18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13ŞUBAT1998CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Susurluk ppotestosuna beraat • ANKARA (AA) - Ankara 5. Asüye Ceza Mahkemesi, Susurluk olayının aydınlatılması amacıyla yürüyüş düzenledikleri ve basın açıklaması yaptıklan gerekçesiyle. 1 yıl 6'şar aydan 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan ÖDP Genel Başkanı Uftık Uras. IHD Genel Başkanı Akm Birdal, TMMOB Başkanı Yavuz Önen ve eski milletvekili Ahmet Türk'ün beraatine karar verdi. Sivıl toplum örgüt temsilcileri ve siyasi partiler olarak Susurluk kazası sonrası ortaya çıkan kirli ılişkilenn ve çetelerin aydınlatılması amacıyla bir basın açıklaması yaptıklannı anımsatan Türk. "Maalesef Susurluk çeteleri salıverilirken bizler sanık sandalyesinde oturuyomz" dedı. Kalemli komisyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel' Kurul Salonu Yolsuzluğunu Araştırma Komisyonu görev dağılımı yaptı. Eski Baskan Mustafa Kalemli döneminde inşaatına başlanan genel kurul salonu ile ilgilı yolsuzluk iddialarını araştırarak gerektiğinde yargıya gidebilecek olan komısyonun başkanlığına DSP tzmir Millervekili Ahmet Priştina seçildi. DYP Genel İdare Kurulu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'nin. Genel Başkan Tansu Çiller başkanlığında 2 saat süren Başkanlık Divanı toplantısında, "yan başkanlık sistemi'nin gelecek hafta toplanacak Genel İdare Kurulu'nda (GÎK) tartışılması karara bağlandı. Toplantıda, Yalım Erez'inçıkışlan değerlendirilirken Çiller, kıumaylanna, "Benim bu konuda açıklama yapmam döğru olmaz. ama sizler yapabilirsiniz" dedi. İnsan kaçırana ağır ceza • ANKARA (AA)- Yargıtay. yasadışı yollardan yurtdışına insan taşıyan organizasyonlan. "suç işlemek için teşekkül oluşturmak" olarak kabul etti. Geçen yıl, Antalya'nın Kaş ilçesinden yasadışı yollardan Yunanistan'm Meis Adası'na insan kaçınlırken 18 kişinin boğularak ölmesı üzerine, bu kişileri yurtdışına kaçırdıklan belirlenen kişiler hakkında dava açılmıştı. îzmir 1 No'lu DGM. sanıklardan Ahmet Ateş'i, "suç işlemek için teşekkül oluşturmak" fiiline göre 1 yıl hapıs cezasına çarptınrken, diğer sanıklar hakkında beraat karan vermişti. Aydın'ın cezası bozuldu • Haber Merkeri - Yargıtay 9. Ceza Dairesı. Susurluk skandalıyla ilgili çizdiği bir kankatüründe "Devletın asken kuvvetlerinin tamamının manevi şahsiyetine basın yoluyla hakaret ettiğı" gerekçesiyle karikatürist Ertan Aydın'a verilen 11 ay 20 gün hapis cezasını esastan bozdu. Karikatürist Aydm. cezanın onanması halınde. daha önceden de verilmiş cezası olduğu için toplam 17 ay 20 gün hapis yatacaktı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Anf Ünal Ersoy. "suçun yasal unsurlan oluşmadığı" gözetilmeden Aydın ile Emek gazetesi Yazıişlen Müdürü Ahmet Ergin hakkında verilen mahkûmiyet karannın bozulmasını istemişti. Perinçek'ten dava • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek. 1 Ekim 1997'de yayımlanan bir haberde kişilik haklanna hakaret edildiği gerekçesiyle, Akşam gazetesi. gazetenin Sorumlu Yazıişleri Müdürü Mustafa Dolu ile muhabir Ahmet Köprülü hakkında 5 milyar liralık manevi tazmınat davası açtı. Hakkında soruşturma başlatılan istihbaratçı Hanefi Avcı gözdağı verdi 'Daha çok konıışacağım'E\İNGÖKTAŞ ANKARA-Eski Emniyet Ge- nel Müdürlüğü İstihbarat Daire- si Başkan Yardımcısı Hanefi Av- cı, yakın çe\Tesine, ceza aldığı takdirde emekliliğini isteyip ga- zete ve telev izyonlarda daha faz- la açıklamalarda bulunacagını söyledi. Teftış Kurulu başmüfettişleri. televizyon ve gazetelere yaptıği açıklamalarnedenıyle Avcı hak- kında. "üstlerinden izinsiz ola- rak basına demeç verdiği, Genel- kunnay Başkanlığı'nı alenen tahldr ve tezyif ettigT gerekçe- siyle üç ayn soruşturma başlat- bekliyor Eski îstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, yaptığı açıklamalarla "üstlerinden izinsiz demeç verdiği ve Genelkurmay Başkanhğrnı alenen tahkir ve tezyif ettiği" gerekçeleriyle hakkında verilecek karan bekliyor. Karann olumsuz olması halinde emekliliğini isteyeceğini söyleyen Avcı, "Soruşturmalann sonucunu bekliyorum. Ona göre karar verece- ğım. Emekliliğimi isteyip daha rahat şekilde sık sık televizyonla- ra çıkıp bildiklerimi anlatınm" dedi. tılar. Soruşturmalannı tamamla- yan başmüfettişler. Avcı'nın 26 ay kıdem durdurmayla cezalan- dınlmasını önerdiler. Başmüfet- tişlerin istemi. gelecek hafta içinde toplanacak Yüksek Disip- lin Kurulu'nda görüşülüp kara- ra bağlanacak. Avcı. daha önce de askeri çev- relerin tepkisini çeken açıklama- lan nedeniyle tstihbarat Daire Başkan Yardımcılığf ndan. Ana Komuta Kontrol Daire Başkan Yardımcılığı'na tayin edilmişti. Başbakan IVlesut Y'ılmaz ve Içiş- len Bakanı Murat Başesgioğ- lu'nun sözlü oluruyla geçen haf- ta 32. Gün programına çıkan Av- cı. yaptığı açıklamalanyla tepki çekince bu görevden de almmış- tı. Avcı'nın. yakın çevresine. "Soruşturmalann sonucunu bekliyorum. Ona göre ne yapaca- Refah Partisi Karatepe başkanlığı yitirdi ANKARA (AA) - Danıştay 8. Dairesi. 1 yıl hapis cezasına çarptınlan ve bu cezası Yargıtay tarafından onanan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe"nin belediye başkanlıgını düşürdü. Danıştay 8. Dairesi. Içişleri Bakanlığı'nın. Ankara 1 No'lu DGM'ce 1 yıl hapis cezasına çarptınlan ve bu cezası kesinleşen Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Karatepe'nin belediye başkanlığının düşürülmesi istemini sonuçlandırdı. Daire. Karatepe'nin belediye başkanlıgını, 2972 sayılı Mahalli Tdareler ile Mahalle Muhtarlık ve lhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun'un "seçilme yeterliliğini" düzenleyen 9. maddesinin, Millervekili Seçimi Kanunu'na atıfta bulundugu 11 maddesinin (f) bendinın 3. fıkrası hükmü uyannca düşürdü. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART Jjrtdarma komutanı ğıma karar vereceğinı. Belki de emekliliğimi isteyip daha rahat şekilde sık sık televizyonlara çı- kıp bildiklerimi anlaönm" dedi- ği öğrenildi. Avcı'nın. emekli olduktan sonra anılannı kitaplaştırmayı da düşündüğü belirtildi. Tazminat davası Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Evmür'ün. "TBMM Susurluk Komisyo- nu'na ve lstanbul DGM'ye ver- diği ifadelerinde, şahsına yöne- lik gerçekdışı ve mesnetsiz itham- larda bulunarak kişilik haklan- na teeavüz ettiği" gerekçesiyle. Hanefi Avcı hakkında aç- tığı 500 milyon liralık ma- nevi tazminat davasında. Susurluk raporunun delil olarak dosyaya konmasina karar verildi. Ankara 5. Asüye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşması- na. davacı avukatı Kemal Şahin ile davalı avukatı Azamet Erdem katıldı. Duruşmada söz alan avu- kat Şahin. sadece tazminat davası açtıklannı, aynca suç duyurusunda bulun- madıklannı belirtti. Davalı avukatı ise Baş.- bakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutiu Savaş tara- fından hazırlanan Susurluk raporunda birçok konunun aydınlığa kavuştuğunu kaydederek, bu raporun dosyaya delil olarak konul- masını istedi. Duruşma yargicı, Hane- fi Avcı'nın, Mehmet Ey- mür'e hakaret içerdiği sav- lanan lstanbul DGM'de verdiği ifadesinin istenme- sine. Susurluk raporunun bir suretinin davalı tarafın- dan dosyaya konulmasına, Içişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı'na yazı gön- derilerek taraflar hakkında idari soruşturma bulunup bulunmadığının ve ne gibi işlem yapıldığının bildiril- mesınin istenmeşine karar verHrek dtrruşntayi er- teledi. Bülent Ecevit, Amerika'nın, Kürt devleti kurulmayacağına dair söz verdiğini söyledi 'Ingiltere, ABD'yî yönlendirebilir'Haber Merkeri-Başbakan Yar- dımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit BM-Irak krizinde, ABD'li yetkililenn kendisine, 'Irak'ınbö- lünmesine ve Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulmasına karşı oldukla- n' güvencesinı verdiklerinı, ken- disinın de bu sozleri doğru olarak kabul ettiğıni belirtti. lngiltere'ye yaptığı suçlamalara devam eden Ecevit'e, tngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi David Logan tepki gösterdi ve "Dürüstiüğümüzüsor- gulama\ın" dedı Ecevit, eşi Rahşan Ecevit ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ile beraber lstanbul Defterdarlı- gı'nı zıyaret etti. Buradagazetecı- lerin sorulannı yanıtlayan Ecevit. ABD'nin. Ortadoğu'nun özellik- lerini Ingiltere kadar tanımadıgını söyledi. Ecevit şöyle devam etti: "ABD, bundan önceki dönem- lerde Ortadoğu ile ilgili politikala- ra tngiltere kadar kanşmamıştı. tngiltere. özellikle 1. Düma Sava- şı'ndan sonra Ortadoğu'yu kanş- tıran ülkelerin başında gelmekte- dir. Bana Amerikalılar teminat verdiler. güvence vertffler:' Kesin- Iikle Irak'ı bölmek. Kuzey Irak'ta Kürdistan kurdurmak gıbi birpla- nımız. amacımız yok: buna karşı- yız' dediler. Ben de bu sözterini doğru olarak kabul ettim." Ecevit, Ingiltere'yi suçlayarak Irak'ın bölünmesı konusunda ABD'yi 'hissettirmeden' vönlen- dirılebileceğıni savundu. Ecevit. "İngilizlerin bu görüşleri hakkın- da somut birşe> var mı?~ şeklin- deki bir soruya şu v anıtı v erdi: ** 1. Dünya Savaşı sırasında ve sonra- A n k a r a sında İngiltere'nin Ortadoğu'da neler yaptığı tarih kitaplanndan okunup hahıianacak olursa. be- nim ne\ i kastettiğim anlaşılır. Ge- çen gün tngiltere Dışişleri Baka- nı'nın bir demeci çıkn.' Irak parça- lanırsa bizim işimize gelir' diye. Kendi bakanltğı, Bunu söylemek ıstemedi' diyerek valanladı. Ama iki saygın gazetede çıktı. Daih Te- legraph ve Guardian'da. O da bi- İ d a r e M a h k e m e s i linçaltındaki bazı düşüncelerini açığa vurma olabilirdiye düşünü- vorum. Yani bu gibi durumlarda her olasıhğı gözönünde bulundur- mak lanm." Ecevit, göçe karşı bır tampon bölge kurulmasını görüşmedikle- rini de belirterek şöyle devam et- ti: "Veni bir göc dalgası olursa. o göç dalgasını sınınnıızjn hemen dı- şında karşılayacağız. Onlann ge- 12 termik santrdhn satışı iptaledildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 1. tdare Mahkemesi, 12 termik santralın özelleş- tirilmesini iptal etti. Enerji ve Tabii KaynakJar Bakanlığı'nın 20 yıllığına "işJetme hakkı dev- ri" yoluyla özelleştirdiği santrallar hakkmdaki kararda. bakanlığın Bakanlar Kurulu'na ait bir yetkiyi kullanarak ihaleyi gerçekleştirmesinin hukukaaykın olduğu belirtildi. Ekonomide dar- boğaza sürüklenen hükümetin, özelleştirmeden gelecek kaynakla borç ödemelerini yapma pla- nı darbe alırken; Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Asım Rasan, aynı yöntemle özeüeştirilen 25 elektik dağıtım şebekesinin iha- lelerinin de aynı gerekçeyle iptal edilmesini bek- lediklerini söyledi. Ankara 1. İdare Mahkemesi, Cayırhan Termik SantraJf nda çalışan Alaattin Atasever'in açtığı davada. 12 termik santralın özelleştirilmesine ilişkin ihaleyi iptal etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer. Danıştay'a temyiz başvurusunda bu- lunacaldannı bildirdi. Mahkemenin "yetki yö- nünden hukuka aykınlık" gerekçesiyle aldığı karara karşı çıkan Ersümer, ihalenin bakanlık karanyla gerçekleştinlmesine karşın 'Konuyu Bakanlar Kurulu'na götürdük" dedi. reksinme duyacağı bürün insani yardımlan: sağlık. yiyecek. ilaç. bannma. çadırgibi ihtiy açlannı SH nınn hemen dışında saglayacagız.'' İngiltere'nin Türkiye Büyükel- çisi David Logan tarafından dün yapılan ve Ecevit ile resmen ilin- tilendirilmeyen açıklamada. "Son günlerde İngiltere'nin, Irak'ın bö- lünmesi ve bağımsız bir Kürt dev- leti kurulmasını desteklediğine dair bazı açıklamalar yapılmıştır. Bu iddialar tamamen gerçek dışıdır. tngiltere Dışişkri Bakam Robin Cook'un 12Şubat'ta tngüiz pariamentosunda hiç tartışmasız v<e son derece açık olarak ifade et- tigi gibi Irak'ın toprak bütün- lüğünü desteklivonız ve yeniden uluslararası topluma katıldıgmı görmek istiyoruz. Kamuoyuna yapılan bu net açıklamaya rağrnen, doğru olmayan bir şekilde,İngil- tere'nin, Irak'ın bölünmesini amaçlayan. ama dile getirilmemiş bir politika izlediğini iddia etmek tngiliz hükümetinin düriistlüğünü sorgulamak anlamına gelir. Bu k- abul edilemez ve İngiltere'nin, müttefiki Türkiye ile sürdürmeyi arzu ettiği dostane ilişkikr ile bağ- daşmaz"denıldi. IRMIKI AYDIN ENGtN Hikâyeyı elbet biliyorsunuz. Kurt derenin yukartsından doğ- ru gelmiş, kuzuya dişlerini gös- terip "Seni yiyeceğim" demiş, "Yiyeceğim, çünkü suyumu bu- landınyorsun". Kuzucukboynu- nubükmüş, "Nasılolur, kurtkar- deş" demiş, "Ben aşağıdayım, sense yukanda. Dere de aşağı- ya doğru akıyor. Nasıl bulandırı- nm senin suyunu?" Kurt tınma- mış bile, kuzuya pençesini geçi- rirken sırıtmış, "Olsun, gene de yiyeceğim seni"... Saddam Hüseyin, Kuveyt'i il- hak etmeye yeltendiğinde, hat- ta ettim sandığmda. Ortadoğu petrolünün sürekli ve güvenli akışına dayanan siyasal denge- yı bozduğu için ABD kükremiş- ti. Ama hiç olmazsa hikâyedeki kurt gibi bir mazeret bulmaya çabalamıştı. Örneğın, "egemen ve bağımsız Kuveyî devletine" saldırıldığını. buna "hür" dünya- nın göz yumamayacağını ileri sünmüştü. DahasıSaddam'ınte- pesine binmek için ulusiararası bir güç oluşturmaya yönelmış; diplomatik çabalan iyi kötü ürün Suyu Bulandıran Kurt verdığinden Irak'ı cezalandıran güç, -en azından resmen- ABD ordusu değıi. Birleşmiş Milletler Gücü olarak anılmıştı. Bir sıcak savaş yerıne. Irak'ın diplomatik çabalarla ya da ambargo ve benzerı caydırıcı önlemlerle gerıletilebileceğini savunan savaş karşrtı güçieri ya- tıştırmak amacıyla da Kuveyt'in kurtarılmasından sonra demok- rasiye geçecegı ve böylece Or- tadoğu'da feodalizmin karanlı- ğında yaşayan bir halkın özgür- leşeceği gibi sözler de verilmiş- ti. Saddam, her anlamda kendı- sinden kat be kat üstün bir silah- lı güç karşısında kaçınılmaz ye- ndgıyi yaşadı, tesfim oldu, ateş- kes ilan edildi ve Saddam'ın önüne ağır bır fatura kondu. Kuveyt halkının karanlıktan ışı- ğa çıkma umudu ise tam bir piş- kinlikle belleklerin dibine itildi. Petrol gelirieriyle masal yaşamı süren aşiret reisı Sabah ve sü- lalesi yeniden Kuveyt'e egemen oldu. Kuveyt petrolünün düzen- li, sürekli ve güvenli akışı sağ- landı. Ortadoğu'nun hassas si- yasal dengelerini bozmaya yel- teneceklerin başına neler gele- ceği, dosta düşmana gösterildi. Bütün bunlarolurken ABD. hiç olmazsa hikâyedeki kurt kadar ıncelik göstenmiş, saldırısına bir gerekçe bulmuş, petrolün lafını bile etmeksizin. Kuveyt'in ege- menliğinin çiğnenmesinin ulus- lararası bir suç oluşturduğu ge- rekçesıne sanlmıştı. Peki ya şımdi? Bir sıcak savaş için ikna edici, ciddiye alınabilecek hıçbir ge- rekçe yok. Dahası buna gerek- sinim duyan filan da yok. Niye? Körfez Savaşı 1991'deydi. Duvarın yıkılışının üstünden da- ha iki yıl bile geçmemişti. Sov- yetler Birlıği'nin dağılış süreci daha yeni başlamıştı. Yeryüzü çift kutuplu birdünyadan tek ku- tuplu dünyaya dönüşmekteydi. Yeni Dünya Düzeni'rim ideolog- lan teorilerini pazarlamaya yeni başlamışlardı. Oysa 1998 Şubatı'nda ABD yeryüzünde gönlünce at oynata- bilmekte. Rusya'nın "ABD, Irak'a müdahale ederse bu bir dünya savaşına yol açabilir" ül- timatomunu ciddiye alan çıkma- dı. Kimileri "Amaaaan, bu Yelt- sin ya gene sarhoştu ya bunadı artık" deyip çıktılar. Kimileri Rus- ya'nın çıkışını "ABD'nin siyasal ve parasal desteği olmasa Rus- ya iki ayağının bile üstünde du- ramaz" gibisınden daha incelik- li çözümlemelerle değerlendirdi- ler. Birleşmiş Milletler Genel Sek- reteri bile diplomatik çözüm yol- larının var olduğunu ve henüz tı- kanmadığını ısrarla vurgularken ABD'nin ve onun dümen suyun- dan çıkmayan, yeniyetme sos- yal demokratTony Blair Ingitte- resi'nin ille de askeri bir müda- haleye kararlı görünmelerı yazı- nın başındakı kurtla kuzu hikâye- sinin ötesine ulaşıldığını gosteri- yor. Anlaşılan Amerikan kurdu, I- rak kurdunu ille de yiyecek. O yüzden "kurtla kuzu" hikâyesin- den değil, "kurt kanunu"ndan söz etmek daha doğru. Malum, kurtlukta düşeni yemek haktır. "İki kurt birbirini yesin, bize ne" deyip işin içinden çıkmak da mümkün. Ama büyük kurt bizim Inciriik'ten yola çıkmakta karar- lı; üstelik kurt kapışmasına ucun- dan kıyısından, hatta göbeğin- den bizi de bulaştırmaya niyet- li... Gördünüz, yazıya kurtla kuzu diye başladık, kurt kanununa sıçradık. Yoksa baştan beri "At- lar katırlar tepişecek, arada eşekler ezilecek" mi deseydik ? Hiç olmazsa o zaman aklı ba- şında olanlar "Eşekliğin lüzumu yok" deyip, savaş kışkırtıcılannı uyanrfardı... POLİTİKA GUNLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Delil YetersizliğL/ 1977-1980 arası... Ülkücü çeteler; Istanbul'dan Ankara'ya, Izmir'den Adana'ya, Amasya'dan Trabzon'a, Edirne'den Di- yarbakır'a dek Türkiye'nin dört bir yanında 'Komü- nistleri (!) temizlemek için' silah, muşta, balta, zin- cirlerle iş başındaydılar. Şimdilerde de televizyon- larda ahkâm kesiyorlar: "Biz komünistlehe mücadele ettik..." O yıllar Tariş'te ve Çukobirlik'te MC hükümetle- rince MHP desteğinde örgütlüydüler... Devletin hemen hemen tüm kurum ve kuruluşla- nnda egemen olan faşist çeteler; ilerici, demokrat, devrimci insanları öldürmek için birbirieriyle yarış ediyorlardı... Devlet erkini elinde tutan siyasal iktidar onlan ko- ruyor ve kolluyordu... CHP, iktidan 2. MC'ye bırakmıştı. Bülent Ecevit başbakanlığı Süleyman Dernirel'e teslim etmişti... Artık Türkiye bir kan gölüydü. 1977 yılında ivme kazanmaya başlayan terör; polisi, öğretmeni, işçi- yi, bilim adamını hedef alıyordu. Faşist çeteler biri- lerinin desteğinde gencecik insanlan öldürüyordu. Katiller tek tek yakalanıyor, bir-iki ay sonra 'delilye- tersizliği' gerekçesiyle serbest bırakılıyordu... Şimdi bir soru; "Nihat Uluslu yu tanıyor musunuz?" Bu kişi Kıbrıslı Muharrem Özdemir ve Ülmen Salih'i kurşuna dizip öldürmek suçundan yakala- nan ülkücü çetenin içinde yer alıyordu... Nihat Uluslu polislerce yakalanıp tutuklandı ve 'adam öldürmek suçundan' yargılandı... Sonuç ne oldu? Belki delil yetersizliğinden aklanıp serbest bıra- kıldı ya da bir süre cezaevinde yatıp çıktı... Nihat Uluslu şimdi nerededir? Açıklıyorum: "Amasya Sağlık Müdürü"dür... Dikkat ederseniz eski ülkücülerin önde gelenleri 'doktor' olarak bugün laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin önemli birimlerinde görev yapıyorlar... Dr. Necdet Güçlü'nün katili Dr. Ibrahim Doğan TBMM'de, Dr. Ismail Hakkı Uysal, Adli Tıp Kuru- mu'nda ateşli silahlardan parmak izine kadar her şe- ye bakıyor... • • • 1970'li yıllann ülkücü çeteleri bugün devletin du- yarlı ve önemli birimlerine nasıl yerleştirildiler, söy- ler misiniz? Biliyorum bu sorunun yanıtı gelmeyecek... Ama ben açıklayayım; "ANAP'ın 1983'te iktidar olmasından sonra..." Eh, bizler de bugünlerde televizyon kanallannda, gazetelerde tartışıp, yazıp, çizip 'Susurluk Çete- s/'nin çözülmesini bekliyoruz... Ama 1998 yılında 1970'lerde gördüğümüz filmi yeniden seyrediyoruz... Çetelerin bir bölümü tutuklandı... Ya şimdi... Içeride Sami Hoştan dışında kimse kalmadı, tek tek salıverildiler... Bir gün gelir tümü de aklapır, eskiden olduğu gi- bi gerekçe de hazırdır: "Delil yetersizliği..." Eski CHP Milletvekili Esat Canan'ın yeğeni Ab- dullah Canan'ı öldüren itirafçı Kahraman Bilgiç, cinayetı kimin buyruğuyla işlediğini söyledi; "Jandarma Binbaşı Mehmet Emin Yurda- kıA'un..." Bu dava daha önce Diyarbakır DGM'deydi, şim- di ise Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor... Alaaddin Kanat, başta HEP Milletvekili Mehmet Sincar olmak üzere, Güneydoğu'da pek çok siya- si cinayetin zanlısı olarak gösterilmiyor mu? Kanat, bir ara Kırıkkale E Tipi Cezaevi'ndeydi, şimdi nerede olduğunu bilmiyoruz... 1993 yılında Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde itiraf- çı Sinan Er'i Alaaddin Kanat'ın işkenceyte öldürdü- ğü daha yeni ortaya çıktı. Oysa 5 yıl önce bu cina- yeti Kanat'ın işlediğini sanıklardan Abdülhakim Ba- kır açıklamış, sorgu tutanaklanna geçmişti... Şimdi bir soru: "Kanat niçin 1993 yılında sorgulanmadı..." İşin ilginç yanı Abdülhakim Bakır, 1995 yılında Di- yarbakır'da bir faili meçhul cinayette yaşamını yitir- di! Kim öldürdü Abdülhakim Bakır'ı?.. • • • 1977-1998 arası... Türkiye'de değişen nedir söyler misiniz? Dünün eli silahlı faşolan, bugün devlet kurum ve kuruluşlannın önemli birimlerinde görev yapıyor... Yann ne olacak? Katiller 1998 Türkiyesi'nde 'kahraman', hırsızlar 'yurtsever' olarak caka satıyor, dolandıncılar 'beye- fendi' olarak hava basıyor, din tacirteri 'devlet ka- tında' itibar görüyor... Delil yetersizliğinden aklananlar, işkenceyle öldü- rülen insanlarımız için devlet hastanelerinde "Vere düştü, beyin kanaması geçirdi" yazılı rapor veriyor- lar bugün... Bizler de 'Susurluk Raporu' üzerine ahkâm kes- meyi sürdürüyoruz!.. Yazık bu ülkenin insanlarına!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cinayet tanığı faili meçhul kurbanı YurtHaberleriServisi- Diyarbakır E Tipi Ceza- evi'nin itirafçı koğuşunda yatan PKJC'lı Sinan Er'in. Alaaddin Kanat tarafın- dan öldürüldüğünü anla- tan Abdülhakim Bakır'ın. cezaevinden salıverildik- ten kısa bir süre sonra Di- yarbakır kent merkezinde faili meçhul bir cinayete kurban gittiği ortaya çık- tı. 1993 yılında Diyarba- kır E Tipi Cezaevi 'nde si- yasi koğuşlardan itirafçı koğuşuna geçen PKK'li tutuklu Sinan Er işkence edilerek öldürülmüş şe- kilde bulunmuştu. Olayın ardından PKK itirafçılan M. Güneş, Kasım Çatsak, Halit Aslan, Ahmet To- sun, Ramazan Soyiu, M. Yüksel Önen, Mahmut Estaş, Aslan Asal, Abdül- hakim Bakır, Ahmet As- lan ve Yeysi Bavin hakkın- da soruşturma başlatıl- mıştı. Ancak açılan dava Di- yarbakır 2. Ağır Ceza ve Devlet Güvenlik mahke- meleri arasında görev sız- lik karan nedeniyle so- nuçlandınlamamıştı. Yargıtav'a giden dava- da ifade veren Abdülha- kim Bakır. Sinan Er'in. "General Zinnar" kod ad- lı PKK itirafçısı Alaaddin Kanat tarafından işkence edilerek öldürüldüğüni söylemışti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle