Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 1998 CUMARTESt
10 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Aydın
Denızlı
Çanakkaie PB 15 Gıresun
Izmır PB 18 Ankara
Manısa PB 17 Eskişehir
Yurdun kuzey ve doğu
kesımlenparçaltçokbu- Bpc -_, J „
lutlu. Marmara'nın do- *#=•*-'-
ğusu, Karadenız, IçAna- Oslo Y 4
doiununkuzeyvedogu- Helsınkı K 0
su. Doğu Anadolu ıle „ . == =
Guneydoğu Anado- atockholm Pb 2lu'nun doğusu yağışlı, Londra
öteki yerter az buîutlu A r n < 5 t p r r i , m
geçeçek. Yağışlar Mar- Arnsterdam
PB 15
9
PB 19 Konya
mara'nın doğusu ıle Ka- Brüksel PB 10
PB
PB 16 Sıvas K
Zonguldak Y 10 Antalya
B 20 Kars
radenız kıyılarında yağ- Parıs
mur. öteki yerlerde kana D
karışık yağmur ve kar p o
" n
şeklınde olacak. Münih
PB 12
PB 14
PB 12 Milano
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
B
PB
PB
PB
PB
PB
10
17
13
16
16
9
19
20
PB 18
Taşkent
Tahran
Karnre»
c
t- £\_
MosKova PB -6
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
K
Y
Y
Y
Y
PB
1
-5
2
13
0
13
21
Şam 15
Parçal
1
bulutlu Sıslı L COK buluîiu Yağmuriu Kar!- Sulu kar » Gok. gunıltutü
G U N C E L CINEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
dette devam etmesi olasılığı gündeme geliyor.
CHP enflasyon böyle sürüp giderse toplumsal bü-
yük olaylar yaşanacağını söylerken bir başka olasılı-
ğın altını çiziyor.
Enflasyon yıl sonunda yüzde 10O'ün üzerinde ger-
çekleşirse "demokratik rejime darbe indirebilir" diye
özetlenecek bir sonuca vanyor.
Enflasyonu aşağı çekecek bir istikrar programı ha-
zııianıp uygulanmadıkça: demokratik rejimin başına
yine bir kaza gelebileceğini, hatta toplumsal kimi bü-
yük hareketlerin önünün alınamayacağını biriki ayön-
ce ilk kez, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel söytemiş-
ti.
Bakanın uyan niteliğindeki açık yürekli bu söylemi,
yadırgandı.
Oysa aynı görüş bugun artık toplumun önde giden
çeşitli katmanlarında da tartışılıyor.
Cumhurbaşkanı Demirel'in birkaç gün önce enf-
lasyonla bağlantılı "uyanlan" boşuna mı?
Kimi duyumlaragöre, hükümet ortağı DTP'nin sag-
lıklı bir istikrar programı için Başbakan'a "sûre tanı-
dığı" öne sürülüyor.
Ortak parti Başbakan'a; şubat enflasyonu, ocak ayı
kadar yüksek çıkarsa "hükümetin ekonomi politika-
larıyla bu politikalardan sorumlu bakanlann konumu-
nu da masaya yatıracaklanm" duyuruyor.
Hükümetteki birbirini tutmaz söylemler, hatta hü-
kümetin başı ile yardımcısı ya da bakanlar arasında-
ki iletişimsizlikten kaynaklanan manzaralar yazıldığı
ya da söylendiği zaman Başbakanlık'a yakın çevre-
lerde rahatsızlığa yol açıyor.
Ne çare, hükümet kadroları olumsuzsahneleri hak-
lı gösterecek örnekleri her gün tazelemekte adeta
yarış ediyorlar. Örneğin Başbakan Yardımcısı Ecevrt,
ABD'den sonra bir iki ingiliz gazetesinde çıkan ha-
berlere dayanarak Londra'nın "Irak'ın toprak bütün-
lüğünden vazgeçtiği, Kuzey'de birKürt devletipeşi-
ne düştüğü" gibi demeçler veriyor.
Etkili Batılı bir devletin art niyetini ortaya döktüğü
için elbette. doğru yapıyor.
Ya şu tezatlar?
Ecevit'in aynı görüşleri yinelediği gün (12 Şubat
1998) şu gelişmeler oluyor:
İngiliz Dışişleri Bakanı Cook hükümetinin resmi gö-
rüşü olarak parlamentoda "Irak'ın toprak bütünlüğü-
nü desteklediklerıni" söylüyor. Ankara Büyükelçili-
ği'nden sert üsluplu resmı bir yalanlama çıkıyor.
Ammavelâkin bir Allah'ın kulu çıkıp bu gelişmeleri
Başbakan Yardımcısı'nabildirmiyor. aynı noktadata-
kılı kalmasına neden oluyor.
Hükümetteki iletişimsizliğe bir başka ve son birör-
nek, IMF konusunda. Ecevit, ekonomiyle ilgili Deviet
Bakanı Güneş Taner'in gazetelerdeki demecini oku-
flnuş olacak ki, aynı ko^rtta konuşuyor ve "IMF ile
iitürkiye arasında görüşmelerin 'iptal' edilmesini çok
"o'nemsemediğini" söylüyor. Fakat, ne çare aynı gün
(12 Şubat 1998) Başbakan Yılmaz, "IMF ile görüş-
melerin 'kesilmediğini', hatta kısa bir hazırlıktan son-
ra mart ayı ortalarında yeniden başlayacağını" açık-
lıyor
Tabii Taner'in demecine "itibar eden" Ecevit hem
iletişimsizliğin, kimi konulan bir araya gelip konuşa-
mamanın. hem de bir deviet bakanının sözlerine gü-
venmenin kurbanı oluyor.
Güneş Taner'in ekonomi seyir defteri zaten parlak
değil. Örneğin, defterın IMF sayfasındaki satııiardan
birkaç alıntı:
Taner: "IMF ile stand-by'a gerek yok. (23 Eylül
1997)"
Başbakan Yılmaz: "IMF ile 3 yıllık stand-by yapa-
biliriz. (6 Kasım 1997)" Taner: "Altını çizerek söylü-
yorum IMF ile stand-byyapmaya gitmiyoruz. (12 Ka-
sım 1997)"
Taner: "IMF ile görüşmeler şubat sonunda başlı-
yor. (11 Şubat 1998)"
Ekonomi güneşimizden enflasyon, özelleştirme,
şok paket. yeni lira konularında bir ileri bir geri daha
nice ömekler, açıklamalar var.
Şimdilik geçelim.
Bu çelişkiler hükümetin öteki önemli sorunlann ya-
nı sıra ilk 6 ayda ekonomi politikalannda da sınıfta kal-
dığını gösteriyor.
Böyle gelmiş, böyle gider mi?
Göç hareketi
• Baştarafı 1. Sayfada
olabileceğini söylediler.
Ürdün'ün Irak sınırlarını
kapatmasıylada Iraklılann,
Türkiye"nin yanı sıra Suri-
ye ve Iran'dan önce. Kuzey
Irak'a göç edebilecekleri
olasılığı üzerinde durulma-
sı gerektiğinı kaydeden
İKDP yetkilıleri şubilgile-
n verdıler:
-ABD.36. paraleMekher-
leşim birimlerine zaten zarar
\eremez. Saddam ile Barza-
nı'nin arası iy i. Saddam, kriz
öncesi Kürt gruplaıia zaten
görüşüp bir diyaloğu başlat-
mıştır. 1988\e'l991'dekigibi
Kuzey Irak'a herhangi bir
saldın da söz konusu değil.
Halepçe'deki gibi birkatliam
hiç düşünülmemelidir. Yani
Saddam'dan kuzey Irak'a
herhangi bir saldın olamaz.
Bu nedenle Kuze> Irak'lan
Türkiye'ye de göç düşünüle-
mez. Göçün düşünülmesi
çok zay ıf bir olasılıktır. Za-
ten Türki>e. Kuze> Irak'ta-
ki si\ illere herzaman olduğu
gibi. herhangi biroperasyon-
da da yardımcı olur."
Yetkililer. Irak'tan Kuzey
Irak'a en fazla göçün \lusul
bölgesinden. Duhok ve Ak-
ra bölgelerine. Kerkük'teki
tesislerin bombalanması ha-
linde de. bu bölgeden Süley-
maniye ve Erbil'e yaşanma- '
sı olasılığının yüksek oldu-
ğunıı bildirdiler. Öte y andan.
Malaua Erhaç Ha\aala-
nı'nda F-4 \e Dışarbakır 2.
Taktik Havaalanı'nda da F-
16 uçaklannın sık sık hava-
lanması dikkat çekiyor. Yet-
kililer. hareketliliğin. sınır
bölgesmdeki PKX"lilereyö-
nelik operasyonlar ve egitim
uçuşlanndan kaynaklandığı-
nı belirttiler.
Habur Smır Kapısı'nda
ise askeri \e sivil açıdan oia-
ğanüstü bir hareketlilik göz-
lenmiyor. Gazetecılerin Ha-
bur Sınır Kapısfnagırişlen-
ne konulan yasak sürerken.
mazot almak için Kuzey I-
rak'a giriş-çıkış yapan araç
trafiği ise nornıal olarak de-
vam ediyor.
Işçi Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek. Adana'da
düzenlediği basm toplantı-
sında. İKDP lideri Barzani
ve IKYB liden Talabani nııı
ABD'den koptuklannı savu-
narak, "Saddam'ın o bölge-
ye saldırma olasılığı sınrdır"
dedı.
ABD'nin hedefinin, "I-
rak'ı vurmak ve Türki>e'>i
bölmek" olduğunu ıddia e-
den Perinçek şunlan söyledi.
"Kuzey Irak'ta kukla bir
deviet kurmak ABD'nin es-
ki bir ha> alidir. Körfez Sa>a-
şı'nda bunu vapamadı. Ne-
deni ise aşirctkrin bölünme-
si değil, Irak ve Türki\e'nin
izin vermemesidir. Türk Or-
dusu Özal'a, Çiller'e rağmen
böyle bir de\ letin kurulması-
na hamilik yapmadı. ABD.
kaos varatmak için CIA
ajanlarını yine oraya soku-
>or. Ancak .ABD'nin Kürt'ü
kalmadı. Bürtin zorluklan
burada."
Demirel'den İran9
a mesaj
• Baştarafı 1. Sayfada
liden Celal Talabani ve PKK lideri-
nin kardeşi Osman Öcalan'ın
Iran'la sıkı temaslarda bulunduğu
bir dönemde Dışişleri Müste$an"nı
Tahran'a göndermesi anlamlı bu-
lundu.
Edinilen bilgilere göre, Demi-
rel'in Hatemi'ye gönderdiği mesaj-
da/ iki ülke arasındaki Otşkikrin bir
an önce büyükelçi düzeyine çıkanl-
masının, bölgesel işbirliğinin gelişti-
rilnıesine katkıda bulunacağına"
dikkat çekildi. Türkiye ve lran'ın
ortak komşusu olan Irak ile Birleş-
mış Milletler (BM) arasındaki ger-
ginliğin banşçı yöntemlerle çözül-
mesinin bütün bölgenin geleceği
açısından çok önemli olduğunun
vurgulandiğı mesajda. İran'ın Ku-
zey Irak ile ilgili kaygilan da gide-
rilmeye çalışıldı. Demirel'in, Tür-
kiye'nin olası göç hareketine karşı
Kuzey Irak'ta aldığı önlemlerin as-
keri değil ınsani olduğuna dikkat
çektiği \e 'TürkGenelkurmav Baş-
kanlığı'nın açıkladığı gibi İnsani
Destek Programı tamamen si\ il bir
girişimdir \e yerierinden edilen in-
sanlara insani >ardımı Kuzev I-
rak'ta sağlamayı öngörür' mesajını
verdiği bildirildi. Türki\e"nin hiçhir
zaman Kuzey Irak'ı işgal etmek gi-
bi biramacı ve istemi olamav acagı-
nı belinen Demirerin. "Irak'ın top-
rak bütünlüğünün knrunmasını en
çok Türkiye savaınmaktadır" dedi-
ği kaydedildi.
Telefon diplomasisi
Cumhurbaşkanlığf ndan vapılan
açıklamada. Demirel'in Ürdün Kra-
lı Hüsevin Bin Tallal ile dün telefon
görüşmesi yaptığı kaydedildi. Açık-
lamada, Demirel'in Kral Hüsev in"e.
'askeri önlemlere başvurulmadan
gerginliğin giderilmesi için herkesin
sorumluluklannı \erine getirmesi
gerektiğinu bu kapsamda Irak'ın, il-
gili BM Güvenlik Konseyi kararla-
nna tümüyie u\masınınşart olduğu-
nu' ilettığı bildirildi. Ürdün'ün bir
komşu ülke olarak gerekli gıris.im-
lerde bulunmaya devam edeceğin-
den emin olduğunu belirten Demi-
rel. bunalımın önlenmesi yolunda
Türkive'nin yaptığı girişimler hak-
kında Kral Hüseyin'e bilgi \erdi.
Cumhurbaşkanı Demirel, bugün
deMısırDe\let Başkanı HüsnüMü-
barek ile telefonda görüşecek.
Gelecek hafta Paris'te Fransa
Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile
görüşecek olan Cumhurbaşkanı De-
mirel. Fransa'da yayımlanan hafta-
lık Le Point dergisinin sorulannı \a-
nıtladı. Demirel, ABD'nin Türki-
ye'nin dostu olduğunu. ancak bu du-
rumun 'ABD'nin her söylediğinin
ardından gidilmesi için neden olma-
dığını" belırtti. Körfez savaşının
Türkıye'ye etkisini anlatan ve yeni
bir bunalımın sadece ekonomik ka-
yıpla sonuçlanmayacağına dikkat
çeken Cumhurbaşkanı. "Irak'ın
toprak bütünlüğünün korunması
gerekir. Aksi halde Ortadoğu'da 50
yıldır de\am eden Arap- İsrail uzlaş-
maziıgından sonra yeni bir sorun da-
ha ortaya çıkar" dedi.
Iran'ın karşı çıktıgı İnsani Des-
tek Programı kapsamında alınması
öngörülen önlemlerin tamamlanma
aşamasında olduğu kaydediidi. Dı-
şişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili,
Türkiye'nin gerekli önlemlen ta-
mamlama aşamasında olduğunu
bildirdi. Dışişleri yetkilisi, Kuzey I-
rak'taki Türkmenler için özel bir ön-
lem alınmadığını belirtirken Deviet
Bakanı Ahat Andican. Türkmenler
için 'ikiaşamalıönlemlerpaketi' uy-
gulama\ı öngördüklerini bildirdi.
Andican. "İlk aşamada. Musul ve
Kerkük'ün bombalanması sırasında
Türkmen gü% enliğinj sağlamak üze-
re bir tedbir planı uygulanacak.
İkinci aşamada. sınınmıza hareket
başladığı takdirde, Türkmenlere
özel, uygun barınma ve beslenme
imkânlan sağlanacak" dedi.
Irak Milli Türkmen Partisi Genel
Başkanı Mustafa Kemal Yayçılı. 1-
rak'a saldır\ durumunda Türk\-
ye'nin yapacağı insani yardımın ye-
tersiz kalacağını. Türkmenlerin da-
ha ciddi korunmaya gereksinimleri
olduğunu bildirdi.
Kjbrıs
9
taMseçimlerdeKIeridesşansh
LEYLATAVŞANOĞLU
LEFKOŞA- Yarın Kıbns Rum Yönetimi'nde
(KRY) yapılacak 2. tur cumhurbaşkanlığı seçim-
lerinde. şimdikı Cumhurbaşkanı Glafkos Kleri-
des'in. son anda bir sürpriz olmazsa, önemli bir
çoğunlukla galıp geleceğine kesin gözüyle bakı-
lıyor. Son bir gün içindeki gelişmelerden. aday-
lardan Sosyalist Vassos Lissarides'in. seçmenle-
rini istedikleri adaylara oy vermekte serbest bı-
raktığı anlaşıldı. Yine cumhurbaşkanlığı adayla-
rından Yorgos Vasiliu. eski Dışişleri Bakanı Nikos
Rolandis ve eski cumhurbaşkanlanndan Spiros
Kipriyanu. Klerides'i destekleyeceklerini açıkla-
dılar. Öte yandan Klerides'in cumhurbaşkanlığı
seçimlerindeki baş rakibi Yorgos Yakovu'yu,
Rum tarafının en güçlü partisi olan Rum Komü-
nist Partisi AKEL destekliyor.
Burada şunu önemle belirtmekte yarar var: Ya-
kovu da. Klerides de kazansa Tprkiye v eTCKTC
açısından durumda bir değişiklHcolmayacak. Ya-
ni, Yakovu'da. Klerides de KRY'nin AB üyeliğı.
S-300 füzelerinin güneye konuşlandınlması ve
Yunanistan'da ortak tatbikatlar konusunda hiç
farklı politika izlemiyorlar. Ancak Yakovu iç si-
yasete yönelik sosyal ağırlıklı bir kampanya yü-
rütürken Klerides daha çok Türkiye tehlikesi, AB
üyeliğı gibi konular üzerinde duruyor.
Bu arada KRY'de 400 bin seçmenin. daha de-
neyimlı olduğu için Klerides'e, Yakovu'dan da-
ha fazla güvendiği anlaşılıyor. Ancak orta yaştan
daha genç olan kuşak, Klerides'in kullandığı as.ı-
n mıllıyetçi söylemlerden rahatsızhkduyduğunu
dilegetiriyor. Öte yandan, Vasiliu'nun Klerides'i
son anda neden destekleme karan aldığına da şu
açıklama getiriliyor:
Çünkü Klerides. seçimleri kazanması duru-
munda Vasiliu'ya, kendismi AB müzakerelerine
temsilci olarak atayacağı sözünü verdi.
8 şubatta yapılan birinci tur seçimlerin sonuç-
lan şöyleydi:
Yakovu %40.6
Klerides
o
/o40.1
Lissarides%10.6
Vasiliu %3
Galanos%4.1
Kuçu %0.9
Rolandis %0.8
Dün sabah KRY hükümeti sözcüsü Manolos
Hristofıdes basına bir brifing vererek yönetimin
yakın gelecekte Kıbns sorununun çözümü ve AB
üyeligi konusundaki politikalarına açıklık setir-
di.
' Hristofides şunları söyledi: "AB'yle müzake-
reler 30-31 Mart tarihlerinde başbyor. Avrupalı
bazj Hdeıierin açıklamalanna karsın, Türkler ka-
titsın ya da katılmasm, müzakerelere başlanacak-
nr. A> rupalı liderlerin açıklamalan bin etkilemez.
Rum tarafı seçimleri takiben martta. Kıbns
Türk tarafının da müzakerelere kahlması için
mantıkiı öneriler getireeektir."
ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın
Kıbns'ta çözüm içm Türk yetkililere \ e Türk ta-
rafına sürekli baskı yaptığına işaret eden Hristo-
fides. "Avnıpa'nın amacı. Kıbns'ta iki bölgeli, i-
ki toplumlu bir federasyon kurulmasıdır. Bu,
Denktaş-Makarios, Denktaş-Kipri> anu anlaşma-
lanna da uygundur" dedi.
AB'nin formüllerinin KKTC'nin tanmmasıy-
la eşanlamlı olmayacağının altını kalın hatlarla çi-
zen Hristofides. bizim "AB, Rum tarafıyla mü-
zakerelere başlarsa bu durunı toplumlararası gö-
rüşmeleri nasıl etkiler?" sorumuza şu kaçamak
yanıtı verdi: "Toplumlararası görüşmeler BM
şemsiyesi altında devam edecektir. Klerides Rum
lideri olarak seçimleri kazanırsa Rum tarafım
temsil etmeye devam edecektir. Sorunun çözümü
şarttır. Türkler ve Rumlar banş içinde yaşayabil-
melidirler. 1960-74 arasında Rumlar kendilerini
galip taraf görüvoriardı. "74'ten sonra ise Türk-
ler kendilerini galip taraf görmeye başladılar. An-
cak gerçekte bu olayda ne Türkler ne de Rumlar
galip gelebildi. Hiç bir zafer kazanılmadı. O ne-
denle Kıbns halkının yeniden banş içinde biriik-
te yaşaması için çaba harcamalıyız."
Hristofides brifingden sonra > anımıza gelerek
büyük bir nezaketle bize "Hoşgeldin" dıyerek bir
bardak portakal suyu sundu.
Alınan duyumlara göre KRY seçimlerinden he-
men sonra ABD Kıbns Koordinatörü Richard
Holbrooke ve İngiliz meslektaşı David Hannay
Kıbns'a gelecekler: sorunun çözümü dogrultu-
>unda temaslar yapacaklar.
Ancak burada KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ın tutumu önemli. Denktaş tıpkı Rum-
lann seçimlerdenönce yaptığı gibi "Bizdedeey-
lülde seçimler w . Seçimlerden önce bir şey yapa-
mam" derse Kıbns konusu >eniden buzdolabına
kalkabilecek.
Gözıdtı
• Baştarafı 1. Sayfada
vimde, kendi üyeleri oldukları
belirtilen 80-90 kişinin adlan-
nın bulunduğunu ve bu adlann
yanına "Katledikliler'* diye ya-
zıldığını belırterek "Biz bu isim-
leri araştırdık. Araştırdığımız
bütün isimler PKK'Ii çıktı" de-
mişti.
Yaklaşık 40 il başkanı dün
parti genel merkezine gelerek
toplantı yaptı. Basın açıklaması
yapan Ankara 11 Başkanı Kemal
Bülbül. "Hukukdışıuygulama-
laria ve ke>fi yöntemlerle HA-
DEP'in örgütlenme çalışmalan
engellenerek halkla bütünleşme-
si önlenmek isteniyor" dedi.
Bazı si\ il toplum örgütleriyle
sendika ve meslek birlikleri, dün
HADEP Genel Merkezıni zi-
yaret ederek uygulamaya tepki
gösterdiler. Kapatılan RP'nin
Genel Başkanı INecmettin Erba-
kan, HADEP'te yapılan arama-
nın yasalara aykın olduğunu be-
lirterek,
u
Bu, geçirdiğimiz ara
dönemin yasadışı görüntülerin-
den biridir" dedi.
'Söylemez dönemi araştırılsın'
ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu)
-ANAP ManisaMillet\ekiliTe\fık
Diker. DYP milletvekilleri Cihan
Paçacı ve LTukSöylemezdönemin-
de Halk Bankası'nın reklam gider-
lerindeki fahış artış ile dığer bazı
ılışkıleri yazılı soru önergesi\ le ye-
niden gündeme getirdi. Diker: Pa-
çacı \ e Söy lemez ile Susurluk ola-
\ ıvla adı ön plana çıkan bazı ısim-
İer \e kuruluşlar arasında bağlantı
olabileceğini ima ettı.
Diker. Başbakan Mesut Yılmaz
tarafından yanıtlanması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na \erdiği soru
önergesınde. pıyasadan > üksek fa-
izle borç para alan Halk Banka-
sı'nın tüm uyanlara karşın reklam
harcamasını 74milyonliradan216
milyar lıraya çıkardığına dikkat
çekti. Dikerin yönelttiğı sorular
şöyle:
# 1994 yılı sonunda Türkiye
Halk Bankası'nın kiraladığı araçla-
ra ödediği para kaç liradır?
0 1994 yılı içinde nakit sıkıntı-
sı nedenıyle Halk Bankası. piyasa-
lardan günlük yüzde 607
faizle
borç para almış mıdır?
# Yukarıda sözü edilen tarihler
arasında Türkiye Halk Bankası'nın
74 milyon lira olarak belirlenen
reklam gideri 4.2.1994 tarih 3/55
sayılı yönetım kurulu karan ile 150
milyar liraya, 18.5.1994 tanh 128
sayılı karar ile de 250 milyar liraya
yükselmiş midir?
• Halk Bankası 27.2.1994 -
27.3.1994 tarihlen arasında çeşitli
kredilerı tanıtım amacıyla gazete,
TV. radyo ve bilbordlara 85 milyar
lira olmak üzere 1994 yılında top-
lam 216 milyar lira reklam harca-
ması yapmış mıdır?
0 Türkiye Halk Bankası'nın bu
reklam giderleri Bankalar Yeminli
Murakıplar Kurulu tarafından
21.7.1994 tarihli Maliye Benye In-
celeme Raporu'nda eleştirilmiş ve
bankaya nönderilen 27.7. 1994 ta-
rih BYM-209-264 1899 sayılı ya-
zıyla reklam harcamalannın don-
durulması ıstenmiş midir? Bu tali-
mata rağmen 31.7.1994 tarihinde
163 milyar 175 milyon olan reklam
gideri. 31.12.1994 tarihinde 216
milyar liraya ulaşmış mıdır?
• 1992'yılında 5 mtlyar liralık
hesap açılan Kıbns Yatınm Banka-
sı "ndaki bu hesap. bankanın mali
durumundaki bozulma nedeniyle
22.1.1993 tarihinde kapatılmış.
15.1.1993'te 3 milyon Amerikan
Doları. 20.4.1993
-
te 500 bin Ame-
rikan Dolan ve 21.4.1993'te de 1
milyon dolar yatınlarak aynı ban-
kada yeniden hesap açılmış ve Şu-
bat 1994'te 4.5 milyon dolar geri
çekilmek ıstendiğinde sonuç alına-
mayarak 13.5.1994 tarihinde Lef-
koşe Kaza Mahkemesi'ne
1994 1378 sayıiledavaaçılmış mı-
dır0
# KKTC'de bulunan Everest
Bank'ta 31.12.1994 tarihinde he-
sap bakiyesi olarak bulunan
1.520.66.66 DM tutanndaki para.
bankanın aynı yıl içinde KKTC
Merkez Bankası kontrolüne alın-
ması sonucu alınamamış ve
13.5.1994 tarih ve 1994 1377 sayı
ile Lefkoşe Kaza Mahkemesi'ne
dava açılmış mıdır?
# Türkiye Halk Bankasf nın za-
rara uğradığı belirlenen yukandaki
bankalann ekonomik durumlanyla
ilgili olarak Halk Bankası ilgilile-
rince bir araştırma yapılmış mıdır?
# Söz konusu bankalann ortak-
lan arasında Susurluk'ta meydana
gelen kaza sonrası ortaya çıkan ba-
zı ilişkilerde ismi geçen kişi ya da
kuruluşlar bulunmakta mıdır?
Sivil toplum örgütierinden savaşa karşı ortak platform
I Baştarafı 1. Sayfada
kileyeceğini söyledi.
Kuzey Irak'ta kurulma olasılığı
tartışılan Kürt de\ letine karşt Tür-
kiye'nin "tampon bölge" tasanmı-
nı haksız ve maceracı bulduklan-
nı belirten Önen. böyle bir girişi-
min Suriye ve Iran'a karşı kışkır-
tıcı \e bölgede gerginliği arttırıcı-
birdurum ortaya çıkaracağını kay-
dettı.
Sıcak çatışmanın başlamasıyla
birlikte gündeme gelebilecek göç
dalgasının askeri önlemlerle en-
gellenmeye çalışılmasının yaşam
hakkına aykın olduğunu söyleyen
Önen. "Böyle bir uygulama. savaş
sırasında sivillerin korunmasını
öngören savaş hukukuna da ay kı-
ndır" dedi
Yavuz Önen. bölgede gerginliği
tırmandıran ABD'nin, petrol şir-
ketlerinın çıkarlarına göre hareket
ettiğini. Türkiye'nin böyle bir at-
mosferde emperyalıst de% letlerden
yana tavır almaması gerektiğini
vurguladı.
Önen. şöyle devam etti: "ABD
ile yapılmış ikili anlaşmalar iptal
edilmeli, İncirlik İ ssü'nün kulla-
nılma ihtimali ortadan kaldırılma-
lı, ABD bölgeden derhal çekilmeli-
dir. Irak yönetiminin uluslararası
hukuk ve BM kararlarına uyarak
sorunun çözümüne katkı yapması
ise gereklidir."
Toplantıya katılan İHD Genel
Başkanı Akın Birdal. Irak'ın An-
kara Maslahatgüzarı Dr. Saad Al-
Samarrai tarafından. Saddam Hü-
sevin'in saraylannda konuşlandı-
rıldığı iddia edilen kimyasal silah-
lann denetimi için Irak'a davet
edildiklerıni söyledi. Bu çağrıyı
benımsediklennı söyleyen Birdal.
konuyu örgüt teımikileriyle de-
ğerlendireceklerini açıkladı.
Cumhuriyet Kadınlan Derneği
Genel Başkanı Şenal Sarıhan da
ABD'nin, operasyonu lıaklı çıka-
racak hiçbir gerekçesinın bulun-
madığını belirterek Iraklı kadın ve
çocuklan desteklediklerini açıkia-
dı. Savaşa karşı olduklarını açıkla-
yan ABD'li ve Avrupalı kadınlara
seslenen Sarıhan. hükümetlerin
yanlışlarına ortak olmamalannı.
savaşa karşı çıkmalarını istedi.
İzmir Barosu Başkanı Çetin Tu-
ran dün düzenlediği basın toplan-
tısında. Körfez krızinin. tek kutup-
lu dünyanın jandarmalığını yeni-
den tescil için başlatılan bir süreç
olduğunu. bu sürecin giderek aske-
ri güç gösterisine. kitle kıyımına.
Türkiye dahil tüm bölgede ekono-
mik çöküntüye dönüşeceğini be-
lirtti. Turan. şöyle devam etti: "Bu
senaryoda rol almamak ve alanla-
n uyarmak. BM kararlarının dip-
lomatik yollardan kabulünden baş-
ka çıkar yol olmadığım görmek, a-
ma hepsinden önenılisi. bütün bu
çabalar sonuç vermediğinde, cum-
huriyet tarihimizin değişmez ilke-
si banş politikasından aynlmadan,
ülkemizi taraf durumuna getirecek
her türiü fiili duruma karşı tedbir-
li olmak gerekmektedir."
İşçi Partisi (İP). ABD'nin Irak'a
başlatmaya hazırlandığı saldınya
karşı bugün Adana'da mitıng dü-
zenleyecek. İP Genel Başkanı Do-
ğu Perinçek'in de katılacağı ve
Hastaneler Kavşağfndan saat
13.00"te başlayacak yürüyüş. Uğur
Mumcu Meydanı'ndaki mitingle
sona erecek.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Yeni dünya düzeninin (YDD) getirdiği evrensel
değerlerin başında mafya geliyor. YDD'nin slogan-
lanndan biri neydi:
- Deviet küçülmeli!
Yaşananlar gösteriyor ki deviet küçüldükçe ya
mafyanın cebine giriyor ya da kısa dönem zengin-
lerinin. Kiev'in en işlek yerierinden birinde yaban-
cı girişimci büyük bir pastane açmış. Nasıl başar-
dığını sormuşlar; "Ortağım milletvekili" demiş.
Kiev'deki günlük gazetelerden biri deviet büyük-
lerinin malvarlıklarını yazmaya başlamış. Bir hafta
sonra gazetenin yayımının durdurulmasına karar
verilmiş.
Blochin pek çok futbolseverin tanıdığı futbolcu.
Bugün Gramada Partisi'nde. Partinin kurucusu
petrol zengini. Basmış parayı kurmuş partiyi. Gö-
rünümü güzelleştirmek için de yıldız, sanatçı, fut-
bolcu, profesör kim varsa vitrine koymuş. Mesut
Yılmaz iki günlük gezinin ardından Kutlu Savaş'a
Kiev görevi verirse şaşmamak gerekir.
Kiev'de bir yıldır dolmuşlar türemiş. 10-15 kişi-
lik minibüsler, metro hattıyla rekabet edemeseler
de farklı güzergâhlarda iş yapıyorlarmış. Laleli pi-
yasasıyla tanışan Ukraynalılar aracılığtyla Türkle-
rin Kiev'e armağanı.
Türkçe, yabancı diller sıralamasında Ingilizce ve
Almancanın ardından üçüncü. Kıtadaki her sava-
şın 'alanı' haline gelen Ukrayna'da erkek nüfusu
yüzde 45, kadın yüzde 55. Bu. okullara da yansı-
yormuş. Üniversitelerde kız öğrenci fazlaymış. A-
ma Türkçe seçenekli bölümlerde tersiymiş. Erkek
milleti olduğumuzun kanıtı!
Votka kültürü burada da etkin. Bakkallarda iç-
me suyu şişelerinde günlük tüketime de sunulu-
yor. Türkler votkayı katkılı içiyor. Kievlilerin bunayo-
rumu şu:
"Votka kirletilmez."
Yabancı turistlerin uğrak yeri, Andrievski Cadde-
si. Sağı solu tablo dolu. Fiyatlar, dolar cinsinden
sorarsanız yüksek; ülke parası Grivna ile daha dü-
şük. Cebinde 'dolar cevheri' olanın fiyatla tabii ki
derdi yok.
Beryoza ağacının kabuklarıyla yapılmış resimler
çok ilginçti. Tablolar yeşil Kiev'i tamamlıyordu. Le-
nin baskılı tişörtlerin göğsünde şu yazılıydı:
'McLenin's...'
Kalaşnikof baskılı tişörtlerin göğsünde ise kulla-
nıldığı yerler yazılı:
Körfez, Afganistan, Vietnam, Laos, Nikaragua,
Salvador, Filistin, Çeçenya, Karabağ...
En altta da ingilizce şu yazılı: . ^
Kullanım devam edecek.
Okuma yazma oranının yüzde 100 olduğu Uk,-
rayna'da son dönemde kjtabevi sayısı giderek azai
lıyormuş. Bu binaların y*ıi kiracıları, büyük bak«
kallar ve elektronik eşyaalar.
Türkiye'nin gündeminde yer alan iki konunun
Ukrayna cephesini aktaralım. Enflasyon 1992-
93'te 4, 94'te 3, 95'te 2 haneliymiş. Şimdi yüzde
10 dolayında. Geziye katılan Güneş Taner'in ku-
laklan çınlasın.
Zorunlu temel eğitim ise 7-17 yaşı arası 10 yıl.
Dünkü yazıda, Yılmaz'ın, 'son anda değişiklik
olmazsa' Kırım'a gideceğini vurgulamıştık. 'Son
anda' terslik oldu. Hava muhalefeti nedeniyle Kı-
nm'a gidilemedi. Önce, 'acaba hava değil de Rus
muhalefeti mi var' diye düşündüm, ama bu doğ-
rulanmadı.
Yeni Ruslar
Yazının topuğundamafyayı vuralım. Ukrayna'da
kısa sürede zengin olanlara, mafyalaşanlara 'yeni
Ruslar' deniyor. Ülkenin yüzde 22'si Rus, mafya
başta olmak üzere pek çok alanda etkinler. Ukray-
nalı yeni zenginlere de aynı ad takılmış.
Bu kişilerin yaşamı fıkralara konu olmuş. Kimi ya-
yınevleri toplayıp kitaplaştırmış.
Işte bu fıkralardan biri:
Yeni Rus, galeriye gidip Mercedes satın almış.
Üç gün sonra aynı galeriden bir Mercedes daha
istemiş. Galeri sahibi şaşırmış:
- "Geçen gün satın aldığınıza bir şey mi oldu?"
Yeni Rus, "Hayır" deyip karşılık vermiş:
"Küllüğü doldu da..."
Demirel karsıladı
Haydar Aliyev
Türkiye'de
Istanbul Haber Senisi -
Azerbaycan Cumhurbaşka-
nı Haydar Aliyev. ülkesi ile
Ermenistan arasındaki so-
runun banşçıl yoldan halle-
dilmesini istediklerini söy-
ledi.
Atatürk Havaalanı'nda
dün. önce Arnavutluk Cum-
hurbaşkanı Recep Meyda-
ni'yi uğurlayan Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel.
ardından, Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Haydar
Aliyev'i karsıladı. Demirel.
'dost,kardeş v\> komşu ülke'
Azerbaycan'ın Cumhurbaş-
kanı Aliyev'in ziyaretinın i-
ki ülke ilişkilerine yeni kat-
kılar yapacağını vurguladı.
Azerbaycan Cumhurbaş-
kanı Aliyev daha sonra.
Ceylan Intercontinental
Oteli'nde TBMM Başkanı
Hikmet Çetin'i kabul etti.
Azerbaycan ile Ermenistan
arasındaki ihtilafa değinen
Aliyev. sorunlann çözümü
için. Ermenistan'ın işgal et-
tiği Azerbaycan toprakla-
nndan çekilmesi ve göç et-
mek zorunda kalan l mil-
yon Azerinin yeniden yer-
lerine dönmesi gerektiğini
vurguladı. Ermenistan'da
ortaya çıkan yeni duruma da
dikkati çeken Aliyev, Erme-
nistan-Azerbaycan sorunu-
nun banş yoluyla halledil-
mesini ve iki ülke arasında-
ki ilişkilerin normalleştiril-
mesini istediklerini ifadeet-
ti.
TBMM Başkanı Çetin
de.u
Tekbeklentimiz,btran
önce bölgeye banş gelmesi
\e Ermenistan'ın işgal ettiği
topraklardan çekilmesi,
göçmenlerin evierine dön-
mesidir. Bu, Avrupa güven-
lik ve işbirliği kararlan gere-
ğidir. hepimizin aftına imza
attığı uluslararası kurallar
gereğidir'' d\ye konuştu.
Haydar Aliyev daha son-
ra Başbakan Mesut Yıl-
maz'ı kabul etti. Ceylan In-
tercontinental Oteli'nde
gerçekleşen ve yanm saat
süren kabulde. basın men-
supları içerı alınmazken
Aliyev 'in ısteğiyle özel fo-
toğrafçısı, Azerbaycan Ha-
ber Ajansı ve Anadolu
Ajansı'nın görüntü almala-
rına izin verildi.