Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20ARALIK1998PAZ
14 KULTUR
ÎDOB, Carmina Burana'yı "fouri Vamos'un yorumuyla ilk kez bale olarak sahneliyor
Doğayla uyumlu soyut bir aşk
GÜLERÇETtS
Dûnyanın seçkin bale toplu-
luklannı her yıl sponsor olarak
Türkiye'deki baleseverlerle bu-
luşhıran Pamukbank, sanat etkin-
Iikleri çerçevesinde bu kez daha
kalıcı bir adım atarak Tiirk bale-
sine destek verdi. Istanbul'da kon-
ser biçiminde 65 kez yorumla-
nan Carmina Burana ilk kez ba-
le olarak Jstanbul Devlet Opera
ve Balesi'nin (İDOB) repertuva-
nnda sunuluyor müzikseverlere.
Sahneye konduğu 1937 yılından
bu yana dünyada büyük ilgiyle
ızlenen Carmina Burana'nın ko-
reografisini Düsseldorf Operası
Bale Direktörü Youri Vamos ha-
zırladı. Vamos'un Carmina Bura-
na koreografisi 12 yıldır Avru-
pa'da ve dünyanın çeşitli ülkele-
rinde büyük ilgi görüyor.
ÜnJü Alman müzikadarru Carf
OrfTun 13. yûzyılın kültürel ve
toplumsal yaşarrunı yansıtan sev-
da, içki ve kurnar şarkıjannda, ah-
lak dersi taşlamalanndan eşinle-
nerek oluşturduğu Carmina Bu-
rana yapıtı, şarkılann içeriğin-
den bağımsız olarak müzikten
yola çıkılarak aktarıhyor bale-
ye. Carmina Burana Balesi'nde
44 kişilik ÎDOB dansçılan. 3 so-
Jist, 80 kişıhk ÎDOB orkestrası,
93 kişilik IDOB korosu ve orkest-
ra şefî aynı sahneyi paylaşacak.
Yapıtın orkestra şefî Serdar Yal-
çın, koro şefı ise Gökçen Koray.
Dekor ve kostümleri Michael
Scottun hazırladığı yapıtın ışık
düzeni de Klaus Gardto'e ait.
Carmina Burana'yı solist sa-
natçılar Nüzhet Öyken, Özlem
Soydan, Kavork Tavirvan. Şamil
Gökberk ve Timur Doğanay dö-
nüşümlü olarak seslendiriyorlar.
Yapıtta Çiğdem Erkaya, Tiilay
Yalçınkaya, Pmar Müİdür, Büş-
ra Meriçli,Banş Adikti,Arkm Zi-
rek, Oktay Aksoy, Alkış Peker,
Sefim Borak, Tunca Bakan,Sıbel
Siirel, Tatyana Egeli ve Bahar
Vldinlioğlu rol alıyor. Carmina
Burana 23 Aralık Çarşamba ve
29 Arahk Salı günleri AKM'de
izlenebilir.
En beğendiğiın yorum
Yapıtın koreografi Youri Vamos
üç yıl önce de yine Istanbul Dev-
let Opera ve Balesi'yle Sparta-
küs balesini sahneye koymuştu.
Uzun yılJardans ettikten sonra ko-
reograflık yapmaya başlayan sa-
natçının yorumlannda, drama-
turji ve tiyatronun etkisi dikkat
çekiyor. Sanatçı ile provalar sı-
rasında görüştük:
- Carmjna Burana'yı bale ola-
rak sahnelerken çıkış noktanız
neydi?
Koreografiyi hazırlarken çı-
kış noktam müziğin, bestenin
bende uyandırdığı duygular ol-
du. Metinden çok müzik üzeri-
(Fotoğraflar: HATİCE TUNCER)
! üziğin bende oluşturduğu ilhamla, kafamda oluşmuş olan
soyut öykü var sahnede. Kadınla erkeğin bitmek tükenmek
bilmeyen savaşının öyküsü... Müzikte olduğu gibi balede de
aşk doruk noktasına ulaşıyor sahnede. Müzik bana aşkın bütün
yüzlerini gösterme olasılığını verdi. Koreografiye önce müzik
sonra duygu ve danslar hâkim. Amacım görsel ve işitsel olanın
izleyici tarafından eşzamanlı olarak algılanmasıydı.
ne kurulu bir koreografi oldu ya-
ni. Merinlerde anlatılanlar bire-
biryansımasını bulmuyor sahne-
de. Müziğin bende oluşturduğu
ilhamla, kafamda oluşmuş olan
soyut öykü var sahnede. Kadın-
la erkeğin bitmek tükenmek bil-
meyen savaşının öyküsü... Mü-
zikte olduğu gibi balede de aşk
doruk noktasına ulaşıyor sahne-
de. Müzik bana aşkın bütün yüz-
lerini gösterme olasılığını verdi.
fCoreografiye önce müzik sonra
duygu daha sonra da danslar hâ-
kim.
- Müzikten esinlenerek yola
çıktjğuuzbukoreografininanate-
ması ne?
Insanoğlunun doğanın yasa-
lanna aykın tutumundan yola çı-
kjyorum. Doğanın ıçerdiği uyu-
ma karşı çıkan, yikıma sürükle-
nir. Kadın ile erkek arasında sü-
regelen mücadelede galip gelen
aşk olur. Aşkta gerçek bir patla-
manın yaşanabılmesi için de do-
ğayla uyumlu bir aşk olması ge-
rekir bunun.
- Spartaküs'te modern baley-
le kiasik baJeyi kanş,tırmışünız.
Carmina Burana'da modern çiz-
gUervarmı?
Carmina Burana, Spartaküs'ten
daha modern bir çalışma oldu.
Spartaküs'te izleyeceğim, tarihi
bir öykü vardı önümde. Carmi-
na Burana ise gerçek biröykü bi-
le değil. Soyut bir alegorik resim-
ler bütünü var sahnede yalnızca.
- Balefcrde geneüildekorosah-
ne arkasuıda, orkestra da çukur-
da olur. Koro ve orkestrayı da
sahnevetaşırken neyi amaçiıyor-
dunuz?
Amacım görsel ve işitsel ola-
nın izleyici tarafından eşzaman-
lı olarak algılanmasıydı. Bale-
lerde genellikle müzisyenlen gör-
meyiz. Bu yapıtta bir de koro
var. Izleyicileren azından müzı-
ğe doğaî ses katacak olan koro-
yu görmek isteyecektir düşün-
cesiyle çıkmıştım yola. Sonuç
olarak dansçılar, koro ve orkest-
ra sahnede buluşmuş oldu. Uma-
Baiede44 dansçv 3 soBst,80 kişilikorkestra,93 kişilik koro birarada.
nm birbirlerinin dikkatlerini da-
ğıtmazlar. Jşin şakası bu elbette.
Pek çok Carmina Burana yoru-
mum oldu, ancak hepsinin ar-
dından en çok beğendiğim yorum
buydu.
Her dansçı koreograftır
- Yorumlannızı sağlam bir dra-
maturjiye dayandınvorsunuz.
Bale ile tiyatronun ilişkisini nasıl
degerfendiriyorsuntız?
lnsanlann sahnedekileri sade-
ce devinim olarak algılamasını is-
temiyorum. Ne anlattığımı an-
lamalılar. Izleyıciler yapıtı izle-
dikten sonra benim anlarhklan-
mı anlamışlarsa başanlı sayıyo-
rum kendımi. Herkesin görsel
hayalgücü aynı degü. Bak $©k
fantastik açılımlara olanak tanı-
yor. Bu nedenle müziği görsel-
leşririrken tiyatrodan yararlanı-
yorum ben de.
- Üç VTI sonra veniden iDOB'la
birliktesiniz. Dansçılarda her-
hangi bir değişiklik gözlemledi-
nizmi?
Çok gençleşmiş kadro. Genç
ve çok yetenekli dansçılarla kar-
şılaştım. Özellikle kadın dans-
çılar çok iyilçr. Elbette erkek
dansçılann sayısı konusunda bü-
tün dünyada olduğu gibi Türki-
ye'de de sorun var. Erkekler kü-
çük yaşta baleyi pek tercih et-
miyorlar. uzak duruyorlar bu
meslekten.
- Uzun süre dans eüniş olma-
nxz koreografîlerinizi nasıl etki-
Iryor?
Dans etmeden iyi bir koreog-
raf olamazsınız bence. Aynca
her dansçı bir koreograftır da.
Doğaçlama çalıştığınız her an
koreografi yapıyorsunuzdur. An-
cak bu yapılan her koreografi
iyi, nitelikli bir koreografı ola-
cak anlamına gelmiyor. Eğer si-
zin yaptığınız anlaşılıyorsa ve
beğeniliyorsa koreograf olursu-
nuz.
- Koreografîlerinizi oluşturur-
ken miLrikten mi yola çıknorsu-
nuz, yaratoğmız kurgu için uygun
bir müzik mi anyorsunuz?
Bazen müzik çok hoşuma gi-
diyor, onu görselleştirip, zengin-
leştirmek istiyorum. Bazen de
aklımdaki koreografiye uygun
müziği aramaya koyuluyorum.
Ancak koreografi kariyerimde
çoğunlukla müzikler için kore-
ografi oluşturdum. iyi müzikle-
ri anlatacak bir koreografi yara-
tılabilir diye düşünüyorum.
-Gelecekleflgffipianlannız ne-
ler?
Yeni müzikler, yeni koreogra-
fıler bulmak. Balede klasikleri
yapfıktan sonra yeniliklerpeşin-
de koşmak istiyorsunuz. Bu işi
yapıyorsanız hep yeni bir şeyler
söylemeniz gerek bence.
Başvuru formu gönderilmis
Oscar'm kayıp
adresi bulundu
BAHAR TAJVRISEVER
ANKARA - Türkiye'nin aday adayı göste-
remediği Oscar ödüllerine ilişkin çağn mek-
tubunun 1.5 yıl önce görevden aynlan TelifHak-
lan ve Sinema Genel Müdürü Turgut Aslan
adına gönderildiğı ortaya çıktı.
Türkiye'nin Amerika Sinema Sanatlan \e
Bilimleri Akademisi 'nce bu yıl 71. kezdüzen-
lenecek Oscar Ödülleri'ne aday adayı göste-
rememesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Alınan
bilgiye göre, Los Angeles Başkonsolosu Ha>-
ret Yala\ ımzasıyla 30 Kasım 1998 tarihinde
Dışişleri Bakanlığı 'na gönderilen yazıda, Os-
car ödülleri yanşması ile ilgili bilgi verildi. Ya-
zıya göre. Amerika Sinema Sanatlan ve Bi-
limleri Akademisi 'nden biryetkili, Oscar füm
ödülleri yanşması için gereken şarmame ile
başvuru formunu, ağustos ayı başlannda Kül-
tür Bakanlığı Necatibey Caddesi 55 numara-
lı adreste bulunan Turgut Aslan adına gönde-
rildiğini bıldirdi. Ancak eski Telif Haklan ve
Sinema Genel Müdürü olan Turgut Aslan'ın
22 Ağustos 1997 tarihinde görevden aynlmış
olması nedeniyle Akademi'nin çağn mektu-
bu değerlendirilemedi.
Geçen yıl genel müdürlük görevinı vekâle-
ten yürüten GürfoüzMuttu imzasıyla Oscar'a
baş\Tirulmasına karşın, çağn mektubunun Tur-
gutAslanadına gönderilmesi dikkat çekti. Te-
lif Haklan ve Sinema Genel Müdürlüğü yet-
kilıleri de, üzerinde görev sıfatı belirtilmeyen
özel bir mektubun açılamayacağına işaret et-
tiler. Oscar ödülleri için son başvuru tarihinin
1 Kasım olduğu belirtildi. Türkiye'yi temsil
edecek filmin kopyasınınbutarihekadar Aka-
demi'ye gönderilmesi gerekiyordu.
lCültürBakanlığı'run geçen yıl Oscar aday
adayı olarak belirlediği "Eşkrya" ile sanatçı-
lann adayı olan "Hamam" fimleri tartışma
konusu olmuş, ancak daha sonra bakanlık
"Eşkrya" filmini göndermişti. -Sinema sek-
törü ile bakanlık arasında yaşanan uyumsuz-
k luktan sonra, Oscar'a yönelik her türlü çalış-
*" mayı gerçekleştirmek üzere ilgili meslek ku-
ruluşlan tarafından bir Sinema Platformu
oluşturulmuştu.
Issey Miyake 'nin sergisi Paris Cartier Çağdaş Sanat Vakfı
r
nda
Modanın çok ötesinde/dtcısanm
CEYPAAKAŞ
PARİS - Bir modacı olarak
tanınan Issey Miyake, aslında
bir sanatçı kimliğine sahip
-kendi deyişiyle- bir tasarım-
cı. Bugüne dek birçok sanat-
çıylaçalıştı Miyake. Bunlann
arasında en önemliJerinden bi-
ri IrvingPHin'lehazırladığı, In-
gihzyayıncı Jonathan Capc'in
yayımlamakta olduğu bir or-
tak yapım.
Penn'in usta kamerasından
Miyake'nin tasanmlannın kâ-
ğıt üstündeki izdüşümleri "çag-
daş sanafın sürekli tartışma
gündeminde olduğu bugünler-
de, bir -sanat eseri" tanımına
kolaylıkla giriyorlar. Penn. bu-
gün fotoğraf sanatının en önern-
li isimlerinden. 6O'lı yıllarda
Tokyo'da öğretim gören Mi-
yake, Penn'in çalışmalanndan
o günden beri çok etkilendiği-
ni saklamıyor. 1986'dan itiba-
ren de bu iki yaratıcı güç, çe-
şitli vesilelerle birçokortak ya-
pıma imza atıyorlar.
Dort sanatçryla çalışma
Miyake'nin beraber çalış-
tığı bir başka sanatçı da hey-
keltıraş Isamu Noguchi. Ja-
ponya'da sergilenen. büyük
kaya parçalanndan oluşturdu-
ğu yontularından daha çok
"akari" denen, kâğıttan fener-
leriyle tanuuyor dünyada.
Geçen yıl Marugam'da Mi-
yake'nin tasanmlanyla açılan
sergide, bu ikili için müzenin
mimari Taniguchi "..bu iki sa-
natçıönce özgün güzeiliğin bi-
çimlerini yaratolar, oranlan,
maddeyi ve renkleri kuDana-
rak. Daha sonra çok gelenek-
sel ve doğaJ motiflere yeni bir
hayat kazandırdılar.
Sonunda, eserleri,
statik sanat eserleri-
nin sınuianm aşa-
rak boşlukla iletişim
kurma isteklerinin
yansunalan oldu"
diyor.
Kendisini sa-
dece Japonya'ya
ve bu kültüre bağ-
lı olarak görme-
yen, kozmopolit
bir yapıya sahip
oldugunü, Afri-
ka ve Hint kültür-
lerinden çok et-
kilendiğini söyle-
yen Miyake'nin
Paris'te, Cartier
Çağdaş Sanat
Vakfı'nda 17
Ocak'a kadar
açık olacak sergi-
si modacı-sanat-
çıkişiliğinibirke-
re daha gündeme
getiriyor.
Beden sorununu ve vücut
hareketlerini ele alan "Jum-
ping", serginin ilk bölümü.
Bu bölüm iplerle tavana asılı
rengârenk giysilerden oluşu-
yor. Japon fenerlerinin biryan-
sıması olan giysiler bağlı ol-
dukları iplerin yardımıyla ha-
reket edip. aşağı-yukan, sağa-
sola kıvnlıyorlar. "Pootrkyin
motion"a benzetilebilecek bu
hareketli giysiler Miyake'nin
yaratıcılığının yeni bir boyu-
tunu da getiriyor izleyenlere:
Dansla da ilgili olan Miyake -
1980'li yıllarda birçok modern
dansgrubununve 1991'deMa-
urice B^jart'in Casta Divası-
nın kostümlerini de tasarla-
mıştı. Giysilerin, içinde beden
olmadan da dans edebilecek-
lerini gösteriyor, onlara kendi
vücut dillerini kazandınyor.
Giriş katındaki ikinci bö-
lüm Miyake'nin başka sanat-
çılarla çahşmayı ne denli sev-
diğini tekrar gösteriyor. Dört
sanatçıyla -Yasumasa Mari-
mua, Nabuyoshi Araki. Tim
Havvkinson, Cai Guo- Qiang-
hazırladığı, binanın tavandan
tabana bir duvannı oluşturan
cama asılmış, üstlerine işlem
görmüş elbiseler ve t-shırtler-
den mevcut olan eserler, bu
sanatçılann desenlerini ve fo-
toğraflannı içeımekte. Yasu-
masa Morimura,bu ortak ya-
pımda, I856'da fng-
res'in yaptığı, çıplak
bir modeli konu edinen
"Kaynak" yapıtın-
dan esinlenerek giysi-
lerin üzerine tablo-
nun siyah-beyaz fo-
toğrafinı kendi yo-
rumuyla işlemiş ol-
duğu görülüyor.
Nabuyoshi Ara-
ki'nin çalışmalanna
kadın bedeni üze-
rinde yoğunlaşmak-
ta. Araki'nin çek-
tiği erotik kadın
fotoğraflan "bel-
lek" temasının, gö-
rünen ve kaybo-
lan.flugörüntülerin
kumaş üstüne
adapte edilmesin-
den oluyor.
Tim Havvkinson,
kendi vücudunun
farklı görüntüleri-
ni, ellerini ve saçla-
nnı konudışında bı-
rakarak neredeyse
gravür hissi veren
ince görüntüler kullanıyor.
Kurşun tozu kullanarak giy-
silerin üzerinde dağılan form-
larelde eden, insan vücudunu
da diğerleri gibi konu edinen
Cai Guo-Qiang ise Çin'in ya-
şam sembolü olan Dragon'u da
bu görüntülerden biri olarak iz-
leyicilere sunuyor.
Serginin üç bölümden olu-
şan alt salonuna girildiğinde
Miyake'nin sanatçı kimliğine
bir de politize olmuş kimliği-
nin eklendiğine şahit oluyo-
ruz. Miyake, tekdüzeliğin, sis-
temlerdeüretilen *tektipr>
an-
layışının biryansıması niteli-
ğinde düzenlemiş bu bölümü.
Büyük bir rulodan çıkan si-
yah bir kumaşın mankenler
üzerinde durmadan tekrarlan-
ması konu ediliyor; monoton-
luğun, sıradanlığın, belki de
"moda"nın bir eleştirisi bu.
Laboratuvar başlığını taşıyan
bir sonraki bölümde, Miya-
ke'nin rüm tasanmlannda ol-
duğu gibi pek gündelik haya-
ta ait olmayan giysilerin su-
numu görülüyor.
Giysilerin farklı dili
Fakat bölümün en ilgi çeki-
ci yanı her mankenin önüne
yerleştirilmiş, bilgisayarla ani-
me edilmiş görünrülerle kar-
şılaşıhnası. Bu görüntüler ön-
ce giysinin bir planını göste-
riyor, daha sonra bu plan can-
lanıyor ve kumaşın dokusu gö-
rüntüye ekleniyor.
Bir sonraki aşamada kuma-
şın nasıl elbiseye dönüştüğu
ve manken üzerinde nasıl dur-
duğu yansıtılıyor. Teknoloji-
nin ve hayal gücünün çok iyi
düzenlenmiş olduğu odayı,
Miyake'nin 21. yüzyıl için bir
ön çalışmasıru içeren, daha ön-
ce kullanılmış olan giysilerin
alüminyum tabakalarla oda-
nın tüm duvarlannı ve tabii
giysilerin yine mankenler üs-
tünde sunulmasını yansıtan
son kısım izliyor.
Modaya, giysi tasanmına
felsefesini ve fantezilerini kat-
masını çok iyi bilen Miya-
ke'nin bu sergisi, her gün pek
fazla düşünmeden giyip çı-
karttığımız kıyafetlerin çok
farklı bir dili olduğunu, giyin-
menin en primitif anlamından
- örtünmeden çok daha farklı
boyutlara "arök"ulaşüğının bir
kanıtı.
Nânm Hflonerin heykeli
sergileniyor
• KültürServisı-
Heykeltıraş Sairr
Bugay'ın yaptığı Nazım
Hikmet heykeli >âzı m
Hikmet Vakfı Kiltür
Merkezi'nde
sergilenecek.
günü açılacak
Nâzım Hikmet'ir
değişik malzemeerle
yapılmış heykellfri
satışa sunulacak. Geliri
vakfa bırakılacak olan sergi 15 Ocak'a kadar Pazar
hariç her gün 13.1*0-19.00 saatleri arasında görülebilir
DMLOG ödülleri sahiplerini
buluyop
B Kültür Servisi - Can Gürzap'm yönetiminde
1991'den bu yana doğru, etkileyici konuşma ve insan
ilişkileri konusunJa eğitim veren DIALOG, bu yıldan
itibaren Türkçeyi doğru ve anlamlı konuşmayı kendine
ilke edinmiş ve bunu hayatın tüm alanlanna yaymış
kişiJere ödül verijor. DIALOG, ilk ödüllerini, bugün
saat 19.00'da Akadar Kültür Merkezi'nde sahiplerine
sunacak. Ödüle hak kazanan isimler şöyle: Emel
Gazimihal, Tank Gürcan (Onur Ödülü); Bülent Ecevit
(TBMM Ödülü); Bülent Eczacıbaşı (Gündem Ödülü);
Hakkı Devrim ve Rükzan Günaysu (Özel Ödül); Jülide
Ateş, Elif Ugaz, Defiıe Samyeli, Ceren Çerezci ve
Emre Buga (Başan Ödülü); Mehpare Çelik, Zafer
Kiraz, Gülgün Fejman, Uğur Dündar, Ali Kırca, Hamit
Özsaraç, Kenan Önuk ve Şebnem Savaşçı (Medya
Ödülü).
Rim Yönetmenlepi Derneği'nden
yeni projeler
• Kültür Servisi - Film Yönetmenleri Derneği,
yönetim değişikliğinden sonra hazırladığı projelen
hayata geçiriyor. Projelerden biri aynı tarihte yedi ayn
kentte, yedi ayn filmin galasının yapılacağı '7 Kent 7
Film, 7 Gala'. L'ygulanma aşamasına gelen etkinliğin
yanı sıra senaryo/diyalog ve sinematografı
vvorkshop'lan da düzenleyen dernek, vvorkshop'lar için
başvurulan kabul etmeye başladı. Derneğin bu haftaki
programı kapsamında ise 24 Aralık Perşembe günü
saat 18.00'de düzenlenecek olan 'Türk Sinema Tarihi
Seminerleri' dizisinin ilki yeralıyor. İlk seminerin
konuşmacılan Yrd. Doç. Asıye Korkmaz ve yönetmen
Engin Ayça. (293 90 01)
Tiyatpo şankıları ve Cumhuriyet
• Kültür Servisi - Istanbul Büyükşehir Belediyesi
Şehir Tiyatrolan, Cumhuriyet'in 75. yılı kutlamalan
kapsamında 'Tiyatro Şarkılan ve Cumhuriyet Dönemi
Tangolan' başlıklı bir dinletı düzenliyor. Yann saat 20.
30'da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde
gerçekleşecek konserde, son üç yıldn- oyun müzikleri
dışında repertuarlar da hazırlayarak özel gösteriler
sunan Şehir Tiyatrolan Orkestrası sahne alacak. Müzik
tasanmı ve orkestrasyonu Selim Atakan'a ait olan
dinletide orkestrayı Onder Bali yönetecek. Engin
' Alkan, Şebnem Köstem. Ayla Algan, Ani tpekkayaV
Birsen Kaplangı, Kerem Yılmazer ve Hüseyin
Tuncel'in solist olarak katılacaklan dinleti, ücretsiz
olarak izlenebilecek.
Melike Nurlu'nun sergisi
• Kültür Servisi - Ressam Melike Nurlu'nun yapıtlan
Atatürk Kitaplığı Sanat Galerisi'nde sanatseverlerle
buluşuyor. Çalışmalannda özellikle Anadolu'yu ve
Anadolu kadınını işleyen Melike Nurlu'nun sergisi 30
Aralık'a dek görülebilir. (249 09 45)
Özel tiyatrolara ek ödenek
• ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı. 1998-1999 sanat
sezonuiçin özel tiyatrolara 60 milyar lira ek ödenek
verdi. Özel Tiyatrolara Devlet Desteği Değerlendirme
Kurulu, 3 Aralık'ta yapüğı toplanöda 1998-1999 sanat
sezonu için Kültür Bakanlığı'na başvuran özel
tiyatrolann dosyasını yeniden inceledi. Kurul, yaptığı
incelemede, 34 profesyonel tiyatroya 35 milyar 300
milyon, 13 çocuk oyununa 1 milyar 640 milyon, 11
amatör tiyatroya 1 milyar 320 milyon, 4 geleneksel
tiyatroya 240 milyon, 4 tiyatroya salon onanmı için 2!
milyar 55 milyon ek ödenek dağıttı. Kurul, 5 Kasım'da
yaptığı toplantıda 159 özel tiyatronun başvurusunu
inceleyerek toplam 64 tiyatroya 100 milyar lira devlet
desteğinde bulunmustu. Böylece 1998-1999 sanat
sezonu için özel tiyatrolara sağlanan destek 160 milyar
lirayı buldu.
Ankadaş Z. Özger Şiir Ödülü 1999
• Kühür Servisi - Daha önce şiir kitabı
yayırnlanmarnış şairlere veriien Arkadaş Z. Özger
Şiir Ödülü'nün bu yıl dördüncüsü veriliyor. Geçen yıl
Serap Erdoğan ve Hüseyin Köse arasında
paylaştınlan ödülün son başvuru tarihi 31 Mart 1999.
Adaylann, kitap bütünlüp taşıyan ve basıma hazır
şiirlerinden oluşturacaklan dosyanın 6 kopyasını,
Mayıs Yayınlan'nın Milli Kütüphane Cad., Elhamra
Işharu, No.31/701, Konak/lzmir adresindeki ödül
sekreterliğine APS, kargo ya da taahütlü posta ile
göndermeleri ya da elden teslim etmelen gerekiyor.
Özger'in ölümünün 26. yıldönümü olan 9 Mayıs
1999 tarihinde verilecek olan ödülün seçici
kurulunda Sina Akyol, Orhan Alkaya, Veysel Çolak,
Serap Erdoğan ve Hüseyin Köse yer alıyor. (Aynntılı
bilgi için 0232 446 46 36.)
BUGUN
• BELGESEL StTVEMACILAR BİRIJĞİ'nde M.
Ipşiroğlu ve S. Eyüboğhı'nun yönettiği 'ffitit .
Güneşi' adh fiim 13.00'ten 19.00'a kadar her saat
başı izlenebilir. (292 39 84)
• BEKSAV'da saat 13.00'te 'Çağdaş Tiyatro
Üzerine Sohbeöer' başlıklı söyleşi yer alıyor.
(349 91551
• BtLGf ÛNn-ERSİTESİ'nde 14.00 ve 18.00'de
'Dead Man'; 16.00 ve 20.00 de 'The Pülow Book'
adlı fılmler göstenlecek. (216 00 00)