Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24MART1998SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
'Kültürün Gücü' zirvesi 30 Mart-2 Nisan tarihleri arasında Stockholm'de gerçekleşecek
PoliükacılaıJa sanatçdar buhışuyor
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Rıo Zirvesi tara-
fından kararlaştınlan ve Isveç hüküme-
tinin çağnsı üzerine 30 Mart-2 Nisan ta-
rihleri arasında Stockholm'de düzenle-
necek olan "The Pov*er o Culture" (Kül-
türün Gücü) adlı zirvede, 100'e yakın
ülkeden, kültürle ilgili 1000'den fazla
kişi ve sanatçı bir araya gelecek. Zirve-
nin resmi bölümünün iki ana teması var:
"Kültürel ÇeşitJiBğinDurumu"ve "Kül-
tür Politikalannın Veniden Gözden Ge-
çirümesi*'. 31 Mart günü ise. Dünya Ga-
zetecıler Birliği ile tngiltere'de çıkan In-
dex On Censorship dergisinin düzenle-
diği "Özgürlük Yoksa Kültür de Yok-
tur" adlı seminer gerçekleştirilecek. Ay-
nı zamanda kısa adı KLYS olan Sanat-
sal ve Yazınsal Meslek Sahiplerinin Or-
tak Örgütü. Stockholm yakınlanndaki
Hasselby Şatosu'nda 80 ülkeden yüz-
lerce yazan. sanatçıyı bir araya getire-
cek; gelmeyenlerle de lnternet aracılı-
ğıyla doğrudan ilişki kurulacak.
Geçen hafta bu konuda yapılan basın
toplantısında tsveç Kültür Bakanı Ma-
rita Ulvskog, insanlann sınırlan kültür
aracılığıyla aşabildiklerini söyledi. De-
ğişen dünya koşullannda kültürün gücü-
nün daha da belirginleştiğini vurgula-
yan bakan, çevre bilinciyle kültür bilin-
cinin aynı ana yayılmasından duyduğu
hoşnutluğu dile getirdi.
tsveç Yazarlar Birliği "nin önceki baş-
kanı \e KLYS"nin başkanı Peter Cur-
man Hasselby Şatosu'nun çeşitli ku-
rumlann katkısıyla kültür işçilerine açıl-
dıgını belirtti ve çok farklı politik koşul-
lardan gelen kişilerin burada kültürün
ortak kollannda buluşmasının çok kalı-
cı sonuçlar verece|ine inandığını söyle-
di. Basın toplantısından sonra Curman.
Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı:
hockholm'de UNESCO tarafmdan 30 Mart-2 Nisan tarihleri
arasında düzenlenecek olan "Povver of Culture" (Kültürün
Gücü) zirvesinde, Nelson Mandela ve Gro Harlem Burndtland
gibi liderler; Gabriel Garcia Marquez, Nadine Gordimer ve
Wole Soyinka gibi Nobel ödüllü yazarlarla buluşuyor.
"Politikacılann çizdikleri sınırtan yal-
nızca kültür aşabiüyor. Bunun örnekle-
ri çok. En \enisini de burada göreceğiz.
Kuzey Kıbrts'tan ozan Nese Yaşm, Gü-
ney Kıbrts'taki komşusu ozan ve sanat-
çı Nıkı Marangou ile burada bir araya ge-
kcek. Kültür işcileri, kültürün yaratüğı
sevgiyi ve hoş,görü> ü halklanna iletecek-
ler.lnternet aracılığı> la, politik ve ekono-
mik nedenlerle burayagelemeyen yazar-
lan birbirleri\ le buluşturacağız. Bilgile-
ri her saat başı tazeleyip gözden geçire-
ceğiz. Böylelikle burada kuracağımız
kültür agının bütün dünyayi kaplaması-
nı sağlayacağız."
Apartheid'la mücadelede kültürün
önemini kanıtlayan Güney Afrika Dev-
let Başkanı Nelson Mandela, kültüre
verdigi önemi belli etmek için zirveye
bizzat katılıyor. Enrique IgJesias ve Gro
Harlem Brundtiand da katılan tanınmış
politikacılar arasında. Öte yandan, Gü-
ney Afrikalı Nadine Gordimer. Kolom-
biyalı Gabriel Garcia Manjuez ve Nijer-
yalı VVoleSoyinka. zirveye katılacak No-
bel sahibi yazarlar. Soyinka. ülkesinde-
ki askeri rejime karşı tavır aldığı için
yıllardır yurdundan uzakta yaşamakta,
Barbra Henrdrics, Rigoberta Menchu
ve Mallika Sarabhi de katılacak diğer ta-
nınmış yazarlardan. Kültür zirvesine,
Türkiye'den Sezer Duru, Enis Batur,
Muhsin Kıalkaya ve büyük bir olasılık-
la Orhan Pamuk katılacak.
Zirvenin politik yönüne katılacak
olan Türk heyetine, Kültür Bakanı İste-
mihan Talay başkanlık edecek. Şu ana
dek kesinleşen bılgilere göre heyetimiz-
de. Dışişleri Bakanlığı Kültür tşleri Ge-
nel Müdürü Metin Göker, Daire Başka-
nı Hayri Erol v e teyit edilmediği için ad-
lan henüz açıklanmayan bazı milletve-
killeri de var. İlk bilgilere göre. heyeti-
nıizde Zülfii LivaneÜ de yer alacak.
"Özgürlük Yoksa Kültür de Yoktur"
adlı semınere. çeşitli büyük gazetelerin
şef redaktörleri katılacak. Bunlardan ba-
zılan ve gazeteleri şunlar: ftdro J. Ra-
mirez (El Mundo. lspanya). Arne Ruth
(DagensNyheter. îsveç),SaBmaGheza-
K (La Nation. Cezayir). Victor Ivancic
(Feral Tribune. Hırvatistan). Ursula
Oven (lndex on Censorshıp. Ingiltere)
ve Liu Bûıyan (China Focus. Çin). Al-
manya'da yaşarken 1996 Kasımı'nda
tran'a gittiği zaman gözaltına alınan ve
daha sonra casusluk ve Iran lslam Dev-
leti'ne iftira suçundan bir yıl hapis ce-
zasına çarptınldıktan sonra geçen ay ser-
best bırakılan editör ve yazar Faraj Sar-
koohi de bir engel olmadığı takdirde se-
minere katılacak. Çinli yazar Wei Jins-
heng. ülkesinin en tanınmış rejim muha-
liflerinden. Kendisine 1994yılınınOlof
Palme Ödülü o hapisteyken "gıyaben"
verilmişti. 31 Mart'tabuödül.OlofPal-
me'nin eşi ve UNESCO'nun çocuklar-
la ilgili bölüm şefı Lisbet Palmetarafin-
dan kendisine takdim edilecek. Merke-
zi Paris'te olan Dünya Gazeteciler Bir-
liği (WAN) Stockholm'de. kuruluşunun
50. yıldönümünü kutlayacak. WAN. ha-
len 90 ülkede 15 bin gazeteyi temsil et-
mekte.
Seminerde konuşma yapacak olan Ni-
jeryalı yazar Ken Wiwa. ülkesındeki as-
keri cunta tarafından 1995 yılında ası-
lan ozan Ken Sero-VVhva'nın ogludur.
Babasına yıüarca yardım etmeye çalış-
tıktan sonra Londra'ya giden yazar ha-
len orada yaşamakta. Yunan yazar Vas-
siliVasUikosise. 1967'de ülkesındeki as-
keri darbeden sonra 7 yıl hapiste kal-
mıştı. Halen {00'ü aşkın kitabı olan ya-
zar, en çok "Ölümsüz Z" adlı romanıy-
la tanınmaktadır. Vasilikos. seminerde
"Anlatma Ozgürlüğü: Bir Uğrasta Ge-
riye Bakış" konulu programda konuşa-
cak.
Piyanist Fazıl Say, hem Amerika hem de Avrupa'dakikariyerini geliştirmeye çalışıyor
^Onemli olan kendi elestirim'UĞUR HÜKÜM
New York'taki Dünya Genç Sanatçılar Yanşma-
sı'nda 500 kişi arasında birinci olarak 'dünyadaki
müzik kariyerinin kapılannı açan' Fazıl Say. bu yıl
dört kez Nevv York Filarmofri Orkestra'snie *#?«£*.'
Mozart'ın eserlerini degişik bir teknikle yorumladı-
ğı ilk CD'si Fransa'da büyük ilgi toplayan ve müzik
dergisi Diapason'a kapak olan Say. \Varner Music ile
2000 yıhna dek dört CD yapacak.
Hem Amerika'da hem de Avrupa da kariyerini ge-
liştirmek isteyen Say, "Ne>v York Filarmoni Orkest-
rası ile Lincoln Center'de üç gece arka arkaya beş bin
kişiye konser vermek beninı kariyerimi doruğa çıka-
racak" diyor. Fazıl Sa\, New York Filarmoni Orkest-
rası ile çalan ilk Türk sanatçısı olacak.
- Piyano ekolü olmavan bir ülkeden geldigirüz için
bu işi nasıl başardınız sorusuna haklı olarak 'Bu işin
köken ya da milliyttle ilgisi yoktur' ce\>
abını veriyor-
sunuz. Âilenizin müzikal duyarlılığı olnıasa> dı bugün-
kü Fazıl Say olabilir miydi?
FAZIL SAY- Tabıi ki olamazdı. Ailemin miiziğe,
kültüre sanata değer \ermesi, çocuklannı sanatçı ola-
rak yetiştirmeyi kabul etmiş olması önemli.
- Birçokeleştirmen sizi 21. )üz>ilın Da\id HoroMitz11
]
\-e>a Glenn Gould'u olarak tanımhyor. Siz bu deger-
lendirme>i nasıl algılıyorsunuz?
- Bu tabii ki çok büyük bir iltifat. hatta omuzlan-
ma çok fazla yük bindiren bir iltifat. Genç sanatçıla-
n yüzyılın en büyük sanatçılanyla karşılaştırmak ben-
ce doğru değıl. Genç sanatçıları kendi müzik özgür-
lüğüne bırakıp kendi istediklerini yapmaya bırakmak
lazım. Şimdiye kadar aslmda eleştirileri fazla takma-
dım. Bunlann yüzde 95'i fazlasıyla olumluydu ama
benim için önemli olan kendi kendime olan eleştinm.
- Birkaç istisna dışında 80'li yıllara dek. caz hariç.
özellikle klasik müzik w diğer müzik tüıieri içlerine
kapalıydı. Daha sonra cazla klasik arasında köprüler
kurmaja başlandı. Bu yolda ilerlemeyi düşünüyor
musunuz?
- Bana göre her müzik türünün kendi dili var. Me-
sela caz içm Ingılizce diyelim. klasik müzik için Al-
manca diyelim, pop müzik için Fransızca. dünya mü-
ziği için Italyanca diyelim. Klasik müzisyenler caz ve
popa çok fazla önem vermiyor belki ama popta da
önemli eserler var. Cazda da çok önemli müzisyen-
lerçıktı. Bunlan yadsımamak gerekli. Bövle köprü-
ler tabii ki güzel ama bu klasik müzikte de. cazda da
iyisi kötüsü \ar. Her şeyin ıyi olmasından yanayım.
- Yorumcu olarak, besteci olarak cazdaki tercihle-
riniz neler ?
- En çok sevdiğim caz müzisyeni Art Tatum. Caz-
da örnek olarak aldığım. olağanüstü hayranlık du>-
duğum yegâne piyanist Art Tatum'dur. Oscar Peter-
son. Keats. Miles Da>is'i severek dinliyorum.
- Audotoriunı de Louvre programlama sorumlusu
Monique de Vaux, •Liberation" gazetesinde verdiği
demeçtesizi niçintercihettiğinisö>krken. 'ilk kez din-
lediğimde gerçek bir dehayla karşı karşışa kaldığımı
gördüm" diyor « şöyle deAam ediyor "*Muhtemelen
Fazıl Sav'ı dinlevecek olanlar \iizde elli yüzde elli bö-
• Kamran Ince, Hüseyin Sermet
gibi otuz kişi olsa sorunlar ortadan
kalkar, Türkiye
küçümsenmeyecek bir yere gelir.
Türkiye'de bir kurum, Istanbul
Kültür ve Sanat Vakfı çok iyi
çalışıyor. îstanbul gibi iş yapan
8 şehrimiz olsa daha iyi olur.
Bence biz Yunanistan ve
BulgaristarTın da arkasındayız.
• Ben şu hikâyeden artık
hoşlanmıyorum: "Tezgâhtardım. İki
ay içinde Sezen Aksu 'Şıkıdırrf dedi.
Öteki şunu yap dedi, bir anda süperstar
oldum." Bunlar benim için ilginç değil.
Türkiye'de sanat kraliçesi olmak için ne
yapmak gerekli. Mozart kraldır ama 35
yıl boyunca 600 eser vermiş.
Oturup cümle düşüklüğü
olan bir şiirin altına
üç nota
yazınca
kraliçe
oluyorlar.
Buna
karşıyım.
En iyi şekilde çalmaya ve kendimden en iyi eleştiriyi altnaya çalışıyomm.
lünecekler. Bir kısmı ha>ranhkla söz edecek, bir kıs-
mı da dışlayacak. nefret sözcüğünü kullanacak." Böy-
le bir görüşe ne dersiniz?
- Yan yanya kesinleştirmek mümkün değil. Her sa-
natçıyı sevenler olur. nefret edenler olur. Yüzde elli
nefret edenlere de se\direyım dıye özel bir şekilde ça-
lacak degilim. Genelde izleyıcinin yüzde 95-98'i sa-
lonlarda ayakta alkışladı, çok güzel eleştiriler çıktı,
bazen de kötü çıktı.
- Türkiye"deki klasik müzik çalışmalannı nasıl bu-
luyorsunuz?
- Benim bir misyonum \ar, turnelerde sadece An-
kara. îstanbul değil; Eskişehir. Bursa, Mersin. Antak-
\a \e birçok şehırde konser verdim. Bir dahaki kon-
sere Trabzon. Samsun ve Nığde'yi de ekleyecegim.
Türkiye"de klasik müziğin daha fazla şehirde. daha
fazla festivale. konsere. sanatçıya ihtiyacı var. Dev-
letin yaptığt bü>oik yanlışlar oldu. Popun yanında kla-
sik müzik son derece sönük kaldı. Avrıca seyircide
de büyük bir azalma oldu. Yapılan yanlışlar, sürekli
tekrarlanan cuma-cumartesi konserleri, çalanlar için
de dinleyenler için de bir rutin oldu. Bazı yanlışlann
kökten düzeltilmesi gerekli. Yurtdışından solistler
getirilebilir. Ancak bunu yapan insan yok. De\ letin
umurunda bıle değil yanlış para harcanması.
- Türk besteciler hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Türkiye için önemli isimler var. Adnan Srngun
ve Uhi Cemal Erkin çok yetenekli \e önemli beste-
ciler. Sıfırdan başlamış bir ülke için fazlalardı bile.
Bir bestecinin her zaman dünya çapındaki değeri söz
konusudur. Ulvi Cemal Erkin bir türlü düma çapın-
da bir ünlü olamadı. Bartokgibi. Smetanagibi ünlü
olamadı. Bartok kadar iyi değildi Adnan Saygun. An-
cak bizim tanıtım eksıklığimız etkilı oldu. Tanıtan da
orkestralar. sanatçılar ve turnelerdir. Sanatçıların ba-
şansını götüren menajerlerdir. Orkestralarda sıkıntı-
lı dönemlerde kimse çalmak istemiyor. Böyle olun-
ca dünya bağlantılarında kopukluklar olu>or. Dünya-
daki orkestralar iyi çalıyor. Siz gidip. üçüncü sınıf bir
şekilde çaldığınızda da hiçbir menajer bununla ilgi-
lenmez ve tanıtım imkânı olmaz. Pröblemlerin temel
noktasınagidilmeli.
- Yurtdışında sizin gibL Kamran İnce gibi besteci-
ler önemli bir yer edinmeye başladı.
- Kamran ince genç ve değerli bir bestecimiz. 20-
25 yıldır Amerika'da yaşıyor. Önemli bir yer edinme-
ye başladı. Amerika'da böyle bir şey olunca doğal ola-
rak dünyaya da yayılır. Kamran İnce, Hüsevin Sermet
gibi otuz kişi olsa sorunlar ortadan kalkar, Türkiye
küçümsenmeyecek bir yere gelir. Türkiye'de bir ku-
rum çok iyi çalışıyor. o da Îstanbul Kültür ve Sanat
Yakfı'dır. Dünya çapında festivaller düzenliyor ve en
iyi sanatçılan getiriyor. Îstanbul gibi iş yapan 8 şeh-
rimiz olsa daha iyi olur. Bence biz Yunanistan ve Bul-
ganstan'ın da arkasındayız.
- Türkiye'de ciddi bir pop müzik padamasının ya-
nı sıra gtleneksel halk müziğinde de gelişme var. Bu-
nu nasıl değerlendiri\onunuz?
- Patlama denilen olay beş altı yıl öncesine daya-
nıyor. Bunun söneceğini de zannetmiyorum. Türki-
ye'de müzik açısından o kadar fazla materyal \ar ki
bunlann çoğu bilınmiyor. Aşık Veysel'in 'Kara Top-
rak' şarkısını melodisiyle söyle deseniz gençlerin
yüzde 5'i bunu bilir. Ama Tarkan'ın 'Şıkıdun'ı söz
konusu olursa olursa bu oran yüzde 99'a çıkar. Ken-
di geleneklerimizi koruyarak bazı şeyleri ilerletme-
liyiz. Televizyonu açıyorsunuz saniyede üç kere te-
le% izyonda görüntü değişiyor ve kafa kanştırma po-
lıtıkası var. arkadaki müziği duymuyoruz. Bence bu
ı\i değil. Ben bir akademisyenım, müzisyenım ve
ben bu müziği dinlediğimde bana ilkokul müziği gi-
bi geliyor. Bunlar kitlelerle ilgili. Ben şu hikâyeden
artık hoşlanmıyorum: "Tezgâhtardım. İki ay içinde
Sezen Aksu 'Şıkıdım' dedl Öteki şunu yap dedi, bir
anda süperstar otdum." Bunlar benim ıçın ilginç de-
ğil. Konservatuvarlarda 11 yaşından 21 yaşına dek
günde yedi sekiz saat çalışan gençler var. ama bun-
lann hiçbirı süperstar değil. Burada bir haksızhk var.
Ikincisi Türkiye'de sanat kraliçesi olmak için ne yap-
mak gerekli. Mozart kraldır ama 35 yıl boyunca 600
eser vermiş. Oturup cümle düşüklüğü olan bir şiirin
altına üç nota yazınca kraliçe oluyorlar. Buna karşı-
>ım.
Ertegûn tanıtıma yardımcı olacak
- Geleceğe yönelik projeleriniz neler? Önümüzde-
ki dönem için yeni bir CD planlıvor musunuz?
- Warner Music ile çıkan CD çok iyi eleştiriler al-
dı. VV'arner'dan 2000 yılına kadar dört CD çıkacak.
Amerika'da Warner'ın bir kolu olan Atlantic Re-
cords'un sahibi Ahmet Ertegün, CD'lerin Ameri-
ka'daki tanıtımında yardımcı olacak. Klasik müziğin
bu CDlerle Türkiye'de büyük bir patlama yapacağı-
nı düşünüyorum. Türkiye'de yüzde 95' i saçma sapan
olan müziklerden halkın sıkıldığını ve daha kalıteli
şeylere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Mozart'ın en güzel eserlerinden oluşan bir diskin
Türkiye'de çok sevileceğini tahmin ediyorum. CD'ler
Fransa, Amerika ve Türkiye başta olmak üzere lngıl-
tere ve Almanya'ya gönderilecek. Bu ülkelerde ka-
riyerım çok hızlı gitmiyor şimdilik.
Konserlerimin yoğunlaşması gerekli. Isviçre ve
Nlacaristan'da konserler çoğaldı. Italya'da konserle-
rim başlıyor. Almanya ve lngiltere de önemli: eylül
ayında başlıyoruz.
Asım Bezipçi Araştırma, İnceleme
ve BeştiPi Ödülü
• Kültür Senisi - Asım Bezirci'nin yapıtlannın
temelinde yer alan sosyalist dünya görüşü ve nesnel,
bilimsel yöntemle eleştiri. inceleme. araştırma dalında
yapılacak çalışmalan özendirmek amacıyla Asım
Bezirci Araştırma. İnceleme v e Eleştiri Odülü
düzenleniyor. 1998 Asım Bezirci Araştırma İnceleme
ve Eleştiri Ödülü. yanşmaya katılan yapıtlar arasında
bir seçim yapılamadığı için verilemedi. Önümüzdeki
yıl yanşmaya son katılma tarihi 1 Ocak 1999. Ödül. bir
edebiyatçı ya da edebiyatçılar topluluğunu. edebiyatın
çeşitli dönemlerini. sorunlarını veya akımlannı
kapsayan eleştiri, inceleme ve araştırma çalışmalanna
açık. Yanşmanın seçici kurulunda Aydın Çubukçu.
Muzaffer llhan Erdost, Ragıp Gelencik. Ergın
Koparan. Kemal Özer. Afşar Timuçin ve Muzaffer
Uyguner yer alıyor. (Aynntılı bilgi için: Îstanbul
Evrensel Kültür Merkezi. 0212-243 08 03)
Yrofesör Enişte' dert dinliyor
B Kültür Senisi - Tiyatrokare. 'Zekı Müren İçin Bir
Demet Yasemen'. Ayşe Kökçü'nün sahnelediği 'Bir
Kadın". Defhe Yalnız'ın sunduğu 'İki Perdede tki
Ovıın' ve Toron Karacaoğlu'nun rejisiyle oynanan
"Soytan'nın ardından 'Profesör Enişte'yi sahneliyor.
Annesınin baskısından sıkılan bir köşe yazannın
arayışlan üzerine kurulu oyunda kimlik
mücadelesındeki insanm yaşamından duygusal ve
güldürücü kesitler sunuluyor. Gülsün Siren'in yazdığı,
Engin Gürmen'in yönettiği oyunda Nedım Saban.
tlkay Saran, Alper Bolgi ve Çiçek Dilligıl Öztoprak rol
alıyor.
SpiPit Ödüllepi verildi
• Kültür Senisi - lndependent Spint Ödülleri
sahiplerine verildi. The Apostle filminin yönetmeni
Robert Duvall en ıyi aktör, en iyi yönetmen ödülünü.
The Apostle filmiyle de en iyi film ödülünü aldı. The
Svveet Hereafter isimlı filmin yönetmeni Atom Egoyan
da en iyi yabancı film ödülüne değer bulundu. Debi
Morgan Eve's Bayou filmindeki rolüyle en iyi yabancı
film ödülüne değer görülürken Eve's Bayou isimli film
ise en iyi film ödülünü aldı. Chasing Amy isimli
filmin senaristi Kevin Smith de en iyi senaryo ödülüne
değer bulundu. lndependent Spırıt Ödülleri bağımsız
filmlere veriliyor.
Juno Ödülleri sahiplerîni buldu
I Kültür senisi - Kanadalı müzisyenlere ve plak
şirketlerine verilen Juno Ödüllen sahiplerini buldu.
Grammy Ödüllü şarkıcı Shania Tvvain en ıyi kadın
şarkıcı ödülünü aldı. Sarah McLahlan ise en iyi şarkı
sözü yazan. en iyi albüm, en iyi single ve en iyi kadın
şarkıcı ödüllerine değer bulundu.
BASSO'dan Rus ezgileri
• Kültür Senisi -Bılkent Senfonı Orkestrası-
BASSO. 'Kış-Bahar Konserleri Dizisi" çerçevesinde
bu akşam saat 21.00'de, Rus şef Alfred
Michourine'in yöneteceği ve şef-solist olarak Prof.
Dr. Server Ganiyev'in katılacağı bir konser verecek.
Çaykovski ve Şoştakoviç'in eserlerinin
seslendirileceği konserde, Çaykovski'nin '6.
Senfoni'si Azerbaycan Halk Sanatçısı Ganiyev'in
yorumuyla dinlenebilecek.
Düşünce ve hade Ozgürlüğü
Ödutii verildi
• Kültür Senisi - Türkiye Yayıncılar Birliği'nin 1998
Düşünce ve lfade Ozgürlüğü Ödülü. "Düşünceye
Özgürlük" kitabının yayıncısı olarak imza veren 185
sanatçı, yazar ve aydın adına tiyatro sanatçısı Mahir
Günşiray'a verildi. Ödül töreni sırasında kitabın
yayıncılanndan Asaf Güven Aksel. "Düşünceye
Özgürlük" kitabıyla ilgili konuşmasında 1080 yazar,
aydın ve sanatçının kitabın yayıncısı olarak ortaya
çıktığını, böylece suç işleyenleri çoğalttıklarını ve
sonuçta ya hepsini cezae\ ine alırlar y a da bu suç
olmaktan çıkar diye
düşündüklerini
belirtti. 1080 kişi
arasından 185
kışınin ifade
verdiğinibelirten
Aksel, bu 185 kişi
arasından yalnızca
Franz Kafka'dan
alıntı yaparak ifade
veren Mahir
Günşiray'ın kendini mahkûm ettirdiğini
söyledi.Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Atıl Ant ise
konuşmasında Türkiye Cumhunyeti tarihi boyunca
aydınlann demokrasi için verdikleri mücadeleyi
\ urgulayarak böyle bir ödül vermekten gurur
duymadıklannı ancak "Türk aydınıyla gurur
duyduklannı belirtti. Uluslararası Yayıncılar Birliği
Genel Sekreteri J. A. Koutchoumovv ise
konuşmasında. düşünce \e ifade özgürlüğünün
herkesin temel talebi olduğunu. insanlarm. uluslann
gelişmesi için önemli olduğunu v urguladı.
Koutchoumovv. yayımlama özgürlüğünün olmadığı
ortamlarda yozlaşmanın olduğunu v e bu özgürlükler
için mücadele verilmesi gerektiğmi de sözlenne ekledi.
185 sanatçı. aydın ve yazar adına Koutchoumovv'dan
ödülünü alan Mahir Günşiray. ödülü yalnızca 185 kişi
adına değil düşüncelerini ifade ettiği için tutuklanan ve
öldürülen milyonlarca insan adına aldığını belirtti.
LÜLEBURGAZ ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No- 19% "?91 KararNo: 1998 26
Hâkim: Hasan Yılmaz 29640
Kâtip: Zühal Koles Davacı Ahmet Bat-
maz vekilı tarafından davalı Sevda Mirçeva
Marinova Batmaz aleyhine açılan boşanma
davasının yapılan açık yargılamalan sonun-
da. mahkememizce 31.1.1998 tarih.
19% 791 esas. 1998 26 karar sayıh üamı ile
davacı Ahmet Batmaz ile da\ alı Se\ da Mir-
çeva Marinova Batmaz'm M K.'nın
134 l'nci maddesı uyanncaboşanmalarına.
peşin alınan harcın mahsubuna. davacı ken-
dini vekille temsil ettirmekle 4.000./ 000
TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ı!e
davalıya ödenmesıne karar verilmiş. adresi
meçhul olan da\ alı Sevda Mirçeva Manno-
va Batmaz'a karar yerine kain olmak üzere
ilanolunur. 3.3.1998 Basın: 11985
KAYSERİ ASLhT 3. HUKLTK
MAHKEMESt'NDEN
199" 303 E
Davacı Hulısı Sürücü vekıli Av. Seyfet-
tın Sürücü tarafından davalı Galip Demir
aleyhine mahkememıze açılan 5.5.1997 ta-
nhlı ıpotek bedehnin arttınlması davasının
yapılan duruşmasında verilen ara karan
uyarınca:
Gültepe Mah. Çakır Sok. 2 8'de orurdu-
ğu bildirilen davalı Galip Demir'in tüm
aramalara rağmen açık adresı tespit edile-
memiş olup. dava dılekçesinın adı geçene
ilanen teblıgıne karar venldigınden. adı ge-
çen davalı Galip Demır'ın yargılamanın
yapılacagı 27.4 1998 günü saat 09.00'da
yargılamaya bizzat gelmesi veya bir vekil-
İe temsil olunması. aksi takdirde yargıla-
manın yoklugunda sürdürülüp karar verile-
ceği ilanen teblie olunur. 12 3.1998
Basın: 11844
ANAMUR KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
1989 93
Da\acı Maliye Hazinesı tarafindan davalılar Mahmut Mert. Fatma Muz. Taliha Güçlü ve
arkadaşlan aleyhine açılan Anamur \'eşilyurt mahallesı 247 ada. 94-30-93 sa,yılı parsellerin
tescil dışı bırakılmasına. yine dava konusu olan 89 \e 38 sayılı parsellennbirkısmının Hazi-
ne adına tescılıne karar verildiği ve bu karann Yargıtay'ca onandıgı ve onama ılamının mu-
tenz durumunda olan ve Burdur ılı Bucak ılçesı Üzümlü beldesi K 'den Arif eşi Türkan Gö-
men (Elmas) adına tebliğedılemediğı.bu şahsın adresinin savcılık vasıtası ile dahı tespit edi-
lemediginden adı geçenin v ey a ılgılilenn 15 gün içinde mahkememize başv urmalan. aksı hal-
de onama ilamının ilanen teblig edilmiş sayılacağı hususu ilan olunur. 8.1.1998 Basın: 2048
SİLÎFKE ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN
1997'609
Davacı Fatma Oguz tarafından da\ alı Adem Oğuz aleyhine açılan boşanma davaMnın yapı-
lan açık duruşması sırasında \enlen ara karan uyannca; Davalı Resul oğlu, 1956 D.lu. Sılifke
Sayağzı Mah. cezaevi civannda oturan Adem Oğuz'un tüm aramalara rağmen adresinin tespit
edılemediğı, teblıgat yapılamadığından. ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup. adı ge-
çen şahsın Sihflce Asîiye Hukuk Mahkemesi'nın 1997(609 esas sayılı dosyasının durusma gü-
nü olan 12.5.1998 günü saat 11.40'dakı duruşmaya bizzat gelmesi veya bir v ekil ile temsıl et-
tırmenız. aksi takdirde yoklugunuzda yargılamaya devam olunup. karar verileceği ilanen tebliğ
olunur. Basın: 12285
NEVŞEHİR 2. ASLIYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1996 303
Davacı Mustafa Akkoç. Ahmet Hilmi Ak-
koç. Elife Sunar vekili Av. Mehmet Polat ta-
rafından davalılar Ayşe Yağız, Muammer
Tümay. Ayşe Yolaçan. Ahmet Ferit Tümay.
Mehmet Zıya Tümay. Nilüfer Ünlü aleyhine
mahkememıze açılan tapu iptali, tashihen
tescil davasında. Dahılı davalı Mehmet
Ünal'ın adresı tespit edilemedigınden adına
teblıgat yapılamamış oldugundan adına ila-
nen teblıgat yapılmasına karar venlmiş ol-
makla. Dahılı davalı Mehmet Ünal'ın
2.4.1998 günü saat 9.00'daNevşehir iliAslı-
ye 2. Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda
hazır bulunması veya kendisıni bir vekille
temsil ettırmesı gereictiğine. aksi takdirde da-
vanın yoklugunda devam edeceğı ve yoklu-
gunda karar verileceği davetıye yerine kaim
olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 11864
İZMtR 11. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo- 1995.1043
Davacı. Durdu Kurt vekili tarafından davalı Alı-
bey Kurt aleyhine açılan tenfız davasının ara kara-
n gereğınce: IzmirNarlıdere SütçülerCad. Kocabı-
yık Çıkmazı No: 9 adresi ve 7630 Lahr Bismarck
Str. 53 Almanya adresınde oturan dav alı Alibey
Kurt'a dava dilekçesı teblig edilememiş ve C. Sav-
cılıgı'nın zabıta marıfetıyle yaptığı tüm aramalara
rağmen de tebligata yarar adresi temin edılemedı-
ginden davalıya ilanen tebligat yapılmasına karar
venlmiş olmakla: Davalı Alibey kurt'un 11.5.1998
günü Izmır 11 Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde saat
9.45'de yapılacak olan duruşmada hazır buiunma-
sı ya da kendisıni kanuni bir vekille temsil ettirme-
sı. mazeret göstermeksızın gelmediği takdirde du-
ruşmanın ve tahkikatın >okluğunda devam edip ka-
rar verileceği hususu meşruhatlı davetiye yerine
ilanen tebliğ olunur. 13.3.1998 Basın: 12080