Katalog

3ŞUBAT1998SALI CUMHURİYET SMffA HABERLER pemipel'den İsrail'e tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün Israil Parlamentosu Başkanı Dan Tickhon başkanlığındaki heyeti kabul etti. tsrail'in Doğu Kudüs'te yeni yerleşim merkezleri aşma politikasından vazgeçmemesine tepki gösteren Demirel, bu politıkalann Ortadoğu banş sürecini olumsuz etkilediğini söyledi. KKTC ile ppotokol • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile KKTC arasında her alanda derinleştirilmiş işbirliği kapsamında imzalanan işbirliği protokolüyle tapu kadastro alanında işbirliğine gidilmesi karara bağlandı. Devlet Bakanı Işılay Saygın ve KKTC Çahşma ve tskân Bakanı Ali Ozkan Özışık tarafindan Ankara'da imzalanan protokol ile KKTC nirengi ağınm GPS ile sıklaştmlması, sayısal kadastro haritalannın üretilmesi, tapu ve kadastronun otomasyonu konulannda KKTC Tapu ve Kadastro Dairesi'ne yapım. eğitim ve donanım desteğinin verilmesi öngörülüyor. Tüm Bel-Sen'den suçlama • İstanbul Haber Servisi - Tüm Belediye Memurlan Sendikası'ndan (Tüm Bel- Sen) yapılan açıklamada, Eminönü Belediyesi'nin bayram yardımı yaparken sendika üyesi işçileri ve sendikal mücadeleye katılan emekçileri yardımın dışında tuttuğu öne sürüldü. Açıklamada 20"yi aşkın belediye çalışanına yardım yapılmayarak hem bu kişilerin mağdur edildiği hem de belediyenin suç işlediği savunuldu. Gözaltmda " intihar • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bayraklı Karakolu'nda gözaltında tutulan lrfan Kaya adlı kişi intihar etti. Emniyet müdürlüfünden alınan bilgiye göre iki gün önce hırsızlık suçundan gözaltına alınan 20 yaşındaki lrfan Kaya. kendisini gömleğiyle nezarethanenin demir parmakJanna astı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi. SİP'ten kınama • İstanbul Haber Servisi- Sosyalist Iktidar Partisi (StP) üyesı Sinan Gündoğdu'nun pazar gecesi evinin basılarak terörle mücadele şubesi ekiplerince gözaltına alınması ve kendisinden bilgi alınamaması SİP tarafindan kınandı. StP'ten yapılan açıklamada Gündoğdu'nun yaşamından endişe edildiği ve tüm sorumluluğun terörle mücadele ekiplerine ait olduğu vurgulandı. Meclis'te olmaması gereken RP, anayasa değişikliği önerisi hazırladı, Esengün seçimle tehdit etti RPden zorba manevralarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP, kapatma karannın sonuçlannı ortadan kaldırmak ve yeni parti için gündeme gekbilecek riski önlemek amacıyla anayasa değişikliği önerisi hazırladı. Anayasanın 69. ve 149. maddelerinde değişiklik öngören önerinin gelecek günlerde imzaya açılacağı bildirildi. RP Grup Başkanvekili Lütfü Esengün, a Bu konuyu Meclis halledemezse millet haUeder" diyerek, ara seçimi zorlayacak her yolu deneyeceklerini söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin kapatma karan vermesinden sonra ANAP'la temasa geçerek kendilerini kurtarmaya yönelik anayasa ve yasa değişiklikJeri için destek arayan RP kurmaylan umduklannı bulamayınca. ANAP'ı beklemeden harekete geçme karan aldılar. RP'li hukukçular siyasi partilerin kapatılmalan ve kapatılma sonrasındaki yasaklan düzenleyen anayasanın 69. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin çahşma ve yargılama usulleriyle ilgili 149. maddesinde değişiklik amacıyla bir anayasa değişikliği önerisi hazırladılar. RP Grup Başkanvekili Lütfü Esengün, dün parlamentoda düzenJediği basın toplantısında, öneriyi kısa bir süre sonra imzaya açacaklannı söyledi. Esengün, RP'nin kapatılmasından sonra "pariamentonun bir kanadı kınk olarak çalışmaya devam edeceğuıi" savunarak. " RP'nin başına gelenin diğer partilerin başına gelmemesi için çözüm üretilmesi lazım. Bir bakkal dükkânını kapatmak için bile birçokformaüteninyerine getirilmesi gerekiyor. En basit kira davası bile 1 yılda sonuçlandınlırken. Türkiye'nin en büyük partisiyte ilgili dava 6 ayda tamamlandr dedi. Anayasa ve Siyasi Partiler Yasasf nda yapılmasını istedikleri değişikliklerin "RP'yi kurtarmayı değü, demokrasiyi korumayı amaçladığınr öne süren Esengün şunlan söyledi: "Keyfi şekilde parti kapatümasını önleyecek guişimlerde bulunulması gerekiyor. Eğer bu konuyu Meclis halledemezse, o zaman millet halledecektir. İlk seçünde bütün partiler milletten gerekli cevabı alacakbr. İstiyoruz ki seçime gitmeye gerek kalmadan. Meclis demokrasiye sahip çıksın." Lütfü Esengün. bir soru üzerine, ülkenin bir erken seçime gereksinimi olduğunu. ancak hükümetin buna yanaşmadığını belirterek, "Ara seçim diye bir yol var. Meclis'in üye sayısuun yüzde 5'inin boşalması durumunda ara seçim yapıunası zorunlu. Bu iktidarı seçime mecbur etmek için anayasa ve yasalardan kaynaklanan haklanmız kullanılacaktır" diye konuştu. B a $ b a k a n Yardımcısı BüJent Ecevit, Fatih Belediyesi'ni ziyaret e d e r e k Z e y r e k E v | e r i h a k k j n d a BagdiyK Başkanı Sadettin Tan- tan ve Türkiye Eğfâm Gönüllüleri Vakfi Başkanı Prof. Dr. Yünıa/ Büyükerşen'den brifing aldı. Ece\it daha sonra Onursal Genel BaşkanlığTm Fethullah Gülen'in vapüğıCazeteciler ve Yazarlar Vakfi'nınödül törenine kaülarak kcndisine verilen "Llusal Lzlaş- ma Teşvik Ödülü"nü kabul etti. Odülünü Vakıf Başkanı Harun Tokak'tan alan Ecevit, bir gazetecinin "Gazeteciler ve Yazarjar Vakfi daha önce GeneUaırmay Başkanı Orgeneral lsmail Hakkı karadayı ve eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Vekta Güngör Öz- den'e de ödül vermeye çahşmış, fakat reddedilmişti. Bu tavnnız devletin son dönemde irticaya karşı takındığı taviıia çelişmiyor mu" sorusuna " I ürkKe özgür bir ülkedir. Isteyen istediğini q£r* diye yanıt verdL (Fotograf: KUBİLAY TÜNTÜL) Atilla Sav, Meclis Başkanı'ndan gerekçeli karan beklememesini istedi Çetin'e w RP'yi kapat 9 uyarısı ANKARA (ANKA) - TBMM Anayasa ve Ada- let Karma Komisyonu Başkanı Atilla Sav, TB- MM Başkanı Hikmet Çe- tin'den RP'nin kapatılma- sına ilişkin karan, gerekçeli karan bekleme- den uygulamaya başlamasmı istedi. Sav, kar- ma komisyonda milletvekilleri hakkındaki fezlekelerle ilgili alınan kararlann, "kapao- lan bir partinin üyelerinin katihmıyla alindı- ğı" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tara- findan iptal edilebileceği uyansındabulundu. TBMM Başkanı Hikmet Çetın, RP'nin ka- patılmasına ilişkin karann geregini yerine ge- tirmek için Anayasa Mahkemesi'nin gerekçe- li karannın Resmi Gazete'de yayımlanması- nı beklerken karar yayımlanmadan Meclis'in çahşma düzeninin RP kapatılmış gibi değiş- tirilmesi gerektiğinı savunanlann sayısı artı- yor. Karann gereklerini yerine getırmek için gerekçeli karann beklenmemesi gerektiğini savunan eski Anayasa Mahkemesi Başkanı YektaGüngör Özden'den sonra TBMM Ana- yasa ve Adalet Karma Komisyonu Başkanı Atilla Sav da gerekçeli karan beklemenin, Meclis açısından sakıncah sonuçlar doğura- cağına dikkat çekti. • Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu Başkanı Atilla Sav, karma komisyonda fezlekelerle ilgili alınan kararlann, "Kapatılan bir partinin üyelerinin katihmıyla alındığı için" Anayasa Mahkemesi tarafindan iptal edilebileceği uyansında bulundu. Edinilen bilgiye göre Atilla Sav. TBMM Başkanı Hikmet Çetin ile görüşerek gerekçe- li karan beklemeden Meclis çalışma düzeni- nin, RP kapatılmış gibi yeniden düzenlenme- sini istedi. Sav, Karma Komisyon'un çalış- malanndan örnek vererek şunlan söyledi: "Şu anda Meclis'in bütün birimleri gibi karma komisyon da kapanlmış bir partinin üyeleriyle toplanıp karar veriyor. Karma ko- misyonda 14 RP'li milietvekili var. Ben karma komisyonu toplanoya çağırmakta zorlanıyo- rum. Yann miBetvekflleri hakkındaki doku- nulmazlık dosyalannda verilen karaıiar hu- kuki açıdan sonın varatabilir. Hakkında ka- rar verilen bir milletvekili Anayasa Mahkeme- si'negidip. "kapatılmış bir partinin üyelerinin oylanyla hakkımda karar verildi' diyerek ka- rann iptalini isteyebilir. RP kapankbktan son- ra aldıgımız bütün kararlar Anayasa Mahke- mesi tarafindan iptal edilebilir." Sav, Çetin'in gerekçeli karan beklemeden RP grubu ortadan kalkmış gibi davranarak komisyonlardaki üyelerin yeniden be- lirlenmesini sağla- masını isterken RP'nin kapatılma- sıyla bağımsız kala- cak milletvekillerinin komisyonlarda en bü- yük partinin temsilcilen olmaktan çıkıp ba- ğımsızlar için verilecek bir kontenjanı kulla- nacağını ve yapilacak hesaplama sonucu or- taya çıkacak sayıda bağımsız milletvekillinin komisyonlara Meclis Genel Kurulu tarafin- dan seçileceğini bildirdi. TBMM Başkanlık Divanf nda da en büyük grup olarak en fazla üyeyle temsil edılen RP'nin hukuken kapalı olduğuna dikkat çe- ken Atilla Sav, bu nedenle Meclis Başkanlık Divanı kararlannın da hukuken "sakat" oldu- ğuna işaret ederek Çetin'in hukuki açıdan sa- kıncalı olacak sonuçlar doğmaması için ge- rekçeli karan beklemeden, kapatma karannı Meclis'te uygulamasmı istedi. TBMM Başkanı Hikmet Çetin'in ıse Sav'ın bu uyanlan karşısmda kendisinin de hukukçularla konuştuğunu ve karann uygu- lanması açısından gerekçeli karann beklen- mesi gerektiği görüşünde ısrar ettiği öğrenil- di. DüZYAZI /ORHAN BÎRGİT Bassavcı Savas 'RFnin faaliyeti durmalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş. Anav asa Mahkemesi'nce kapatılan RP'nin faaliyetlerine son \erilmesi ve mallannın Hazıne'ye devTedilmesi için gerekçeli karann beklenmemesi gerektiğini açıkladı. Vural Savaş, yüksek mahkemeye gönderdiği yazıda, kapatma karannın Resmi Gazete'de yayımlanmasının beklenmemesini. Başbakanlık'a tebliğ edildiği andan itibaren yürürlüğe girdiğini bildirdi. RP'nin, Hazine yardımının bir bölümünden yararlanmak için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru yann görüşülerek karara bağlanacak. Anayasa Mahkemesi cevrelen, RP'nin tüzelkişiliğinin sona erip ermediğine ilişkin tartışmaya son vermek için de gerekçeli karann yazımının hızlandınldığını vurguladılar. Bassavcı Vural Savaş, kapatılan RP'nin yaptığı başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi'nce istenilen görüşünü dün gönderdi. Vural Savaş'ın "görüş büdirroe'* yazısı şöyle: Anayasamızm 69. maddesinin 8. fıkrasmda. "Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan ve faaliyetleriyk' sebep olan kuruculan dahil üyeleri Anayasa Mahkemesi'nin temelli kapatmaya ilişkin kesin karannın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak § yıl süreyle bir başka partinin kurucusu. üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamazlar" deniyor. Anayasa Mahkemesi kararlan, yasama, yürütme ve yargı organlannı. idare makamlannı, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. - RP'nin kapatılmasına ilişkin karar özetinin Başbakanlık'a yazılı olarak bildınldiği andan itibaren, Refah Partisi 'nın tüzelkişiliği sona ermiştir. Yüksek Seçim Kurulu'nun uygulamalan da bu doğnıltudadır. Hal böyleyken, gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlanıncaya kadar bu partinin faaliyetlerine izin vermek anayasamıza aykın bir uygulama sayılacağı gibi; SPK'nin 107. maddesinde. "Anayasa Mahkemesi karanv la kapatılan sivasi partinin bütün malları Hazine've geçer" hükmüne yer verilmiş olması karşısmda 16 Ocak 1998 tarihinden itibaren Anayasa Mahkememiz de, Refah Partisi'nin herhangi bir şekilde Hazine yardımından vararlanmasına karar veremez. Erbakan, bayramda Antalya'da yap- tığı basın toplantısında, milletvekillerinin aklına seçimleri yenileme tehlikesini ge- tirdi: Türkiye Büyük Millet Meclisi, ya Ana- yasa ve Siyasi Partiler Kanunu'nda ge- rekli değişiklikleri yaparak, Anayasa Mahkemesi'nin Refah Partisi'nin kapa- tılmasına yol açan yasa hükümlerini de- ğiştirir; ya da Hoca'nın bir işareti ile ye- teri kadar eski Refahlı milletvekili, parla- mento üyeliğinden istifa ederek, Mec- lis'in karar alma çoğunluğunu kaybet- mesini sağlayabilir. Böylece seçimlerin yenilenmesine gidilir. Sonrası? Erbakan'ın bilinen yeşil dünyası için- deki pembe düşlerinin ne ölçüde ger- çekleşeceği değil bu yazının konusu. Bugünkü "Düzyazı "da, ünlü Susurluk ra- poru iie ortaya çıkan gerçekler ışığında, olası bir genel seçimin neyi değiştirece- ğinin irdelenmesini ele almak istiyorum. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kırt- lu Savaş, hazırlayıp imzaladığı raporun- da eski Içişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın Elazığ Millervekilliği için yürüttüğü se- çim kampanyasına destek olmak ama- cı ile Mehmet Ali Yaprak ın 500 milyar lira ayırdığını ileri sürüyor. Ağar, bu iddiayı saçma olarak nitelen- dirdi. Kutlu Savaş'ın iddiası neye dayanıyor bilmiyoruz. Dolayısıyla da Mehmet Ağar'ın Yaprak'tan böyle bir bağış des- teği almadığını, kendi yalanlaması ile bir kenara not ederek sorgulamamızı sürdü- Egemen Güç Mafya ise? rüyoruz. Şayet Gaziantepli işadamı, Başba- kan'a sunulan resmi raporda ileri sürül- düğü gibi Captagon adlı seks gücü ila- cını Arap ülkelerine kaçırma işi ile uğra- şıyor da, bu uğraş bugüne kadar devlet güçleri tarafindan engellenmemiş ise dönemin bütün Içişleri Bakanlan, Emni- yet Genel Müdürleri ve hiyerarşinin aşa- ğıya doğru yürüyerek değindiği ilgililer töhmet altındadırlar. Mehmet Ağar da öyle birtöhmetten kendisini sadece ya- lanlamakla değil, Yaprak'ın böyle bir hap ticaretı ile uğraşmadığını ispat etmekle kurtulacaktır. Çoğu yazarın fazlaca önemli görme- diği Susurluk raporunda bir başka önemli ipucu, turistik kumamanelere cö- mertçe. verilen ruhsatlarta bağlantılıdır. Şayet Ömer Lütfü Topal öldürülmesey- di, kumarhanelerde dönen yasa dışı rantların içyüzü belki kolay kolay ortaya çıkmayacaktı. Ama sadece Azerbaycan ve Türkmenistan'daki otellerin kumar- hanelerinden rapora geçen olaylar, Tür- kiye'de bir dönem yaşanan ruhsat sa- vurganlığının arkasına bir kazı ve kazan formülü gerektiğini tartışmasız göster- melidir. Ya ünlü Turbancı'nın özelleştirilen Çeşme Oteli ile ilgili Hidayet Turizm bağ- lantısına ne diyorsunuz? Mafya, turizm sektörüne ya kara pa- rasını aklamak için girecektir; ya da o sektör ardında kirli işlerini perdelemeyi amaçlayacaktır? Şimdi tüm bunları belleklerinizin bir kenarına not ederek, geride bıraktığınız genel ya da yerel seçimlerde harcanan pol paralar ve bu harcamalan yapan par- tiler, adaylan, lideder için o harcamala- nn kaynaklarını sorgulayınız. Turgut Özal'ın politika sahnemıze adım atışından bu yana, küçük aynca- lıklar dışında çoğu partilerimiz, çoğu li- derler ve adaylann özel uçaklar, helikop- terler ile yaptıklan seçim kampanyaları? Tam sayfalı gazete reklamları? Genel ya da yerel televizyonlarda ve radyolarda ayrıcalıklı haber-röportajla- nn ardındaki gerçekler? Görkemli mitingler ve karşılamalar? Türkiye'de, bu harcamaların kaynağı- nı araştırıp soracak bir yasal organ yok- sa, o giderlerin yasallığı ya da ahlakiliği- ni nasıl denetim altında tutacaksınız? Hangi yasa dışı güç, hangı Captagon yadaeroin kaçakçısı, hangi kumarhane işletmecisi cömertçe ortaya koyacağı milyarlar, dahası trilyonlar ile kendisine göz yummuş bir bürokratın geleceğin siyasal iktidannda söz sahibi olmasını istemektedir. Bunu bilebiliyor muyuz? Gene hangi karanlık güç, var olan bir politikacının ya da bir siyasal partinin iş başında kalması, iktidara gelıp de ken- disine destek olması için sıfırları çok pa- ralar harcamaktan çekinmeyecektir? Radyo vetelevizyon istasyonlannda, he- le o küçük yerel istasyonlarda söyleşi adı altında yapılan çalımlar ile bir adayın şansının rakipleri karşısmda batman batman çoğaltılmasına gidilmeyecektir? Hiçbir töhmet altına sokmadan Erba- kan Hoca'nın, bir yandan kapatılmış olan partisinin kira ve personel borçlan için devlet yardımının belirli bir bölümü- nün serbest bırakılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu bir dönem- de, Antalya'ya özel uçak ile gitrnesi bile kafalarda bir sorgulama işaretinin kıvnl- masına yol açmıyor mu? Haydi Hoca kaldığı otelin kral daıresi parasını kendi- si ödedi diyelim. Sakaryalılar koruma mangasının masrafını yüklenen kaynak belli mi? Oysa hiç kimseyi töhmet altında bı- rakmaya, suçlamaya gerek yoktur. Ister bağış merakhsı yurttaş ya da ku- rum isterse aday ya da parti veya lider? 1961 Anayasası'nı yapanlar, o günkü koşullarda seçim giderlerini en aza indi- rebilmek ve kamunun kontrolü altında tutabilmek amacı ile iki basit önlemi hem anayasa hem seçim ve siyasal partiler yasalanna koymuşlardı. Partiler, devletin radyo ve televizyo- nunda (O dönem TV yoktu) eşit ölçütler- de propaganda yapma hakkına sahip- tirler. Seçime katılan partilerin adaylan se- çim bölgelerınde, devletin bastırdığı bir- leşik oy pusulaları ile seçmenin kullan- ması için şandıklara kadar ulaştınhr. Turgut Özal, ne yazıktır ki Erdal Inö- nü ve onun partisi SHP'yi de yanına ala- rak, radyo ve televizyon propagandala- nnda eşıtlıği bozacak hükümler getirdi. Böylece milletvekili sayısı çok olan, ikti- darda bulunan partiler mikrofon ve ek- ran üstünlüğü kazandı. Eşitlik, Yüksek Seçim Kurulu kontrolünden çıkınca ilan ve reklama, yani karşılığı paraya daya- nan propagandalar da meşru sayıldı. O meşruluk perdesinin gerisine de ya- sa dışı kara para babalarının rejisörlüğü egemen oldu. Söyler misiniz? Captagon, eroin, kumarhane, kara para aklama; ya da bunlann hıçbirisi de- ğil ama tarikat kaynaklan ile desteklenen kampanyaların her bırisı ile oluşacak si- yasi iktidartann diyet borçlan yeni Susur- luklar'a gebe olmaz mı? Biz 1980'den bu yana birisinden kur- tulmayı bir türlü başaramazken, yenile- ri kapıda sıraya girmeye hazırlanıyorlar- sa suç onlarda değil, yasal önlemleri al- masını aklına bile getiremeyen bizim omuzlanmızda değil midir? • • * Karikatür sanatının büyük ustası Sev- gili Ali Utvi, Cumhuriyet'e geldiğim ilk gün, ilk "Hoş geldin" mesajını senden almıştım. Sonsuzluk yolculuğuna çıkmak üzere aramızdan ayrıldığın bugün sana "Uğur- larolsun Ali" demek öyle zor oldu ki... POIİTİKA GÜINLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA ABD-lrak... Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Davos zir- vesinden dönen Dışişleri Bakanı ismeil Cem'le Cumhuriyet'te buluştu... Ecevit ve Cem, Genel Ya- yın Yönetmenimiz Orhan Erinç'in odasında baş ba- şa "ABD- Irak krizi"n\ değertendirdi, Ankara'yla sü- rekli telefon görüşmesi yapıldı... Bülent Ecevit ve ismail Cem'i Cumhuriyet'te bu- luşturan, karikatürist Ali Ulvi Ersoy'un cenaze tö- reniydi. Saat 11.00'de Sevgili Ali Ulvi'nin cenazesi 50 yıldır çalıştığı Cumhuriyet gazetesine getirilmiş- ti. Bülent Ecevit ile Davos'tan dönen lsmail Cem, sa- at 09.30'da Cumhuriyet'te karşılaştı... Başbakan Yardımcısı Ecevit'le Dışişleri Bakanı ls- mail Cem'in baş başa görüşmesi, yaklaşık yarım saat sürdü. Ecevit ve Cem, bu arada Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı... Ecevit ve Cem'in açıklamalarını bugün Cumhuri- yet'in birinci sayfasında okuyacaksınız... Şimdi günlerdir dünya kamuoyunu ilgilendiren "ABD, Irak'ı vuracak mı" sorusuna gelelim... Buzorgörülüyor... ABD belki hafrf bir saldın düzenleyebilir... O zaman ne olur? Bu saldın Saddam Hüseyin'in işine yarar, Ergun Balcı'nın yazdığı gibi şöyle bir sonuç ortaya çıkar: "Saddam yine yoluna devam eder. Aynca Sad- dam, ABD 'ye kafa tutan Arap lideri olarakprestij ka- zanır..." Bir başka soru: "ABD Saddam'ı devirmek mi istiyor?" Şu aşamada ABD'nin böyle bir niyeti yok. Çünkü ABD, Saddam'ın yerine güvenilir bir lider bulamadı. Eğer bulsaydı, şimdiye dek Saddam'ın işini bitirmek için büyük saldın düzenlerdi... • • • Türkiye, 1991 'den bugüne dek Irak'a uygulanan BM ticaret ambargosu nedeniyle 35 milyar dolar kaybetti... Bu yüzden Türkiye, şimdilerde 'tutarlı' bir politika izliyor... Bülent Ecevit'le lsmail Cem dün sabah Cumhuri- yet'te baş başa görüşürken bu konuların üzerinde durdular... Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, ABD'yeAda- na'daki Incirlik Üssü'nü kullandırmamaya kararlı. ls- mail Cem de Ecevit gibi düşünüyor, ANASOL-D'nin bu konuda ikna edildiğini belirtiyor... Türkiye'nin bu tutumu Bağdat'ta olumlu karşılan- dı mı? Evet! Ba'ğdat yönetimi dünden itibaren Kuzey Irak'a mazot akışını serbest bıraktı, Habur üzerinden tica- ret yeniden başladı... Türkiye hem Vvashington'la hem de Bağdat'la dengeli bir siyaset izlemek istiyor, bu nedenle lsma- il Cem de Bağdat'a gidiyor... Şimdi bir soru daha: "Ankara'nın uyanlannı Saddam dinleyip, yumu- şarmı?" Hiç sanmıyoruz!.. Ancak Türkiye, ABD'nin olası bir saldınsı halinde Saddam'a şöyle diyecektir: "Biz uyarmıştık, ama dinletemedik..." Hazar petroyerinden AB üyeliğine dek hömenrıe- men her konuda Türkiye'nin AB'ye gereksinimi bu- lunuyor. Türkiye, 'uzlaşmacı tutumuyla' bâşta Rus- ya, Çin olmak üzere Fransa, Almanya gibi Ongfltere dışında) diğer Avrupa ülkeleriyle aynı yaklaşımda bulunuyor: "Biraz sağduyu ve yumuşama..." • • • ABD, Saddam'a karşı yumuşar mı? Rusya, Fransa ve Çin, ABD'yi yumuşatmak için çok çaba harcadılar, ama bu girişimler başanlı ol- madı.. Türkiye, ABD'yi yumuşatır mı? Olanaksız!.. Bir başka soru: "Ecevit'le Mesut Yılmaz 'Incirlik'/ ABD'ye kul- landırmama konusunda aynı fikir de mi?" Galiba değil! Başbakan Yılmaz "Pasif katılım" diyor... Nedir pasif katılım? ABD, Irak'ı vurmaya karar verirse Inciriik'i yoğun olmamak koşuluyla kullandırabiliriz... Ankara'da dün ilginç ziyaretler oluyordu... ABD Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Jo- seph Ralston ve ABD Içişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman, Genelkurmay Başkanı Orgeneral lsmail Hakkı Karadayı'yı ziyaret ediyordu... Önümüzdeki günleri beklemek gerekiyor... Körfez'de sıcak günler yaşanıyor... E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Bedük: Yılmaz baskı yaptı DYPMen ANAP'a suç duyurusu hazırlığı HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Susurluk raporunu. Tansu Çiller'i siyasetten silme operasyo- nu olarak degerlendiren DYP; hükümet ve ANAP'ı. elektrik. enerji, baraj. karayolu ihaleleri ve Susurluk raporuyla sıkış- tırmaya hazırlanıyor. DYP Grup Başkanvekili Saffet Ankan Bedük. Susurluk raporunu açıklayan Başba- kan Mesut Yılmaz hakkın- da yargıya ve yargıçlara baskı yaptığı, yönlendirdi- ği gerekçesiyle suç du>Ti- rusunda bulunacaklannı bildirdi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan EkincL raporda Budapeşte bölü- münün yer almamasmm dikkat çekici olduğunu kaydederek olayın aydın- latılması için TBMM Su- surluk Komisyonu üyesi. Tekirdağ Milletvekili Ni- han llgün ile Genel Sekre- ter Nurhan Tekinerin gö- revlendirildiğini belirtti. İlgün ve Tekinel'in Buda- peşte"de araştırma yapaca- ğını kaydeden Ekınci. Te- kel"in satışı ve tütünle ilgi- li operas>on konusunda eski Devlet Bakanı Nafiz Kurt ve Muğla Milletve- kili İrfettin Akar'ın çahş- ma başlattığını söyledi. Ekincişunlan kaydetti: "Karadeniz karavolu için de komisyon olustur- duk. t'ç miller\ekilimiz Er- gun Özdemır. Kemal Ay- kurt, Tahsin Iımak çalışa- cak. En önemlisi BOTAŞ ihaleleri var. ANAP'ın, Mehmet Özbay kimliğiyle Abdullah Çatlı'ya Thale verdiğine ilişkin iddialar var. TEDAŞ'la ilgili dosya açacağız, Esat Kıratlıoğlu bunu inceleyecek. TBMM Genel Kurul salonu yol- suzluğu konusunda da Ka- mer Genç görev \apacak." Bedük, Susurluk rapo- runun bilgi notu olmanın ötesine gitmedığini, ciddi bir raporun soyadı bilin- meyen unsurlara yer ver- meyeceğini söyledi. DYP'nin Susurluk raporu- nun açıklanmayan bölüm- leri, Budapeşte, yolsuzluk. rûşvetle örtbas edilmek is- tenen konularla ilgili ko- misyon oluşturarak çalış- malara başladığını kayde- den Bedük, suç duyurula- n hazırlığında olduklannı kaydetti.