Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? HASIM 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /cumekCaturk.net 13
İKKETLERDEN
I HEVVLETT
ACKARD ve Anfarter
»istribution işbirliğinde
«tanbul ve Ankara'da
ûzenienen seminerierie
ullanıcılar, Hevvlett
ackard'ın Netvvork
tratejileri hakkında
iigilendirilirken
iizenlenen ürün eğirim
ölümleri ile son
elişmeleri de yakından
ıntdılar.
I PENTİ kadınlar için
eni desenli çoraplar
unuyor. Penti'nin
urlington. kare ve
alıksırtı olmak üzere
irçok deseni bulunan
oraplan bacaklara
areketli bir görünüm
azandınyor.
I PERMATtK Sistem,
.elişen tıraş. teknolojisinin
on ürünii Permatik Platin
iistem'i tüketicinin
»eğenisine sunuyor.
"ermarik Platin Sistem'in
.artuşlan değiştirilebiliyor.
I PIYALE - Dr. Oetker
enı ürûnü Pivale Dr. O
r
A
ocuk Pudingi ürün
.arakterleri tarafından
stanbul'da tanıtıldı. Piyale
Dr. Oetker Çocuk
»uding'inde A. D, E, B
nubu vitaminleri ve folik
ısit bulunuyor.
• ERMENEGİLDO
£EGNA, Uluslararası
^evre Ödülü'nü sarkıcı
Sting ve eşi Trudi Sryler'a
.erdi. Yağmur
»rmaıılarını kurtarma
üan Sting ve eşine ödiilü
Zegna ailesinden Anna
Segna verdi.
• DlVAN PUB. Taksim,
-enerbahçe. Erenköy,
îekeriyaköy ve
Vlaslak'tan sonra
3arbaros'ta da yeni bir
,ube açtı. Şube Barbaros
3ulvan'nda The Plaza
Dtel'de hizmete girdi.
• AKMERKEZ'in
kuruluşunun 5. yılı
JoJav ısıv la düzenlediği
lıediye kampamasuıda, 10
milyon değerinde anşveriş
vapan tüm müşterilere bir
jans bileti verilecek.
Kampanya sonunda çeşitli
lıediyeler dağıtılacak.
• LlKOM YAZlLlM'm
orta ve büyük ölçekli
ışletmeler için ürettiği
fntroPlus Yazılım'ı ile
Protel Otel Yönetimi
yazılırru arasında bilgı
alışverişini sağlayan
Fidello-likom Introplus
FIDLIK arayüzü
tamamlandı. FIDLIK ara
yüzü otoraasyona geçen
otellerdeki işgücü kaybının
önlenmesini ve kullanıcı
hatalanndan doğan bilgi
tutarsızhklannın
engellenmesini sağlıyor.
• LUFTHANSA,
Türkiye'de ilk kez
infoFlyvvay (www.
Lufthansa.com.tr.) VV'eb
sayfasında 11 ve 12 Arakk
tarihlerinde Intemefte
canlı olarak bilet
müzayedesi düzenleyecek.
• HÎNDtSTAN Den
thracatçılan Konseyı,
ihracatı gelıştırmek ve
işbirliği yapmak için
Türkiye'ye geldi. Hindistan
Ticaret Bakanlığı'nın
desteğiyle Türkiye'de
bulunan heyetin yetkilileri,
ülkenin yeni pazar arayışı
ıçinde olduğunu kaydederek
işbirliği yapmayı
hedeflediklenni belirtti.
Hindistan'ın yıllık deri
ihracatı 1.8 milyar dolara
ulaşıyor.
• SE1KO Bagdat
Caddesi'nde şube açtı.
Seiko'nun yeni
mağazasında, Seiko, Pulsar
ve Lorus markalanna ait
en veni koL duvar ve masa
saatlerinden oluşan
modeller tüketicinin
bcğenisine sunuluyor.
Çalışanlara 10 yıllık süreyle grevi yasaklayan serbest bölgelerin devlete de getirisi yok
'Serbestliğin' kârı yatırımcıya• Diğer ülkelerde geçen yıl
toplam ticaret içinde yüzde 15
civannda pay alan serbest
bölgelerdeki ticaret hacminin,
Türkiye'de bu yıl sonunda yüzde
10'a çıkması bekleniyor.
FATMA KOŞAR
Faaliyetlerinden elde edılen kazanç ve ge-
lirlenn hiçbir izne ve vergiye tabi olmaksı-
zın yurtdışı ya da Türkiye'ye transfer edile-
bildiği, üstelik burada çalışan işçilerin de
haklannı kullanamadığı serbest bölgeler. sa-
dece girişimciye yanyor. Türkiye'de sayısı
13 'e ulaşan serbest bölgelerin kurulduklan
tarihten itibaren 10 yıllık süreyle grev ve lo-
ka\tı yasaklaması sendikalann tepkisine y-
ol açıyor.
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) Serbest
Bölgeler Genel Müdürlüğü venlerine göre,
bu yılın ilk 8 ayı itibanyla 1702 yerli ve 325
yabancı firmanın faaliyetgösterdiği toplam
13 serbest bölgede 15 bin kişiye iş olanağı
sağlaruyor.
Sendikalar, Türkiye'de sayısı artan serbest
bölgelerin sağladığı istihdamı yetersiz bulur-
ken burada çalışanlann da hakkını kullana-
madığı gerçeğinden hareketle. uygulamaya
son verilmesi için çaba gösteriyor. DlSK,
Avrupa Tekstil, Giyim ve Deri Işçileri Sen-
dikalan Konfederasyonu'yla (ETUF-TCL)
serbest bölgeleri ve buradaki uygulamanın
değişmesi için yapılabilecekleri konu alan
bir proje hazırlıyor.
DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. ser-
best bölgelenn elde ettiklen ucuz gırdı ve ış-
gücü ile Türkiye'dekı yerli sanayinin reka-
bet gücünü öldürdüğünü ve gelişmesini en-
gellediğini belirterek "Serbest bölgelerin, sa-
nayicüer ve çalışanlann aleyhine bir uygula-
ma olduğu ortaya çıkmışür" dedı.
DİSK'e bağlı Tekstil tşçileri Sendikasi
Genel Sekreteri Süleyman Çelebi de Mersin
Serbest Bölgesi'nden, sendikal faaliyetten
dolayı çok sayıda işçının ışten çıkanldığını
anımsatarak "Serbest bölgelere tanınan ola-
naklann bir nedeni de istihdam. Ancak bu
konuda uygulamanın amaea ,s ...
ulaştığı söylenemez. Her bölge-
de ortalama bin kişi çahşıvor*
dedı. Çelebi, geçen yıl yapılan
Avrupa Tekstil. Gıyim ve De-
ri Işçileri Sendikalan Konfe-
derasyonu'yla yapılan konfe-
ransta serbest bölge uygula-
masının kaldınlması ya da bu-
radaki şartlann iyileştirilmesi-
ne ilişkin .praje hazırlama ka-
Neredeyse hiçbir düzenlemeye tabi olma-
yan serbest bölgelerden devletin de herhan-
gi bir kazancı yok. Devletin, serbest bölge-
lere sağladığı teşvik ve avantajlann en önem-
li bölümünü mali konularla ılgilı olanlar
oluşturuyor. Serbest bölgelerde sağlanan teş-
vik ve avantajlar şöyle sıralanıyor:
- Serbest bolgeterde elde edilen kazançlar
Gelirve Kurumlar vergilerinden muafoldu-
ğu gibi, işçi ücretleri de Gelir Vergisi'nden
muaftutuluyor. Bu ücretkrden SSk primi dı-
şında herhangi bir kesinti yaptlmıyor.
- Serbest bölgeler gümrük hattı dışında
olduğu için burada vergi, resim, harç, güm-
rük ve kambiyo mükellefiyetlerine dair mev-
zuat hükümleri uygulanmıyor.
- Serbest bölgelerile TürkKe'nin diğerböT-
geleri arasındaki ticaret dış ticaret rejimine
tabi Uıtulmuş dummda. Serbest bölgeler ile
diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında ise
dış ticaretrejimiuygulanmıyor.
- Serbest bölgelerden Türkiye'ye yönelik
Serbest bölgelerin ticaret hacminin
2000'li yıUarda yii/dc 10'lukpavasa-
hip olması hedefleniy or. Sanayi ürün-
leri, serbest bölge ticaretinde yüzde
79 ile en büyük payı ahyor.
mal satışlanna nihai ürünler dışında bir
kısıtlama getırilmemiş. Takas ticaretine im-
kân tanınmış durumda.
- Serbest bölge faaliyetlerinden eide edilen
kazanc ve getirler hiçbir izne ve vergiye tabi
olmaksızın yurtdışı ya da Türkiye'ye trans-
fer edilebiliyor.
- Serbest bölgelerdeki faaliyetlerle ilgili
her türlü ödemelerin diğer ülkelerde de ge-
çen para birimleriyle yapılması ise müteşeb-
bisler açısından ayn bir avantaj.
- Serbestbölgelerde, faaliyet tarihinden iti-
baren 10 yıl süreyle grev ve lokavt uygulan-
mıvor.
- Işletici kuruluşlar ve kullanıcılar. yatınm
ve üretim aşamalannda Bakanlar Kuru-
lu'nca belirlenen teşviklerden yararlanabili-
yorlar.
- Serbest bölgelerin altyapısı gelişmiş ülke-
lerdeki benzerieriyle aynı standartta. Buna
karşın açık \e kapalı alan kiralan benzerle-
rine göre düşük.
S e r b e s t b ö l g e n e d i r ?
"Projeyi en kısa sürede ta-
mamlayarakyaşama geçirece-
ğiz" dedi.
Serbest bölge, bir ülkenin siyasi sınırlan
içinde, fakat gümrük sınırlan dışında kalan,
sınai ve ticari faaliyetlere, o ülkenin diğer
kesimlerinde bulunmayan özel teşvikler
sağlanan yer olarak tanımlanıyor.
Kazandırdıklari: hhai maiiar
depolarda sürekli bulunacağı için
Bm,lJ^Bti-düşer. Türkiye5den serbest
lge^'eŞaptfaıi mal satışı ıhraçattan sayıldığı
için ihracat artar. Serbest bölgeden yararlanan
firmalardan dövız gelıri sağlamr. Bölgelerde
çok sayıda insan istihdam ediiir.
Zararlan da Var: Serbestbölgelerde
toplusözleşme düzeni geçerli olmayacağı için
emeğin aşın sömürüsü söz lconusu. Serbest
bölgeli yörelere işgücü akını, bölgesel
dengesizliği artttnr. Serbest bölge dışında
kajân or4a ölçcöj fjjetmeler. serbest bö^ede
üretim yapan işletmelerle rekabet etmekte
zorlanır, olumsuz yönde etkilenir.
AMBARGOLAR SES GETİRDt
İtalyan şirketler
hükümete başvurdu
Ekonomi Servisi - italyan şirket-
leri, PKK lideri AbduUah Öca-
lan'a sığınma hakkı tanınması eği-
limi karşısında Türk şirketlerinin
olası ambargolannın etkilerini an-
latmak için hükümete başvuruda
bulundular. italyan Dış Ticaret Ba-
kanı Piero Fassino'nun bu amaçla
gelecek salı günü bu şirketlenn
temsilcilerinin yanı sıra Dışışleri
Bakanlığı Müsteşan UmbertoRa-
nieri, Sanayi Bakanı Pierluigi Ber-
sani ve Dış Ticaret Kurumu Genel
Müdürü Gioacchini Gabutti ile bir
toplantı yapacağı bildirildi.
Fassino, bu toplantıda İtalyan
hükümetinin Türkiye ile iş yapan
İtalyan şırketlenne destek için ön-
lemler alacağını açıkladı. Türk-
Italyan Iş Konseyi de Öcalan'ın
yakalanmastnın ardından yaşanan
gelişmeleri değerlendirdi. Kon^ey,
Itah/an firmalanna PKK lideri ve
örgütü hakkında bir mektup gön-
derilmesine karar verdi.
Türk iş çevTelerinın görüşlen-
nin italyan tarafına aktanlabilme-
sini sağlayacak çalışmalann belır-
lendiği olağanüstü toplantuıın ar-
dından yapılan yazılı açıklamada,
PKK lehine oluşturulmaya çalışı-
lan kamuoyunu dengelemek üze-
re Italya'da yapılması öngörülen
çalışmalan İş Konseyi koordina-
törlüğünde özel sektör kuruluşla-
n ile birlikte vürütmeye karar ve-
rildi.
Türk-ltalyan Konseyi Başkanı
Vahit Erdem'in katılımıyla yapı-
lan toplantıda, mektubun Türki-
ye'de yerleşik İtalyan firmalanna
ve Italya ile iş yapan Türk şirket-
lerinin İtalyan partnerlerine gön-
derilmesine karar verildi.
'Euro'ya geçince
faizler düşecek'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Hükümetin 1999 yılı prog-
ramında, Bretton Woods'tan
sonra uluslararası para sistemin-
deki en büyük değişiklik olarak
nitelendirilen 'Euro'ya geçişin,
özellikle para politikalan açısın-
dan ulusal egemenlik haklannı
kısıtlayacağı kaydedildi. Prog-
ramda, Euro'yla reel faiz oranla-
nnın düşmesi ve bölgede talebin
canlanmasının beklendiği belir-
tildi.
Hükümetin 1999 yılı progra-
mında, "Ekonomik ve parasal
birliğin, mali yapılann güçlendi-
rilerek kamu dengesinin gözetil-
mesi ve tek bir merkez bankası-
nuı denetiminde Tıvat istikran-
nın korunması halinde ekonomik
istikrann yerleşmesine katkı yap-
ması beklenmektedir. Bu durum-
da, genel olarak, reel faiz oranla-
n aşağıya çekflecek ve bütünleşen
sermaye piyasalan derinleşme
olanağına kavuşacaktır" değer-
lendirmesi yapıldı.
Programda, Euro bölgesinde,
global ekonomik krizin etkisiy-
le büyüme oranlannın aşağı çe-
kildiğine dikkat çekildi. Eu-
ro'nun bölgedeki talebi belli öl-
çülerde uyaıması beklentisine
yer verilirken "L'zun dönemli fa-
iz oranlan arasındaki uvıım he-
men hemen sağlanmış olmakla
birlikte, İtaha ve İspanya gibi ül-
kelerde kısa dönemli faiz oranla-
nnda önemliindirimleryapılma-
sı gerekmektedir" denildi.
Programda yer alan verilere
göre, Euro bölgesinde, 1993 yı-
lında eksi yüzde 1 olan büyüme
hızı, 1994 yılında yüzde 2.7.
1995'te>üzde2.2, 1996'da yüz-
de 1.6. 1997'de yüzde 2.5 düze-
yinde gerçekleşirken 1998'debu
oranın yüzde 3, 1999 "da da yüz-
de 2.8 olması bekleniyor. Prog-
ramda Euro bölgesinin ve AB
genelinin en büyük sorunu ola-
rak belirtilen işsizlik oranlanna
ilişkin veriler ve tahminler şöy-
le: "Euro Bölgesi: 1993-yüzde
11.4,1994-vüzde 12J, 1995->1iz-
de 12,19%Vüzde 12.4,1997-yüz-
de 12.5, 1998-yuzde 11^, 1999-
>üzdelU"
Dış ticaretteki pay yüzde 9
Ticaret
hacmi
düşük
Yatınmı, üretimi arttırmak,
yabancı sermaye ve teknoloji
ginşini hızlandırmak amacıyla
1980'liyıllarda "serbest
bölgelere" start veren Türkiye,
bu alandaki ticaret hacmi
itibariyle dünya onalamalannın
altında kaldı.
Dünya Serbest Bölgeler Birliği
venlerine göre, diğer ülkelerde
serbest bölgelerdeki ticaret
hacmi, toplam ticaret hacminin
yüzde 10 ile 15'i arasında
gerçekleşirken Türkiye'de bu
yılın ilk sekiz ayında
4.8 milyar dolan aşan serbest
bölgeler ticaret hacminin, yıl
sonunda toplam dış ticaret
hacminin yüzde 10'una
ulaşması bekleniyor. ilk sekiz
aylık verilere göre. Türkiye'de
serbest bölgelerde
gerçekleştirilen ticaret hacmi,
toplam dış ticarette yüzde 8.9'luk
bir pay alıyor.
Serbest bölgelerde
gerçekleştirilen ticarette, sanayi
ürünleri yüzde 79'luk payla en
büyük dilimi alırken tanm
ürünleri yüzde 20, madencilik ve
taş ocakçılığı ürünleri yüzde 1 Tik
paya sahip. Türkiye'nin ise ticaret
hacmi bakımından istenilen
seviyeye ulaşmadığmı belirten
DTM Serbest Bölgeler Genel
Müdürü Erkut Duran, yeni
bölgelerin de devreye girmesiyle
geçen yıl 5.5 milyar dolar olarak
gerçekleşen serbest bölgeler
ticaret hacminin 2000'li yıllarda,
8 milyar dolara çıkanlarak yüzde
10'luk paya ulaşmasını
hedeflediklenni söyledi.
Duran, serbest bölgelerin
organize sanayi bölgeleriyle
kanştınlmaması gerektiğini
belirterek buradan arazi rantı
sağlanmasının mümkün
olmadığını ifade etti.
Liderler başkentin 50 km. güneyindeki tatfl kasa-
bası C \ berjava'da zirvevi kapatûlar.
Çin lideri APEC zirvesinde gelişmiş ülkelere çağrıda bulundu
'Zararı birliktepaylaşahm'
Ekonomi Servisi - Asya Pasifik Ekonomik
Forumu (APEC) zirvesinin son gününde ülke
liderleri ortak yayımladıklan bildirgede
bölgeyı aylardır sarsan küresel krizin açmış
olduğu sosyal yaralarm bir an önce
iyileştirilmesi için çaba sarf edeceklerini
söylediler. 21 Asya Pasifik ülkesi devlet ve
hükümet liderlerinin bir araya geldiği APEC
zirvesinde Çın De\ let Başkanı Ciang Zemin,
Asya krizini birlikte aşmak
için gelişmiş ülkelere zaran
paylaşma önerisınde
bulundu. Son 50 yılın en
büyük mali krizinin
değerlendirildiği Güney
Asya Pasifik Ekonomik
Forumu (APEC) dün sona
ererken bölge
ekonomilennde
sürdürülebilir erken
büyüme sağlanabilmesi için
bir büyüme stratejısi
geliştirilmesi konusunda
anlaşmaya vanldı.
Malezya Devlet Başkanı
Mahathir Muhammed
tarafından okunan ortak
deklarasyonda. zirvede
Asya Pasifik bölgesinde
sermaye akışının yeniden sağlanmasının,
sosyal güvenlik sistemmin güçlendirilmesinin,
mali piyasalarda görülen sorunlann
çözümlenmesinin kararlaştınldığı bildirildi.
Kredi derecelendirme
kuruluşlannın bölge ekonomilerine yönelik
düşüncelerini gözden geçirmesi çağnsında
bulunulan bıldinde, APEC ekonomilerinde
düzeni arttıracak bir oluşuma gidilmesi
çağnsında bulunuldu.
on 50 yılın en büyük
mali krizinin
değerlendirildiği Güney
Asya Pasifik Ekonomik
Forumu (APEC) dün sona
ererken, liderlerin
yaymladıklan ortak bildiride
bölge ekonomilerinde
sürdürülebilir erken büyüme
sağlanabilmesi için bir
büyüme stratejısi
geliştirilmesi konusunda
anlaşmaya vanldığı
belirtildi.
Çin Devlet Başkanı Ciang Zemin de gelişmiş
ekonomilerin Asya ülkelerinin tedavisi için
yardımcı olması gerektiğini belirterek ^
""Gelişmiş ülkeler dünyadaki ekonomik
büyümenin istikrannı sağlamak konusunda
sorumlular. Korunmayı sığuulacak yer olarak
görmekten sakmmalılar" dedi.
Zemin, zengin ülkelerin iç piyasalannda talebi
arttırmalannm gerektiğini belirterek böylece
krizdeki ülkelerin ihracat
olanaklannı
arttırabilecelderini söyledi.
Krizdeki her ülkenin
ekonomisini düze
çıkarmakta kendisinin
karar vermesinin önemini
vurgulayan Zemin, "Her
ülke için aynı modetin
uygulanması mümkün
değü"dedi. APEC'eüye
ülkeler, ticaretin
serbestleşmesi konusunda
anlaşmaya varamadı.
Gümrükleri tamamen
indireceği 9 anahtar
sektörü içeren "Sektörel
Liberalizasyonda Erken
Gönüllülük" adlı program
üzerinde anlaşmaya
vanlmaması üzerine görüşmelerin Dünya
Ticaret Örgütü bünyesine taşınabileceği
açıklandı. Malezya'nın başkenti Kuala
Lumpur'daki zirve ABD Başkan Yardımcısı
Al Gore'un sözleri nedeniyle önceki gün
gergin bir havada başlamıştı Gore'un
Malezya'daki muhalefet hareketlerinin siyasi
eloganlannda yer alan 'refonnasi' sözcüğünü
kullanması birçok bölge liderinin tepkısini
çekmişti.
İŞÇMN EVREM3VDEIV
ŞUKRAN SONER
Sivil İnisiyatif sizlik
Beş en büyük işçi işyeren örgütünü bir araya getiren
girişim, kendine 'Beşli Inisiyatif adını yakıştırdı. İnisi-
yatif, bir düşünce ya da eylemde önceliği alma anla-
mınageliyor. İşçi sendikalan konfederasyonlan ile mes-
lek, işveren örgütlerinin en büyüklenni bir araya geti-
ren girişime de böylesi bir etkinlik, işlev yakışır.
Gelin görün ki bizimkilerde düşünce ve eylemde ön-
celiği alma hak götüre; varlıklan ile yokluklan eş anla-
ma gelen bir duruma düşmüş bulunuyorlar. Düşünün
ki bu hükümetin oluşumunda söz ve karar sahibi, et-
kin olduğuna inanmış beşli, yine bu hükümetin düşü-
rülmesinin gündemde olduğu günlerde, konuya ilişkin
toplantılar yapıyor, kararlar alıyor, açıklamaları ancak
satır aralarında yer alıyor.
Meclis'tekı sandalye sayısıoa, parti kararlanna bakı-
lırsa hükümetin düşmesinin kesın görüldüğü süreçte,
Türkiye'nin emeği ile geçınenlerin, yatınm yapanların,
üretenlerin tümünü kapsayan örgütler, Türkiye'nin ge-
leceği adına tam tersinin yapılması gerektiği sonucu-
na vanyoriar. "Bu hükümet seçirne kadar kalmalı" di-
yorlar. Yer yerinden oynamalı değil mi? Türkiye'nin ör-
gütlü üretim güçlerinin tamamını temsil eden, paria-
mento dışı muhalefetin en etkili, işlevsel örgütleri ka-
rarlannı bir yönde vermişlerse ve de aksi oluşturulmak
isteniyorsa, ortalık kanşacak demektir. En hafifi ile gün-
demde üretimden gelen gücün kullanılması, aksine ira-
deye karşı büyük eylemler söz konusu olabilecektir.
Türtc kamuoyu, pariamento iradesini oluşturacak si-
yasi partilerin bu duyarsızlığı aymazlığından mı, bırşey
yapılacağına inanılmadığından mıdır? Yoksa beşlinin ne
zaman bir araya gelindi ise "ağzı olan konuşuyor" mo-
da söylemine uygun bir politika izlediklerinden midir?
Her ne kadar kendileri bu hükümetin oluşumunda, RE-
FAHYOL'dan kurtulmada büyük katkılan olduğunu çok
söyledilerse de, kamuoyu olarak çok iyi biliyoruz ki, o
zamanki çıkışlan, kotanlmış bir işe, son dakıkada sa-
hip çıkma, "biz de vanz" demeden öte fazlaca bir an-
lam taşımıyordu. Türkiye'yi yönlendirmede gelecekte
en etkili hareket olacaklanna ilişkin söylemleri ise en
azından hiç inandıncı gelmiyor.
REFAHYOL'un gerçekten rejimi tehdit ettiği tarihler-
de, sivil toplum örgütleri olarak, "bır araya geldik" de-
mekten öte ciddi ağırfık koyacak bır etkinlik yapmamış-
lardı. Üretimden gelen güçlerini kullanma anlamında ise
nerede ise yoklardı. Ancak içlennden kimi işçi sendi-
kaları konfederasyonlan, öncelikle DlSK, sonra reka-
betten Türk-lş arada meydanlarda görünmüşlerdı.
Meslek örgütleri yaşam boyu hiç üye taban güçlerini
gösteren ciddi bır eylem içinde variık göstermediler. Iş-
verenler ise siyasi iktidarlar üzerinde hep ağıriık koy-
dular, ama ağıriıklan sermaye cephesinin iktidar uygu-
lamaiarında çıkarlannın kollanması çerçevesi içinde
kaldı. Ülke çıkan boyutunda, o da kendi çıkarları ile ça-
kışan konularda ancak, zaman zaman AB üyeliği için
çalışma, ekonomi, sıyaset programlarına yönelik ola-
rak da kimı yarariı araştırma, bilim görüşünü yansıtma
çerçevesinde ancak kimi çalışmalan oldu.
Oysa Türkiye'de gerçek demokrasinin gelişme ve ış-
lemesinde ne kadar önemli rol oynayabilirler. Dahası,
gerçekten isteseler, ılkeli, karariı olabilseler Türkiye'nin
devlet içindeki çetelerden, kirli siyasetten, yaşamın her
alanına uzanmış büyük kirlilikten arınmasını, sağlıklı
demokrasinin, insan haklan, hukuk devletinin işletil-
mesini sağlayabilirler.
Şöyle bir üretimden gelen güçlerini, ağırtıklannı du-
yursalar, ne 12 Eylül hukuku, düzeni, ne lider hesapla-
nna oturtulmuş, ırk ve din aynmcılığını sonuna kadar
kullanan, her tür oyuna dayalı kirli siyaset, çıkar, vur-
gun düzeni sürdürülebilir.
Gelin görün ki beşli, söylemde bile temsil ettiği üre-
tenlerin en büyük örgütlü güçleri kimliği ile çatışan
önemli yanlışlaryapmaktadır. Hükümetin kasetler yüz-
de yüz yalan olsa bile, özelleştirme vurgununda, kamu
yağmasındakı çirkin rolünün ortaya çıktığı bir aşama-
da, üretenler adına bu hükümetin seçime kadar iktidar-
da kalmasında ısrarcı olmak, üretenler adına kirlenme-
yi, kirli çıkar ilişkilerini bir kirli düzeni onaylamak anla-
mına gelmektedir ki buna asla hakları yoktur. Çok kn-
tik bir aşamada hükümet bunalımının risklerinden kork-
mak gibi bir iyi niyet söz konusu olsa bile.
Işin çok daha üzücü yanı, beşlinin lider kadrolannın
hepsi birden değil, ama önemli bir agırlığı ile, bu kirli
düzen içinde suç ortaklığı yaptıklan herkesçe bilinmek-
tedir. Koltuklannı iktidar ve kişisel çıkar adına kullanan
siyasetçiler kadar çok sayıda sendikacı, örgüt başka-
nı, işveren de vardır. Kendi kurumlarında temizlik ya-
pamayanlar, güven vermeyenlerin, ülke için savaşım
verecekleri inandıncı olamamaktadır.
Lider kadrolann açıklan, ayıplan olduğunda, toplu-
ma yönelik ciddi bir kavganın içinde olamayacaklan,
şantajdan korkacakları bilinen bir gerçek. Geçmişte
yaşanan pek çok deneyim, hak kavgasında yola çıkıl-
dığında bu yüzden atılan geri adımlar, verilen ödünler,
satışlarla doludur. Üretenin, emeğin hakkı hep satılmış,
kirli çıkarlar uğruna doğmlardan çok sapılmıştır.
Demokrasinin olmazsa olmaz, üretime dayalı bu si-
vil toplum örgütlerinin içinde, kendi özellennde ne öl-
çüde demokrasi işliyor ki, ülke çapında demokraside
sağlıklı katkılan olsun? Kişisel kirtenmişlikleri yüzünden
siyasetçilere hesap soramayacağını bildiğımiz, çok iyi
tanıdığımız liderler durdukça, örgütlerini sadece kendi
çıkarlannın söz konusu olduğu noktalarda kullanmaya
çalışmalan söz konusu oldukça, birlikteliklennden olu-
şan beşli "sivil inisiyatif" değil, olsa olsa "sivil inisiya-
tifsizlik" olarak karşımıza çıkar.
İşçi sendikasını, istediğinde en ucuz işçi çalıştırma,
ekonomik krizde bedeli emeğe ödeteceğı araç olarak
gören işveren sendikası, yarattığı lider prototipi ile re-
jimi kurtarmak üzere yola çıkamaz, öyle bir misyonüst-
lenemez. Hele de kendi örgütü içinde, rüşvet, mafya,
vurgun, kayrt dışı, haksız çıkar ilişkilerinin sorgulamasını
bıleyapamıyorsa...
Fukuyama konuşma yapacak
Türkiye'nin îlk
fîııaııs fiıarı
Ekonomi Servisi - Tür-
kiye'nin ilk finans fuan
bugün başlıyor. Fuann 3.
gününde yapılacak finans
zirvesinde ABD Başkanı
Bül Clinton'ın finans da-
nışmanı Prof. Dr. John
CampelL OECD Genel
Sekreter Yardımcısı Ku-
miharu Shigera, Kazakis-
tan Milli Güvenlik Ko-
misyonu Başkanı Aben
Bektasovgibi tanınmış fi-
nans uzmanlan birer ko-
nuşma yapacak.
Tarihın Sonu adlı kita-
bı ile geniş ilgi toplayan
Dr. Francis Fukuyama da
zir\'ede görüşlerini akta-
racak. Finans '98 Fuan'nı
düzenleyen İDE Fuarcı-
lık'ın Genel Koordinatörü
Ferda Paksoy 48 şirketin
fuara katılacağını belirte-
rek kurumlann amacının
yatınmcılarla ilişkileri
kuvvetlendirmek olduğu-
nu söyiedi.
TÜYAP Tepebaşı'nda
yapılacak panellerde fi-
nans sektörü masaya yatı-
nlacak. Panelde aynca
Türk bankacılığı, global
ekonomi ve özelleştirme
stratejileri de tartışılacaL
tstanbul Menkul Kıymet-
lerBorsası Birinci Başkan
Yardımcısı Ard Seren'in
yöneteceği ilk panelde
"Borsalararasılşbirtiğm
Anbşmalar" konusu tar-
tışılacak. Panelde, Serma-
ye Piyasası Kurulu Başuz-
manı Tülay Zaimoğlu,
Borsalar Federasyonu Ge-
nel Sekreten Paul Arlman
ve Isviçre Borsası Ulusla-
rarası îlişkiler Delegesi
Rkhard Meier birer ko-
nuşma yapacak.