilen ve kendisi başbakan ol- duktan sonra da yürüriükte kalmaya devam eden kararları hayata geçirebilseydi, "demokrasi niyazi- si" durumuna düşmezdi. Yılmaz, geldiği son noktada, "Rejimin kalbi olan Meclis'i çalıştıralım" çağrısında bulunurken bu ko- nuda samimi olduğunu ortaya koymalıdır. Meclis'i çalıştırmanın yolu demokrasiyi Meclis'te uygulayabilmekten ve bunun için de Seçim Yasası ile Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirerek Meclis'te li- derlerin değil milletin vekillerinin bulunmasını sağ- lamaktan geçer! SESSİZ SEDASIZ 0') NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Koyun sürûsünün parçası olmak istemiyorsan bazen keçilik yapman gerekebilir. Anadolu liseleri sınavında haksızlık Temel eğitimin sekiz yıl olmasından sonra Anadolu liseleri sınav yönet- meliğinde değişiklik yapıldı. Değişiklik yapılırken de, özel okul ve yabancı kolejlerin sekizinci sınıfında okuyan öğrencilere Anadolu liseleri sınavına girme olanağı verildi. llköğretim beş yıllıkken sınava girip bir özel okulu ya da yabancı koleji ka- zanan öğrencilere şimdi Anadolu lise- lerine giriş için yeni bir hak daha ta- nınmış oldu. Özel okul ve yabancı kolejlerdeki öğrencilere yeni bir sınav hakkı tanın- sın mı tanınmasın mı tartışmasının ötesinde galiba halen ilköğretime de- vam eden öğrencilerin durumu dikka- te alınmadan yönetmelikte böylesi bir değişiklik yapıldı. Veliler, sorularına yanıt arıyor: Bu yıl beşinci sınıfta okuyan bir öğ- renci sekizinci sınıfa ve 14-15 yaşına geldiğinde Anadolu liseleri sınavına girerken, daha önce kazandığı özel okul ya da yabancı kolejde bir veya iki yıl hazırlık sınıfında okuyarak seki- zinci sınıfa gelmiş 16-17 yaşındaki öğrenciyle yarışmak durumunda kal- mayacak mı? 14 yaşındaki öğrenciyi 17 yaşında- ki ve üstelik önceden sınav de- niyimi olan bir öğrenciyle aynı sı- nava almak eğitim bilimi açısın- dan doğru bir karar mı? PALAS PANDIRAS Gençliğin esrarla, eroinle uyuşması; gençliğin toplumla uyuşamaması ile doğru orantılıdır. \MüfitBozacı AYDINLANMA ATEŞÎ tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Bütün dünydj Manisalı gençlerin işkence odalanndaki çığlıklannı duydu' Karşıyaka , Izmir Cumok. yarın Manisalı gençlerin Izmir DGM'dekı duruşmalanna katıhyor. Karşıyaka / Izmir Cumok "Bütün dünya 'Manisalı Genç- ler'in işkence odalanndaki çığlıklan- m duydu. Sanıklar tek tek teşhis edıl- di. TabıplarOdasınmrapodamteiş^ kence belgelendi. Bizler sıcak odala- nmızda. televızyonlardan günlerce "işkencenin filmi"nı izledik. tnsan- hgımızdan utandık. Bir şey yapama- manın çaresızlığı içindeydık. Anaya- samızda. Türkiye Cumhuriyeti"nin 'hukuk devleti' olduğu yazılıydı ya bekledık ki yanaçlar 'hukukun üsrün- lüğü' ilkesini işletsın. Ama boşuna beklemışız.... Manisalı yargıçlara gö- re, meğer gençlere işkence değil. 'kö- tû muamele' yapılmış... Işkencecıler beraat ettiler. Şimdi gözlerimiz Yar- gıtay'da. Tüıkiye Cumhunyeti'nin 'po- lis devleti' olmadığına, Ankara'da ba- ğımsız yargıçlann bulunduğuna inan- mak istiyoruz. Clkemız bu hukuk ayı- bım hak etmedi doğrusu. Diger ulus- lann nezdinde saygınlığimızı ancak böyle koruyabiliriz. Cumoklar ola- rak. yüreklerimizi bu gençlerin yü- reklerine katmak için, yarın saat 09.00'da Izmir DGM'dekı duruşmala- nna hep bırlıkte katılıyoruz." TOBAV İstanbul Şubesi '• Dünya Tıyatro Günü nedenıyle 27 Man'saat İ2.00'de AKM önünde toplanıp Atatûrk Anıtı'na yürüyece- ğiz. Bu yürüyüş sanata ve sanatçıya saygı yürüyüşüdür. Bu yürüyüş Afi- fe Jale'ye saygı yürüyüşüdür. Açılışı. 27-28-29 Marttarihlennde üç gün sürecek Afife Jale Sahnesi. tüm TOBAV üyelerinın 21. yüzyıla mirasıdır. Gelın. sanatın gücünü ve sa- natçı dayamşmasmt tek bir vücut ola- rak kamuoyuna gösterelım. sanatçının sesini Ankara'ya duyuralım, Ata- türk'e şükran borcumuzu ödeyelim. Gelin. Cumhunyetin temeli kültürdür diye haykırahm. gelin. tüm kamuoyu- na laık demokratik Cumhunyetin te- mınatı olduğumuzu duyuralım." Kocaeli Cumok "tzmıt Büyükşehir Belediyesi'nin sağladığı otobüs ile 30 kişi. 15 Mart'ta istanbuPagittik. Beylerbeyi Sarayı'nı gezdik, Anadolu Hısan'ndakı Saban- cı Öğretmenevi'nde öğle yemeği ye- dik ve AKM'de Nâzım Hikmet'ın 'Kuvayi Milliye' adlı esennı izledik. 19 Nisân saat İ2.3O'da ÇYDD Koca- eli Şubesınde toplanıyoruz." ADD Genel Merkez "54. Hükümetin. laikliğe karşı ir- ticai faaliyetlere göz yumması, anaya- sal kurumlar doğruİtusunda bağım- sızlığımızın temelini teşkil eden. ağır sanayi tesislerimizin özelleştınne adı altında yağmalanması uygulamasını sürdürmeye çalışması karşısında ba- zı muhalefet partilerinin. sivil toplum örgütlerinın ve Türk halkımn ortak talepleri karşısında çekilmek zorunda kaldığı bilinmektedır. Son günlerde 55. hükümetin yakın geçmişi unuta- rak ülkenin huzurunu ve iç banşını bozacak şekilde yukanda belirtilen eylemlerin benzerlerini. son günlerde ısrarla uygulamaya koymaya çahşma- sı. gereksiz kahramanlık taslanması ve emperyalist devletlerin ıstekleri doğrultusunda ekonomik bağımsızlı- ğımızın da temelini teşkil eden stra- tejik önemdekı ağır sanayi tesislerimı- zi ve enerji kaynaklanmızi özelleştir- meye çalışması ve bu amaçla anaya- sa değişikliğine girişmesi irticai faali- yetleri küçümsemeye ve görmezden gelmeye ve bunlarla mücadelenin yal- nız hükümetin göreviymış gibi da\ran- maya yeltenmesi bu girişimlerin kar- şısında anayasal görevini yapan. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni engel olarak al- gılanmasından olsa gerek komuta ka- demesini yıpratmaya yönelik beyan \e davTanışlan yaşanan yakın tarihi- miz ye Curnhurivetimızin gelecegj ba- 'CFmîııdafl"s6Ti'derece sakıncalı gor- mekteyiz. Türkıye"nin en büyük sivil toplum örgütü olarak hükümetin bu gi- rişimlerinı kınıyor ve karşı oldugu- muzu ulusumuzun dikkatıne sunu- yoruz." ÇYDD Genel Merkez "Çağdaşlaşmayı yakalamaya çalı- şan ülkemız. Uluslararası Çocuk Hak- lan Sözleşmesi'ni imzalamıştır. Bu- na göre 18 yaşına kadar insanlar ço- cuktur. bedensel ve ruhsal açıdan özen- le yetiştirilmeleri. ışkenceden ve her türlü mcıtıcı. onur kıncı davranışlar- dan korunmalan gerekır. Başta Mani- salı gençler olmak üzere tüm gençle- rimiz, bu bakış açısı ıçinde değerlen- dırilmeli, psikolojik-pedagojik açıdan bir ömür boyu yaralanmalan engellen- Bugün • Be)vğlu ÇYDD: 5 okulda 150 o^rencı ile yürüttüğü' Yaraöcı Oku- ma Projesi' ödül törenini Hadi Ça- man Tiyatrosu'nda saat 16.0O*da Sevim AJc, Sevda Fırat Ak. Nec- det Neydim ve Zehra Ipşirogiu'nun katılımıyla gerçekleştiriyor. 9 Türk Kadınlar Kiütür Dernegi Genel Merkezi; saat 17.00'de Doç. Dr. Oya Akgönenç'in katüdığı 'Toplum ve Aile Çevresiode Türk Kadınmm Konumu ve Değeri' ko- nulu bir konferans düzenliyor. • Türk Gençliğim Hizmet Vak- fı'nm saat 18.00'de düzenlediği 'Geçmişten Günümüze Müzikli Bir Gezinti' konulu toplantıya Nedinr Erağan katılıyor. melı, hukukta. adalette gereken ıyıleş- tirmeler yapılıp işkence önlenmeli. iş- kenceciler cezalandınlmalıdır." Tekirdag ADD "Gençlik Kolu olarak, dernek içı eğitim çalışmalan kapsamındaki pa- nellerimızin üçüncüsünde 'Milliyet- çüik llkesi' konusunu seçtık. Dernek dışından öğrencilenn de katıldığı pa- nellerimiz büyük ilgi görüyor. Yönetim kurulumuzun düzenledi- ği köy gezilenne katıldık \e kırsal alanlardakı insanlann sorunlanna or- tak olup. çağdaş dünyaya açabilmenin anahtannı anlattık." Bakırköy ÇYDD "Yurttaş MehmetCanAfacan"ın. ömür boyu biriktirdiği ve eğıtimle ıl- gılı kullanılmak üzere şubernize ba- ğışladığı 40 milyar lırayı. 10 Avcılar Kampusu içindeki yanm kalmış bina- lardan ıkiz olanmı öğrencı yurdu ola- rak tamamlamak için kullanma öne- risini İC Rektörlüğü'ne ve Mehmet Can Afacan'a götürdük. Öneri taraf- larca benimsendi. lnşaatıntamamlan- ması. hizmete hazır hale gelmesi so- rumluluğunu Bakırköy ÇYDD üstle- niyor. 'IU Çağdaş Vaşam Mehmet Can Afacan Oğrenci Yurdu". ekim 1999'da üniversiteye teslim edilecek. Yurda öğrenci alımı. 1Ü ve Bakırköy ÇYDD'nin bırlıkte hazırlayacağı 'Yurtlara öğrenci kabul erme yö- netmeliği' esaslanna göre gerçekie- şecek. Mehmet Can Afacan"ı ömek davranışından ötürü kutluyor. gençle- rimiz adına teşekkür ediyoruz. Adı sonsuza kadar yaşayacak." ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMtH POROY MIRMIRLAR VĞVR DLRAK BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇÎ T ryısını h o o wH> V.onusu'nd'2 pek ' * iiye. hi tüv ld TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 24 Mart PIZARRO'NUN SEÇTIĞ1KRAL tS34'TE 8UGÜN, MANCO CAPAC, İHKAlAR'lN VE/V/ İMPARATOZU İLAN BDİLDİ. İSMHYOL. FA- TİMİ FBANClSCO P/ZA/mO, 2OO'P£H AZ ASKE- RİYLE 6BLDİ&Î PERU'&A, ATEŞLİ S.İLAHLAR.I VEATLAR.IYLA İNKALAR'I ŞAŞK/MA ÇSVİRİP BİR OYUNLA İMPA&tTDZ AmHUALf>AJ YI ELE GEÇİRMİŞTİ (tS33).SERB£Sr BlRAKACAklAISI SÖZUYLE ONPAN BİR HAZINE KOPAZPI. FA- KAT, SÖZL£RİNZ>E PU8MAY/P ipAM ETTİf&H. PİZARRO, ATBHUALPA 'NIN ÜVEY KARD£Şİ MANCO CAPAC.'I YENt İMPARATOR OLA- RAK rAUTA ÇiKARTTI. KUKLA BİR KlRAL İSTİYOROU. AUCAKfKISA SÜRE SONRA BÜyÜK Bİ/Z İSYAN DÛZ£NÜYEB£K PİZARgâ. iA ZDR eüNLen i! GÖRÜŞ Prof. Dr. TURKKAYA ATAOV Rejim ve Asken "Türk Devrimi"n\n kurduğu rejim başka ülkele- rinkine tıpatıp uymayan kendine özgü bir olu- şumdur. Yapısında bir yanda gelenek, bir yanda da değişim arasında ince ve duyariı bir uyum var- dır. Bu yönüyle hem Fransız, hem Rus devrimle- rinden ayrılır. Bunlardan ilki ona kaynak olan dü- şünceleri kısa sürede yadsımak zorunda kalmış- tır. Ikincisi de son perdeyi başarısızlıkla kapamış- tır. Gerçek şu ki, Türk devrimi bir yandan yeni ufuk- lara yönelirken, geçmişte yalnız zaten ölmüş ola- nı atmış, ama eski insan tipini bütünüyle ortadan kaldırmak istememiştir, tarihsel mirasın görkem- li yanına sırtını dönmemiştir. Kendiliğinden iflas etmiş. artık yararı olmayan bazı düşünce ve uy- gulamaları reddetmekle yetinmiştir. Türk Devrimi önce saltanatı ve ardından hali- feliği kaldırmış, laikliği anayasa ilkesi yapmış ve ezanı Türkçe okutmuştur, ama halkın kendi kök- lerine bağlı kalmasını da doğal karşılamıştır. Ye- ni rejimin yaratıcıları ulusal kimliğe laik bir tanım kazandınrken, onu eskinin değerli olabilecekyan- larıyla, bu arada dinle de uyumlaştırmaya çalış- tılar. Türk devriminin, başka devrimler gibi tüken- memesinin önemli bir anlatımı bu uyumda yatar. Ancak geçmişin günümüze aktarılan değerle- ri içinde orduya düşen bazı görevler de vardır. Ya- kın tarihimizde "31 Mart Olayı" diye anılan oluşu- mu anımsayalım. Bu olay, devletin de, toplumun da batmasını önemek için yenilikler arayan Jön Türklere karşı şeriatı geri getirmek isteyen geri- cilerin silahlı bir başkaldırmasıydı. Derviş Vahde- ti'nin öncülüğündeki Volkan yazarları teorisyen- liğini yapıyordu. "Ittihad-ı Muhammedi Cem/ye- ti" de onları, siyasal yoldan örgütleme peşindey- di. Bu gerici isyanın yabancı destekçileri de yok değildi. Olayın tanıklanndan Ahmet Emin Yalman Gördüklerim ve Geçirdiklerim adlı kitabında (s.178) Ingiliz gizli servisinin desteğini anlatıyor. Sina Ak- şin de 31 Mart Olayı başlıklı çalışmasında (s.58) Amerikan Büyükelçisinin de isyancıların istekle- rini "meşru" bulduğunu naklediyor. Yeniliklere, sınırlı da olsa, açılmak isteyen Jön Türklere karşı olan bu gerici akım o yılların em- peryalistlerinin işlerine geliyordu. Mahmut Şev- ket Paşa'nın komutasındaki ve içinde Mustafa Kemal'in de rol oynadığı Hareket Ordusu isyanı bastırdı. Bu olay orduyu yeni siyasal düzenin ko- ruyucusu durumuna soktu. Ordu Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başarıya ulaş- tıran başlıca güç olarak hem halkın, hem de ken- di mensuplarının bilincinde özel biryer kazandı. Aynca laiklik başta olmak üzere Cumhuriyet re- jiminin ilkesel dayanaklarının bekçisi olduğuna ilişkin de bir inanç vardır. Bu gelenek Jön Türk- ler dönemine de götürülüp bağlanabilir. Türkiye'de dinci bir yönetime "kanlı ya da kan- sız" yollardan dönüleceğine ilişkin tehditler ve dinci örgütlenmenin temelde bu düşüncelerin mihvehnde geliştiği duygusu silahlı kuvvetleri daha da duyariı yapmıştır. Ülkemizdeki ideolojik oluşumlar yakın tarihin mirasını da ister istemez yansıtacaktır. Daha sonraki dönemin içinde çe- lişki gibi görünen özelliklere aynı siyasal mirasın sonucu olarak da bakılabilir. öte yandan, bağımsızlığını Gandhi'nın şiddet dışı yollar öğretisiyle kazanmış olan, ama rejimi- nin temelinde laikliğin yer aldığı Hindistan'da si- lahlı kuvvetlerin Türkiye'dekine benzer bir görev anlayışı yoktur. Ama Türk devriminin kendine öz- gü olduğunun altını çizmiştim. Bu durum kişisel tercihlerin dışında ve tarihin objektif akışı içinde bir oluşumdur. Sınırları da gene o oluşum içinde belirlenmiştir. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SA- 1 2 ĞA: 1/Salyangozka- bugu biçiminde kabuğu olan ve ahtapota benze- yen deniz hayva- 4 nı. 2/ "Hayır" anlamında kul- lanılansöz... An- 6 laşmazlık. çekiş- me. kavga. 3/ At- la ansızın yapı- lan doludizgin saldın... tslam- lık öncesi Türk edebiya- tında "atasözü" anlamın- da kullanılan sözcük. 4/ Taş ya da maden çıkan- lan yer... Derviş selamı. 3 5/ Yunan abecesinin üçüncü harfi... Sözleş- me. bağıt. 6/ Eski Türk güreşlerinden biri... Ba- yındırlık. 7/ Kendine dogruçeken,çekıci...Bir çeşit telli bürümcük. 8/ Uzak... Damızlık dişi hayvan. 9/ Bir pamuk türii... Is- kambil oyunlannda kâgıt atma sırası. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tütün kaçakçısı. 2/ Yapmacıklı davranış... Toprak. kum ve saman elemeye yarayan iri delikli kalbur. 3/ Lak bö- ceğinin salgısından elde edilen ve cilacılıkta kullanılan reçine. 4/ Asma kütüğü... Yapma, etme. 5/ Çanakkale Bo- ğazf nda pek çok deniz kazasımn meydana geldiği burun... Bazen üzerine un bile serilir. 6/ Müstahkem yer... "Gü- lelim oynayalım — alalım dünyadan" (Nedim)... Eski dilde su. II tçine sulu şeylerkoymaya yarar kap... Temiz- lenmiş arpayı sütle pişirerek yapılan Polonya ve Rus yemeği. 8/ Kuran ve hadislerin görünüşteki açık anlam- lanndan başka hiçbir yorum kabul etmeyen ve kıyasa yer vermeyen Sünni mezhep. 9/ Deve semeri... Bir cins güver- cin. TEŞEKKÜR Sevgili babacığım PERTEV NAİLİ BORATAV'ın ölümünden sonra, telgrafla, telefonla ve bizzat gelerek acımızı paylaşan, kendisini gurbette toprağa \erirken bizi yalnız bırakmayan öğrencilerine, dostlanna, onu seven ve sayan insanlara, dostlanmıza, akrabalanmıza, meslektaşlanma, çeşitli kuruluşlann temsilcilerine, kamu görevlilerine, Boratav ailesi ve adına candan teşekkürlerimi sunanm. KORKLT BORATAV
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle