Katalog

Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genei Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru HikmetÇe- tinka>a 0 Yazıışlen Miıduru İbrahinı Yıldi7 0 Sorumlu Mudür Fikret Ilki/ 0 Haber Merkezı Müduru Hakan Kara 0 Görsel Yönetmeır Fikret Eser Dii Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarat Cengiz V ıldırım 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor Vbdülkadir \ ücetman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Dıızeltme \bdullah \ azıo 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibc Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Ya>m Kurulu hhanSdçukıBa^kan). Orhan Erinç. Okta> kurtböke. Hikmet Çetinka>a, Şükran Soner. Ergun Bakı. Dinç Ta> anç, İbrahim Vıldız. Orhan Bursah. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba\ Ataturk BuKan No- i 25. Kat 4. Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks- 419502" • lzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Bh 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44191 P0Adaha TemsılciM Çetin Yiğenoğlu, tnonuCd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363 12 II. Faks 363 12 15 Muessese Mudurü l'stün \kmeo # Koordınator Abmet korulsan 0 Muhasebe Biıiem \eııer*ldare Hûse>h Gürer • l^leıme Önder Çelik • Bılgı- lşlem Nail Inal • Bılgisa\ar Sıstem Mürihet Çiler^Satı:, Fazik-t Kuza MEDVA C: • 1 onetım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran # Koordmaıor Reha Işıtman 0 Genel Mudur > drdımcısı SetdaÇoban Tel 514 0" 53 - 51395 S0-513846O-61.Faks 5138463 \a>ımlayan *e Basan: ^enı Gun Haber Aıansı. Basın \e YaMncıhk A § Türkocig! Cad 39 41 Cağaloglu 34334 lst PK 246 lstanbul fcl 10 212) 512 05 05 (20 haıl Faks 10 2I2| 513 85 95 16ŞUBAT1998 Imsak. 5.24 Güneş:6.51 Öğle: 12.25 tkındı: 15.17 Akşam: 17.46 Yatsı: 19.07 Pepsi'den kampanya • Haber Merkezi - Pepsi şimdi de "Musıc Live" kampanyası başlattı. tki ay sürecek kampanya kapsammda tüketicilerine binlerce özel müzik kaseti, walkman, sweat-shirt, çanta, şapka. milyonlarca 1 litrelık Pepsı dağıtılacak. Aynca üç çiftin Amerika seyahati kazanacağını bildiren firma yetkilileri. tüketicilenne en iyiyi ve en yeniyi sunma arayışından yola çıkarak gençler arasında yapılan araştırma sonucu beğenilen 12 pop müzik sanatçısının eserlerinden oluşan özel bir kaset hazirladıklannı bildırdiler. Bergamalıların son umudu • ANKARA (UBA) - Siyanürle altın çıkanlmasma karşı yıllardır mücadele eden Bergama köylülen. umutlannı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı'ya bağladılar. Karadayfya mektup yazan Neslihan Akkaya isimli Bergamalı kadın, "Medet Karadayı" diye seslenerek, "Senden başka umuduımu kalmadı. Yüzümûzü güldüriirsen, bir kurbanlık koçumuz var. Onu da sana verecefeiz" dedı. yanlışlar • ANKARA (AA)- Türkjye Böbrek Naklı ve Diyalız Hastalanna Hizmet Vakfı İkınci Başkanı Tahsin Yıldız. Türkiye'de organ nakli konusunda kişilerin bilinçlendirilemediğini ıfade ederek, "İnsanlar özellikle, ölmeden önce organlannın alınacağı gibı yersiz kaygılar taşıyorlar" dedi.Yıldız. "Günümüzde göz, böbrek. karaciğer. kalp. pankreas. kemik iliği, akciğer, kemik ve ince bağırsak en çok nakledilen organlan oluşturuyor" dedi. Van kedisi İnternefte • ANKARA (AA) - Van kedisini dünyaya tanıtmak amacıyla tnternet'te sayfa açıldı. Sayfaya en çok Japonlann ilgi gösterdiği öğrenıldi. Doğa ve Ha\-vanseverler Dernegrnin ABD Şubesi tarafından açılan sayfa aracılığıyla, Van kedisi dünyaya tanıtılıyor. Sayfayı kullananlara üzerinde Van kedisi resmi bulunan kartlarveriliyor. Istanbul'da nüfus artışı • ANKARA (AA) - Merkez nüfusu, 30 Kasım 1997'de yapılan genel nüfus tespıtinde 8 milyon 442 bin çıkan Istanbul, 1950 sonrası dünyanın en hızlı büyüyen kentlerinden bın durumunda. 1950 yılında dünyanın en büyük 30 kentı arasına gırememesine karşın 1990 yılında 25'inciliğe yükselen tstanbul'un, 2015 yılında 12.2 milyon nüfusla 20. olacağı tahmin edıliyor. Yıyana Cate' • Istanbul Haber Senisi - Swıssotel-The Bosphorus'ta bu yıl 6'ncısı gerçekleştirilecek Vjyana Opera Balosu etkinlikleri kapsamında Lobby Loungeüa 16-27 Şubat tarihleri arasında Viyana Cafe açılacak. Cafede her gün 14.30-18.30 arasında Viyana'ya özgü kahve pasta çeşitleri canlı müzik eşlığınde sunulacak. Demirel'e çagrı • İstanbul Haber Servisi - Av \e Yaban Hayatı Koruma Vakfı, Cumhurbaşkanı Süleyman DemirePe bir mektup yazarak. Seyfe Gölü. Gedız deltası ve Eşmekaya sazhklanna yapılmakta olan ya da planlanan müdahaleler konusunda Demırel'in duyarlı tutumunu eylemler. yönerge ve telkinler yoluyla ortaya koymasını bekledıklerini bildirdi. ** •• OSYM, YOK Matbaası yerine özel firmalarla trilyonluk anlaşmalar yapıyor Devletin matbaası işsiz kaldıEBRUTOKTAR ANKARA- De\ letin en modern cıhaz- larla donattığı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Matbaast, başta Oğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezı (ÖSYM) olmak üzere kamu kuruluşlanndan iş alamı- yor. YÖK'e iş vermeyen kamu kuruluş- lan, aynı olanaklan taşıyan özel firma- larla trilyonluk baskı anlaşmalan yapı- yorlar. ÖSYM, optik başvuru formlan, sı- nav kılavoızlan ve yanıt kâgıtlannı iha- le yoluyla özel sektöre bastırıyor. Yak- laşık 10 yıldır ihaleleri kazanan Bılkent Holding'ın Meteksan firması. 1997 yı- lmda 1 milyon 398 bin 589 ÖSS adayı, 768 bin 265 ÖYS adayı. 29 bın 151 Tıpta Uzmanhk Sınavı (TUS) adayı. 43 bin 484 Kamu Personeli Dil Sınavı (KPDS) ada- yı için smav kılavuzu, başvuru formu ve yanıt kâğıdı için ayn ayn milyonlarca bas- kı yaptı. YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Ka- mil Serdaroğlu, Meteksan'dan çok da- ha ucuza baskı yapabilecekleri halde kendilerine başvurulmadığını söyledi. • ÖSYM, optik başvuru formlan, sınav kılavuzlan ve yanıt kâğıtlannı ihale yoluyla özel sektöre bastırıyor. Yaklaşık 10 yıldır ihaleleri kazanan Bilkent Holding'in Meteksan firması ÖSYM için milyonlarca baskı yaptı. YÖK Matbaası'nın devlet tarafından kurulduğuna dikkat çeken Serdaroğlu. "Ancak kamuya iş yapamıyoruz*' dedi. ÖSYM'nin trihonluk matbaa basım iş- leri için ihaleye çıktığını belirten Serda- roğlu. sözlerini şöyle sürdürdü: Kamu kuruluşları iş vermiyor "Kamu kuruluşlan da özel firnıalar- dan çok ucuza mal olacağı halde bize iş vermiyor. Matbaanın gelir elde etmesi için dışartya iş yapmak zorunda kalıyo- ruz. Dışanya iş yaptığımız zaman da çe- şitli yanlış suçlamalar. usuLsüzlükiddiala- nna maruz kalıyoruz. Tartışılması gere- ken konu. neden kamu kuruluşlaruun bi- ze iş vermediği." Serdaroğlu. ÖSYM'nin matbaa işle- nnin yüzde 10'unu bile YÖK'e verme- sınin. kurumun maddi yapısını iyıleştı- receğıni \urguladı. Devlet kuruluşlan- nın özel sektörü zenginleştirdiğini söy- leyen Serdaroğlu. "YÖK Matbaası ku- rulduğu zaman en modern matbaaydı" dedi. YÖK'ten adının açıklanmasını isteme- yen üst düzey bir yetkili de aynı durum- dan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Kamu kuruluşlannın özel sektöre yöne- lik tercihinde "rüşvet çarkıT> nın işledı- ğini savTinan yetkili. "Özel sektörie ya- nşamıyorsunuz. Siz devlet kurumusu- nuz. Rüşvetveremezsiniz. Bu matbaa ya hiç kurulmamalı ya da kurulduğu zaman de\let kuruluşlan buradan iş yapmaya mecbur bırakılmalı>dı. Bö\lece YÖK Matbaası dışan>a iş > apmaz ve asılsız id- dialar sona ercr, sonuçta en büyükyara- n yine devlet bütçesi görürdü" diye ko- nuştu. ÖSYM Başkanı Dr. FethiToker ıse op- tik soru formlan, yanıt kâğıtları ve sı- nav kılavuzları dışındaki dokümanlan. istatistik sonuçlanru YÖK Matbaası'nda bastırdıklannı söyledi. Matbaanın optik baskı yapabilecek donanımda olmadığı- nı ileri süren Toker. "Aynca YÖK Mat- baası, sınav gizliliğini koruyacak, 1^ mil- yon adayın formlannı paketleme yapa- rak 30 bini aşkın salonumuza göndere- cek olanaklara sahip değil. Matbaa ye- terli olanaklara sahip de iş >ermedik mi?" dedi. İhaleye çıkanlıyor ~ ÖSYM Başkanı Toker, sınav kılavuz- lan. yanıt kâğıtlan ve soru formlannın basımı için ihaleye çıktıklannı belirte- rek "Bu ihaleye YÖK Matbaası da ka- tılabilir. Ama ihaleye katılma koşullan- na sahip değil" diye konuştu. Bir YÖK yetkilisi ise H Dikkat çeken unsur, matbaanın, çok fazla maliyet ge- tirmeyen optik baskı yapacak mal- zemelerle niye donatılmadığı \e kasıtlı olarak geliştirilmediği" görüşünü savundu. 1001denfazla madafya dağıtıldı NAGANO (Cumhuriyet) -18. Kış Olimpiyatlarf nda madalyalar sahiplerini bulmaya devam ediyor. Şu ana değin 100'ün üzerınde madalyanın dağıtıldığı Nagano'da, Hollanda'ya 2. altın madalyasını, 1000 metre olımpik hız patenini birinci bitiren Ids Postma (üstte) kazandırdı. Başanlı bir performans sergileyen Postma'yı ıkıncıhk.le yurttaşı Jan Bos ve üçüncülükle Japon Hirmasu Shimizu izledi. Çift erkekler kızakta altın madalvayı ıkı ülke paylaştı. Italya ve Kanada takımlannın birbırlenne üstünlük sağlayamadığı Spiral Pistte üçüncülük Almanya'nın oldu. Estetık açıdan ilgi çeken Avustralya ekıbi ıse (yanda) ılk üçe gıremedı. Dün son bulan Erkekler Curlıng'de altın madalya Kanada'yı 9-3 yenen Isviçre'nin oldu. Daha önce de bronz madalya> ı ABD'yı 9-4 yenen Norveç kazanmıştı. Bayanlar Curlıng'de ise Danımarka'yı 7-5 yenen Kanada şampiyon oldu. Ancak bu sonuç bıle Danımarkalıları sevindırmeye yetti: çünkü bu gümüş madalya Danimarka'nın Nagano'da kazandığı ilk madalya olarak kayıtlara geçtı. Alp Dısıplın Kayak ızlencesi ise ha\a muhalefetı nedeniyle bir kez daha ertelendı. Bir diğer şanssızlık ise ünlü Alman Patenci Tanja Szewczenko'nun başına geldi 20 yaşındakı Alman patenci hastalanması nedeniyle Nagano'daki \anşmalardan çekıldığını açıkladı. (Fotoğraflar: RELTERS) U I U Hedef saghldı aile ilişkileri OZANYAYMAN İZMİR-Anne-baba sorumluluğu taşıyan ya da geleceğin anne-baba- lan olacak yetışkinlerin eğitimini ko- nu edinen. "ana-baba okulu" proje- si. akademısyenlerin öncülüğünde yürütülüyor. "Ana-baba okulu" ile daha sağlıklı aile ilişkilen hedeflenır- ken büyüklerin çocuklanyla olan güncel sorunlanna da çözüm yolla- n aranıyor. Üni\ersitelere öğrenci hazırlayan özel eğitim kurumlan. şimdi de öğ- rencilerin ailelerinden aldığı eğiti- min daha sağlıklı olması amacıyla anne- babalan bu konuda yetıştiriyor. îzmır Özgün Dershanesi de bu amaç- la düzenledığı "ana babaokulu" pro- jesini konunun uzmanı akademis- yenler eşliğinde yürütüyor. Öğretmen Rıdvan Sütçüoğlu. aı- lenin tüm bireylerını konu edinen projenin. bireyleri bilınçlendirmek \e sorunlara çözüm yollan bulmak amacıyla başlatıldığını belırterek şun- lan söyledi: "Çevreandeki insanlarla paylaşıma açık kişUerden oluşan bir toplum or- tak istegimiz. Bu istek aynı zamanda egitim-ögrenim sürecinin deodağL Bu hedef doğrultusunda ilk eğitim dedi- ğimiz aile içi eğitimin de bir standar- dı olması gerekiyor. Bu bilinçle baş- latûğımız ana babaokulundan mezun olan yetişkinlerin iyi birer yol göste- rici olacağına \e çocuklanyla olan ile- tişimlerinde daha aktif olacaklanna inanıyoruz." Okulda "İletişim Becerileri Geliş- tirme" dersini %eren Doç. Dr. İnci Doğaner de anne- babalann çocuk- lanyla iletişimlerinin zaman zaman tıkanmasını, bugünün anne- babala- nnın kendi çocukluk dönemlerinde yaşadıklan iletişim noksanlığına bağ- ladı. Doğaner. ortada bir sorun var- sa bu sorunun tüm aile bireylerini kapsadığını belirterek. "Bizdeğisebi- lirsek çocuklanmız da değişebilir" dedi. Valiliklere ödeneği ANKARA (AA)-Sekiz yıllık temel egitime katkı payından 7 trilyon 165 milyar liranın bekleyen hak edişlere ödenmek, 3 trilyon 600 milyar liranın da taşımalı ilköğretim gıderlerınde kullanılmak üzere valiliklere gönderildiğı bıldınldi. Mılli Eğitim Bakanı Hikmet Lluğbay. kapatılan RP milletvekillerı Veysel Candan ile Kemalettin Göktaş'ın >azılı sorulannı ce\aplandırdı. Lluğbay, yapılan bağış \e yardımlardan banka hesaplanna 26 Aralık 1997tarihıitibanyla2 trilyon 117 milyar 694 milyon 701 bin 819 lıra intikal ertiğini. bundan da 334 milyar 535 milyon 133 bin 153 lira nema sağlandıgını kaydetti. 13 milyon o o grencı oıl yolundaANKARA (Cumhuriyet Bürusu) - İlk ve orta derece- li okullarda okuyan yaklaşık 13 milyon öğrenci bugün ye- ni yanyıl dönemine başlıyor. 8. sınıf öğrencileri Anadolu ve fen liselerine girebilmek için 13 Hazıran'da yapılacak Akademık Yetenek Sınav ma- ratonunda zorlu bir döneme giriyor. Şeker Bayramf nın da ya- nyıl tatiline rastlaması nede- ni> le 18 gün süren uzun bir dinlenme döneminden çıkan öğrenciler. yeniden öğretime başlıyor. 8. sınıf öğrencilen ise: .Anadolu. fen. Anadolu imam hatip. Anadolu öğret- men, Anadolu meslek ve tek- nik liselerine girebilmek için çalışmalarını hızlandıracak. 13 Haziran'da yapılacak merkezi sına\ akademik ba- e-posta : tan (<ı prizma.net. tr şan ölçmenıteliğinı taşırken, fen \e Anadolu hsesine gire- cek öğrenciler ıçın "6,7 ve8. sınıflan tekrar etmeme" ko- şulu aranacak. Sınavla ilgili diğer a>nntılar şöyle: • Smav kıla\uzlannın ba- sımını tamamlayanbakanlık, optik formlann velilerce dik- katleokunmasını istiyor. Ba- kanlık. yapılan yanhşlardan velılerin sorumlu olacağı uya- nsında bulunuyor. • Optikformlarda.öğren- cinin kimlik bilgilerinin yanı sıra "Dın kültürü ve ahlak bilgısi dersınden muaf mısı- nız" sorusunajanıtverilme- si istenecek. • .Anadolu liselerine 35 bin 884,fenlıselenne3bin312. özel fen liselerine 3 bın 924, Anadolu teknik ve Anadolu meslek liselenne 26 bin 868, Anadolu öğretmen liselerine 6 bin 768. Anadolu imam ha- tip liselerine 6 bın 624 öğren- ci alınacak. Ankara, tstanbul ve tzmır'de okuyan adaylar, bu üç \1 merkezınden en azbi- rini seçebilecek. • Fen lisesine başvurmak isteyen öğrendlerde Türkçe, fen bilgisi \e matematik derv lerinin her birinin > ıl sonu no- tunun en az 2. bu üç dersin yü sonu notlan toplamının da en az 10 olması koşulu arana- cak. • Fen lisesini kazanıp da 8. sınıfta başarısız olmuş öğ- renciler şube öğretmenler ku- rulunca başanlı sayılırlarsa, başarısız dersler arasında Türkçe, matematik ve fen bil- gisi derslen bulunmayacak. • Anadolu öğretmen Hse- sine gireceköğrenciler TC ve KKTC vatandaşı olacaklar.7. sınıfta. Türkçe. fen bilgisi ve matematik derslerinden her birinin yü sonu notu en az 2, bu üç dersin yıl sonu notlan toplamı en az 10 olacak. • Anadolu teknik ve Ana- dolu meslek liselenne girecek öğrenciler TC \atandaşı ola- caklar. • Sına\ sonuçlan temmuz a\mm son haftası acıklanacak. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Bu Tilmi' Daha Çok Göriirüz... Herkes biliyor: 'Körfez Savaşı', ilkversiyonu 'mut- lu son'la (happy end) bitırilememiş bir filmin, yeni bir koypası. 'Mutlu son', iki önemli 'koşul' içeriyor: a/ ABD'nin 'gizlı' ikı rakibinin (Japonya ve AB) can suyu Mezopotamya petrollerine. Washington'ın 'el koyması'! b/ Bu vesıleyle Saddam Hüseyin ve 'tota- liter" merkeziyetçi diktasının 'devrılmesi'! Filmin ılk çekilişinde. -belki de Ortadoğu'daki Ame- rikan 'mevcudiyetıni' bu bahaneyle daha arttırabıl- rnek için-, iki 'koşul'dagerçekleşememıştı: petrol kıs- men denetim altına alındıysa da, Saddam yerinde kaldı: film, bu sebepten tekrar çekilmek isteniyor, ne- deni de pek açık: o petroller Saddam'ın denetiminde kaldıkça, ABD ne Avrasya'nın alt kuşağını kontrol edebilir; ne de 'Soğuk Savaş'ın asıl 'galipleri' olan Ja- ponya ve Almanya uzerinde, istediği kadar baskı ku- rabilır. Neden baskı kurmak istesin? Bu sorunun cevabı, VVashington'ın kendisine 'biçtiği' rolde saklıdır. Aca- ba hatırlayabilecek misıniz, geçen yıl bu zamanlar, ABD konusunda iki 'raporu 'tartışmıştık: Vohvofitz Ra- poru ile Jeremiah Raporu'nu; gerçekte bu iki rapor, daha öncekı Bissel Raporu'nu tamamladığı gibi, Zbigntev Brzezinski'nın ABD Dünya Egemenliği'ne daır söyledıklerıyle de çakışmaktadır: ışte bu 'uyum' bence 'yeni' Korfez senaryosunun da. sonraki bilin- mez hangı senaryolann da, ikinci gerekçesidir. Çünkü... Kendine biçtiği 'başrolün' asıl anlamı... New-York Times'da yayımlanmış olan (8 Mart 1992) Vohvofitz Raporu, özetinin özeti, ABD'ye YDD çerçevesı ıçınde şu 'başrolü' uygun görüyor: "... a/ Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra, ABD'nin ele geçirdiği 'tek' süper güç olma imti- yazını ve statüsünü muhafaza etmek, başlıca amaçtır. b/ Bu hegemonya (egemenlik) dünyanın neresinden gelirse gelsin, onu tehlikeye düşüre- bilecek yeni ve üstün güç merkezi oluşturma te- şebbüslerirve karşı korunmalı; muhtemel rakipler, daha büyük roller oynamaya heveslenmeden cay- dınlmalıdır. c/ Bunu sağlamak için tek' süper güç statüsü, yapıcı bir davranış biçimi, aynca ABD'nin üstünlüğüne kafa tutabilecek herhangi bir milleti ya da milletler grubunu caydırmaya yeterli aske- ri güçle sürdürülmelidir. d/ ABD onun önderliğine karşı çıkmasınlar, yerieşik ekonomik ve siyasi dü- zenideğiştirmeyekalkmasınlardrye, gelişmişen- düstri ülkelerinin çıkariannı da yeterince hesaba katmalıdır." (Le Monde Diplomatique, Nısan 1997) International Herald Tribune'de açıklanan {18 Şu- bat 1991) Jeremiah Raporu, daha da ilginçti: ABD'ntn gelecekte karşı karşıya kalabıleceğı 'çatışma senar- yolan' uzmanlarca tasarlanmıştı; bunlardan iki senar- yo ABD ile Sovyetler Birliği'nin çatışmasını (Gel de Yeltsin'in son çıkışını hatırlama!) bir senaryo, Irak'la çatışmayıöngörüyor(bu 'ff/m'gündemdedir), birbaş- kasıysa Kuzey Kore ile ya da ikisiyle birden! Bunlara Başkan Clinton'ın Ulusal Güvenlik Danış- manı Anthony Lake'ın John Hopkins Üniversrtesi'nde (VVashington D.C.) açık açık söylediklerini, lütfen ek- ler misiniz? "... arbk (ABD) için mevcut pazarlan muhafaza etmek söz konusu değildir; onlan geniştetmek ve pekiştirmek söz konusudur (...) ideailerimiz ve çı- karlanmız yalnızca angaje olmamızı değil, yönet- memizi de zorunlu kılryor. (Elbette) dünyada pa- zar ekonomisini ve demokrasiyi yayıp geliştirmek amacıyla olacak bu! Çünkü bizim güvenliğimizi ve çıkarlanmızı bu korur, çünkü bu aynı zamanda ev- rensel ve Amerikan olan değerlerin yansıması- dır..." "... güvenliğimizden sorumlu her kişi için, Bir- leşik Devletler'in davranışının tek yanlı mı, çok yanlı mı olacağını belirlemede bir tek krtter geçer- li olacaktr Amerika'nın çıkarlan! Çıkarianmıza öylesi hizmet ettiği zaman çok yanlı; amacımıza boytesi hizmet ettiği zaman tek yanlı hareket et- melryiz!" (Le Monde Diplomatique, Kasım 1993) Kartlar açık oynanmıyor mu? Ne diyorsunuz, ABD kartlarını açık oynamıyor mu? O kadar açık ki, bu yüzden Mihayıl Sergeyeviç Gorbaçof, şöyle bir 'tesbit' yaptığı zaman. yerden göğe haklı oluyor "SSCB'nin, komünizmi Rusya'nın dünya egemenliği için kullanması ne kadar yanlış ve kötü idi ise; ABD'nin 'pazar ekonomisini ve de- mokrasi'yi ABD'nin dünya egemenliği için kullan- ması da o kadar yanlış ve kötüdür"! (Milliyet. 7 Ocak 1998) Yapılanın farklı bir şey olduğunu sanıyorsanız, şu yazdıklanmı bir kere daha okuyunuz; özellikle, Anthony Lake'in yumurtladığı cevherieri! Ne de- miş baksanıza, 'kendi çıkarlarını muhafaza etmek amacıyla, dünyada pazar ekonomisini ve demok- rasiyi yayıp geliştirecekler'miş! 'Pazar ekonomisi ve demokrasi' klişeleri yerine, 'güdümlü ekonomi ve komünizm' kliselerini koyunuz, durum aynı! Meraklısı için notlar: 1/Aranızdan bazılan, Bissel Raporu'nu nereden ve nasıl 'ele geçirdığımi' merak etmış, soruyor. Çok basit ve kolay oldu: Ankara'da bir gün, Zafer Çarşısı'na dalıp, kıtapçıların birinden o ki- tabı aldım: "CIA" (The CIA and the Cult of Intelligen- ce), Victor Marchetti ve John D. Marks, (s. 55 ve son- rası; aynca. 'rapor ve müzakereler', s. 364 ve sonra- sı) Nebioğlu Yayınevi. 1974, İstanbul. 2/ Yıldız Sertel'den bir 'tanıklık' daha: 196O'lı yıl- larda, Moskova'da Asya halklan üzerınde çalışırken, hocası Prof. Anatol Filipoviç Miller, ona deniş ki: "... Lenin zamanında Türk Devrimi'ne anti/emper- yalist bir burjuva devrimi olarak bakılıyordu; an- ti/emperyalist niteliğinden ötürü, Mustafa Kemal ve Ankara Hükümeti destekleniyordu: iyi bir dost- luk kurulmuştu. Stalin zamanında ise, Kemalizm faşizm' olarak nitelendirildi; onu öven bilgıler ve diplomatlar aforoz edildi. Ben de çok uzun süre, ne ders verebildim, ne de krtaplar yayımlayabildim: taaa Huruşçof döneminde, Stalin'in cinayetieri meydana çıkıncaya kadar..." http:// www. prizma.net. tr/ AILHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm