28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER RUSYA ABD'YE IRAK BUNALIMIİNIN YAŞAMSAL Ç1KARLARINA ZARAR VERDtĞİNİ BtLDİBDİ Moskova 'dan JVashington 'a sert uyarıDş Haberier Servisi - Rusya Savunma Bakanı Igor Sefgeyevjrak bunabmmm Rusya'nm yaşamsal çıkarlarma 220ar verdiğini belirterek Washington'un Bağdat/a saldırmasınm ABD-Rusya arasındaki askeri işbhiiğine zarar vereceği uyansînda bulundu. ABD Savunma Bakanı VViffiam Cohen, dün Irak bunaummı eie almak üzere başkent Moskova'ya gelerek Rusya Savunma Bakanı Sergeyev ıle bir görûşme yapü. Sergeyev toplantıda "Bunahm, ne yaak ki Rusya'nın ve bölgedeki diğer ülkekrin yaşamsal çıkarlanna zarar vermektedir. Irak karrnaşik bir sorundur w ABDfleIrak arasındaki bir çabşma olarak değeriendirüemez" dedi. Sergeyev u Askeri bir operasyonun, askeri alandaki ABD- Rus iMşkflerine vereceği olası zarara iüşkin derin kaygılanmızı size iletmek isterimr diyerek askeri müdahalenin bedeli konusunda Cohen'i uyardı. Rusya Savunma Bakanı, ABD'nin Irak politikasına iliskin kuşkulanm da açıkça dile getirerek Cohen'e "ABD. askeri müdahalenin bütün olası somıçlanna hanr mı. Irak koausımdaki sert « ödünsüz tutum dünyanm istikranna ve güvenljgine olumlu bir etkide bulunacak mı" sorulannı yöneltti. Cohen ise ABD Devlet Başkanı Bfll CHnton'm bunahmı büyûk bir dikkatie ele aldığını belirterek Sergeyev'e "Güce başvurmaııın oJas» sonuclannı soruyorsunuz. Şunu da sonnak gerddr Eyieme geçmez ve Saddam Hüseyin'm Bfrfeşmis Mffleder (BM) kararlanna uymamayı ve BM denefifBeriyte saklambaç flçııarnajı sürdürrnesine izin verirsek nc tHaak" diye karşılik verdi. ABD'nin Rusya ile oian iliskilerine büyük önem verdiğini vurgulayan Cohen "Llketerimiz arasındakiflişkflerçok önemii. Rusya büyûk bir güç. ABD büyûk bir göç. Masada böyte karşıhkh <rturmamızikiülkeninçıkanna4r"d£-d!. Igor Sergeyev Moskova'nın Bağdat'a biyolojik silah yapımında kullanılacak ekipman satmak istediği öne sürüldü Oldar Rusya'ya çevrfldiDış Haberier Servisi - Irak'taki BM manlannın, Rusya ile Irak arasında 1995 te yapilan ve Bağdat'm biyolojik si- lah üretmesine olanak verecek bir anlaş- mayla ilgili belgeler bulduğu bildirildi. ABD'de yayımlanan VVashıngton Post gazetesi anlaşmada, Moskova'nın Bağ- dat'a biyolojik silah yapımında kullanıla- bilecek ekipman satmasının öngörüldüğü- nü iddia eti. Rusya, iddialan yalanladı. Washington Post ismini açıklamadıği kay- naklara dayandırdığı haberinde, BM mü- fettişlerinin geçen sonbaharda yaptıklan teftişler sırasında, görüşme metinlerinin yer aldığı gizli bir belgeyi ele geçirdıkle- rini yazdı. Milyonlarca dolarhk anlaşmanm beş bin litrelik bir fermantasyon tankerini de kapsadığma yer verilen haberde. söz ko- nusu tankerin hem hayvan yemi proteini hem de ölümcül mikrop üretiminde kulla- nılmak üzere dizayn edildiği öne sürüldü. BM müfettişlerinin söz konusu ekipmanın Bağdat rejiminin eline geçip geçmediğin- den emin olmadıklanna yer verilen haber- de, Rusya ile Irak arasındaki işbirliğinin bu anlaşmayla sınırlı kalmadığı öne sürüldü. Washington Post, BM'nin Moskova'dan anlaşmayla ilgili aynntılı bilgi talep etti- ğini, Moskova'nın altı haftadır BM'ye ya- nıt vermediğini kaydetti. Gazeteye bilgi veren kaynaklar bu tip iddialann ABD yetkililerinde kaygı do- gurduğunu, Rusya'nm son krizde diplo- matik çözüm için başlattığı girişimin de farklı yorumlanmasına neden olabıleceği- ni ifade etti. Isminin açıklanmasmi istemeyen bir diplomat "Ruslann baa şeyleri bulmanu- n istemediğine dair kuşkuiar var" dedi. Washington Post aynı kaynaklara dayan- dırdığı habennde, ABD istihbarat servis- lennin BM yetkililenni "Rus istihbarat senislerinin UNSCOM'la ilgili casusluk yapöğı" yolunda uyardığını da bıldirdi. ABD istihbarat servislerininin BM yetki- lilerine "Rus casuslann bazı bflgOeri doğ- rudan Irak'a vermiş olabileceğini'" söyle- dikleri yazılan haberde. Amerikan Fede- ral Soruşturma Bürosu FBI'ın, Rusya'nm ABD'li senatör: • ABD'de yayımlanan Washington Post gazetesinin "ismi açıklanmayan kaynaklara" dayandırdığı habennde, BM uzmanlannın geçen yılki teftişler sırasında bulduğu belgelere göre 1995 yılında yapılan anlaşmanm milyonlarca dolar değerinde olduğu kaydedildi. Rusya iddialan kesin bir dille yalanladı. lran ile ittifak arayışına giren Saddam, gizö toplantrya Irak'ın güventiğinden sorumlu küçük oğju Kusay'ı gönderdi. Irak-İran gizli toplantısıLONDRA(AFP)-Irak ve tran'ın üst düzey istihbarat ve gü- venlik yetkililerinin. ABD'nin Körfez'de giderek büyüyen as- keri gücüne karşı bir ittifak oluşturmak amacıyla geçen hafta gizlice bir araya geldıklen öne sürüldü. tngiltere'de yayımlanan The Times gazetesinin Batılı istih- barat ka>naklanna dayanarak verdiği habere göre Irak lideri Saddam Hüseyin, toplantıda en küçük oğlu Kusa> Hüseyin ta- rafından temsil edildi. Irak'ın güvenliğınden sorumlu Kusay ile Irak İstihbarat Servisi Şefı Rafıa Daham el-Tıkriti. 5 şubat günü, lran-Irak sının yakınlannda Irak lopraklannda bulunan el-Selamiye'de lran İstihbarat Bakanı Kurbanali Dtirri Nece- fabadi ile buluştu. Gazete, ABD'nin Irak'a saldıtması duru- munda Irak ile lran'ın ortak bir karşılık vermesinin söz konu- su ohnadığını, ancak iki ülkenin sahip oldufu büyük istihba- rat kaynaklannı ortak çıkarlann söz konusu olduğu alanlarda birleştirmesine yönelik bir anlaşmanm hassas bölgenin den- geleri için yeni bir tehdit oluşturacağıni yazdı. Toplantı, Irak Dışişlen Bakanı MuhamınedSaidel-SahaFın geçen ay lran Dışişlen Bakanı Kemal Harrazi ile buluşması- nm ardından gerçekleşti. Times'a göre bu toplantıda dışişlen bakanlan, iki ülkenin istihbarat servisleri arasında doğrudan ilişki kurulması karan aldılar. İstihbarat kaynaklan, Irak'ın, lran'ı Bağdat yönetimi- nin hazırladığı ABD karşıtı eylem planına katılmaya ikna et- mek için Tahran yönetimine birtakım ödünler içeren öneriler- de bulunduğunu düşündüklerini belirttiler. Irak'ın verecegi ödünlerden bırinin, Irak'ta etkinlik gösteren lran karşıtı grup- lara destek venlmemesi olduğu bildirildi. bu operasyonundan haberdar olduğu be- lirtildi. Rusya. Irak'a biyolojik silah yapımın- da kullanılabilecek hassas ekipman sattı- ğı ıddialannı yalanladı. Rusya Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Gennadi Tarasov "Rusya, Irakia. BM kararlanna ters dü- şen hiçbiranlaşmaimzalamadığı gibi Bağ- dat'a >asadışı işlerde kullanılacak herhan- gi bir mal/enıc de göndermemiştir" dedi. Biröneridaha Rusya'nm, Bağdat'a yeni bir öneri da- ha getirdiği ve Bagdat'm önenyi kabul et- mesinin beklendiği bildirildi. Filistin'in Moskova Büyükelçiliğı Sözcüsü, Bağ- dat'ın öneriyle ilgili karannın kısa süre içinde açıklanmasını umduklannı belirtti. Aynntılara gırmeyen sözcü, yeni önerinin önceki gün reddedilen örteriden farklı ol- duğuna dikkat çekti. Irak, salı günü sekiz başkanlık sarayını BM denetimine açaca- ğını açıklamış, ancak ABD ve Ingilterebu ödünü yeterli bulmamıştı. Rusya'yla birlikte Çin ve Fransa, dip- lomatik çözümdeki ısrarlannı sürdürüyor. UNESCO BaşkanıFederico Mayor da yaptığı açıklamada. savaşın çözüm üret- meyeceğini belirtereke bu savaşta galibin bulunmayacağmı savundu. Washington ise Irak'a saldırmakta ka- rarlı görünüyor. VVashington muhabinmiz Fuat KozJukJu. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un, saldınya şimdiden bir ad bulduğunu duyurdu. Buna göre Irak'a muhtemel bir saldın "Çöl Şünşeği" adını taşıyacak. ABD, 1991'dekı Irak harekâtı- na Çöl Fırtınası adını takmıştı. "HedefkrbeBrieni\t>r" ABD Savunma Bakanı \Villiam Co- hen, Irak'a karşı askeri bir saldınya gi- rişmeleri için BM Güvenlik Konse- yi'nin yeni bir karanna ihtiyaç bulun- madığını söyledi. Moskova'da bulu- nan Cohen, Rusya'nm NTV televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Irak'a karşı askeri güç kullanmak için ge- rekli bütün yetkilere sahibiz. Bö>le bir yetkiye ihtiyaç olmamasına kar- şın diğer ülkelerin de bizi destekle- mesini isteriz" dedi. Operasyonun başlaması için kesin tarihin henüz bel- li olmadığını söyleyen Cohen, "Vuru- lacak hedefleri belirleme çalışmala- n sürüyor. Saldırılarda, sivil nüfu- sun mümkün olduğu kadar az zarar görmesiiçin hedefler mümkün oldu- ğu kadar dar alanlar olacak" dedi. Bu arada. Irak ile BM arasındaki kri- ze diplomatik çözüm bulma çabalan devam ederken, ABD Körfez bölgesi- ne askeri yığınak yapmaya devam edi- yor. Bölgede konuşlandınlacak 19 bombardıman ve saldın ucaklannın ilk bölümü olan 6 adet F-16'nın, ABD'de- ki üslerinden aynldıklan bildirildi. 6 adet B-52 bombardıman uçağı ile bir B-I bombardıman uçağının ise dün Luisiana ve Güney Dakota'daki üsler- den aynlarak Körfez'e hareket etme- leri bekleniyor. 6 adet F-117Ahaya- let uçağının da bu sabah Körfez'e ha- reket edeceği belirtildi. Saldın en erken 24 şubatta FUATKOZLUKLU WASHINGTON ABD'nin Irak'a karşı yapma- yı planladığı askeri saldınnın Kongre'nin tatilden döneceğı 24 şubattan önce gerçekleşe- meyeceği öne sürüldü. ABD Senatosu'nda çoğunluğu oluşturan Cumhuriyetçilerin lideri Trent Lott Clinton'ın Irak'a karşı saldın polırikası- nı Senatonun onaylayıp onay- lamayacağı sorusu üzerine KongTe'nin 13-23 şubat ara- sında tatilde olacağını hatırla- tarak Senatonun bu oylama\ı 24 şubattan önce yapamaya- cağinı söyledi. Lott "Bizgöre- ve başlamadan önce bombala- ruı düşeceğini sanmıyorum 15 diyerek Senato'nun verecegi onaym beldeneceğini ifade et- ti. Cumhuriyetçi lider, oyla- mayı dün yapmadıklannı, çünkü böyle bir tartışmayı bir güne sığdırmak ıstemedıkleri- ni söyledi. Önceki gün Senatonun azınlık lideriTom Daschle, Senatonun Irak'a saldınyı oy- lamasında sonuçlann başabaş gideceği öngörüsünde bulun- muştu. Güney Dakota Meclıs Üyesı Tom Daschle " Çok az birfarklaoyiamadankararçı- kacakmışgibi gözüküytr" de- di. Daschle, karann amacmın "Irak'a uhıstararası yasalara uyması için diplomatik ya da askeri güç kullanılacağını mümkün oîdukça açık belirt- mek'" olduğunu açıkladı. ABD'de yayımlanan New York Timesgazetesi ise saldı- nnın 14 şubat ile 10 mart ara- sında gerçekleşeceğini öne sürdü. Gazetenin haberinde 10 martta hac mevsimi nede- niyle bölgede yoğun bir hava trafıği yaşanacağı, bu neden- le saldınnın 10 marttan sonra yapılamayacağı kaydedildi. ABD Saddam'ı savaş suçlıısu flan edecek VVASHINGTON (AA) - ABD Dışişlen Bakanı Madeleine Albright, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i savaş suçlusu olarak yargılama yollannı aradıklannı bildirdi. Temsilciler Meclisi Dışişlen Komisyonu'nda konuşan Albnght, Irak liderinin yargılanması için Avrupalılar'la birlikte belge topladıklannı, "bu fikrin incelenmesi gerektiğini" belirtti. Amerikan yönetiminin Irak muhalefetine yeniden destek sağlayabileceğıni söyleyen ABD Dışişlen Bakanı, "Geçmişte Irak muhalefetini destekledik. Gelecekte de etkili bir şekilde desteklemek istiyoruz" dedi. POLtTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI ABD'nJn Irak 'Poütikasızlığı' Irak bunalımı ve ABD'nin emelleri konusunda basını- mızda günlerdir ateşli tartışmaların yapılıp her kafadan bir ses çıkmasının asıl nedeni sanınz ABD'nin Körfez'de yıllardır uyguladığı 'politikasızhktan' kaynaklanıyor Evet, ABD'nin aslında Körfez'de tutarlı, istikrartı uzun vadeli bir politikası yok. Bu durumda basınımızda önüne gelen ABD'nin uygu- ladığını varsaydığı politika ya da plan konusunda yazı ya- zıyor. ABD'nin Körfez politikası bize Türkiye'nm Kıbns'ta uzunca bir süre izlediği 'çözüm, çözümsüzlüktür' politi- kasını anımsatıyor. Nasıl olur? Dünyamızın tek süper gücünün Körfez hak- kında belirii bir politikası olmaz mı? Ama yok. Süper güçler de yanlış hesap yapabilirler, is- tikrartı politika üretemeyebilirler. ABD, Vietnam'da, Kamboçya'da ya da Şah'ın Iran'ın- da istikrarlı, uzun vadeli, geleceği gören politika ürete- bildi mi? Somali'ye girerken, birkaç ay sonra. tası tarağı toplayıp, çıkmak zorunda kalabileceğini düşündü mü? The New York Tîmes gazetesinde birkaç yıl önce çı- kan bir yazıda "VVashington'da Irak konusunda ne iste- diğini bilen yok" deniyordu. Bu degerlendirmenin geçeriiliğinı koruduğuna inanıyo- ruz. • • • Aslında Körfez savaşından sonra ABD'nin Irak'a bu- laşma niyeti pek yoktu. Nitekim Başkan Bush, 1991 Şu- batı'nda Amerikan ordusunu Bağdat'a yurütmemiş, Sad- dam'ın birlikleri kuzeyde Kürtlerin ayaklanmasını bastı- nrken de duruma müdahale edilmesini isteyenlere "Bu Irak'ın iç sorunu" diye karşılık ver mişti. Ancak televizyon ekranlannda Kürt sığınmacıların tra- jik durumunun kamuoyunu ayaklandırması ve Turgut Özal'ın ısrarlı talepleri karşısında Bush Türk sınmna yı- ğılan Kürt sığınmacılara yardım için bölgeye Amerikan birlikleri gönderdi. Böylece 7 Nisan 1991 'de HuzurOpe- rasyonu başladı. Bush'a Kuzey Irak'a girme fikrini veren ise Turgut Özal'dır. Özal, 1991 Nisan'ının başında Türkıye'ye sığı- nan Kürtlerin BM koruması altında Irak'a geri gitmesini, yani Kuzey Irak'ta Güvenli Bölge kurulmasını onermiş- tir. Özal'ın önerisine aklı yatan Bush, 10 Nisan'da Kuzey Irak'ı Saddam'a yasakladı ve 17 Nisan'da da Güvenli Bölge kurmalan için ABD askerlerini Kuzey Irak'a gön- derdi. Huzur Operasyonu'nun görev süresi temmuz başın- da sona erince Ingiltere Başbakanı John Major'ın böl- geye yeni bir güç gönderme önensıne ise yıne Turgut Özal büyuk bir hevesle sanldı. Böylece 17 Temmuz 1991 'de Huzur Operasyonu-2 (Provide Confort-2) başladı ve Çe- kiç Güç, Silopi'de konuşlandmldı. • • • Özetle, Kuzey Irak ABD'ye gümüş tepsi ıle sunuldu. Bu ışlemde Turgut Özal çok önemli bir rol oynadı. VVashington da doğal olarak durumdan yararlanarak bölgede kendine bağlı özerk bir Kürt binmi kurmaya yö- neldi. Sözgelişı Barzani ıle Talabani'nın Bağdat'la özerk- lik görüşmeleri ABD'nin telkınlerı ıle yokuşa sürüldü. Kuzey Irak'ta Çekiç Güç'ün, yani ABD'nin kanatlan al- tında Mayts 1992'de parlamento seçtmleri yapıldı, hükü- met kuruldu. Barzani ve Talabanı peşmergelerınin birle- şerek Kürt Ordusu'nun kurulacağı açıklandı ve 4 Ekim'de Kürdistan Federe Kürt Devleti'nin kuruldugu ılan edildi. Yani, para basmanın dışında bağımsız bir devletin oluş- ması için gerekli tüm koşullar yerıne getinldı. Şimdi bu durumda ABD Kürt devletı ister, ya da iste- mez diye tartışma yapmak, ABD'nin Ankara Büyükelçi- sı'nin açıklamasına dayanarak "ABD'nin hiçbir zaman böyle bir emeli olmadığını" ileri sürmek bize göre gerek- sizdir. Kuzey Irak'ta ABD'nin gözetimı altında biranlamda bir Kürt devieti kuruldu. Ama bölgenin feodal yapısında bu devlet yürümedi. Günümüzun koşullan elverişsiz olduğundan ABD bi- ze göre aynı girişimi yinelemez. Orası ayn bir konu. • • • Gerçek şu ki, ABD Irak'ta başından bir 'masterplan'\a ortaya çıkrnamtş, olaylann gelişmesine göre politika oluş- turmuştur. Sözgelişi, Saddam'dan nefret etmesine karşın Irak parçalanırsa, petrol bölgesı Iran'a kalır korkusuyla, Irak diktatörünü iktidarda bırakmış, ama Saddam 'yaramaz- lık' ettiğinde tepesine bınmıştir. Bu arada Saddam'ın ye- rine geçecek bir general de bulamamıştır. iran'a ambar- go, büyük ölçüde, bu ülkenin petrol pıyasasındaki yeri- ni dolduran Suudı Arabistan ve Kuveyt'e yaradığından VVashington ambargonun hafifletılmesine yanaşmamış, ancak bu kez de Saddam huysuzlanmıştır. Sözün kısası ABD'nin tutarlı bir Irak politikası yoktur. Körfez'deki son olaylan tartışırken bu noktayı unut- mamak gerekir. ISBASIN Ingjliz televizyonun iddiası.- Washington Irak'a biyolojik madde sattı Yaptırınıların etkisi nesiflerce sürecek LONDRA (AA) - ABD'nin Irak'a 1980'lerde kimyasal ve biyolojik silah programını geliştirmede yar- dım ettiğı, îngiltere'nin ise 1992 'de bu ülkeye sinir gazı- na karşı panzehir sattığı iddia edildi. fngiltere'nin Kanal- 4 televizyonu. 1985 ile 1989 yıllan arasında ABD'den Irak 'a 14 ayn biyolojik mad- de sevkiyatı yapıldığına dair ABD istihbarat belgelerinin ele geçirildiğini bildirdi. Te- levizyon, bu sevkiyatlann antraks bakterisi ve zehirlen- meye yol açan bir organizma olan "borulinum" içerdiği- ni belirtti. Teievizyonda. Irak'ın ABD'den digerzehir- li oaddeler de satm aldığı bildirildi. Programda, Irak'ın 1988'de Halepçe'ye düzen- ledgı ve 5 bin kişinin öldü- ğü ümyasal silah saldınsın- dar. sonra da, ABD'nin Iral'a bu maddelerden gön- denlıği belirtildi. 1980'ler- de Pentagon'da çalışan yet- kılılerden Stephen Bryen de, K.anal-4'e yaptığı açıklama- da. Kendisi ve bir kaç arkada- şın.n o dönemde hassas maıidelerin satışını önlemek içirraücadeleetiklerini söy- led , Dış Haberier Servisi - Irak'a 7 yıldır uygu- lanan yaptınmlann olumsuz etkisinin kuşak- lar bo)^ sürebilecek bir düzeye geldiği bil- dirildi. Yaptınmlar nedeniyle çöken ekono- minin ve altyapının Iraklı çocuklan vurdu- ğunu söyleyen Birleşmış Milletler'in (BM) Irak'a yönelik insani yardımlanndan sorum- lu bölümü başkanının sözcüsü Eric Falt "Ye- tersiz beslenmenin \e çöken toplumsal yapt- lann gelecek kusaklar üzerinde silinmez iz- ler bırakacağı bir düze>e ulaşük" dedi. BM venlerıne göre Irak'ta yaptınmlann başladığı 1991 yılında binde 61 olan çocuk ölümü oranı Î996'da binde 117'ye çıktı. 1991 yılında >oizde 5 olan 2.5 kilogramın al- tında doğan bebek oranı da 1997'de yüzde yûzde 26'ya ulaştı. Doktorlar, ticaret ve pet- rol yaptınmlan dönemi çocuklannda beslen- me yetersizliğinin etkilerinin gözle görülür bir duruma geldiğini belirtiyorlar. Ailelerinin acımasız koşullarda verdiği pa- ra kazanma mücadelesi nedeniyle çocukla- nn eğitimleri de kesintiye uğruyor. UNICEF \erilerine göre Iraklı çocuklann dörtte biri okula gitmiyor. Altyapının çökmesi nede- niyle ülkede ilaç, elektrik ve icme suyu sı- kıntısı da çekiliyor. Ülkede. yaşamsal ilaçla- nn dörtte bırinden azı bulunuyor. Irak'ın başkentı Bağdat'ta günde üç saat. doğudaki Kerbela kentinde ise günde 16 sa- at elektnk kesintisi yapılıyor. Içme suyunda- ki kirlilik oranının yüzde 40'a çıktığı ülke- de, atık su antımı da yapılamıyor. BM veri- lerine göre Irak'ın tanmsal üretimi de 1991 düzeymin altına düştü. Bağdat Üniversitesi'nden bir profesör "Devletin ve verdiği hizmetlerin çökmesivie toplumda gerçek bir çözülme >Bşanı>x)r. Her evde tabanca ve makineli tüfekler var. Yaptı- nmlar en saygıdeğer insanlanmta bik hırs»- za dönüşrürdü. sovgun.cinavetveihanetgün- deük oLn lar haline gekü" dıyor A rap karmaşası Son haftalarda Arap müttefiklere döktüğü tatlı dile karşın Bill Ciinton yönetimi geçen Körfez Savaşı'nda ABD ile birlikte savaşan uluslar koalisyonunu bu defa kendine çekmeyi başaramadı. VVashington'a ret cevabı verecek son ülke olan Suudi Arabıstan'ın üslerinin kullanılmaması saldıryı karmaşık hale gettrir, fakat ABD'nin Irak'a hava saldınsı yapma gücünü sarsmaz. Ancak bu aynı zamanda Saddam Hüseyin'ın kitle imha silahlan geliştirme programına karşı girişilen uzun vadeli çabaJarda sorun dekmektir. Kuveyt dışında hiçbir Arap ülkesi Irak'a karşı askeri güç kullanımını onaylamıyor. Bununla birlikte çoğu, VVashington saldınlannın Saddam'ı görevden uzaklaştırmasından ya da zayıflatmasından büyük memnuniyet duyacağmı itiraf ediyor. Irak'ın kıtle imha silahlannın en çok tehdidi altında bulunan ABD müttefik ülkelerinın kendilerini diplomatik bir sessizlikle yanıt vermeye mecbur hissetmeleri hayal kınklığı yaratıyor. Bugün sorunlar 1990 sonrası gibi değildir. Bağdat'tan gelecek açık bir tehlike görünmüyor. BM ambargosu, Iraklılara karşı sempati yaratmış durumda. Islam köktendmciliği bölgede güçlenerek ABD saldınsını destekleyen hükümetlere karşı önemli bir muhalefet haline geldi. Irak, bölgede ciddi bir tehdit. Washıngton, banşçı anlamda Irak'ın terör silahlannı temızlemek için elinden geleni yapıyor. BM teftiş kurulunun görevini yapabilmesi için askeri müdahale gerekiyorsa ABD desteği hak ediyor. Arap liderlerin Irak'a ve tehlikeli diktatörünün suçlanna karşı birlik olmalan gereklidir. (11.02.1998) Saddam'a karşı savaşTeievizyonda ve gazetelerde ABD'nin Saddam'm biyolojik silahlannı yok edemeyecegi. Iraklılann da bu silahlan hiç kullanamayacağını, çünkü kendılerinin de bundan etkilenecegi yazılıyor. Bütün bu önemsemezlik önemli bilgileri ve tarihi göz ardı ermemize neden olmaktadır. Saddam 20 yıl boyunca BM güvenlik kararlanna uymaktansa biyolojik ve kimyasal silah kapasitesini arttırdı. Bombalamanın iki amacı var: Silahlan havadan vurarak etkisız hale getirmek ve Saddam'a silah denetimini tümüvle kabul ettırmek. Saddam'ın tehlikesinin farkında olan BM müfettişleri silahlann saklandıklan yerler hakkında bilgiye sahipler. Cumhuriyet Muhafızlan'nı vurmanın Saddam'ı vurmak anlamına geldiği de biliniyor. Birçok ABD müttefiği, ABD'den çıkan olanlar ve terör yorgunu Arap ülkeleri ABD'ye yardım edecektır. ABD onlara ticari olarak karşılığinı verecek ya da Saddam'dan onlan koruvacaktır. Ciinton yönetimi Saddam'ı devirme çözümüyle ilgili bir hazırlık yapıyor gibi görünmüyor. Saddam'ı devirmek amacıyla kara kuvvetlerinı de savaşa sokmak için ABD'Iileri hazırlaması gerekiyor. Clinton'ın istıfaya zorlanması tehlikesi geçmeden böyle bir adım atacağına inanmak zor. Kara gücünün kullanılması karan gelecek başkanlık seçimlenne kadar beklemek zorunda kalabilır. Bu gecikme ABD'nin seks skandalı nedeniyle ödediğı bir bedel olacaktır. Clinton'ın yapabileleceği şey Saddam'a karşı muhaleferin yıllarca ABD tarafından aldatılmışlığma son vermektir. Bu ona Saddam'ı ıçten devirme şansı verecektir. (ia 02.1998)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle