Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 1998 PAZARTESİ
HABERLER
Şevki Yılmaz'a
8. dava
• ANKARA (AA) - Ankara
Cumhunyet Başsavcılığı,
Almanva'da yaptığı bir
konuşmada. Gazıantep
Büyükşehir Beledıye
Başkanı Celal Doğan ile eşi
Aysel Doğanın kışılik
haklarına hakaret ettiğı
gerekçesiyle eskı Rize
Milletvekili Şevki Yılmaz
hakkında 1 yıl 2 aydan. 7
yıla kadar hapis cezası
istemiyle bir da\a daha açtı.
Cumhuriyet Savcısı
Hüseyin Yalçın tarafından
hazırlanan ıddıanamede.
sanık Şevki Yılmaz'ın dava
konusu konuşmasının Kanal
DveShovvTVde
yayımlanması üzenne
müştekilerin avukatlarının
suç duyurusunda
bulunduklan belirtiliyor.
PKK'lilerle
çatisma
I Haber Merkeri -
Güneydoğu'da sürdürülen
operasyonlarda 7 PKK'li
öldürüldü. OHAL
Valiliği'nden yapılan
açiklamaya göre. Şımak'ın
Şenoba. Delikavak
bölgesinde güvenlik
görevlıleriyle PKK'liler
arasmda çıkan çatışmada 7
terörist silahlanyla birlikte
ölü ele geçirildi. Öte
yandan Antalya'nın
Tünektepe mevkiinde. 10
gün önce bir otomobili
otomatik tüfeklerle
taradıktan sonra yakan v e
araçta bulunan 2 kişiyi
öldüren 3 PKK'li yakalandı.
Osmaniye Yalisi Ümit
Karahan da operasyonlar
sırasında Osmaniye-Hatay
sının Olukbaşı Yaylası'nda
bir grup PKK'li ile
karşılaşıldığını. çıkan
çatışmada. 8 teröristin ölü
ele geçirildiğinı belirttı.
Karahan. çatışmada 2 erin
şehit olduğunu, bir erın de
yaralandığını kaydetti.
CHP, gensopuları
bekletiyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPGenel
Başkan Yardımcısı Onur
Kumbaracıbaşı; turizm,
enerji, özelleştirme,
Telekom gibi birçok konuda
gensoru hazırladıklannı
belirterek "hükümetı
düşürmüş konumuna
girmemek" içm dosyalan
şımdılik beklettıklerinı
söyledi. Dosyalan "zamanı
geldiğinde" sunacaklannı
kaydeden Kumbaracıbaşı.
Devlet Bakanı Eyüp Aşık
ve Turizm Bakanı Ibrahim
Gürdal hakkında gensoru
verip vermeyecekleri
konusunda da "Birçok
konuda gensoruluk çalışma
yapıyoruz" dedı.
Gazeteci Kezer
amlıyor
• ANKARA (UBA)-
Cizre'de 1992 yılında
Nevruz gösterilerini
izlerken öldürülen Sabah
gazetesi foto muhabiri Izzet
Kezer. ölümünün 6.
yıldönümünde Ankara'daki
mezarı başında anılacak.
Çağdaş Gazetecıler Derneği
üyesi olan Izzet Kezer ıçın,
bugün saat 12.00'de
Karşıyaka Mezarlığı'nda
anma töreni düzenlenecek.
Törene katılmak ısıeyenler
için TBMM Çankaya
Kapısı önünden saat
11.15'tebiraraç
kaldırılacak.
TÜPk-İş
Başkanlar Kurulu
• ANKARA (AA) - Türk-lş
Başkanlar Kurulu bugün
Ankara"da toplanacak.
Türk-lş Genel Merkezf nde
gerçekleştinlecek başkanlar
kurulu toplantısında.
olağanüstü genel kurul
talebinde bulunan Türk
Metal, Demiryol-lş. Teksif,
Şeker-İş, TOLEYlS.
Türkiye Haber-lş. Türkiye
Koop-Iş. ve BASŞ
yöneticilerinin. olağanüstü
genel kurul gerekçelerine
ilişkin görüşlenni
açıklayarak konfederasyon
yönetimine eleştirilerde
bulunması bekleniyor. Bu
arada. muhalefetteki
sendikalara üye 88 delege.
olağanüstü genel kurul içın
Türk-lş Genel Merkezi'ne
noter kanalıyla imzalannı
gönderdıler. Türk-lş
yöneticileri. olağanüstü
genei kurul için aranan 90
imzanın tamamlanmasından
sonra, bir değerlendırmede
bulunacaklannı. büyük
olasılıkla olağanüstü genel
kurulun mayıs ayı
ortalannda yapılabileceğini
belirttiler.
S u s u r l u k a l b ü m ü n d e n p o r t r e l e r
Çetenin tahsilatçısıı'Veşil
Halil İbrahim Sahin:
Eski Özel Harekât Dairesi
Başkanvekili. Tarık Ümit'in
kaçınlmasına adı kanştı.
Mehmet Ali Yaprak'tan tehditle
haraç aldığı iddia edildi.
Abdullah Çatlı ile tanıştığını
önce inkâr etti. Ancak bir
düğünde kol kola oynarken
çekilmiş samimi pozlannı
yansıtan fotoğraflar ortaya
çıkınca Çath'yı Mehmet Özbay
olarak tanıdıgını söyledi.
Topal'ı kendisine bağlı
polislerin öldürmesi. şüpheleri
üzerinde yoğunlaştırdı. Devlet
memuru olmasına karşın Dere
Döviz'in sahibi Hüseyin
Dere'ye çalıştırması için 50
milyar lira vermesi. hakkındaki
iddıaları pekıştirdi.
Mahmut Yıldırım
(Yeşil):
Salihoğlu. 1953 Bingöl Şolhan
doğumlu. Tunceli Emniyet
Müdürlüğü'nün arananlar
listesinin 1283. sırasında TKP-
ML üyesi olmak suçundan
aranıyor. 1975 yılında Elazığ'a
göç etti ve Etibank Ferro Krom
Tesisleri'nde çalışmaya başladı.
Yeşil ve Sakallı kod adlarıyla
güneydoğuda görev yaptı. Yeşil
adı. Bingöl dağlannda
gezerken giydiği rütbesiz
üniformanın renginden
kaynaklanıyor. Itirafçı olan ve
daha çok Ahmet Demir sahte
kımliğiyle dolaşan Yıldırım.
daha sonra JlTEMve.MlT
içinde Mehmet Eymür'e baglı
olarak çalıştı, güneydoğudaki
birçok faili meçhul olayın
sorumlusu olarak açıklandı.
Susurluk çetesinin tahsilatçısı
olduğu, Abdullah Çatlı ile çok
sık görüştüğü öne sürülen
Yeşil'ın adı Topal'ın
öldürülmesi olayında da geçti.
Iddiaya göre. Özel Harekât
Daıre Başkanvekili Ibrahim
Şahin'in istediği 17 milyon
dolar haracın Omer Lütfü
Topal'dan alınması işini Yeşil
organize etti. Para. lş Bankası
Kızılay Şubesı'ndekı Ahmet
Demir adına açılan hesaba. 7 ve
10 milyon dolarlık iki parti
halinde yatırıldı. Bir süre sonra
Topal'dan aynı yolla 6 milyon
dolar daha istendi. Topal, bu
parayı yolladığını söyledi.
Yeşil. bunun üzerine Abdullah
Çatlı. Haluk Kırcı, Ayhan Akça
ve Ercan Ersoy'u sıkıştırdı.
Kendilerini Topal'la
yüzleştireceğini söyledi. Çatlı
ve ekibi. bu yüzleşmeden
kaçmak için Topal'ı ortadan
kaldırdı. Kullandığı cep
telefonunun Tuğgeneral Veü
Küçük'ün adına kayıtlı olduğu
belirlendi. Telefon
kayıtlanndan sık sık Mehmet
Eymür ve \'eli Küçük'le
konuştuğu ortaya çıktı.
Budapeşte'de Başbakan Mesut
Yılmaz'a yapılan saldırının
Yeşil tarafından planlandığı
sövlendi.
Tuğgeneral Veli Küçük:
Kocaeli Jandarma Bölge
Komutanı olarak görev yaptığı
dönemde aynı bölgede faaliyet
gösteren Hadi Özcan çetesi ile
işbirliği yapmakla suçlandı.
Abdullah Çatlı ve Yeşil'le sık
sık telefon görüşmesi yaptığı,
lstanbul DGM tarafından tespit
edildi. Yeşil'in kullandığı cep
telefonunun kendi adına kayıtlı
olduğu. Telekom tarafından
açıklandı. TBMM Susurluk
Araştırma Komisyonu ve
DGM. ifadesini almak için
Genelkurmay'a başv urdu.
Ancak gerekli izin alınamadı.
Genelkurmay inceleme
yaptırdığını ve Küçük hakkında
soruşturma açmaya gerek
olmadığını belirtti. Susurluk
olayından sonra Giresun
Jandarma Bölge
Komutanlığı'na atandı.
Tarık Ümit:
MtTajanı.ÇillerÖzel
Örgütü'nde Abdullah Çatlı.
Yaşar Öz ve Nurettüı Güven'le
birlikte çalışmak ve ekibin
koordinatörü olmakla
suçlanıyor. Yaşar Öz'le ticari
bağlantılan olan Tank Ümit'in.
Yaşar Öz e yeşil pasaport ve
sahte kimlik bulmasında
yardımcı olduğu söyleniyor.
Emniyet'in kendisini aşarak
direkt Yaşar Öz'le bağlantı
kurması nedeniyle Yaşar Öz'le
bağlantısını kopardı. Mehmet
Ağar'ın şoförünün kardeşiyle
KKTC'de First Merchant
Bank'a ortak oldu. Banka
aracılığıyla Kazakistan'dan
gelen uyuşturucu parasını
akladığı öne sürüldü. Kimliği
belirsiz kişilerce 2 Mart 1995
tarihinde kaçınldı. Halen
bulunamadı. Son olarak Halil
Ibrahim Şahin, Ziya
Bandırmaboğlu ve Ayhan Akça
ile görüldüğü belirtildi. Korkut
Eken tarafından kaçınldığı.
bizzat luzı Hande Ümit
tarafından açıklandı.
Kaçınldıktan sonra Abdullah
Çatlı tarafından sorgulandığı
söyleniyor.
Mehmet Ali Yaprak:
Turizm'den de 10 milyon mark
aldı. fakat bu parayı
arkadaşlanndan sakladı. Bir
başka ıddiaya göre. fidye
olayını dogrulatmak için
Yaprak. MİT tarafından ikinci
kez kaçınldı. Bu ıddia halen
yalanlanmadı.
Yaşar Öz:
Uyuşturucu kaçakçısı. Çiller
Özel Örgütünde görev yaptığı
söyleniyor. Yaşar Öz'ü çeteyle
ve Mehmet Ağar'la Tank
Ümit'in tanıştırdığı öne
sürülüyor. Ablası, Meral
Çath'nın üvey annesi olan
Yaşar Öz. Abdullah Çatlı ile
1980 öncesinden beri
tanıştığını. TBMM Susurluk
Araştırma Komisyonu'na
verdiğı ıfadede itiraf etti.
Ifadesinde aynca Mehmet
Ağar'la sık sık görüştüğünü v e
yurtdışı operasyonlarda
bulunmak amacıyla özel olarak
görev lendirıldiğini belirtti.
Ancak operasyonlar hakkında
bilgi vermedi. 1995'te ABD'de
uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı
için halen aranıyor. Evinde
yapılan baskında yeşil pasaport
taşıdığı saptandı. Ağar'ın
talimatıyla serbest bırakıldı.
Evindeki aramada Ağar imzalı
silah taşıma ruhsatı ile Tank
Ümit adına hazırlanmış yeşil
pasaport bulundu. Tank
Ümit'le ticari bağlantılan
ortaya çıktı. Halen cezaevinde.
Haluk Kırcı:
Çatlı ile birlikte Bahçelievler
katliamı sanığı olarak halen
aranıyor. tdamla yargılandı,
1989'da şartlı tahliye edildi.
Daha sonra Emniyet Özel
Harekât timlerini yetiştirmek
üzere 8 Ağustos 1993 tanhinde
Başbakanlık'ta görev lendirildi.
Ağar'ın. Emniyet Genel
Müdürü olduğu dönemde
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne
transfer oldu. !2Nisan 1996'da
kadrosu tekrar BOTAŞ'a iade
edildi.
Ancak iki ay sonra ilişkısı
kesildi. BOTAŞ'ta görev
yaptığı sırada petrol artığı
çamurun tahliyesi konusunda
açılan ihaleyi Abdullah
Çath'nın ortak olduğu Baysa
şirketi kazandı.
Çetenin siv il kanadını yönettiği
öne sürüldü.
Abdullah Çatlı'yı. MİTte
çalışırken. Mehmet Eymür'le
birlikte emekli edildikten sonra
tanıdıgını söyledi.
Çatlı ve Yeşil'i devletin
"şımank çocuğu" olarak
nitelendirdi. Çete sanığı olarak
DGM'de yargılanıyor.
Ayhan Akça:
Ibrahim Şahin'in koruması.
Tank Ümit'in ortadan
kaybolmasından önce Ziya
Bandırmaboğlu ile birlikte son
görüştüğü Özel Timci. Kurye
DUek Örnek'in. paralan teslım
edeceği kişi olduğu söylendı.
Halen bu davadan yargılanıyor.
Ayhan Çarkın, Oğuz Yonılmaz.
Ercan Ersoy: Sedat Bucak'ın
korumalan, Özel Tim
görevlileri.
Topal cinayeti nedeniyle 27
Ağustos'ta Topal'ın ortakları
Arnavut Sami kod adlı Sami
Hoştan ve Ali Fevzi Bir'le
birlikte gözaltına ahndılar. 36
saat süren sorguda Behçet
müdürlüğüne atanmak için
kulis yapması şekJinde
yorumlandı.
Ertaç Tinar:
Londra'dakı yerleşik Hospro
finnasının sahibi ve yöneticisi.
Hospro'nun. 100 poundluk
sermayeye sahıp bir tabela
şirketi olduğu belirlendi. Uzun
yıllar sağlık sektöründe faaliyet
gösteren bu şirketin
Türkiye'deki birçok üniversite
hastanesine milyarlarca liralık
teçhizat satarak suiistimal ettiği
basında yer aldı. Geyve
doğumlu olmasına karşın 1994
yılına kadar Kıbrıs
pasaporîuyla yabancı sermayeli
bir şirketin Türkiye temsilcisi
yabancı personel olarak
faaliyefte bulunan Ertaç
Tinar'a. Yabancılar Dairesi,
çalışma iznı. Emniyet
Müdürlüğü de ikamet izni
verdi. 1993 sonlan ile 1994 yılı
başlannda silah hibe etmek için
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne
müracaatta bulundu ve
müracaatı kabul edildi. Talep
kabul edildikten sonra silah ve
teçhizat kolileri 1994yılından
itibaren Türkıye'ye gelmeye
başladı. Dönemin Emniyet
Genel Müdür Yardımcısı
Ertuğrul Oğan'ın vasıtasıyla
bir günde Türk pasaportu aldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü
kay ıtlarına göre. Hospro şirketi
82 milyar liralık 154 kalem
malzeme hibe etti. ancak
bunların içinden 10 Beretta ve
susturucusu kayboldu. Kutlu
Savaşın raporunda yazılanlara
göre, Özel Harekât Daire
Başkanvekili Ibrahim Şahın 23
Şubat 1994 tarihinde "çok
Özel Harekât Dairesi Başkanı İbrahim Şahin'in uzun süre inkâr etmesine karşın, Abdullah Çatlı ile yakınlığını bu fotoğraf açıkça or-
taya koydu. Fotoğrafta Ayhan Çarkın (Solda). İbrahim Şahin ve Abdullah Çatlı bir düğünde kol kola görülüyorlar.
Gaziantep'te radvosu. TY'si ve
şirketleri olan Mehmet Ali
Yaprak'la ılgili olarak Kutlu
Savaşın raporunda MlT'ın
verdiği bılgılere dayanılarak
Mehmet Ali Yaprak'ın 24
Aralık 1995 seçimlerinden
önce seçim masraflan olarak
Mehmet Ağar'a 500 milv ar lıra
yardımda bulunduğu. konuyu
bilen Özel Harekât Daire
Başkanvekili İbrahim Şahin'in
de baskı yoluyla kendisinden
100 milyar lira rüşvet aldığı
belirtiliyor. Raporda yer alan
bilgilere göre. birçok şirketin
sahibi olarak görülmesine
karşın Yaprak. asil gelirinı
Suriye \e Suudi Arabistan
bağlantılı uyuşturucu
ticaretinden ve Captagon adlı
haplann satışından sağiıvor.
Yaprak'ın seçımlerdcn önce
Ağarve Ibrahim Şahin'e
verdiği paralardan haberdar
olan Abdullah Çath'nın da para
alabilmek için ortağı Turgay
Maraşlı. Haluk Kırcı. Ercan
Ersoy ve Ayhan Çarkın adlı
çete üyelerine Mehmet Ali
Yaprak'ı kaçırttığı ve fidye
karşıhğında serbest bırakıldığı
da raporda iddia ediliyor.
TBMM Susurluk
Komisyonu'na verdiği ifadede
Turgay Maraşlı. Müfit Sement,
Yahya Efe ve Haluk Kırcı
tarafından kaçınldığım
doğrulayan Mehmet Ali
Yaprak, fidye konusunu ise
yalanlıyor. MİT'in verdiği
bilgileri raporunda yayımlayan
Kutlu Savaş'a göre. Mehmet
Ali Yaprak 25 Mayıs 1996'da
kaçınldığında kendisinden 15
milyon DM fidye istendi. 5 gün
süren pazarlık sonucunda 3
milyon DM karşıhğında
bırakıldı. Ancak Abdullah
Çatlı. bu para dışında Hidayet
İstanbul'da gözaltına alındı.
üzerinde Ağar imzalı "•uzman"
belgesi bulunduğu. Ağar'ın
telefonla şubeyi arayarak
Kırcı nın nezarethaneye
atılmasını önlediği sövlendi.
lstanbul Asayiş Şube
Müdürlüğü'nden polislerin
yardımıyla kaçtı. Abdullah
Çatlı'nın şirketi Sultan
Tekstil'de genel müdür olarak
çalıştı. Susurluk"ta kaza yapan
Mercedes'in arkasındaki araçta
bulunduğu tespit edildi.
Erzurum'da evlendiğinde o
dönemde Erzurum Valisi olan
Mehmet Ağar nikâh şahitliğini
yaptı. Mehmet Ali Yaprak.
kendisini kaçıranlar arasında
Haluk Kırcı'nın da
bulunduğunu açıkladı. Halen
firarda.
Korkut Eken:
Emniyet Genel Müdürlüğü
Danışmanı. Emekli Yarbay.
1988 yılının Mayıs ayında
birinci MlT raporunun
yayımlanmasından sonra
Hiram Abas ve Mehmet
Eymür'le birlikte emekli edildi.
Emeklilikten sonra Eymür'ün
dayısı aracılığıyla Antalya'da
bir buz fabrikasına ortak oldu.
Eymür'le yolları 1990 yılında
aynldı. Turgut Özal tarafından
yakını olduğu bir bakan
aracılığıyla 8 Kasım 1990'da
BOTAŞ'a yerleştirildi. TBMM
Susurluk Komisyonu'na
verdiği ifadede geçim sıkıntısı
nedeniyle maaş alabilmek için
BOTAŞ'a girdiğini ve bu
görev i almasında tanıdığı genei
müdürün kendisine yardımcı
olduğunu söyledi. Kadrosu.
BOTAŞ'tan 8 Nisan 1993
tarihinde Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı'na geçti.
Cantürk. Savaş Buldan ve
Topal cinayetini işledıklerini
itiraf ettikleri Kemal Yazıcıoğlu
tarafından Yılmaz ve Demirel'e
bildirildi. Gözaltındayken
tçişleri Bakanı Mehmet
Ağar'ın telefonu ile Ankara'ya
çağnldılar.
Çath'nın aranması için teleks
mesajı çekildiği gün Bucak'a
koruma olarak verildiler. Çatlı
ile çekilmiş resimleri sonradan
ortaya çıktı.
Kendisini Mehmet Özbay
olarak tanıdıklannı öne
sürdüler. Topal'ın öldürülmesi
ve çete kurmak suçundan
tutuksuz yargılanıyorlar.
Yargısız infaz davalarından da
yargılanan polislerden Ayhan
Akça ile Ercan Ersoy'un, Gazi
olayları sırasında da görev
yaptığı ortaya çıktı.
Sami Hoştan:
Arnavut Sami lakabıyla
tanınıyor. Topal'ın çocukluk
arkadaşı ve ortağı. 1992 ylında
Çatlı ile tanıştı. Çatlı'yı
Topal'la tanıştıran kişi olarak
söylendi.
Ancak kendisi Çatlı ile
Topal'ın bürosunda tanıştığını
söyledi. Bucak'ın Siverek'teki
evinde Çatlı ile birlikte kaldı.
Topal cinayetinde Çatlı'ya
yardım etmekle suçlanıyor.
Uzun süre firar eden Hoştan,
bir ay önce teslim oldu ve
tutuklandı.
Hüseyin Kocadağ:
Susurluk kazasında ölen polis
şefi. Abdullah Çath'nın aldığı
silah ruhsatına referans
vermekle suçlanıyor. Bucak ve
Çatlı ile birlikte olmasının
nedeni büyük bir ile emniyet
acele" kaydıyla bazı
malzemelere ihtıyaç
duyduSunu belirtince. 285
sayıh KHK'nin 3.
maddesındeki muafiyetlerden
yararlanarak ve pazarlık
usulüyle Haspro firmasından ,
alımı için Genel Müdür
Mehmet Ağar. 27 Şubat 1994
tarihinde onay verdi. Silah
alımı ile ilgili dairenin
yetkilileri. verdikleri ifadelerde.
Hospro ve Ertaç Tinar'ı
tanımadıklarını. isimlerin ve
onayın Genel Müdürlük'ten
verildiğini belırttiler. Silah
alımı ile ilgili ihale 28 Ağustos
1994'teyapıldı. İhale
komisyonu. 1.040.850 dolar
olarak yapılan teklifi yüzde 3
indirimle 1.009.000 dolar
olarak belirledi ve satın
alınmasına karar verdi. Karar.
Mart 1994'te Genel Müdür
Mehmet Ağar tarafından
onaylandı ve firma Israil
menşeli teçhizatı temin etti ve
Merkez Bankası 18 Haziran
1994'te ithalat bedeli olan
toplam 32.5 milyar lirayı
transfer etti. Ertaç Tinar'ın
Hospro şirketinden. daha sonra
aynı yöntemle 1.211. 214 ve
203 bin dolarlık daha silah
alımı yapıldı. Piyasada hiç
tanınmayan Hospro şirketinden
alım yapılması. Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün. silahlan
Israil'den alan Ertaç Tinar
vasıtasıyla MOSSAD'la ilişki
kurma ve Abdullah Öcalan'a
karşı yapılacak operasyonda
Israil'den destek bulma
amacına yönelik olduğu
kanısına Savaş ın raporunda
aynntılanyla yer veriliyor.
Raporda aynca Türkiye'ye
giren silah sayısının
bilinmediği belirtiliyor.
BİTTİ
BIZ BtZE...
ERDAL ATABEK
Cumhuriyet Liseleri
"Bizler Cumhuriyet liselerinin öğrencileriyiz. Oku-
duğumuzliseler, Türkiye Cumhuriyeti'nin liselehdir.
Bizler burada cumhuriyet öğretmenlerinin heye-
canlarını, gururlarını, ilgilerini, bıze örnek oluşlannı
yaşadık. Onlar bize tahhi öğretmediler, yaşattılar.
Türkçeyi, edebiyatı, fiziği, kimyayı, matematiği, ta-
hhi, coğrafyayı dünyayı keşfetmek için öğrendik.
Heyecanlarımız geleceğe uzanıyordu. Belki de Bo-
ğaz'dan geçen hergemiyi Fellini'nin Amarcord'un-
daki ışıklı gemi gibi izliyor, geleceğimizin ışıklan ya-
pıyorduk. Diyeceksiniz ki her lise, Cumhuriyet lise-
si değil midir? Ne yazık ki buna "hayır, değildir" di-
ye yanıt vereceğim. Bugün cumhuriyete karşı ide-
olojiler, Türkiye'yi ortaçağa götürmek isteyen, öz-
gür düşünceye karşıt güçler, eğitim alanına büyük
yatınmlaryaparak ekseni Cumhuriyet olmayan lise-
ler yapabilmişlerdir. Ama biz, ama bizler bu gidişin
önündeki canlı engelleriz ve hiçbir güç Türkiye'yi
çağdaş uygahığın yolundan, Atatürk'ün bize ema-
net ettiği ışıklı yoldan ayıramayacaktır."
"Bu konuda bizler, Kabataş Erkek Lisesileryalnız
değiliz. Pek çok Cumhuriyet lisesi, lstanbul Erkek
Lisesi, Pertevniyal Lisesi, Fevziye Mektepleri, Da-
rüşşafaka Lisesi, Vefa Lisesi, Galatasaray Lisesi ve
daha birçok lıse, aynı düşünceleri, aynı duyguları
paylaşarak yurdumuza ışık saçmayı sürdürmekte-
dir. Hepimizin görevi, el ele vererek ülkemizi çağın
uygartık düzeyine çıkarmaktır."
Bu konuşmayı Kabataş Erkek üsesi'nin Eğitim ve
Kültür Vakfı'nın salonunda yaptığım zaman. bütün
dönem arkadaşlarım. kardeşlerim aynı heyecan
içinde alkışlarıyla bu sözlere katılıyorlardı.
Kabataş Erkek Lisesi'nin 1947-1948 yılı mezun-
larının 50. yıl kutlama töreninde buluşmuştuk. Elli yıl
önce bitirdiğimiz lisenin sıralarında buluşmak ger-
çekten heyecan vericiydi. Bu heyecanı yaşayabil-
mesini herkese dilerim. Ama burada bulunmaktan
daha heyecan verici olanı. Cumhuriyet idealini pay-
laşan insanlar olarak hepimizin bugün de aynı duy-
guları, aynı düşünceleri taşımamızdı. Bugünün mü-
hendisleri, tıp doktorları, mimarları, hukukçuları,
ekonomistleri, yöneticileri. eğitimcileri olarak hepi-
miz lise sınrflannda geleceğin başarı hırsıyla yüklüy-
dük. Kişisel çıkar olarak bildiğimiz "başarılı olmak'h.
Hayattaki başarı payımızı kendi çalışmamızla elde
etmek, iyi bir meslek sahibi olmak, çalışmak ve ya-
rarlı olmak olarak kabul ediyorduk.
Daha sonra "başarılı olmak" ölçütümüze "toplu-
mumuzun başanlı olması" da eklendi. Bizim başa-
nlı olmamız yeterli olamazdı. Toplumumuz da bizim
sorumluluğumuzdaydı. Hattatoplumun sorumlulu-
ğu kendi sorumluluğumuzdan daönceydi. Ülkemi-
ze olan görevlerimiz, kendi ailemize karşı olan gö-
revlerimizden önce geliyordu. Bugünün gençlerine
öğretilen "kendi çıkanna dönük başan ölçütü" biz-
lerin anlayışında yoktu. Böyle bir anlayış kınana-
cak, yerilecek bir bencil çıkarcılıktı.
Onun için bizim kuşaklanmız, Cumhuriyet ide-
alinden de sorumludur Cumhuriyet idealine yöne-
lik tehlikeler, bizim mücadele etmemiz gereken teh-
likelerdir. Çağdaş uygarlığın ölçütlerini, aklın aydın-
lık ilkelerini bir yana bırakarak dogmatik inançlan ha-
yatın ekseni yapmaya çalışan. toplumun din duy-
gulannı sömürerek ülkenin rotasını ortaçağa çevir-
meye çalışan çevreler, her zaman karşılarında Cum-
huriyet okullarının her kuşaktan öğrencilerini bula-
caklardır. O günün öğrencileri de bugünün öğren-
cileri de her dönemin Cumhuriyet öğretmenleri de
böyle bir gidişe şu ya da bu biçimde heveslenenle-
rin neleri yapamayacaklannı göstermeye karariı ola-
caktır.
Kabataş Erkek Lisesi'nin değerli Müdürü Korel
Haksun, Eğitim ve KültürVakfı Başkanı değerli Ca-
hit Kocaömer, aynı görüşleri çok güzel sözlerle di-
le getirdıler. Konuklar, Sayın Bakan Hasan Gemi-
ci, eski Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, eski bakan-
lardan Nevzat Ayaz, eski bakan Ali Ihsan Göğüş,
günün heyecanını paylaştılar.
Cumhuriyet liseleri. bugün yalnız resmi okullar
olarak değil. çok önemli hizmetler veren özel liseler
olarak da Cumhuriyet idealinin eğitimli gençlerini ye-
tiştiriyorlar.
Gönlümüz yakın zamanda "Cumhuriyet liseleri
koordinasyonu" olarak işlevsel bir yakınlaşmanın
gerçekleşmesini diliyor. Böyle bir buluşma, Cumhu-
riyet'in büyük bir gençlik potansiyelini birleştirerek
daha büyük görevlerin yapılmasına olanak sağlaya-
caktır.
Yaşasın Cumhuriyet liseleri. Yaşasın Cumhuriyet
öğretmenleri ve çağdaş uygarlığın bu idealini pay-
laşanlar...
Kalemli çete'ye destek
Protestocu 19
öğrenci tutuklandı
tSTANBl'L/ANKA-
RA (Cumhuriyet) -
TBMM'de pankart açan
ve toplam 96 yıl hapis ce-
zasına çarptırılan 8 öğ-
renciye destek amacıyla
Taksim'de düzenlenen
protesto gösterisıne ka-
tıldıkları gerekçesiyle
gözaltına alınan ve Be-
yoğlu Adliyesi'ne sevk
edilen 71 kişiden 19'u tu-
tuklandı. Ankara'da da
savcılığa ifade veren 41
öğrenci tutuksuz yargı-
lanmak üzere serbest bı-
rakıldı.
Taksim'de 18 Mart gü-
nü meydana gelen olay-
lara kanştıklan iddiasıy -
la gözaltına alındıktan
sonra önceki akşam Be-
yoğlu Adliyesi'ne getiri-
len 71 öğrenci Beyoğlu
Cumhuriyet Savcılığf na
ifade verdi. Savcılık 52
öğrenciyi serbest bırakır-
ken 19 öğrenciyi tutuk-
lanmalan istemiyle Nö-
betçi 2. Sulh Ceza Mah-
kemesi'ne gönderdi.
Mahkemede tekrar sor-
gulanan 19 öğrenci tu-
tuklanarak cezaevine
gönderildi.
lstanbul Üniversite
Öğrencileri Koordinas-
yonu tarafından yapılan
açıklamada. 19öğrenci-
nin tutuklanması 'veni
bir polis komplosu' ola-
rak değerlendirildi.
Açıklamada. 'kalemliçe-
te'nin davasının Yargı-
tay'da usulen bozulması-
nın yeterli olmadığı vur-
gulandı. İDLB'den yapı-
lan yazılı açıklamada da,
18 Mart'ta eylem yapan
"öğrenci bilincinin tüm
okul ve kampuslan kuşa-
tacağı" belirtilerek "Öğ-
rencilerin tutuklanma
amacı. öğrenci gençlik
mücadelesini gerhe çek-
mek >e kitle gençliğinin
coşkusu ve militanlığı ile
biıieşmesini engellemek-
tir" denildi.
Ankara'da gözaltına
alınan öğrenciler de dün
savcılığa ifade verdi. Öğ-
rencilerin ifadelen alınır-
ken Ankara DGM önün-
de basın açıklaması yap-
mak isteyen bir grup
Emeğin Partisı (EMEP)
üyesi. gençlerin aileleri
tarafından engellendi.
Ankara DGM'nin görev -
sizlik karan üzenne Su-
çüstü Cumhunyet Savcı-
lığı'nda ifadeleri alınan
41 öğrenci tutuksuz yar-
gılanmak üzere serbest
bırakıldı.