Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 3 ŞUBAT 1998 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Soygun ve Ozelleştirme...
Prof. Dr. ERDOĞAN SORAL
K
apitalizmin yüreği bi-
rikim \ e harcama söz-
cüklerinde atıyor. Bı-
rikim, ekonomik bü-
yüme ıle örtüşen faiz
oraıüannda, yaürun-
la kesiştiğinde ekonomidereeldenge sağ-
lanıyor. Birikimi aşan harcama borçlan-
maya neden olmakta. borçlanma genel-
likle az gelişmiş toplumlarda, soygun ka-
pılannı aralamaktadır. Birikim, üreti-
me aktanlmadığında bu kez işsizlik ve
yoksulluk başlıyor. Sorunun çözümü
dengeli biiyüme kavraırunda düğümle-
niyor. Dengesizlik içinde dengeyi bul-
mak da olası, fakat buna daha az rast-
lanıyor. O nedenle az gelişmiş toplum.
enflasyonla durgunlukarasındaki bir ip
cambazı gibi yalpalamakta, çaldığı bü-
yük kapılar, yüzüne gürültûyle kapan-
maktadır.
Soygun: sopa, silah, muşla ve benze-
ri araçlarla yapılabileceği gibi bunlan
kullanmadan ve geride iz bırakmadan
bir çift beyaz eldivenle de yapılabil-
mektedir.
Bu iki tür soygundan toplumlann gö-
züne batanı ve tedirginlik yaratanı, suç
araçlan kullanarak yapılandır. Kapita-
list hukukun evrensel normlan bu tür-
den soyguna ne denli acımasızsa, öbü-
rüne karşı o denli bağışlayıcıdır. Oysa
ikisi arasmda görmezlikten gelinen çok
önemlibirfarkvardır. Birincisi flzyolo-
jik bir gereksinmeden (açlık vb.) kay-
naklanabilirken. ikincisi para \e gös-
termelik tüketim tutkusu gibi psikolo-
jikbir dürtüden kaynaklanmış olabilir.
Kapitalizmin gelişme evresinde fizyo-
lojik dürtüyle yapılan soygunlann sayı-
sı azahrken öbürlerininki artmaktadır.
Günümüzde toplumlar bırincilere kar-
şı daha bağışlayıcı olmaya ve onlan ka-
b hukuk kuralİanyla değil, caydıncı et-
Idnliklerie (eğitim \ b.) yeniden topluma
kazandırmaya çalışıriar. Beyaz eldiven-
le yapılan ve iz bırakmayan soyguna
karşı sürdürülen savaşımdan sağlana-
cak başannın sürekhlık kazanması ve ka-
lıcı olması diğerine göre daha zordur.
Çiinkii kaynağındaki adam, genellikle
suçlu oJmak değiL suçu önlemek ve suç-
luyu yakalamakla görevli olandır. Su-
çun arduıdaki güdü fizyolojik değil psi-
kolojiktir.
Bir bayram öncesinde, canlan şeker-
leme çekip de alacak paralan olmayan
birkaç çocuğun fizyolojik dürtüyle. bir-
likte camıru kınp girdikleri dükkânda do-
yasıya şekerleme yemelenyle başlayan
ve ömürboyu hapisiesonuçlanan soygun-
la, temsili demokrasi adı altında oyna-
nan komedyanın ardına sığınıp çıkan-
lan bir yasayla toplumun taşınır ve ta-
şınmazlannı haraç mezat satmaya kal-
kan ve bunu 'ozelleştirme' savıyla ulu-
sa yutturmaya çalışan kışileri yüce ada-
letin terazisinde aynı kefeye koymak
olanaklı mıdır? Üstelik hapishanenin
demir parmaklıklan çocuklann üzerine
ömürboyu örtülürken... Ve bu adamlar
kişisel. partisel çıkarlan için tekme to-
kat dövüşürken...
Ozelleştirme kteotojîkbir sonmdur. çö-
zümünde çağdaş. hukuk normlan ve
ekonomik dengeler yer alır. Ekonortu-
deki gelişmelere gerçek bir tanı (teşhis)
konmadan, çağdaş hukuk normlan ge-
liştirilip uygulanmadan iş olsun diye çı-
kanhp ve ayaklan yere basmayan bir ya-
sa ile özelleştirmeye kalkışmak, top-
lumsal açıdan 'Rusrufcti' oynamak ka-
dar tehlikelidir. Acaba neden? Örnek
olarak son günlerde basına çıkan Akhi-
sarsigara fabrikasının satişmı ele alalım...
24.11.1994 tarihli 4046 sayılı Özelleş-
tirme Yasasrru sabırla okuyalım. Kanun-
da büyük çabalar harcanarak yazıldığı
anlaşılan bırinci madde, devlete ait tüm
taşınır ve taşınmazlann ince ayar en-
vanterini yapmakta ve satışlann kutsal
amacını saptamaktadır. Özelkştirme-
nin amacı. ekonomik verimlilik arüşı ve
kamu giderierinde azalma sağlamaktır.
Verimliliğin nasıl arttığını ve kamu har-
camalannda ne ölçüde azalma sağlan-
dığmı, günümüze kadaryapüan özelleş-
tirmeden elde edilen sonuçlarla göste-
relim. Devletin resmi belgelerine göre
özelleştirmeden elde edilen gelır 4.2
milyar ABD Dolan'dır. Bu geliri sağla-
tnak için 3.9 milyar dolann üzerinde
harcama yapılmıştır. Böyle bir uygula-
maya özelleştirme ya da soygun mu de-
nılcbıleceğinı halkınıızın engin takdi-
rine bırakıyoruz.
Partilennde, demokrasiyle uzak ya-
kın ilişkili olmayan otarşik yapıyı Tür-
kiye'ye taşıyan ve bu deü gömleğini de-
mokrasi yaftasıyla ulusumuza giydir-
meye çalışanlann çıkardıklan yasada
yazılanlarla uygulamada ortaya çıkan-
lan karşılaştırarak yasayı bir yana ko-
valım.
• Yasanın 2. maddesinin (c) fikrasın-
da. özelleştirme uygulamalanndan el-
de edılecek gehrlerin genel bütçe har-
cama ve yatınmlannda kullanılamaya-
cağı belirtiliyor. Fakat neredevenasrikul-
larulacağından söz edilmiyor. Şimdiye
kadar yapılan harcamalann büyük ola-
sılıkla üretilen hizmetlere gittiği düşü-
nülebilir, fakat ne tür bir hızmetin üre-
tildiği bilinmiyor. Nasıl kutsal bir hiz-
metse (!) uygulamalann çoğu yüce yar-
gıdan dönüyor.
• Yasada. yabancüara yapılacak sa-
üşlarta ilgili olarak 'satüır' ya da 'satıl-
maz' diye bir açıklık yok. Satıldığı tak-
dirde satışın hangi ilkelere göre yapıla-
cağı belli değil...
Bu 'şerait ve ahval dahilinde' Türk
halkına ait bir TEKEL fabrikasının his-
se senetlerinin yüzde 50'den fazlası ün-
lü Amerikan ve Ingiliz şirketlerine sa-
tılabiliyor. Ve bu satıştan kimsenin ha-
beri olmuyor. Oysa yasanın 2. madde-
sinin (e) fıkrasında "özeUeştinneişlem-
lerinin değer saptaması da dahil aleni-
yet içinde yürütülmesi" tümcesı yer alı-
yor.
Yasaya göre bütün bunlan iki kurul
yapıyor. Bunlardan önemli olanı 'Özel-
teştinne Yüksek Kuruhı'dur. Siyasiler-
den oluşan ve dolayısıyla siyasal so-
rumluluk taşıyan bu kurulda acaba kim-
ler bulunuyor? Kurulda "Başbakaıun
başkanlığında. başbakanm belirleyece-
ği bir devlet bakaıu, maliye bakanı ile sa-
nayiveticaret bakanı yer alıyor." Kurul,
üyelerinin tamamının katılımı ile top-
lanıp, kararlanru oybirliği ile alıyor. Ku-
rulun sekretarya hizmetlerini 'Ozelleş-
tirme ldaresi Başkanltğı' yürütüyor. Bu
kuruluşa, Özelleştirme Yüksek Kuru-
lu'nun mutfağı olarak bakılabılır. Özel-
leştirme projeleri burada hazırlanıyor
ve geliştirilen öneriler. kurulun ıncele-
mesine buradan sunuluyor. Yasaya gö-
re yönetsel sorumluluk, bu örgütte ça-
lışan yetkfli veetkililerin omuzlannda bu-
lunuyor. (*)
Yüksek Özelleştirme Kurulu, Ege'de,
Akhisar'daki TEKEUe ait sigara fabri-
kasuıı ve bu fabrıkada üretilen Samsun
ve Yeni Harman sigaralannın isim hak-
lannı sessiz sedasız yabancılara devre-
diyor. Bu sigaralann üretiminde ara ma-
lı olarak yalnız Türk tütünü kullanıh-
yor. Bu iki sigaranm toplam sigara sa-
tışı içındeki payı yüzde 20 dolayındadır.
Türkiye'de satılan yabancı sigaralann tü-
münün toplam sigara satışlan içindeki
payı yüzde 20'ye yakındır. Toplam si-
gara satışlannın yüzde 60'ını. TEKEL
tarafından tamamı Türk tütünü ile üre-
tilen başka marka sigaralar oluşturur.
Adamlar, sigaranın adma boşuna para
vermiyorlar. Akhisar fabrikası bundan
sonra da Samsun ve Yeni Harman siga-
ralannı üretecek, ama Ege'nin gökku-
şağı sansı küçiik yapraklı güzelim tü-
tünlerinden değil.. ya neden?.. Ameri-
ka'nın geniş alanlarında entansif tanm-
la üretilen geniş yapraklı Sirginia' tü-
tününden... Sağlığa daha zararlı olduğu
ve gelişmiş ülkelerin bilinçli insanlan-
nın öfkesini çektiği, içilmemesi için
hakkında yaygın kampanyalann yürü-
tüldüğü Amerikan tütününden... Türk
tütünü ve ekicilerL ya onlar ne olacak-
lar? Onlar. Kuzey Kutbu'ndaki gele-
neklere göre sofradan bir boğaz eksil-
sin diye buzullann üzerine bırakılan
yaşlılar gibi ölüme terkedileceklerdir_
Bütün bunlar acaba niçin? tçi boşal-
bbnış ulus devletin özel bankalara. ara-
cılara, tefecilere olan borçlannın faizle-
rini ödemek üzere atanacak bir avuç do-
lar için». Borç alan ülke yalnız Türkiye
değil... Fransa da halkmdan ve yaban-
cı ülkelerden borç alıyor ve borç veri-
yor. Fransa da özelleştirme yapıyor Top-
luma ait taşmır ve taşınmazİan gerek-
tiğinde satıyor. Niçin ve nasıl satıyor?
Fransız sağının ünlü politikacılanndan
Edouard Balladur özelleştirme kapsa-
mında toplumun mallannı satarken hü-
kümetlerin hangi ilkeler doğrultusunda
tavır almak zorunda olduklannı tartış-
maya açıyor.
Balladur'a göre. küreselleşme kap-
samında 1980'den sonra uygulanan pa-
rasal liberaUzm sermayenin önündeki en-
gelleri kaldırmış ve sermaye en yüksek
rantabiliteyi yakalamak için dünyanın
bir ucundan öbürüne akmaya başlamış-
trr. Bu akış içinde artık işletmeler eski-
si gibi geleneksel yöntemlerle korunmu-
yor. Daha doğrusu korunamıyor. Bu,
bir olgudur. Böyle bir oluşumu, ne dün-
ya ölçeğinde önlemek ne de Avrupa'nın
birleşmesini durdurmak mümkündür.
Fransız işletmelerinin sermayeleri, gi-
derek daha az Fransız olmak gibi bir
sorunla karşı karşıyadır. Küreselleşme
her şeyin elden çıkanlması olamaz ve
olmarnahdrr. Ulusal çıkarlann korunma-
sı doğal bir haktır ve bundan vazgeçi-
lemez (**).
Balladur böyle diyor... Ya bizimki-
ler? Kırk yıllık deneyimini ikide bir
Türktoplumuna anımsatan, büyük adam,
içeriğini bilmediğı küreselleşmenin bir
numaralı savunucusu olarak konuşuyor.
Söyledikleri bir incir çekirdeğini bile
doldurmuyor. Ya öbürleri, bunlar da her
gün bilgisizliklerinin ve yetersizlikkri-
rün yeni örneklerini sergilemeye devam
ediyor.
Hiçbirinin aklından TEKEL'in fabri-
kalanm Ege'de, Karadeniz'de ve Doğu
Anadolu'daki tütün ekicilerine satmak
geçmiyor. Türkiye sağt için bir diyece-
gim yok. Onlann marifetlerini sokakta-
ki çocuklar bile biliyor. Ya, sol partile-
rin erişilmez liderleri, onlar ne yapıyor-
lar?
Bir zamanlar "Toprak işleyenin, su
kullananındır" diyen adam. bugün tü-
tün ekicilerinin ölümüne fatiha okuma-
ya hazırlanıyor... CHP'nin Genel Baş-
kanı ve çevresindeki köy ihtiyar heye-
ti.. acaba onlar ne yapıyorlar?
(*) Özelleştirme Kurulu ile Özelleş-
tirme ldaresi Başkanlığı, 657 sayılı Dev-
let Memurlan Yasası'na tabi değildirler.
(**) Edouard Balladur: lşletmelerimiz
için hâlâ Fransız kalmak gibi bir gelecek
var mıdır? Le Monde 13 Kasım 1997
Şeker Bayramı'nı Kemal Savaş'ın eşi ve
çocuklan "babasız" geçirdi.
Kurban Bayramrnda da Istanbul 2. Sulh
Hukuk Mahkemesi'nin iyi yürekli mübaşiri
KEMAL SAVAŞ
evinde olmayacak.
Kemal Savaş 16 Aralık 1997 gecesi saat
"" ^',30'da Alemdağ tradd6sî
<
So'n Durak'ta
rj SşöJı.K Ocağı önüQde Qldürüldü.,Üç araba.
çarptı. Ölüme tanık olan kişileri anyoruz.
Olayı gören varsa, Üsküdar C. Başsavcılığı'nın
1997 / 29728 Hz. sayılı dosyasına
başvursunlar istiyoruz.
Geride kalan eşinin ve iki kız çocuğunun
acısını biraz olsun dindirmek isteyenlere...
Tel: 0216 7 328 84 25
NÂZIM HlKMET
KÜLTÜR VE SANAT VAKFı
ISTANBUL
• "Ne güzel şey hatırlamak seni"
Şiirler:
NÂZIM HlKMET
Fotoğraflar:
İLKA KRAMER
Kokteyl: 3 Şubat 1998. Saat 18.00
Açılışımızı onurlandırmanızı dilenz.
Nâzım Hikıtıet Kültür ve Sanat Vakfı Kültür Merkezi
Sıraseh iler Cad. No: 48 K.af 1 Taksim
Tel: (0212) 292 09 69
(Sergi süresi- 3-17 Şubat 1998.
Pazar hariç her gûn saat' 13.00-19.00 arası)
ECumhuriyet
kitap kulübü
^ TAKSİM Sergi Salonu
ŞUBAT AY! ETKİNÜKLERİ
SÖYLEŞiy İMZAGÖHÖ
! 6 Şubat Cuma Saat: 17.00-19.00
ERDAL ATABEK
Kitaplannı imzalıyor
Adres: Istıklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82
ECumhuriyet
kitap kulübü
TAKSİM Sergi Salonu
ŞUBAT AYI ETKİNLİKLERİ
SOYLEŞİLİ İMZAGUNU
7 Şubat Cumartesi Saat:15.00-17.00
ALEY COŞKUN
Kitaplannı imzalıyor
Adres: Istiklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82
MUĞLA
ASLİYE
HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1997/425
Davacı Mustafa Altın-
boğa vekili tarafından da-
valı Enver Dılek aleyhıne
_ açıtan çek ıptalı da\asının
mahkememızce yapılan
dunışmalan sırasında.
Ata mahallesi, Sanayf
caddesı, 9/2 Sok. No: 18
Aydın adresınde ıkamet
ettığı bildınlen davalı En-
ver Dilek adına çıkanlan
dava dilekçesı bıla teblığ
iade edilmış olup, zabıta
marifetıyle yapılan tahki-
katta da açık adreslenmn
tespıt edılemediği bıldıril-
mış olmakla davalı Enver
Dılek'ın HUMK'nın 213
ve 337'cı maddeleri gere-
ğınce dunışmanm bırakıl-
dığı 23.02.1998 gününde
saat 9'da Muğla Aslıye
Hukuk Mahkemesi Salo-
nu'nda hazır olması veya
kendısmı bir vekvlle temsil
ettırmesı. aksı takdırde du-
ruşmanın yokluğunda ya-
pılıp karar venleceğı ıla-
nen teblığ olunur.
08.12.1997
Basın: 61786
ELEKTRİK MÜHENDİSİ
Elektrik malzemeleri üretim ve temsilciliği yapıyoaız.
Teklif ve satış bölümünde çalışabilecek, ingilizce bilir
bay veya bayan mühendisler, 9/2/98 tarihine kadar
başvuru ve CV bekliyoaız.
Tel: 0212. 280 45 34 Fax: 264 77 31 / 4. LEVENT
Dünyaya geldi,
sevenlerine duy\ir\ıl\ır.
PENCERE
Dupdurun Bu Yağmayı!...
Yıl 1970...
Istanbul Boğazı'na köprü mü yapılsın tüp geçit
mi?..
Mimarlar Odası diyor ki: "Köprü kentin denge-
sini bozar, kuzeye doğru tüm Boğaz sırtlan yağ-
malanır, trafik boğulur, 'köprüler tuzağı' kurulur,
bir köprü yetmez, ikinci, üçüncü köprülere sürük-
leniriz..."
Dinleyen kim!..
Kan kokusu almış sırtlana dönüşen rant lobisi-
nin güdülediği siyasal güçler korosu, bir ağızdan
bağırmaya başlar:
- Solcular köprüye karşı çıkıyorlar...
Sonuç?..
Işte bugünkü Istanbul!..
Al gülüm seyreyle!..
•
İkinci Dünya Savaşı ertesinde karayollan sefer-
berliği başlamış, iyi de olmuş, ülkeye asfalt döşe-
niyor; ama, o ne?.. Bir demiryolu düşmanlığıdır gi-
diyor...
Aklı başında ve sağduyusu yerinde olanlar yazı-
yortar:
"Avrupa ve Amerika'da karayolu ve demiryolu
ulaşımı yan yanyadır, dengelidir, DDY'yi gözden cı-
karmayın!.."
Yanıt Özal'dan geliyor:
"- Demiryolu komünist işidir."
Sonuç?..
Karayolları mezbahası böyle oluştu.
•
1960'larda ve 1970'lerde üst üste imam okulla-;
n açılıyor; ama, bu kurum meslek okulu niteliğin-
den çıkarılıp temel öğretim kurumlarına dönüştü-
rülüyor; derslerde öğrencilere Atatürk düşmanlı-.
ğı aşılanıyor, şeriatçılık belletiliyor, laik Cumhuriye-1
tin temelleri devletin milli eğitim yatırımlarıyla kun-;
daklanıyor, çocukların beyinleri yıkanıyor. Yapma-
yın etmeyin, diye yazıyorsun, çiziyorsun, anlatıyor-
sun...
Yanıt:
- Islam, komünizme panzehirdir; dinsizler imam-
hatip okullannı istemiyorlar...
Sonuç:
Laik Türkiye Cumhuriyeti tehlikeye düştükten
sonra herkesin aklı başına geliyor, irtica "en büyük,
tehdit" sayılıyor.
•
1968'de üniversite öğrencileri "Reform isteriz",
diye eyteme geçiyorlar. "Ün/Vers/tede reform",
araştırma, geliştirme ve bilime yatınm demek!... ;
Ancak birileri çıkıp diyor ki:
- "Bu gençlerkomünisttir, itikurdakırdırmakge-
rek..."
- "Nasıl?.."
- "Ülkücü gençleri silahlandınp polis desteğin-
de üstlerine salın!.."
Işin içine "silah" gıriyor; solcu gençler birer birer
öldürülüyor; polis, katiller şebekesiyle işbirliği ya-
1
pıyor, "faili meçhul cinayetlerin" sonu gelmiyor. •
"Yapmayın, ülkeye devlet eliyle terör tohumta-
nnı ekiyorsunuz" diye uyarsanız da nafile... ,
Sonuç: ;..,,. u .-:.»«.*t.
Sonuç bir çift sözcük: '. ','./
>
n, ,.•••'.'*ı'< <
Devletin çeteleşmesi!.. .,, -r, ••.?„.< ,.-,ı..,,.r.
12 Eylül ekonomisi..
"Sürekli zam - sürekli devalüasyon " üzerine her
köşede bir "döviz büfesi" açılıyor, üretim dışlanı-,
yor, "rantiyecilik" özendiriliyor, "do/arizasyon"pom-.
palanıyor, Türk ürası pula dönüşüyor, uyanlara kar-
şı yanıt hazır:
- "Ulusal paranın modası geçti, artık Avrupa'da,
tek para geçeıii olacak... t
Sonuç?..
100 milyar doları aşkın ıç ve dış borç!.. "Ranti-
yeci" düzen!.. Yüzde 100'e ulaşan yapısal enflas-,
yon!.. Yılda 3 milyar doları bulan borç faizi ödeme-^
siyle dışarıya sermaye transferiL Ekonomide çö-'
küntü, toplumda kirlenme... ,
* ' !
Ve özelleştirme...
Cumhuriyet dönemtnde halkın özverisiyle kurul-!
muş ne kadar KİT varsa sanki düşman!.. Ideolojik,'
savaşın hedef tahtası!.. KlT'lerin kadrolannı şişir-
dik, tefeci düzeninde tümünü borçlandırdık, "dev-
leti küçültmek" bahanesiyle yağmalamaya baş-!
ladık...
Sermaye mafyasının yine gözünü kan bürüdü...
Efendiler, durdurun bu yağmayı!..
Çünkü yağma bitip de aklımız başımıza geldiği'
zaman elimizde kalacak olan, sıfıra sıfır, elde var
sıfırdır.
kt»».i»^.«KrT^a
BALE BOLÜMU
2. Dönem Kayıtiarı Başlamıştır.
• T.C. Milli Eğitim Bakanlığı na bağlı akademık klasık bale
eğitimı veritmektedir.
• Başanlı öğrencilere T.C. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan onaylı
diploma verıimektedir.
• Ara sınıflara sevıye tespıt sınavı ıle öğrencı alınmaktadır.
• Seçkin öğretim kadromuz ıle bale başlangıçtan (4 yaşından
itibaren) profesyonel seviyeye kadar üstün nitelikli eğitim
verıimektedir.
• Dersler pıyano eşlîğinde yapılmaktadır.
D A N S BÖLÜMÜ
• Klasik Danslar (tango, bolero, vals, Latın Amerikan vs.)
• Jazz dans ve modern dans
• Cımnastık, stretching
Dans bölümüne her yaşta öğrenci kabul edilmektedir.
Sanat Aüziöi Üstadları
Sadettin Kaynak
5<5İahattin Pınar
Avni Anıl
5elahattin İçli
M. Nurettin öelçuk
Fasl'ın erbatH heyet eşlığınde ve sızlere ozel olarak,
herbır bestekar ıçın hazırlanmış şarkı kitapçıklarıyla
ÜSTADLARI ANMA GUNLERI
3 Şubat-5 Mart tarihlerı arasmda
her Salı ve Perşembe akşamı
T.C. MEB ÖZEL KALAMIŞ SANAT MERKEZİ . _ .mi^v-, n«
Kalamış Yelken Kulübü Tesisleri, Kalamış Fener Cad. İskele Sok I Kezervasyon : (U212) 2o2 4 7 67
No. 2(Kalamış Marina karşısı) Kadıköy/İST. Tel (0216) 414 0818 | . Fi^ \!onu: 4.000.0Ö0TL. Lütfen bilgi için araymız.
UIUSIARARASI DUZEYDE 2 YIL SUREU INGIUZCE VE NLGISAYARU ÖZEl EĞİTİM ŞUBAT DÖNEMİ KAYITIAR1BAŞLAW. H.İÇİ, H.SONU
iç mimaHık, grafik, stilistlik, resimTÜRKhTE'DE İIK KEZ MEZUNLARIMIZA YATAY GEÇİŞIE İNGİITÎRE'DE YÜKSEK ÖĞRENİME DEVAM VE DİPIOMA HRSAT1
BİLGİSAYAR EĞİTİMİ, MACINTOSH:F8EEHAND, QUA8KXPRESS, PHOTOSHOP, PC WIND0WS: VVORD, EXCEL, AUTOCAD
SES_1(S8, ORTAOYUNCULAR
ISTİKLAL CAD. N0. 140 TEL: 251 18 65-66 FAX: 0212.244 43 27
Ferhon Şensoy
FERHANGI ŞEYLER
Ça?amba-Perçembe 21.00
Ferhan Şensoy
FELEK BİR GUN
SALAKKEN
Pazar15.30-18.30
HALDUN TANER KABARE
Kurguloyan . Ferhan Şensoy Yoneten Derya Baykal
Cuma 21.00 Cumartesi 18.30-21.00
Kultur Bokanlıgının Katiuianyla
ESKİ OYUNLAR BUYUK EKRAN VİDEO GOSTERİLERİ
İÇİNDEN TRAMVAY
GEÇEN ŞARKI
Karl Valentin / Ferhan Şensoy
3 Şubat SAIı 13.00 / 4 Şubat Çarçamba 15.00 / 7 Şubat C.tesi 14.00
Bilet Satıs Ver/erı. Ortaoyuncular Gise 251 18 65
VAKKORAMALAR; Toksim, Rumeli, Suadiye ve Akmerl
Oynayan:
MÜŞf İK KENTER-BEKİR AKSOY
•2'3-14-l9-205«tıll21l»15Ş*ltSjjl15M
CcnetinekûMinc.
ORHAN VEU
N
B•' Mu>f.k Kenter gösterisi
~ İAüi-; >ie\ 21 oo ••«ş.rsi sjir u ;•"•
- ûnel iıtek «aerâM, hnrtumesinderi onct -
Son 5 C'yijn
MARIA CALLAS
YAGLIBOYA
RESİM
DERSİ VERİLİR
(0216) 359 22 76
müzik eğitimi
gitar, (klasik, pop), piyano (klasik, jazz), ses eğitimi,
flüt (yan flüt), klarinet, soksofon, genel müzik kültürü
ŞUBAT DÖNEMİ KAYITLARI BAŞLADI, HAFTA İÇİ, HAFTA SONU
ı s t a s y o n s a n a t m e r k e z i BAKIRKÖY:5709500-01, MOOA:4149638-39, TAKSIM:2529222-231istasyon sanat merkeziBAKIRKÖY:S7O950001.MODA414ge38 39.TAKSJH:2529222-23
Galeri ve Sergi
İlanlarınız İçin
(0212)2938978(3hat)
GULRIZ SURURI
SÖYLEYECEKLERtM YAK
Mü/ikli Oviın ^
Gülriz Sururi Yöneten: Engın •
Oynayanlor G u t e Surun, Hokon Vartı M u z * Dınektoni- Cumhur Bokşkon
5,4,7 Şubat: 2100, t Şubat 15 00.12,13,14 Şubac 2100,15 Şubat IS 00 |
Bitet abş: Alotbr Kdtur Htrkev: (0-212) 212 57 80 •Akmerfcez
Vjkkorjna: (0-212) 212 M « ye dijef öım Vjkkorama'larda. '
Aioıtor Kulnif Merto Zeyonojlı Cadöesı No 8 MatlaMsunbul
(Ealer Afcneriıe: hrjsı) Tel (0-2 2ı 282 57 90 • 282 M 76
EFES Pilsetı'in kültüı ve sanata katkılan attatak surecek.
Hadı Caman YEDITEPE OYUNCULARI
'îieteû:
tumar
j
lPazar:15.3Ö ^ --- ,
^adiÇamanTiyatrosu - j
lîeşvifeiye Çad<I60 v
Ülşantaşı-İştSnbul % *
II: (0-21|f2^1 98 - 246 17 Zî '"
EFES Pilsen :r. kültür ve sanata katkılan artarak surec