Katalog

20ŞUBAT1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özer Çiller'den suç duyurusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özer Uçuran Çıller, Milliyet gazetesınde, "Veysel Özerdem'in Başbakan Mesut Yılmaz'a yumruk atması konusundaki talimatı kendisinin verdifi" şeklinde bir haber yayımlanarak kişılik haklanna hakaret edildiği gerekçesıyle. gazetenin Sorumlu Yazıişleri Müdürü Eren Güvener ile haberi yazan muhabir Hatıce Gürel aleyhine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savaş Karşıtı Plattorm • ANKARA (AA) - Savaş Karşıtı Platformu oluşturan kuruluşlann temsilcileri, Hak-lş Genel Merkezi'ni ziyaret ederek 1 Mart'ta Istanbul'da yapılacak miting için destek istedi. Heyet adına konuşan TMMOB Başkanı Yavuz Önen, ABD'nin BM kararlannı da zorlayarak Irak'a müdahale hazırlığı ıçinde olduğunu belirterek, böyle bir savaş sonucunda hem Irak halkının acı çekeceğını hem de Türkiye'de yaşayan insanlann ve bölge halkının zarar göreceğini ifade etti. Ziyarete, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Nedim Köroğlu, ÖDP MYK Üyesı Olgun E>elikanlı ve HATJEP Genel Merkez Yönetıcisi Veysel Turhan da katıldı. TRT'de Akgüner dönemine takip • ANKARA (AA)-TRT Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca düzenlenenve 1995-96 yıllannı kapsayan soruşturma raporu sonucu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafindan eski Genel Müdür Tayfun Akgüner hakkında başlatılan sonışturmanın devam ettiği bildirildi. Polisferm askerliği • ANKARA (AA)-DYP Meclis Grup Başkanvekili Mehmet Gözlükaya. "Polislerin askerliğiyle ilgili yasanın bir emirle geri çekilmesı, Meclis'in hükümdar olmadığı anlamına gelir" dedi. Gözlükaya, Grup Başkanvekilleri SafFet Ankan Bedük ve Turhan Güven ile Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, polislerin temel eğitimlerinin ardından, kalan askerliklerini görev yaptıklan yerde tamamlamalannı öngören yasa teklifinin, dünkü görüşmeler sırasmda hükümet tarafından komısyona gen çekilmesinı eleştirdi. Teklifle. polislere bu hakkın bir defaya mahsus verilmesinin öngörüldüğünü ve 35 binpolisin umutlandınldığını kaydeden Gözlükaya, teklifin. tümü üzerindeki görüşmelerin ardından, gelen bir emirle geri çekildiğini öne sürdü. Tıpta uzmanlık sınavı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tıpta Uzmanlık Eğıtimi Sınavı'na (TUS) başvurular bugün sona erecek. Tıpta uzmanlık eğıtimi görmek üzere Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerine, ünıversitelerin tıp fakültelerine ve Gülhane Asken Tıp Fakültesi'ne alınacak adaylar ıçin yapılacak sınav ile ilgili kılavuz ve baş\^ırma belgeleri, Sağlık Bakanlığı ıl müdürlüklennden 500 bin lira karşılığında alınabilecek. Gerekçeli karar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi heyeti, RP'nin kapatılmasına ilişkin gerekçeli karardaki son düzeltmelen bugün yapacak. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Güven Dinçer. gerekçeli karar taslağmın okunmasmın tamamlandığmı bildırdi. Karşı oylann yazımına da başlandığını kaydeden Dinçer, yazım işlerinin tamamlanmasının ardından her üyenin metni bugün son kez kontrol edeceğini ve imzalanmasının ardından Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Başbakanlık'a gönderilecegini söyledi. Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan RP'nin genel başkanından liderlik kavgasına tepki 4 Iideri ben belirlerim'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - RP'nın kapatılmasının ardından şeriatçı tabanda aynş- mabaşlarken 5 yıl süreyle sıya- set yapması yasakianan Nec- mettin Erbakan, liderlik konu- sunda yakın çevresine " Bunlar ne biçim insan? Siz şöylesiniz. böylesiniz dedikten sonra beni devre dışı bırakacak teklifler söylüyoriar. Beni öldü sanıyor- lar" değerlendirmesini yaptı. RP kaynaklanndan alınan bilgiye göre kapatılan RP'nin genel başkanı, kendisine yakın mılletvekilleriyle yaptığı değer- lendirmede partılılerin basında yer alan "genç-yaşlı; Erbakan- Erdogan" görüşlennden şaş- kınlık yaşadıklannı belirtti. Alınan bilgiye göre Erbakan, özetle şöyle devam etti: • 5 yıl süreyle siyaset yapması yasakianan Necmettin Erbakan, siyasi mirası konusundaki tartışmalara tepki gösterdi. Erbakan kendisinden sonra liderlik tartışmaları için yakın çevresine, "Bunlar ne biçim insan? Siz şöylesiniz, böylesiniz dedikten sonra beni devre dışı bırakacak teklifler söylüyoriar. Beni öldü sanıyorlar" dedi. "Genel başkanı parti belirle- sin, 'Bız kanşmayalım" deniyor. Biz kanşmayalım derken de as- lında "Siz kanşmayın" demek istiyoriar. Siz kanşmayın dedik- leri kişi partiyi Türkiye'nin bi- rinci partisi yapmadı mı? Çok açık dile getiriyoruz: Tayyip Er- doğan genel başkan olamaz. Be- nim istediğun biri başkan ola- caktır. Erdoğan. aklınca bana yanaşarak bana hürmetkâr da\Tanarak partiye' Benim ho- camla aram iyi" mesajı veriyor. Bülent Annç da her konuşma- sıyla partiye zarar veriyor. Ben Recai Bey ya da başkası genel başkan olacak dedim mi?" Partiye yakın kaynaklar. Er- bakan'ın kararsız tutumu ve partiyi kontrol altında tutma gı- rişimlerinin "genç kuşak" tara- fından tepkıyle karşılandığı de- ğerlendirmelerini yaparak Er- bakan'ın belirsizliği ortadan kaldırmaması durumunda. par- tililerin açıkça tepkisine hedef olabileceğini söylediler. Merkez sağ partiler, RP'nin kapatılmasının ardından seç- mene yönelik politika ûretme çabasına girerken şeriatçı ta- banda da ayrışma başladı. Kaplancıiar RP'nin politikalanna açık ta- vır alan Cemalettin Kaplan'ın ölümünden sonra Almanya'daki şeriatçı grup Kaplancıiar'ın li- deri Metin Kaplan, RP'nin ikti- darda olduğu döneme ilişkin uy- gulamalannı eleştirdi. Merkezi Köln'de bulunan söz- de Anadolu Federe lslam Cum- huriyeti'nin Cemalettin Kap- lan'ın ölümünün ardından başı- na geçen Metin Kaplan'ın 6 Şu- bat'ta yandaşlanyla yaptığı de- ğerlendirmede, "Erbakan'ın partisi dinsiz düzene yaranmak ve kapatılmamak için dinden ta- vizler verdP dedığı ögrenıldi. Alınan bilgiye göre Kaplan, RP'nin "AUah yolu"ndan uzak- laştığını belirterek şöyle devam etti: "RP. hak davanın mücade- lesini yapacağına iktidarian dö- neminde zengin olmanın yolunu aradı ve bunun mücadelesini yapü. Müslümanlan pasifleştir- dL Şimdi de utanmadan Baûlüa- ra başvurarak partisinin kapatd- masınıengeüemeyeçahşıyor. Kâ- firierden yardım istiyor. Sen, kâ- firierden yardım isteyeceğine Al- lah'ın emirlerine uysaydın, bun- lar başına gelmezdi." Kızılcahamam savcısı Akit yine hedef gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şeriatçı yayımlanyla laik. demokrat aydınlan hedef gösteren Akit gazetesi, son olarak Kızılcahamam Cumhuriyet Savcısı Hatice Çetin'ı hedef gösterdi. "Yaşasın şeriat" yazılı pankartlar nedenıyle soruşturma açan Savcı Çetın. Atatürkılke \e devrimlennı korumanın her cumhuriyet savcısının görevı olduğunu anımsattı. Şeriatçı Akit gazetesi. şenat propagandası yaptıklan için Akit Kızılcahamam temsılcisi Vahittin Erol ile Yay-Sat bayısı Mehmet Akkaya'yı tutuklayan savcıyı bir süredir şenatçı terör örgütlenne hedef göstenyor. Savcı Çetin, Erol \e Akkaya'nın sadece şenatçı afışler nedenıyle tutuklanmadığını belirterek şunları söyledi: "Afışte, Kocatepe Camisi'ndeld iki minarenin arasına bir genç çocuk yerteştirilmiş ve eîine de \asaklanmış olan Selam gazetesi verilmiş. Bu afîşin başında büyük harflerle "Değerlerimizı savunmaya devam' diyor. Elinde tuttuğu yasaklanmış gazetede 'Yaşasın Şenaf yazısı görülmor. Bu da ilçenin en işlek caddesinde 15 gün süreyle asdı kalıyor." Erol ve Akkaya hakkında hazırlanan fezlekelennDGM'ye gönderildığinı ammsatan savcı, bu konudakı dosyanın DGM'ye, bırüst yargıcın denetimınden geçerek gönderildiğini anımsattı. Çetin, "Bu denetimin ardından tutuklama talebi yerinde bulundu ve tutukluluğun devamına karar vcrildi. Doia>ısı>la keyfi bir davranış yok" diye konuşru. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART \ AMA Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, tabanın karanna göre hareket edeceğini söyledi Erdoğaırdaıı genel başkanfak mesajı tstanbul Haber Servisi- RP ile ılgılı Ana- yasa Mahkemesf nin gerekçeli karan açık- İandıktan sonra nasıl bir yol izleyecekleri- ne karar vereceklerini belirten RP'li Istan- bul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, tam bir ittifak olması halinde ge- nel başkan adayı olabileceğini söyledi. Ge- rekçeli karara göre siyasi geleceklerini be- lirleyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Tay- yip Erdoğan, hiçbir zaman bir bölen olma- yacaknr" dedi. Erdoğan. dün Istanbul Metrosu'nu gaze- tecilere gezdirerek çalışmalar hakkında bil- gı verdı. Metronun 1998 sonundabitirilme- sini hedeflediklerinı, ancak bunda bir iki ay sarkma olabileceğini belirten Erdoğan, Tak- sim-ünkapanı arasındaki metro hattının 31 Mart 1998 tarihinde ihalesinin yapılacağı- nı. Unkapanı-Yenikapı arası içm ise 12 kon- sorsiyum tarafından verilen tekliflerin ince- lendığmı söyledi. Istanbul Metrosu'nun bıtirilmesiyle ilgi- li daha önce kamuoyuna açıkladıklan ta- rihte kısa süreü bir gecikmenın meydana gelebileceğıni, ancak bunun kendilerinden kaynaklanmadığını savunan Erdoğan. "Biz ihalevi 2Ocak 1997tarihinde onavladık. Ha- zine garantisinin sağlannıası ve yabancı kre- di kuruluşlan ile Hazine arasındaki pazar- hk ancak 23 Ekim 1997 tarihinde bitirilebil- miştir. Bu 11 aylık gecikme. ister istemez işin süresini doğrudan etküemiştir" dedi. Metronun Taksım istasyonunda gazete- cılenn çeşitlı konularla ılgılı sorulannı ya- nıtlayan Erdoğan. 5 yıldızlı otellere karşı ol- madıklannı, ancak bu otellerin yeşıl alan- lan yok etmeyecek yerlere yapılmasını is- tedıklerini kaydettı. RP'lıler tarafından kurulacak olan yeni partınin genel başkan adayı olup olmadığı- na yönelik sorulara temkınli yanıtlar veren Erdoğan. Necmettin Erbakan ve parti yö- netıminın alacağı kararlar yerine. "Taban demokrasisine inanan kitleyiz" diyerek ta- banın eğılımlerinin ön plana geçmesı gerek- tığı mesajını \erdı Erdoğan. "Gerekçelika- rar açıklandıktan sonra, hangi siyasi partiy- Erdoğan, metro hakkında gazetecilere bügi wrdi. (MEHMET DEMİRKAYA) le bundan sonraki siyasi yaşamımızı sürdü- recegünizin karannı vereceğiz n dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın, "RP'nin devamı olarak kurula- cak partiyi de kapaünz" dediğini belirten Erdoğan. şunlan söyledi: "Bu partinin 4.5 miryon üyesi vardır. 7-8 arkadaşımız ceza- landınlmıştır. Bunun dışında kalanlar, bun- dan sonraki siyasi mücadelelerini nasıl sür- dürecekler? Ben sayin Savaş'a sormak istf- yorum: Acaba kapahlmayacak parti nasıl bir partidir? Eğer bunlan da açıklarlarsa daha önce bu partinin üyesi olan insanlar, kapatilmayacak bir partiyi kurmanın gay- reti içine girerter." Erdoğan, bir gazetecinin, Şevket Ka- zan'ın, "Genel başkanhgıyaşhlar yapacak" yönündeki açıklamasını anımsarması üze- rine, "Yaşblar, kendilerinden sonra gelen kuşaklann tecrübe abkJeleridir" dedi. Erdoğan, yenı kurulacak partıde kendi ismi üzerinde ittifak sağlanıp başkan olma- sının istenmesi halinde tavnnın ne olacağı- na yönelik bir soruyu da "Bu ilkeler taban- da ittifak getirirse olabilir. Ama Tayyip Er- doğan hiçbir zaman bölen olmaz" dıye ya- nıtladı. -JmIRMIKI AYDIN ENGİN Izledim ve kıvandım. Bir genç kızı kandırarak "kız- lığını bozmaktan" hükümlü, başkasının pasaportuna kendi fotoğrafını yapıştırarak Pasa- port Kanunu'na muhalefetten sanık Orhan Baltacı nam deli- kanlının duruşmaya getirilip gö- türülüşünü televizyonlardan iz- ledim ve kıvandım. Delikanlı. ününü Doğuş adıy- la yapmış ve ünlü bir pop sar- kıcısıymış. Şımdi de hapiste. Duruşmaya getiriliş ve götü- rülüşünde, ben yaklaşık 25 do- layında jandarma eri sayabil- dim. Bizim genç muhabir arka- daşlar sayının daha da fazla ol- duğunda görüş birliği içindeler. Bir de Doğuş'un ellerine vuru- lan kelepçeler, sevk zinciri filan da vardı. Hep birlikte çok tehli- keli bir sanığın duruşma önce- sinde, sırasmda ya da sonra- sında "kirişi kırmaması" için alı- nan sıkı önlemleri izledik. Nite- kim, o da kaçamadı. Gerçi kaç- İçerisi ve Dışansı maya kalkışıp kalkışmadığını bilemiyoruz: televızyonlarda pek öyle bir eğijim de sezilme- di, ama olsun. Önlem önlemdir ve yüce devletimiz bu konuda çok hassastır. Şimdi burada kimse kalkıp Kürşat Yılmaz'ın henüz du- manlan tütmekte olan firarını anımsatmasın. Kürşat Yıl- maz'ın adı tek başına yazılmı- yor. Önüne "Ülkücü baba" ni- telemesi ekleniyor. Bunun da bir anlamı var. Keza bir süre önce art arda tüyen Avrasya gemisi korsanla- rını, hani o gemınin güvertesın- de ha bire "Allahuekber" diye bögürüp, Kalaşnikof teşhiri ya- parak belleklerimıze kazınan adamcağızlan da anımsatma- yın. Onlann da adlannın önün- de "Çeçen mücahit" niteleme- si ışıldıyordu. Hele Haluk Kırcı'yı sakın anımsatmayın. Onun adı "Do- ğuş" degil. O, doğuştan "Vatan için kurşun sıkmakla, elbise as- kısıyla adam boğmakla" görev- lendirilmiş bir değerli vatan ev- ladıdır. Gerçi zamanında ülkü- cu arkadaşlan ona "Idi Amin" diye takma bir ad filan da yakış- tırmışlardı ama bu çekemeyen- lerin birtür iftirası idi. Kulak as- mayın ve onu hep "Ne yaptıy- sak vatan için, millet için, dev- let için yaptık" sözleriyle anın, anımsatın. Ve sakın ki Haluk Kırcı'nın ha- pıshanenin yolunu bıle tanıma- dan polis merkezlerinde konuk edilişini, gözaltına alınır gibi ya- pılıp bırakılışını, "Çeçen müca- hitlerin" düzen ıçinde. sıra gö- zetilerek, birer ikişer serbest bı- rakılışlannı, Kürşat Yılmaz nam "Ülkücü baba "nın cezaevinden üçüncü kez tüydürülmesiyle "Doğuş" nam pop sarkıcısının duruşmaya getirılirken sevk zincirieri, kat kat kelepçeler ve bir bölük jandarma ile güvenlik altına alınışını karşılaştırmaya kalkışmayin. Bunu yapmayın. Size güler- ler. Gülünç olursunuz. Dahadaönemlisi "devletbü- yüklerimizin" açıklamalarının içini okumayı, doğru yorumla- mayı da artık oğrenin. Bakmayın siz Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun cezaevle- riyle ilgili olarak "Içeriye maale- sefhâkimdeğiliz"dey\ş\ne. Ke- za Içişleri Bakanı Murat Ba- şesgioğlu'nun Sunguriu'yu doğrulayıp, ayni nakaratı yine- leyip "Maalesef içeriye hâkim değiliz" deyişlerine... Büyük devîet adamlığında al- çakgönüllülükesastır. Bu iki bü- yüğümüz de bunun soylu ör- neklerini sergilemek istemişler. Hepsi bundan ibaret. Yoksa... Yoksa devletimiz "içeriye" de "dışanya" da tümüyle hâkimdir. Nitekim içeride olması gere- kenler içeride, dışanda olması gerekenler de dışandadır. Bu konuda yapılan ufak tefek yan- lışlan da abartmayın. Yanlış ya- pılması değil, yapılan yanlışın düzeltilmemesi vahimdir. Bakın yapılan yanlışlardan nasıl da çabucak dönülüyor: Işte Eşber Yağmurdereli. Eli kulağında, yeniden Çankın yol- lanna düşecek ve olması gere- ken yerde olacak. Işte Haluk Gerger Dışanda oluşu bir yan- lışlıktı ve bu yanlışlık düzeitildi. Işte Ibrahim Şahin ve tetik- çileri... İçeride olmalan biryanlışlık- tı ve bu yanlışlık düzeitildi. Içiniz rahat olsun. Duruma hâkim olması gere- kenler duruma hâkim. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 'Gökkubbeyi Yıkarız' Gazeteleri okurken kendi kendıme soruyorum: "Susuhuk unuttunjlmak mı isteniyor?" Türkiye'de yaşananlar, bunca faıli meçhuller orta yerde dururken Azerbaycandaki darbe girişimi ısı- tılıp ısıtılıp önümüze getiriliyor, 'Susuıiuk Rapo- n/nun o gizli kalmış bölümü nedense gözden ka- çınlıyor... Gazeteler ve özel televizyonlar... Benim burada dikkatimı çeken, medyanın olay- lan derinliğine inceleyip kamuoyunu aydınlatacağı yerde olayın peşini birden bırakması... Tarsus'ta boğazı kesilerek öldürülen öğretmen Oktay Bulun'un katilleri Hızbullah örgütü militan- lan çıktı... Oktay Bulun'u Hizbullah mılıtanlan niçin öldür- müştü? Oktay öğretmen, Elazığ'ın Hal Köyü'ndendi ve Hizbullah o yörede örgütlüydü... llerici ve demokrat kimliğe sahip Oktay Bulun'u Hizbullah militanlan nasıl saptamıştı? Diyarbakır ve Batman'da son 10 gün içinde çok sayıda Hizbullah militanı yakalandı. Bu militanlann camilerde nasıl örgütlendikleri. kurban derisi, zekât ve fitreden milyarlarca lira topladıkları saptandı... Hizbullah'ın kimi güvenlik güçleriyle de işbirliği yaptığı, Batman'dan Diyarbakır'a; Adıyaman'dan Elazığ'a dek örgütlü oldukları da ortaya çıktı... Yapılan araştıımalar sonucu belırlenen gerçek de şu: "Hizbullah'ın Susuriuk çetesine dek uzanan bir ilişkiler zinciri kurduğu, devlet içinde belli odaklar- la 1990-1996 arası işbirliği yaptığı anlaşılmıştır..." • • • Hizbullah, 1993-1995 yıllannda Şanlıurfa'nın Si- verek yöresinde nasıl palazlandı? O dönemlerde Şanlıurfa HADEP II Başkanı Muh- sin Melik'i kimleröldürdü? Melik'in katilleri kimler- den destek aldı? Bir aşiret liderinın o dönemde Si- verek'te Hizbullah örgütüyle ilişkisi var mıydı? Siverek'te HADEP yöneticılerinin evleri, işyerleri kurşunlandı, 1993-1995 yılları arası... Sedat Bucak'ın 1991 'de milletvekili seçilmesin- den sonra Sıverek niçin faıli meçhul cinayet ve sal- dınlann yoğunlaştığı bir ilçe haline geldi? Siverek'te 1991'den 1997'ye dek işlenen faili meçhul cinayet sayısı 61 'dir... Öğretmen Oktay Bulun'u öldüren Hizbullah mili- tanlanndan Yakup kod adlı tetikçi Mustafa Eroğlu Sivereklidir... 1997 yılında Şanlıurfa'da 30 Hızbullah militanı ya- kalandı. Yakalanmayanlar ise Adana, Içel. Tarsus'a kaçtı, oralarda cinayet işledı.. Devlet, 1994 yılına dek Hizbullah adlı yasadışı şe- riatçı örgütü niçin sakladı? Bakın emekli binbaşı Cem Ersever, öldürülme- den önce Hizbullah konusunda ne dıyor Soner Yal- çın'a: "Hizbullah falan yok. Bu adı yakıştıranlardan biri de sizsiniz. 2000'e Doğru'da Hizbul-kontra diye ilk siz yazdınız. Ikincisi, Yeni Ülke. Uçüncüsü bizzat PKK'nin cephe teşkilatları bu ismi çıkardı; 'Hizbul- lah'. Gerek arazi anlaşmazlığı, gereknamus, gerek- se ihhak-ı hakta olsun, birbirlerini öldüren insanla- ra veya insan gruplarına ki, bu devletin otoritesinin olmadığını gösterir, kontrol edemiyorsunuz, hâkim olamıyorsunuz. Herkes birbirini öldürüyor. Toplum- da bazılan bu cinayeti işleyenlere Hizbullah diyor." 1992 yılında MİT Musteşan olan emekli Orgene- ral Teoman Koman da şöyle konuşuyordu: "Hangi Hizbullah? Bir Iran'daki Hizbullah vardır, bir de PKK'nin baskınlanna karşı kendini koruyan, dini inançlan kuvvetli vatandaşlar vardır. Siz Hizbul- lah'ı nasıl değeriendiriyorsunuz?" Demek ki o yıllar Hizbullah da devlet içindeki çe- teler gibi 'denetim' altındaymış! Anlaşıldığı gibı PKK'ye karşı kullanılıyormuş! Sonra ne olmuş? Kontrolden çıkmış, camilerde hızla örgütlenip teh- likeli bir konuma bürünmüş! Ama devlet, iş işten geçtıkten sonra bunu anla- mış!.. • • • ' 1991 'de Diyarbakır'da Vedat Aydın evinden alı- nıp öldürüldükten sonra DSP liderı Bülent Ecevit, Hacıbektaş'ta şu açıklamayı yapmıştı: "Suikasttar, faili meçhuller, işkencelerbirörgütişi. özel Harp Dairesi'nin sivil uzantısı..." DYP lideri Süleyman Demirel işe şöyle demişti aynı tarihte: "Eğer devlet görevlileri adam öldürüyorsa, Tür- kiye'yi yönetenlerin başına gökkubbeyi yıkarız. A- ma buna ihtimal vermiyorum. Ancak böyle bir şey olursa, yapanı da ülkeyi yönetenleri de anasından doğduğuna pişman ederiz..." O tarihte Başbakan Mesut Yılmaz'dı... Şimdi Demirel, Cumhurbaşkanı; Yılmaz, Başba- kan; Ecevit, Başbakan Yardımcısı'dır... Şu Azerbaycan'da darbe hazırlığına gırişenler, Özel Harp Dairesi'nin sivil uzantıları, Hizbullah'ın ilişki içinde olduğu birimlerin başında olanlar niçin tek tek ortaya çıkanlmıyor? 1992'de "Hizbullah yok" diyenler, bunca faili meç- hul cinayetleri işleyenleri bilip de saklayanlar bu ül- kede nasıl rahatlıkla dolaşabiliyorlar? Demirel, gök- kubbeyi neden yıkmadı? Ecevit, Özel Harp Daire- si'nin sivil uzantısını neden ortaya çıkarmadı? Bu bılmeceyi yurttaşlar çözdü ama devlet erkini elinde tutanlar ise nedense çözmek ıstemiyor!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya u; raksnet.com Faks numaramiz: 0212/ 513 90 98 SPY değişikliği RP'nîn son atagı da sonuçsuz kaldı (Cumhuri- yet Bürosu) - Anayasa Mahkemesf nce kapatılan RP'nin, son dakika atağı olarak gündeme aldırdığı Siyjsi Partiler Yasası (SPY) değişikliği gınşim- leri sonuçsuz kaldı. Ka- patma karannın ardından TBMM'de, kapatılmaya karşı yasal düzenleme ara- yışı içinde olan RP'lilerin SPY değişikliği istemi TBMM Anayasa Komis- yonu'nda kabul görmedı. Komisyon. Atilla Sav başkanlığmda, RP ve DYP'li 9 üyenin yazılı başvurusunu dikkate ala- rak SPY değışıkliğinı gö- rüşmek üzere dün toplan- dı. Yasa önerısının göriiş- melerine geçmeden önce ANAP'lılann ıstemı doğ- rultusunda usul tartışması açıldı. Görüşmeler sırasm- da oldukça gergın oldukla- rı görülen RP'lıler. zaman zaman ANAP'lı üyelerle tartıştılar. Tartışmalann ardından, önerının görüşülmesi. Ana>asa Mahkemesi'nin RP'nin kapatılması hak- kındaki gerekçeli karan- nın açıklanmasından son- raya bırakılması kararlaş- hnldı.