Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 1998 PERŞEME
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Biraz da Kendimize
Baksak
Biliyorum, toplumsal öfkenin kabardığı anlarda
soğukkanlılık çağnları sevimsiz hatta çağnyı yapan
açısından tehlikeli olur.
Ama yıne de bunu yapmak gerek.
italya'ya kızıyoruz, haklıyız.
Çünkü bir teroriste davranılması gerektiği şekil-
de davranmadılar. Davranış biçemleri, söylemleri
çirkin ve de dahası ahmakça.
Bunlar doğru.
Ama biraz da dönüp kendimize baksak dtyo-
mm.
Acaba bizim davranışlarımızda da, Italya'daki
gibi zıpır değil, aklı başında bir yönetimin dahi
Apo'nun iadesini engelleyecek kimi öğeler yok
mu?
Ne dersiniz? Ama rica edeceğim, yantt verme-
den önce, soğukkanlılıkla enine boyuna düşünün!
Evet görüyorsunuz değil mi, idam cezası var.
Bizde bu cezanın variığı, aynı suça idam cezası ver-
meyen her ülkenin iadeyi reddetmesine haklı bir
gerekçe oluyor.
Eğer Italya idam gerekçesini kullanmış olsaydı,
hiç kimsenin gıkı çıkamayacaktı.
Ne olacaktı o zaman?
Apo'yu alabilmek için alelacele idam cezasını
kaldıran bir kaç maddelik bir yasa oylanacaktı.
Parlamentoda çoğunluğu oluşturan tutucular
koalisyonu, çok demokrat olduğundan, böyle bir
cezayı demokrasi ve toplum onuruyla bağdaştır-
madığından dolayı mı?
Yok canım! Salt Apo iade edilsin diye.
Işte size toplum dinamiğine oturtulmayıp,
Apo'ya endekslenmiş bir demokratikleşme örne-
ği-
Orada bile kıl payı çogunluk sağlanacaktı. Çün-
kü FP, idam cezasının kaldınlmasına karşı. Getir-
mek istedikleri şeriatta kısas ve idam olduğundan,
onlar ölüm cezasının kaldınlmasına oy vermezler.
Ama FP'liler doğruları söylememeyi, şiar edindik-
lerinden, bu gerçeği de açıklamaz topu başkalan-
na atarlar. Nitekim Recai Kutan da öyle yapıyor,
ve "buna ilk ordu karşı çıkar" diyor.
Kurnazlığa gel! Kurnazlığa...
"Efendi, efendi derfer adama, sen orada dilin-
den düşürmediğin, aslında ne olduğunu, demok-
rasi içinde hangi çerçeveye oturduğunu bile bil-
mediğin, milli iradenin mi temsilcisisin, yoksa, T-
SK'nin sözcüsü mü? Sen önce kendine düşeni
yap, yasama göreviniyerine getir, ondan sonrası-
nı görürsün."
Neyazık ki, pariamentomuzda, kötü biralışkan-
lık var. Yasamayı oluşturan çogunluk, kendi görev-
lerini yerine getiremiyor, toplumun gereksinimleri-
ne yanıt veremiyor, topu da hemen askerlere atı-
yor. Onlar şimdiye dek, herhangi bir konuda, de-
mokratik çözüm ürettiler de askerler mi karşı çık-
tı?
Güldürmeyin insanı!
Bugün de durum bu. ' " "
Daha Apo Roma'da ortaya'"çıkar çikmaz, yapı-
lacak ilk işin, Türkiye'de çoktandır uygulanmayan,
hukuki deyimiyle kadük olmuş olan idam cezası-
nın bir kaç maddelik bir kanunla kaldınlması oldu-
ğunu yazdık, söyledik.
Ama doğrusu bu ya, o sıradaki rüzgânn etkisry-
le, FP dışında kimsenin karşı çıkmıyor göründüğü
önerinin, tutucular koalisyonunun sultası altındaki
bu kurumdan çıkabileceği konusunda ciddi kuş-
kulanm vardı.
Tıpkı Terör ile Mücadele Yasası'nın 8. maddesi-
nin terör ile düşünce arasındaki çizgiyi net ve de-
mokratik biçımde çekecek değişiklik önerisinde
olduğu gibi, burada da tutuculann böyle bir girişi-
me set çekecekleri kaygısını taşıyan tek kişi değil-
dim herhalde.
Ne yazık ki, şimdi bu kaygılar haklı çıkmıştır. Par-
lamentodakiler ölüm cezası konusunda yan çizi-
yorlar. Amaçlan demokrasi olmayanlar, şimdi ıtal-
yanlann davranışını kendi toplumlannı demokratik-
leştirmemek için bahane olarak kullanıyorlar. Çok
yazık, çok ayıp. Evet biraz da kendimize baksak.
Cezaevinde rehine bunalımı
Yaşar Öz'e
soruşturma
• Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı,
îtalyan tutuklu Mauro Calascibetta'nın
31 saat rehin tutulmasıyla ilgili Yaşar Öz
ve eyleme katılanlar hakkmda
soruşturma başlattı.
tstanbul Haber Servisi - "Memuriar Koğusu"
Bakırköy Cumhuriyet olarak bilinen 34
Başsavcılığı, Îtalyan numaralı koğuşta rehin
tutuklu Mauro tutulması ve görüşmeler
Calascibetta'nın Metris sonucu 16 Kasım'da
Cezaevi'nde 31 saat serbest bırakılmasıyla
rehin tutulmasıyla ilgili ilgili dün soruşturma
olarak Yaşar Öz ve başlatıldı. Soruşturma
eyleme katılanlar kapsamında, eylemin
hakkında soruşturma elebaşılığım yaptığı
başlattı. belirtilen Yaşar Öz ile
Öz, Susurluk davası birlikte hareket eden
kapsamında uluslararası diğer tutuklu ve
uyuşturucu kaçakçılığı hükümlülerin
yaptığı gerekçesiyle belirleneceği ve bu
Istanbul 4 No'lu kişilere isnat edilecek
DGM'de tutuklu olarak suç vasfinın ortaya
yargılanıyor. çıkacağı belirtildi.
Bakırköy Cumhuriyet Sonoşturmada, Susurluk
Başsavcıhğı'ndan davası kapsamında
alınan bilgiye göre tstanbul 6 No'lu
Italya'nın Abdullah DGM'de tutuksuz,
Öcalan'ı Türkiye'ye uluslararası uyuşturucu
iade etmesini sağlamak kaçakçılığı yaptığı
amacıyla. "adam gerekçesiyle, Istanbul 4
ÖMürmeye teşebbüs" No'lu DGM'de ise
suçundan lsviçre'ye tutuklu olarak
iadesi gereken ttalyan yargılanan Yaşar Öz'ün,
uyruklu Mauro eylem sırasında medya
Calascibetta'nın, 15 mensuplan ile konuşma
Kasım'da Metris yaptığı cep telefonunun
Cezaevi'ndeki cezaevine nasıl
Yabancılar girdiğinin araştınlması
Koğuşu'ndan alınarak bekleniyor.
Adalet Bakanı Denizkurdu, İtalya'nm kullandığı kozlann elinden alınması gerektiğini söyledi
Olüııı cezasnıın kalchrdması zorda• Öcalan'ın iadesinde büyük engel oluşturan ölüm cezasının
kaldınlması, hükümetten ve muhalefetten gelen tepkiler yüzünden
zor görünüyor. Adalet Bakanı Denizkurdu, Öcalan'ın Italya'dan geri
alınması gerektiğini belirterek "Tarih bizden hesap sorar" dedi.
EVtNGÖKTAŞ
ANKARA - Jerör örgütü PKK'nin li-
deri Abdullah Öcalan'ın mdesınin önün-
de en büyük engeli oluşturan ölüm ceza-
sının kaldınlması, hükümet içindeki an-
laşmazlık ve muhalefetin itirazı nedeniy-
le zora girdi. Adalet Bakanı Hasan Deniz-
kurdu, Cumhuriyet'e yaptığı açıklama-
da, Apo'nun iadesi konusunda ttalya'nın
elinde bulunan "ölüm cezası" oyuncağını
Türkiye'nin mutlaka alması gerektiğini
söyledi. "Tarih ve sokaktaki yurttaş biz-
den hesap sorar. Bu oyuncağı elinden al-
dıktan sonra ise .Apo'nun iadesi konusun-
da gökkubbeyi ttalya'nın başına yıkanz"
dıyen bakan, iade konusunda son karan
Italya mahkemesinin vereceğini, ancak
Îtalyan Adalet Bakanlığı'nın görüşünün
de etkili olacağını vurguladı. Denizkurdu,
her koşulda İtalya'nm konuyu Türkiye'ye
karşı koz olarak kullanacağını, o nedenle
uluslararası ve ikili sözleşmeler ışığında
dört dörtlük bir dosya hazırlayacaklannı
anlattı. Denizkurdu, italya'nm elindeki en
büyük kozun ölüm cezası olduğuna dik-
kat çekerek şunlan söyledı:
"Hazırladığımız teklifle ölüm cezası ye-
rine npkıMehrnet Alı Ağcamodelinde ol-
duğu gibi 30 yü ağırlaşnnlmış müebbet
hapis cezasının getirilmesini istivoruz. Bu
ne bölücü örgût başının yakalanması ne-
deniyle çıkanlan bir yasa, ne de mini bir
aftar. Teklifımiz Bakanlar Kurulu'nda gö-
rüşülürken bir kısım bakan arkadaşlanm
karşı çıkülar. Bu konuda Mech's'te gnıbu
bulunmayan partiler dahi] tümüyle görii-
ş_üp fikirkrini tespit etmeye çalışacağım.
Önce şunu saptamamız lazım; Türkiye
Apo'nun iadesini istiyor mu istemiyor mu.
ki istiyonız,o halde İtalya'nmelindeki koz-
lar ne ise tümünü almamız gereldr."
Halkın kendilerini ıyi anlamasını bek-
lediklerini vurgulayan Denizkurdu, şu bil-
gileri verdi: "Türk hükümeti, suçlulann
iadesi konusunda imzalanan 1957 sayüı
Avnıpa Sözteşmesine birçekince koymuş-
tu; 'Eğer müebbet hapis cezası vermek
isterse, ilgili ülkenin suçlulan iade etme-
si gerekir' diye. Bu sözleşmeye aynı tarih-
te Italya da bir şerh koymuş; 'Italya, talep
eden ülkenin hukukuna göre. ölüm ceza-
sını gerektiren suçlar hakkında hiçbir şe-
kilde iadeye izin vermez' diye. ttalya'nın
bu şerhine, o tarihte Türkiye hiçbir itiraz-
da bulunmamış. İşte tüm bunlan Bakan-
lar Kurulu ve Mectis'in önüne koymak be-
nim Adalet Bakanı olarak görevim. Tüm
bunlan gizlersek yann tarih ve sokaktaki
vurttaşlar bizden hesap sormaz mı? "Siz
Italya'run 1957'de koyduğu bu şerhi bili-
yordunuz da niçin kamuoyundan gızledi-
niz" demez mi? Bizim yapacağunız şey;
tüm bu kriterieri ortadan kaldırdıktan
sonra iade takbinde bulunmakür."
Güvenlik önlemleri alındıktan sonra
ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasının
sadece Apo için söz konusu olmadığını
anımsatan Denizkurdu, bu cezanın halen
yurtdışında bulunan çetelerin elebaşlan
için de uygulanacağını vurguladı. Deniz-
kurdu, "Gerek bölücü örgütün sözde re-
isigerekse Türkiye'nin başına belaolan ve
halen Fransa'da bulunan diğer çete reisi.
Türkiye'ye yargılanmak üzere getirüip
sorguLanırtarsa, birçok olay. binlerce ka-
ranlıkolay ortayaçıkacaknr" dedi. Deniz-
kurdu şunları söyledi:
"Ölüm cezası kaknnhrsa, siyasi suç sı
.vüıp sayılmayacağı konusunu bu ülkeni
vicdanınabıraknuş oluruz. Ozaman teri
rist devlet statüsüne düşer ki bu duruı
kendisi için hiç de iyi sonuç vermez ve Aı
rupa'da bu statü içinde baskıya maruzki
lır. ttalyan hukukçuyla birlikte dört dör
lük bir iade dosy ası hazırlavacağız."
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yaı
dımcısı Bülent Ecevit, dün partisinin Mec
lis'teki grup toplantısında yaptığı konu<
mada. "Bizim için bu konuda siyasi m
denlerdışında baa güncel nedenler de sö
konusu. Çetebaşlan dünyanın dört bir b
rafinda yakalanıyor. Ölüm cezasının oı
ması, bunlann iadeedUmemesine mazen
gösteriliyor. Bu mazeretleri ortadan ka
dınnak zorundayız" dedi.
DYP Genel Başkanı TansuÇfller de dü
partisinin grup toplantısında, ölüm ceza
stnm kaldınlmasının ardından Öcalan'ı
iadesinin garanti edilmesini ıstedL
Mütercimler, Amerika'yı samimi bulmadığını, Italya'nın yanlı tutumunun araştınlması gerektiğini söyledi
'Italya'yı görevlendiren güç önemlT
• Devletler hukuku uzmanı
Prof. Dr. Aslan Gündüz,
îtalya'nın Öcalan'ı Terorizmi
Önleme Sözleşmesine Dair
Avrupa Sözleşmesi gereğince
geri vermesi gerektiğini,
ancak bunu istememesi
durumunda sözleşmeler
çerçevesinde geri vermeyi
önleyen gerekçeler de
yaratabileceğini söyledi.
ISTANBUL / tZMİR (Cumhuriyet)
- Aynlıkçı terör örgütleri araştırmala-
nyla tanman Sakarya Üniversitesi Ulus-
lararası llişkiier Bölümü Öğretim Üye-
si Dr. Emin Gürses, PKK konusunda
Türkiye'yi zorduruma sokmaya çalışan
Baö ülkelerine karşı Türkiye'nin bir ko-
zu bulunduğunu belirterek "Kozun adı
Kuzey Irak. Batı, Ortadoğu'yu ulusla-
rarası sisteme entegre etmek istiyor. Bu-
nun için ise Kuzey Irak'ta bizesürekli ge-
reksinimleri var. Onlar da bunu çok iyi
bihyor" dedi. Stratejıst Erol Mütercim-
ler de PKK konusunda Belçika, Alman-
ya, Fransa, Hollanda ve Kuzey ülkele-
oaden sonca şimdi de İtalya'ya "gnrev
verildiği''ni ve Îtalya'nın bu görevini
yerine getirdiğini savundu.
"Aynlıkçı Terörün Anatomisi/IRA-
ETA-PKK" adh kitabı yeni yayımla-
nan Dr. Emin Gürses, Öcalan'ın Türki-
ye'ye geri verilmesi konusunda sonuç
ne olursa olsun Türkiye'nin amacına u-
laştığını vurguladı. Gürses, "Apobugü-
ne kadar değil yakalanmak, öldürülebi-
linirdi de. Ancak önemli olan Apo'yu
ortadan kaMırmak değil, PKK'yi psiko-
lojik olarak çökertmek ve parçalamak.
Apo, PKK'nin tannsıydı ve şimdi tann-
lan tesKm oJdu. 'Apo'nun PKK'si' bit-
ti" dedi. Emin Gürses PKK'yle Baü'mn
ilişkisini ise şöyle anlattı:
"Almanya, tngütere, Fransa gibi geöş-
miş ülkeler Türkiye'nin PKK şiddeti
karşısmda dize geleceğini ve bir Kürt
devleti kurulacağını düşünüyorlardı.
Belli bir süre sonra Türk ordusunun
inatçı tutumu ve direnişini gördüler. ll-
gjnçtir, Türk ordusu hem silahlı müca-
dele veriyor hem de bölgedeki insanla-
ra sağlık. efitim yardımı yapıyor. Dün-
yamn başka bir yerinde böyîe bir ordu-
yu bulmak kolay değildir. Bunu görun-
ce Bad PKK'ye desteğini geri çektL Söz
konusu durumu Apo'nun mektuplann-
dan da anlamak mümkün. BUiyoruz ki
Apo, 1994'teld mektubunda. 'Ben fede-
rasyon dahil her şeyi görüşmeye hazı-
nm' diyor. Ancak 1997'deki mektubun-
da federasyondan bahsetmiyor, bir yu-
muşama var. Hatta tanınma istiyor.
Bundan sonra dağlarda başanh olama-
yacağını göriiyor ve dipiomatik tanuıma
için bütün kadrosunu Avnıpa'ya gönde-
riyor. Üstelik Batı da PKK'nin askeri
kanadmın tasviye ediüp siyasallaşünl-
masuıdan memnun oluyor. Türkiye'ye
karşı sürekli bir koz elde ettiklerini dü-
şünüyoriar."
Türkiye'nin de PKK konusunda tüm
Batı'ya karşı elinde bir kozu olduğunu
vurgulayan Emin Gürses özetle şunlan
söyledi:
"Baü'nın bize ihtiyacı var, Ortadoğu.
Ortadoğu için uluslararası sisteme en-
tegre edilmeye çahşıhy or. Bu entegrede
Abdullah Ocalan'a sığınma hakkı îsteyen PKK'li göstericiler Roma'daki gösterilerthl dün de sürdürdüler.
Uluslararası Hukuk ve Dış llişkiier Genel Müdürü Dr. Ünal
'Ölüm cezasından sonuçahnamadı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
190ülkeden 103'ünde bugün hâlâölüm
cezasının uygulandığı bildirildi.
Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk
ve Dış llişkiier Genel Müdürü Dr. Şe-
ref Ünal, ABD'nin dışında çoğu totali-
ter rejimlerle yöneltilen 103 ülke ara-
sında Türkiye'nin de bulımmasmın
"hazin verici" oiduğunu belirterek
"Türkiye'de ölüm cezasının varuğına
rağmen şimdiye kadar ne etkin bir so-
nuç ahnabikü, ne de olaylan önleyebD-
di, mutlaka kakhrüması gereldr'' dedi.
Ünal, Türkiye'de 14 yıldır ölüm ce-
zasının infaz edUmemesine karşın,
Türk CezaYasası'nda öhlm cezasını hâ-
lâ korunmasınm Türkiye'nin, Avrupa
Birliği ülkelerindeki imajını olumsuz
yönde etkilediğini kaydetti.
"Avrupa tnsan Haklan Sözfcşmesi"
Irak sorun olarak görülüyor. Irak soru-
nunun çözülmesi için Kuzey Irak'ta bir
operasyon yapmak gerekiyor. tşte bu
operasyonda Türkiye'ye ihtiyaçlan var.
Türkiye'nin desteği olmadan Irak'ta
1970 yılında yapılan Mukaveme Anlaş-
ması yürüriüğe konulamaz. Bu bizün
kozumuz. Zaten kozumuz olduğu için
hem MOSSAD ve CIA'nın hem de
ABD'nin baskısıyla Rus istihbaratmm
desteğini gördük. Uluslararası sistemin
istikrara ihtiyacı vardır. Aksi takdirde
Batı'nın pazarian risk altuida olacakür.
Bu amaçla ABD öncülüğünde uluslara-
rası sistemden terörün tasflyesi süreci
baslatılmıstir.
Kuzey Irak'tald geöşmeleri de bunun-
la bağlantüj olarak düşunmek lazım."
Stratejist Erol Mütercimler, şu anda ön-
celikli sorunun Öcalan'm yakalanması,
adh kitabmda ölüm cezası ile ilgili gö-
rüşlerini bildiren Ünal, "ÖzeUflde son
ydiarda kendilerini siyasi suçhı olarak
nitelendiren bazj kimsder. ölüm cezası
tehdkh" albnda yargüanmalanm organi-
ze bir kampanya üe bütün Bad kamu-
oyunu Türkiye akyhine ayağa kakfar-
nuşûr" görüşüne yer verdi.
Bu nedenle Türkiye'nin ilk firsatta
toplum açısından büyük tehlike göste-
ren teröristler ve diğer tehlikeli suçlar
açısından "ikame Ue ceza" öngörmek
koşuluyla ölüm cezasını kaldırması ge-
rektiğini savunan Ünal, alternatif ceza
olarak bu tür suçlular için şartlı salıver-
me olanagından yoksun ömürboyu ha-
pis cezasının öngörülebileceğini belirt-
ti. Ünal. özetle şu görüşleri kaydetti:
"Kaldı ki ölüm cezasının ağniığına
rağmen etkin bir sonuç aunamamakta
iadesi ya da PKK'nin siyasallaşması ol-
madığını vurgulayarak "Niçin Italya''
sorusunu şöyle yanıtladı: "ttalyaneden
Türkiye'ye karşı böyle bir tavır takuu-
vor? Neden Kürt göçmenler bir yıldır
İtalya'ya gitmeyi tercih ediyordu? Ne-
den sözde Kürt pariamentosu Italya'da
toplandı? Neden Kani Yılmaz ttal-
ya'da?Nasıloluyor da gazetecilerimizin
dövülmesine ttalya göz vumuyor? Gü-
cü nereden ahyorlar? Öncelikli olarak
bu sorulann yamtı verümeli''
ttalya'nın görevlendirilmiş olduğunu
savunan Mütercimler, "Ortaya şu çüa-
yor: Belçika, Almanya. Fransa, Hollan-
da ve Kuzey ülkelerinden sonra ttal-
ya'ya da görev verildL \'e şimdi İtalya bu
görevini yerine getiriy or. Bir de üstelik
ıtalya Apo'yu Almanya'ya verirse o za-
man bu görüşüm tamamen doğrulan-
ve olaylar önlenememektedir. Öyle ki
Deviet Güveniik Mahkemeleri'nde
ölümcezası istemiv le görülen 100 sanık-
h bir davada. uzun yargılama sonucu
sanıklann tümünün beraat ettikkri hiç
de ender rasüanan bir durum değfldir.
Böylece, boş >ere bütün dünyanm Icp-
kisi alınmakta ve Türkiye uluslararası
forumlarda haksız \e gereksiz yere sü-
rekli olarak hırpaianmaktadır. Esasen
son yıllarda bu konudaohımlu sayılabt-
fecek adımlarda atdnuşur. Kanunlarda
mevcut oünasua rağmen bu ceza 1984
yılından beri fıilen uygulanmamakta-
dır. Buna ilave olarak Cezalann İnfaa
Hakkmda Kanun'da Mart 1986'da ya-
pılan bir değisiklikle. TBMM tarafin-
dan cezalan onaylanmamış ölüm ceza-
sı mahkûmlannın 30 yıl sonunda şarth
saaverifaneieri öngörütanüştür.''
mış olacak" dedi.
Mütercimler, Türkiye'nin çok acil bu
sorunu çözmesi gerektiğini belirterek
takınacağı tutumla Italya'dan sonra "sı-
ray ı alacak ülkeye" karşı da tutumunun
caydıncı olması gerektiğine dikkat çek-
ti. Amerika'nm Türkiye'nin yanındaal-
dığı tutumunu da samimi bulmadığını
ifade eden Mütercimler. "Sorun da bu
zaten. Bu ilişkikrde Amerika'nm yeri
çok gJzli" dedi.
Türkiye'nin İtalya'ya karşı sıcak du-
rumda tek bir kozunun olduğuna dikkat
çeken Erol Mütercimler, ticaret kartının
kullanılabileceğini söyledi. Mütercim-
ler, içinde bulunduğumuz dönemde Ge-
nelkurmay'ın yüklü miktarda silah al-
maya hazırlandığını, Îtalya'nın da buna
talip olduğunu belirterek "Genelkur-
may hemen bunu geri çekebilir" diye
konuştu. Bunlann hepsinin dışında ası
Türkiye'nin içeride çok istikrarlı ve de
mokratik bir hukuk devleti olması ge
rektiğini söyledi.
Devletler hukuku uzmanı Prof. Dı
Aslan Gündüz ise Îtalya'nın Öcalan'
Terorizmi Önleme Sözleşmesine Dai
Avrupa Sözleşmesi gereğince iade et
mesi gerektiğini, ancak bunu isteme
mesi halinde sözleşmeler çerçevesindc
iadeyi önleyen gerekçeler de yaratabi
leceğini söyledi.
Terorizmi Önleme Sözleşmesi'nin te
rörsuçlannı siyasi suçlar kapsarru dışın-
da tuttuğunu vurgulayan Prof. Gündüz
Avrupa Biriiği'nce yayımlanan son ra-
porda, PKK'nin terör örgütü olarak ni
telendirildiğine dikkat çekti. Prof. Gün-
düz, iadenin önündeki engellere deği-
nirken de Îtalya'nın Öcalan'ı iade et-
mek istememesi durumunda uluslarara-
sı sözleşmeler çerçevesinde gerekçeleı
yaratabileceğini söyledi.
Gündüz, Italya ve Türkiye'yi bağla-
yan iade sözleşmelerine göre, iade iste-
minde bulunan ülkede idam cezasınır
bulunması, istenilen ülkede ise bulun-
maması durumunda iadenin gerçekleş-
meyeceğini vurguladı.
Adalet Bakanlığı'nın idam engelinı
aşmak için harekete geçtiğini ammsa-
tan Prof. Gündüz, ltalya'nın isterse baş-
ka engellerde bulabileceğini ifade ede-
rek "Türkiye'nüı işkenceden mahkûm
ohnasını bir engel olarak gösterebilirler
ya da 'Irkı, etnik kökeni nedeniyle bas-
kıya maruz kalması olasılığı'nı göstere-
bilirier" dedi.
Avrupa Insan Haklan Mahkeme-
si'nde yıllarca Türkiye karşıtı açılan da-
valara karşı savunmanlık yapan Prof.
Dr. Bakır Çağlar, ölüm cezasının kal-
dınlmasının çok zaman alabileceğini
belirterek "Türidye'nin tnsan Haklan
Avrupa Sözleşmesi ek 6. protokolünü
onaylaması yeterii olacak. Bu madde
'Ölüm cezası kaldmlmıştır' hükmünü
taşryor" dedi.
Birleşmiş Milletler Işkencenin Ön-
lenmesi Sözleşmesi 'ne de dikkat çeken
Çağlar, yaygm işkence uygulamasıyla
gündeme gelen ülkelere suçlulann ge-
ri verihnesinin teknik olarak olası gö-
rülmediğini söyledi.
Öcalan' m Türkiye'ye geri verilmesi-
nin hukuki ve siyasi boyutu olduğunu
belirten Prof. Dr. Bakır Çağlar, soru-
nun hukuki boyutu düşünüldüğünde
îtalyan Anayasası'nın 10. maddesinin
siyasi suçlulann geri verilmesini yasak-
ladığını, Îtalyan Ceza Yasası'nın 689.
maddesine göre de ölüm cezası uygu-
lanan ülkelere suçlulann geri verilme-
sini engellediğini söyledi.
Çağlar, "Itarya'da şu anda karar ve-
rici durumda olanlar PKK'yi politik bir
örgüt olarak kavrama eğUiminde.
Apo'nun iki sa\ıınmanı da zaten bu si-
yasi iklim için savunmalan iki eksen üze-
rine kuruyoriar. Bir taraftan Apo'nun
siyasi bir suçlu olduğunu, diğer yandan
da Türkiye'de ölüm cezası olduğunu
gündeme getiriy oriar. Enıh baskmın-
dan bugüne 14 yıl geçti ve Türkiye'de bu
14 yıl içinde 11 hükümet kunildu, bu
koşuflarda Türkiye'nin resmi poütika-
suun biçünlenmesi hükümet krizleri ne-
deniyle çok güçleşti. Ve bugün bu kritik
günlerde bir hükümet krizi daha var"
dedi. .... , ,
Toplumun çeşitli kesimleri Italya'yı uyararak asıl iade etmemenin insan haklanna aykın olduğunu vurguladılar
'Çözüm uhıslararası hukuk kuraDannda9
tstanbul Haber Servisi - PKK lideri Abdullah
Öcalan'ın insan hakJannın korunması adına iade
edilmemesinin asıl "insan haklannın ihlatt"
olduğu vurgulandı. Îtalya'nın terörist Abdullah
Öcalan'ın iadesi konusundaki kayıtsız tutumuna
Türkiye'den gelen tepkiler ve Italya hükümetine
yönelik uyanlar devam ediyor. Toplumun hemen
her kesiminden yükselen tepkilere dün kimi
üniversite, belediye ve iş çevreleri de katıldı.
Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, yazılı bir
açıklama yaparak PKK'nin terörist bir örgüt
olduğunun uluslararası sözleşmelere göre de
tartışmasız bir gerçek olduğunu vurguladı.
Açıklamada, İtalya'nm, anayasasında açıkladığı
gibi eğer insan haklanna saygılı bir hukuk devleti
ise çözümü, ciddiyetsiz politik beyanlar yerine
"uluslararası hukuk kuraUannda" araması
gerektiği vurgulandı. Îtalyan hükümetinin hulcuka
saygılı olmaya çağnldığı açıklamada şu görüşlere
yej verildi:
"Öcalan'm insan haklanıun korunması adına iade
edilmemesinin insan haklanmn ihlali olduğunu
beyan ediyoruz. İtalya hükümetinin gerek
uluslararası hukuk gerekse kendi iç hukukuna
aykın olan bu tutumundan insanhk adına utanç
duyduğumuzu beyan ederek kendilerini bu yoldan
bir an önce vazgeçmeye davet ediyoruz."
Marmara Üniversitesi Senatosu dün yaptığı yazılı
açıklamada, PKK terör örgütünün son 15 yıldan
beri her yaştan on binlerce kadın, erkek, çocuk ve
yaşlı Türk vatandaşını ırksal nedenlerle
katlettiğini anımsatarak sivil nüfusa karşı yapılan
bu şiddet ve terör hareketlerinin "insanlığa karşı
suç" kategorisine girdiğini kaydetti. Senato,
Avrupa Birliği'nin de PKK'yi terörist bir örgüt
olarak kabul ettiğini vurgulayarak "İtalya
hükümetiiKkn millederarası yükümlülükleri,
adaletin ve dosduğun gereklerini yerine getirmesini
beküyoruz" diye belirtti. Marmara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi de konuyla ilgili yazılı bir
açıklama yaparak 13 Aralık 1957'de Paris'te
imzalanan "Suçlulann tadesine Dair Avrupa
Sözleşmesi'' ve 27 Ocak 1977'de Strasbourg'da
imzaya açılan "Tedhişçüiğin (Terorizmin)
Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi"ne dikkat
çekti. Türkiye'nin de îtalya'nın da her iki
sözleşmeyi imzaladığına dikkat çekilen
açıklamada, "Bu sözleşmeler hükümlerine göre
Türkiye'nin iade talebi bakunından ttalyan
hâkiminin ve adli makamlannın değerlendireceği
iki önemli husus mevcuttur: Ocalan'a isnat edilen
suçlar 'siyasi suç' niteliğinde midir: Türk
mevzuanndaki 'ölüm cezası' iadeye engel olacak
mıdır" diye belirtildi. Terorizmin Önlenmesine
Dair Avrupa Sözleşmesi'nde terörist fiillerin
suçlulann iadesi bakımından siyasi suç
sayılamayacağı vurgulanan açıklamada,
Suçlulann ladesine Dair Avrupa Sözleşmesi'nde
de ölüm cezasının infaz edilmeyeceğine dair
"yeterii addedilecek" güvence verilmesi halinde
iadenin mümkün olabileceği ifade edildi.
Marmara ve Boğazlan Belediyeler Birliği'nin
Sefe Sirmen başkanlığında önceki gün yaptığı
toplantısında ise Öcalan'ın Türkiye'ye. iadesi
konusunda Italya Belediyeler Derneği'ne Italya
hûkümeti nezdinde teşebbüste bulunması için
çağnda bulunan bir mektup gönderilmesine karar
verildi. Sirmen mektubunda şiddet ve terörün
hiçbir gerekçeyle korunamayacağını, böyle bir
düşüncenin bile yüzyıllardır bir arada banş içinde
yaşayan kentlerde banşı tehlikeye düşüreceğini
belirtti.