18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 16 ŞUBAT 1998 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER îlköğretimde Kesintisiz İnsan Hakları Eğitimi PlX)f. Dr. MESUT G Ü L M E Z TODAIE Oğretım l/vesı Q nsan Haklan ve Demokrası Eğı- I tımı (tHDE), ılk ve ortaoğretım programlanna 1995 oğretım vı- lında gırdı tlkoğretım kurumla- nnda "Vatandaşlık Bflgüeri" adıy- la 8 sınıfta okutulan dersın adı "Vatandaşlıkveİnsan Haklan Eğitimi" olarakdeğıştınldı Kesınprogramın ız- leyen oğretım yılına değın sonuçlandı- nlması ongorulerek, varolan programa insan haklan eğıtımı ıle ılgılı kımı yenı konular eklendı Ancak, aradan ıkı yıl geçmış olmasına karşın dersın progra- mı bır turlu son bıçımını alamadı Yıne 1995'te, ılk kez "seçimlik" ders olmak uzere lısede okutulması kararlaştınlan "Demokrasive İnsan HaklarTnın prog- ramı da belırknmedı Kaldı kı, prog- ramlar son bıçımını almış olsaydı bıle, bır yandan derslen okutacak öğretmen- lenn vetıştınlmesı. ote yandan da gerek oğretmenlenn gerekse oğrencılenn ya- rarlanacağı ve sorumlu tutulacağı kıtap ve kaynaklann hazırlanması konulann- da da. Ilkogretım Genel Mudurluğu'nun bır genelgesıne karşın hıçbır çaba gos- tenlmedı bu konudakı onenlere sessız kalındı ışbırlığınden ozenle kaçınıldı Son gunlerde tnsan Haklan Koordı- nator Lst Kurulu'nun basına yaptığı açıklamalardan anlaşıldığına gore. ıkı yıl- dır suruncemede bırakılan ve savsakla- nan soz konusu programlann hazırlan- ması ve ozellıkle oğretmenlenn eğıtıl- mesı konulannda kımı çalışmalar baş- latılmıştır Belırtmeye gerek yok kı, bır "insan hakkı" olarak hem uyesı olduğumuz uluslararası kuruluşlann kurucu belge- lennde hem de onayladığımız kımı soz- leşmelerde tanınıp guvenceye alınan in- san haklan ve demokrası eğıtımı (1) tümyaşamıkapsayanbirsüreçtir Neör- gun oğretım sıstemıyle nedeorgunoğ- retımın "ilköğretim" aşamasıyla sınır- hdır iHDE'nın. ana sınıfından >ukse- koğretıme değın kuşkusuz yuksekoğ- retımı de kapsayacak bıçımde, tum du- zeylerde sıstemlı. kesintisiz ve bır bu- tun olarak ele ahnması gerekır Ozellıkle orgun oğretımın "üköğre- tim" aşamasmda İHDE "kesintisiz" ve "butunsel" bır sureç olarak programla- ra konulmalıdır İHDE'nın, ılkoğretı- rrun bellı bır aşamasında, "zorunJu ve ba- ğunsız" bır ders çerçev esınde program- lara konulması yeterlı değıldır Bu der- sın. evrensel değer ve ılkelere uygun olarak çok lyı hazırlanmış kapsamlı bır program çerçev esınde ve tum oğretım yılı boyunca okutulması ongorulmuş ol- sa bıle, tek başına İHDE'nın amacına ulaşmasına katkıda bulunamaz Bılgı aktarmaktan oteye bır ışlev gormeyebı- lır ve bu nıtelığınden oturu de oğrencı- lenn gozunde ıtıcı, yararsız ve sıkıcı bır ders kımlığı kazanabılır Kendısı başlı başına bır amaç olma>an tHDE, bılgı- lenn da\ ranışlaradonuşmesı sağlanama- dığı ıçın beklenen yaran getıremez Bır rur "yasaksavma'' olarak uygulanmak- tan oteye geçemez Bu nedenle, insan haklan ve demok- rası ıle ılgılı bılgılenn duzenlı ve sıstem- lı bıçımde aktanlmasını amaçlayan "doğ- rudan ve bafımsız" ders ya da dersler gereklı, ama yeterlı değıldır Kesıntısız- lığını gerçekleştırmek ıçın, programlar- dayer alan otekı derslerde de, lHDE'ye yer venlmesı gerekır Bunlar, omeğın Turkçe, Hayat Bılgısı. Sosyal Bılgıler, Tanh Coğrafya, Dın ve Ahlak Bılgısı Resım ve Muzık gıbı dersler olabılır olmalıdır Tumbuderslennprogramla- nnın IHDE açısından bırbınnı tamam- lar nıtelıkte ele ahnması gerekır İH- DE'nın ılkoğretımın tumunu kapsaya- cak bıçımde "kesintisiz'" olarak uygulan- ması bu vonden onem taşır Anılan ders- lenn program ve kıtaplan arasında ko- pukluklar, çelışkıler ve aykınlıklar ol- mamalıdır Bağımsız ve zorunlu ders/dersler ıle otekı dolay lı dersler ara- sında. gerek ılkelerve açıklamalar ge- rekse ıçenk vonlennden butunluk tutar- lılık ve kesıntısızlık sağlanmalı, aktan- lacak bılgıler ve kazandınlması hedef- lenen dav ranışlar konusundakı çelışkı- ler gıdenlmelıdır Bu kesıntısızlığı vetu- tarlılığı sağlamak. İHDE'nm amaç ve ba- şansının, yanı bılgılen dav ranışlara ve yaşam bıçımıne donuşturmenın onko- şuludur Dola>ısıyla okullarda İHDE konu sunu. yalruzca VİHE ve DtH derslen çer- çev esınde ele almak. bu derslenn prog- ramlardakı suresı -yıl ve sanat olarak- arttınlsa bıle yeterlı değıldır Program- lar otekı derslen de kapsa>acak bıçım- de butuncu bır yaklaşımla, insan hakla- n ve demokrası konusunda uzman olan kışılenndeyeraldığı, MEBTalımveTer- bıye Kurulu'nun varolan yetersız yapı- sını aşan bır çerçevede ele alınmalı, ıl- kelen, kazandınlması ongorulen dav- ranışlar ve konu başlıklan yenıden goz- den geçınlıp belırlenmelıdır Programlan, insan haklannın evren- sel değer ve ılkelenne uygun bır ıçen- ğe kavuşturmak gereklıdır ama yeterlı değıldır İkıncı aşamada, programlara uygun kıtaplann hazırlanması. sorunun onenılı bır boyutunu oluşturur Bunun ıçın de hem okutulacakkıtaplan seçme- ye yetkılı Talım ve Terbıye Kurulu uve- lennın hem de kıtap yazarlannın insan haklan ve demokrası konusunda bılgı- lendınlmelen gerekır Kıtaplann programa uvgun bır yak- laşım ve ıçenkle hazırlanmış sonra da seçılmış olması, ne tek başına sorunu çoz- meye yeter ne de tHDE'nınamaçlanna ulaşmasını sağlar Uçüncu aşamada, oğ- retmenlenn -ve kuşkusuz okul yonetı- cılerının de- once bılgılendınlmelen, sonra da daha onemh olarak, bu bılgı- len dav ranışlara donuşturup ıçselleştır- mış kışıler kımlığı>le oğrencılennın onune çıkmalan gerekır Çunku insan haklan öğretmenının görevı. salt insan haklan ve demokrası bılgısı aşılamak ve yuklemek değıldır Oğretmen bılgılenn ozunde y atan ev rensel değerlen yaşam bıçımıne donuşturen bır kışı olduğunu her koşulda gostennelı, aynı zamanda ve oncelıkle dersı davranışlanyla ışle- mevı oğrenmelı ve gerçekleştırmelıdır Oğretmenler. kuşkusuz salt Vatandaşlık ve İnsan Haklan Eğitimi ile Demokrasi ve İnsan Haklan dersi oğretmenleri de- ğil tum oğretmenler. insan haklan kul- turunu ecünmış, ev rensel değerleri içsel- kştirmişkişilerolarakdersi/dersleriver- melidir Ote yandan İHDE açısından, salt programlar, kıtaplan oğretmenler de, ıs- tenen ve özlenen nıtelık ve koşullan gerçekleştırselerbıle, yeterlı olmayabı- lır Sınıfin ve tüm okulun, öğrenciye ka- zandırmayı amaçladığı insan haklan kültüruyle çelişen. ıhtilalcıdavranışlann sergilendiği bir çevre ounaktan çıkması gerekir. Oğretmen-oğrencı, oğretmen-yo- netıcı, oğrencı-yonetıcı ve oğretmea >onetıcı-velı ılışkılennın insan haklan kulturune insan haklannın ozundekı ev rensel değerlere ters duşmemesı ge- rekır Tum bunlan sağlamak çok kolay de- ğıldır kuşkusuz ama olanaksız da de- ğıldır Bu nedenle lHDE'nın. okuldan once aılede başlaması ve okul dışında da surmesı gerekır Programlarda lHDE'ye bu yaklasım- la, onun tum yaşamı kapsayan bır sÛTeç olduğunu hıçbır zaman unutmaksızın ve örgun oğretım sıstemınde kesıntısız- lığını sağlayarak ver vermek. aslında insan haklannı ve katılımcı demokrası- yı guvenceye almak özgur ve demok- ratık bır yönetım ve toplum duzenı ku- rulması ve yaşatılması ıçın geleceğe yo- nelık bır yatınm yapmak demektır VİHE ve DtH programlannı gelıştır- me ve bu derslen okutan oğretmenlen hızmet ıçı eğıtım programlanna alma çalışmalannın lyı nıyetle başlatılıp sur- dürulduğu bugunlerde insan haklan v e demokrası eğıtımının, ancak tum prog- ramlar bırlıkte bır butun olarak ve ke- sıntısız bıçımde ele alındığı tutarlılık- lan sağlandığı, çelışkılerden anndınldı- ğı insan haklannın evrensel değerve ıl- kelenne uygun bır yaklaşım ve ıçenk- le yenıden duzenlenıp belııiendığı zaman amacına ulaşma şansı yakalayabılece- ğı unutulmamalıdır İnsan haklannı in- san haklan) la koruma ve guvenceve al- manın temel yolu, insan haklan ve de- mokrasi eğitjmidir (1) Mesut Gulmez, tnsan Haklan Eğıtımı Hakkı, TODAtE 1İnsan Hakla- rı Arastırma \ e Derleme Merkezı Yavı- m, İHDE Elkıtapları Dızısı, No 1, An- kara, 1996 ARADABİR MUSA SEYIRCI Antaha 11 Kultur Muduru FaUh'ten Atatürk'e Anadolulu Olmak' 1923 ılkbaharında Anadolu toprağı yenıden bu- tun bereketıyle yeşerırken o gunku Turkıye'nm elın- de yaklaşık 780 bın kılometre kare bır vatan top- rağı Uçte ıkısı, kadın, çocuk, yaşlı ve sakatlar- dan oluşan 13 5 mılyon insan 115 bın okur-ya- zar 400 ılkokul, 60 ortaokul, 21 lıse vardır Elekt- rık, yol, su, fabnka, ılaç, maden, metal para, ban- ka, tıcaret-ışadamı yoktur Ancak yırmıncı yuzyılın yetıştırdığı en buyuk lıdere sahıptır O lıder, 30 Ağustos 1922'de "Ordular ılk hedefınız Akde- nız'dır, ılerı* " komutunu venrken uç bın yıl sonra Hektor'un onurunu kurtarmanın coşkusunu yaşa- yacak kadar tanhsel bılınce sahıptır Ve "Yurtta banş, dunyada barış" dıyerek, bunu yaşama ge- çırecek kadar daerdemlıdır i Ö 1200yıllanndaYu- nanıstan krallarıyla Anadolulu Troyalılar arasında buyuk bır savaş olmuştur Bu savaş, Yunanlı ko- mutan Akhilleus'un ofkesıyle başlayıp Anadolu- lu Hektor'un olumuyle ve Troyalıların bır hıle sonu- cu yenılgısıyle bıter Bır bakıma Homeros'un llya- da destanı Hektor'un agıdına dunuşmuştur Işte Ata- türk, bu Hektor'un, Anadolu'nun bu soylu komu- tanının ocunu almıştır Konuyu bıraz daha açarak Atatürk'e değınece- ğız Turklerın yetıştırdığı bır başka bılge komutan, Fatih Sultan Mehmed'ın konuyla ılgılı duşunce- lerıne donelım Buyuk deneme ustası Montaigne 'Denemeler' adlı yapıtında Fatıh'ın Papa 2. Plus'a -Istanbul'un fethı sırasında- yazdığı mektupta şoy- le der "Italyanlarla aynı kokten olduğumuz (Ital- yanlartn Foça yakınlarından gıttığı soylenır) ve on- lar gıbı Hektor'un ocunu almak hakkımız olduğu halde, Italyanlann bıze duşmanca davranmaları- na ve Rumlan korumalanna şaşıyorum " Fatıh, Homeros'un llyada'sını okumuş, Hektor'un yenılgısını ama yığıtlığını, Troyalılann Yunanlılara na- sıl bır hıleyle yenıldığını bılmektedır Troya'yı gez- mıştır Bu konuda Bızanslı tarıhçı Kritovulos tarı- he notunu şoyle duşer Fatıh Çanakkale'ye bağlı eskı Troya kıtasının merkezı olan Ilyon şehrıne gel- dığınde, kalan yıkıntılan, eskı eserlen ve yoreyı se- yır ve temaşa eyledı, denızden ve karadan haız ol- duğu onemı takdır ettı "Bızansın mozaıklen be- nım ıncılenmdır" dıyen aynı Fatıh, Istanbul'u aldık- tan sonra, tarıhçı Kntovulos'un belırttığıne gore şoyle der "Tanrt benı bu şehnn ve halkının, (Tro- ya 'nın) muttefıkı olarak bu ana kadar koruyup esır- gedı Şehrın duşmanlannı yendık ve bız Asyalıla- ra karşı bırçok kezyapılan kotuluklenn ocunu, ara- dan yıllar ve çağlar geçmesıne karşın aldık " Yuzyıllar sonra Ataturk de Fatıh kadar şaşırtıcı olarak yukardakı komutu venr ve olumunun 25 yı- lında saygıyla andığımız Sabahattin Eyuboğ- lu'nun 'Mavı ve Kara' adlı yapıtında yazdığına go- re 30 Ağustos Zaferı'nın bırıncı yıldonumunde, "Dumlupınar'da Troyalılann ocünu aldık" demış- tır Cumhurıyet'ın 75 yılını gorkemlı torenlerle kut- lamaya hazırlandığımız -bu yıl- Ulusal Kurtuluş Sa- vaşı'nın en buyuk komutanı, çağdaşTurkıye'nm mı- man Mustafa Kemal Ataturk'u ve Fatıh'ı rahmetle anarken nereden nereye geldığımızı anlamak ıçın yazının başında verdığım rakamlann anımsanma- sını salık venrken Ulusal Kurtuluş Savaşı Turk'un yengısıyle bıtmeseydı Ankara'nın dışındakı butun kentlere vatandaşımız pasaportsuz gıdemeyecek- tı Butun bu nedenlerle Ataturk'un laık cumhunye- tını ve Turkıye'yı bıriık ıçınde sonsuza dek yaşat- malıyız Universite Evrenkenttir Doç. Dr. ERDAL T aşrada unıver- sıtelerın yay- gınlaştınlması ulusal seçım polıtıkalannın en onemlı araçlanndan bın durumuna gelmıştır Bır zamanlar "bir mübür,bir müdiır"anlayışıy- la lıseler, ortaokullar açılır- ken, şımdı "bir vasi univer- site'' bır taşra unıv ersıtesı an- layışı ıçınde, sayılan 61'e ulaşan universite ztncın ne vanlmıştır Ama bu zıncınn bır ucu ımam hatıp okullan- na, obur ucu. bunlann uzan- tısı olan tankat şeyhlenne, taşra mutegallıbesıne uzanı- yormuş, buna pek fazla dık- kat edılmıyor Denetımsız. dıkkatsız bır unıv ersıte oluş- turma çabalannın sonuçlan neler olacaktır, bunlan gor- meye çalışalım Oğretım uyesının maddı durumu ıyı değıldır Univer- site oğreüm elemanlannın ücretlen, nıtehklı ışçı ucret- len karşısında gulunç rakam- larda kalmaktadır Bu du- rumda oğretım elemanı va ıdareden ızın almadan ıda- renın belkı de u> gun gorme- yeceğı kımı yerlerde çalış- makta. bu yûzden arastırma, kıtap yazma, kendını gelış- tırme ışlev lennı ısterıstemez ıhmal etmektedır Ote yandan "dışanda çalışmavacagım, hiçbir grubun adamı oüna- yacagun" dıyen oğretım ele- manı da maaşa talım etmek- tedır kı, sonuç husrandır Yonetıme, yakın olan bır başka grup ıse universite ıçın- de paralı ışlen yakalamak- C E Y H A J N Gazıantep Vm tadırlar Doner sermaye ge- lırlen genellıkle bu gruplar ıçın ayarlanmaktadır Alaturka bır universite Unıversıte bır evrenkenttir Yanı evrensel değerlenn, ye- rel toplumda da tutulması, yayılması ıçın onculuk ya- pan (ya da yapması gereken) kurumlardır Universite bu bakımdan bılımde onculuk yapacaktır En son bılımsel buluşlan ızleyecek, en son teknolojılen tanıyacak uye- lenne, çevTesıne bunlan ta- nıtacak ve bu duşuncelen ge- lıştırecektır Sanatta onculuk yapacak- tır Geleneksel yapılann dı- şına taşan, evrensel onay go- ren sanat anlayışlan ve çağ- daş sanat akımlan, klasık muzık omeklen. yenı dene- meler ve yenı anlavışlar unı- versıteler tarafmdan benım- senmek v e desteklenmek zo- rundadır Duşunce ve değer- lerde onculuk vapacaktır Ye- nı duşunce vapı ve oncueser- lenn ortaya konulmasma var- dımcı olacak, topluma. ın- sanlığavol gosterecek felse- fe, toplumbılım ve başka bı- lımsel eserlenn ortaya çıkma- sına, yayımlanmasına ve ya- yılmasına onculuk edecek- tır. Oysa taşra ünıversıtelen- nın çoğu kurulduklan andan başlayarak çev relennın etkı- sıne gırmekte adeta hemen bırer medresoe donuşerek, yüzJerini geleceğe değıl, geç- mişedönmektediner. Bır taş- ra unıversıtesınde muteahhı- dın yaptığı alafranga tuva- letlenn yıkılarak alaturka tu- Oğretım U\esı valetlere donüşturülmesı. gı- dışın ne yonde olduğunu gos- teren ufak, acı bır ornektır Arastırma yapılmayan bır universite Fmansal kaynağı saymazsak araştırmanın uç ana temelı vardır lyı yetış- mış oğretım uyesı, ıyı bır ku- tüphane ve denevlıîc Bu sa- >ılan oğeler yenı açılan unı- versıtelenn hıçbınnde do>u- rucu bır duzeyde olmadığı ıçın düzenlı, evrensel geçer- lılığı olan arastırma vapmak pek fazla hatıra gelmemek- tedır, Oğretım elemanı artık fa- lan klığe ya da fılan profe- sore yanaşarak bır >erlere varmayaçalışmavı ıyı aras- tırma yapmaktan daha ger- çekçı bulmaktadır Arastır- ma asıstanlığına alınanlann çoğu yabancı dıl bılmemek- tedırler Universite varolan vapısıyla bu elemanlarına kendı ıçınde yabancı dıl oğ- retememektedır Aslında unıversıteler doğ- ru durust AR-GE (Araştır- ma-Gelıştırme) anlayışına bıle sahıp degıldırler Kendı geleceklennı planlamaktan yoksundurlar Unıversıtede standart anlayışı yoktur Stan- dartlan denetleyecek organ- lar da bulunmamaktadır Atamalarda sıv asal kavgı- lann ağır bastığı bır univer- site Başa gelen hukumetler YOK'e egemen olmaya ça- lışmaktadırlar. yasay la, yenı elemanlarla rektorluklen de- kanlıklan, bolum başkanlık- lannı, anabılım dalı başkan- lıklannı v e bundan da ote> e bağlı vakıflann ve doner ser- İZNİK SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 199" 178 Esas, 1997 442 Karar Davacılar 4bdullah ve Emıne Dönmez vekılı Av Şe- fık Akm tarafmdan davalılar Kamıl Akbaş aleyhıne açı- lan ortaklığm gıdenlmesı davasındavenlen 30 12 1997 tanhlı karar gereğınce dava konusu taraflann hıssedar olduğu Iznık Namıkkemalpaşa Mahallesı 40 ada, 27 parselde kayıtlı taşınmazın satış yolu>la ortakhğın gı- denlmesıne karar venlmış olmakla, davalı Kamıl Ak- baş'ın adresı tespıt edılemedığınden karann ılanen ken- dısıne teblığıne. karar aleyhıne temvız yoluna gıtmesı halınde suresınde mahkernemıze başvurması, aksı hal- de karann kesınleşeceğı ılanen karar yenne kaım olmak uzere teblığ olunur Basm 5150 Tüm oğretmen ve öğrencilerimize, ikinci sömestr döneminde başarılar diliyoruz. X TOPRAKBANK .«-**. maye ışletmelennın başlan- nı kendı yardakçılanna vere- bılmenın planlannı yapmak- tadır Unıversıteyı denetle- meye çalışan ne kadarünıver- sıte ıçı gûç varsa, bır o kadar da universite dışı guç vardır Oğretım elemanlannın eleştırdığı YÖK'un bunye- sı. daha da polıtıze olmaya açık olmak uzere değıştınl- mek ıstenmektedır Rektor atamalan eğer MEB'nın ya da hukumet güçlennın elıne geçtığı takdırde. şımdı bır dereceye kadar denetlenebı- len kara guçler bırulkenınen aydınlık güçlennın egemen olması gerektığı unıversıte- len bızzat yonetmeye başla- yacaklardır Rektörseçımle- n asla demokratık değıldır Fakat demokratık olmayan böyle bır sıstemı bıle daha da yozlaştırmak ıçın gınşımler vardır Haksızlıklarladolu bırünı- versıte Ozellıkle oğretım elemanlannın bazı ust un- vanlara atanmalan ıçın getı- nlen olçutler unıversıteden unıversıteye, fakulteden fa- külteye değışırken, ote yan- dan venı gelen rektorler de kendı ölçutlennı getırmek- tedırler Bır fakultede hıçbırdış ya- yını bulunmayan doçentler profesor olurken yabancı dıl- de bırçok vayını bulunan do- çentler bazı nedenlerle bek- letılmeye almmaktadır Bu olçutlenn koşullan, bazen Gazıantep ağzıyla "Süğüğe çıkü, süllümü çekti" (Kendı dama çıktıktan sonra altında- kı merdıvenı çektı) deyımın- de soylenıldığı gıbı kendıle- n profesor olduktan sonra alt kademelenn yukselmelennı engellemek amacıyla gıderek ağırlaştınlmakta ya da kışı- sel yoruma tabı tutulmakta- dır Aynca bır fakulte dergı- smı kendısı profesorolunca- ya kadar çıkanp, kendısı ol- duktan sonra dergının yayı- mına son vermek de goru- len uygulamalar ıçındedır lçınekapalı bır universite Bunu bırçok anlamıyla soy- luyoruz Bazı Unıversıteler sankı yerel folklor değerle- nnı yaşatmak ıçın kurulmuş gıbı, klasık Turkmuzığı, halkmüzıği, folklonk elışlen sergılerı, dınsel kıtaplar sergılenyle yetınırken, klasık Batı muzı- ğını, Batı bılım adamlannm yapıtlannı, gerçek sanat eser- lennı gormezlıkten gelmek- tedırler Varsa >oksafolklor- ladınsel değerlenmız tek ge- çer akçe gıbı ılen surulmek- tedır Ama böyle bır yapı v e an- layış unıversıtelen ve toplu- mu hıçbır yere gotürmez Akıllı msanlann, dunyayı go- ren ınsanlann her zaman soy- ledığı gıbı, "Düma neleıîe uğraşmakta,bizim universi- telerimiz ise neleri kendine dert edinmektedin.."" Aynca unıversıtelerıçınde bulunduklan toplumun en- dustnyel planlamasına. top- lumsal gelışmesıne, bıhm ve sanat açısından gelışmesıne gerçek katkıda bulunacakla- nna bu olaylan uzaktan uza- ğa ızlemeyı tercıh etmekte- dırler Bugun sanayı ve ozel sektor kesımı unıversıtelere oranla dunyayı çok daha ya- kından ızlemektedır ve dûn- yayla çok daha ıyı entegre olmuş durumdadırlar Bırku- rumun bılımde, sanatta, du- şuncede, çağdaş değerlerde oncuolabılmesı ıçın önce bu onculuk düşuncesıne ınan- ması, seçtığı ınsanlan, yatı- nmlan v e atılımlan> la yenı- hk peşınde koşması gerekır Oysa unıversıtelenn kurdu- ğu fakulteler ve seçtığı m- sanlar çoğu kez değıl ılenye bakmak, günumûzun sorun- lannı anlamaktan yoksun gö- runmektedırler Aynca taşra unıversıtelennde çalışan oğ- retım uyelen ne buyük kent unıversıtelennde ne de dış unıversıtelerde kolay kolay görev alamamaktadırlar Oy- sa ABD unıversıtelennde ve eğıtım kurumlanmn eleman- lannda genellıkle bü> uk bır rotasyon vardır Bır unıver- sıteden M A alan bır ele- man, başka bır unıversıteden Ph derecesını almayı ve bır başka unıversıtede çalışma- yı tercıh eder YÖK sıstemı, unıversıtelerarası geçışe nor- mal yollarla hıçbır olanakta- nımamaktadır Bır ortaokul oğretmenı dort yıl sonra ıs- tedığı bır kente gıtmek duşuy- le avunabıhr, ama bu duş bır universite oğretım elemanı- na yasaktır Taşra unıversıtelennde rek- tor adaylannı sıralamak ıçın yapılan seçımleT gostermış- tır kı bu seçımlerde demok- rat olmak, ev rensel değerle- re sahıp olmak. yenılıkçı ve gelışmecı olarak tanınmak tabana pek fazla bır şey ıfa- de etmemektedır Seçımle- nn mekanızmasını en çok et- kıleyen "bizden olsun" (!) düşûncesıdır Bu bakımdan. ılende yapılacak bu tp seçım- lerde, dış unıversıtelerden. başka kentlerden gelen aday- lann hıçbır şanslannın olma- dığı baştan bellıdır Eğerbır- den fazla 'hemşeri aday' var- sa, belkı o zaman adaylarda başka değerler aranacaktır Doğal olarak hemşen aday rektörya da dekan olduktan sonra obur 'hemşeri' profe- sorler de rektor > ardımcılığı, dekanlık. doner sermaye bı- nm başkanlıklanna oturmak- tadırlar Unıversıteler bu dar anla- yış kahplan ıçınde pek faz- la bır yere gıdemezler Unı- versıteye mensupolanlar ken- dı unvanlannın v e yerlennın sorumluluğunu bılerek unı- versıtelen daha ılen goture- cek onlemlen almaya, bun- lan savunmaya zorunludur- lar Eğıtım ve bılım, sonsuz bır değışme ıçmde >ol aça- cak atılımlardan oluşur Bu yolda donmuş ve dar kalıp- lara ve anlayışlara sahıp ol- mak ne unıversıtelere ne ın- sanlanmıza bır şey kazandı- nr Bır universite, kurulacak çevreye dunyanın. evrenın en son değerlenflı taşımalı- dır Yoksayırrru yıl sonra bu- gun universite dıye baktığı- mız kurumlan yıkıp yenıden yapma durumunda kalabılı- nz CUMHURtYET'TEN OKURLARA ORHAN ERtNÇ Demokrasiyi Gerçekten İstiyor muyuz? Kamuyonetıcılerımızın ve hıç ılgısı olmadığı hal- de kendısıne bununla eşdeğer bır sıfat yakıştırma- yı seven kışılenn "devletı koruma" adına demok- ratık ılkelerı değıl de kendı gudulennı yaşama ge- çırme alışkanlıklarına tanıklığımız suruyor Devletın korunmak ıçın kendılenne muhtaç oldu- ğu gıbı bır yanılgının da sahıbı olan bu kışıler, Tur- kıye'nm çağdaşlaşması aşamasında onde gelen ayakbağlannı da oluşturuyoriar Bu goruşun en somut orneklennden bın yakla- şık uç yıl once hazırlanan ve tartışmaya açılan Ba- sın Yasası Değışıklık Taslağı olmuştur Taslak yu- rurlukte olan sınırlamalar ayıklanarak modern bır yasa yapmak yenne, hukuka aykırı suçları koruya- rak cezalarını arttırmanın yanı sıra yenı suçlar ya- ratmak konusunda uzun bır çabanın harcandığını belgelemıştır Yoneltılen haklı eleştırı ve tepkıler, taslağın tozlu raflardakı benzerienne eklenmesını sağlamıştır Gundemde olan Turk Ceza Kanunu Ontasarısı, hukukçular ve yasanın uygulanmasında gorev alan avukatların meslek bırlığı olan barolann buyuk eleş- tırılerıne hedef olmuştur Cumhunyet bu konuda- kı goruşlere sayfalarında yer vererek hukukumu- zun uluslararası ılkelere gore duzenlenmesı çaba- lannı desteklemektedır Burada bır hukukçu olarak değıl, bır vatandaş ve gazetecı olarak aklımıza takılan bır konuyu yınele- mek ıstıyoruz Öntasarı'nın genel gerekçesınde şoyle bır ıbare var "Ceza Kanunu'nun yururluğe gırmesınden sonra çıkanlan ozel kanunlarda, ka- nunun (TCK) hukumlennı bazen vurgulayan, ba- zen nakzeden (bozan), bazen sadece aynı hukum- len kelıme kelıme değışıklıklen ıle tekrarlayan hu- kumler yer almış ve boylece tereddütler ortaya çıkmıştır " Bu belıriemenın yanlışlığını ılen surmek sanınz ola- naksızdır Ancak Öntasan'nın "özel Kanunlaria llışkı" baş- lığını taşıyan 3'uncu maddesı şoyledır "Madde 3- Bu kanun, ayn hukum bulunmayan hallerde ozel ceza kanunları ve ceza ıçeren kanun- lar hakkında da uygulanır" Bu cumleden çıkan sonuç, gerekçe ıle çelışmek- te mıdır 9 Yıne genel gerekçede eleştırılmesıne kar- şın çok sayıdakı maddenın sonuna eklenen "Özel kanunda yer alan hukumler saklıdır" ıbaresı ne an- lama gelmektedır'' Gorunen odur kı Ceza Yasası'nın değıştırılmesı, demokratıkleşme adına edılmış pek çok cafcaflı so- ze karşın Turk hukuk sıstemını modernleştırmeye yetmeyecektır Yalnızca basınla ılgılı 150 dolayın- da yasanın yururlukte olduğu ulkemızde, daha ge- nış ve modern anlayışı yansıtan yasal duzenleme- lere gıtmek, eğer demokrasiyi gerçekten hedeflı- yorsak kaçınılmazdır • Turkıye Gazetecıler Cemıyetı'nın 1997 Turkıye Ga- zetecilık Başarı Odullen bu akşam yapılacak toren- le sahıplerıne verılecek Arkadaşlarımız llhan Sel- çuk, Fikret Eser, Mehmet Faraç, ilkay Kılınç ve Hasan Aydın odullerını alacaklar • Turkıye'de umduklarını bulamayan şenatçılann bu kez de KKTC'yı yasal açıdan kendılenne uy- gun bulduklan ortaya çıktı Reşat Akar habenn- de, "Bızım Partı" adıyla kurulan partının amaçlan arasına "şerıatı gerı getırme" ılkesıne de yer ver- dığı gundeme getırıldı • Lale Sanibrahimoğlu, ABD'nın Irak lıderı Sad- dam Hüseyin'ı devırmek ıçın yurutmesı olası bır harekâtta Turk ordusunun da ulkede çıkabılecek karışıklığı denetım altına alma gorevını ustlenece- ğıne ılışkın senaryoları okurlarımıza duyurdu • DYP'lı Cihan Paçacı'nın Zıraat Bankası Genel Mudurluğu donemınde Ihlas Fınans'la bır protokol ımzalayarak, kuruluşun hesabınayatırılan paradan havale masrafı almadığını ve bankayı mılyariarca lıra zarara uğrattığını Bahar Tannsever haberieş- tırdı • Alper Ballı, emnıyet mensuplarına askerlık ay- ncalığı sağlayan duzenlemeye karşı TSK'nın karşı çıkış gerekçelerını yazdı • Metın Göktepe davasını Merih Ak aktardı. Ozan Yayman goruntuledı • Krız Kurulu Koordınasyon Başkanı, Devlet Ba- kanı Şükrü Sina Gürel'ın, Irak'takı kımyasal sılah- ların ımhasının Turkıye'yı etkılemeyeceğı sozlerıne karşılık, bu olasılığın NATO karargâhında cıddı ola- rak değerlendırıldığı, 1991 'dekı savaştan sonra at- mosfereyayılan petrol partıkullennın Iskenderun'a kadar ulaştığını Cem Ulutaş haberleştırdı • Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bılınen dershane- nın uye olduğu Guven-Der'e, Mıllı Eğıtım Bakanlı- ğı adına yetkı aşımıyla deneme sınavı yetkısı venl- dığını Figen Atalay gundeme getırdı Bır oncekı haf- tanın onemlı haberlerı arasında one çıkan habenn yayınıyla yetkı gerı alındı • önumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılarımızla orhan.erjnc(n raksnet.com tLAN TC ADANA ASLİYE TİCARET MEHKEMESİ Sayı 1997 321 Dav acı Aygaz AŞ vekılı a\ ukat Yakup Bulut tarafm- dan davalı Hakan Kuçukboğa alevhıne davalının hak- sız rekabetının tespıtı ıle son venlmesı ıçın açılan hak- sız rekabetın onlenmesı davasmın mahkememızde >apıları duruşması sırasmda Davalı adresınde bulunamamış gereklı emnıyet araş- tınlması yaptınlmış yıne adresı tespıt edılemedığınden bu kerre davalı Hakan Kuçukboğa'nın davetıvesının ılanen vapılmasına karar venlmış olup, karar gereğm- ce davalı Hakan Kuçukboğa duruşma gunu olan 10 3 1998 gunu saat 11 OO'de mahkememızde hazır bulunması veya bır vekıl göndermesı, gelmedığı veya vekıl de göndermedığı takdırde davalı Hakan Kuçuk- boğa'nın duruşmalann gıyabında yapılacağından ve karar venleceğınden ışbu ılan davalı Hakan Kuçuk- boğa'ya davetıye yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 2 2 1998 Basın 4789
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle