18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8ŞUBAT1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER ABD'li Senatör'ün 'Ama biz Bosna'da yardım ettik' sözleri Başbakan Helmut Kohl'ü harekete geçirdi Bonn'dan savaşa destekDış Haberler Servisi - Körfez'de gerginlik hızla tırmanırken ABD'li Senatör John McCain'in Washıngton yönetiminin Bos- na'da Avrupa'ya verdigı desteğe karşın Av- rupalı müttefikleri Irak bunalımında ABD'ye yardımcı olmamakla suçlaması üzerine Almanya Başbakanı Helmut Kohl, Almanya'nın ABD'yi destekleyeceğini açıkladı. ABD Savunma Bakanı VVfltiam Cohen ile birlikte Almanya'nın Münih kentinde dü- zenlenen Münih Güvenlik Politikası Konfe- ransı'nakatılan Senatör McCain "BizAme- rikan kaynaklannı ve malzemelerini Avnı- palı müttefiklerimiziıı yaranna Bosna'ya akrtmayadevam ederken müttefikkrimiz bi- ze Irak konusunda destek vermiyor" dedi. Başbakan Kohl. bunun üzerine Alman- ya'nın Irak konusunda ABD'yi destekleye- ceğini ve Almanya'daki hava üslerinin ABD tarafindan kullanılmasına izin verileceğini belirtti. Irak'a karşı güç kullanılmasına ke- sın olarak karşı çıkan Rusya ise, artık dip- lomasi yoluyla bir çözüme ulaşmanın çok güçleştiğini ve BM ile Irak arasında yaşa- nan bunalımın çözümü konusunda önemlı bir yol alınamadığuu itiraf etti. Rusya Dışiş- len Bakanı Yevgeni Primakov "Bunalıma diplomatikçözüm arayışlannın şu ana kadar başanya ulaşbğını söyleyemeyiz. İşimiz çok zor" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'tan bir mesaj aldığım söyleyen, an- cak mesajın içeriğini açıklamayan Prima- kov "ABD, Fransa, Çin ve 1Dgütere ile sürek- li temaslarda bulunarak sflahh bir çaöşma- yıönlemeyecahşryoruz" dedi. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in temsilcisi Viktor Posuvalyuk'un en az gelecek hafta sonuna kadar Bağdat'ta kalacağı bıldirildı. Posuval- yuk, bunalım çözümlenene kadar kadar Bağdat'da kalmayı amaçladığı için Mosko- va'^ya dönüşü sürekli erteleniyor. Onceki gün Washıngton'da bir araya ge- lip savaş planlan yapan ABD Devlet Baş- kanı Bill Clinton ile Ingiltere Başbakanı Tony Blair, dün yaptıklan radyo konuşma- sında lrak'ın bombalanacağı tehtidini yine- ledıler. Clinton konuşmasında "ABD ve İn- gütere Saddam Hüseyin'in dünyayı kitle im- ha silahlarnla tehdit etmesine izin verme- mekte karartıdır. Saddam BM silah denetçi- lerine koşulsuz olarak bütün silah tesislerini açntayı kabul etmezse eyfeme geçmeye hazı- nz" dedi. ABD'ye tam destek veren Blair de diplomatik çözüm için ellerinden gelenı yaptıklannı söyleyerek "Diplomasi başan- sız olursa ve Saddam'ı hizaya getirmek için askeri müdahakden başka seçenek kalmaz- sa güç kullanümalıdır" dıye konuştu . • .. Korfez'dekı Amerikan uçak gemisi George VVashington'ın mürettebat ı sürekli tatfoikat Bu arada Clinton, Avustralya'dan Irak'a karşı düzerueyecekleri olası bir askeri hare- kât için destek istedi. Avustralya Başbaka- nı'nın Sözcüsü yaptığı açıklamada, Clin- ton'ın John Howard'ı telefonla arayarak Irak'a karşı askeri harekât düzenlenmesi du- rumunda Avustralya'nm askeri destek verip veremeyeceğini sorduğunu bildirdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jacques San- ter ile BM Genel Sekreteri Kofı Annan, Irak bunalımına banşçı bir çözüm bulunmasını istediler. Clinton, Japonya Başbakanı Ryu- taro Haşimoto'ya yolladığı mesajda, Japon- ya'nın bunalıma diplomatik bir çözüm bu- lunması yönündeki çabalannı överek ABD'nın her türlü seçenek üzerinde dura- cağını vurguladı. Haşimoto ise Clinton'a verdiği yanıtta ABD ile işbirliği yapacakla- nnı söyleyerek diplomatik çabalann önemi- nın altını bir kez daha çizdi. Kuveyt'te yayımlanan El Kabas gazetesi, Irak ile BM arasındaki bunalımın tek çözü- münün Irak lideri Saddam Hüseyin'in dev- rilmesi olduğunu yazdı. Irak'ta yayımlanan resmi El Kadissiya gazetesi ise, ABD ve In- gıltere'yi, Irak'a düzenlenecek saldınnın BM kararlanna uygun olduğunu belirterek yalan söylemekle suçladı. . '- ~. '..•>, V 3 ^3f«^W^^ Türkiye ^ ^ 1 tanker uçağı ^&50F-15veF-14 Bahreyn 2 B1 strate/ik bombardıman uçağı 12F-1S 18F-16 4 tanker uçağı Körfez ve Oman Körfezi 2 uçak gemsı USSNımıtz, USS George Washıngton *1 USS Independence fılosunda 54 uçak ve 3 gem bulunuyor 8 EAJ6B keşıf uçağı 13 oşe gemsı 4 destrvyer, 1 knıvazör 2 güdümlû füzesı olan fırkateyn 1 hab savaş destek gemsı 2 mayın temızteyıcıs 1 uçak gemsı HMS Invmable î lllustnous ve 14 Hamer /efi ile desteklenecek 1 fırkateyn ve 1 destroyer Kuveyt 6 F-16 6 F-11 18 A-IOhûcum uçağı DiegoGarcia (Hint Okyanusu) 8 852 strate/ık bombarĞman uçağı 7KC-1Qtaşe uçağı 3ABD VfVhgHar* AFPgtafik ufrrH- ırak 'Ordu darbeye hazır' LONDRA(AA)-lrakIı generallerin. Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i devirmeye hazır olduklan öne sürüldü. tngiliz Times gazetesinin haberine göre Iraklı generaller, ABD ve lngiltere'nin açıkça işaret göndermesi halinde Saddam'a karşı ayaklanacaklar. Irak askeri istihbarat örgütünün eski şeflerinden Vfefik El Samaray, Times gazetesine verdiği demeçte "Irakh generaller, ABD ve lngiltere'nin Saddam'1 istemedikkrinden eminler, ama Saddam'ın iktktardan kovulması için ABD-lngiltere girişiminin başlamasını beklivoriar" dedi. El Samaray, ABD ve lngiltere'nin gırişeceği 10 günlük hava bombardımanının karadan müdahaleyi gereksiz hale getireceğini belirterek "Başkankk saraylaruun yanı sıra haberleşme merkezleriyle rad>o-TV binalan bombalanırsa, bütün generaller mesajı alacak, bazılan da Saddam'a karşı bayrak açacakör" diye konuştu. El Samaray, Saddam'a komplo kurduğundan kuşkulanılması üzerine 1994'te Irak'tan kaçmıştı. Times, El Samaray'ın Bağdat'la üst düzeyde temasmı sürdürdüğünü yazdı. .. ... Merkez sol için yeni dünya planı LONDRA (Ajanslar) - ABD'deki temaslannı sür- düren tngıltere Başbakanı TonyBlair'ıne\ sahıbıBiD Clinton ile birlikte 21. Yüzyıl'da merkez sol par- tilerin yeni bir kimlik ka- zanmasını sağlayacak bir "hareket planı" üzerinde çalıştığı bildirildi. Bla- ir'in Ingıltere'de yayımla- nan The Guardıan gazete- sine yaptığı açıklamalara göre ıkı lider, bütün dün- • yadaki ilericı ve merkez '. sol partilerin yeni yüzyılın ; eşiğınde, ekonomik, sos- • yal ve siyası olarak kendi- ; lerini yeniden tanımlama- ; lannı ve bu yeni ortak ta- ' nım uyannca bir ''işbirli- ği'' içine girmelerini ön- görüyorlar. Mayıs ayında Lond- ra'da bir araya gelmeyi planlayan ABD'nin De- mokrat Başkanı Bill Clin- ton ile Ingıltere Başbaka- nı Tony Blair'in bu buluş- masında dünya demokrat- lannı birleştirme hedefle- rinın belirleneceği ifade ediliyor. Blair, sözkonusu tasannın Batı ve Doğu Av- rupa, Güney ve Kuzey Amerika ve diğer bazı ül- kelerin kendini ilericı ve merkez solcu olarak ta- nımlayan partilerinin, ye- niden aynı ilkeler etrafın- da birleşmelerini öngör- düğünü bildirdi. Baskan'ın seks skandalı Clinton, karşı saldmda ; Dış Haberler Servisi - Adı eskiden Beyaz Sa- • ray'da çalışan Monica Le- vvinsky adlı stajyerle seks ; skandalına kanşan ABD • Başkanı Bill Clinton "karşı saMırTya geçti. Clinton, eski stajyer Mo- nica Levvinsky davasını soruşturan özel savcı Ken- neth Starr'a karşı "usul- süzlük" ve bilgi sızdırdı- ğı için dava açıyor. Clinton'ın özel avukat- lanndan Da>id Kendall, Savcı Starrı "Kurallara aykın şekUde da^ranarak giziikalmasıgerekenbOgi- lerin (basına) sızmasın- dan" sorumlu gördükleri- ni belirterek önümüzdeki günlerde savcı hakkında dava açacaklannı kaydet- ti. Whitewater özel savcı- sı Starr'ı "ipin ucunu ka- çırmakla" suçlayan Avu- kat Kendall, savcının "ta- nıklara basla yapmak, on- lan yönlendirmek ve sin- dirmek, Başkan'a shasi bakımdan zarar vermek ve kamuov unu etkilemek" amacını güttüğünü. bunu yaparken de "Gerçek ve doğru büghie, y^lan ve if- tira>ı birbirine kanştıra- rak kamuoyuna açıkladı- §011" öne sürdü. Güney Kıbnslılar Başkanlık oylamasının ilk turu için bugün sandık başında Rum Kesimi'nde kritik seçimDış Haberler Servisi - Kıbns Rum Kesimi'nde bugün yapılacak baş- kanlık seçimi için 446 bın 731 sec- menin sandık başına gitmesi bekle- niyor. Seçimın ilk turunda hiçbir adayın "başkan" olabilmek için ge- reken yüzde 51 oya ulaşması bek- lenmediğinden, en fazla oy alan 2 aday, 15 Şubat'ta düzenlenecek ikin- cı turda yanşacak. Seçimin Kıbns sorununa banşçı bir çözüm bulun- ması çabalannın geleceği açısından büyük önem taşıdığı belirriliyor. Kıbns Rum Kesimi lideri Glafkos Kkrides seçimlere, kurucusu ve onursal başkanı olduğu sağ göriişlü Demokratik Seferberlik Partisi'nin (DlSt) adayı olarak katılıyor. Top- lam 7 adayın yanştığı başkanlık se- çiminde KJendes'ın en büyük raki- • Kıbns Rum Kesimi lideri Klerides ve en büyük rakibi Yakovu'nun birinci turda diğer 5 adayı geride bırakarak ikinci tura kalmalanna kesin gözüyle bakıhyor. bi, komünıst AJCEL ve merkez sag tarafindan desteklenen bağımsız aday Yorgo Yakovu. Eski bir EO- KA'cı olan Klendes, kampanya sü- resince S-300 fuzelerinı ve AB üye- liğini gündemde tutarak oy toplama- ya çalıştı. Klerides S-300'lerin konuşlandı- nlması öncelikli olmak üzere yeni silah sıstemleriyle silahlanmaya de- vam edeceğini belirtiyor. Yeni 5 yıl- lık dönemde tüm gayretinı Rum-Yu- nan Ortak Savunma Doktrini'nin ta- mamlanmasına harcayacağmı söy- lüyor. Kamuoyu yoklamalan, Kleri- des'in yüzde 38 ile yüzde 45 oranın- da değişen oy oranına sahip olduğu- nu ortaya koydu. Bağımsız aday Yorgo Yakovu'nun ise, Klerides'ten tek farkının genç olması olduğunu söylüyor. Sol gö- riişlü AKEL ve sağcı Demokratik Parti (DlKO) tarafindan destekleni- yor. Seçilmesi halinde, Yunanis- tan'la savunma ışbirliğinı daha da ilenye götüreceğini dile getiriyor. Yakovu'nun oylan. Klerides'le aynı oranlarda seyrediyor. Kıbns Rum Kesimi'ndeki baş- kanlık seçımindeki diğer aday lar ise şöyle: Sol EDEK Partısı Başkanı Vassos Lissarides, Eski Rum Yöne- timi lideri Yorgo Vtoflhı, DlKO Par- tisi Milletvekıh AleksisGalanos, Ye- ni Ufuklar Partisi Başkanı Nikos Kuteu, Liberal Parti Başkanı Nikos Rolandis. Klendes ve Yakovu'nun seçımlerin binncı turunda diğer 5 adayı geride bırakarak ikinci tura kalmalanna kesin gözüyle bakıhyor. Kuzey Kıbns Türk Cumhuriye- ti'nde yaşayan Rum ve Maronitler de Rum başkanlık seçiminde oy kul- lanabılecekler. KKTC'de yaşayan 400 dolayındakı Rum ve Maranit'in özellikle 15 şubatta yapılacak ikin- ci tur seçimde oy kullanmalan bek- leniyor. Kıbns Rum Kesimi'nde seç- men yaşının 21'den 18'e indirilme- siyle seçmen kitlesıne 17 bın yeni ismin eklendiği belirtiliyor. Bütün gözler cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki gelişmelere çevriliyor Erivan'da süreç seçime baglı Afganistan'da deprem İ Ölü sayısı 4400 y ü aştı t tSLAMABAD (AA) - • Afganistan'da, Taleban • karşıtı muhalefetin dene- " timındekı bölgede hafta ; ortasmda meydana gelen • depremde en az 4400 ki- • şinin öldüğü bildiriliyor. \ Merkezi Pakistan'da ; bulunan Afgan Islamı Ba- sın Ajansı. yıkıntılann al- tından bugüne kadar 4400 . cesedin çıkanldığmı. yar- • dım ekiplerinin çalışma- ' lanna devam ettiğini bil- ; dirdi. Yardım çalışmalan- • nın güçlükle sürdürülül- düğü bildirilirken Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütünün bir eki- bi deprem bölgesindeki bazı yerleşim birimlerine ulaştı. Bu arada, Afganis- tan'ın üçte ıkisinin dene- timini elinde tutan Tale- ban, depremzedelere yar- dım için çalışan örgütlerin kullanması için kontrolü altmdaki bölgelerde bulu- nan havaalanlanyla kara- yollannı kullanıma açma- yı önerdi. AHMETŞEFİK ERİVAN - Dağlık Karabağ konu- sunda bir an önce çözüme ulaşılma- sı yönünde yoğun çabalar harcayan Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan'ın istıfaya zorlanma- sı, Başbakan Robert Koçaryan'ın cumhurbaşkanlığına vekâlet etmesi ve 16 martta yeni cumhurbaşkanı için seçim karan alınmasıyla bütün dikkatleri üzerine çeken Ermenis- tan'da her şey seçim sürecine baglı. Seçımlerin, iç ve dış güçlerin bun- dan sonraki adımlan konusunda bır güç mücadelesine dönüşmesi bekle- niyor. Seçim sonuçlannın yeni ger- ginlikler yaratabıleceği, şu anda ik- tidarda bulunan Koçaryan'ın yasak- lı olan Ermeni milliyetçisi Daşnak Partisi ile itrifaka girebileceği olası- lıklan kaygı yaratıyor. Öte yandan, ortaya çıkan son du- rumun bölgesel bir krize dönüşme- mesı için Türkiye'nin iki ülke arasın- da tarafsız ve dengeli bir aktif poli- tika izlemesi gerektiği belirtiliyor. Ermenistan Parlamentosu'nun 16 martta seçim karan almasıyla şimdi bütün gözler Başkanlık seçim süre- cine döndü. Cumhurbaşkanlığına vekâlet eden Başbakan Robert Ko- çaryan'ın adaylığını açıklaması bek- leniyor. Hem hükümette hem de par- lamentoda yoğun eleştirilere uğra- yıp istifa etmek zorunda kalan Pet- rosyan'a halkın verdiği desteğin gi- derek arttığı iddıa edilırken seçim sürecinde adı geçebilecek başka böylece bölgeye dış müdahalelerin çaryan, Türkiye için zamanın dol- adaylar ve ortaya çıkabilecek seçim ittifaklannın, seçim sonrası politika- lar açısından belirleyici olacağı kay- dediliyor. Ermenistan'da konuşulmaya baş- lanan ittifak yaklaşımlan içinde özellikle yasaklı Daşnak Partisi'nin bulunması tedirginliğin artması ve banş umutlannın zayıflamasında en tehlikeli biçımde artabileceği öne sürülüyor. Envan'da tartışılan bir olay da se- çimlerden kim başkan çıkarsa çıksın karşı tarafın bunu kabul edip etme- yeceği. Bu arada son gelişmelerden son- ra özellikle Rusya'nın ABD'ye gö- re bölgedeki durumunu güçlendir- Ermenistan Rus basınında MOSKÖVA (AA) - Bir Rus gazetesinde çıkan yorumda, Levon Ter Petrosyan'ın ülkesini Batı'ya yakınlaştırma çabalan eleştirildi. Rus-Er- meni Girişimi Merkezi Başkanı Arkadi Vartanyan imzası ile çıkan ve yeni savunuJduğu yorumda Petrosyan, dış çıkarlara uygun politikalar iz- lemekJe suçlandı. NATO'nun Kafkasya bölgesini yeniden biçimlendir- meyi amaçladığı ve bölgede bir petrol diplomasisi izlendiği belirtilen yorumda. Petrosyan'ın da bu politikalarda ABD'nin yaşamsal çıkarla- nna yardım ettiği savunuldu. Izvestiya gazetesinde yer alan yorumda ise, PemKyan'ın Daşnak Partisi'ni üç yıl önce yasaklamasının, sonunu hız- landırdığı savunuldu. Yorumda, Türkiye'ye karşı toprak iddialan olan Daşnak Partisi'nin, gizliteröristörgût kurrna suçlamasıyla yasaklandığı, ancak bu yasağın altinda siyasi gerekçeler bulunduğu savunuldu. büyük etken oldu. Ermeni milliyet- çisi Daşnak Partisi ile Petrosyan İcar- şıtı herhangi bu- adayın ittıfaka gır- mesi halinde seçimler sonrasında bu partinin faaliyetlerine başlayacağı. hükümette belirli oranda destekle- nebileceği, Karabağ ile Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki diğer so- runlann çözüme kavuşturulması sü- recinin büyük darbe yiyebileceği, diği, seçimlerin ardından Paris'te gerçekleştirilecek Minsk Grubu top- lantısının ABD ve Rusya arasındaki rekabet açısından tarihi bır nitelik ta- şıyabileceği vurgulanıyor. Petrosyan'ın istifasının ardından ilk kez basının karşısına Türk gaze- tecileri kabul ederek çıkan ve bura- da Türkiye'ye sıtemleryollayan Baş- bakan ve Cumhurbaşkanı Vekıli Ko- mak üzere olduğunu, Türkiye'nin gerekli adımlan atmaması halinde Ermenistan'm yeni çıkış yollan bu- lacağını söylemiş, "BeUd de Türki- ye'ye artık ihtiyaa kalmayacağını'' açıklamıştı. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı uzmanlan ise Ermenistan'm Türki- ye ile çok yakın ilişkiler kurmak ıs- tediğini, herkesin bu konuda görüş birliği içindeolduklannı söylüyorlar. Ermenistan'm Türkiye'nin tutumu nedeniyle hareket sınırlannın çok daraldığını ve dış etkilere karşı açık hale geldiğini. içte de sağlıklı politi- ka yapılmasmm zorlaştıgını belirten uzmanlar. Türkiye'nin şu andaki sü- reçte çok olumlu katkılannın olabi- leceğini, bunun için Türkiye'den ta- rafsız, dengeli ve aktif bir yaklaşım beklediklerini açıkladılar. Bunun gerçekleşmesi halinde böl- ge dışı ülkelerin bölgeye müdahale- sinın zayıflayacağını savunan uz- manlar. sorunun daha adil ve kalıcı bir biçimde çözülmesi için en uygun koşullann oluşmuş olacağını iddia ettiler. Üst düze> r Ermeni kaynakla- n. Ermenistan'm artık geçmişi geç- mişte bırakmak istediğini. önemli olanın birlikte yeni dostluklar kura- rak geleceğe bakmak olduğunu, Kafkaslar'da oluşacak bir Ermenis- tan. Azerbaycan ve Türkiye ilişkisi- nin Kafkaslar'da ve daha geniş bir bölgede yepyenı ufuklar açacağını öne sürdüler. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Irak ve Ucuz Polemik Savaş Türkiye'nin kapısında. Saddam Hüseyin, geri adım atmazsa, ABD Irak'ı görülmemiş bir şid- detle vuracak. Bu ortamda Türk basınında çıkan bazı yazıların emin olun köşe işgalinden daha doğrusu köşe sa- vurganlığından başka hiçbir işleri yok. Çıkacak bir savaşın Irak'tan sonra en çok Tür- kiye'ye zarar vereceğini düşünerek diplomasiye daha fazla şans tanınmasını isteyenleri 'Saddam- a" olarak niteleyen bazı çevrelere göre ABD yö- netimi Körfez krizinde her zaman olduğu gibi şim- di de "meşruiyetçi" yolu izliyor. Gönlünde Necmettin Erbakan, Tansu Çiller ikilisinin o "muhteşem" iktidar dönemı yatan, Er- bakan'ın Libya'da Muammer Kaddafi tarafindan azarianması, Çiller'in Avrupa liderleri tarafindan "yalancı" diye nitelendirilmesi gibi Türkiye'ye onur verici(!) gelişmelerin özlemini duyan diğer bazı çev- relerin ise Irak bunalımı hakkında şimdiye dek çı- kan yazılanndan öğrenebildiğimiz tek şey Başba- kan Mesut Yılmaz ve hükümete karşı duydukla- n saplantı halindeki düşmanlık. ••• Önce ABD'nin "meşruiyetçi" yolda olduğunu iddia etmek ve bunun aksini savunanları "Sad- damcılıkla" suçlamak, en hafif deyimle talihsiz bir girişimdir. Sudan'da askeri darbe ile işbaşına ge- len ve Saddam'ın rejimi kadar acımasız olan reji- mi "Islam devrimi" diye tanımlamak kadar talihsiz bir değerlendirmedir ABD'nin "meşruiyetçi" yol- da olduğunu öne sürmek. Gerçek şu ki ABD, Körfez savaşının sona erip, Kuveyt'in Irak işgalinden kurtanldığı 1992 şubatın- dan bu yana "meşrviyet" çizgisinin çok dışına taş- mış olup sürekli uluslararası hukuku ve BM Ana- yasası'nı çiğnemiştir. • • • Örnek mi istiyorsunuz? ABD Başkanı George Bush 10 Nisan 1991 'de Türkiye sınırianna yığılmış olan Kürt sığınmacılara rahat yardım yapabilmek ıçın 36. enlemin kuzeyi- ni, yani Kuzey Irak'ı Saddam'a yasakladı. Bush, 17 nisanda ise "Güvenlı Bölge" kurmalan için Ame- rikan askerlerini Kuzey Irak'a gönderdi. Bush, bu kararlann sadece Ingiltere ve Fran- sa'ya danışarak aldı. Bir de tabii kendisine yol gös- teren Turgut Özal'a. Kısacası, Başkan Bush, bu konuda BM Güven- lik Konseyi'nin hiçbir karan olmadığı halde Irak'ta Irak devletinin egemenliğini ortadan kaldıran "Gü- venli bölgeyi" zor kullanarak kuruyordu. Başka bir deyişle, ABD, Ingiltere ve Fransa aralarında aldık- lan karar ve Turgut özal'ın büyük desteği ile Irak'ı bölmüşlerdir. Bu bölünmenin, Türkiye'ye gerek ekonomik zarar gerekse terör bakımından yükle- diği faturayı yıllardır hep birlikte ödüyoruz. ABD, Irak'ı bölerken, BM çok daha temkinli bir tavır sergiliyor, Genel Sekreter "Perez de Cuellar" kuzey Irak'a gönderilecek yabancı askeri güç için Bağdat'ın iznini almak gerektiğini, aynca BM des- tekli bir güç için Güvenlik Konseyi'nin kararına ge- rek duyulduğunu bildiriyordu. ABD'nin "meşrviyet"(!) çizgisine ilişkin diğer bir örnek verelim: Saddam'ın birlikleri 1996'da 36. enlemi aşıp Barzani'nin peşmergeleri ile tMrlikte Erbıl'e girin- ce, Washıngton Güvenlik Konseyi'nin 688 sayılı karanna dayanarak müdahale tehdidinde bulun- du. Oysa Güvenlik Konseyi'nin 5 Nisan 1991 tarih- li ve 688 sayılı karan, lrak'ın hiçbir bölgesini Sad- dam'a yasaklamaz. Kararda uluslararası insanı ör- gütlerin Kürtler'e ulaşmasına izin verilmesi, BM üyesi ülkelerin Kürtler'e insani yardıma katkıda bu- lunmalan istenir. Üstelik işin ilginç yanı 688 sayılı karann giriş kısmında "lrak'ın toprak bütünlüğü- ne ve egemenliğine saygı" ilkesi vurgulanır. Yani ABD hem bu karara rağmen Irak'ı yıllardır bölmüş, hem de bu karara dayanarak Irak'a mü- dahale edebileceğini öne sürmüştür. ••• Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in Bağdat gezisini eleştirerek hükümeti yıpratma çabalan da doğru- su hiç inandıncı değildir. Çünkü, Ismail Cem, geziye çıkmadan bu gezi- nin bir arabuluculuk girişimi olmadığını. bu konu- da Türkiye'ye bir talep gelmediğini, sadece iyi ni- yet girişimi olduğunca ısraria vurgulamış, gerek TRT-1, gerekse diğer kanallara verdiği demeçler- de bu noktayı tekrarlamıştır. Ama buna karşın akşam haberlerini dinleme zahmetine katlanmayan bazı çevreler ertesi günü Türkiye'nin "arabuluculuğa" soyunduğunu iddia etmiş, "Rusya ile Fransa'nın yapamadığını Türki- ye miyapacak?" diye alaycı bir ifade kullanmış ve Cem'in gezisini "içpolitikayatınmı" diye nitelemiş- lerdir. Savaş Tükiye'nin kapısına dayanmış. Birinci Körfez Savaşı'nda Irak'Tan sonra en büyük zara- ra Türkiye uğramış, ekonomik kaybımız 35 milya- ra ulaşmış, Kuzey Irak'taki otorite boşluğuna PKK yerleşmiş. Türkiye bu durumda ikinci bir savaş çıkmasın, sorun diplomatik yoldan çözülsün diye girişimde bulunuyor. Ve bu girişim, eleştiri mizah konusu oluyor. Kaldı ki Cem'in gezisi dünya medyasına olum- lu yansımış, International Herald Tribune, Le Mon- de gibi gazeteler Türkiye'nin girişimine, Rusya ve Fransa'nın çabalan ile birlikte yer vermişler. CNN Cem'le uzun bir mulakat yapmıştır. Sayın Güneri Crvaoğlu'nun önceki geceki "Du- rum" programında Sayın Hüsamettin Cindoruk Özal'ın Körfez krizi sırasında kendisine Türk ordu- sunu Basra Körfezi'ne kadar göndermek istediği- ni söylediğini açıkladı. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip To- rumtay ise, Özal'ın kendisini atlayarak yasalara uymayan davranışlarda bulunduğunu Kuzey Irak'ı işgal etmek istediğini söyledi. Hâlâ "Özal döneminde Türkiye'nin saygınlığı şöyleydi, böyleydi" diyenler, umarız Güneri Civa- oğlu'nun Durum programından bir iki ders almış- lardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle