22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 1998 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edıme Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB B B PB PB 18 20 19 16 20 19 21 19 TURKIYE Sinop B 16 Adana B 22 Samsun B 14 Mersin B 21 Trabzon B 13 Dıyarbakır PB 17 Giresun B 13 Şanlıurfa B 20 Ankara B 17 Mardin PB 14 Eskişehir J3 16 Siirt Konya PB 13 B 14 Hakkân B Sıvas 6 Van Zonguldak B 14 Arrtalya PB 20 Kars PB •? <Js-anbü >4-s£&7^ .Ankara k J ıtalya ^ ^ "j> s*—• —v_ T '3bzc^/ C i s^Tî ^ — ' " J ) "j •'— J Erzurjm C _ 3 / Ş.Urfa .Adana S _. • ^**~~' Cr C2±l \Hak<ant Yurdun güneybatı kesımlen parçalı bu- lutlu öteki yerler az bulutluveaçıkgeçe- | cek. Marmara ve Helsınkı AVRÜPA PB 6 Berlin _Y 6 Budapeşte yurdun tç kesimlerin- Stockholm Y 8 Madrıd Y de sabah saatlerinde Londra Y 12 Vıyana yeryersısgörütecek. Amsterdam PB 9 Belgrad Hava sıcaklıöında 5^73 — onemh bır değTşiklik l k R ü â PB 13 Y 11 PB 11 Sofya B 16onemh bır değTşiklik g olmayacak. Rüzgâr K a r ı s değışik yönlerden Bonn Y 10 Roma Y 15 PB 9 Atına B 17 hafrf olarak esecek. Münıh Y 11 Zünh Y 11 ASYA Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire ü B K B B B B B 2 8 3 3 12 0 13 18 Şam B 16 Parçalı bulutkJ Sıslı k Çok bulutlu Yağmurlu ^ ^ • * Sulu kar k Gök gürûltüKJ CUMHURtYET'TEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ • Baştarafi 2. Sayfada Yasanın diğer maddeleri arasında Başbakanlık'ın yasaları yeteri kadar bastırarak belirlenen kurumlara dağıtması, valilerin ellerine ulaşanlan 48 saat içinde vi- layet gazeteleri ile ilan etmesi, kaymakam ve bucak müdürlennin kendi bölgelenndeki daire ve kuruluşla- ra zımmetle teblığ etmesi gibiçoktan unutulmuş ve suç oluşturan kurallar yer alıyor. Devtet, kuruluş aşamasında "Kanunu bilmemekma- zeret sayılmaz" ilkesini yürürlüğe koymuş, ama halkı bılgilendirmek gerektiği gerçeğinı de gözardı etme- mış. Yasanın 11 'ınci maddesi ile de bunun yaşama ge- çırilmesini amaçlamış: "Madde 11-Cezaya, vergiye, askerliğe ve halkı ala- kalandıran diğer hususlara ait kanun, nizamname ve- saire derhal şehir veya kasabalarda mutad veçhile (alı- şılmış şekilde), beledıyeler ve köylerde muhtariar va- sıtasıyla ilan ettirilır ve keyfryet zabıt varakasıyla tesbit edilerek dosyasında saklanır." Bilinen o ki bu madde de (askertik dışında) uygulan- maz olmuş. Bu yüzden de görevi ıhmal suçunun çok sayıdaki örneklerini yaratmış. Neden derseniz, 14'üncü madde öyle söyiüyor: "Madde 14- Kanun, nizamname vesaireyi (tatilgün- leri ve esbabı mücbire 'zorunlu nedenter1 hariç) teah- huria (gecikerek) tebliğ ve ilan edenler Türk Ceza Ka- nunu'nun 230'uncu maddesine tevfikan (uygun ola- rak) ceza görürier." Gelelim Ceza Yasası'nın 230'uncu maddesine: "(1) Hangi nedenle olursa olsun memuriyet görevini yap- makta savsama ve gecikme gösteren veya üstünün yasaya göre verdiği buyruklan yapmayan memur üç aydan bir yıla kadar hapis ve altı bin liradan otuz bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandınlır." Konuyu Sayın DemireTin 27 Aralık 1997 günü dü- zenlediği basın toplantısında, Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay'ın sooısuna verdiği yanıttaki bir bö- lümle noktalayalım: "Bır devlet 'Kanunlanmı uygulamıyorum' diyebilir mi? 'Canım kanun var ama uygulamıyoruz...' Ozaman kanun devletını gülünç duruma düşürürsünüz. Kanun devletine inancı kaybettirirsiniz." • Başbakan dahil tüm sorumlulann verdiklen söze karşın polısın gazetecileri düşman gıbi görme alışkan- lıklan sürüyor. Geçen hafta arkadaşlarımız Bertan Ağanoğlu ile Alper Turgut sakjınya uğradılar. Tekno- lojıdekı gelişmelere karşın polisin tahta coplar kullan- ması da yöneticileri adına kınanacak bir başka yakla- şımdı. • OECD ülkeleri arasında ımzalanacak Çok Yönlü Ya- tırım Anlaşması ile çokuluslu şirketlerin dünya ege- menliğinde yeni bir atılıma hazırlandıöını, Türkiye'nin konuyla ilgilenmediğini Ergin Yıldızoğîu gündeme ge- tirdı. • Milli Istihbarat Teşkilatı'nın (MİT), Çankaya Köş- kü'ndeki liderler zirvesine sunduğu Susurluk raporu- nun bazı bölümleri, daha önce basına bölük pörçük yansımıştı. Bu yöndeki tartışmalara sağlıklı bir zemin sağlamak amacıyla, Ankara Büromuzun sağladığı ra- porun tam metni yayımlandı. Ankara Büromuz, Susur- luk raporunun açıklanmayan bölümlerini de başanyla sağlayarak kamuoyuna aktardı. • TBMM Genel Kurul Salonu'nun yenilenmesine iliş- kin ıhaledeki yenı gelışmeleri ve inşaat projesinin An- kara Tıcaret Odası'nın denetıminden kaçınldığını Ay- şe Sayın yazdı. AB ıçindekı en büyük sivil toplum örgütü olan Avru- pa Sendikaiar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekre- terı Emilio Gabaglio'nun yeni liberal dalganın saldın- lanna karşı Avrupa işçi sendikalannın geliştirdiği yeni mücadele biçimlerini, sendikalann yeni örgütlenme alanlannı ve 2000 yılının sendikal anlayışını Ali Er ha- berleştirdi. • Türkıye Denizcilik Işletmeleri'ne (TDİ) ait Istanbul Salıpazan Limanı'nın üzerinde, TDİ ve Özelleştirme Idaresi'nce hazırlanan 100 milyon dolarlık Turizm ve Ulaşım Kompteksi Projesi'ni Gündûz Imşir duyurdu. • Mılli Eğrtım Bakanlığı'nca imam-hatip liselerine gön- denlen mesleki dersler dışında türban takılmamasına ilışkin genelgeye Ege Bölgesı'ndeki ıllerin büyük bir bö- lümunde uyulmadığını Izmır Bürosu haberleştirdi. • Turizmi denız, kum ve güneşın dışına çıkarmaya ça- lışan sektörtemsilcılerinin Milas'ta Herkül'ün kentı He- rakleıa'ya antik turtar düzentemeye başladığını Olcay Akdeniz duyurdu. • Uzanlar'a ait Rumeli Holding'in Metaş'ı satın alma- sının ardından şırketin nasıl zarara uğratıldığını ve son olarak işten çıkarmalann başladığını Merih Ak haber- leştirdi. • Önümüzdeki pazartesiye kadargöntünüzce birhaf- ta geçirmeniz dıleği ve saygılanmızla. orhan.erincrö raksnet.com Izmir, Istanbul, Ankara veAdana'daki eylemlerde hükümetprotesto edildi KESK'in tzmir'deki eylemine katılankamu çalışanları, yasanın geldiği gibi geri gideceğini belirttiler. (Fotoğraf: OZAN YAYMAN) KESK: 'Akvaryum yasası'na hayır Haber Merkezi-Katnu çalışanlan. toplusözleş- me ve grev hakkı tanımayan kamu görevlileri sen- dikaları yasa tasansını protesto etmek amacıyla yurdun çeşıtli yerlennde eylemler düzenledıler. Amasya'da eylem düzenlemek isteyenlerden 30 kişi gözaltma ahndı. KESK Genel Başkanı Siya- mi Erdem. antidemokratik tasarıyla kamudaki ör- gütlülüğün tasfiye edilmek istendiğini belirtti. Istanbul'da Kadıköy Iskele Meydanı'nda yapı- lan eyleme çeşitli sendika ve siyasi partilerden yaklaşık 400 kişi katıldı. Eylemde konuşan KESK Istanbul Şubeler Plat- formu Dönem Sözcüsü Mahmut Eşiyok. Meclis'te görüşülen yeni yasa tasansı- nın haklannı gasp eden "sah- tebir sendika yasası" olduğu- nu öne sürerek u Bu yasanm çıkmaması gerekiyor. Eğer çıkarsa, birtakım ejlemler yapanz, gereldrse genel gre- vegkkriz" dedi. Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Alaaddin Dinçer de özgürlükçü örgütlenmenin önünde baraj olmayan bir ya- sa tasansı istedıklerini vur- guladı. Nâzım Kültürevi Müzik Grubu'nun çeşıtli marşlar söyleyerek destek verdiği ve yaklaşık bir saat süren eylem olaysız dağıldı. Ankara'da Kızılay'da top- lanan KESK'e üye yaklaşık 500 kamu çalışanı, "Devlet güdfimlü sendikaya hayır". "Toplusözleşme hakkımız. grev silahnnız". "Söz-yetki- karar çalışanlara". "Sahte sendika yasasına hayır". "Ceza-infaz kurumu sendi- kasızolur mu?", "Şfiphelen- me Mesui, insanız, isyanda- yu" sloganlanyla tasanyı protesto ettı. KESK'in 3 gündür süren kadın ku- rultayimn ardından kadın çahşanlann, eyleme da- ha etkin katıldıklan gözlenirken; gösteride savaş karşıtı sloganlar da atıldı. Eylem sonunda KESK Insan Haklan Genel Sekreteri Tayfiın İşçi'nin baş- ka bir yerde yaptığı açıklama nedeniyle gözaltına alındığı öğrenildi. KESK Genel Başkanıklannı belirterek tasan- nın gerı çekilmemesı durumunda yürüyüş ve iş- bırakma gibi eylemlere başvurulacağını bildirdi. Kamu çalışanlannın yıllardır tek yanlı ücret be- lirleme politikalan sonucunda ekonomik ve sos- KESK 1. Kadın Kurultayı bitti 'Kodutlar, cıymncıpolitikalaria ezilfyor9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) l. Kadın Kurultayı sonuçlandı. KESK Genel Başkanı Sryami Erdem. ka- dınlara verebilecegi en anlamlı mesajın, "Kadınlar buieşin. yönetime yerieşin" slo- ganı oiduğunu söyledi. Kurultay sonuç bildirgesinde kadınlann, ucuz ve vasıfsız işgücü, ücretlı çalışan er- kek emekçilere karşı kullanılabilecek ye- dek işgûcü olarak görüldüğüne dikkat çe- kilerek, "Kadunn üretime kaötımınm önündekitemelengeDer; dogurşantıgL ana- hğı, cv işjeri %« çocuk bakımının toplumsal- laştnamastdır. A>nca bu durum. özeUeştir- me uygulamalan\ la >oğunlaşan iştcn abl- ntalann da gerekçesi ynpdmaktadır" de- nildi. KESK'in 20-22 Şubat tarihleri arasında, yüzlerce delegenm katılımıyla düzenlen- dıgı l. Kadın Kurultayı'nda, çalışma yaşa- mında kadın, istihdam politikalan ve kadın. sendikal mücadelede kadın. militanzm ve milliyetçilik. siyasal îslam ve kadm başlık- lan altında, kadınlann sorunlan tartışıldı. Kurultaya sunulan 200 tebliğin ortaklaştı- nlmasıyla oluşturulan sonuç bildirgesinde şu görûşlere yer verildi: • Kadınlann eğitimde erkeklere oranla fırsat eşitsizliği ve toplumsal önyargılar da, uygulanan aynmcı istihdam politikalanna dayanak olmaktadır. • Ülkemizde yaşanan savaşla, tanm alanlannın yok edilmesi ve göç, kadmlar açısından da işsizlik ve yoksulluğa, emeğin ucuzlaması sonucuna yol açmaktadır. • Siyasal tslam, kadının köleliğini sağ- layan gerici, çağdışı, geleneksel konumu- na geri dönmesini savunan bir anlayış ol- masına karşın, kadını bu politikasının bir militanı haline getirmeye çahşıyor. • Savaşfar, emperyalizmin pazar payla- şımının bir ûrünüdür. • Sendikal mücadelenin en ön saflarm- da yer alan kadınlann sendika yönetimle- nndeyer alabilmesi için sendikalann erkek egemen örgûtlenme biçim ve tarzınm de- ğiştirilmesi gerekmektedir. • Kamu emekçisi kadınlar olarak ne Cuma Annesi ne de Cumartesi Annesi ol- mak istemiyor, savaşa. zulme hayır diyo- ruz. yal çöküntüye. sefalet ücretlerine mahkûm edil- diklerini anlatan Erdem, özgür bir sendikal yaşa- mı sağlamak istediklerini kaydetti. Izmir Konak Alanı'nda gerçekleştirilen eylem- de KESK Izmir Şubeler Platformu Dönem Söz- cüsü Türkân Özkaya. tasanyı "ak\-an.Tim yasa- sı"na benzeterek "Bizleri, sınırlan belü gösterme- lik teşhir bahklanna dönüştürmek istiyorlar. Bu yasayı geldiği yere geri götüreceğiz'' dedi. Amasya'da Yavuz Selim Meydanı'nda eylem düzenlemek ısteyen Eğitim-Sen üyesı 70 kişiye müdahale eden güvenlik güçleri, 30 kişiyi gözal- tına aldı. Mersin'de ise KESK'e üye yaklaşık 500 ki- şi, Büyükşehir Belediye bı- nası önünde oturma eylemi yaptı. Antalya'da KESK Antalya Şubeler Platformu'na üye bir grup memur tarafından dü- zenlenen eylemde konuşan Eğıtım-Sen Şube Başkanı Kadir Zeybek. yasa tasansı- nın yasakçı bir zihniyete sa- hip oiduğunu öne sürdü. Edime'de Uğur Mumcu Par- kı'nda gerçekleştirilen otur- ma eyleminde de sloganlar ataraİc türküler söyleyen ey- lemciler, daha sonra, Doyran KESK Ormanı'na 2 bin fi- dan dikmek amacıyla Doy- ran Köyü'ne gittiler. Dıyarbakır'da çeşıtli sen- dıkalara üye yaklaşık 500 memur. grevsiz, sendikasız sendika yasa tasansını pro- testo etti. Dağkapı semtin- deki Selahattin Eyyubi Ye- raltı Çarşısı'nın üzerinde güvenlik güçlerince durdu- rulan memurlar, Inönü Cad- desi'nde basın açıklaması yaptılar. Göstericiler daha sonra olaysız dağıldılar. Uyuşturucu 6 aile bütçesini' de vuruyor MLTLUSERELİ ANKARA - Başbakanhk Aile Araştırma Kurumu'nca yapılan araş- tırmada, "zayıf ve sorunlu" aıle iliş- kilerinin çocuklan uyuştunıcu kulla- nımına ittiği. madde bağımlıhk yaşı- nın 17'ye kadar düştüğü saptandı. Başbakanhk Aile Araştırma Kuru- mu'nca, Bakirköy Akıl Hastanesi Vakfi'na yaptınlan araştırma, ailele- rin çocuklannın uyuşturucu kullanı- mını, ancak 2 yıl sonra "evdeki eşya- lann azalmaya basjamasıyla fark et- tüderi" belırlendı. Araştırmada, uyuş- turucu kullanımınm ailenın ışlevlen- ne zarar verdiği. ekonomik düzeyde belirgin bir azalmaya neden olduğu ve bu etkinin diğer kronik hastahklar- dan çok daha yüksek olduğu \\ırgu- landı. Araştırma sonucuna göre bire- yin uyuşturucu madde kullanmaya başladığını fark eden aile. bu sorunu odak noktası haline getirmeye başlı- yor ve ilışkileri düzenlemeye çahşı- yor. Ancak bu gırişim çoğu zaman olumsuzlukla sonuçlanıyor. Araştır- mada şu verıler saptandı: 0 Ailenın kuşkulanmasında. da\- ranışlann değişmesi, fazla para harca- ma, çevTenin değişmesi gibi etkenle- rin yanı sıra, esas olarak evdeki eşya- lann eksilmesi rol oynuyor. Eşyalann eksilmesi nedeniyle kuşkulanma ora- nı yüzde 73. # Uyuşturucu kullanan bıreyin bu- lunması genel olarak ailenin ekono- mik durumunu olumsuz yönde etkıler- ken araşrtrmaya katılanlar arasında bu oran yüzde 43.4 olarak ortaya çıktı. # Madde kullananlann yüzde 28.9"u lıse ve yüksekokul mezunu. Yüzde 51. 8'i ilkokul. yüzde 15.7'si ortaokul mezunu ıken yüzde 3.6'sı okur-yazardeğil. Başlamayaşınınçok düşük olması eğitimde aksamalarane- den oluyor. 0 Madde kullanmaya başladıktan sonra çevreyle ilişkiler bozuluyor. Araştırmaya katılanlann yüzde 34.7^i buolumsuzluğun çok belirgin oiduğu- nu vurguladı. # Uyuşturucuya başlamada arka- daş ve çevre etkısı olmasına karşın, bağımlılann yüzde 40'tan fazlası ai- lesiyle yaşıyor. # Bağımlılann yüzde 45'inin ce- zaevi yaşantısı olmakla bırlikte, mad- deyle ilgili olarak cezaevıne girmiş olanlann oraru yüzde 25. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada MÇP ve IDP ile işbirliği yaparak girdi, yüzde 16 oy aldı. 1995 seçimlerinden ise yüzde 22 ile birinci par- ti olarak çıktı. Hızlı bir yükseliş... 21 Mayıs 1997'de Yargrtay Cumhuriyet Başsavcı- sı Vural Savaş, RP'nin "laiklikkarşıtı eylemlerin oda- ğı haline geldiği gerekçesiyle" 18 sayfalık bir iddiana- me hazırladı ve Anayasa Mahkemesi'ne kapatma davası açtı. RP, 6 Ekim'de esas hakkındaki son sa- vunmasını mahkemeye iletti. Erbakan 18Kasım'dan20Kasım'adektam 11 sa- at sözlü savunma yaptı. Mahkeme heyeti 31 Aralık'ta çalışmalanna 8 gün ara verme karan aldı. Böylece dava sürecinin karar aşamasında Mahkeme Başka- nı Yekta Güngör Özden'in bulunmayacağı kesinleş- ti. Özden emekli oldu. 6 Ocak'ta başkan seçilen Ahmet Necdet Sezer, 16 Ocak'ta mahkemenin karannı açıkladı: - RP kapatılmıştır. Hızlı bir düşüş... Açıklamadan 37 gün sonra dün, gerekçeli karann Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla da RP tarihe ka- nşmış oldu. RP, siyasi yaşamımızda kapatılan 23. parti oldu. Er- bakan ise kurduğu 3 partinin de kapatılmasıyla, kı- nlması güç bir rekorun sahibi oldu. Gelelim karara. Hukuksal değerlendirme yapmak ne hakkımız ne haddimiz. Ancak, karann içeriğine baktığımızda sa- tır başlanyla şunlan söyleyebiliriz: - Karan, RP'nin kapatılmasına ilişkin gerekçeterin sıralandığı bir metin olarak değeriendirmek daralt- mak olur. öyle anlaşılıyor ki, mahkeme üyeleri RP da- vasına partisel değil, sistemsel bakmışlar. - Laiklik konusundaki saptamalar tam bir ders ni- teliğinde. Sokağa çıkıp yurttaşa, "Sizce laiklik nedir" sorusunu yöneîtseniz büyük çoğunluk, "Din ve dev- let işlerinin birbirinden aynlmasıdır" der, orada kalır. Gerekçeli karann bu bölümünü RP'lilerokumaz, oku- sa da kabul etmez. Ama merkez sağda siyaset ya- panlann, attıni çizerek okumasında yarar var. Gerçi merkez sağ siyasetçiler, laikliğin önce altını sonra üstünü çizer ama, biz yine de önerelim. Laiklik: Ortaçağın yıkımı Işte gerekçeli karardaki laiklik tanımı: "Laiklik, ulusal egemenliğe, demokrasiye, özgür- lüğe ve çağdaş bilime dayanan, siyasal, sosyal ve küftürel yaşamın çağdaş düzenleyicisidir. Kamusal düzenlemelerin dini kurallara göre yapılması düşü- nülemez... Demokrasi, şeriat düzeninin karşıtıdır. Çağdaşlığın göstergesı olan bu ilke, Türkiye Cum- huriyeti'nde ümmetten ulusa geçmenin de itici gü- cü olmuştur. Türk devrimi, laiklikle anlam kazanmış- < tır. Devlette egemen ve etkin güç, dinsel kurallar ve gerekler değil, akıl ve bilimdir." Bir tümce daha aktaralım: "Laiklik, ortaçağ dogmatizminiyıkarakaklın öncü- lüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen özgüriük ve demok- rasi anlayışının, uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal egemenlığin ve insanlık idealinin temeli olan bir uy- garyaşam biçimidir." Üzülerek vurgulayalım ki, genel görünüm olarak TBMM, bu tanımın gerisindedir. - Gerekçeli karar, laiklik tanımına bağlı olarak ba- şörtüsü ve türban konusuna da açıklık getiriyor. Dev- let kurumlannda başörtüsü ve türban takmanın ay- nmcılık olacağını, baskı nrteliği taşıyacağını vurgulu- yor. - Karar, bir süredir tartışılan konuyu yeniden gün- deme getiriyor. 163. maddenin kaldınlmasıyia orta- ya çıkan boşluğun doldurulmadığına dikkat çekiyor. Bu konudaki çarpıklık şöyle vurgulanıyor: "163 kaldınldı ama, orada suç sayılan unsuıiar Si- yasi Partiler Yasası'nda yasak olarak yer alıyor. ° Bir tanım vardır. "Küçük düşünenler kişilerle, büyük düşünenler davalarla uğraşır." Bu süreçte siyasileri, Erbakan ve çevresiyle uğ- raşmaya, askıda kalan oylan avlamaya değil, mah- kemenin tanımladığı laiklik ilkesini yaşama geçirme- ye çağınyoruz. •• MEB: Oğretmenlerin • Baştarafi 1. Sayfada yapıldığu bunun da objektif öJçüÜere dayanmamasr nedeniyle iptal edıldığini söyleÂen diğer bir yetkili de, "Başbakanlık'ın yurtdışında görevlendirilecek perso- neOe ilgili ölçütleri değişti. Sınav; bu ölçütlere dajanma- dığı için iptal edildi" açıklamasını yaptı. Adının açık- lanmasmı istemeyen bir başka yetkilinin ise "Sınav ge- çen yıl yapdmıştı. Sınav tarihi oldukça eski olduğu için iptal ettik" açıklamasında bulunması, kuşkulann art- masına yol açtı. Uluğbay'ın ise iptalin ardından yine- lenecek sınavın sözlü ve yazılı olmak üzere iki aşama- lı olarak ÖSYM tarafından gerçekleştirilmesini iste- diğı öğrenildi. Bakanlık, bu sınavla Türk cumhuriyet- lerinde bulunan 12 okul ve 6 Türkiye Türkçesi Eği- tim-Öğretim Merkezi'nde eğitim veren 210 öğretme- ne ek olarak. 74 öğretmen atamayı planlıyor. îşkence davasında sonuca doğru • Baştarafi 1. Sayfada aydının da ızlemesi bek- leniyor. Gençlerin avu- katlanndan Sema Pekdaş ve Pelin Arda. tüm dün- yanın Manisa'daki dava- yı dikkatle izlediğini be- lirterek, yaptıklan çağn- da "Çocuguma dokun- ma" demek için tüm an- ne-babalan davayı izle- meye çağırdılar. Avukat- lar, çağnlannda şu görûş- lere yer verdiler: "Geleceğini gençliğe emanetetrJğini iddia eden ve onlara bir bayram ar- mağan etmekle övünen ülkemizde gençlik dö\ü- lüyor, geleceğimiz körelrJ- liyor. Gençlik işkence gö- riiyor, geleceğimiz kanan- lıyor. Gençlik cezaevine aülıyor, geleceğimiz rut- sak edüiyor. Gelecekleri kanaülan vetutsak edilen Manisah gençlerin ailele- ri 'Ç°c u ğuma dokunma, geleceğimi istiyorum' di- ye sesleniyorlar. Tüm Türkiye, hatta dünya ka- muoyu. işkenceye karşı oluşun semboöeştiği Ma- nisa'daki işkence davasın- dan bu sese kulak verdi- lerve ortak oldular. Gele- ceğimize yönelen bu suça karşı duruşumuzda ıs- rarlı ve kararh olduğu- muzu gösterelim." 48. Uluslararası Berlin Film Festivali Ahın Ayı Centnaldo Brasil'in GÜNERYÜREKLtK BERLİN - Bu yıl 48. kez düzenlenen Ulus- lararası Berlin Film Festivalf nde en büyük ödül olan Altın Ayı Ödülü Walter Salles'in Brezilya yapımı 'Central do BrasiP adlı fılmi- ne verildi. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde bu yıl ilk kez bir ödül de aynı filme, en iyi kadın oyuncu FernandaMontenegro'ya Gümüş Ayı Odülü olarak verildi. Jüri Ûzel Ödülü ise Barry Levinson'ın 'VV'ag The Dog' adlı filmine venîdi. En iyi reji ödü- lü ise 'TheButcherBoy' adlı fılmiyleNeflJor- dan'a verildi. En iyi erkek oyuncu ödülü Ta- rantino'nun yönettiği 'Jackic Brovvn' adlı fllmdekı rolüyle Samuel L. Jackson'a gitti. Çağımızın film sanatma katkılanndan dolayı AlainResnaisde 'Yaşam Bir îjarkıdır* adlı fıl- miyle bir Gümüş Ayı heykelciğine değer gö- rüldü. Olağanüstü başansı nedeniyle Good VVill Hunting'in başrol oyuncusu Matt Damon da bir Gümüş Ayı'yla ödüllendirildi. Berlina- le'in 'Forum' bölümünde gösterilen, Nuri Bil- geCeylan'm 'Kasaba' adlı filrru de 5 bin mark- lık Caligan ödülüne değer görüldü. Alfred Bauer Ödülü. Çin filmi 'YueKuaile, Yue Duo Lo'ya (Hold You Tight) verildi. En iyi kısa metrajlı Altın Ayı Ödülü ise Geeritvan Djik'in yönettiği 'I move so I am' adlı Hollan- da yapımı filme, En İyi Kısa Metrajlı Film Gü- müş Ayı Ödülü Florence Jaugey'in 'Cinema Alcazar* adlı filmine \enldi. Festıvalde veri- len özel mansiyonlar ise şöyle: 'Left Lugga- ge'filmindekı rolüyle Isabella RosseflinL 'The Butcher Boy' filmindekı rolüyle Eamonn Owensve'l\VantYou'filmindekiçekimleny- le kameraman Slowomir Idziak. Liselere giriş ortak sınavı • Baştarafi 1. Sayfada bin lira yatınlacak. Bu ücretler, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir- geme Kurumu Kanunu kapsamına giren öğrencilerden ahnmayacak. Hatasız ve eksiksiz kodlanan baş- \oiru formlan, öğrencinin velisi ta- rafindan imzalanarak posta çeki ahndı makbuzuyla birlikte okul müdürlüklerine teslim edilecek. Adaylar, en fazla 12 okul tercih edebilecekler. Başvuru koşullan, öğrencilerin tercih ettikleri okullara göre deği- şiklik gösterecek. Fen liseleri ve Anadolu öğretmen liselerini ter- cih edecek öğrencilerin 8. sınıfta okuyor ve 6, 7 ve 8. stnıflarda sı- nıf tekrar etmemiş olmasının yanı sıra 7. sınıfta Türkçe, fen ve mate- matik derslerinin her birininyıl so- nu notunun en az 2, bu üç dersin yıl sonu notlannın toplamının en az 10 olması gerekiyor. Anadolu öğretmen liselerine başvuru için aynca bulunduklan ilköğretim okiilunun öğıetmenler kurulunca aday gösterilmeleri şartı öne sürü- lüyor. Anadolu liseleri ile Anadolu i- mam-hatip liselerini tercih edecek adaylarda da 8. sınıfta öğrenim görme koşulu aranıyor. Anadolu teknik ve Anadolu meslek lisele- rine, 8. sınıf öğrencıleri başvura- bilecekler. Bu okullan tercih eden ve ya- bancı dille öğretim yapan ilköğre- tim okullannı bitirenler ile yvırtdı- şında, okulun eğitim diliyle ilköğ- retim okuluna denk bir eğitim gö- renler. sınavı kazanmalan halinde hazırhk sınıfmı oktnnadan doğru- dan 9. sınıfa alınacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle