Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MART 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
ŞtRKETLERDEN
• SANA'nın vitamin
bıleşimi ve ambalajı
yenılendi. 45. yılında
"Yeni Sana'nın 25
gramında. günlük A.
B6. D ve E \itamini
shti\acının yüzde
15'inı karşılayacak
bileşim yer alıyor.
Önceki gün
düzenlenen basın
toplantısında. 1953
yılından günümüze
Sana'nın gelişimi.
tarihteki önemli olaylar
\ e bu süre zarfında
Türkiye'de yaşanan
değişimi anlatan
multivizyon gösterisi
yapıldı.
• GOLDA.baklhat.
çav ve ayçiçekyağından
oluşan üriin yelpazesini
Türk gıda piyasasına
sundu. Golda'nın
tanıüm gecesinde.
Bayraktar Holding
V önetim Kuralu
Başkanı Hiiseyin
Ba\ raktar açılış
konuştnasını
>aptı.
• MİCROSOFT
OEM tarafından
düzenlenen
"Türkiye'de PC
Pazannın
Gelişmesinde Onjinal
Yazılımin Önemi"
konulu panelde.
onjınal jazılım
kullanımının, Türk PC
pazannın gelişiminde
en büyük etkenlerden
biri olduğu konusunda
birleşen panalistler. bu
konuda bilgisayar
firmalarının yanı sıra
bilgisayar
kullanıcılarına da
çeşitli sorumluluklar
düştüğünü belirttiler.
BTRGRlBU'na
baglı EXIDE
ELECTROMCS
şirketi. iiç fa/lı, çifte
dönüşümlü yeni bir
"on-line" kesintisiz güç
kaynağı olan
Power\Vare Prime
L'PSVi piyasa\a sürdii.
Power\\are Prime'ın,
7.5k\VAilel5kWA
arasında değişen UPS
ile serverlan,
telekomünikasyon
ağlannı ve endüstriyel
uygulanıalan
koruMitu. merkezi bir
güç kaynağı.
• ORIFLAME. üç ay
süren ve 200 bini aşkın
firma distribütör ve
direktörlerı tarafından
belirlenen
"Türkiye'nın en
başanlı kadınlan"
ödüllenni Çırağan
Palace'da düzenlenen
birtörenle \erdı.
• BİLKOM AŞ.
Apple Macintosh
bilgisa\arlan ile
geleceğin sanatını
tartışmava açtı. Alman
sanatçı f homas Büsch.
Yıldız Teknik
L'niversitesi
öğncncileriyle.
"Internet'te Sanat ve
Tasanm" başlıklı bir
«orkshop'u başlattı.
• OMEGA.
insanoğlunun ay
serüveninde kullandığı
Speedmaster
Proffesional ile
astronot \ e
kozmonotların uzay
yolculuklanndaki
resmi saat olarak
saatçilik tarihıne
damgasını
vurdu.
• RO\ ER, Tekirdağ
ana bayisi olarak
Traky^ bölgesine de
hizmet vermeye
başladı. Rover Türkiye
temsilcisi Boronkaj
Oto Ticaret. artık
Trakya bayiliğiyle
beraber yurt çapında
toplam 21 showroom"a
sahip.
Onur Kumbaracıbaşı: Hükümetin ekonomik programı yok, kamuoyımu oyalıyor
Ehş borç hedefi yiikseltîldiANKARA(CumhuriyetBürosu)-Llus-
lararası Para Fonu(lMF)ıleyapılangörüş-
melerin kesilmesinden sonra alternatif kay-
nak arayışına gıren hükümet. 12.5 mılyar
dolarlık özelleştirme programının yanı sı-
ra dış borç hedefinı de 3 milyar dolardan
5.2 milyar dolara \ükseltti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur
Kumbaracıbaşı. ortada ciddi bir ekonomi
programının olmadığını kaydederek. hü-
kümetin seçime gıdene kadar kamuoyunu
özelleştirme\ le oyalamaya calıştığınt söy-
ledı.
1998'de yakla^ık 25 milyar dolar borç ge-
ri ödemesi yapması gereken hükümet, IMF
ile anlaşma > aparak > aklaşık 10-15 milyar
dolar dış kaynak bulma planının gerçekleş-
memesinden sonra. De\ let Planlama Teş-
kilatf nın (DPT) aeçen av Bakanlar Kuru-
• IMF ile görüşmelerin kesilmesi üzerine farklı
kaynak arayışına giren hükümet, özelleştirme ve dış
borçlanma hedeflerini yükseltme yoluna gitti. CHP
Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı,
hükümetin ciddi bir ekonomi politikası olmadığını,
ancak 'ülkeyi özelleştirme ile kurtaracağız' havası
yarattığını söyledi.
lu'na sunduğu rapor doğrultusunda. özel-
leştirme \e dış borçlanmada program he-
deflerinin üzerine çıkılmasını kararlaştır-
dı. Hükümet. önceki gün acıkladığı prog-
ramla yıl sonuna kadar 12.5 milyar dolar-
lık özelleştirme yapılmasını kararlaştınr-
ken, nakıt gelir beklentisi de 9 milyar do-
lar olarak açıklandı.
1998"de uluslararası piyasalarda 3 mil-
yar dolarlık tahvil satışı planlayan Hazine
de hedefini 5.2 milyar dolara yükseltti.
Ocak ayında 1 milyar mark. şubat ayında
da 400 milyon dolarlık ihraç yapan Hazi-
ne. nisanda bir ihraç daha yapmayı planlı-
yor. Hazine, Uzakdoğu krizinden sonra
borçlanma maliyetlerinin yükselmesine
karşın, uluslararası aracı kurumlarla "full
underwrite (tam yüklenimli aracıbk)" an-
laşması yaparak, satışı gerçekleştırecek.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Kumba-
Bakan Işın Çelebi 'Enflasyonla mücadelenin 15. dakikasındayız' dedi
Enflasyon ameliyat edilecekEkonomi Senisi - Devlet Baka-
nı Işın Çelebi. 1998 yılının ilk üç
ayında açıklanan hedeflerinin tut-
turuiduğunu ve henüz amefiyatın
on beşinci dakikasında olduklan-
nı belirterek "bağırta bağırta" da
olsa ameliyatı yapacakJannı söy-
ledi. "Para kredi kuruhı siyasfler-
den bagımsız \e tarafsız olabilecek
mir
şeklindeki bir soruya da "Czü-
lerek söytemeli>im ki bunainanmı-
yorum"dedı.
Bankalann 64. maddekapsamı-
na girnıek için yanş içinde olduk-
lannı iddia eden Bakan Çelebi,
devletin mevduata yüzde 100 gü-
vencesinin kaldınlması gerektiği-
ni dile getirdi. Önceki gün Türki-
ye Finans Yöneticileri Vakft'mn
düzenlediği toplantıda konuşan
Devlet Bakanı Işın Çelebi. mali
yapının istikrannı sağlamak için
enflasyonun ciddi bir biçimde dü-
şörülmesi ve bu düzeyde tutulma-
sı gerektiğini belirterek bunun için
mali sektörün şeffaf ve açık olma-
sı gerektiğine değindi. Enflasyon
hedefinin ilk iki ayda tutturuldu-
gunu söyleyen Çelebi, "Biz enf-
İasyonu hetiıf değişken olarak al-
dık. Kolay bir bedef değü, mücade-
le gerektiriyor. Bir benzetme yap-
mak gereldrse ameliyata yeni baş-
ladık. Heniiz 15. dakikasındayız.
Daha çok yolumuz var. Ameliyat-
la ilgili ortam \ eterince steril değfl,
aletierinıizde Ki değiL sosyal güwn-
tik ve özeUeşnrme gibi konularda
yeterince narkoz veremedik. Ama
amefiyatı bağırta hağırta da olsa
yapmakzorunda kalıyoruz" dedi.
Toplantıya katılanlar arasında
yer alan Eski Hazine Müsteşan
MahfiEğflmez'in "Öngörüfen Pa-
ra Kurulu'nun tarafsız ve siyasi-
lerden bağımsız olarak çahşabile-
ceğine inanıyor musunuz" şeklin-
deki sorusunu Bakan Çelebi. "tnan-
ımyorum ve inanmak için bir ne-
den deyok'" şeklınde yanıtladı.
Bakan Çelebi, siyasilerin ekono-
mi yönetimini tekellerinde bulun-
durmalannın sorunlara yol açaca-
ğını belirterek, bankalann Banka-
lar Kanunu'nun 64. maddesi kap-
samına girmek için yanş içinde ol-
duklannı öne sürdü. Banka mev-
duatlannın yüzde 100 güvence ai-
tında olması nedeniyle piyasada
yüksek faiz oranlannm teklif edi-
lebildiğini ifade eden Çelebi. bu uy-
gulamanın tamamen kaldınlması
yada 10 bin dolarlık bir lîmitkon-
ması gerektiğini dile getirdi.
racıbaşı, hükümetin göreve geldiğinde he-
saplannı IMF'den gelecek 15 milyar dola-
ra göre yaptığını belirterek "Bu paranın bir
kısmıyla iç borçlan ödeme\ i. bir kısmıyla
da yatınm yapmayı planlıyoriardı. Ama
l.MF"\le anlaşma olmavacağı \e para gel-
meyeceği daha Hong-Kong görüşmelerin-
de belli olmuştu" dedi. ABD \e IMF'nin.
demokrasiyle yönetilen ülkelerle işbirliği-
ne yanaşmadıgını vurgulayan Kumbaracı-
başı. sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hfikümet, IMF'den umudu kestikten
sonra, bu sefer de 'Ülkevi özelleştirmeyle
kurtaracağız' havası yaratmaya başladı.
Özelleştirmeden bugüne kadar de\ let ka-
sasırıa ciddi bir para girişi olmadı. bundan
sonra da olmaz. Özelleştirmeden 12 milyar
dolar gelmesi hayaldir. Öncelikle satişlar
taksitle yapılıyor. Şirketler borcun \adesi
gelince de erteleme istijor-
« lar. Bir sürü sahtekârhklar
yapılıyor. Aslında seçime
gtaneye hazırlanıyorlar. cid-
di bir ekonomik program-
lan yok. Seçime gidene ka-
dar da kamuoyunu bu şekü-
de oyalamaya çalışıyorlar."
3 yıllık ekonomi progra-
mı ile 1998 bütçesini üc-
retleri, destekleme alımla-
nnı, yatınmları ve sosyal
harcamaları kısmaya da-
yandıran hükümet. sonba-
harda erken seçim tartış-
malarının yoğunlaşması
karşısında programdan ge-
ri adımlar atmaya başladı.
Programda yüzde 64 artış
öngörülen tütün baş fiyatı-
na yüzde 80 artış veren hü-
kümetin. sağlayacağı kay-
naklarla para musluklannı
ge\ şetebileceğine \ e ülke-
nin en büyük kuruluşlarını
seçim başarısına feda ede-
bilecegine dikkat çekiliyor.
Otomobil Kavramı
Değişiyor
Türkiye otomobil pazarı gün-
den güne renkleniyor Avrupa'da
veAmerıka'daüretilmekteolan
birçok yeni nesil otomobil ithal
edilerek tüm dünya ile aynı an-
da Türkiye'de de piyasaya sü-
rülüyor.
1994-1995 yıllarına kadar pa-
zarda tutulan ve en çok satılan
otomobiller dört kapılı sedan
otomobillerdı. Ama gıderek tü-
keticinin bilinçlenmesiyle küçük
otomobiller. station wagonlar,
4x4 jeepler ve de hatchback
otomobiller piyasada yerlerini
almaya başladılar. Daha önce
sedan otomobıli olan sürücüler
daha yüksek jeepleri, sporara-
ba sevenler tek kapılı hatch-
back modelleri satın almaya
başladılar.
En son olarak Türkiye için ye-
ni bir kavram olan minivan türü
otomobiller ithal edilmeye baş-
landı.
Bunun önceliğini Renautt-Ma-
is yaptı ve Megane Scenic mo-
delini getirdi. 5 kişilik olan bu tek
hacimli minivan geniş iç hacmiy-
le ailelere hitap ediyor.
Avrupa'da oldukça rağbet gö-
ren minivanların Türkiye paza-
nnda tutulacağı tahmin ediliyor.
Şehrin karmaşasından buna-
lan ve hafta sonlan ailesiyle bir-
likte konforlu bir seyahat yap-
mayı sevenler için oldukça ide-
al olan bu araçlar, aynı zaman-
da çok fonksiyonel; istenildi-
ğinde koltukları katlanıp sökü-
lebilen minivanlar, bir station
wagondan daha fazla bagaj hac-
mine sahipler.
Diğer otomobillere göre da-
ha yüksek olan bu araçlar, sü-
rücüsünde bir jeep kullanıyor-
muş hissi uyandınyor.
Binek otomobil-minibüs ka-
rışımı olan bu tür araçlann Tür-
kiye'de tutulması otomobil pa-
zarını ve yolları daha da renk-
lendirecek.
Kangoo
Türk pazanna yeni bir ticari araç
daha girdi: Kangoo. Renault-Mais
tarafından ithal edilen bu yeni oto-
mobil daha önce satılmakta olan
Renult Express'in yerini alacak.
Sürgülü yan kapısı, asimetrik ar-
ka kapısı, katlanabilir ön yolcu koi-
tuğu, Türkiye şartları için özel ola-
rak geliştirilmiş 800 kg'lık istiap had-
di ve açılır tavanı ile oldukça kulla-
nışlı bir otomobil. Çatalca-Kemer-
burgaz arasında test sürüşü yapma
olanağı bulduğumuz Kangoo, er-
gonomik iç kabini ve sıradışı dış ka-
roseri ile diğer ticari araçlardan ay-
nlıyor.
2 ayn motor seçenegiyle (1.4 ve
1.9 dizel) satışa sunulan Kangoo'lar
2 milyar 491 ile 2 milyar 821 milyon
TL'lık anahtarteslimi fıyatlardan sa-
tışa sunuluyor.
Fransa üretimi olan Kangoo'lann
ülkemizde satılan versiyonlarıyla
Fransa'daki aynı özelliğe sahip mo-
delleri Türkiye'de daha ucuz bir
fıyattan satılıyor.
Dünya Bankası Türkiye raporu
'En büyük sorun
yüksek enflasyon'
ANKARA(AA)-Dünya
Bankası, Türkiye ekonomi-
sinde en büyük sorunu 'yük-
sek enflasyon
1
olarak niteler-
ken. iç ve dış borç ödeme-
lerinin bu yıl. kamu borçlan-
ma yükümlülükleri açısın-
dan büyük engel teşkil ede-
bileceği uyarısında bulun-
du. Banka, Türkiye"de ge-
niş kapsamlı istikrar ve ya-
pısal reforma ihtiyaç oldu-
ğunu da vurgularken. bu
programın inanılır olabil-
mesi için. "sosyal güvenlik
ve tarun gibi. si>^si açıdan
güç reformlan da kapsanıa-
sı gerektiğini'
1
bıldırdı.
Dünya Bankası tarafın-
dan yayımlanan Türkiye ra-
porunda, "Türkiye"dc ktsa
vadeli menfaatlan ön plana
çıkaran zayıf koalisvon hü-
kümederi. dikkanVrini. uzun
\ adcli politikalann y ürütül-
mesinden uzaklaştırma eği-
liminde oldular" ıfadesine
yerverildi.
Türkiye de yüksek enflas-
yon ile reel faiz hadlerinin
yatınmları durdurduğu. ge-
lirdağılımındakı esjtsizlik ile
yaratılan iş olanaklannın po-
tan.Myelin altında kalmasına
neden olduğu ifade edilirken
bu durumun. Türkiye'nin
sosyal kalkınma gösterge-
lennin. diğer ülkelerin geri-
sınde kalmasına neden oldu-
ğu belirtildi.
İŞÇİNİN EVRENÎNDEN
ŞÜKRAN SONER
Yağmanın Belgesi
MGK uzmanlannın, üniversıte rektörlerine bilgi ver-
diklen, Başbakan ve Cindoruk'un askerden gelecek bas-
kının irtica. terör kadar demokrasi, hukuk için de teh-
dit oluşturacağını söylemeye çalıştıkları saatlerde, ters-
lik bu ya. kafam "irtica, darbe. demokrasi" tartışmala-
nna değil de borsadaki bir ayrıntı gelişmeye takıldı.
Borsa yupilerinin hep özlemle bekledıkleri ve borsa-
nın ayağa kalkması için olmazsa olmaz gösterdikleri özel-
leştirmeye ilişkin önceki gün alman hükümet karaıian
dün borsayı yükselteceğine düşürmüştü. Oldum olası
borsa yupilerinin, olur olmaz, gündeme özelleştirmeyi
getirmelerine. borsada yaşanan olumsuzluklarda baş
sorumlu olarak özelleştirmenin istenen hızla gerçekleş-
memesını göstermelerine kafam takılıdır.
Borsa, serbest piyasa ekonomisinin işleyişinin sürek-
li aracı. Özelleştirme özel bir durumda geçici bir uygu-
lama. Borsanın kaderi bu kadar çok özelleştirmeye, bir
özel uygulamaya bağlı ise vay bu ekonominin haline.
Borsa neden özelleştirme uygulaması ile ayağa kalka-
cak ya da bu uygulama olmazsa çökecek?
Benim kalın kafam bu işe bir türlü basmıyor. Basma-
yınca da bu konuya takılıp duruyor. Borsa yupileri özel-
leştirmeyi ağızlanna sakız yaptıkça da özelleştirmede
büyük bir yağma, vurgun olduğu konusundaki önyar-
gım, kaygım pekişiyor
Değerlerinin çok altında, komik fiyatlara satılan ka-
mu mallannın peşine doğal olarak borsa oynayanlann
da düştüklerini, bu alımlann borsayı yükselttiğini biliyo-
rum tabiı ki. Ancak borsada belirleyıci ağırlığın özelleş-
tirmelerde olması; borsanın varlığı, niteliği açısından
ürkütücü bir gösterge değıl mi? Özelleştirme adı altın-
da vurgun. yağmalama tükendığınde ne olacak?
Bu genel saplantımın, sorgulamamın dışında, dünkü
borsa gelışmelerinetakılmam ısetamtersi birgelişme-
den. Çünkü dün borsa yupilerinin özlemle beklediklerı
yeni özelleştirme kararları borsayı düşürdü. Ben söyle-
miyorum, dün kendilerı borsa düşüşünü değertendırır-
ken, ortak görüş olarak aynı nedene dayandılar. Açık-
lamalan çok çarpıcı idi:
"Özelleştirme kararlan borsa için çok önemli, can-
landıncı, yükseltici idi. Ancak kararlann ilk aşamasın-
da geçici bir düşme yaşanacaktı. Nedeni de özelleş-
tirme karan alman kamu kuruluşlannın hisselehnin bor-
sada şu anki satış değerlerinin, satış fiyatlanndaki de-
ğerterin üstünde kalmasıydı. Yani hükümet ve özelleş-
tirme idaresi, özelleştirilecek kamu kuruluşlannın satış
fiyatlannı, borsa hisse değerlerinin altında tutuyordu.
Doğal olarak satışlar gerçekleşip yağmalama, vurgun
sonuçlanana kadar, satış fiyatlanndaki bu düşüklük,
borsadaki hisse senetlerine de yansıyacaktı. Sonra ye-
niden hisse senetleri gerçek değerlerine doğru yükse-
lecekti."
özelleştirmenin bir vurgun. yağmalama olduğunun
daha açık kanıtı olur mu?
Biliyorum, Meclıs Başkanf nın demokrasi çağnsı yap-
ma gereğinı duyduğu; rejime, demokrasinin geleceği-
ne ilişkin bir gergin ortamda, borsadaki bu gelişme bel-
ki de hiç ilginizi çekmiyor. Ama her zaman yağmanın,
vurgunun kanıtı gelişmeler bu kadar açık yaşanmıyor.
Ben de aslında ülkemız, çıkarlarımız, ekonomımız için
gerçekten çok önemli bir konuda, bu güncel fırsatı ka-
çırmak istemedım. Gelişmeler nasılsa geçmişte oldu-
ğu üzere, gelecekte de "irtica, terör, darbe" kıskacını
bol bol tartışmak durumunda kalacağımızı göstenyor.
Başta siyasi iktıdarlar, devlete bağlt bütün kurumlar,
sonra da diğer siyasi partiler ve toplumsa) örgütlenm&-
terin, sorumluluklannın gereğini yerine getinTiemeleri; sü-
rekli insan hakları, demokrasi, hukuk. laiklik suçlan iş-
lenmesıne aracı olmaları; bizim de ilke ve standartlan-
mızı kazanmış olarak yeterli duyarlılığı, anlamlı tepkile-
ri zamanında koyamamamız; çok sık aralıklarla, aynı çık-
maza sürüklenmemizi getiriyor.
Bugün geldiğimiz kıskacın, hukukun çiğnenmesinin
baş sorumlulannın; bu saatten sonra hukukun, demok-
rasinin sahibi ve bekçisi rolünü oynamalan da ayn bir
trajik görüntü oluşturuyor.
Bunu da atlatamaz mıyız? O kadar deneyimli, olum-
lu ve olumsuz anlamda bağışıklık kazanmış bir durum-
dayız ki.. Bıze özgü çözüm ve formüller yaratıp ürete-
ceğimiz tartışılamaz. Ama neye benzer, orası da pek bel-
li olmaz.
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAH USUMÎ
Süt ve Peynirde Vurgun
A n t e n l e r i n i z i B D P ' y e
I m e k , ç m b i r T V a n t e n ı v e b i l g i s a y a r y e t e r l i
Artık
Artık yurtıçı piyasalaf 'zleyebı
• İMKB Hisse Senedi Piyasası
Her hisse senedinın 28 adet
fiyat bilgısi.Tt. ve $ bazında
grafiklerı.
• 15 en yaygın gösterge ile
teknik analız.«Hareketli
ortalamalardan Fibonnaccı'
lere trend çizgilerine kadar
uzanan göstergeler.
• İMKB şirketlerının mali tablo
ve bazı fınansal oranları Üç,
altı, onikıser, aylık tablolar,
şirket bilgılerı
ç e v ı r ı n . . .
BDP sızler ıçm BDPLINE hazırladı
• Excel ve DDE a k t a n m ı
var
• İMKB Tahvıl-Repo Piyasası
• Bankalararası Dövız ve Faiz
Piyasası
Üstelıl: tum bu bılglen en ı/ygun onam ve malryetîe eWeetmenız murr
Oahâ ayrıntlı b*lgı ve BDPUNE'ı yakından tanımak <çın bıa arayın
BDP*rıın ûstun ürunlei vç tekn k hızmeî guvencesryte bır t.ez daha ta^
• Serbest Piyasa Dovız ve Altın
Pıyasası
• BDP Haber Ajansı kaynaklı
haberler •Gelişmiş haber
ta'ama ozellıklen
• Metastock'a veri aktanmı,
• Otomatik sıralama, döngû,
alarm,
• Hisse senetlerine ait tüm
fiyat bilgilerinin toplandığı
ve son 10 işlemin görûntü-
lendiği ayrıntı pencereleri
• Anlık Portföy izleme
(Accountvvatch)
• Anlık Zaman-Satış (Time &
Sales) tabloları
• işlemlerinizi hızla gerçekles-
tirmenizı sağlayan sürükle-
bırak (drag & drap) özelliği
• Ve Windows ortamının ge-
tirdiği diğer birçok kullanım
kolaylığı
AYDIN -12 Eylül darbesinden son-
ra iş başına gelen asker ve sivil yö-
netimler, Türkiye'de ekonomik den-
geleri altüst ettiler. Bankalar, holding-
ler, işadamlan, akıl almaz paralar ka-
zanırken tanm kesimi cumhuriyet ku-
rulduğundan bu yana en büyük bu-
nalıma sürüklendi. Özelleştirme fur-
yası içinde, öncelikle tanm kesimini
koruyan kuruluşlar, satıp savıldı. Tür-
kiye holdingler için dikensiz gül bah-
çesi haline getirildi. Tanm kesimi ade-
teyağmalanıyor!..
Kırsal alanda yaşayan ve çogun-
luğu geçimini tarımdan ve hayvancı-
lıktan sağlayan insanlarımız, geliş-
melerin farkında. Ancak hükümetle-
re ve iktidar partilerine söz geçiremi-
yor. Daha da acısı, iktidar partileri de
başbakanlar da bakanlar da tanm
kesiminin bunalım içinde bulunduğu-
nu kabul ediyor. Ancak çözüm için hiç-
birgirişimde bulunmuyor. Hatta, çö-
züm vaat ediyor, ama tam tersini ya-
pıyor!..
Çiftçi, iktidar partilerinin tutarsız
vaatlerinden artık bıktı. Pamukta,
buğdayda, mısırda, fındıkta, ayçiçe-
ğinde, zeytinyağında ve hayvancı-
lıkta tam 18 yıldan beri sürekli sömü-
rüldü. Bugüne kadar ancak varlığını
satarak veya borçlanarak ayakta ka-
labildi. Bu arada hükümetlerin lütuf
olarak sunduğu bütün öneriler, çift-
çiyi biraz daha çökertti... Holdingle-
ri de servet sahibi yaptı.
Hâlâ bütün oyunlar çiftçinin başı-
na oynanıyor. Tüketicinin satın ala-
cağı gıda maddelerinin fiyatlan ar-
tınca, sorumlu olarak tanm kesimi
gösteriliyor. Nitekim, ekmek fiyatla-
nnın her artışında kabahat hemen
çiftçinin üstüne yıkıldı. Yağ, et, süt,
peynir gibi ürünlerin fiyatlan yükse-
lince, gene çiftçiler hedef gösterildi.
Buna karşılık, tanm ürünlerinin ma-
liyetlerini asıl yükselten ve piyasalar-
da fiyatlann artmasına neden olan
sanayi ürünlerinin durumunu ele alan
yok...
Turgırt Özal da Tansu Çiller de
Mesut Yılmaz da özelleştirmenin re-
kabet yaratacağını ve böylece ucuz-
luk gelecegini ileri sürerek tanmsal
KlT'leri özel sektöre bedava fıyatına
sattılar, ama ucuzluk yerine pahalılık
geldi... Fazladan kazanılan paralar
da işadamlan ve sanayidlerin kasa-
lanna aktı.
1997 yılının eylül ve ekim ayların-
dan sonra hayvancılıkta maliyeti en
çok etkileyen yem ftyatları, 35 ile 40
bin liraya kadar yükseldi. Bu durum
karşısında şaşkına dönen üreticiler de
et ve süt sanayicilerine karşı direni-
şe geçtiler. Sıkı pazarlıklar sonunda
sanayiciler süt fiyatlannın 80 ile 90 bin
liraya çıkmasını engelleyemediler...
Sonuçta üreticiden alman sütün fiya-
tı 90 bin lira civannda oturdu. Bazı böl-
gelerde bu rakam 95 ile 100 bin lira-
ya kadar tırmandı.
Tabii sanayiciler süt fiyatlannın ar-
tışını bahane ederek ellerindeki dü-
şük fiyatlı sütlerle imal ettikleri pey-
nirlere hemen yüzde yüze yakın zam-
lar yaptılar... Merketlerde 600 bin li-
raya satılan peynirlerin üzerindeki eti-
ketler bir anda bir milyon 200 bin, bir
milyon 500 bin lira oluverdi. Bu fark-
lardan kaynaklanan trilyonlar da sa-
nayicilerin kasalanna aktı. Sonuçta Is-
tanbul, Ankara, Izmir gibi büyük kent-
lerde kaliteli peynir fiyatları, bir mil-
yon 500 bin ile iki milyon lira arasın-
da demir attı. Halk bu fiyatlara alış-
tınldıktan sonra sanayiciler alım po-
litikalannda değişiklik yaptılar... Za-
rar ettiklerini ileri sürerek üreticilerden
aldıklan süt fiyatlannı Türkiye çapın-
da düşürmeye başladılar. Geçen ay
sonuna kadar 85 ile 95 bin lira ara-
sında olan süt fiyatlannı, 60 ile 75 bin
liraya düşürdüler. Ancak üreticiye
ödenen süt fiyatlan geri çekilirken
tüketiciye satılan peynir, süt, tereya-
ğı ve yoğurt fiyatlannda bir kuruş in-
dirim olmadı... Tam aksine yükselme-
ye devam etti...
Süt üreticileri tekrar şokta
Hayvan yemi fiyatlan 35 ile 40 bin
lira iken süt alım fiyatlan 85 ile 90 bin
liraya çıkmıştı. Böylece üreticiler, ra-
hat bir nefes alma imkânı bulmuşlar-
dı. Ancak rahatlık uzun sürmedi. Sa-
nayiciler ve mandıracılar, baskı yapa-
rak süt alım fiyatlannı aşağı çektiler.
Bu arada da yem fiyatlan 35 ile 40
bin liradan 55 ile 60 bin liraya fıriadı.
Trakya'da daha önceleri 90 bin li-
ra olan süt alım fiyatlan, şu sıralarda
70 ile 75 bin liraya kadar geriledi. Iz-
mir, Manisa ve Aydın çevresinde ise
95 bin liraya kadar yükselen süt fi-
yatlan da son günlerde sanayicilerin
diretmesi üzerine 70 bin liraya kadar
düştü.
Burdur ve çevresinde de daha ön-
celeri ortalama 89 bin 500 lira olan
fiyatlar, 79 bin 500 liraya geriledi. Ça-
nakkale ve Balıkesir'de de durum
pek farklı sayılmaz. Bazı bölgelerde
geçen 3 aylık dönemde 85 bin lira-
ya kadar çıkan sütfiyatlan,şimdi tüm
bölgelerde 76 bin 500 lira olarak uy-
gulanıyor. Konya ve Adana bölge-
sinde ise süt fiyatlan, 70 bin liranın
üstüne hiçbir zaman çıkamadı.
Ancak sanayiciler ve mandıracılar,
süt alım fiyatlanndaki 15 ile 20 bin li-
ralık indirimi yeterli bulmadılar. Mart
ayı sonlarına doğru yapılacak ihale-
lerde fiyatlan daha da aşağıya çek-
meyi planlıyorlar. Nitekim KÖY-KO-
OP ve süt birliklerine bu konuda bas-
kı yapmaya başladılar. Sanayicilerin
şimdilik önermeye çalıştıklan rakam,
60 ile 65 bin civannda.
Üretici temsilcilerine göre yem fi-
yatlannın 60 bin liraya çıktığı bir dö-
nemde, 120 bin liranın altında süt
satmak mümkün değil... Sanayiciler
100 bin liranın altında bir rakamda ıs-
rar ettikleri takdirde Türkiye çapında
eylem yapacaklannı ileri sürüyorlar.
Eylemler önce üreticilerin kendi böl-
gelerinde protesto mitingleri halinde
sürecek, daha sonratiaAnkara'ya yü-
rüyüşyapacaklar... Bunlar da sonuç
vermezse hayvanlarının tamamını
kesime verecekler...
Önümüzdeki günlerde hayvancılık-
ta önemli gelişmeler olacağa ben-
zıyor...