23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 'Yeni Hayat' Abone sistemi ile dört yıldır yayımlanan aylık dergi "Yeni Hayat" bayilerde satılmaya başladı. Dergiden ilk kez Atillâ İlhan, Cumhuriyet'teki köşesinde "Türkçü- Devrimci Diyaloğu" başlığı ile söz etmişti. Yeni Hayat, Türk-islam Sentezi'ni reddeden ve Türkçülüğün devrimci yanını irdeleyen çizgisiyle alışılmışın dışında bir yayın. Son sayısındaki yazılarda Yeni Dünya Düzeni'ni, "Özalist solcu"ları, ^ r '^U^ şeriatçıları, ^"""^ özelleştirmeyi eleştiren dergi örneğin demiryolu taşımacılığını savunurken "Demiryollarını satmak vatanı satmak anlamına gelir" diyor. Ziya Gökalp çizgisinden yola çıkan derginin Mustafa Kemal Atatürk'e bakışı ise şöyle: "Türkiye ondan bu yana ikinci bir devrimci önder yetiştirebilmiş değildir." Derginin haberleşme adresi: PK 751, Sirkeci, İstanbul. Ö M Ü R i L i K internet'ten ev alma; komşular "ÇET kapı geliverir. Ömür E. Kurum Elektronik posta: Oeniz..Som@raksnetcotn Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Çiller, Yüce Divan'a gitmemek için her yolu deniyormuş... "Baba sözü dinliyon Yollar denemekle aşınmaz!" T ürkiye Büyük Millet Meclisi'nin sağlık har- camaları bir kez daha gündeme geldi. Mil- | letvekillerinin sağlığı için geçen yıl 1.5 tril- I yon lira harcanmış... Bu paranın 330 mil- yar lirası ilaca, 1.2 trilyon lirası tedaviye gitmiş. An- karaTabipOdasfnagöre, 550milletvekilininbulun- duğu Meclis'in bir yılda yaptığı sağlık harcaması 100 yataklı tam teşekküllü bir hastanenin yatırım maliyetine yakın. 1.5 trilyon lira kuşkusuz, 550 milletvekili için har- canmıyor. Bir dönem Meclis'e girmiş ve eski millet- vekili sıfatını kazanmış olmak da bu çok özel ve de pek güzel olanaklardan yararlanmaya yetiyor. Milletvekili eskileriyle birlikte Meclis, yaklaşık 4 bin kişinin sağlığına para harcıyor. Bu durumda ki- şi başına düşen sağlık harcaması yılda ortalama 300 milyon lirayı buluyor.Öte yandan serbest piya- sa ekonomisinin geçerli olduğu özel sağlık sigorta- sında en kapsamlı hizmetin yıllık primi 250 milyon TBMM lira tutuyor. Meclis'tekilerin nasıl har vurup harman savurduğu böylece daha iyi anlaşılıyor. Milletvekilleri har vurup harman savururken, mil- let hastane kapılarında sürünüyor. Bir kamu sosyal güvenlik kurumundan sağlık hizmeti alabilen vatan- daş şanslı sayılıyor. Emekli Sandığı'nda kişi başına yılda ortalama 13.5 milyon lira sağlık harcaması ya- pılıyor. Devletin memuruna 13.5 milyon lira, milletin eski ya da yeni vekiline 300 milyon lira gidiyor! Ankara Tabip Odası Sağlık Hizmetlerinin Deneti- mi Komisyonu Başkanı Dr. Ali Rıza Üçer, yaklaşık bir yıl önce Meclis Başkanlığı'na başvurarak sağlık hizmetlerinin denetimi görevinin Tabip Odası'na ve- rilmesini önerdiklerini ancak dönemin başkanı Mus- tafa Kalemli'den yanıt alamadıklarını söylüyor. Öne- ri şimdiki Başkan Hikmet Çetin için de geçerliliği- ni koruyor. Koltuğundan avizesine dek bir dizi yol- suzluk iddiasına muhatap olan Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'nin sağlıklı bir yapıya kavuşmasında sağ- lık harcamalarının da kontrol edilebilir duruma gel- mesi büyük önem taşıyor. Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Cihat Oğan, Hik- met Çetin'e sesleniyor: "Sağlık hizmetlerinin denetlenmesi uzmanlık ge- rektiren teknik bir konudur. Ankara Tabip Odası, bu hizmetin mevzuata uygunluğu, bilimsel ve mali de- netimi için birim oluşturmuştur. Satın aldığınız sağ- lık hizmetlerinin denetimi konusunda kurumsal des- tek vermeye hazırız." Ne ki Meclis'in gündeminde küreselleşme süre- ciyle dayatılan sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi- ne ilişkin sahte reform yasa tasarısı bulunuyor. Sizce balık neresinden kokuyor! SESSİZSEDASIZ(!) NURİKURTCEBE Samsun'daki koro ve abesle iştigal Konuyu özünden saptırmadan anım- sayalım: Kültür Bakanlığı Samsun Dev- let Klasik Türk Müziği Korosu fokur fo- kur kaynıyor; koro şefi Taner Çağla- yan'a tepkiler artıyor, sanatçılar şef yar- dımcısı bestekâr Cavit Ersoy'un şefli- ğe atanmasını istiyor; Kültür Bakanı, Çağlayan'ı üç aylığına Istanbul'da gö- revlendiriyor, Ersoy'u da üç aylığına iz- mir'e gönderiyor; üç hafta sonra bakan, koro şefini Samsun'daki görevine iade edince sanatçıların isyanı büyüyor. Bu arada sanatçılar, sorunlarını yan- sıttıklan dosyayı Kültür Bakanı istemi- han Talay'a sunulmak üzere Özel Ka- lem Müdürü'ne veriyor ve dosyanın ba- kana ulasmadığı Özel Kalem'den DSP Samsun il Başkanı'na verildiği yolunda duyum alıyor. Konunun Vaziyet'te ye- ralması üzerıne iik açıklama il başkanı Uğur Askır'dan geliyor, "Bana dosya ia- de edilmedi" diyor. İkinci açık- lamayı Özel Kalem Müdürü Ahmet Kıriıkova yapıyor: "Dosyayı bakanın bilgisine sunmakyerineilbaşkanınage- ri verdiğim doğru değildir. Soyadımı bi- le Kıriıkova yerine Karlıova olarak yaz- manız bile, kulaktan dolma bilgilere yer verdiğiniz izlenimini pekiştirmektedir." Konuyu özünden saptırmayalım, abes- le iştigal etmeyelim... Üç aylığına Istanbul'da görevlendiri- len koro şefinin üç hafta sonra neden Samsun'a geri çekildiğini ve aynı za- manda bestekâr olan şef yardımcısının neden cezalandınldığını sanatçılar kadar kamuoyu da merak ediyor. PALAS PANDIRAS Güneş Taner'in sihirbazlığını ciddiye alalım lütfen; baksanıza adam enflasyon canavarını yerden ne kadar yükseğe kaldırdı. iMüfrtBozact \ AYDINLANMA ATEŞİ ^ Üetrçün: Zeynep Eşiyok Faks; 0.212. 513 85 95 SiyanürleAltın Arama'ya harşı bir etkinlikler süreci başlatılıyor İstanbul Cumok, yann Cumhuriyet Kıtap Kulübü Taksım Salonu'nda ya- pacagı toplant\s\nda Kvtap (Culübüne herkesı topluca üye olmaya çagınyor. îstanbul Cumok "1) Geçen haftakı toplantıda Evin OkçuoğluOECDnın 1995 den bu ya- na gızlice v aptıgt 'yatınmlar üzerine çok yönlii anlaşma' ı AMI) hakkında bızleri bılgilendırdı. Nisanda imzaya açılacak bu anlaşmada, haklar çoku- luslu şırketlere verilmiş. yükümlülük- lerse hükümetlere! Özetlersek. bu an- laşma bızım gıbı gelişmekte olan iilke- len tam bir sömürge durumuna düşü- recek özelliklere sahıp. Konuk olan arkadaşımız. çevîe mü- hendısı Örgen Lğtırlu da yabancı şır- ketlenn maden ışletmeciliğinm bu top- raklara \erdığı zaran verılerle ortaya koydu. Eurogold gıbı daha 560 şırke- tin ruhsat için başvurduğu ve bunlara tahsıs edilen topraklann ülkemizın yüz- de 13'ünü kapsadığı gibi bilgiler kar- şısında dehşete düştük. AMI anlaşma- sı yürürlüge gırerse. ömegın Bergama- lılann % erdıklen savaşım sonuçsuz kal- maya mahkûm. çiinkü hükümetımiz bu şirketlerın çıkannı korumakla yüküm- lü olacak. Temel sorun. 'ulusal çıkar- larımızı koruyabilen güçlü bir dev- letimiz olacak mı. >oksa giderek bir sömürge devlete mi dönüşecegiz' so- rusundakılitlenıyor. Bu konulardaola- bildiğınce çabuk \e genış kamuoyu oluşturmak içm yann Ankara"da Ber- gamalılar'ın duruşmasına gıdıyoruz. Iletışım:ÖreenUğurlu(Tel: 0.212.246 76 53 i." 2) Cumhuriyet Kıtap Kulübünü des- tekleme karan aldık. Herkesı CKK'ye üye olmaya çagırıyoruz. Yann saat 18.00'de toplantımız CKK Taksım Sa- lonu'nda gerçekleştiriliyor, topluca üye- lik başvurulanmızı da yapıyoruz." ADD Genel Merkez "Genel Merkezımizın Yönetim Ku- rulu bir dızı zıyarette bulundu. Cumhu- riyet gazetesi Ankara temsilcisi Mus- tafa Balbay ile başlayan ziyaretler. Yar- gıtav CumhunyetBaşsavcısıVuralSa- vaş. Anayasa Mahkemesi Başkanı Ah- met Necdet Sezer. Maliye Bakanı Ze- keriya Temizel \ e Ankara Cumhunyet Başsavcısı İlhan Mesutoğlu ile sür- müştür. Önümüzdeki günlerde Başba- kan Yardımcısı \e Mılli Savunma Ba- kanı İsmet Sezgin. lçışlerı. Adalet ve Millı Eğıtım Bakanlan ziyaret edile- cekierdir." 'Her Yer Bergama, Hepimiz Bergamalıyız 1 "TMMOB CevTC Mühendıslen Oda- sı eşgüdümündeki komisyon tarafın- dan, başta Bergama olmak üzere diğer 560yerdeki 'Siyanürle Altın Arama' ızninin tamamen ve koşulsuz ıptalını he- defleyen bir etkinlikler süreci başlatıl- mıştır. Bergama halkının bu mücade- lesine katkı olarak başlattıgırmz dilek- çe kampanyamıza 'Her Yer Bergama. Hepimiz Bergamalmz" diyen herke- sm katılmasını bekliyoruz. Amacımız 18 Nısan'da Ankara'da düzenlenecek panele on bınlerce dilekçe gönderebil- mek. Hazırlanan dilekçe. •Eurogold Madencilik AŞ"nin Ber- gama-CK acık yöresınde sıyanürlü altın işletmecigi girişimi; yöre insanının 8 yı- lı aşkın bir süredır yürüttüğü kendı ge- leceğıne sahip çıkma anlamında örnek ahnması gereken onurlu mücadelesme. kamuoyu ve bılim çe%Telennın tepkile- rine ve bunlara ek olarak Damştay 6. Dairesi tarafından 'İşletmede kamu yararı olmadığr gerekçesı> le 14 Ma- yıs 1997'deverilen "iznin iptali veyü- rütmenin durdurulması" karanna kar- şın devam emıektedır. Bu durum TC'nın demokratık bir hukuk de\ leti olup ol- madığını tartışmalı hale getırmektedır. Bilimsel çalışmalar \e tarıhsel dene- yım. atık barajı kurulması durumunda dahi sıyanürlü altın ışletmeciliğinin, ekolojik denge üzerınde yarattığı yıkı- mm kanıtlarmtbıze^uSnîktadır. lsta- tıstiklere göre. Bergama'da her yıl 45 bin ton panıuk. 2467 ton tütün. 30 bın ton bugda\, 500 bin ton arpa. 23 bm 520 ton zeytin yetiştirilmekte. aynca yılda 7 0 ton alabalık. 12 milyon yumurta, 50 bin piliç üretilmektedır \e 306 bm an kovanıme\cuttur. 341 bınsıgırveinek ile 24 bın keçıden de yılda 21 bın 426 ton süt. 1850 ton et. 550 ton peynır, 200 ton tereyağ \ e 500 ton bal elde edılmektedir. Bölgedekı turızm gelırlerı de göz önüne alındıgında siyanürle altın çı- karmada herhangı bir kamu yaran söz konusu değildir ve sı>anürle altın çıkar- ma sonucu bölgede ortaya çıkacak eko- lojık felaket sonucu yıtinlecek tanm ve tunzm gelırlennin. altından elde edı- lecek gelirden kat be kat tazla olacağı açıktır. Bergama-O^ acık Altın Made- ni ve Eurogold Madencilik AŞ'nın ka- deri. Türkiye"nın çeşitlı bölgelerınde. 560 yörede altın arama ıznı alan çok uluslu şirketlenn konumunu da belır- leyecektir Bergama'da siyanürle altın çıkarma durdurulmadıgında. Türkı- ye'nin 560 yerinde ekolojik tahrıbat ve ekonomik yıkımm gündeme gelecegı ve bundan kanıunun zarar. çok uluslu şir- ketlenn ise kâr elde edecegı bir ger- çektır. Bütün bunlar göz önüne alındı- gında. sağduyunuza güvenerek sızden Danıştay karanna karşın ınatla ve yüz- süzlükle faalıyetlerıne devam etmekte olan Eurogold' Madencilik AŞ ve diger çok uluslu şirketlenn. Bergama başta olmak üzere, Türkiye'nin dığer bölge- lerindeki bütün faalıyetlerinin tama- mıyla ve koşulsuz olarak durdurulma- sı için geregmı yapmanızı saygılarım- la arz edenm." Bornova Cumok "Sayın Kemal AlemdaroğtıTna açık mektup: Ulusumuzun en yüce degerler siste- mi Atatürkçülüğe. laıklığe. hukukun üstünlüğüne, en içten gerçekçı ve akıl- cı bağlılıgınız doğrultusundakı uygula- malannızın bazı polıtıkacı ve rektörle- re de örnek olmasını diliyor. sızinle gu- rur duyduğumuzu, her koşulda yanı- nızda oldugumuzu bılmenızı istıyoruz. Bugün saat 13.00'te Küçükparktaki Bızım E\ Cafe'de öğle yemeğınde bu- luşnıak dileğivle." İsmail Hakkı Tonguç tlköğretim Okulu "26 şubat-5 Mart arasında bagış ya- panlar; Maksudiye-Bahattin Can (10 milyon), Şevket Lral (5 milyon). Se- zai Toksoy (3 milyon ı. Ay. Ceyhan De- mir (5 mıhon). Mehmet Öztuna (5 mil- yon). Tahsin Yücel (5 milyon). Göz- de Dedeoğlu I 5 mılvon). İhsan Cren (20 milyon). Bugüne kadar toplanan bagış mıktarı; 223 miKon lira." Kûltür-Sen "Kültür Emekçilen Sendıkası (Kül- tür-Sen) tstanbul Şubesinın 12 Şubat'ta yapılan 3. Olağan Genel Kurulu son- rasında Yönetim Kurulu'nun göreN' pay- laşımı şöyle olmuştur; trfan Kuruüzüm (Bşk). Hatice Kal- kan (tdarı Sekr). Ahmet Yaraş (Basın ve Halkla llişkiler Sekr). Bülent Ge- zerlEgıtim ve Örg. Sekr.). Edibe Ak- çakaja (Mali Sekr), Firdevs Daşdemir (Sosyal ve Dış Ilışkıler Sekr). Muam- mer Yılmaz (Sosyal ve Dış llişkiler Sekrı" KtM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakı turk.net t ÇÎZGÎLİK KÂMtL MASARACl HARBİ SEMtH POROY GÖRÜŞ TURKKAYA ATAOV Demirel, Yılmaz ve Almanya Demirel'le Yılmaz'ın Almanya'ya ilişkin sözle- ri, Bonn yöneticilerinin şiddetli tepkilerine yol aç- tı. Oysa, aynı değerlendirmelerin doğruluğunu ka- nıtlayan çok sayıda bilimsel inceleme var. Tarihte geçmiş aynen eskiden olduğu gibi yine- lenmez. Fransız Devrimi'ni simgeleyen Napol- yon'un düşüşünden sonra Bourbon hanedanının iktidara gelişi bile geçmişe eksiksiz dönüş değil- di. Avrupa'da Almanya'nın bugünkü varlığı Frede- rick, Moltke, Ludendorff ve Hitler dönemlerine tipatıp benzemeyecektir. Brecht'in sözünü anım- samada yarar var: Kartaca birinci büyük savaşın- dan sonra gene de güçlüydü; ikincisinden sonra bile kalkınabildi, ama üçüncüsü bitince Kartaca di- ye bir şey kalmamıştı. 1914-18 savaşı iki blokun başını çeken devlet- lerin dünya pazarlarına egemen olma çatışmasıy- dı. İkinci Dünya Savaşı'nın Almanya için felaket- le sonuçlanması, bu devletin kıtadaki siyasal sı- nırları askeri güce başvurarak zorlama isteğini yıp- rattı. Almanya kalkındıktan sonra haritalarda gö- rülen çizgileri kendi yaranna değiştirme yanlısı gö- rünmedi. Bu sınırlar somut olarak oldukları yerde durabilirlerdi. Ancak, böylesine bölünmelerin ar- tık önemi yoktu. Bu çizgiler şeffaflaşmıştı. Bazı çev- re ülkelerinde Alman azınlıklar vardı ama. Alman- ya için asıl önemli olan, bu ülke ekonomisinin ve kültürünün ağır basmasıydı. Bu nedenle, sınırları silahla zorlamaya hiç ge- rek yoktu. Hitler'in yöntemlerinin modası genelde geçmişti. Polonya ile aralarındaki Oder- Neisse ır- . maklarının oluşturduğu sınır bile olduğu gibi ka* .• labilirdi. Bu çizginin doğusu 1945'ten önce Alman . toprağı olsa bile. Hatta, Berlin bile ikiye ayrılmış olarak kalsa ne çıkardı! Resmi başkent hangisi,. olursa olsun, Batı Berlin bu koca Orta Avrupa böl- gesinin zaten gerçek başkentiydi. Öte yandan, iki Berlin'in ve iki Almanya'nın te- " meldengelenakımlahızlabirleşmesi, hem Batı Al- ' man yönetimini hem de öteki Avrupalıları şaşırttı. " Şansölye Kohl; Amerikan, Rus, ingiliz ve Fransız tepkilerinden ürktüğü için birleşme oluşumunu yavaşlatmak bile istedi. Ne var ki bu birleşmenin önünde durulacak gibi değildi. Avrupa kıtası artık güçlenen Almanya'nın iste- . diği gibi biçimleniyordu. Aynı kıtada birkaç güçlü devlet daha var. Onların da biraz farklı "geleceğin, - Avrupası" imajı olabilir. Ancak Almanya, önde ge- len devletlerden biri, hatta birincisidir. Öteki ikisi-. • • nin Fransa ile Rusya olduğu söylenebilir. Ama bun- - lann topraklarına Alman ekonomik nüfuzunun gi- dip dayandığı bir gerçektir. Bonn yöneticileri bu türlü değerlendirmeleri ilk kez işitmiyorlar. Alman kitaplıkları bile aynı tahlili yapan incelemelerle do- ludur. Evet, Hitler'in ve ondan öncekilerin savaş- . la varamadığı hedefleri bugün Almanya, ekono- mik yoldan ele geçirmiş durumda sayılır. Ama kuş- kusuz, bazı farklar da var. Örneğin, toplama kamp- ları yok ve altı milyon Yahudi öldürülmüyor. Ama Türkleri dışlayan bir çeşit ırkçılık gene var. Yahu- di karşıtlığı da eksik değil. Geçmişe tıpatıp ben- zemekdjyeJDJr.se>; plmadığınışöyledim. ^ BULMACA SEDAT YAŞAYAS 1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA: 1/Venüsgezege- nıne verilen bir başkaad.Birno- ta. 2/ Fotografçı- lıktaeskiden kul- 3 lanılan film du- yarlık ölçüsü bi- rimi... Yenıbirta- 5 şıtı ya da motoru. açılması için dü- şükrejimleçalış- tırmaya verilen ad. 3/Samsun'un ° birilçesi.Birçe- g şit İngiliz bırası. 4/ Asya'da bir ülke... Üs- tü kapah olarak anlatma. 5/ Kokmuş hayvan ölü- sü... Yeniçerılerin kayıtlı olduğu kütük defteri. 6/ 3 tlışkm. deggin..."- - - Yü- 4 cel": C'nlü şainmiz. II "Geceyse — hemen ta- zelermınareleri" (Cemal " Süreya)... Dinç. canlı. 8/ Bir otomobilın arkasına 5 takılan üstü kapah araç. n 9/ Sipersiz şapka... Didak- tık şiirleriyle tanınmış XVII. yüzyıl divan şairi. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Taze iken kabuguyla kuru- tulmuş fasulye. 2/ Özsu... Tibet sığın. 3/ Yassı gümüş kül- çesi... Bir nota. 4/ " — gögsün üstünde çakır dikeni Bit- meyince gönül yârdan aynlmaz" (Karacaoğlan)... Paylama. azarlama. 5/ Küçük su kanalı... Eşya üzenndeki mikrop ya da ufak böcekleri basmçlı buharla öldürmeye yarayan bü- yük kazan. 6/ Japon lırik dramı... Duman lekesı... Atİann ta- şınması için yapılmış kapah taşıma aracı. 7/ Büyük su şişe- si. 8/ Ege ile Akdeniz bölgelerini bırbırinden ayıran akarsu- yun adı. 9/ Tırnak boyası... Fazla bön. avanak. BLLUT BEBEK MRAYÇÎFTÇI TARİHTE BUGUN MIMTAZ ARIKAN 11 Mart ŞIŞE/V UÇAK KR//COSU.. 194S're BUGÜN, A8D '[>£, KAZA GEÇİBEN UÇAK- LA&I KAU>f&U4X: İÇİN YENİ SlR gUUIÇ BAÇA- RiyiA DENENOİ. Ö2ELÜICLE HAVAAUWLARINA İNİŞ-KALKIŞ S/RASrN&A MEYP*NA GBUEN KA- ZALARDA, UÇAICLAIS PİSTİ tCAPATABAK TKA- Fİ&İ SAATLBiSCE BNGEİJLJYORJ3U. OUtJLOP KU/UJLUÇUNUN GEüfriepist y&Ni HAVA YAZTtlOJUZlYLA SU İÇ,KAZAN(N HAFİFLİĞİ- NE GÖfS£, ON OAICİtcAYA OEĞİN DÛÇÜ/ZÜ- LBBİLECEICrİ. KANArLA&IN ALrtNA,Ü£T ÜST£ yEfSLEŞTİfZiLEN YASnKLAJS. OTD- AStATİK OLAISAİC ÇtŞİfZİÜyOIZ, YE&DEKI ICALKAN GÖVO£, yANAÇAN -TAŞIYICI KAM- YONA OTUGTUUlYO&PU. HEB. YASTiA: 12 TON TAÇIYABİLEfJ LASTİK YAPtYA SAHt'PTi. SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN EsasNo: 1995782 Karar No: 1997 129 Davacı: Mehmet Yılmaz: Hüseyin oglu 1948 dog. Erenler Dilmen Mah. 35 Sk. Uğurlu Evler No: 38 - Adapazarı Dava- lı: Perıhan Yılmaz- adresi meçhul Da\a: Boşanma Taraflar arasmda mahkememizde görülen boşanma davasının sonun- da: Sakarya merkez. Karaosman Mah. cilt: 007 06 sayfa: 19 ve kütük' 249'da nüfusa kayıtlı Hüseyin ve Sıtkıye oğlu I948 dog. davacı Mehmet Yılmaz ile aynı hanede kayıtlı Yılmaz ve Saniye'den olma l%2 dog. Perıhan Yılmaz"ın Medenı Ka- nun'un 134 l. maddesi gereğmce boşanmalarına 27.3.199^ günü karar venlmiştir. Davalı Penhan Yılmaz'a TK.nun 29- 31 maddelen gereğınce ilanen teblığ olunur. Basın: 62814 BEYPAZARI K.4DASTRO MAHKEMESİNDEN 1995 POEsas Davacı Beypazan Orman Işletme Müdürlüğü tarafından davalı Şükrû Çıftçı mırasçıları aleyhine açılan kadastro tesbıtıne ıtıraz da- vasının yapılan açık yargılaması sonunda venlen ara karar gereğın- ce: Davalı Sükrü Çıftçı mırasçılarından Rukıye Çıftçı'vı tüm arama- lara rağmen bulunamadığından ve adresı lespıt edıiemedığınden mahkememizm 27.05.1998 tarıhlı oiurumunda saat !0:00'da hazır bulunması ya da kendısinı bir vekılle temsıl eltirmesi. aksı takdırde yargılamanın >oklu|unda yapılıp bıtinlecegı. teblığın ılan lanhin- den 10 gün sonra yapılmış sayılacağı hususu tebliğ yerine kaım ol- mak üzere ilanen teblığ olunur. 26.02.1998 Basın' 9241 BEYPAZARI KADASTRO MAHKEMESİNDEN 1995 164Esas Davacı Beypazan Orman lşletme Müdürlüğü tarafından davaiı Şûkrû Çiftçi mirasçıları aleyhine açılan kadastro tesbitine itiraz da- vasının yapılan açık yargılaması sonunda verilen ara karan gereğın- ce Davalı Şükrü Çiftçi mırasçılanndan Rukıye Çıftçı'yı tüm arama- lara rağmen bulunamadığından ve adresi tespıt edıiemedığınden mahkememızin 27.05.1998 tanhlı orunımunda saat 10.00'da hazır bulunması ya da kendisını bir vekılle temsıl ettırmesı, aksi takdırde yargılamanın yokluğunda yapılıp bıtinlecegı, teblığin ilan tanhmden 10 gün sonra yapılmış sayılacağı hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 26 01 1998 "" Basın- 923 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle