18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6ŞUBAT1998CUMA CUMHURİYET SAYFA 15 Tehlike Haberlere bakılırsa ABD, Irak'a saldırdı saldıracak ve savaşın sıcaklığı Türkiye'den hissedilryor. Irak'ın kimyasal silahlan biliniyor; Mesut Yılmaz, Saddam'ın Türkiye'yi hedef alabileceğini söylüyon Irak füzelerininin menzilinin Konya'ya kadar ulaştığı açıklanıyor. Ama birileri çıkıp da halkı kimyasal silahlara karşı nasıl korunacağı yolunda bilgilendimıiyor. Ya ortada ciddi bir tehlike yok ya da tehlikeyi ciddrye alan yok! Er olmak Askeriiğini er öğretmen olarak yapanlara öğretmen maaşı verilirken yedeksubay öğretmen olarak yapanlara neden yedeksubay maaşı veriliyor ve yedeksubay öğretmenler askerlik bitiminde yolluk alırken er öğretmenler neden yolluk alamıyor? ö M Ü R I L I K Tyson ringlere dön- müş... Kutaktanma inanamıyorum! Ömür E. Kurum Tel: 0.212J12 05 05 FafcK 0.212512 44 97 - Clinton, Demirel'e mektup yazmış... "Satır aralannda srvasi taciz olmasın!" Mafya çetelerine uydurulan milliyetçilik kılıfıusuriuk sonrası çeteleri savunma gereği duyan çevrelerin iddiasına göre, Abdullah Çatlı gibileri Ermeni terör örgütü ASALA'ya karşı sürdürülen mücadelede hayatlannı ortaya koyarak önemli görevler üstlenmişti. Bir yandan cinayet sanığı öte yandan uyuşturu- cu kaçakçısı kişilerin devlet adına üstlendikleri gö- revlerin, uluslararası ilişkiler bakımından açıklana- mayacağı söylenmişti. Bu nedenle, Türkiye katiller ve kaçakçılardan gu- rur duyar olmuştu. Bu "giz" perdesine, Susurluk Raporu'yla "sır" eklenmesi de gecikmedi. Gelin görün ki, kimi çevrelerin ASALA'yı öne sü- rüp estirdikleri milliyetçilik rüzgârlan galiba boş çık- makta. Ümit Yayıncılık'tan geçen yıl çıkan bir kitap göz- lerden kaçmış olmalı. Ercan Çitlioğlu'nun yazdığı "Yedekteki Taşeron: ASALA"da Ermeni terör örgü- tü ele alınıyor. Kitap, ASALA'nın "misyon"unu Kürt terör örgütü PKK'ye devretmesine dek uzanıyor. Ki- tabın bir bölümünde "ASALA'ya Yönelik Gizli Eytem- ler" anlatılıyor. Hem de en ince aynntısına dek. Ermeni Adalet Komandoları'nın önderlerinden ve örgüt içi hesaplaşma sonucu öldürülen Ara Tora- nian'ın "tasfiye"sine ilişkin Fransa'da uygulanan plan, değme casus romanlanna taş çıkartacak cins- ten. ASALA'nın beyni sayılan Agop Agopian'ın Yuna- nistan'dakı son tren yolculuğu gibi... Yazar kitabının bu bölümünde Fransa, Yunanis- tan, Isviçre, Belçika, Lübnan'daki bazı "tim çalışma- lan"nı anlattıktan sonra şöyle diyor: "Gerçek olan, bu operasyonların ardından ASA- LA'nın etkinliğini geniş ölçüde yitirdığı ve birtakım söylentiler dışında, bu operasyonlarla Türk gizli ser- visi arasında doğrudan bir ilişkinin kanıtlarının orta- ya konulamadığıdır. Yalnızca bu etken bile bir ba- şan göstergesidir." Kitaba önsöz yazan Orhan Birgit'in yaptığı de- ğerlendirme ise bugünün "sır"larını biraz olsun ay- dınlatıyor: "Yazar, 1996 Kasım'ındaki Susurluk kazası ile ki- mi politikacıların mafya çetelerine biçtiği ASALA karşıtı eylemlerin daha çok bu kişilerin yaydığı bir öykünme olduğu görüşünü de kitabında işliyor." SESSİZSEDASIZj!) NURÎKÜRTCEBE 4 EPV&'UĞ/Nİ'ISfBTİJİ CEBKEN &UNU KA&TET/H£MfŞTfM B/LL / Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU AIDS yayguılaştı... Köpekler bile HIV HIV diye havhyor. Bir başkomiserin bayram kutlaması Istanbul Emniyet Müdürlüğü Ko- rumalar Şube Müdüriüğü'nden baş- komiser Ahmet Akgün'ün altına Emniyet'teki adres ve telefonunu da yazdığı bayram tebriği bize gönde- rilmese de elimize ulaştı: "Çok kıymetli insan, muhterem efendim, Cenab-ı Allah (C.C)'ın rahmet, mağfiret hazinelerinin taştığı o mü- barek semavi sofralanndan biri olan Leyle-i Kadrin ve Ramazan Bayra- mının siziere, ailenize sağ- lık, sıhhat ve afıyet getirme vesilesi olmasını niyaz ederim. Tarihte nice mede- niyetlere imza atmış, çağ açıp ka- pamış milletimizin ülkesiyle beraber banş, kardeşlik, hoşgörü çerçeve- sinde; her yer ve yönde en üst ge- lişmişlik seviyesini yakalamasını di- lerken; mutlu, huzurlu ve aydınlık gelecegi adına kıymetli bir varlığı- mız olarak zat-ı âlilerinizin yapmış, yapmakta ve yapacağınız bütün hizmetlerinizde en üstün başarılar temennisiyle en derin saygı, sevgi ve hürmetlerimin kabulünü arz ede- rim efendim." Korumalar Şube Müdürü Ender Şahin'in incelemeye aldığı tebrikten bakalım ne çıkacak efendim? PALAS PANDIRAS Kıbns sorvnu Nisan'da yine ısınacakmış... Bir soğuk, bir sıcak; sonunda Kıbns'ı da ekşiteceğiz! MûfrtBozacı 'TEKEL halkındır satılamaz' Mecidiyeköy'deki TEKEL Likör Fabrikasrnın öniinde toplanan İP Beyoğlu İlçe Örgütü üyeleri, sermayeye peşkeş çekmek için fabrikanın tasfiye edilmek istendiğini vurgulayarak "Likörü kimse yağma edemez" ve "TEKEL halkındır satılamaz" sloganlarını artı. Partililerin, "Ejüp Aşık bat dedi, likörü de sat dedi" ve "26 dönümlük likör arazisi kime peşkeş çekilecek" yazılı pankartlan açmasının ardından açıkJama yapan İP Beyoğlu tlçe Başkanı Ali Çınar, "TEKEL'in sarış anlaşmasından sonra sıra Likör Fabrikasrnın tasfiyesine gelmiştir. Tasfiye planını yürütenlerin iştahını kabartan nokta fabrikanın üzerinde bulunduğu 26 dönümlük arazidir. Degeri, trilyonlarla ifade edilen bu arazi, rant geliriyle yaşamaya alışmış sermayenin dikkatini çekiyor" dedi. Çınar, likör arazisi taliplilerinin arasında adı geçen Galatasaray Spor Kulübü yöneticilerinin gerçeğin farkına vararak girişimden vazgeçmelerini istedi. (Fotoğraf: ALPER TURGUT) Parasım ödeyen erotik TV izleyecek ANKARA (UBA) - TELE- KOM, bir yandan kablolu yayını 80 ile ulaştırmanın çabasmı verirken, dığer yandan da aılelerin tercihine göre izleyebilecekleri "ücretli ya- yın" için hazırlıklannı sürdürüyor. TELEKOM yakm bir gelecekte Pay TV (erotik kanal), eğitim, kül- tür ve alışveriş kanallannın da için- de yer alacafı 25 kanallık bir pa- ket hazırlayarak abonelerin hizme- tıne sunacak. RTÜK yasa tasansının görüşül- düğü TBMM Anayasa Alt Komıs- yonu'na bilgi veren TELEKOM Daıre Başkanı Özdeniz Olcay, 9 ilde 512 bin abonesi olan kablolu yayının yakın bir gelecekte 80 ıl- de hızmet vermeye başlayacağını söyledi. Olcay, kablolu yayuıa 15 kanal daha ekleneceğini belirte- rek, sısteme dahil edilmeyen kana- lın kablo dışında kalacağını bildır- di. TEŞEKKUR Sokakta geçirdiğı ani rahatsızlık üzerine hayırsever bir eczane görevlisi tarafından götürüldüğü KADIKÖY ŞİFA HASTANESİ nde Sevgili eşim NACİYE TUNÇKOL'un arka arkaya dört kez duran kalbini çalıştırarak yaşama döndürmeyi başaran, kendisine çok şey borç- lu olduğumuz iyi insan Uzm. Dr. ALPER TUNGA DEMİRASLAN a, Bir hafta kaldığı Yoğun Bakım Servisi'nde yakın ilgilerini ve güler yüzlerini unutamayacağımız Nilüfer Balaban, Cemile Kayın, Irem Topal ve Emel Güner hemşirelerle servis görevlisi Nafiz Eryılmaz'a, Kardiyolog Prof. Dr. MEHMET DİNÇTÜRK e, hastanenin başhekim dahil tüm personeline, bizi hastanede yalnız bırakmayan akraba ve dostlara gönül dolusu teşekkürü borç biliriz. YILMAZ TUNÇKOL HAYVANLAR ISMAİL GÜLCEÇ KİM KİME DtJM DUMA BEHÎÇAK behicak@tur1cnet ÇtZGÎLİK KÂMtL MASARACI MIRMIRLAR UĞUR DURAK TARİHTE BUGÜN MÛMTAZARIKAN 6Şubat tÇ VE Dl$ SORUNLAR ARTARKEN.. 1635'TE 8l/6ÜN,OStoAM.r MD/ŞAHf ZT./ViMEr ÖLtoüçTü. ûç 8esçex r/u BULAN S/e si/&£ 7WfT77l KAL4N J.AHMer, O£VLEr>N tÇ VE P/f SOAUULARiM/N A6IKİAÇT7ĞI DEVKEpe YÖfJETTM- DEYPİ. 43 YH.UK KAFKS yAÇAM/AJDA (&ÖZETİM ALTfNOAy M »e eSrr/M ve öĞeeNru sö'ee- MEM'Ç OLOOĞUMMN, KÖ7ÛYE G/OEM PU/SUAA Sf/Z St/e. D RltCA 'MKİ £X4L£TZ£fU>E ÇEŞİTtl Ş L4K BAŞGOSTEieMİÇTİ. TÜM İKTİDAR YILL/UBJtV/ EDt'etJE SAMYf'NDA G£ÇUZ£N HAHMET, İS7XN- BUL'M KANUU'l rÜRSESİNE GÖMÜUHÜŞTÜ. ANKARA. ..ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU İnsan En Vahşi YaratıkL Son kez Ankara'da gördüm Ali Ulvi'yı. Bir ödül töreninde, dalının doruğunda bir usta olarak sev- giyle, saygıyla selamlanıyor. Yanında Alev Ersoy, güzel birlikteliğın sevinciyle gülümsüyor, ben de izliyorum. Belki de mutluluğun resminı çekıyorum. Kimı zaman bir an, bir gülüş, bir sözcük ya da ağa- bey diye bir seslenişle oluşuyor bu resim. Bir gi- zemi yakaladığını hissedıyor insan. Dalında ağa- bey olmak güzel bir olay elbet. Kimi zaman do- ruğa vanlsa da ağabeyliğe ulaşılamıyor! Başka bir birikimle, erdemle oluşuyor ağabeylik, başka bir aydınlıkla. O elli yıldır çiziyor gazetemizde, ben de elli yıldır izliyorum o çızgileri. Günüm o çizgi- lerle başlıyor, o çizgilerle uzuyor. Çizgilerın öte- sine gidiyorum kimi zaman, çizgıden düşünce- ye, yargılamaya, sorgulamaya yöneliyorum. Dü- şüncemde çiçekler açıyor derken, dizeler oluşu- yor, çizginin gizemini yaşıyorum bu dizelerde. Ölüm aramıza girebilir mi şimdi? Giremiyorsa bu aptalca yazının anlamı ne? Son günlerde çıkmazlara dalıyorum yeniden. Ölüme karşı değilim, son soluğa kadar ölmeye- cek gibi yaşamaya da kararlıyım ama kolay de- ğil! Çevremiz boşalıyor. yalnızlık bastırıyor gide- rek. Ölenler, öldürülenler, yitik dostlar, dost ka- lemler, fırçalar, sesler, renkler, çizgilerle yaşama sevincini, ıtici gücünü de yitiriyor insan. Dahası var, yitikliği aşmak da olası değil artık. Yeni bir ışık görünmüyor ufukta. Eskimişliği vurguluyor her şey. Sevgili okurlanm, Kaç ölüm, kaç yıldönümü, kaç anma töreni, ekranlarda kaç kaza, kaç cinayet, kaç felaket derken savaş korkusu da boyveriyor! Size her za- manki iyimserlığimle seslenemediğim için üzülü- yorum ama aydınlığa, barışa gıtmiyor yollar! Her saat, her an bombalar patlayabilir tepemızde. Belki ülkemızde değil ama çevremızde ya da dün- yamızda, savaşın acımasızlığı yaşanacak yine. Yaralılar, ölümler, kadınlar, çocuklar... Barışı de- ğil savaşı yaşayacaklar, boyunları bükük kala- cak, açlıkla, hastalıkla savaşacaklar. Pekiyi, neden savaş? Kim için, hangi amaç uğ- runa? Geceleri kaç kez doğruluyorum yatağım- da, sorulara yanıt anyorum boşuna. Sevgili Ali Ul- vi yaşasaydı olaylar doğrultusunda neler çizerdi kimbilir! Büyük devlet olmanın küçük çelişkileri, ABD Kongresi'nde kürsüde Clinton, alkışlar, In- giliz Işçi Partısi lideri Tony Blair'ın savaşa dönük söylemlerı, banşa dönük kurumların savaşa dö- nük eylemlerı nasıl boyutlanırdı birkaç çizgiyle! Ancak çızgı ustalarını da şaşırtacak günler ya- şıyor dünyamız. Her şey yeni çizgilere dönüşü- yor, düz çizgıler çaprazlara dolanıyor her an. Ül- kede barış, dünyada banş sözünü yaşamında hisseden bir ulusun çocukları olduğumuza inan- mak kolay değil bugün. Her yanımız ateş çem- beri, akıl almaz sılahlar... ••• Yıllarca önce Kenya'ya gittim. "Özgür Doğan- lar" kitabmmyazan Joe Adamson ıte konuştumr bir gece. Kara Afrıka gecesının sessizliğinde ak tınılarla çınladı sesı: - İnsan en vahşi yaratık, dedi. Zekâkısını, ya- ratıcı gücünü birbirinı yok etmek için kullanıyor. lleri teknikle öldürücü silahlar üretiyor durmadan. Bu konuşmadan sonra neler yaşadı dünyamız! Silah sanayiınin vardığı düzeyi sergıleyen olayla- ra sahne oldu durmadan. Körfez savaşı da on- lardan bin değil mi? Ülkemiz, bölgemiz, dünya- mız nasıl etkilendi, ne acı faturalar ödendi ama banş yolunda hiçbir ilerleme olmadı. Tersine sa- vaş alanına dönüyoruz yeniden! İnsan en vahşi, en acımasız yaratık gerçekten. Banş girişimleri de çıkmaza saplanıyor, yok ede- rek var olma yanşı sona eremiyor, banş yolunda tüm çabalar sonuçsuz kalıyor. Gelecek kuşaklar, elbet var olabilirlerse, yen- gileri, yenılgileri yargılamakta hayli zorlanacak galiba. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3SOLDAN SAĞA: 1/ tstanbul'un tanınmış bir iç- me suyu. 2/ Bir çeşıt Ingılız bı- rası... Battnan 3 ilinin bir ilçesı. 3/ Kiremitlenn altına konulan ya da kiremıt yenne kullanı- lan ınce tahta. 4/ Sıvas'ın bir il- çesi. 5/ Fütûv- 8 vetşeyhi... Me- g saj. 6/ "Ya şevk içinde harab ol ya aşk içinde gönül / Ya açmalıdır göğsümüzde yahut gül" (Yahya Ke- mal)... Köpek. 7/ Şarkı, 3 türkü... Ege Bölgesı'nde 4 bir dağın, ovanın ve akarsuyun ortak adı... EskıMısır'dagüneştan- nsı. 8/ Etmen... Bir no- ta. 9/Âşık olmaktan du- 3 yulan korku. Q YUKARTOANAŞAĞIYA: 9 1/ lzmır'in su gereksinimini karşılayacak olan barajlar- dan bin. 2/ Kanşık renklı... "Söyleşenler söyleşsın sen- siz dirlığim — " (Yunus Emre). 3/ Askıntı, baş belası... Molibden elementının sımgesı 4/ Bir cetvel tûrû... Bir tür yabanmersini. 5/ Yeniçerilenn kayıtlı olduklan kü- tûk deften... Uluslararası Çalışma C>rgütû'nün simgesi. 6/ Asaf Halet Çelebi'nm bir şıır kıtabı. II Tutsaklık... "Dario —": 1997 Nobel Ödülü'nü kazanan Italyan oyun yazan. 8/ Japon lınk dramı... Bır gıda maddesı... Tann. 9/ Luc Besson'un bir filmi. TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞI KARAKÖY ŞUBESİ/KONGRE Şubemız kongresi, tüzüğümüzün 52'ncı maddesı gere- ğınce 22.2.1998 Pazar günö Usküdar, Hakınııyetı Mıllıye Cad. No. 92'deki Özhacıbey Pastahane Salonu'nda saat 13.00'te, nısap temın edılmedıği takdirde 23.2.1998 Pazartesı günü aynı yer ve saatte yapılacaktjr G C N D E M : 1. K.ongrenm açılışı ve yoklama, 2. Kongre Başkanlık Dıvanı'nın teşekkülü ve saygı duru- şu, 3. 1996-1997 yılı raporunun tetkik %e onayı, 4. 1998 yılı tahmını bütçenın tetkik \e onayı, 5 Seçim için 3 kışilik oy tasnif heyetı tayini, 6. Tüzüğürnûzün amır hükümlen uyannca 3 asil, 3 yedek üyenin şube kurulu olarak belirlenmesı ıçm seçım yapılma- sı ve Gencl Merkez K.ongresı'ne şubemızı temsılen katıla- cak olan 1 asil 1 yedek delegenın seçilmesi. YÖNETtM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle