23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ŞUBAT 1998 CUMA CUMHURİYET HABERLER Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan 'çete' kavramını değerlendirdi 4 Çözüm lıükümeti aşar' Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan MEHMET DEMtRKAYA Fatih Belediye Başkanı Sa- dettin Tantan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olmaya kafa yorma şansına sahip olmadıklannı belirterek, bu konuda karan halkın vere- ceğini söyledi. Susurluk'ta or- taya çıkan çetenin, yıllardır ülke yönetiminde bulunan ve ülkeyi sömüren siyasetçi, bü- rokrat ve özel kişilerden olu- şan legal görünümdeki çetenin silahlı grubu olduğunu savu- nan Tantan, "Üç beş kişiyi yargılamakla bu iş çözülmez. Eğer böyle yapılırsa halkın güvensizliği devam eder" de- di. Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit'in geçen günlerde Fatih Belediye Başkanı Sadet- tin Tantan'ı zıyaret etmesi ve • Susurluk'ta ortaya çıkan çetenin, yıllardır ülke yönetiminde bulunan ve ülkeyi sömüren siyasetçi, bürokrat ve özel kişilerden oluşan legal görünümdeki çetenin silahlı grubu olduğunu savunan Tantan, "Üç beş kişiyi yargılamakla bu iş çözülmez. Eğer böyle yapılırsa halkın güvensizliği devam eder" dedi. Tantan sorunu ancak Meclis'in çözebileceğini söyledi. çalışmalarını yerinde incele- mesi çeşitli yorumlara neden oldu. Tantan'ın DSP'ye geçe- bileceği, DSP'nin Tantan'ı ls- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterebi- leceği ya da ANAP ve DSP'nin Tantan'ı Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'naortak aday gösterebileceği yorumla- n yapılırken, Sadettin Tantan bütün iddiaları reddederek, "Böyle bir şey yok" dedi. ANAP'lı bir ilçe belediye başkanının, DSP Genel Baş- kanı tarafından ziyaret edil- mesi, ziyaret bir yana yapılan çahşmalann yerinde gezile- rek incelenmesi, yapılan yo- rumlan her iki taraf reddetse de kuşkulan ortadan kaldır- mıyor. Tantan bu konuda şu açıklamayı yapıyor: "Ankara'ya gittiğim bir sı- rada Sayın Bûlent Ecevit'i de ziyaret ederek yaptığımız çalışmaları kendisine anlat- tım. Kendileri de bu çalış- maları yerinde görmek iste- diğini söylemişti. Sayın Bü- lent Ecevit'in ziyareti, yapı- lan hizmetlerin yerinde gö- rülmesidir sadece. Siyasi hiç- bir yanı yoktur. Daha önce Başbakanımız da bu hizmet- leri görmek için gelmişti." Tantan, ANAP tarafından Istanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanlığı'na aday olarak gösterilmezse DSP'den bu yön- de gelecek bir teklifı düşünüp düşünmeyeceği sorusuna, "Bi- zim yerimiz, adresimiz bel- li. Büyükşehir Belediye Baş- kanlığı gibi bir konu yok. Bunu genel başkanımızla da hiç konuşmadım" karşılığı- nı verdi. Şimdiye kadar bir makam hırsı olmadığını, hal- ka hizmeti en iyi bir şekilde ne- rede olursa olsun verecekleri- T ü r k i y e i n s a n h a k l a r ı k a r n e s i n d e k i k ı r ı k n o t u n u g e ç e n y ı l d a d i i z e l t e m e d i 800 kişi gözaltında kayboldu ALPER TURGUT BERTAN AĞANOĞLU Türkiye'de son 9 yılda gözaltında kaybe- dilen insanlann sayısı 800'ü aşarken 1997'de ülke genelinde 64 kişi, Istanbul'da ise 33 ki- şi kayıplar kervanına katıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Aralık 96'da kurulan Kayıp Kişileri Araştırma Büro Amirliği'ne bugüne dek yapılan 270 kayıp başvurusun- dan 170'inin gözaltında kaybedilen insanla- ra ait olduğu belirtildi. İHD Genel Merkezi'nden alınan bilgiye göre geçen yıl Türkiye"de 64 kişi gözaltın- da kaybedildi. İnsan Haklan Derneği Istanbul Şubesi'ne, siyasi ve adli kayıplafla ilgi- li yapılan 48 kayıp başvuru- sundan 33'ünün gözaltında kayıplarlailgili olduğu belir- lendi. Uluslararası Gözaltında Kayrpiarâ Karşı Komite (1CAD) raporunda ise geçen yıt yapılan 25 başvurudan 21 'inin Olağanüstü Hal (OHAL) bölgesinden yapıl- dığı vurgulanarak "Gözal- tında kayıplardan sadece Mardinli Ali Uçar. kaybe- dildikten bir buçuk ay son- ra işkenceyle öldürüimüş olarak bulundu" denildi. İnsan haklan savunucula- n, devlet ıçin "Bin gizli ope- rasyon" gerçekleştırdikleri- ni söyleyen Mchmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde, gözaltında 140 şüpheli ölüm, 372 yargısız infaz, 675 faili meçhul cina- yet, 2330 işkence sonucu '• ölüm yaşandığının altını çi- ! zerek "Ağar döneminde tam 137 insan kaybedildi. Ka- yıplan kabul etmeyen gü- ! venlik güçleri faillerinin bu- ', lunması için kıhnı biie kıpır- datmadı" yorumunu yapı- yor. Emniyet Genel Müdür- '. lüğü İnsan Haklan ve Yurt- idışı llişkiler Şube Müdürlü- ğü bünyesinde 20 Aralık 1996 tarihinde ku- rulan Kayıp Kişileri Araştırma Büro Amir- liği'nden yapılan açıklamada. gümrük ve jandarma bırimlenyle ortak hareket edildi- ği kaydedilerek "Yeterli kimlik bilgileri bulunan kayıp kişileri, "Kayıp" kodu ile tdari-Beyaz fiş actjrarak yurt çapında an- yoruz. tstanbul'da kayıplar için eylem ya- pan "Cumartesi Anneleri"nin müracaatla- nnı almak ve kayıp araştırma konusun- da samimi yaklaşım için Kayıp Kişileri Araştırma Gezici Merkezi'ni ailelerin ya- nında bekletiyoruz" denildi. Kayıplann yurtdışında da aranması için 31 Temmuz 1997 günü Interpol ile işbirliğine giren Kayıp Bürosu uzmanlan, "llk etapta 10 kişinin bulunması için 'San Bülten' çı- kanldı. Sırada 9 kayıp başvunısu daha var" dediler. Polis yetkilileri, bugüne kadar Kayıp Kişileri Araştırma Gezici Merkezi'ne 49, Kayıp Kişileri Araştırma Bürosu'na 158 olmak üzere toplam 270 kayıp başvuru ya- pıldığını belirtiyor. Cumartesi Anneleri ve insan haklan savu- nuculan tarafından "Kaybedenler, bula- maz" sözleriyle suçlanan Emniyet Genel Müdürlüğü ise geçen yıl 170 gözaltında ka- yıp başvurusunu değerlendirdi. Kayıp Büro- su, geçen yıl sağ olarak bulduğu 44 kişiyi ai- lelerine teslim ederken 43 kayıp hakkında da "kayıp" koduyla düzenlenen Genel Bilgi Toplama (GBT) fışleriyle arama çalışmala- nnı sürdürüyor. Ş iap. Cam «n«*»A7İn«» rlf>sttf»lr Ş»şe Cam Holding'e bagiı Cam-İş Makina Kalıp AŞ'deki grev, 45. gününü dol- ı ş c v ^ c u ı ı g ı c v ı ı ı c u c s r c i k d u r d u Birieşik Metal-fş Sendikası'na bağlı grevdeki işçilere destek ayaretin- de bulunan Lastik-lş Sendikası tstanbul Şube Başkanı Fedai Öztürk, Türkiye'de işçi sınıfının üzerine gelinebildiği kadar gelindiğini söyledi. Grevdeki işçilere ellerinden gelen maddi ve manevi desteği vermeye hazır oldukiannı belirten Öztürk, "Sizin grevinizin Türk işçi sınıfının günümüzdeki mücadelesinde önemli yeri vardır" dedi. Öztürk ile birlikte 25 fabrika- daki işyeri sendika baştemsilcisinin de katıldığı destek ziyareti sırasında, "İnadına sendika, inadına DtSK", "Yaşasın iş- çilerin mücadele birliği", "tşçiyiz, haklıyız, kazanacağız" şeklinde sloganlar atıldı. Grevdeki işçiler, işverenle toplusözleş- me görüşmelerinin 5 ay sürdüğünü ve 24 Aralık 1997'de greve çıkıldığını belirterek işverenin ücret konusunda tek bir söz söylemeden amaç maddesinde görüşmeleri tıkadığını savundular. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) AKIRKÖY TUTUKEVfNDEKl ÇOCUKLARINAİLELERİSUÇDUYURUSUNDA BULUNACAK Tutuklu yakuılarıııııı işkence isyanı • Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde görüş sırasında çocuğuna işkence yapıldığını gören anne Gülçin Ipek, cezaevi içerisinde bayıldı. Tutukevine tutuklu yakını' olduğunu söyleyerek giren A Takımı muhabiri Berat Berberoğlu ve diğer tutuklu yakınlan da 'işkence' iddialannı doğruladı. tstanbul Haber Servisi - Bakırköy Ka- dın ve Çocuk Tutukevi'nde gerginlik dün de devam etti. Adli suçlardan yaklaşık 300'e ya- kın 18 yaşın altında gencin bulunduğu tutu- kevine dün öğle saatlerinde gelen çok sayı- da tutuklu yakını, tutuklu U.I.'ye gardiyan- lartarafindan yapılan 'işkence'yi gördükle- rini öne sürdüler. U.t.'nin ailesi, bugün sav- cılığa suç duyurusunda bulunacağını belirt- ti. Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde kalan tutuklu U.I.'ye dün görüş sırasında iş- kence yapıldığını gören anne Gülçin Ipek, cezaevi içerisinde bayıldı. Tutukevine "tu- tuklu yakını" olduğunu söyleyerek giren A Takımı muhabiri Berat Berberoğlu da "iş- kence'' iddialannı doğrulayarak "Gülçin tpek yanımda bayıldı. Bir çocuğa 7-8 ta- ne gardiyan sopalarla saldınyordu" dedi. Gülçin lpek, oğluna işkence edildiğini bir- çok tutuklu yakmının ve bir muhabirin gör- Kahveci, ölümünün 5. yılında anûdı Eski Maliye Bakanı ve ANAP tstanbul Milletvekili Adnan Kahveci'nin 5. ölüm yıldönümü anmasında konuşan avukatı ve kuzeni Vehbi Kahveci, Kahveci'nin ölümüne neden olan trafik kazasıyla ilgili açılan dava dosyasının kapatılmaması için ANAP'ı daha duyarlı olmaya çağırdı. Kahveci ve aynı kazada öîen eşi Füsun Kahveci ile kızı Aslan Kahveci için dün ilk tören, Yakacık'taki aile kabristanı başında gerçekleştirildi. Maltepe Belediyesi, Türk Demokrasi Vakfı ve Köprübaşı Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği törene, Kahveci'nin oğulları Mehmet ve Cihan Kahveci'nin yanı sıra dostiarı da katıldı. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) ni vurgulayan Tantan, açık bir şekilde belirtmese de aday ol- mayı düşündüğü sinyallerini verdi. Tantan şöyle devam et- ti: " Bizim yerimizin belU ol- duğunu söylemiştim. Bizim en büyük idealimiz burada- ki süremiz dolana kadar pro- jelerimizi bitirebilmektir. Bütün 7jımanımın projeleri- mizi hayata geçirmek için harcıyoruz. Büyükşehir Be- lediyesi'ne aday olmaya ka- fa yorma şansına sahip de- ğiliz. Buradaki projelerimi- zi gerçekleştirdiğimiz tak- dirde bunun kararını halk verecektir. Bunun kararını üç beş kişi vermez. Halk ne derse 0 olur. Eğer ben ölene kadar bu millete hizmet için savaşa devam etme fîkrinde isem halk ne istiyorsa ona uymak mecburiyetinde- yiz." Sadettin Tantan, 1970'li yülarda Istanbul Em- niyeti'nde görev yaptığı sı- rada bir efsane haline gel- mişti. Istanbul'un çeşitli semtlerindeki "batakha- ne"lere karşı yaptığı operas- yonlar ve buralan kapattır- ması halkın büyük beğeni- sini kazanmıştı. Oldukça başanlı bir polis müdurü olarak geçmişte adı- nı duyuran Sadettin Tan- tan'ın Susurluk konusunda- ki düşüncelerini de sorduk. Susurluk'ta ortaya çıkan çe- tenin, "ülkeyi yıllardır yö- neten, kendisine menfaat sağlayan ve sömüren siya- setçi, bürokrat ve özel ki- şilerden oluşan kravath çe- tenin silahlı grubu" oldu- ğunu öne süren Tantan, le- gal görünümdeki bu çete- nin tamamen yok edilmesi- nin 2-3 yılda olamayacağı- nı söyledi. Bu kadar büyük boyutta bir yapılanmamn yalnızca bir hükümet tara- fından çözülemeyeceğini kaydeden Tantan, "Çözü- me parlamento ulaşır" de- di. Bu legal çetenin uluslara- rası boyutunun bulunduğu- na inandığını, tüm ilişkiler ortaya çıkanlmadan işin ger- çek anlamda çözüleceğine inanmadığını vurgulayan Tantan şöyle konuştu: "İşin özü, kapalı ekono- miden açık ekonomiye ge- çilmesi, Ortadoğu ve Uzakdoğu'daki savaşlar ve karışıkhklar, berabe- rinde getirdiği uyuşturu- cu kaçakçılığı ve kaçakçı- lığın güzergâhı üzerinde bulunan Türk insanının da kullanılmasıdır. Bu ka- çakçüıktan elde ediien ran- tın yüksek oluşu uluslara- rası istihbarat örgütlerini de bunun içerisine çekmiş- tir. Böylesine büyük bir parayı yasal çerçevedeki çetenin tek başına yemesi mümkün olamayacağın- dan silahlı eylem grupla- rını da devreye sokmak suretiyle, yeni bir yapılan- ma gündeme gelmiştir. Si- lahlı güce kavuşan bu çe- te daha sonra 'Devleti biz de yönetebilinz' düşünce- sine kapılmıştır." düğünü belirtirken tutukevinden çıkan çok sayıda tutuklu yakını, tpek'in söyledikleri- ni doğruladı. lpek, savcılığa suç duyurusun- da bulunacağını belirterek "Oğlum, atılan dayaktan sonra bana gösterilmedi. Neya- pılması gerekiyorsa yapacağım. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağım" dedi. Tutuklu S.B.'nin annesi Sevim Bal da oğ- luna işkence yapıldığını ifade ederek "O za- ten cezasını çekiyor. Peki yapılan bu işken- ce ne oluyor" diye sordu. Diğer tutuklu B.Ç.'nin ba- bası Osman Çavdar da ce- zaevi önünde "isyan" ede- rek çocuklannı gardiyanlann değil,jandarmanın bekleme- sini istedi. Bir tutuklu yakmı da elin- deki. "45 gnun 18 ayar M A harfleri de üç zincirli" ya- zıh kâğıdı göstererek oğlun- dan "rüşvet" isteyen M.A. adli gardiyanın tespit edil- mesini istedi. Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi Birinci Müdürü Esen Korkmaz, basının gö- riişme taleplerini kabul et- mezken işkence iddialannı yalanlamıştı. Bu arada, dün çocuklanyla görüşen tutuk- lu yakınlan, cezaevindeki ço- cuklannın basına her şeyi açıklamak istediklerini, an- cak bu durumda işkencenin sona erebileceğini dile getir- diklerini ifade ettiler. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Frankenstein! "Frankenstein" filmi yılların ötesinde kaldı. Ama filmin kahramanı simge oldu, ölümsüzleşti. Çünkü Frankenstein'ın diğer canavartardan önemli birfar- kı vardı. Doğal olmayan, insanoğlunun kendi elleriyle ya- rattığı bir canavardı. Tıpkı Susurluk çetesi gibi... Ya da gücünü dev- letten alan başka çeteler gibi... • • • Türkiye'de devlet, canavannı kendi eliyle yarat- tı. Doğum tarihi de belli... Ne Ecevit'in öne sürdü- ğü gibi Körfez Savaşı ne de llhan Selçuk'un ge- çenlerde yazdığı gibi 1968 ögrenci olayları. Gebelik ünlü "komando kamplan" ile başladı. Demirel in başbakanlığı döneminde.. FarukSü- kan'ın Içişleri Bakanlığı'nın gözetiminde.. İyi niyetli, saf, yurt sevgisi dolu "ülkücü" gençler toplandı. Kamplarda askeri eğitim gördü.. Solculann düşman oldukiannı, hain oldukiannı ög- rendi. Vücut vücuda savaşı ögrendi. Kitle gösteri- lerini dağıtmayı öğrendi. Silah kullanmayı, "emreita- at'i öğrendi.. Devletin gözleri önünde! Ve ilk saldırılar bir sonbahar günü Kızılay'da baş- ladı. Kendi çıkardıkları bir "sol eğilimli" dergiyi sat- maya çalışan Mülkiyeli öğrencilere karşı. Dövdüler, ellerindekini alıpyırttılar.. Polis, "işbit- tikten" sonra gönderildi. *•• Bu, "orta sağ" iktidarlann damgasını vurduğu bir devletin formülüydü.. Solu sindirmek için bulunan "dahiyane" bir formül(!) Artık "ülkücü komando "lar devletin çetesi gibi ça- lışıyordu. Sopaiı saldınlar giderek yerini silahlı saldınlara bı- raktı. Katili bulunamayan "siyasal" cinayetler ço- ğaldıkça çoğaldı. Sıra Abdi Ipekçi'lere, Prof. Ca- vrt Orhan Tütengil'lere, Bedrettin Cömert'lere geldi. Tüm Frankenstein'ların doğum yeri de o "ko- mando kamplan" idi. M. Ali Ağca'lann da... Ankara'daki Bahçeltevler'de yedi genci "komando teli" ile boğup öldüren Çat- lı'ların da.. Eğer Ipekçi öldürüldüğünde CHP iktidarda olma- saydı, Ağca yakalanabilir miydi? Eğer "çete" da- ha o zamandan oluşmamış olsa, Ağca koca bir as- keri biriiğin ortasındaki bir hapishaneden kaçınla- bilir miydi? Yağdan kıl çeker gibi, kapağı yurtdışına atabilir miydi? • • • 1968 öğrenci olayları, suçlulann devletle bütün- leşmesinde önemli bir adımı oluşturdu. ASALA ile savaş, çeteye fırsat yarattı. Körfez Savaşı ise, önü- nü tamamen açtı. Ideolojik amacın yanına parasal amaç eklendi. llgi alanı genişledi. Çete matyalaştı. Askerierin, "ırkçı-milliyetçi mafya"y\, çok önem- li bir tehlike ofarak "MGK siyasi belgesi"he ek'fet- meleri boşuna mıdır?.. Şeriatçı tehlikenin ve etnik terörün hemen arkasından! Asker kökenli Cumhurbaşkanı Sunay, kurruluşu "ülkücü gençler"öe ve imam- hatip okullarında gö- rüyordu. Bu görüş 12 Mart'ta güçlendi. 12 Eylül'de "Türk- Islam sentezi" adıyla resmi ideoloji oldu. Askerierin şimdi takındıklan tavır, bu bakımdan çok daha anlam ve önem kazanıyor. Frankenstein'ın yarartığı tehlikenin boyutlannı -tüm çıplaklığıyla- ortaya koyuyor. ••• Ihsan Doğramacı bir zamanlar "ülkü ocaklan" başkanlarını, yabancı dil falan bilmediklen halde, alıp asistan yapıyordu. Zorla profesör ve hatta gi- derek bölüm başkanı yapıyordu... Acaba niçin? Çanakkale Üniversitesi'nde rektör yardımcısı ile iki dekan, Atatürk'ün resimterini indirip, yerine Çat- lı'nın resimlerini asıyor... Acaba niçin? Bir zamanlar Demirel'in, şimdilerde ise Çiller'in has adamı "komando" sanı ile anılan Ayvaz Gök- demir esip savuruyor. Ağzı köpükler saçarak, Çat- lı ve benzerlerine sahip çıkıyor. Acaba niçin? MHP'nin "ülkücü" gençleri her yerde tekbir ge- tiriyoriar. Ve Susurluk dosyasını açan Başbakan Mesut Yılmaz'aateş püskürüyorlar... Acaba niçin? Ve de... Abdi Ipekçi'den Uğur Mumcu'nun ve hat- ta Orgeneral Eşref BitJis'in ölümüne kadar.. her ge- çen gün kafalardaki soruların yanıtlan biraz daha "çete mi?" oluyor. Acaba niçin? Ne dersiniz?.. Acaba niçin?! 14 Ş u b a t "SEVGILILER GUNU (St. Valentine's Day) Sevgi sözcükleriniz, sevgi dolu bir günde Cumhuriyet ile ulaşması gereken "sevgiliye..." llan-ı Aşklarınızı bekliyoruz. 1 st. (3.6 cm) x 5 cm.'lik ilanlar: 5.000.000 TL. (KDV Dahil) 1 st. (3.6 cm) x 2.5 cm.'lik ilanlar: 2.500.000 TL. (KDV Dahil) Bilgi için: Ayşım Durmaz Medya C Türkocağı Cad. 39 41 Cağaloğlu'lSTANBUL Telefon: (0212) 513 84 60 - 61 Faks- (0212) 5 1 3 84 63
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle