23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatöriı HikmetÇe- tinkava 9 Yazıışlen Müduru tbrahim Yıldıi • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz 0 Haber Mericezı Müduru Hakan Kara # Görsel Yönetmen Fikret Eser Dii Haberler Şinasi Danışoğlu 9 tstıhbarat Cengiz Yıtdınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 9 Kültiır Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücebnan 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme Abdullah \ a/Ki0 Fotograf. Erdoğan köseoğlu 9Bügı-Bclge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlcn Mehmet Faraç YayınKurulu hhanSetçuk(Başkan), Orhan Erinç. Okta> Kurtböke Hikmıt Çrtinka> a. Şükran Soner. Ergun Bakı. Dinç Ta>anç. tbrahim Vıldız. Orhan Burialı. Mustafa Balhm. Hakan Kara. AnkaraTemsıkısı Mustafa Balba) Atatürk Bulvan No - 125.Kat4.BakanlıkJar-AnkaraTel-4195020(7hat), Faks- 4195027 0 lzmır Temsılcısı. Serdar Kızık, H Zıya BK 1352S 2 3Te! 4411220. Faks 44191170Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğuı, lnönü Cd 119 S. No: 1 Kat. 1. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Müessese Mudüru î stün Akmtn 0 Koordınator \hmet Korulsan # Muhasebe Bfflent\ener«ldare Hfcnin Gürer • Işletme Önder Çellk • Bılgı- lşlem. Nail lnal • Bılgısavar Sıstem Mfirûvet Çikr^Satıt, FadlrtKuza MEDYA C: • Yonetun Kuıulu Başkanı - Genel Mudur Cülbin Erduran # Koordınator Reha ljttman • Genel Mudur Yaniımcısı S»daÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Yayıml»)an ve Basao: Yem Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A Ş Türkocağ. Cad 39 41 Cagaloglu 34334 la PK.246tstanbulTel. (0 212)512 05 05 (20 hat) Faks- (0 212)513 85 95 23ŞUBAT1998 lmsak: 5.15 Güneş: 6.41 Öğle: 12.25 îkindi. 15.23 Akşam: 17.54 Yatsı: 19.15 1982'de çıkanlan Turizmi Teşvik Yasası'nm ürünü olan imar ayncalıklı 'turizm merkezleri' doğal ve kültürel kıyıma yol açtı Tıırizııı aclıııa büyük yağma• Bakanlar Kurulu'na 'imar rantı dağıtma' yetkisi veren 12 Eylül dönemine ait Turizmi Teşvik Yasası'nın 16 yıllık turizm merkezleri uygulamasında 20 milyon metrekareyi bulan kamu ve orman arazileri yapılaşmaya açıldı. 300"e yakın yatınm için de Turizm Bakanlığı yetkisiyle ayncalıkh izinler verildi. OKTAY EKÎNCİ Önce. 1990yılında hemen tüm gazeteler- de yer alan bir "pazarlama Oanını" birlik- te okuyalım: "ESKA'nın Marmarisile Fethiye arasııı- daki cennet koyiar ortasuıda kunhığu tN- CEBEL Tatfl Köyü'nde çok özel bir firsat var(~)Başbakanlık'ça "korumaya" alınan ve"•yapılaşmayasağı" konankoylanntam ortasuıdayızveyasak kapsamımn tamamen dışındayi^-.) Evet, bu bir hrsattır'...'' tlanı veren ESKA fırması, son yıllarda "yurtdışMda'' olduğu bilinen, aynı dönemin ünlü ışadamlanndan SeBm Edes'in firma- sı. Yıne aynı ilanda Başbakanlık'ça "konı- nay?T altndığı vurgulanan koylar ise 19881de "Özel Çevre Koruma Bölgesr ilan edilen Fethiye, Göcek, Dalyan \ e Köyceğizkıyıla- n... Peki. bu kıyılara getirilen "yapdaşmaya- sağına" rağmen, ESKA'nın İncebel Tatil Köyüyasak kapsamımn nasıl "dtşmda" ka- labıliyor? Çünkü yıne aynı dönemde bu ya- tınm içın Selim Edes'e 'tahsis'' edilen ve Dalaman Havaalanı pistinin deniz kıyısına doğru "konmısu* konumunda bulunan "or- manhktepe". Turizm Bakanlığı'nınteklifi üzenne Bakanlar K.urulu'nca "turizm mer- kezleri'' listesine alınmıştı. Böylece yine Selim Edes'e eşi bulunmaz bir 'imar ay- ncahğT sağlanmıştı... tlerleyen yıllarda ESKA'nın işte bu "fir- saü" degerlendırerek inşa edip yurtdışında yabancılara "49 yübğma kiralama yönte- miyle'" pazariadığî sözde tatil köyünün "ba- ğunsız villalarT. deniz kıyısmdaki orman- lık tepeyi beton yığınına çevirdiler. Villala- nn pazarlanması ve temel atma için yapı- lan törenlere ise o dönemin de popüler bir ANAP'lı bakanı olan şimdiki Çevre Baka- nı Imren Aykut katılmıştı... Son günlerde kamupyunda yoğun tartış- ma konusu olan ve özellikle tstanbtıPdaki "konıma" bölgelerüıe ayncalıklı imar ola- nagı sağladığı için büyük tepki toplayan "turizm merkezi'' kararlannın geçmişinde işte böylesi örnekler de yer alıyor. 11 Ocak 1998 tarihli Resmi Gazete'de ya- Yıllara göre turizm merkezi ilanı ve tahsisleri 12 Mart 1982 tarihli yasa, 1983'te fıilen uygulanmaya başladı. Yıllara ve hükûmetlem göre uygulama grafığı şöyle: 2 n 3 Q 13 12 28 30 22 17 21 20 nû 13 15 21 15 \-i%eı 1983 198» 1985 19B6 1987 19B8 1989 1990 1991 1992 1993 199* 1995 1896 1997 1998 ŞHutamet Jı OzaJ/ıuk. Demıa (DVP-SHP) Çıüer IDYP-CHP) Baaön (RP-OVPl yıma: IAMP-DSP -OTPI 1983-1998 arasında turizm merkezi ilan edilen bölgeler Toplam (arnu arazısı tahsısc 20 milyon m2 Toplam iahsis alan sayısı: Yaklaşık 300 17- Amasya [Teraköy kaplıcaian) 18- Samsun (Havza) 19- Ovdu (Yeşılce-Topçam yaytalanj 20- Trabzon (Araklı-yaylalar) 21- Adıyaman 22- Elazığ 23- Kars (Sankamış) 24- Sakarya (Karasu kıyı bandı) • Kayseri (Erayes) 25- Afyon (Kaplıcalar) 10- Içel (kıyı bandı) 26- Gıresun (Bektaş Yaylası) 11- Kûtahya (Hariek-ılıcaiar) 12- Adana (Karataş kıyı bandı) 13- Hatay (Iskenderun kıyısı) 14- Isparta (Golcuk) 15- Nığde (Nariıgol kaplıcaian) 16- Aksaray flNara Vadıs Hasancağı Q © <E> 1- Antalya / kıyı bandı 2- Muğla/ kıyı bandı 3- Istanbul (Merkez) 4- izmır (Merkez-Pamucak) 5- Aydın (Kuşadası-Dıdim) 6- Bursa (Uludağ) 7- Balıkesır (Edremıt Korf.) 8- Bolu (Abantj 27- Rıze (Anzer Yaylaa 28- Artvin (Kaçkar) 28- Çanakkale (Kestanbol fKaplıcalar) 30- Denızlı (Pamukkale Tennal) 31- Kocaeli (Kartepe) 32- Bıtlıs (Ahlat) yımlanan liste, eleştiriler karşısında "yeni- den düzenlense" bile, lstanbul'daki 4 mer- kezle birlikte Ege ve Akdeniz kıyılanyla Anadolu'nun Karadeniz yaylalannın ko- runması gereklı SlT'leri ve ormanlan yine de yapılaşmaya açıhyor. Oysa ki bu alanla- nn büyük çoğunluğu da en az lstanbul'da- ki turizm merkezi karan "geriçekflen'" yer- ler kadar değerli doğal ve kültürel zengin- liklere sahipler... 'Turizm merkezT nedir? "Turizm merkezi" kavramı, 12 Mart 1982'de "12 Evlül hûkümeti" tarafından >-ürurlüğe sokulan 2634 sayılı TurizmiTeş- vik Kanunu ile gündeme gelen bir kavram. Aynı yasanın "3. maddesJnde" şöyle tanım- lanıyor. "(».) Yeri, mevkü ve sınırlan Tu- rizm Bakanhğı'nınönerisl Bakanlar Kunı- lu karan ile tespit ve ilan edilen. turizm yö- nünden önem taşıyan >erter." Bu yerlerdeki özellikle imar kararlannın Turizm Bakanuğı'nca verilmesine olanak sağlayan hükümler ise yasanın "7. madde- sûıde" getirilirken. kamuya ait arazıler ve orman alanlannm da aynı kapsam ıçinde Tu- rizm Merkezi uygulamasına sokulması "8. maddey!e'"tanımîanıyor. Böylece yürürlük- teki dığer yasalarda ve imar planlannda ön- görülen imar ve yapılaşmayla ilgili kural- lar bir anlamda "gecersiz" kılınarak, yetki- lerin Turizm Bakanlığı'na geçmesiyle bır- lıkte "ayncahkb imar olanaklanna" yasal dayanak sağlanıyor... Turizm merkezlerinin imar dışmdaki bir başka ayncalıklan da yine aynı yasada bu yerlere "altyapı hizmetierinin" de devlet ta- rafindan 'önceükle" götürülmesınin hükme bağlanmış olması. Orneğin 9/a maddesınde: "Turizm alan ve merkezlerinin yol,su, kanalizasyon, elekt- rik ve telekomünikas>on gibi alt>apı ihrj- >açlanrun ilgili kamu kuruhışlannca önce- likle tamamlanması zorunludur" hükmü var. Benzer şekilde "Turizm kretfkri" ile ilgili 14/a maddesinde de şu kural yer alı- yor: "Turizm kredileri, öncetikk turizm alanlan ve merkezlerinde yapüacak yaü- nmlara tahsis edilir^r Yer seçiminde 'ka^ırmalar' tşte, hem özel imar hakkı hem altyapı önceliği hem de kredi olanağı bakımından böylesine geniş olanaklarla donatılan tu- nzm merkezlerinde "yer seçuni" konusu da yıne "ayncalıkb kararlara" olanak sağlana- cak şekilde yasal kurallara bağlanmış. Gerçi, aynı yasanın.4. maddesinde; "Tu- rizm bölgeve merkezlerinin tespitinde ülke- nin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kûltü- rel değerieri (vb. gibi) turizm potansiyeö dikkate annır" deniyor ama uygulamada bu hüküm, sankı tüm bu değerlerin "j'apı- laşmaviatahrip edilmesi" gibi, yağmacı bir anlayışla yapılan yer seçimlerine hizmet ediyor. Çünkü Turızm Bakanlığı turizm merkezlenni saptarken, aynı değerlen gö- zeten planlan dikkate almadığı gibi, doğ- rudan "yaünmcının talep ettiği'' özel ya da kamu arazilerini de yatınmcının isteği yö- nünde turizm merkezi ilan ettirebiliyor. 14>Tİda300üan Turizmi Teşvik Yasası, 12 Mart 1982'de yürürlüğe girdi, ama ilk uygulamalanna 1983'teki seçimlerle birlikte ANAP iktida- n döneminde başlandı. TüridyeTurizmYannmcılan DerneğTnin yayın orgaru TVDdergisiııdeyayımlanan bir döküme göre. 1983 yılından 1997'ye dek geçen 14 yılda toplam "20 milyon metreka- re" yüzölçümunü bulan 2%kamu arazisi (ço- ğunluğu orman ve kıyı arazisi) girişimcile- re tunzm merkezi uygulamasıyla tahsis edil- miş durumda. Yine, geçen 14 yıl içitıde bu uygulamadan yararlananlann sadece yüz- de 15'ınin "turizmci" olması, yüzde 65'lık bir dilimin ise "inşaatçılara'' aynlması, uy- gulamanın içeriğindeki "rant amacuuıT önemli bir göstergesı. 16 YIUN 'YAĞMA BtLANÇOSU' ÇIKAR1LMALI Yamt beldeyen sorular Turizm merkezi kararianyla > apılaşmaya açılan yerlerden biri de Fethiye'nin ormanlık koylan oldu. Turizmi Teşvik Yasası'nın bu ülkeye nasıl za- rar verdiğini açıkça görebilmek için, bir TBMM araştırmasıyla arttk aşağıdaki sonılann gündeme getirilmesi gerekiyor: Turizm Bakanlıgı'na sorular: • 1982'den bu yana nereler ve hangi yıllarda tu- rizm merkezi ilan edildi? Hangileri özel mülki- yet, hangileri kamu arazisidir; alanlan nedir? • Turizm merkezi yapılan özel mülkiyetler kimle- re aittir? Kamu arazileri ise kimlere tahsislıdir? • Bu arazilerin tümünde imar izinleri nasıl veril- miştir, hangi yapılar inşa edilmiştir? SlT alanla- nna girenlerde nasıl uygulama yapılmıştır?.. Kfiltür Bakanlığı'na sorular: • 1982'den bu yana ilan edilen turizm merkez- lerinden hangileri SlT alanlanndadır? • SlT'ler turizm merkezi ilan edilmeden önce, Kültür Ba- kanlığı'ndan ve ilgili Koruma Kurullan'ndan gö- rüş ve onay alınmış mıdır? • Koruma bölgelerin- deki turizm merkezi uygulamalannda hangi ya- pılar yapılmıştır; bunların projeleri koruma kurul- lannca da onaylanmış mıdır?.. Orman Bakanhğı'na sorular • 1982'den bu yana ilan edilen turizm merkez- lerinden hangileri orman alanındadır; kimlere tah- sis edilmiştir: hangi yapılar yapılmıştır?.. Çevre Bakanhğı'na sorular: • 1982'den bu yana ilan edilen turizm merkez- leri arasında Özel Çevre Koruma Bölgeleri'ne gi- renler var mıdır ve hangileridir? • Bu alanlann imar koşullan nasıl belirlenmiştir? Bayındırlık Bakanlığı'na sorular: • 1982'den bu yana ilan edilen turizm bölge ve merkezlerine "turistik karayohT götürme uygu- laması olarak nerelere, kaç liralık yatınm yapıl- mıştır?.. • Hangi tesisler yola kavuşmuş, hangi yollar yeniden düzenlenmiştir?., tçişleri Bakaahğı'na sorular • 1982'den bu yana ilan edilen turizm merkez- lennde hangi beledıyelenn imar yetkilen Turizm Bakanhğı'na geçmiş ve bu yetkiyle ne tür imar değişikliğı kararlan alınmıştır? • Aynı uygula- ma hangi valilik yetki alanlannda yapılmış ve imar kurallan nasıl değiştirilmiştir?.. yasası 6 değiştirîlebflir' tktidarların "rant sevgisi" yüzünden 16 yıldır yasanın özüne dokunulmadı Teş\ık Geçen 16 yıl içerisinde Turizmi Teşvik Yasası'nın hep yürürlükte tu- fulması başlıca ikı nedene dayanı- yor. Birincisi: 1982 Anayasası'nın "koruması" altında olması. Ikincisi ise hemen tüm Turizm bakanlannın ve hükümetlerin bu tür "rant yara- tan" yetkilen çok sevmeleri. Aynı yetki ler, bir "12 Eylül hukuku" ürü- nü olsa bile... Nitekim, aynı yasaya dayatı ola- rak karar \erilen "turizm merkezi'' ilanlannın "en azsayıda" gerçekleş- tiğı 1993-1994 yıllannda bile hükü- met "yasayj değiştirmeye'' de niyet- lenmedi. Şımdi aynı tutum. son tu- rizm merkezi kararlanna "isyan" eden \e hatta iptal davalan açan si- yasilerde de gözleniyor. Bakanlar Kunılu karanmn geri alınması için çaba göstenlirken. gerekli yasa de- ğışıkliğı üzerinde hemen hiç durul- muyor. Oysa anayasa, geçici 15. mad- desiyle, bu tür 12 Eylül yasalannm "anayasaya aykmbğının iddia edile- meyeceğinr hükmebağlıyor ama ay- nı yasalar için "maddeleri de deği- şemez" diye bir koşul getirmıyor. Nitekim, Tunzmi Teş\ik Yasası'nı geçen 16 yıl içinde "büyük bir ar- zuyla kuflanan" iktidarlar bile yasa- nın hedefledıği amaçlara "daha ko- lav ulaşabUmek" için birçok degı- şiklik önerdiler, bazıları da TBMM'den geçerek yasalaştı. Örneğin. 1990 yılı Ekim ayında Turizm Bakanhğı'nın teklifi, runzm merkezlerinden ayn bir de "turizm noktalannın" de\Teye sokulmasıy- dı. Yasa değişikliği eğer onaylansay- dı, tunzm noktalan ilan edilen yer- ler bu kez Bakanlar Kurulu karanna bile gereksinme duyulmadan, doğ- rudan "Bakanlık ruhsanyla" ımara açılabilecekti. Üstehk StT'lenn >a- nı sıra "mîlli parklar" da bu taslak kapsamına almmıştı. Bu teklif yasallaşmadı. Ne var ki a>T\ı Tunzmi Teşvik Yasası'nın baş- ka maddelerinde yine "j'ağmacı öze dokunmayan" kımı değişıklıkler ya- pıldı. Örneğin 27.10.1988'deki 3487 sayılı kanunlayasağa madde eklene- rek, "şifalı sulann yaunmcılara tah- sisi" getırildi. Benzer şekilde 2. 11.1988'dekı 3492 sayılı kanunla ya- sanın 30. maddesı değiştirilerek. tu- ristik tesislerdekı bakanlık denetimi yeniden tanımlandı. Şımdi de artık bu uygulamanın son örneklerine tepki gösteren sıya- sılere düşen görev 12 Eylül yasası- nın "yağmacı işlevini durdurabiie- cek" yenı yasa değışikliklerini gün- deme getırmektır. Bu yönde yasa- nın en önemli maddelen ise "plan- lama" başlığı altındaki "7. madde" ile kamu arazilen \e orman tahsisi- ne olanak sağlayan "8. madde.." Özellikle bu iki maddede, turizm merkezi ilanlannın "yürürlükteki imar planlanna, koruma orman ve imar hukukuna ve SİT kurallanna aykın imar hakkı geriremeyeeegi" yönünde vurgulama yer alabilirse, örneğin Boğaziçi kıyısmdaki Kuru- çeşme parkının turizm merkezi ilan edilmesi de bir anlam taşımayacak- tır. Dığer orman alanlan, SlT'ler ve doğal koruma bölgeleri de aynı teh- ditlerden kurtulmuş olacakhr... Yasadaki genel "teş\'üı'' anlayişı- na gelınce. Bu konuda daTBMM'de anık bir görüşme açılmalı ve bir "turizm ve çevre" şûrası düzenlen- melı. Türkiye'de turizmyatınmı po- lıtıkası. bundan sonra da hep "yağ- maya" mı dayanacak, yoksa "tanhin ve doğanın korunmasma" mı? Ikin- cı\ ı seçme> ı başaran ülkeler, 21. yüz- yılı "ldmlikli" karşılıyorlar; bız ise kimlığimizı tarihe gömerek... KORUMA KURULLAR1 HUKtTMETE D1RENE1>HYOR SİT alanlannda 'yetki gaspı' "...Yapılan incelemede, turistiktesisinyapı civann- da yer alan Pisilis antik ken- tinde harabeterdentaşçekfl- diği. sur duvariannın tah- rip edildiği. antik taşlann inşaattakııllanılHtgı(_) sap- tandığından tüm ilgililer hakkındakoMişturma açıl- masına karar verildi..»" Izmir'deki Koruma Ku- Romo,8iııııtseserlerıniın!tercilıedKeâİ2,fıırisriiır«siskrinıi?' Ozoldontarihgafı!: Özal'ın karanyla antik kentler bile turizm merkea yapümışb. e-posta : tan (S prizma.net. tr rulunun 1 Mart 1989 tarihinde aldığı 599 sayılı bu karann üzerinden 9 yıl geçti. Bu süre içinde Köyceğiz'in I. derece doğal ve arkeolojik SİT alanı olan Sarıgerme lavıla- nndaki antik Pisilis kentini yıkarak Iber Otel'ı dikenler hakkında hemen hıçbir ya- sal işlem yapılmadığı gibi. aynı otele, hiz- mete gırdikten sonra "çe\Teödülü"bile ver- mişlerdi. Çünkü Iber Otel. işletmesıne "pet ştşe" sokmuyor. "cam şişe" kullanıyordu!.. Aynı otelin I. derece SlT ve antik kent "üzerinde" yapılmasının nedenı ise bu Ha- zine ve orman arazisinin 1980'lı yıllarda yı- ne "turizm merkezi'' ilan edilmiş. olmasıy- dı. Tarihi değerieri yağmalayarak gerçek- leştirilen ve "antiktaşlar kuflaıularak" yük- selen inşaat bitip de sıra "açılış törenine" gel- diğinde, dönemin Başbakant TurgırtÖzalkür- süye çıkarak şu konuşmayı yapıyordu: "Ba- a kişiler ukalahkyapıyt>r. Roma-Bizans eser- lerini mi tercih edeceğiz, yoksa böyle güzel eserterimi? rl (Hürriyet-Yenı Asır-Cumhuri- yet:21 Temmuz 1989) Özal'ın "ukala" dediği Koruma Kurulu üyelen, işte böylesi bir "siyasal koruma" altındaki StT alanını ve antik kenti artık ko- ruyamaz hale gelirken. ilerleyen yıllarda da başka birçok SlT alanı benzer şekilde "tu- rizm merkezi'' ilan edilerek yagmaya açıl- dı. Bunlann hemen tümünde de Koruma Kurullan yine "çaresiz*'kaldılarve "hükü- met karanmn ağıtiığj amnda" ezilerek, tu- rizme açılan SlT'lerde sadece "projekrin gü- zel olmasn'ta" sınırlı bir görev yapabıldiler. Ne var kı aynı projelerin yok ettiği "tarih- selve dogalgüzeBikler'' bir daha geri gelme- yecek şekilde \ ıtınldı. Tıpkı Istanbul'dakı "tu- rizmmerkezigökdeknlerinin"yok ettiği öz- gün kent dokusu ve sılueti gibi... SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Doğru' Zaman, 'Doğru' Yer, 'Doğru' Seçim "Dersaadet'te Sabah Ezanlan "nı yazdığım sıralardı; şimdi hatırlayamadığım bir belgede okumuştum: za- manın Mason Localan Maşnk-ı Azâmı (Maliyeci) Câ- vit Bey -ki Ittihatçı'dır-, bu önemli makamı, 'Feylesof Rıza Tevfik Bey'e -ki Itilâfçı'dır- bırakmıştı: Mütâre- keyıllandır, rttihatveTerakki 7W;dan'kaybetmiş, "Iti- lâfçılar' yeni iktidan oluşturmuş! O döneme göre, 'Itti- hatçılar' hakikatte 'a/afrangfa'sayılıyoriar; 'Itilâfçılar'sa, 'alaturka'; aralannda pek defarkolmadığının, güzel bir tşareti, şu makam değıştokuşu sayılamaz mı? '/fö/ıafç/'neden 'alafranga'; çünkü, kompradorkoz- mopolitliği tarafından beslenmiş; 'hilâfçı' neden 'ala- turka'; çünkü o, bu kozmopolıtlığe karşı gibi görünü- yor; ne tatlı bir hayal, Enver/Talât/Cemal uçgenine, 'Berlin' el koymuştu; 'Itilâf'ın gerısindeki hayâlet, 'Londra'dır: Halife'nin, dolayısıyla Müslüman kana- dın, 'alaturkalığının' ne anlama geldığını saptamak için, Ingtrtere Yüksek Komiser Yardımcısı Webb'in Lond- ra'ya yazdığı şu yesıkaya bir göz atmalı. "...memleketi işgal etmediğimiz halde, şimdi va- lilerini atryor, ya da görevden uzaklaştınyoruz; po- İisleri yönetiyor, basınlannı denetliyor, zindanlan- na girerek Rum ve Ermenileri işledikleri suçlara al- dırmaksızın, serbest bırakıyoruz. (Şuraya dikkat) Halife elimizde bulundukça, ıslâm Dünyası üzerin- de ek bir denetleme aracına sahibiz. Bildiğiniz gi- bi Padişah bizi buraya yerleştirmek istiyor..." (Şe- rafettin Turan, 'Turk Devnm Tanhı', Cilt 1, s. 137, Bıl- gı Yayınevı, 1991.) Bundan iyisi can sağlığı!.. i O istem', yalnız Halıfe'yı 'kullanmakla' kalır mı? O Onun ve 'Damat' Ferid Paşa'nın 'dürtüsü' ile sahneye hem bir 'Molla', hem de bir 'cem/yef soka- caktır. Molla'nın kim o*duğu belli, 'Medrese' kökenli ama 'ı/ım/ı' bir Müslüman, her fıkre, -özellikle de Ingiliz In-. telligence Service'inin 'telkinlerine'- açık; Sait Mol- la; 'cem/yet'e gelınce, hiç de hoş olmayan bir şöhreti vardır: "Türkiye Ingiliz Muhipleri Cemiyeti''. (20 Ma- yıs 1919). Işe bakın, 'cemıyet' Gâzi'nin Samsun'a ulaştığından bir gün sonra kuruluyor; birgün sonra da, Refiî Cevad Bey'ın Alemdar'daki ünlü makalesi ya- yımlanıyor: "Ingilizleri Istiyoruz!" (21 Mayıs 1919). Sait Molla'nın ılımlı 'alaturkalığı', onu Hristiyan ra- hipleriyle teşrik-i mesaıye götürecektir, o kadar geniş ve hoşgörulü! Rahıbın adı da çok ünlüdür, Dr. Frew, Iskoç Presbvterien Kilisesi'nden biri, Dersaadet'te iki önemli 'arkası' var. Dahiliye Vekili, aynı zamanda Peyam-ı Sabah gazetesı sermuharnri Ali Kemal Bey ve Hâlrfe-i Rû-yi Zemîn Mehmet Vahüdettin Han! Bundan iyisi can sağlığı! Ne söylüyor, ne yapıyor? Gâzi Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı 'alaturkası' bu 'ılımlı' Molla'nın, Istiklâl Harbi'nde, Rahip Frew vasrtasıyla, doğrudan doğruya Ingiliz Istıhbara- tı'na çalıştığını, Mim Mim Teşkilât'nın ele geçırdıği mek- tuplan 'Nutuk'ta açıklayarak kanıtlamıştır. (Nutuk, Cilt 1, s. 292 ve sonrası, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, 1954.) Osmanlı 'Alaturka'sı bir kafanın, 'millî ve ma- nev! değerierimizi' nasıl 'koruduğu'Ç), bu mektuplar- da açık ve seçık görünüyor: Rahip Dr. Frew'dan yük- sek meblağlar alınıp, taşradaki 'ayan/ara' ulaştınlmış- tır; elleri altındaki çeteler. Rumlara tecavüz ettirilerek, kabahat, Kuva-yı Milliye'yeyıkılacaktır; böylelıkle, In- giliz matbuatında Kuva-yı Milliye aleyhındekı neşri- yata temel sağlayacak, vs. vs... İki din adamının, el ele vererek, kurdukları ve yürüt- tükleri bu cemiyet, kültür sahasında neler yapacağını, bilhassa öne çıkarmıştı; amaçlannı sıralarken, adeta bir 'öğretım müfredâtı' sunarak. dıyor ki:"... uygar ulus- lann, özellikle soylu Ingiliz kavminin bilimsel, ya- zınsal, toplumsal, ekonomik gelişmelerinden Os- manlılar yararlandınlacak ve Osmanlılan da, Ingi- lizlere ve öteki uygar uluslara tanıtacak yayınlar ya- pılacak, gerekli araçlar kullanıtacaktir." (Aynı eser, s. 140.) Sina Akşin. aynı konuda şunlan yazmıştır. "...M. Ke- mal'in Cemiyet üzerindeki görüşlerini dikkatle in- celememiz gerekir. Ona göre 'bu bedbahtlann' In- giltere'nin bir bütün halinde Osmanlı Devleti'ni mu- haiaza edip korumak emeli olup olmadığını, bir kez düşünüp düşünmedikleri sorulabilirdi. Gerçekten de, Osmanlı Devleti'ni parçalamaya ve ezmeye karariı bir Ingiltere karşısında, Cemiyet'in içten olan çabalan -var idiyse- gülünç duruma düşü- yordu..." (Istanbul Hükümetlen ve Mıllî Mücadele, s. 317, CemYayınevi, 1976.) Ulusal ve çağda; olabilmek!.. Işin püf noktası neresi, şurası mı? 'Alafrangalık' ya da 'Alaturkalık' kavramlan; klâsik gelişme şema- sının oluşturduğu 'ulusal' toplumlarda yok; ancak kürtür emperyalizminin etkilediği 'azgelişmiş', 'fe- odal', yan -ya da gizli- 'sömürge', ümmet toplum- lannda görülüyor; yânı nerede 'komprador/kapitaliz- mi', varsa, orada; görüldüğü yerde de 'alafranga' ya da 'alaturka', 'ecnebi' sermayenin 'oyı/ncağV! Bu bakımdan, benzer bir toplum dokusu gösteren, yüzyılın başındaki Anadolu'da, 'Kemalist' Türkiye'nin seçimi 'doğru'zamanda. 'doğru'yerde, 'doğru'seç\m- di: 'Alafrangalık' ya da 'Alaturkalık' yerine: 'Çağ- daşlık' ve 'Ulusallık'! Türkiye'nin dramı, dogru çözümü bulduğu halde, yeniden o eski çarkın dişlileri arasın- da, ufalanmaya başlaması! Bu 'facianın' sorumlulan, kimterdir dersiniz? Kıssadan hisse: ülkemızde haylı kalabalık bir 'Alaf- ranga' kesimi vardır ki, kendisini 'Atatürkçü' sayar. alâkası yoktur: bunlar Mustafa Kemal'ı. III. Selim Han sanıyoıian 'Maliyeci' Cavit Bey'den, 'Feylesof Rıza Tevfikten farklan; tercıhlennın Ingittere ya dâ Fran- sa değil, Amerika olması! Aynı şeyı, dınlerarası yakın- laşma taraflısı 'Alaturka' kesımı için de söylemek müm- kün: yani 'Sait Molla'lar, dunyanın yenı konjonktürüne uygun, yeni Rahip Dr. Frew'lar buluyorlar, hepsı bu! Çağdaş ve Ulusal olabilmek; 'Islahatçı' değil, 'inkılâpçı' olabilmek demektir; yâni, milletin 'çağ- daş' küKOrsentezini, 'ulusallığından' üretebilmek; üstelik, yalnız ve sadece kendi gücüne gûvenip, dayanarak!.. http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://vwwv.eda.rr/-bilgryay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle