Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 1998 PAZARTESİ
HABERLER
Kimya
Mühendisleri
Odası seçimi
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Mımar Mühendis
Odalan Birliği (TMMOB)
Kimya Mühendisleri Odası
istanbul Şubesi Yönetim
Kurulu üyelık seçimi dün
yapıldı. İstanbul şubesi 36.
seçim sonuçlanna göre
yönetim kurulu üyeleri Dr.
A. Seza Baştuğ. Coşkun
Gönültaş. Gülden Oktay.
Alim Camcı. Prof. Dr.
Neyet Kadsrgan, Zafer Can
Çiçekoğlu \e H. tbrahim
Gümüş oldu.
Osmanlı
Arşivi'ne yeni
bina
• ANKARA (AA) -
Osmanlf nın yanı sıra 38
ülkenin tarihinı raflannda
taşıyan. ancak bugün tarihi
binalardakı i ayn depoda
çürüme tehlikesiyle karşı
karşıya bulunan Osmanlı
Arşivi. daha çağdaş bir
ortama kavuşrurulacak.
Arşiv in. eski Gülhane
Askeri Hastanesi binasına
taşınması planlanıyor.
Yaklaşık 200 dönümlük bir
alana sahip yeni binada,
belgeler arşıvciliğe uygun
çelik raflarda saklanacak
ve toz. nem. böcek gibi
olumsuz etkilerden
korunacak. Aynca çalışma
mekânlan da hizmetin
niteliği göz önünde
bulundurularak yeniden
düzenlenecek.
'Kanlı pazar'a
anma
• İstanbul Haber Servisi -
68'liler Vakfı. 29 yıl önce
İstanbul Taksim"de
gerçekleştirilen ve "kanlı
pazar" olarak bilınen
ırkçı-şeriatçı saldında
yaşamını yitiren Turgut
Aytaç"ı vurulduğu yerde
anacak.
Meıtzir
Monaco'ya gitti
• İstanbul Haber Servisi -
Ulaştırma Bakanı Necdet
Menzir. Türksat-3
uydusunun imza töreni
için 5 milletvekılı ve 30
gazetecıyle birlikte
Monaco'ya gitti. Menzir,
260 milyon dolara mal
olacak uydunun
pazarlanmasının tamamen
yapımcı Eurasiasat
firmasına ait olduğunu ve
Türkiye'nin cebınden para
çıkmayacağını söyledi.
Ataköy'de
şüpheli ölüm
• İstanbul Haber Servisi -
Ataköy"de Galeria otoparkı
yakınında Zülfikar Baykal
adlı kişinin cesedi
bulundu. Deniz kenannda
bulunan ve vücudunda
darp izine rastlanmayan
Baykal"ın üç gün önce,
"Tuvalete gidiyorum"
diyerek oğlu Banş
Baykal'ın yanından
aynldığı ve bir daha geri
dönmediği bildirildi.
Afganistan'a
yardım çağrısı
• İstanbul Haber Servisi -
Avrasya Türk Derneklen
Federasyonu, deprem
sonucu birlerce kişinin
öldüğü Afganistan'a
yardım için hükümete
çağnda bulundu.
TÜPk-ABD-İSPaİI
ilişkileri
I İstanbul Haber Servisi -
Bilkent Üniversitesi
Uluslararası llişkiler
bölümü öğretim üyesi
Doç. Dr. Oya Akgönenç,
Türkiye lsrail
yakıniaşmasında ABD'nin
payı olduğunu belirterek
"Türkiye. lsrail ıle yaptığı
antlaşma yüzünden
Araplarla ters düştü.
Türkiye bir yandan
ABD'den, öte yandan da
Ortadoğu'dan
vazgeçemiyor ve bir
çelişki yaşıyor. Kendi
açımızdan nereye
gittigimıze ılışkin bir plan
yapmalıyız" dedi.
16Maptdavası
• İstanbul Haber Servisi -
Banş Partisi İstanbul 11
Başkanhğı. 16 Mart
1978'de İstanbul
Üniversitesi öğrencilerine
yapılan katliamın. bugün
saat 10.30'da İstanbul
Adliyesi'nde yapılacak
duruşmasına tüm duyarlı
demokratlan katılmaya
çağırdı.
TCDD ihalesinde perde arkasındaki isim, Çiller'in yakını Mehmet Üstünkaya çıktı
Kııskıdu lokoıııotif ilıalesi
IPEKYEZDANİ
OLCAYAVDİLEK
ANKARA - TCDD'nin,
300 milyon dolarlık 60 adet
elektrikli ana hat lokomotif
ihalesinde kuşkular doğdu.
İhaleye rakipsiz katılan
GEC-Alstom firmasının
perde arkasındaki isimlerin
DYP hderi Tansu ÇUIer e
yakınlığıyla bilınen Meh-
met Üstünkaya ile uyuştu-
rucu kaçakçısı Vedat Mar-
din olduklan iddia edildi.
TCDD Genel Müdürlü-
ğü. demiryolu taşımacılı-
ğında hız ve konfor sağla-
yacak 300 milyon dolarlık
60 adet elektrikli ana hat lo-
komotif alımı için Şubat
1997 tarihinde ihale açtı.
Lokomotifler için öngörü-
len koşullann Resmi Gaze-
te'de duyurulmasının ardından teklifler
ahnmaya başladı.
12 Arahk 1997 olarak belirlenen ve kı-
sa tutulan teklif verme süresi nedeniyle
gerekli krediyi sağlamakta zorlanan Al-
man firmalar Siemens. ABB ile îtalyan
Fiat firması ihaleye katılamadı. Elektrikli
ana hat lokomotiflerinde önde gelen fir-
malann elenmesiyle kapalı zarf usulü ya-
pılan ihaleye rakipsiz katılma olanağma
ka\uşan GEC-Alstom, yaklaşık 300 mil-
yon dolarlık teklif verdi.
TCDD tarafından 3 aya yakın zamandır
teklifı degerlendirilen GEC-Alstom fir-
masının perde gerisindekı isimlerin DYP
lideri Tansu Çiller'in "örtülükuryesi" ola-
'Şişli Belediyesi yağmalandı'
Parnsinden ve belediye başkanh-
ğindan bir süre önce istifa eden eski
Şişli Belediye Başkam Gülay Ash-
türk'ün dönemindeki yolsuzluk iddi-
alannı araştıran Şişli Elelediyesi Mec-
tis Araştırma Komisyonu Raportörü,
avukat Mümtaz Yurtsever ve komis-
yon üyesi Muammer Bayır, araştır-
malan sırasındafc
hictahminetmedik-
leri ürkütûcü boyutta konulaıia kar-
şıâaşüklannı" belirttiler. Yurtsever ve
Ba\ ır. -Bu kadrosankibeiediyeyi yag-
malamaya gelmiş* dediler.
Şişli Belediye Meclis Araştırma
Komisyonu Raportörü, avukat Müm-
taz Yurtsever, komisyonun ilk başta
belli iddialark ilgili çahşmalara baş-
ladığını, ancak çalışmayı derinleştir-
dikçe ortaya tahmin etmedikleri bo-
yuttaçokciddiyolsuzluklann çıktığı-
nı söyledi. Aslıtürk'ün başkanhğı dö-
neminde belediyedeki yolsuzluk iddi-
alarmın en yoğun olarak belediyenin
yan kuruluşu olan ŞÎPAAŞ'de toplan-
dığını ifade eden Yurtsever, ŞlPA'nın
tüm icraatlan ve tasarruflannm Baş-
kan Gülay Ashtürk ve uzun süre baş-
kan yardincılığı yapan AHan Demi-
reT in yetkisinde olduğunadikkatçek-
ti. ŞlPA'nın denetim dıs.ı bir kurum
olduğunu vurgulayan Yurtsever. şir-
ketin kamu kurumlannm uymaklayü-
kümlü olduğu kurallara uymak zo-
runda olmadığından dolayı da birçok
yolsuzluğun yapılmasına müsait ol-
duğunu söyledi. ŞtPA'ya ilişkin bel-
gelerin Ashtürk tarafindan götürül-
düğünü ve uzun süre gelmediğini be-
lirten Yurtsever, ancakdaha sonra bel-
gelerin yüzde 80'ineulaştıklarmı söy-
ledi.
Gülay Ashtürk'ün başkanlığı dö-
neminde belediyede, "adam kayırma.
vetkiyikötüyükullanmaveusulsuziş-
lerigözyumma" olduğunun saptandı-
ğına dikkat çeken Mümtaz Yurtsever,
"Alınan kredüerin amaç dışı kulland-
dığına dair elimizde veriterimiz var"
diye konuştu.
rak bilinen ve isveç'te uyuşturucu kaçak-
çılığı suçundan mahkûm olan Vedat Mar-
din ile yalı komşusu Mehmet Üstünkaya
olduğu kaydedildı.
TCDD Genel Müdürü TekinÇıııar, ko-
nuya ilişkin sorular üzerine, fırmanın ar-
kasında kimler olduğunu bilemeyeceğini;
ancak Vedat Mardin'in GEC-Alstom'un
eski temsilcisi olduğuna ilişkin bilgisi ol-
duğunu söyledi. Çınar. TCDD'nin gerek-
sinimi olan lokomotiflerin alımının yakla-
şık 7-8 yıllık geçmişi olduğunu belirtti.
Teknolojisini yenilemeye başlayan
TCDD'nin o günkü altyapısına uygun tek
lokomotif üreticisi Almanya ile bu konu-
da görüşüldüğünü belirten Çınar şöyle de-
vam etti: "Almanya'dan bu konuda kredi
alındL Alman piyasasında ihaleye çıküma-
sı düşünüldü. Fakat biz daha sonra görev-
den aynldıktan sonra bu konu sürünceme-
de kaldı. Ben yeniden genel müdür olunca
iş iyice aciliyet kesbetti. 1996yılından itiba-
ren olaya vaziyet ettik. Yani bir an önce ih-
tiyaç olan lokomotiflerin alınması gerekti-
ğini söyledikT
Tekin Çmar, aradan geçen süre içinde
dünyada pek çok firmanın bu tür lokomo-
tifleri üretebilecek teknolojiyi yakaladığı-
nı. bu gelişmelerin ışığında uluslararası
ihaleye çıkılmasının uygun görüldüğünü
kaydetti.lhalenin kapah zarf yöntemiyle
yapıldığını anımsatan Çınar. ihaleye sade-
ce GEC-Alstom firmasının
teklif verdiğini doğruladı.
İhale için teklif verme sü-
resinm "kasten" kısa tutul-
duğu yönündeki eleştirilere
karşı Çınar. sürenin ihaleye
giren firmalann istemi doğ-
rultusunda uzatıldığını söy-
ledi.Çınar. şöyle devam et-
ti. "Bu konuya ilgi duyan
Siemens, ABB ve Fiat'tan
süre talepleri geldi. Bu fir-
malar kredi temin edeme-
diklerini söylediler ve süre-
nin uzatdmasını istediler. Biz
de 8-9 ay kadar uzatük. En
son Fransızlarda getirdikle-
ri kredinin yanacağım söyle-
diler ve biz 12 Aralık'ta tek-
lifleri almak zonında kal-
dık."
GEC-Alstom firmasının
verdiği teklif in şartnameye
uygun olup olmadığını oluşturulan komis-
yonun çalışmalarına katılmadığı için bil-
mediğini savunan Çınar. "Değerlendirme
devam ediyor. Bu konu iki boyutiudur. Bir
teknik değerlendirme yapdır, teknik şart-
nameye uygunluğu tespit edilirse, ticari
değerlendirme>e tabi tutulur, yani ucuzu
aranır. Ama tek firma katıldıysa ve teknik
şartnameye de uygunsa. o zaman bu firma
Ue pazarük yapılır" diye konuştu.
İhalenin en geç bırkaç ay sonra sonuç-
lanabileceğini bildiren Ç\nar; firmanın.
lokomotıflerden 10 tanesini komple teslim
edeceğıni. geri kalan 50 tanesinin de Tür-
kiye'de TÜLOMSAŞ'taüretileceğini kay-
detti.
Üniversitede asılı bulunan
gencin avukatı kaygılı
'Eroğlu olayı
kai
ça
Datılmaya
ışılıyor'
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Ege Üni-
versıtesi lletişim Fakül-
tesi tu\'aletinde aalı ola-
rak bulunan 2. sinıf öğ-
rencisi AB Serkan Eroğ-
lu'yla ilgili soruşturma
sürüyor. Adli Tıp Kuru-
mu'ndan rapor gelmedi-
ğini açıklayan Eroğ-
lu'nun avukatı Ercan De-
mir. lçişleri Bakanı Mu-
rat Başesgioğlunun
olayla ilgili yaptığı açık-
lamalann ardından konu-
nun kapatılmaya çalışıl-
dığını öne sürdü. Avukat
Demır. "Bakanın bu
açıklamasının ardından
saguklı bir soruşturma
yürütülebOeceğine inan-
mak zor. Idari sonıştur-
manın sürdüğü bir aşa-
mada bakanın böyle bir
açıklama yapması dava-
nın seyrini gösteriyor. Bu
dava da Metin Göktepe
ve daha birçok davanın
durumuna dönecek" de-
di.
'Talihsiz açıklama
1
Demir. lçişleri Baka-
nı'nın. Eroğlu'nun gö-
zaltına ahnmadığı ve
ajanlık dayatılmadığı yö-
nündeki açıklamalannı
talıhsizlik olarak değer-
lendirdi. Avukat Ercan
Demir kaygılannı şöyle
dile getırdi:"tçişleri Ba-
kanı, İzmir MiDervekili
Veli Aksoy'unsoruöner-
gesine verdiği yanıtta Ali
Serkan Eroğlu'nun, he-
nüz kesin otopsi raporu
sağiık dosyasına intikal
etmeden asılma sonucu
öklüğüvehalendevam e-
den bir soruşturma ol-
masına rağmen poüs ta-
rafindan gözaltına alm-
madıgL tehdit edihnediği
vcajanlık teklifedilınedi-
ği yönündeki açıklaması
birtalihsizliktir. Sorumlu
bir İçişleri Bakanfnın
yapması gereken,'soruş-
turmanın henüz devam
ettıği ve konunun titizlik-
le araştınlacağı' şeklinde
olmahydı. Bu haliyle İz-
mir Cumhuriyet Savdb-
ğı'ndan İzmir Valüigi'ne
gönderilen müvekkili-
min kacınldığı yönünde-
ki şikâyeti henüz sonuc-
lanmamış olmasına rağ-
men İçişleri Bakanı so-
nuçlandırmıştır. Bu açık-
lamanın ardından sagjık-
h ve bağımsız bir soruş-
turma yürütülebileceği-
ne inanmakzordur. Ama
herseye rağmen ve İçişle-
ri Bakanı'na rağmen ger-
çeğin ortaya çıkardması
için çabamız sürecektir."
Bu arada soruşturma-
yı yürüten Bornova
Cumhuriyet Savcısı Is-
kenderKutluer, Ali Ser-
kan Eroğlu'nun savcılı-
ğa yaptığı başvoıru ile il-
gili soruşturmanın sür-
düğünü, Adli Tıp Kuru-
mu'ndan otopsi sonucu-
nun gelmediğini. her şe-
yin Adli Tıp Kuru-
mu'ndan gelecek rapor
sonucunda çözülebilece-
ğini söyledi.
Yerlikaya'ya göre saldırgan Ağar'a bağlı
tOzerdem izinsizgelemez'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- CHP Genel Sek-
reter Yardımcısı Sinan Yer-
Hkaya, Başbakan Mesut Yıl-
maz'a, Budapeşte'de yum-
ruklu saldındabulunan \iey-
sel Özerdem'in. DYP Mil-
letvekili Mehmet Ağar'a
bağlı olarak hareket ettiğinı
iddia etti. Yerlikaya, "Ağar
izin vermeden Veysel Özer-
dem Türki>'e'ye getemez"'
dedi.'Özerdem'in Türki-
ye'ye iada» için AdalCt HB-
kanhğı'nın%ugün rteBmi gi-
rişimde bulunacağı bildiril-
di. Adalet Bakanı Ottan
Sungurlu. "Özerdem'in ia-
desi için ne gerekiyorsa yapacağız \« resmi
işlemieri en kısa zamanda başlatacağız"
dedi.
UBA'ya açıklamalarda bulunan Yerlika-
ya, "Veysel Özerdem'in Türkiye'ye gelme-
si için, bir defa Özerdem'in bağlı olduğu
birtakım insanlarm izninin olması lazım.
ANAP'hlann dilek ve temennileri ile Vey-
sel'in geleceğini sanmıyorum'" dedi. Yeşfl
Sinan Yerlikava
kod isimii Mahmut Yıkb-
nm ile Özerdem arasında-
kı ilişkiye dikkat çeken
Yerlikaya şunlan söyledi:
"Yeşü, VeyseTiçokiyi «a-
nır. Elauğ'da kapı komşu-
su idiler. Veysel'in babası
olsun,yumruklamaolaym-
da ismi geçen tsmail Koç-
kaya olsun, Yeşil olsun,
hepsi Elazığlı. Yeşil'in yurt-
dışında. A\ rupa yakasuıda
ufradığı Lstasyotilardan bi-
ri deeDdapeşteUir. Budtf*
peşte, Yeşil için çok önemB
bir yerdir. Orada belirli
pazariar kurulmuş ve bu
pazarlar devam ediyor.
Veysel de bunlar içinde bir etemanduf
Yeşil'in Emniyet Genel Müdürlüğü ve
MlT'te görev yaptığı iddia edilen dönem-
lerde Ağar'ın, Emniyet Genel Müdürü ol-
duğunu vurgulayan Yerlikaya, Yeşil'le
Ağar arasındaki olası bir ilişki üzerinden
yola çıkarak Özerdem'in de Ağar'ın tali-
matları doğmltusunda hareket ettiğini sa-
vundu.
Hükümetten insan haklan atağı
'Ombudsman Modeti'geliyor
ANKARA (UBA) -
Hükümet, insan haklan-
nın geliştirilmesi ama-
cıyla çeşitli ülkelerin
Ombudsman yasalann-
dan yararlanarak, evren-
sel ölçülere ve ülke ko-
şullanna uygun bir "Ka-
mu Denetçisi" \ eya "Ka-
mu Hakemi" yasa tasan-
sı hazırlık çalışmalarına
başladı. Adalet Bakanı
Ottan Sungurlu tarafın-
dan haztrlanan ve TB-
MM Adalet Komisvo- Oltan Sungurlu
nu'ndan geçen Uzlaşma Kurullan ile
Ombudsman modeline atılan ilk adım-
dan sonra, şinıdi de Devlet Bakanı Hik-
met Sami Türk'ün başkanlığındaki tn-
san Haklan Koordinatör Üst Kurulu,
Ombudsman kurumu ile ilgili çalışma-
lan başlattı.
Bakanlık yasa tasansı
hakkında bilgi vermek ve
"Ombudsman Modeti"ni
kamuoyuna ve siyasilere
anlatmak amacıyla Kamu
Denetçisi-Ombudsman
paneli düzenleyecek.
Başbakanlık Müsteşar
Yardımcısı Selçnk Po-
lat'ın Başbakan Mesut
Yıtanaz adına 'ivedi' ola-
rak TBMM'deki komis-
yon başkanlıklanna gön-
derdiği yazıda söz konu-
su panelin izlenmesi istendi. 19 Şubat
günü yeni Başbakanlık binasında yapı-
lacak panele. İrlandaOmbudsmanı Ke-
vbı Murpy ile AGtT Ombudsmanlık uz-
manları DeanGottehrerıle Erol Akdag
da katılacaklar.
ÇYDD'nin
Gülen ve
politikacı
tepkisi
İstanbul Haber Servisi -
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği (ÇYDD) Genel
Başkam Prof. Dr. Türkân
Saylan. ÇYDD Genel Mer-
kezi \e tüm şubeleri adma
yaptığı açıklamada. Fethul-
lah Gülen cemaatini, kapatı-
lan RP'ye ajtetpatif siyasal
destek ve oy olarak görüp
hoşgörîyle karşılayan devlet
-*sorumlulannrkınadı. Prof.
Saylan. "Ortaya çıkan ger-
çekler karşısında cumhuri-
yet savcılannı göreve davet
ediyoruz" dedi.
Prof. Dr. Türkân Saylan,
son günlerde "Bafl tarikat-
lar iyidir" dıyebilen birçok
de\ let büyüğünün, Nur ce-
maati lideri Fethullah Gü-
len'den ödül alabildiklerini,
bu kişinin Cumhuriyet'in
büyükelçilerinin eşliğinde
neredeyse resmi görevli kim-
liğiyle Papa'yı ziyaret ede-
bildiğini anımsattı. Öğretim
Birliği Yasası'nın çiğnendi-
ğini savunan Saylan şöyle
devam etti:
"Siyaset-tarikat-ticaret üç-
geninin simgesi olan Gülen
cemaatinin okullan törenler-
le açümakta, gençieri Cum-
huriyet ve Atatürk düşmanı,
dine dayalı dev let yanlısı ola-
rak\etiştiren yurtlann ve ev-
lerin parlak vitrinleri ardın-
daki kara gerçekler göz anh
edilmektedir."
Son haftalarda 206 sivil
toplum örgütünce (STKB)
yayımlanan Hocanın Okul-
lan adlı kitabı; tüm aymaz si-
yasetçilerin ve evlatlannı
Nur cemaatinin okullanna,
yurtlanna ve evlerine kaptı-
ran velilerin dikkatle okuma-
lan gerektiğini vurgulayan
Saylan. bu sayede ülkeyi
beİcleyen felaketin daha iyi
kavTanıp değerlendirilebile-
ceğini kaydetti.
Türk Silahlı Kuvvetleri polise askerlik ayncalığı tanınmasma sıcak bakmıyor
w
Terörle mücadelede zafiyet yaratdır
9
ALPERBALLI
.\NKARA - ANAP'hlann yasa önerisiyle
getırilmeye çalışılan düzenlemeyle askerlik
ayncalığı sağlanacak emniyet mensubu sayı-
sı 22 bin olarak belirlenirken; 3 bin 300 po-
lisin de Milli Savunma Bakanhğı verilerine
göre "kaçak" dunımda olduğu bildirildi.
Türk Silahlı KuN-vetleri'nin (TSK), polise ay-
ncalıklı askerlik olanağı sağlanması duru-
munda. jandarmanın gereksinimi olan nite-
likli personel sayısında kayda değer bir azal-
ma gerçekleşeceği, bunun da terörle müca-
delede zafiyet yaratacagı kaygısını taşıdığı
kaydedildi. TBMM Genel Kurulu'nda bu
hafta yapılacak görüşmeler sırasında, yasa
önerisinin kapsamının daraltılması beklenı-
yor. MSB venleri üzerinde yaptığımız ince-
lemede, polisin askerlik görevine ilişkin ra-
kamsal dökümler ana hatlanyla şöyle belir-
lendi:
• Emniyet teşkilatmda askerlik göreviyle
yükümlü olanlann sayısı 70 bin 500. asker-
liğini yapan polislerin sayısı 35 bin. Bunlar-
dan silah altmda olanlann sayısı ise 10 bin
150. Yasa düzenlemesi çerçevesine alınmak
istenen polis memurlannın sayısı 22 bin ola-
rak belirlenirken, 3 bin 300 emniyet mensu-
bunun ise "kaçak" durumunda olduğu öğre-
nildi.
• Askerliğini yapmayan yedeksubay sını-
fındaki emniyet teşkilatı mensuplanndan
135O'si polis akademisinde ögrenci olduğun-
dan. 16O'ıemniyettekiözeldurumundan,3'ü
sağiık, 155'inin de diğer nedenlerle askeri
görevleri ertelendı.
• Askerliğini yapmayan 20 bin 500 er sı-
nıfındaki emniyetpersonelinden 5 bin 962'sı-
nin askerlik görevi 1995'ten önce polis oku-
lu sınavlannı kazanıp ögrenci olduğu için.
1400'ü emniyetteki özel durumu nedeniyle.
5 bin 500"ü fakülte ve yüksekokulla ilişiğini
kesmış, ancak mevzuat uyannca sevki. 50'sı
sağiık, 7 bini üniversite öğrencisi olduğu için
35O'si de diğer nedenlerle ertelendi.
• Emniyet mensuplanndan yedek subay sı-
nıfından 200'ü yoklama kaçağı. 586'sı da ba-
kaya durumunda bulunuyor. Er olarak asker-
lik görevini yapması öngörülenlerden yokla-
ma kaçağı olanlann sayısı 1082, bakaya du-
rumunda olanlann sayısı da 1450 olarak be-
lirlendi. Cumhuriyet'in 10 bini aşkın polise
bir kereliğine askerlik konusunda ayncalık
sağlayan yasa önerisine ilişkin sorulannı ya-
nıtlayan Milli Savunma Bakanhğı yetkilile-
ri, önerinin anayasanın eşitlik ilkesine aykı-
n olacağı gerekçesinin yanı sıra, terörle mü-
cadelede zafiyet yaratacagı endişesine dikkat
çektiler. MSB'de konuyla ilgili olarak yapı-
lan iç değerlendirmelerde, tasannın yasalaş-
ması durumunda doğabilecek sakıncalar şöy-
le belırlendi:
• Emniyetteşkilatı mensuplanndan asker-
liğini yapmış 34 bin personel Ue silah altında
bulunan 10 bin kişiarasında eşitsizlik. hoşnut-
suzluk ve hak talebine neden olabilecektir.
Kötü ömek olur. Askerliğini yapmış olan ba-
a emniyet görevlileri bu konuyla ilgili tepki-
lerini bakanhğa iletiyorlar.
• Geçici uygulamanın yasalaşma aşama-
smda daimi uygulama, ya da bedelli askerlik
gıbi beklenmeyen biryöne gitme olasılığı. is-
tenmeyen bir düzenlemeye neden olabilir.
• Mevzuat hükümlerine göre ertelemeler
veya hizmet ihtiyacı olanlar zaten yapıunak-
tadır. Hukuki biryapıya kavuşturmak ihtiya-
cı yok.
• Terörle mücadelede şehit ve gazi olan-
lann aileleri başta olmak üzere, kamuoyu ve
diğer askerlik yükümlülerinin moralleri
olumsuz yönde etkilenecektir. Üzülecekler.
Aileler, kendi çocuklan askere giderken, bir
gruba ayncahk sağlanmasma tepki göstere-
cektir.
• Özel bir uygulama, anayasanın eşitlik il-
kesine aykındır. Diğer kamu kurunüaruun
görevüleri de çeşitli gerekçelerle askerlik gö-
rev lerini kendi kurumlannda yapmak isteye-
bilirler.
• MSB, 1989'danbuyanahükümetın 12
teklifıne uygun görüş bildırmedi.
• TSK'nin personel.jandarmanın nitelik-
li personel kavnağı olumsuz >önde etkilene-
cektir. İç güvenlik harekâtmda (PKK'yle yü-
rütülen mücadele) emniyet mensuplan bü-
vük yarar saglıyor. TSK. bu yarardan mah-
rumkılınır.
• Düzenleme. Genelkurmay 'm ınisiyatifı-
ni ortadan kaldırmaktadır. Bu durum planla-
malan bozacaktır.
BtZBÎZE...
ERDAL ATABEK
Yanlışını Kabul
Edebilmek...
Yanlışını kabul edebilmek, kişilikteki gelişimin
bir göstergesidir.
Yanlışını kabul edememek ise kişiliğin gelişme-
miş olmasının bir işaretidir.
Gelışmiş kişilikler, yaptıklan yanlışlarla ilgili ola-
rak şu davranışlan gösterirler:
1. Yanlış yaptıklarını kabul ederler,
2. Yanlış yaptıkları kişiden özür dileyebilirler,
3. Yanlışlannı yinelememeyi başarırlar.
Gelişmemiş kişilikler ise. yaptıkları yanlışlarla il-
gili şu davranışlan gösterirler:
1. Yanltş yaptığını kabui etmemek.
2. Yanlış yaptıklarına ilişkin kanıtları bile reddet-
mek, bilmezden gelmek, olabilirse gizlemek,
3. Yanlış yaptıkları kişiyi suçlamak, onun kasıtlı
olduğunu, kendilerine karşı oyun oynadığını söy-
lemek ve bunda ısrar etmek.
Toplumumuzda bu ikı davranıştan hangisinın
benimsendiğine bakarsak insanlarımızın ne denli
gelişmiş ya da gelişmemiş olduğunu anlayabiliriz.
Bu yazımızın nedenı, gelişmemiş kişiliklerden
oluşan birtoplumdan gelişmiş bir toplum çıkama-
yacağını anlayabilmektir. Eğer bunu anlayabilir-
sek, insanlarımızı öncelikle "kişiliklerinde geliştir-
mek" gibi bir hedefimiz olacaktır. Oysa çocuk eği-
timinden okul eğitimine kadar, ikili ilişkilerden top-
lumsal davranışlarımıza kadar ödüllendirdiğimız
özellik "ne pahasına olursa olsun haklı çıkmak, üs-
tün olmak, kendimizi kazanmış olarak kabul ettir-
mek" olmaktadır.
"Haklı çıkmak, üstün olmak, kazançlı olmak"
olumlu bir toplumsal değer yargısı olarak kabul
edilince "yanlışını kabul etmek" de olumsuz bir de-
ğer yargısı durumuna gelmektedir. Böylece insan-
lık erdemleri ile erdemsizlik yer değiştirmektedir.
Yanlış yapan bir politikacı Batı toplumlannda is-
tifa ederken, bizde istifa şöyle dursun. yanlışını
söyleyenleri suçlayarak prim kazanabılmektedir.
Fenerbahçe teknik direktörü Otto Bariç in sır-
tına attlan taş ayıplanıp kınanacak yerde görmez-
den gelinmekte, Bariç suçlanmaktadır.
Sıvas olaylarında yanarak öldürülenler Refah
Partisi yöneticileri tarafından bile "tahrikçıler" ola-
rak suçlanarak olayı yapanlar savunulmaktadır.
Susurluk olayında yaptıkları ortaya çıkanlar bi-
le suçlarını kabul etmek şöyle dursun, tehdıtle du-
rumlarını kurtarmaya çalışmaktadır.
Bunlar kişiler tarafından, yandaşlar tarafından,
fanatikler tarafından yapılabilir, ama toplum ço-
ğunluğu gelişkin kişiliklerden oluşsa her şey doğ-
ru yerine oturabilir. Oysa toplum çoğunluğu ya
sessiz kalmakta, ya oralı olmamakta ya da etkin
bir tavır takınamamaktadır. Bu durumda azınlığı
oluşturan "gelişkin kişilik sahipleri" gereğınden
çok yük yüklenerek olaylan izlemekte, doğrulan di-
le getirmeye çalışmaktadırlar.
Toplumumuzun "insana değer verme sistemi"ri\
terrjelinden değiştirmemiz zorunludur. Nedir bi-
zirrf insana üeger verme sistemimiz"7
. . paha öncekı değerlerimız, "doğru olmak, iyi eği-
tht görmek, haieederek kazanmak, yalnız kendi-
ni değil ailesini ve çevresini de düşünmek, îoplu-
mundan, ülkesinden sorumluluk duymak, başka-
lan için iyişeyler düşünmek veyapmak" değil miy-
di?
Bugün bu değerlerin yerine şunlar konmadı mı?
"Başanlı olmak, dışarda eğitım görmek, nasıl olur-
sa olsun kazanmak, hep kendisini düşünmek,
kendi dışında ancak çıkarına hizmet edenleri dü-
şünmek, kendi çıkarından başka hıçbır şeyden
sorumluluk duymamak, başkaları için 'Bana ne
yararı var?' diye düşünmek ve onlarla ilişki kur-
mak" günümüzün değerleri olmadı mı?
Bir toplumu insan sürüsünden ayırarak toplum
yapan değerler "toplumsal değeryargıları "dır. In-
sanı değerli kılan da kendi kişilik değerleridir, kişi-
liğinin gelişmişlik derecesidir. Bunlara boş verip de
kendi kendine şişinmeye çalışanların uygarlık dün-
yasında yerleri elbette hak ettiklen kadar olacak-
tır.
"Yanlışını kabul edebilmek" konusuna diploma
derecelerinden daha önem vererek bakabıliyor
muyuz? Sorun burada...
Duruşma bugün
Düşünceye özgürlük
suçlulan DGMMe
ANK.4R\ (Cumhuri-
yet Bürosu) - A\ ukat Eş-
ber Yağmurdereli \ e sen-
dikacı Mahmut Ko-
nuk'un hüküm giymele-
rine neden olan konuş-
malannı "DüşünceyeÖz-
gürlük-2" adı altında
broşür haline getirerek
yayımladıktan sonra An-
kara DGM Başsavcılı-
ğı'na kendileri suç duyu-
rusunda bulunanlar.
DG.M'de bügün ıfade
verecek. ifade verecekler
arasmda, gazetemiz ya-
zan Mahmut TaH Öngö-
ren de bulunuyor.
Broşürde imzası bulu-
nan \e buaün saat
10 30"da Ankara DGM
Savcısı Nuh Mete \ük-
sel'e ıfade verecek olan
M. V'eysi Ligen. Haluk
Gerger. Mustafa Kadıoğ-
lu. Can Dündar. Yusuf
Özden. Fikret Başkaya,
Temel Demirer. İ. Hakkı
Tombul, Cengiz Fa\dalı,
Mahmut Tali Öngören,
Tayfun İşçi. Nanlık Öz-
menek. Erşat Akyaalı ve
Mahmut Alınak dün yap-
tıklan yazılı açıklamada,
"Düşüncc suçluları için
süper savctdan geçilmez-
ken çete faaliyetlerini
araşüracak bir savcı ne-
den ortaya çıkmıyor'" di-
ve sordular.
Tarsus'taki cinayet
Öğretnıen katili zanlısı
Hizbullahçılar yakalandı
TARSUS (AA) -
İçel'in Tarsus ilçesinde
10 Ekim 1997 tarihinde
evinin önünde boğazı bı-
çakla kesilerek öldürülen
öğretmen Oktay Bu-
lun'un katil zanlısı 4 kişi
yakalandı.
Hizbullah örgütünün
üyesi olduğu belirlenen
katıl zanlısı 4 kişiyle ilgi-
li olarak Tarsus Emniyet
Müdürlüğü'nün bugün
bir açıklama yapması
bekleniyor. Tarsus Tur-
gut Içgören İlkögretim
Okulu öğretmeni Oktay
Bulun, 10 Ekim 1997 ta-
rihinde Anıt Mahallesi
Meltem Sokaktaki evin-
den çıktığı sırada boğazı
kesilerek öldürülmüştü.
Bulun'un Atatürkçü
bir öğretmen olması ve
cinayetin işleniş şekli.
kuşkulan. Hizbullah ör-
gütü üzerinde yogunlaş-
tırmıştı.