Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 ARALIK 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Öğle yemekleri kaldınldı, kentin merkezi noktalanna 'iftar sofrası' çadırlan kuruldu
Belediyeler diııi sömürüyor• Ramazan ayının gelmesiyle birlikte özellikle FP'li yerel
yönetimlerin dini duygulan istismar eden uygulamalan hız
kazandı. ÎETT otobüs seferlerinin iftar saatine göre yeniden
düzenlenmesi olumlu karşılanırken, belediyelerde öğle
yemeklerinin kaldınlması tepkilere yol açtı.
Istanbui Haber Servisi- Ramazan
ayının, özellikle FP'lilenn yerel
yönetimlerin önemli bır bölümünde
işbaşına gelmelenyle başlayan "siyasi
istisman" bu yıl da çeşitli
uygulamalarla sürdürülüyor.
Belediyelerde "öglen yemekleri"
kaldınlıyor, kentin merkezi yerlerine
"iftar sofrası'' adı altında çadırlar
kuruluyor. Belediyeler en büyük
çadın kendilennın kurduklannı
kanıtlamak için birbirlenyle
yanşıyorlar. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nde, FP'lilenn işbaşına
gelmesinden sonra ramazan aylannda
beledıye çalışanlanna öğle yemeği
verilmemesi uygulaması bu yıl da
sürdürülüyor. Daha önceki yıllarda,
tadılat yapılıyor dıye kapatılan
yemekhaneler bu yıl. "Günde bir kez
yemek veriliyor. Ramazan ayında
veriJen yemek iftar saatine kaydınldı"
açıklaması yapılarak kapatıldı. Söz
konusu belediyelerde öğlen
tatillennın namaz saatine göre
ayarlanmak istenmesi, belediye bınası
içensine mescidler açılması gibı dıni
esaslara dayalı uygulamalara
gıdilmesı tepkıyle karşılanmıştı.
Oruç tutan yurttaşlann iftarlarını
aileleriyle birlikte yapabilmelen için,
iftar saatı öncesınde ÎETT otobüs
sefer sayılannın arttınlmasını kabul
edılebılir bir davranış olarak
değerlendiren bır belediye çahşanı
diğer uygulamalan ise eleştirdi.
Ramazan ayında yemekhanelerin
kapatılmasımn bir insan hakkı ıhlalı
oldufunu savıınan bir başka belediye
çahşanı ıse şunlan söyledı:
"Alevi ya da bir başka inanca sahip bir
çahşanı dışarda yemek yemeğe
zorlamak insan haklarına
saygısızlıktır. Bu aynı zamanda bir
haksızhkbr. Şimdiki yönetinı işbaşına
gelene kadar ramazan aylannda
yemekhaneler kapatılmamıştı. Oruç
tutana, iftar saatinde belediyede
yemek verüerek gösterilen saygL
tutmayanlara gösterilmiyor. İkilik
yarahlıyor. "Oruç tutmayanlar bizden
değil nerede yemek yerlerse yesınler'
mantığı Ue hareket ediüyor. Şimdi
kendisine haksızhk yapildığını
söyleyen Tayyıp Erdoğan, göreve
geldikten sonra yemekhaneieri
ramazanda kapatnrarak, oruç tutan
tutmayan ayrunı yaparak kendi
çalışanlanna karşı büy ük haksızlık
yapmışh. Oruç futmavanlar, S yıl
boyunca her ramazan ayuıda ya
dışarda ya da evden getirdiği yiyeceği,
amirinden şefûiden gizlice yemek
zorunda kalmıştL İnsanlann sesi fazla
çıkmamıştı belki ama demek ki ahlan
tuttu."
Ramazan ayının "siyasi istismar"
edilmesine önceki yıllarda olduğu
gibı bu yıl da bazı sıyası partıler ve
yerel yönetimler katıldı. İftar sofralan
kurarak, dini inançlar kullanılarak
ramazan süresince propaganda
mekânlan oluşturuluyor. DYP
İstanbul tl Başkanlığı Beyazıt
Meydanı'na, üzennde "Şehit
öğretmen Nesrin Ünügür tftar
Sofrası" yazılı çadır kurdu. Yurttaşlar
iftar sofralan ve çadırlann
lcurulmasını ise şöyle
değerlendırdiler: "Bu iftar sofralarmı
kuranlar, buralarda fakir ftıkara
insanlann soğukta peynir ekmekle
iftarlarını yapmalannı isterken,
kendileri lüks otellerin salonlannda
sadece kuş sütü eksik masalarda sözde
oruçlannı açacaklardır. Bir çadır
kurarak insanlann oylannı almayı ve
koftuklannda kalmayı hesaplıyorlar.
Fakat yoksul halk, bütün bunlan
değerlendirecek, onlara gereken dersi
sandıkta verecektir."
MEHMET IVURİ YILMAZ
'Yoksuüara
yardım edin'
• Kadınlann camilere gelmediğini,
ibadetlerini daha çok evlerinde
yerine getirdiklerini gözlemlediğini
belirten Yılmaz, camilerde kadınlar
için aynlan özel bölümlerin
bulunduğunu. anımsattı. Ramazanda
çeşitli belediyeler dargelirlilere
erzak yardımında bulunacaklar.
ANKARA / İSTANBUL
(Cumhuriyet)- Müslümanlann
kutsal ayı ramazan başladı. Di-
yanet Işleri Başkanı Mehmet
Nuri Yılmaz ramazanın en bü-
yük anlamının yoksullara yar-
dım etrnek olduğunu kaydede-
rek "Öyle lüks otellerde iftar
yemekleri vererek voksullan
unutan insanlar, bu ayın mana
ve önemini klrak edememiş in-
sanlardır" dedi.
Yılmaz, Diyanet tşlen Baş-
kanlıgı Konferans SaJonu'nda
dün düzenlediği basın toplan-
tısında ramazan ayının önemi-
ni anlattı, Diyanet Işleri Baş-
kanlığı'nın ramazan önlemleri-
ni açıkladı.
Kadınlara çağn
Ramazanda bütün Türkı-
ye'deki camilerde vatandaşla-
ra vaaz verileceğini, konferans.
panel ve sempozyumlarla mil-
İi ve dini konulann işleneceğı-
ni anlatan Diyanet Işleri Başka-
nı Yılmaz, ramazanda il ve il-
çe müftülüklerinden gelen ta-
lepler doğrultusunda bir kısım
personelin görev yerinden baş-
ka yerlerde vaaz ve irşad hız-
meti vermek üzere görevlendi-
rildiğıni söyledi. Camilenn beş
vakit ibadete açık bulundurula-
cağını belirten Yılmaz, bu yıl
kadınlan da camide görmek ıs-
tediğini ifade etti. Kadınlann
camilere gelmediğini, ibadet-
lerini daha çok evlerinde yen-
ne getirdiklerini gözlemlediği-
ni belirten Yılmaz, camilerde
kadınlar için aynlan özel bö-
lümlerin bulunduğunu anım-
sattı.
Yılmaz, camilerde okunacak
vaaz ve hutbelerde de dini, ıl-
mi, ahlaki konularda bilgi ve
kültürün arttınlmasının hedef
alınacağını kaydederek "Vaaz
vehutbelerde siyaset ve şahsiyet
yapılmayacak, yanlış anlama-
lara neden olabilecek ifade ve
yorumlardan kaçınıiacak, po-
litik konulara kesinlikle giril-
meyecek" dedi. Zekâtm 'insan-
lann yoksullara karşı görevi'
diye tanımlandığını ifade eden
Yılmaz, şunlan söyledi.
"Zekât vermeyen insan. kul
hakkını yemiş olur. Öyle lüks
otellerde iftar yemekleri vere-
rek voksullan unutan insanlar,
bu ayın mana ve önemini idrak
edememiş insanlardır. Islam di-
ninin bu aya verdiği önemi an-
lamamış insanlardır. İftar da
verilmeli ama yoksullar unutul-
mamahdır."
Yurtdışına da din görevlile-
rinin gönderildiğini belirten
Yılmaz "Ancak, geçtigimiz yıl-
larda olduğu gibi bu yıl da bu-
raya gönderilmek üzere plan-
Janan görevlilerimize Yunan
makamlarınca vize gönderil-
memesi nedeniyie Batı Trakya-
u kardeşterimizin bu talepleri
maalesef karşüanamamıştır"
dıye konuştu.Yılmaz, birgaze-
tecinin ABD ve Ingiltere'nin I-
rak'a yönelık operasyonuna
ilişkin sorusu üzerine de, hare-
kât dolayısıyia Islam âleminin
Ramazan'a 'üzüntülü' girdıği-
nı söyledi. Bu harekâtı çok
yanlış bulduğunu söyleyen Yıl-
maz, şunlan iletti: "Irak'taki
olay, üzüntü verici bir şey. Islam
dünyası için üzüntü \ericidir.
AkıUıca yapıimış bir şey de de-
ğildir. Biz 'Saddam vönetımı,
şöyledir. böyledir' diyemeyiz.
Ama bütün Müslümanlann
Ramazan'a başladığı şu gün-
lerde bunun başlatümasından
üzüntü duyuyoruz. Bir an önee
sona erdirUmeiidir."
IstanbuTda ramazan
Ramazan ayının başlaması
nedeniyie belediyeler dargelir-
lı yurttaşlara erzak yardımında
bulunacaklar ve kurdukJan ça-
dırlarda, aşevlerinde yurttaşla-
ra iftar yemeği verecek. Bakır-
köy Belediyesi ramazan ayı bo-
yunca 10 bin aıleye erzak dağı-
tacak, 2 aileye de 5OO'er kilog-
ram kömür bağışlayacak. Be-
yoğlu Belediyesi Ta'ksim Mey-
danı'nda kurduğu çadırda her
akşam 2 bin kişiye 3 kap iftar
yemeği verecek. Eminönü Be-
lediyesi nhtımda kurduğu ça-
dırda her akşam bin 500 kişiye
iftar yemeği dağıtacak. Bay-
rampaşa, Sanyer. Üsküdar,
Ümraniye, Eyüp. Gaziosman-
paşa belediyeleri de Ramazan
ayın boyunca çeşitli yerlerde if-
tar vemeklen verecek.
Partiler çadır
yanşmda
tstanbul'da ramazan ayında
çadır kunıp iftar yemeği
vermek, siyasi partiler
arasında bir yanş haüne
geldi. "En büyük iftar
çadınnı biz kurduk"
yanşına çeşitli belediyelerin
yanı sıra herhangi bir
beledivede işbaşında
bulunmayan DYP İstanbul
İl Yönetimi de kaüldı. DYP,
Beyazıt Meydanı'na
kurduğu çadırda iftar
yemeği verecek.
Rasim Öz: Demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz
Emeldi söz lıakkı istiyorİstanbul Haber Servisi -
DlSK'e bağh Emekli-Sen Ge-
nel Sekreteri avukat Rasim Öz
uzun yıllar boyunca toplumun
en deneyımli ve en birikımli ke-
simi olan emeklilerin bilinçli
olarak örgütsüz bırakıldığını sa-
vundu. Oz, 1995'te sendikaya
kavuşan emekJilerin, Emekli
Sandığı, Bağ-Kur ve SSK ile
toplusözleşme yapmak ve bu
kurumlann yönetımlerinde yer
almak istediklennı belirttı.
Rasim Öz. siyasi iktidarlann,
bugün sayılan 5 milyonu aşan
emeklilen sefalete terk ettığini
belirterek sosyal hizmet kurum-
lanna da yatınm yapılmayarak
özelleştirmeye yol açmak ısten-
diğini öne sürdü. Rasim Öz,
şöyle devamettı:
"Bugün emeldi maaşı 58 mil-
yon lira. BizJer sadaka zamlan
değil. kendi kurumiarunız olan
Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-
Kur'la toplusözleşme yapmak
ve bu kurumlann yönetimlerin-
de yer almak istiyoruz. Özelleş-
tirmeye geçit vermemetiyiz, bu
bir aldarmacadır ve şimdi akb-
ğunız hizmetin yüzde 10'unu bi-
le alamay acağız. parası olmayan
kesinlikle hizmet göremeyecek."
"Sefalet maaşlaruu" alabil-
mek için geçen yıl 3 emeklinin
DlSK'e ı
Emekli-Sen Genel
Sekreteri avukat
Rasim Öz, uzun
yıllar boyunca
toplumun en
deneyinüi ve en
birikimli kesimi olan
emeklilerin bilinçli
olarak örgütsüz
bırakıldığını
savundu. Öz 1995'te
sendikaya kavuşan
emeklilerin, Emekli
Sandığu Bağ-Kur ve
SSK ile
toplusözleşme
yapmak ve bu
kurumlann
yönetimlerinde yer
almak istediklerini
belirtti.
"şehit'" olduğunu söyleyen Öz
"Mücadelelerimiz sonucu 2
bankadan ödenen emekli maaş-
lan 10 bankadan ödenmeye baş-
landı, herkese kart verildi" dıye
konuştu. Iş gücü kaybını önle-
mek üzere çalışan işçilere mu-
ayenede öncelik verip, artan za-
manda emeklilen muayene et-
me uygulamalannın yaygınlaş-
masını da eylemleriyle engelle-
diklerini kaydeden Öz "Yeni
Dünya Düzeni sosyal de>1ete sa-
vaş açnuşdurumda. Kapitalizm,
maskesini çıkarnp vahşi yüzüne
geridöndü"dedı.
Mezarda emeklilik
Rasim Öz, yapılan araştırma-
lara göre emeklilerin yaş ortala-
masının 61 olduğunu kaydede-
rek "Emeklilik yaşını 65'lere,
prim ödeme gün sayısını da 7 bin
500,8 bin güne yükseltmek isti-
yorlar. Emeklilik yaşı 60 olıırsa,
bir kişi, o kadar yıl verdiği çaba-
lardan yahuzca bir yıl faydaia-
nabilecek. 65'e çıkarsa da zaten
yaşayan emekli kalmayacak"
dedi.
'Sokakta sosyaDeşirter'
Rasim Öz, ülkemızde, insan-
lann "yaşı yetmiş işi bjtmtş" ola-
rak görüldüğünü ifade ederek
" Yaşhlan, toplum dışına itip sos-
yal faaliyetlerden, siyasal giri-
şünlerden uzaklaşürmak isti-
yorlar" değerlendirmesini yap-
tı. Emeklilerin örgütlenıp mü-
cadeleye katıldıklan zaman ye-
niden canlılık kazandıklanm ve
sosyal yaşama geri döndük-
lerini kaydeden Rasim Öz şun-
lan söyledi:
"Örgüou mücadeiede yer al-
mayan emeklilen ya kahve
köşelerinde ölümü bekliyor ya
da ailesi içerisinde huzursuzhık
kaynağı olarak kahyor. Av-
nıpa'da tüm emekliler sen-
dikabdır. İtaha'da, Fransa'da
milyonlarca emekli haklaruu
korumak için sokaklara döküJ-
dü ve saldınian püskürttü. An-
cak örgütlü insanlar ekonomik-
demokratik haklanna kavıışa-
biliyor. Demokrasi mücadeiesin-
den emekli olunmaz."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Tunus'un Kemalistlepi
Olay daha yeni sayılabilir... Süleyman Demi-
rel'in Tunus'u ziyareti sırasında geçiyor.
Cumhurbaşkanlığı sarayındaki törende Türkiye
Cumhurbaşkanı konuşmaktadır. Konuşma metni-
nin çevirisi önceden hazır bulunanlara dağrtılmış-
tır. Konuşmada, Atatürk'ten sonra Burgiba'nın da
laikliği Tunus'a kazandırdığı vurgulanmaktadır.
Ve konuşmanın tam bu yerinde, Suudi büyükel-
çisinin, elindeki Arapça çeviri metnini buruşturdu-.
ğu görülür. ,
Olay, Başkan Ben Ali'ye iletilir.
Suudi Arabistan büyükelçisi, Başkan'ın istegi
üzerine hemen ülkesine geri gönderilir... ^
• • •
Tunus, özellikle Türkiye açısından ilginç ve
önemli bir ülke.
Kişi başına düşen yıllık ulusal geliri 2 bin dolar
dolayında olan bir Arap ülkesi. Ama Türkıye'den
çok daha huzurlu, sağlıklı ve banşçı bir toplumsal
yapıya sahip.
Sokaklarda bağırarak konuşanlar, kavga eden-
ler, sinirli sinirli korna çalanlar yok... Sarıklı çem-
ber sakallılar, çarşaflılar, hatta "türban'hlar yok...
Dilenci yok... Pazar günü bile, evinden tıraş olma-
dan çıkan yok.
Cezayir'in yanı başında, ama köktendıncı bır
tehlike yok.
Kadının özgürleşmesi, toplumda çağdaş bir
yer kazanması var. Kadın trafık polisleri, kadın şo-
förler var...
On yıl kadar önce, sokakta kısa eteklı kadınla-
ra kezzap atanlar olmuş. Yönetim gecikmeden
sert bir tepki vermiş. Artık benzer olaylara rastlan-
mıyor.
Camilenn köktendincilik yuvaları olmasına izin
verilmiyor. Camiler kapılannı namaz saatinde açıp,
namaz bitiminde hemen kapatıyorlar.
• • •
Tunus, Müstüman bir Arap ülkesi... Ama kom-
şusu Cezayir'den çok farklı.
Tunus, Kemalist modelden esinlenmiş... Ama
Türkiye'den daha huzurlu.
Niçin?
Bunun üç temel nedeni var.
Tunus, kendi koşullanna uygun bir laiklik anla-
yışını yaşama geçirmiş ve ödün vermemiş... Göz
kamaştıncı bir zenginlikle yoksulluğu yan yana ba-
nndıran bir aymazlığa kapı açmamış... Ve de -Bur-
giba'dan beri- her yıl bütçesinin tam yüzde 20'si-
ni eğitimeayırmış...
Türkiye'de yoksulluk sınırı altında yaşayanlann
oranı yüzde 26... Tunus'da ise sadece yüzde 6.
Tunus'ta erkeklerin yüzde 98'i okuma-yazma
biliyor... Ve kitlelerin bir kesimi çağdaş bır eğitim
görürken; bir başka kesiminin, bir din devletinin
gereklerine göre yetişmesi söz konusu değil.
Laiklik... Toplumsal adalet... Çağdaş ve yaygın'
bir eğitim...
Işte Tunus'un Kemalistlerihin başan sırn!
• • • '
Geçenlerde, bir Arap ülkesinde ilk kez bir Arap-
Türk yuvartak masa toplantısı gerçekleşti. Çeşitli
ülkelerden gelen Arap ve Türk bilim adamları, ilk
kez Kemalizmi tartıştılar.
Cumhuriyet'in 75. yılı nedeniyie 80'i aşkın ülke-
1
de, Atatürk ve Kemalizm üzerine etkinlikler ser-
gilendı. Bunlann ıçinde, belki de en anlamlı olanı
Tunus'takiydi. Toplantıyı Tememi Vakfı düzenlef-
miş, bizim dışişlerimiz de destek vermiştı. Diğer
toplantılarda olduğu gibi bu sonuncuda da en bü-
yük çaba gösterenlerden birisi Menter Şahin-
ler'di.
Tunus sadece kendi Kemalistlen de etkili oldu-
ğu için yerinde bir seçim değil... Aynı zamanda,
halkının Türkiye'ye ve Türklere bakışı açısından
da en uygun seçim.
Tunuslulann Osmanlı döneminden dolayı ezik-
likleri yok, gururian var. Bir dünya imparatorluğu-
nun, üç yüzyıl boyunca bir parçası olmaktan do-
layı gururlular. Onlar için Osmanlı bir istilacı değil,
bir kurtancı.
Sokakta Türk olduğunuzu anlayanlann yüzün-.
de hemen bir tebessüm beliriyor:
- Siz Kemal'in ülkesindensiniz! >
Türkiye, Tunus'a özel bir önem vermeli. Kentin
en merkezi yerinde şimdi boş duran eski elçilik bi- •
nasını donatıp, büyük bir Türk Kültür Merkezi yap-
malı. Dil kurslan, seminerler, film gösterilen düzen-
lemeli.
Ve Tunus, Türkiye'nin Arap ülkelerine, Afrika ül-
kelerine açılan kapısı olmalı!
• • • ı
Evet, Tunus'un da kendi Kemalistleri var. Etkin
ve etkili...
Ama diğer Arap ülkelerinin, hatta tüm diğer ge-
ri kalmtş ülkelerin de kendi Kemalistlerinin olma-
ması için hiçbir neden yok.
Çünkü geri kaJmışlıktan kurtulmak isteyenleriçin
seçenek çok fazla değil!
Türksav Vakfı Karadeniz Platformu'nun İstanbul'daki toplantısında Türk ve Yunanlı aydınlar buluştu
4
Ege'deld sorunları sivifler çözecek'
tstanbul Haber Servisi - Strateji
Uzmanı Erol Mütercimler
Islamcı hareketin güç
kazanmasının nedeninin, diğer
partilerin ekonomik,
demokratik ve sosyal sorunlara
çözüm bulmamasından
kaynaklandığını savundu.
Türksav Vakfı Karadeniz
Platformu'nun Basın
Müzesi'nde gerçekleştırilen
dünkü toplantısında konuşan
Türk ve Yunan aydınlan ıkı
ülkenin iç sorunlan ve ilışkılen
üzerine görüşlerini açıkladılar.
Türksav Vakfı Başkanı Dr A.
Erdal Yılmaz. Karadeniz
Platformu'nu kurmaktakı
amacın, toplumlann ekonomik
refahı ile yaşadıklan
bölgelerdeki siyasi istikrara
• Türksav Vakfı Başkanı Erdal Yılmaz. Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlan
sivil güçlerin çözeceğini belirtti. Türkiye'de önemli sorunlardan birinin
uyuşturucu trafiği olduğuna dikkat çeken Leyla Tavşanoğlu, "Bazı siyaset
adamlannın da uyuşturucu kaçakçıhğıyla ilişkisi vardır" dedi. Strateji
uzmanı Erol Mütercimler, partilerin sorunlara çözüm üretememesi yüzünden
İslamcı hareketin güçlendiğini söyledi.
sivil anlamda çözüm bulmak ve "Yunanistan'ın ve Türkiye'nin gerektiğini belirterek. "Ancak
bu şekilde var olan ciddi
sorunlann üstesinden
gefebileceğunize inanryorum"
dedi.
Uyuşturucu trafigi
Türkiye'de önemli sorunlardan
birinin uyuşturucu trafiği
olduğuna dikkat çeken Leyla
Tavşanoğlu, "Bazı siyaset
adamlannın da uyuşturucu
kaçakçılıgıyia flişldsi vardır.
yardımcı olmak olduğunu
anımsattı. Yılmaz, Türkiye ile
Yunanistan arasında mutlaka
ciddi ve yapay sorunlann
olduğunu belirterek, "Bizim
aradığımız, politikacılann
arasında kunılan diyalogdan
çok, toplumlann, nıeslek
gnıplaruun, akademisyenlerin,
medyanın. bu sorunlara çözüm
bulmak üzere birbirini
anlaması ve tanımasıdır" dedi.
iç sorunlan" başlıklı toplantıda
konuşan PauUna Lampsa.
Yunanistan'daki sivil toplum
örgütlerinin, devletin şeffaflığı.
adalet ve eğitimin yanı sıra
Türk-Yunan ilişkileri
konusunda da önemli
çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
Lampsa, Türkiye'de de aynı
amaçlar için çalışan örgütlerle
ilişkiye geçilerek görüş
alışverişinde bulunulması
Ulkemizdeki diğer bir sorun da
demokrasi sonınudur. Ancak
şunu da söylemeliyim ki genel
olarak sivil kesün, kimi zaman
siyasete müdahak eden
ordudan daha az demokratnr"
diye konuştu. Erol Mütercimler
ise Türkiye'de kayıt dışı
ekonomınin yüzde 50'lere
vardığını belirterek şöyle
konuştu- "Siyasi partiler de
boğazuıa kadar bu Idrii işlere
bulaşmıştır. Merkez partilerin
ekonomik, sosyal ve demokratik
sorunlara çözüm üretmemesi
sonucu İslamcı hareket
güçlenmektedir.
Sosy aldemokratlara
baktığımızda ise hiçbir değişim
yaşamadıklanm görüyoruz,
hâlâ parçalanmış durumdalar."
Bilmeyenler ve ilerlemişler için
İLKBAHAR DÖNEMİ
ALMANCA KURSLARI
Goethe Enstitüsü'nün merkezi sınavlarına hazırlık
Kayıt için
Tarih: 23, 28, 29 ve 30 Aralık 1998
Saat : 10.30 - 13.00 ve 14.30 - 18.00 arası
Yer: TEUTONIA Galip Dede Cad. 83 Tü nel/ Beyoğlu
Tel: 251 82 65 ve 293 66 68
AL.MAN GOETHE
MU
ERKEZİ INSTITUTİLp İSTANBUL
w~ ^