25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA 15 Oektronik pos&E Denâsomeraksnetcom Tel: 0.212^12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - F.Bahçe-Trabzonspor maçı olaylı geçmiş... "Otto Bariç. görûnmeyen bir taşla iki kuş vurmaya calısıvor!" Camide promosyon Promosyon so- nunda camiyef de girdi. Gire- sun'da müftü- lük, geçen Kadir Gecesi camilerde daha çok cemaat toplayabil- mek için ilk gelenlere verilmek üzere hediye kuponu dağıttı. Ön yü- zünde birer numara bu- lunan kuponların arka- sında şöyle yazıyor: "Kadir gecesi münase- betiyle camiye ilk ge- lenler hediye kuponu- dur. Lütfen kuponu sak- layınız." Ibadet sonrası yapılan çekilişte, kaza- nan talihîi müminlere bi- rer küçük ev aleti, tele- fon gibi hediyeler veril- di. Giresun camilerinde başlatılan promosyon- lu ibadetin büyük ilgi gördüğünü belirtmeye gerek yok... Hele "cen- net'" çekilişi yapılsa, seyreyteyin izdihamı! urtuluş Savaşı'nın amacını, Kuvayı Milliye'nin ne olduğunu anlatıyor Uğur Mumcu, 30 Ağustos 1992 tarihli Cumhuriyet'teki Gözlem köşesinde. Kurtuluş Savaşı boyunca ve cum- huriyet kurulduktan sonra yaşanan, emperyalistlerin güdümündeki ırkçı ve şeriatçı iç ayaklanmalara da değiniyor "TBMM ve Ordu" başlıklı bu yazısında; "1930 Menemen" diyor ve sözü Körfez'deki savaşa getiriyor: "Bölgeye egemen olan 'yeni dünya düzeni' Türki- ye'de hemen yandaşlannı ve sözcülerini buldu; ide- olojik ve siyasal bombardıman başladı. Kurtuluş Sa- vaşı'na, Atatürk'e ve cumhuriyete karşı saldırıiar bu yüzden yoğunlaştı." Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra kurulan Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı tarafından 40 kitap olarak yayımlanan 'Bütün Yazılan" arasında Uğur Mumcu'nun 30 Ağustos 1992 tarihli bu yazısı bu- lunmuyor. Unutulmuş olmalı. Uğur MumcuVakıf, bütün yayınlannın ilk sözünde "düşünenlerin öldürülmemesi, öldürülenlerin unutulmaması dileğiy- le" diyor. Ve şu sıralar vakıf, Yenı Yüzyıl yazan Can Dün- dar'a, Uğur Mumcu'nun yaşamını konu alan bir tele- vizyon belgeseli hazırlatıyor. Can Dündar, önerinin va- krf başkanı ve Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mum- cu'dan geldiğini söylüyor, "Ben talip olmadım. Teklif gelince elimden gelen yardımı yapacağımı ve para al- madan yapacağımı söyledim" diyor. Can Dündar'ın "belgesel"leri arasında Kubilay'ın da olduğu biliniyor. Can Dündar, bu çahşmasından son- ra "1930 MenemerTe ilişkin düşüncelerini Yeni Yüz- yıl'daki köşesinde yazıyor. Bu yazısından bir bölüm, köktendincilerin Akit gazetesindeki "Menemen Ger- çeği" dizisi içinde 28 Aralık 1997'de yayımlanıyor: "Resmi görüşe göre Menemen'de yobazlar, cum- huriyet devrimlerine karşı isyan provası yapmışlar ve bir devrim askerinı şehit etmişlerdir ve bu isyan en sert şekilde bastırılmıştır. Menemen'i gezerseniz 'kollektif hafıza'nın bu tezi reddettiğini görürsünüz. Olayın ta- nıklarına göre 23 Aralık'ta iki saat içinde olup bıten ve yankıları 67 yıldırsüren olay, Menemen'e Manisa'dan gelen altı tane esrarkeşin işlediği bir cinayetten iba- rettir... Bence Menemen, cumhuriyetin en büyük hayal kı- nkhklarından biridir. Ülkede yapılan ilk çok partili se- çimi Atatürk'ün partisi kaybetmiştir. Halk karşılaştığı ilk fırsatta şapkalarını atıp feslerini giymiştir. Ve ner- halde Ankara'dakiler serbest seçimle devrim yapıla- mayacağını bir kez daha anlamışlardır." Evet... Düşünenlerin öldürülmemesi ve öldürülen- lerin unutulmaması, dileğine bir ekleme: öldürülenlerin düşüncelerinin de unutulmaması... Ama nasıl? Ölenleri bir kez daha öldürerek mi! KADİR GECESJ munasebetıyte CAMİYE İLK GELENLER HEDtYb KUPONUDUR Lütfen kuponu Saklayınız SESSlZSEDASIZf!) HB••'• f$& &SL rII miRİKURTCEBE JSHA Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Sevgililer günü ıçın kendine hediye aldı narsist Necati! Mülkiye eski parlakgünlerine dönüyor Mülkiye olarak bilinen Ankara Üni- versitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, ya- kın geçmişte büyük yaralar almış ve eğitimin kalitesi epey düşmüştü. Şimdilerde, Mülkiye'den iyi haber- ler geliyor. Haberler, Mülkiye'nin eski parlak günlerine dönmeye başladığı müjde- sini veriyor. Meslek giriş sınavlarında Mülkiye- lilerin başarısı gözle görülüyor. Ekim 1997'deki Dışişleri Bakanlığı aday meslek memuriuğu sınavında, sı- nav kurulu üyeliği yapan büyükelçi Ergun Sav'ın gözlemleri de bunu ka- nıtlıyor: "Gençlerin bilgisini, kişilik- lerini, disiplinlerini ve değer- lendırmeyeteneklerini sevinç- le izledim. Onları, alışılmış' 'mektep' havasından çıkmış, gerçek 'üniversiteli' kişiliği kazanmış buldum. Bilgilerini iyi kullanabiliyortar. Olaylara geniş açıdan bakabiliyorlar. Kendilerince değerlendirme yapabi- liyorlar. Kişisel dünya görüşü oluştu- rabilmişler. Bu gençler, Bakanlığımı- za çok yararlı olacaklar. Yeni bir so- luk getirecekler." Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ceial GöJe'yi biz de kutlarız. PALAS PANDIRAS Şu sıralar Refahlılar yüzlerini yıkamıyoriar; çünkü uyanır uyanmaz ağlamaya başlıyorlar! MüfitBozacı 'Bütün silahlar kontrol edilsin' Savaş karşıtları krizden ABD'yi sorumlu tuttu tSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) - Çeşıtlı sıvil top- lum kuruluşlan. Irak ve ABD ara- sında gelışen ve gıderek sa\aş sin- yallen \eren Körfez krizinm sona erdınlmesını ısteyerek knzin so- rumlusunun ABD olduğunu belin- tiler. Cumhunyet Kadınlan Der- neği Genel Başkanı Şenal San- han. ABD'nın İrak'a düzenleme- ye hazırlandıgı operasyonu haklı çı- karacak hiçbir gerekçenin bulun- madığını belırterek Iraklı kadın ve çocuklan desteklediklerini açıkla- dı. Sanhan dün yaptıgı yazılı açık- lamada. ABD'nin 7 yıl önceki sal- dınsının bölgede büyük acılara yol açtığını anımsattı. Yüz binlerce Iraklı sivil, kadın ve çocuğun kat- ledildiğini. bombalanan sığınak- lann duvarlanna yapışan insan par- çalarının gözlerden silinmedığmı belirten Sarıhan, "Savaştan son- ra yıllardır uygulanan ambargo nedeniy le düny anın gözleri öniin- de binlerce Iraklı çocuk öldü. ABD, Irak'ı böldü. Irak'ın kuze- yinde ortak ernik kökenden in- sanlar savaştı" dedi. Elektrik Mühendıslen Odası (EMO) tstanbul Şubesı Başkanı Hüseyin Yeşil. dün yaptıgı "Sava- şa hayır" başlıklı yazılı açıklama- sında. ABD öncülüğündekı em- peryalist ülkelerin yenı dünya dü- zenine karşı çıkan ülkeleri soğuk ya da sıcak savaş yöntemleriyle dı- ze getırmeye çalıştığmı kaydettı Yeşil, Uzakdoğu'da yaşanan eko- nomik krizin ABD'yi de vurduğu- na dikkat çekerek. ABD'nin kriz ya- ratarak petrol ve sılah sektörünü elinde tutmak ıstedığını savundu. Elinde kitle imha sılahlan bulunan tek ülkenin de Irak olmadığını vur- gulayan Yeşil, "Türkiye bu şava- şa katılmamalı. tncirlik Cssü kontrol altına alınmalı. Salt Irak'taki değil tüm ülkelerdeki kitle imha silahları kontrol edil- meli" dedi. Tüm Bel-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Ayyıldız ise Körfez kri- zinin yeni dünya düzeni planlan- nın bir parçası olduğunu \ urgula- yarak. "Böylesi bir savaşta bin- lerce insanın ölümü düşünülme- den insanlığın gözleri ve yüreği karartılarak sanki televizyonlar- dan maç seyreder gibi katliam- lan yay ınlardan sey retmemiz is- teniyor" dedi. Kuşadası"ndan tepkısını dile ge- tıren yurttaş Didem Başdemir de banş mesajında şunları kaydetti: "Barışa ve özgürlüğe susamış- larla. çağdaş hukuk devleti ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda, özgürlükçü hak \e özgürlükle- rin özenle korunduğu, şeffaf ka- mu ve yerel yönetimin yöneten- le biıiikte yönetilenin de yetkili olduğu bir toplumda çağdaş ve insanca yaşamayı umut ediyo- rum. Tüm insanlık banş içinde yaşasın." TEŞEKKUR Zor ameliyatımı başarıyla gerçekleştirip sıhhatıme kavuşmamı sağlayan Prof. Dr. YILMAZ ERSAN Dr. ERDAL ERGİN Dr. Ümit YAŞAR ÇELEMLİ ve Dr. SEMRA (Serhat) POLAT'a ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Servisi'nin tüm hemşıre ve görevlilerine teşekkür ederim. SABAHATTİN YÜCEL 7 küçük fidanla sevginizi dile getirmeyenedersiniz... 1 4 Ş u b a t " S e v g i l i l e r G ü n ü " ÇEKÜL Çevre ve Kultür Değerlerıni Koruma ve Tanıtma Vakfı Tel-(212) 251 54 44-45 Seyeililer Gününde. Sevginizi Ölümsüzleştirmenin Yolu, Onun Adına Dikeceğiniz Bir Fidandır. Daha Yeşil ve Sevgi Dolu Bir Türkiye için TEMA Türkiye Çöl Olmasın Çayır Çimen Sk. Emlak Kredı Blokları A.1 - D. 21 80620 Levent - İSTANBUL Tel: 0212 -283 78 16/ 185 Nüfus cüzdanırru kaybettim. Geçersizdir. ORAL ERTL'RK Nüfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. ERDAL ULU HAYYANLAR tsMAtı GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicattiâtuıiLnût ÇİZGİLİK KÎMİL MASAFliCl MIRMIRLAR VĞIRDIRAK U o l Ğ.İS"".-. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Şubat Wağner'in, haufranı otan Baı/yera KrttU H.Ludıuig'm yardımlarıyla yaphrdığt ve •fSKUa açılan ûntü Bayı-euf-h +iyaHr> binaSI.. OPERA 'DA BUYÛK BİR YARAT/CI! S'TZ BUGÜN, ÛHLÜ ALMAN SSSTBCİ RlCHABD NBR, 7O YAÇINDA VEUEt>ıK'lt ÖLDÜ. DAHA ÇOK OP£- R4 SeSTECİS/ OLABAK 7AKIINAN WA6UER, BU SA- MAT PALIMA YENİ BİH RUH GETİRMİÇTİ. OPEKA ABTIK, MÛZİK, TtYATSO,EDES'ıYAT,SESİM, Mİ- MARUK SANATL4KJUIN SieUEÇMESİYLE OLLJ- ŞUYOR£XJ.KONULARrNI GEA/ELU/CLe ALAAAN KAHKAMANLIK. t/EAÇK EFSAMELE&NPEN ALAN \*/AGNEK,ROMAHTİK. BİRTARZDA /ŞLEP/Ğİ YAP1T- AKJYLA &ÜYÜK HAYfSAN KlTLESİUİ Ç.EVIZESİN- Oe TOPLAMIÇT/.ÖZEL YAÇAhilNPA GEÇİMSlZ, ARKAPAÇlAR/NlN KARILARlMI A^fSTAM lüKÇl, ÇİRKJN,KÜÇÛK APAM, "TnNNHAUSEK", «mİSTAH VE isoLpe*. "NüeMgFee'L/ usm ÇARKICILAR* VE 'SİEGFKtep'GiBJ BÜYÜK OPE&UAUN yA&mCKI/a. ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Öz Şarkılar Önce Suna Kan, Sumru Güner, sonra Gürer Aykal telefon etti, salonda değılsin, ama senın için çalıyoruz, diye okşadılar yüreğimi. Gözümde yaş- lar, dinliyor, düşünüyorum. Sol eli henüz iyileşme- di, ama sözü gerçekleşti. Türk Eğitim Derneği'nin 70. yıl konserinde AOO eşliğinde Vrvaldi'nin Mev- simler'ini çalıyor Suna Kan. Kimbilir kaç kez din- ledim Ankara'da, istanbul'da, Ürgüp'te peribaca- larında, Efes'te Antik Tiyatro'da. Dört mevsim dört bahara dönüşür AOO'da. Rüzgâr, fırtına, kar- lı dağlar, çıngırak sesleri, çiçeğe durmuş ağaçlar, şarkı söyleyen kuşlar, suda gümüş gümüş parta- yan balıklar, gökte uçan yıldızlarla doğanın sesi- ni tutarsınız ellerinizde, figüratif müziğin mutlulu- ğunu kutlarsınız. CSO'dadeğilim, ama konseri izliyorum baştan sona. Aradan geçen yıllar, acı-tatlı olaylar, savaş şarkılan, uçaklar, bombalar, kan ve gözyaşı da ka- rışıyorVivaldi'nin müziğine. Doğa ve insan çeliş- kisi, devler ve cüceler, güçlüler ve güçsüzler çe- lişkisi de vurgulanıyor. Belki de ben böyle algılı- yorum, ama kaçınılmaz bir olay bu. Çelişkiyi içi- me sindiremiyorum. Suna Kan öz şarkısını duyur- manın önemıni vurgular her zaman. Müziğin gi- zemi öz şarkıdan kaynaklanıyor, ustalığa öz şar- kısıyla ulaşıyor tüm çalgıcılar. Peki, siyasi çalgıcılar?.. Onlar nasıl çalıyor öz şarkısını? Dahası, söylüyorlar mı? Kimler bu çal- gıcılar? Bakanlar, başbakanlar mı? Özden bir ses duyurabiliyorlar mı çevrelerine? Her gün, her sa- at nota değiştirmiyorlar mı? Böyle bir koro ya da tek şarkıcılar bir barış şarkısı söyleyebilir mi hiç? Çalgısına öz şarkısını yansıtabilir mi? Inanma- yanların soluğu yetmez bu şarkıya. Mutlu bir olay; dünyamızda, dahası ülkemizde de öz şarkıcılar var. Kalıcı barışı gerçekleştirmek çabasındalar, karanlık değil, aydıniık bir dünya özlüyor, o özle- mi dindirmeye uğraşıyorlar. Uzun, ince bir yol bu. Kolay değil güç yolculuk, ama karanlığın ötesin- de güzel bir ışık, aydıniık var. • • • Ekrandaki son tartışmalar belli sorunlan yeni- den gündeme getirdi. Toprağa atılan tomurcuk- lar türü söyleşiler, tartışmalar ürüyor çevremizde. Ömeğin, Güneri Cıvaoğlu'nun düzenlediği bir programda Emekli Orgeneral Necip Torumtay'ı dinleyenler rahat bir soluk aldılar. Telefonum kaç kez çaldı bu konuda. Rahat soluk neden derse- niz, öncegerçeği öğrenmenin rahatlığı; 1990'lar- da yaşanan Körfez Savaşı'nın karanlık yanlarını ışığa kavuşturmanın rahatlığı. Çok uzayan, dal- lanan budaklanan bir konuyu güzel noktalıyor Sayın Torumtay. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çok onurlu bir görevden ayrılmanın özverisini de, gö- revinin sorumluluğunu da güzel taşıyor, başka bir deyişle, belleğimize de, tarihimize de öz şarkısı- nı güzel söyleyen bir komutan olarak yerleşiyor. Hangi dalda olursa olsun saygın ve seçkin bir tırmanışa öz şarkılarıyla ulaşıyor insanlar. Çizgi- leri çok sade, ama görkemli izlemleri var. Nota- lan hiç şaşırmıyor, uzun soluğu inançlarından alı- yorlar. Mutlu bir olay, toplumumüzda'boyfe'lHsahlarda var. Kimi emekli bir komutan, kimi emekli bir va- li, ya da yargıç; sayıları giderek azalıyor, ama var! Geriden gelenler, güzel örneklere özenenler, yoz- laşmaya direnenler de olacak elbet. Ülkemiz, dünyamız da daha iyi aydınlanacak o zaman. Yanlışlar düzelecek, doğrular yaşanacak. Seçim doğrulardan yana olacak, banş içinde yan yana yaşamayı öğreneceğiz, yaşama sevincini yeşer- terek söyleyeceğiz öz şarkılarımızı. Bugün yaşa- dıklarımızı da bir 'ara yaşam' diye düşüneceğiz. Bu yozluk, bu şaşkınlık, tutarsızlık sürekli bir ya- şam biçimi olamaz değil mi? Coğrafyamıza da, tarihimize de ters bir olay bu. Belli bir kadronun yoz yapısı, kısa görüş ve dar açı ürünü. Ama böy- le gelmiş böyle gidemez. Bir gün mutlaka deği- şecek. Doğru yolda buluşacak insanlar. Uyduruk, yapay politikalar sona erecek, hepimiz öz şarkı- mızı söyleyeceğiz. BULMACA SEDAT YAŞAYAS 1 2 3 4SOLDAN SAĞA: 1/ Bütün bir ana- karaya, hatta 1 dünyayayayılan o salgın hastalık. 2/ Geleneksel 3 Hawaiı dansı... . K.emiklenn için- dekı yağlı mad- 5 de. 3/ Utanç duyma... Gemı « güvertesinin enıne konmuş kınşlennden her 8 bin. 4/ "Salak" q anlamında argo sözcük... Kızıl tüylü bir av kuşu. 5/ Pamuk. ke- ten ya da ıpekten, seyrek dokunmuşdelıklı bırku- maş cınsı. 6/ Mürekkep 3 hokkalarına konulan 4 ham ıpek... Tellı çalgılar- da telien yüksekçe tutan tahta köprücük. 7/ ilkel 6 benlık... Nemlı tropikal bölgelerde yetıştırilen bir meyve ağacı. 8/Hint mü- ziğine özgü telli bir çal- gı... Bir ılımız. 9/ Coşkun, esınle dolu... Ta\lada bir sayı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Anadolu'nun güneybatı- sında ünlü bir antik kent. 2/ insan bedenj çe\Tesındekı man- yetikalan... "—Biret": Ünlü kadın pıyanıstimiz. 3/Hol- landa'nın plaka işareti... Arna\utluk'unparabınmi... Bo- ru sesı. 4/ ABD'nin ıkı eyaletıne adını vermış olan Kuzey Amerika yerlileri. 5/ Sıkıntı verme. üzme... Oylumlu. 6/ Temeli taklıde dayanan kısa oyun... Süngü gıbı yalnız ba- tınlarak yaralamaya yarayan, düz \ e ensız kılıç. 7/ Bırey- ler arasında ortak sımgeler sistemiyle gerçekleştırilen an- lam ve bilgi alışverişi. 8/ Edebıyatta etkiyi çoğaltmak için bir şeyın tersini söyleyerek edılen alay... Akıl. 9/106 taş- la oynanan bir oyun... Kuytu, tenha ya da ücra yer. Çiçek sevginin ifadesidir. Tüm sevgililerin gününü kutlanz. DÜNYA ÇİÇEKÇİLİK LTD. ŞTİ. Merkez: Güzelbahçe Sok. No: 9/A Nişantaşı Tel: 241 65 43 - 231 24 85 Fax: 232 61 24 Şube: Valikonağı Cad. No: 74/C Nişantaşı Tel: 247 47 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle