Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t ŞUBAT 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
HINIIere
leraat
I ANKARA
Cumhuriyet Bürous) -
Vnkara 4. Asliye Ceza
vlahkemesi, tnsan Haklan
3erneği'nin, 10-12-14
\rahkl996tarihleri
ırasında düzenlediği
etkinliklerde, Demekler
Kanunu'na muhalefet
ettikleri gerekçesiyle, 1 'er
yıldan 3'er yıla kadar
hapis cezası istemiyle
yargılanan ÎHD Genel
Başkanı Akm Birdal ile
10 Yönetim Kurulu
Üyesi'nin beraatlanna
karar verdi. Mahkeme,
derneğin kapatılması
talebini de reddetti.
Zehirü phle
ktırbanları
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet) - Gaziantep
Valisi Muammer Güler,
yedikleri pideden
zehirlenerek, resmi ve
özel hastanelerde tedavi
altına ahnan 160 kişiden
128'inın taburcu
edildiğini söyledi. Güler,
dûzenlediği basm
toplantısında,
zehirienenlerden 32'sinin
tedavilerine devam
edildiğini belirterek,
"Tedavi altında
tutulanlardan Bayram
Singiç (50) ile Cesim
Kerezler (43) yoğun
bakımda bulunuyor" dedi.
Güler, zehirlenmenin kasıt
unsuru taşımayan
münferit olay oldugunu
kaydetti.
HADEP
soruşturması
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Aralannda genel başkan
Murat Bozlak'm da
bulunduğu 7 HADEP
yöneticisinin
tutuklanmasıyla
sonuçlanan soruşturma
genişletiliyor. HADEP
Genel Merkezi'nin
bastırdığı 1998 yılı
takvimi nedeniyle 7
yöneticinin
tutuklanmasının ardından,
partüım egitim çalışmalan,
da 'soruşturma kapsamına-
alındı. Partinin eğitim
çalışmalanna katılan
lnsan Haklan Derneği
Genel Sekreteri Nazmi
Gür ile KESK Yönetim
Kurulu Üyesi Tayfun Işçi
de gözaltına alındı.
HADEP Ankara ll
Başkanı Kemal Bülbül,
soruşturmanın "seçim
öncesı kapatma gerekçesi
yaratmak amacıyla
açıldığım" söyledi.
Açıklama
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Gazetemızın 22.2.1998
tarihli sayısında yer alan
"Meclis'te usulsüz
emeklilik" başhklı
haberde. eski TBMM
Başkanı Mustafa Kalemli
dönemindeki "kıyak
emekliler" arasında adı
geçen Saadettin Nurgün,
kendi isteğiyle emekli
olmadığını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı'nda
uzun yıllar konsolosluk
görevi yaptığını belirten
Nurgün, istek üzerine
başkan müşavirliğine
getirildiğini,
istememesine karşm
dönemin başkanı
Kalemli'nin kendisini
göreve başladıktan 2 ay
15 gün sonra emekliye
sevk ettiğini bildirdi.
REFAHYOUu iktidardan indiren 'beşli sivil oluşum'dan hükümete uyan
6
Ya reform ya seçim
9
Istanbul Haber Servisi - REFAHYOL ik-
tidannın istifa etmesinde temel rol oynayan
beşli sivil oluşum, kurulmasına katkı ver-
dıkleri hükümete "Ya reform, ya erken se-
çün" çağnsı yapü. TOBB. TİSK, Türk-İş,
DİSK ve TESK genel başkanlan dün bir
araya gelerek 55. hükümetın göreve başla-
dığı gün açıkladığı ekonomik, sosyal ve si-
yasal reformlan bugüne dek gerçekleştir-
mediğine dikkat çektiler. Sivil oluşum adı-
na konuşanTtSK Genel Başkanı RefikBay-
dur hükümetin, uyanlannayanıt vermeme-
si durumunda koşullan değıştirecek eylem-
ler yapacaklanru söyledi.
REFAHYOL hükümetinin yarathğı top-
lumsal gerilimi rejim bunahmına dönüşme-
den atlatılmasında büyük pay sahibi olan
TOBB, TİSK, Türk-Iş, DİSK ve TESK ge-
• TOBB, TtSK, Türk-lş, DİSK ve TESK genel başkanlan, 55. hükümetin
göreve başladığı gün açıkladığı ekonomik, sosyal ve siyasal reformlan
bugüne dek gerçekleştirmediğine dikkat çektiler. Sivil oluşum adma konuşan
TtSK Genel Başkanı Refik Baydur hükürnetin, uyanlanna yanıt vermemesi
durumunda koşullan değişürecek eylemler yapacaklannı söyledi.
nel başkanlan dün de kurulmasına destek
verdikleri 55. hükümetı uyarmak amacıyla
bir araya geldiler. TOBB Genel Başkanı Fu-
at Miras, TÎSK Genel Başkanı Refık Bay-
dur, Türk-lş Genel Başkanı Bayram MeraL,
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ve
TESK Genel Başkanı DervişGünday'ın ka-
tılımıyla Istanbul Conrad Otel'de gerçekle-
şen toplantı basına kapalı yapıldı. Toplantı
sonunda hazırlanan ortak biîdiriyi okuyan
Refık Baydur. "Görüşlerinüzm temd ama-
a Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeH kara-
nnda da belirtildiğj üzere, \aikve demokra-
tik bir devletin sürdürülmesi ve demokratik
haklann korunmasıdır" dedı. Hükümetin
göreve başladığı gün açıkladığı ekonomik.
sosyal ve siyasal tedbırleri gerçekleştirme-
nin yollannı bulması gerektiğini anlatan
Baydur, bunun bugüne kadar sağlanamadı-
ğım ifade etti. Hükümetin öncelikle enflas-
yonun üzerine gıtmesıni isteyen Bay-
dur. "Enflasyonla mücadetedebaşanhohna-
yan siyasi iktidartar demokrasileri de tehli-
keye sokar" dedı.
Kızılcahamam
Kadmlar
savcıya
sahip çıktı
ANKARA (Oımhuriyet
Bürosu) - Cumhuriyetçi
Kadınlar Demeği, Kızılca-
hamam'da şeriat yanlısı
propaganda yapanlara iliş-
kin soruşturmayt yürüttü-
ğü için Akit Gazetesi tara-
findan hedef gösterilen ka-
dın savcı HatfceÇetin'e sa-
hip çıkn.
Dernek Başkanı Şenal
Sanhan dün yaptığı açıkla-
mada, Çetin'in "cumhuri-
yetinsavasf olduğunu be-
lirterek, cumhuriyet kaza-
nımlanna yönelik hukuk
ihlallerine göz yumması-
nın ancak suç ışlemeyi ka-
bul etmesiyle mümkün
olabileceğine dikkat çekti.
Demokratik hukuk devle-
tinde şeriat propagandası
yapmanın suç olduğunu
vurgulayan Sanhan. "Sah
göreviniyapanbir savcının,
basın kanalıilegörevini kö-
tüye kullandığı ve taraflı oY-
duğu izlenimini yaratacak
haberier vermek de suç-
tur" dedi. Sanhan taukuk-
çulann, şeriatçılar tarafın-
dan hedef gösteriten G0-"
müşhane Baro Başktfnı AH
Günday'ın katledilmesini
unutmadıklannı kaydetti.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
RP tabanı kumlacak yeni partide ak saçh lider istemiyor.
Hükümetin temel reform yasalannı top-
lumun ihtiyacma cevap verebilecek şekilde
gerçekleştirmesınin kaçuıılmaz olduğunun
altını çızen Baydur şöyle devam etti:
"Bunlara, özcUeştirmede yağmaya kaç-
manınönknmesi \e sosyal de> letanlayışıuın
gözetUmesi, enerji, işsizlik. gelir dağuımının
duzelulmesi ve kavıtdışı ekonomi ile müca-
dek edilmesi gibi hususlan da ektemek ge-
rekBmr."
Siyasipartilen, halkın sorunlanna duyar-
sız kalmaktanhızla uzaklaşarak yeni bir an-
layış ve oluşumla parlamentonun çalışma-
sma yardımcı olmaya çağıran Baydur, "Bu
konuda sivasi partilerin gecikmesi çözüme
müdahaleleri arraracaknr'' uyansında bu-
lundu.
Kamuoyunun, 5 sivil kuruluş olarak ger-
çekleştirdikleri işbirliginin,
ülkenın yüksek çıkarlanna
yönelik olduğuna ınandığını
vurgulayan Baydur, amaçla-
nnı şöyle özetledi:
"Amacınuz ekonomik is-
tikrann \e sos>albanşın sağ-
lanarak, siyasi kurum ve or-
ganJarmgörevlerini dahaisa-
beüi \apmalannı sağlamak*
or. Sos>algüvenliğjtereddüt-
süz,gelirdağılımı düzgün, te-
mel özgûriüklerin güvence
altında olduğu bir toptumu
Türkiye'nin gelecegi olarak
görmekteyiz."
Baydur, bir soru üzerine,
dile getirdikleri uyanlann
dikkate ahnmaması duru-
munda şartlan değiştirecek
eylemler yapacaklannı söy-
ledi.
Baydur bir başka soru
üzerine hükümetten umutia-
nnı kesmediklerini ifade
ederek "Bize3 yıllıkbir prog-
ram getirildL Bunu aşağı yu-
kan tas\ip ettik. Üç yilhk
program tutmadığ^ için böy-
İe bir toplannya ihtiyaç duy-
duk. Hiç tutmazsa. hiç tasvip
etmeyecek bir duruma gele-
ceğb'' dedı.
Genel başkanlar 24
Mart'ta yeniden toplanacak-
lar. Dünkü toplantıyı gazete-
mize değerlendıren DİSK
Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak, sermaye kesiminin,
Türkiye'de ilk kez, sosyal
adalet sağlanmadan sosyal
ve sıyasai gchşrnenin sağla-
namayacagı konosunda işçi
sendikalanyla aynı görüşü
paylaştığına dikkat çekti.
Kara ııoktalar kalkıııalı^
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL
karayollannın ekonomi sorunu
olmadığını belirterek, yollardaki kara
noktalann kaldınünası, çekirdek
şebekelerin ayakta tutulması, turizm
yollannın tamamlanması ve otoyollann
eksikliklerinin giderilmesinın zorunlu
olduğunu söyledi. Başbakan Mesut
Yıhnaz, hükümetin enflasyonla
mücadele, ekonominin istikran ve
altyapı yatunmlannın hiçbirinden
fedakârlık edemeyeceğini kaydetti.
48. Geleneksel Karayollan Bölge
Müdürleri Toplantısı, Cumhurbaşkanı
Demirel ve Başbakan Yılmaz'm
katılımıyla gerçekleştirildi. Demirel, 48
yıl boyunca pek çok fedakârlık
gösterilerek 30 bin kilometre devlet
yolu, 30 bin kilometre il yolu olmak
üzere 60 bin kilometre asfalt yol
yapıldığını kaydederek, her dönemde en
önemli sorunun kaynak sıkıntısı
olduğunu anlattı. Kaynak sıkıntısına
karşın Karayollann'm şevkini hiç
yitirmediğine dikkat çeken Demirel,
karayollannın bir ekonomi sorunu
olmadığına, ekonomi olmasa da
karayolunun olması gerektiğine ışaret
etti. Son yıllarda faiz ödemeleri
nedeniyle bütçeden yatınmlara aynlan
ödeneğin son derece azaldığmı
kaydeden Demirel, "Yaünmlara daha
çok kaynak aynlması gerekiyor, ama
yetmiyor. Müteahhitier yok deyip çeldp
gidecekler mi? K-arayollan. bir öncelik
belirleyip ona göre ayariama yapmahdır.
Yanm yanm birçok iş yapmaktansa
bütün bütün az iş >apumasında yarar
vardnr" diye konuştu. Demirel, öncelikli
projelen şöyle sıraladı:
"Karayouanndaki 41 kara nokta
kakünlmalıdır. Çekirdek sebeketerin 60
küometresi tamamdır. Mudaka bunlara
bakmak. ayakta rutnıak ve getişmesini
sağlamak gereklidir. Dişandan kredi
alınabilmesi için turizme yönelik yoDar
tamamlanmaudır. Otoyollanıun
eksiklikleri giderilmeli ve kulbuulma
kapasitesi arttinlmaİHÜr."
lstanbul'a 3. bir geçişin hızla yapılması
gerektiğini anlatan Demirel, ülkenin
demiryollannda sıfır durumda
olduğunu, yapılacak bir ulaştırma
şûrasında bununla ilgili master planın
hazırlanması gerektiğini anlattı.
Demirel, demiryollannın geliştirilmesi
ve yaygınlaştınlması dunımunda
karayollannın üzerindeki yükün
hafıfleyeceğine ve bakımının da daha
rahat yapılabileceğine dikkat çekti.
Başbakan Yılmaz, Türkiye'nin
hedefierine ulaşabılmesi için enerji,
ulaştırma ve haberleşmede altyapı
projelerini gerçekleştirmesi gerektiğini
söyledi.
DüZ YAZIIORHAN BtRGtT
'G.Doğu'da CHP şoW
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- DSP Genel
Sekreteri Zeki Sezer,
CHP'nin geçen hafta
sonu gerçekleştırdiği
Güneydoğu atağını "şov" olarak
nitelendirdi. Sezer, "4-5 yıl süreyle
hükümet ortağı olduklan dönemde,
Güneydoğu Anadolu halkırun
sorunlannı görmezden gelenler,
sorunlann çözümü için bölge halkırun
acılannın dindirilmesi için hiçbir
ekonomik >e sosyal önlem
almavanlar, feodaliteyi görmezden
geBp kökleşrirenler. bugün bölgede
şoviar düzenleyerek hatalaruu
unutturacaklarım düşünüyor
olmahlar" dedi.
'Bölgeden göçte neredcydfler?'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
hafta sonunda gerçekleştirdiği
Batman ve Siirt gezisinde bölge
halkına mesajlar vermiş ve iktidara
sert eleştiriler yöneltmişti. DSP
Genel Sekreteri Zeki Sezer, dün
yaptıgı yazılı açıklamada, CHP'ye
yüklendi. Sezer, "Saddam'ın onuru
kadar Güneydoğu kadınının onuru
da düşünülmeli" diyen Baykal'a şu
yanıtı verdi:
"Bugün bölge halkmın onurundan
söz edenler, yüzbinler bölgeden göç
ederken, işsbük korkunç boyudara
ulaşırken, hukuksuzluk hüküm
sürerken, çeteler cirit aüp devlette
kökleşirkeo, iktidarda bu sorunlann
çözümü için hiçbir icraat
göstermeyenlerin düzenkdikleri
şovlarla yanhşlaruu,
beceriksizlüderini örtmeleri mümkün
değfldir.
Halkunıza hatalaruu affettirmeteri
mümkün değildir. DSP sorunlan
aşmak üzere ürettiği çözümleri bir bir
uygulama>a ko>maktadır.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun
smafleşmesini ve kalkınmasını
hızlandırmak üzere tesvik yasalan
çıkanlnuştır.
Bölgeye ve halka geniş olanaklar
sağlayacak kalkınma hamlesi
başlaülmıştır. Bir egitim ve sağhk
hizmetleri seferberliği başlaüiıruşur.
Bölgede okul yanrunlan, yaölı bölge
okulu yatinmlan hızlandırünuşûr."
Sezer, Güneydoğu halkırun onuruna
saygının sadece söylemle değil,
icraatla gösterilmesi gerektığini
söyledi. Sezer, "Genel başkanımtnn
önderhğinde bir reform hareketi, bir
atıhm ve kalkınma dönemi, inançla,
sevgiyle, bilgjyle başlatünuşor" dedi.
Dün sabah savaş şahinlerini ürkü-
tücü bir gelişme olmayıp da Kofi A"-
nan ile Tank Aziz, krizi donduran an-
laşmayı imzalamamış olsalardı, Arn^-
rika'nın "çöl şimşeği" adını verdiği K>"
mine göre dört günlük operasyon iÇ
ln
başlama işareti verilmiş olacaktı.
Televizyonlar, Biıieşmiş Milletler
Genel Sekreteri i!e Irak Başbakan &-
rinci Yardımcısı'nın el sıkışarak kut»-
dıklan anlaşmaya tanıklık eden iki <
a
"
rafın temsilcilerinin alkışlama an]"'
gösteren haberleri verirken, ben \°<
şimşeği" ile ilgili dört aşamalı savaŞ
senaryosundaki bilgilerin altını kın™"
zı kalemle çiziyordum. "Tomarıa*v
'f
füzeleri, hayaJet uçaklanntn fıriataca-
ğı 900 kiloluk bombalar, EA-6 B Pc*;
ler ve EF-111 uçaklannın elektronı*
dalgalar yayan sistemleri, B-1 ve°-
52'lerin lazergüdümlü bombalan. F-
14 ve F-15'lerin klasik bomba yi9-
muru..." New York Times, aynntı \er-
miyordu bu dört gün içinde kaç J"-
nahsız insanın öleceği ile ilgili olar*K
-
ama Amerikan medyasının etkili g'v'
lerinden C.B.S. televizyonu Per
ta
"
gon'da düğmeye basılacağının bi'™1
meselesi olduğunu bilerek prova*
a
"
Kapıdan Dönen Savaş
yınlar yaparken, VVashington'da Be-
yaz Saray'ın önünde "Petrol için ka-
nahayır", "EliniziIrak'tan çekin"pan-
kartlan ile gösteri yapan Amerikalılar
dacaydınct güç olarak kamuoyu oluş-
turuyordu.
Belki ilk kez, Amerikan halkı bu tür
kuvvet gösterilerinden hoşlanmadık-
larını ve savaş istemediklerini yöneti-
cilerine duyuracak bütün yöntemleri
kullandılar. ABD Dışişleri ve Savunma
bakanlan, ünıversitelerdeki açıkotu-
rumlarda kendilerine yöneltilen soru-
lar karşısında bocaladılar. Televizyon-
larda bu görüntüler, tüm Amerika'ya
yayıldı ve onaylandı.
Sonunda, banşçılık ağır bastı.
Ve hem Amerika Saddam karşısın-
da istediğini kabul ettirmiş bir süper
güç olarak kaldı hem Saddam onuru-
nu kurtaran bir banş metnine imza at-
tırmış oldu. Aslında kurtulan Sad-
dam'ın onuru değil; Iraklı çocuklann
yaşama şansı oldu. Amerikalı savaş
şahinleri, henüz anlaşma metnini gör-
mediklerini ileri sürerek son sözlerini
söylemediler, ama banştan yana olan-
lar dahatta bu sergüzeştte Clinton'ın
dümen suyunu izteme alışkanlığını
benimseyen ülkelerin yöneticileri de
hiç degilse soluk aldılar.
Bu tablo, azımsanacak bir sonuç
değildir ve böyle bir sonuç için Anka-
ra'nın izlediği dış polrtika stratejisi kü-
çümsenemez.
Şayet Türkiye'de bir Özal iktidan,
hattaÇiller'in başbakanlığında bir hü-
kümet olsa idi, Clinton yönetimi Irak'ın
kuzey komşusundan alacağı cesaret
ve teşvik dolu işbirliği mesajları so-
nunda, "çö7 şimşeği'ni harekete ge-
çirecek düğmeye çoktan basmıştı. O
zaman o hücum senaryosu içinde
Körfez, Bahreyn gibi hareket alanlan
içinde Incirlik adı da yazılacak, belki
de tüm güney sınınmız harekât için I-
rak'a girecek güçler için açık kapı ha-
line getirilecekti.
Kim ne derse desin, ANASOL-D
hükümeti ve özellikle bu hükümette
dış politikayı saptayan ve yöneten ka-
nadın sağduyusu egemen oldu bu
kez. Dışişleri Bakanı Ismail Cem,
Bağdat'a gittiğı için az eleştirilmedi.
Eleştırenlerin başında Çiller de, hatta
Baykal da vardı. Dışişlen Bakanımı-
zın niçin Bağdat'a gittiği, orada ne ya-
pabileceği sorulan art arda yöneltilir-
ken, Birieşmiş Milletler Genel Sekre-
teri'nin son gezisi sırasındaTürkiye'ye
bu nedenle üst üste teşekkür ettiği
görmezden gelindi. Onunla da kalın-
madı. Başbakan Yardımcısı Ecevit,
Türkiye'nin komşu ülkedeki kriz için
banşçı bir yol izlenmesini isteyen söz-
lerinden dolayt Saddam'cılık ile suç-
landı.
Saddam'ın diktatörlüğü ile masum
halkın geleceği arasında kader bağ-
lan örüldü; Irak semalanndan yağacak
bombalardan ötürü, şayet kimyasal
silahlar varsa bunlann çevreye yaya-
cağı tehlikeden bahseden Başbakan
Yardımcısı bilgisizlikle suçlandı.
Konya'ya kadar uzanan tehlikeli fü-
ze hedeflerini gösteren haritalar ya-
yımlanarak, insanlanmız Amerikan
petrol devlerinin planlandığı bir savaş
harekâtını, Türkiye'nin yeni bir kurtu-
luş savaşı gibi algılamalan için koşul-
landırmayönternîeri masa üzerine sü-
rüldü.
Bu kampanya Mesut Yılmaz'ı da,
Ismet Sezgin'i de zaman zaman et-
ki alanı içine aldı. Bülent Bey, Anka-
ra'yı niye bırakıp Suadiye'deki ana
evinde düşünme kampına çekildiğini
üst üste iki basın toplantısı ile dosta
düşmana duyurma gereğini duydu.
Çok bilmiş bazı kalemşorler bu gö-
revlerini yerine getirirterken, Amerika
kamuoyunda yavaş; ama etkili bir di-
renme başladı.
Böyle bir sonuca ulaşılmadığı için,
gelen banş müjdesini alkışlamaktan
başka hiçbir şey umrumda değil bu-
gün.
Dönüp, çok uzakta olmayan, sade-
ce birkaç hafta önceki yazılannı, de-
meçlerini sıralayarakbazı politikacıla-
ra, yazar-çizeriere "Ne haber" diye
güç gösterimini de sevmiyorum.
Şubatın son haflasında birdenbire
ısınan havalar gibi, güney sınınmızda
esen bu banş havasını solumak isti-
yorum.
Bu ve tüm banş havalannı...
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HÎKMET ÇETtNKAYA
Ankara-Budapeşte.••
Refah Partisi'nin kapatılmasına ilişkin Anayasa
Mahkemesi'nin gerekçeli karan açıklandığı gün üç
DYP'li milletvekili Macaristan'ın başkenti Budapeş-
te'de bazı kişilerie görüşmeler yapıyordu...
Tarih: 20 Şubat 1998, saat 13.30...
Yer Budapeşte Havaalanı...
DYP mılletvekıllen Nurtıan Tekinel, Kemal Boz-
kurtve Nihan llgün gümrükten çıktılar...
Üç DYP milletvekilinı Ertan Sert karşıladı...
DYP'li Nihan llgünTBMM Susuriuk AraştırmaKo-
misyonu üyesiydi. llgün, Budapeşte'de gazetecile-
re şu açıklamayı yaptı:
"Bundan önce Başbakan Mesut Yılmaz 'ın Kut-
lu Savaş 'ın hazıriadığı Susuriuk Dosyası'nda Bu-
dapeşte'nin adı birdefa bile geçmemişti. DYP ola-
rak bunu kınadık. Budapeşte'ye birheyetgönder-
meye karar verdik. Bunun akabinde ANAP miilet-
vekilleri apar topar Budapeşte'ye giderek Veysel
Özerdem'/e görüşüp polise tesiim olması için di-
rektifverdiler. Biz de bu olayı araştırmak için Buda-
peşte'ye geldik. Istîyoruz ki karanlık hiçbir şey kal-
masın, her şey şeffaf olsun. Budapeşte'de tartak-
lanma olayının ardında ne varsa ortaya çıksın. Hal-
kımızı ve kamuoyunu aydınlatmayı bir borç biliyo-
ruz."
Tanımayanlar için DYP milletvekillerini karşılayan
Ertan Sert'in kim olduğunu açıklayalım:
Ertan Bey, 1989 yılında hayali ihracattan devleti
milyartarca lira dolandırdığı iddiasıyla tutuklandı ve
uzun süre Izmir Buca Cezaevi'nde yattı...
Ertan Sert,rfadelerinde"Kopuşurum ha" diyerek
dönemin Başbakanı Turgut Özal'a ve kimi bürok-
ratlara şöyle şeslendi:
"Ya gerekli olan yasal düzenlemeleri yaparsınız
ya da gerçek soyguncu, bürokrat ve politikacılan
açıklanz..." '
Iddiatann arkası kesilmiyordu. Hayali ihracatın ar*
kasında ANAP'lı önemli siyasi isimler, üst düzey bü-
rokratlann adlan yer alıyordu... '
•••
1989 yılındaortaya çıkan 'hayali ihracat olayı', Er-.
tan Sert'ten Yaşar Aktürk'e (Berber Yaşar); Beh-
çet Cantürk'ten Turan Çevik'e; Necdet Ulufc
can'dan Oya Demir'e dek ilişkıler zincirini gözlet
önüne seriyordu...
O yıllarTürkiye'nin gündeminde eroin ticaretinden
elde edilen kara paranın altın kaçakçılığınayatırtldr
ğı öne sürülüyor ve şöyle deniliyordu'. «
"Siyasal iktidar bu işte kimilerini kolluyor, kimile?
rini de yakalatıyor..." *
1988-1989 yıllannda Uğur Mumcu Cumhuri^
yet'teki 'Gözlem' köşesinde bu olaylara değiniyot
ve şöyle yazıyordu:
"San Avni'n/n hesaplanndaki para transfer iş-
lemlerinde adma rastlanan 'BBCI-lstanbul' da, ge-
çen aylarda Amerikan ve Ingiliz yetkililerince yöne-
ticileri 'uyuşturucu madde kaçakçılığından elde edi-
len parayı aklayan banka' suçlamasıyla tutuklanan
Pakistanlı Ağa Hasan Ebedi 'nin bankasından baş-
kası değildi!
San Avni'nin ortağı Isviçreli Paul Waridel, 'Piz-
za Connection' olarak bilinen uluslararası uyuştu-
rucu madde kaçakçılığı davasında Tıcino kanto-
nunda Amerikan yargıçlanna verdiği sorguda, ken-
disinin Amerikan 'Orug Enforcement Admınistrati-
on' ve Yunan gizli istihbarat örgütüyle Hişkileri ol-
duğunu söylemiş; aynca ortağı San Avni'nin bir
Türk bakanından gemi satın aldığını da açıklamış-
tı.
Çok karmaşık, kanlı ve ilginç ilişkilerdir bunlar.
Bu karanlık ilişkilerie ilgili bir başka dosya da Is-
viçre'nin Basel kenti savcısındadır.
19Aralık 1984 tarihinde Isviçre'nin Baset kentin-
den geçtığimiz bir haberde, Basel savcısının, ünlü
ülkücülerden Mehmet Şener, Abdullah Çatlı ve O-
ral Çelik ile Bienn kentinde saatçilik yapar görü-
nen Hovik Simonyan adlı bir Ermeninin de arala-
nnda buiunduğu bir uyuşturucu madde kaçakçılı-
ğı örgütü hakkında soruşturma açtığını bildirmıştlk."
Uğur Mumcu'nun anlattığı bu bağlantılar 1980
sonrasının 'kaçakçılık' ve 'kara para aklama' olayı-
nın mafya-siyaset-işadamı ayağını oluşturmakta,
'birinci MİT raporu'^a ilişkili bugünün tanıdık yüz-
lerini de karşımıza çıkarmaktadır...
Bu ne demektir? Şu: Susuriuk salt 1993 sonrası
değil, yıllar önce kimi ilişkilerie ortaya dökülen çıkar
zinciridir, 1993 ve sonrası dafaili meçhullerie yoğun-
laşan, ardından çıkar yüzünden kanlı hesaplaşma-
ya dönen paylaşım olayıdır...
•••
Üç DYP milletvekilinı Macaristan'ın başkenti Bu-
dapeşte'de Ertan Sert karşıladı ve bir süre sonra da
gözden kayboldular...
DYP'liler Budapeşte'de neyin peşındeler? Mesut
Yılmaz'm niçin tartaklandığını mı araştınyoıiar, yok-
sa başka bir şey mi? Ya da Veysel Özerdem'in kim-
lerin adamı olduğunun saklanmasını mı ıstiyor
DYP'liler?..
Budapeşte son yıllardaTürk ve Kürt mafyasmı ba-
nndınyor, Haluk Kırcı'nın da orada olduğu söyle-
niypr...
Üç DYPTmin yaptıklan araştırmanın sonuçlannı
merakla bekliyoruz...
Acaba 'eroin kaçakçılığı' ve 'kara para aklama'
konusunda önemli açıklamalan olacak mı? Yoksa
susmayı mı yeğleyecekler?..
Belki de DYP'liler ANAP'lılara şöyle diyecekler.
"Susuriuk'u kapatın, Tansu Çiller, Özer Çiller,
Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'/n üzerine gıtme-
yin; aksi halde biz de eski defterieri açar, yeni bir
Susuriuk patlatmz..."
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
trticaya karşı Adalet
Bakanlığı'na görev
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - MGK'nin
28 Şubat kararlannı uy-
gularnak üzere kurulan
•BaşbakanlıkTakip Kuru-
lu (BTK), şenatçı propa-
gandanın ceza kapsamı-
na alınması içinyasal dü-
zenlemelerin hızla ger-
çekleştirilmesme karar
verdi. Kurul, bu konuda
Adalet Bakanlığı'nı gö-
revlendirdi.
Başbakanlık Takip
Kunılu, geçen hafta yap-
tıgı toplanhda, Türk Ce-
za Yasası'nın 163. mad-
desinin kaldınlmasıyla
boşlukta kalan şeriatçı
propagandalar ile öğren-
cilerin 8 yıllık temel eğv
tim içinde Kuran kursli-
nna gıtmelerinı sağlayan
Kuran Kurslan Yönei-
meliği'nin Danıştay tara-
fından ıptal edilmesi kd-
nulannı ele aldı.
Başbakanlık Takip
Kurulu. 163 maddenıh
kaldınlmasından kay-
naklanan boşluğun dol-
durulması ve şeriatçı
propagandalann ceza
kapsamına ahnmasını
kararlaştınrken yasal dü-
zenlemelerin yapılması
için Adalet Bakanlığı'nı
görevlendirdi. ,