15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S K^ASIM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER IBA'da bekleyiş lürtiyor I AINKARA(Cumhuriyet iüro>su) - Türkiye iaze*eciler Sendikası TGS > Ankara Şubesi 'öne*im Kurulu tarafından ün >rapılan açıklamada, 'eziroğlu'nun "UBA"nın aaliyetlerinin urdurulduğu" yönûndeki uyunisunun hukukı bır itelıtt taşımadığı aydedildi. Açıklamada, UBA'nın yayın ha>atını ürdiirmesi ve çalışanlann asal haklannın tanınması macıyla çalışanlar TGS ncülügünde işyerinı terk tmeme karan aldılar. lütün üyelerimizi ve uyarlı insanlan dayanışma ;inde olmaya çağırıyoruz" enildi. Ajansın alışmalannın urdurulduğuna ilişkin esmi bildirim hâlâ apılmazken sendika öneticilerinin karşılarında •ir işveren temsilcisini •ulamamalan tepki çekti. JBA çalışanlannın, 16 iasım "dan bu yana jyerinden aynlmadıklan lelirtildi. iroğlu'nun istemi 'eddedildi IJZMİR (Cumhuriyet ^ge Bûrosu) - Ege jniversitesi'nde kız ığrencilere uygunsuz lavranışlarda bulunduğu .erekçesiyle YÖK arafından öğretim üyeliği nesleğinden çıkanlan Prof. )r. Aslan Eroğlu'nun r ürütmeyi durdurma istemi, )anıştay tarafından eddedildi. EroğJu, uçlamalarda "çeşitli ledenlerle kendisine lusumeti olan ve baskı. ehdit ve benzeri olaylara naruz kalan yanlı kişilerin fadelerine dayanıldığmı, >lay nedeniyle herhangi bir nağdurun bulunmadığı ve ;eçmiş hizmetlerinin hiç iıkkate alınmadığı, adalete e hukuka uygun olmadığı" ;erekçeleriy!e cezanın iptali e yürütmenin lurdurulması istemiyle lava açmıştı. Sarkmtıhk yapan mam tutuklandı I YOZGAT(Cumhuriyet) Yozgat'in Şefaatlı ılçesine >ağlı Erkekli köyü imamı vlehmet Ercan, evine Curan ögrenmek için gelen l3 yaşındaki kjz çocuğu J.M.'ye elle sarkıntılık /aptığı gerekçesiyje utuklandı. Olay U.M.'nin mamın yaptıklannı ailesine «Idirmesiyle ortaya çıktı. J.M.'nin ailesinin konuyu andarmaya ileterek iikâyetçi olması üzerine Ercan gözaltına alınmışrj. lOOköye Atatürk büstü • YOZGAT (Cumhuriyet) • Yozgat Milli Eğitim vlüdürü Sezai Yıldınm, /ali Fuat Uğur'un emriyle \tatürk büstü bulunmayan cöy okullannı tespit .•ttiklerini ve toplam 408 cöy okulunda Atatürk îüstünün bulunmadığıru ıçıkladı. Yıldınm, 408 cöyden 178'inm taşunah ;ğitim nedeniyle öğretime capalı olduğunu belirterek 'Kalan 247 okuldan 100'üne Atatürk bûstü tonulmasi için Valimiz -uat Uğur'un emriyle ;alışma başlattık. YİBİTAŞ arafindan ücretsiz verilen ;imentolan bu okullanmıza lağıttık. Aynca her okul çin 50 milyon lira işçilik ve nermer parası gönderdik. Caidelerin yapımına )aşlandı. 2.5 milyar lira ;arşılığmda 100 adet Atatürk büstü sipanş ettik. îu hafta sonu ;elecek büstler 100 ıkulumuza dağıtılarak aidelerine konulacak" ledi. fürüyecek IİZMİR (Cumhuriyet Lge Bürosu) - Sağlık ve »osyal Hizmet Emekçileri iendikası'nda (SES) ırgütlü sağlık çalışanlan. ızlük, ekonomik ve lemokratik haklan, urumsal sağlık izmetlerinin korunup .eliştirilmesi, sosyal izmetlerin aygınlaştınlması ve tkinleştirilmesi amacıyla ugün 'Beyaz Yürüyüş' ylemı gerçekleştirecekler. •ağlıkçılar saat 12.00'de ES'in önünden başlayarak I Sağlık Müdürlüğü'ne adar yürüyecekler. CHP lideri Baykal, suçüstü yakalananlan görmezlikten gelemeyeceklerini söyledi Gensoru sıııavı yarm• Gensoru önergelerinin gündeme alınıp alınmayacağı yann görüşülecek. Baykal, gensoruyu geri çekmeleri beklentilerine sert yanıt verdi. Baykal "Fiyakalı ilanlarla bu iş örtbas edilmez. Tercihinizi yapın, bu hükümet devam ederse hesap sorulamaz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- FP, DYP ve CHP'nin Başba- kan Mesut Yılmaz hakkında ver- dikleri gensoru önergelerinin gündeme alınıp alınmaması, TB- MM Genel Kurulu'nda yann ka- rara bağlanacak. CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal "Bu ortamda gensoru rau olur, hükümete do- kunmayın" beklentisinı "sel önünden kütük kapma çabası" olarak nitelendinrken "Türki- ye'de kurailar işler. Biz her cephe- degerekeni vapanz" dedi. Başba- kan Yılmaz'ın, Türk Ticaret Ban- kası satışında "suçüstü yakalandı- ğuıı" savunan Baykal, "Beyler tercihinizi yapın, hükümet devam etsin diyorsanız, hesap sorula- maz" açıklamasını yaptı. Baykal, kendisine İş Bankasf ndan veri- len kredilerle ilgili sorularyönel- ten Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'e de "Varsa yanuşhk hesa- bını sor, sormazsan sen namert- sin" dıye meydan okudu. CHP lideri Baykal, dünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada gensoru önergesini geri çekmele- ri ya da askıya almalanna dönük beklentilerine sert bir dille yanıt verdi. Son günlerde yaşanan toz duman ortamından yararlanmak isteyenler olduğunu vurgulayan Baykal, hercephede gerekeni ya- pacaklannı bildirdi. Baykal, 55. hükümetin "hükömetetme''anla- yışını THY, BOTAŞ ve bazı özel- leştirme ihalelerinden örnekler vererek eleştirdi. Hükümete "Türk Tîcaret Bankası olayında suçüstü yakalandınız" dıye tepkı gösteren Bayka!, Yılmaz'ın açık- lamalannı "tevil yoluyla ikrar" olarak nitelendirdi. Baykal, Türk Ticaret Bankası ihalesi sürecini özetleyerek şunlan söyledi: "Geceyansı,banka ihalesinden 8 saat önce Genç T\7 sanşı yapılı- yor. Televizyon 29 milyon dolara saOlıyor hcnı desatan kişinin ban- kasından aiınan parayla. Ne fiya- kalı, paralı Uanlar ne de etkfli çev- relerin hareketegecmesi bu gerçe- ği örtbas etmeye yetmez. Hükü- met açısından bakıyorsunuz, pa- patya falıgibiKorkmaz Yiğit-Ala- attin Çakıcı ilişkisi bir var. bir yok. Bize bu olaylan görmezlikten gel- memiz teklif ediliyor. Azuıhk hü- kümeti olacaksımz, bunlan yapa- caksmız. biz de görmezlikten ge- leceğiz. Ben görmezlikten gelme sorumluluğunu üstlenemem. Ak- si haldeen yakınlarınızdaki kişiler mahkûm olur, siz de aciz durum- da kahrsınız. İhaleye nasıl daha fazla fesat kanşünlabUir? Be>1er tercihinizi yapın, hükümet devam etsin, diyorsanız hesap soramaz- sınız." Baykal, yeni moda olarak " Evet, bazı anlamsız temaslar var, ama bu kişiler iyi niyetii, merak- h" yorumunun yapıldığına dikkat çekerek "Çanağa para konuyor mu partiye katkı vapryorlar mı? Genç TV'nin başına getirilen laşi, bir reklam şirketinin ortağı. O şir- ket hem o güvenilen işadamının reklam işlerini yapıyor hem de ANAP'ın" dedi." Baykal, "Yahn gerçeği sövlüyoruın: Kral çıplak. Hiçbir süslü ifade. kampanya bu- nu ortadan kaldıramaz" dıye ko- nuştu. Gensoru takvimi FP, DYP ve CHP'nin Yılmaz ve Devlet Bakanı Güneş Taner'le ilgili olarak verdikleri gensoru önergelerinin görüşülme takvimi belli oldu. Önceki gün uzlaşma sağlayamayan Danışma Kurulu, dün yeniden toplanarak takvim konusunda uzlaşmaya vardı. Bu- na göre yann önergelerin günde- me alınıp alınmaması kararlaşrı- nlacak. ANAP kurultayından sonra 23 Kasım Pazartesi günü önerge üzerinde göriişmeler ya- pılacak, bu sırada verilecek gü- vensizlik önergeleri de 25 Kasım Çarşamba günü oylanacak. Hastalanan ya da yaralanan öğrencilere, Türk Eczacılar Birliği, tÜ Tıp ve Cerrahpa- şa Tıp Faküİtesrne bağh gönüllü doktorlar hizmet edivoriar. 5 Kasım'da başlayan ve 20 Kasım'da sona erecek olan proje kapsamında toplam 8 bin hektar alana 5 mihon adet bitkinin ekilip dikümesi amaçlaruyor. Istanbul Üniversitesi öğretim üyeleri, dünyanm en büyiik kış gençlik kampmı ziyaret etti 'YeşlÖncü'yeiinhvisiteden destek tPEK YEZDANÎ / BARIŞ DOSTER ADIYAMAJV - İstanbul Üniversitesi (tÜ) Rektörü Kemal Alemdaroğlu, rektör yar- dımcılan ve öğretim üyeleri. GAP yöresini ağaçlandırmak amacıyla "%şil Öncü" adıy- la düzenlenen ve "Mehmetçik- Cniversite Gençüği El Ele" kampanyası çerçe\ esınde gerçekleştirilen Gençlik Kampı'na destek vermek amacıyla Adıyaman'a gezı düzen- ledi. Rektör Alemdaroğlu, "Gençlik bizün gururumuz, en fazla dayandıgımız güçtür. istanbul Üniversitesi böylesi bir organizasy o- na kaubyor vedestek\eriyorsa ülkede her za- man ve her konuda var oldu- ğunu göstermek istemiştir" dedi. İÜ Rektörü Prof. Dr. Ke- mal Alemdaroğlu başkanlı- ğında çok sayıda fakülte de- kanı ve öğretim üyesinden oluşan heyet, dünyanın en bü- yük kış gençlik kampındakı gençlere destek vermek ve onlarla birlikte ağaç dikmek amacıyla dört gün önce Adı- yaman'daydı. Adıyaman'da Vali KadirÇahşKi tarafından karşılanan rektör ve öğretim üyelerine, yöre çocuklan ta- rafından halk oyunlan göste- risi sunuldu. Öğretim üyeleri, gösterinin ardmdan Adıya- man'daki küçük esnafin ba- ğışlanyla yaptınlan Inönü Universitesi Fen Edebıyat Fa- kültesi'ne bağlı Kooperatifçi- lik Bölümü'nü ziyaret etti. Adıyaman Esnaf ve Sanatkâr Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Abuzer Aslantürk, "Burayı yapüranlann tama- mı yoksuL küçük işletmeter- dir.Aralannda bakkal çoktur, ama bir tane bile marketyoktur. Lütfen Adı- yaman'a sahipçıkın" dedi. Kampı ziyaret e- den öğretim üyelerine, Proje Direktörü İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. tsmail Duman tarafından kampla ilgili bnfing venldı. Akşam genç- lerle birlikte kamp çadınndaki eğlenceye katılan öğretim üyeleri, burada öğrenciler- le birlikte halay çekerek türkü söyledi. Kampta, Yeni Türkü de öğrencilere çadırda dinleti sundu. tstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Ke- mal Alemdaroğlu, dünyada ilk kez 4 bin öğ- rencinin katılımıyla gerçekleştirilen bir öğ- renci kampı olduğunu belirterek "Türkiye- mizin bugünkü durumunda büyük gereksi- nimimiz olan ağaç ve ormana verilen değer >önünden kurJanması gereken bir olay" de- di. Mehmetçık'le ünıversıte gençlığinin el ele vermesinin de ülkenin geleceği yönün- den çok önemli olduğuna dikkat çeken Alemdaroğlu, gelecekte buradan aiınan ba- şanlı sonuçlann, ülkenin başka yerlerinde de böylesi etkinlikler yapılabileceğinin ömeği- ni verdiğını \ıırguladı. Alemdaroğlu, üniversitedeki demokratik öğrenci hareketiyle ilgili de şunlan söyledi: "Gençlerin düşüncelerinin, kendi anlay ışla- Dünyanm en büyük öğrenci laş kampı olduğu belirtilen kampta 4 bin öğrenci ve saydan 500 ile 1500 arasında deği- şen asker kalryor. 14 sahra murfağı bulunan kampta 40 kişilik 120 yatakhane, 60 vemekhane çadın hizmet veriyor. rtnın olması çok doğal \e bunlan genç yaşta dile getirmesi de çok doğaL Gençlik dinamik ve enerjik bir güç, zaman zaman tepki ver- mesini de anlayışla karşılıyoruz. Ama iilke gençliğimizin her zaman Atatürk'ün verdi- ği emirter doğrultusunda ülkesini koruyan, Atatürkçü çizgide, Atatürk ilke ve devrimle- rini koruyan birgençlik olduğunu biüyoruz." tÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ay- sel Çelikel de gençliğin birbirini tanıması ve birlik beraberlik sözlerini yaşama geçirme- si için bu tür kamplara mutlaka gereksinim olduğunu söyledi. Öğretim üyelerinin kam- pa katılma amaçlannın, "öğrencUeriyle bir- likte oMuklanm" vurgulamak olduğunu belırten Çelikel, "Onlarla birlikte ülkemiz için yapılabilecek ne varsa yapmaya haanz" dedi. IÜ Su Ürünleri Fakültesi De- kanı Prof. Mustafa Karabatak ise üniversitenin sosyal alanda, tarım alanında, balıkçıhk ve hayvancılık alanında hizmet üretebilecek büyük bir bilgi ve eleman potansiyeline sahip ol- duğunadikkat çekti. Karabatak, "Bu bir başlangıçür. ümit ede- riz ki gelecekte ünKersitemiz bu bölgenin sosyal ve ekonomik kalkınmasına ve sağlık hizmet- leriyönünden degenekli hizmet- lerin karşüanmasına yardımcı olacakür" diye konuştu. GAP Bölgesi'nde toplam 300 bin hektar su sahası oldu- ğunu belirten Karabatak, böl- gede uzmanlar gözetiminde ve bir plan, program dahilinde yü- rütülecek bir çalışma sonucun- da 3 yıl içerisinde en az 10 bin ailenin balıkçılıktan ekmek ye- mesınin olanaklı kılınabüeceği- ni söyledi. Özden: Bu aşomada ölüm cezasına karşı değUim ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Yekta Güngör Ozden, ölüm cezasına bu dönemde karşı olmadığını söyledi. Özden, Türkiye'de Kürt sorunu değil Güneydoğu sorunu olduğunu vurguladı. ADD'nin düzenlediği konferanslar için Adana'da bulunan Özden, çeşitli kurum temsilcileri ve gazetecilerle yaptığı kah\altıda bir soru üzerine, bir insan, bir hukukçu olarak bir canlının bir ba§ka canlı tarafından öldürülmesine karşı olduğunu belirtti. Özden şunlan söyledi: "Ama idam cezasına bu dönemde karşı değilim. Bu kadar cinayetin sorumlusu Apo'yla yandaşlarını ahp yapacağmız yeni bir cezaevine koyarsanız. bu veni bir PKK karargâhı kurmak demek olur. Ondan sonra rehin almalar. tünel kazıp kaçmalar gibi senaryolar toplumu sürekli rahatsız eder. Apo alınıp, yargüanıp suçlan bütün dünyaya teşhir edilmeüdir. Bu cinayetlerin hesabı sorulmahdır." Özden, başta Amerika olmak üzere Batı'daki pek çok ülkede ölüm cezası olduğunu ve bunu kimsenin kınayamadıgını belirtti. ÇOler'i suçlayan 3 dosya AıNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in kuşkulu malvarlığını soruşturan TB- MM Malvarlığı Soruşturma Komis- yonu, çalışmalannın sonuna yakla- şıyor. Komisyon gelecek hafta başın- da toplanarak Çiller'in Yüce Divan'a gönderilip gönderilmeyeceğini ka- rarlaştıracak. Komisyonun iktidar partili ve CHP"li üyelerin Çiller çif- tinin haksız malvarlığı edindiğine ilişkin "inceleme raporu", DTP'li Sadık Avundukluoğlunun komisyo- na yaptığı suç duyurusuyla ilgili bel- geler ve son olarak da hakkında yok- luğunda tutuklama karan bulunan es- ki Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özal Baysal'ın suçlamalan- nı "deffl" olarak gösterip Yüce Di- van'a gönderilmesini isteyeceği dile getirildi. Komisyonun, 23 Kasım Pazartesi günü bir kez daha çagrı yapılan eski Hazine Müsteşan Osman Ünsal'ın gelmesi durumunda ifadesine baş- vurduktan sonra, Yüce Divan konu- sunda oylamaya geçmesi bekleniyor. Komisyona mektup gönderen ka- çak eski Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özal Baysal, basmda bazı bankalarla ilgili yer alan haber- ler üzerine TKB'nin birikimini çek- me girişimini Tansu Çiller'in engel- lediğini belirtti. Baysal, Çiller baş- bakan olmadan önce geldiği TKB Genel Müdürlüğü dönemini, Tansu Çiller'in göreve gelince de aynı ça- bayla sürdürmeye çalıştığını söyle- di. Ancak kısa süre sonra, hizmet ve- remeyeceğini anladığını aktaran Baysal. "Çünkü, o dönenıin Başba- kanlık Müsteşan Yücel Edil ve Özer Uçuran Çiller tarafından farklı za- manlarda özel kalem müdürleri tara- findan davet olunarak başka bir gö- reve atandığım bildirilmiştir" savına yer verdi. "Ekonomi ve siyasi havattakj bü- yük başansızhk" diye nitelendirdiği 5 Nisan kararlannın bankacılık siste- mini sekteye uğrattığına dikkat çe- ken Baysal, "Bankalar Yasası'nm 12 ve 65. maddelerine göre faaliyerleri durdurulan 3 bankada (TVT, İinpes- bank ve Marmara Bank), binlerce mudinin büyük mevduatı olduğu gi- bi kamu bankalanmn da aralannda bulunduğu 35 bankanm mevduatı buiunmaktadır. Hal böyleyken, sade- ce Türkiye Kalkınma Bankası'nın mevduatJan ile ilgili dava açıhmş, so- ruşrurmalar açılnuştu-" göriişüne yer verdi. Basında çıkan haberler üzerine ba- zı kuşkulu bankalardan paralannı çekmek istedikJerini aktaran Baysal, Özer Çiller'in Hüsnü Ozyeğin'e ait Fınans Suisse Bank için nasıl devre- ye girdiğini anlartı. DUZYAZI ORHAN BIRGIT Gensoru Sonrası... Baykal+Çiller+Kutan cephesinin ortak girişiminin verdiğı gensoru önergelerinin görüşülmeye başlama- sı ile elli altıncı hükümet için geri sayım başlamış ola- cak. Ben bu yazıyı tamamlamaya çalışırken Türkiye Bü- yük Millet Meclisi'nin kulislerindeki tartışmanın konu- su, gensoru oylamasının Anavatan Büyük Kongre- si'nin bitimi sonrasına ertelenip ertelenmeyecegi ile ilgiliydi. Koalisyonun büyük partisinin parlamentodaki yö- neticileri, B+Ç+K temsilcilerine günlerden beri gen- sorunun gündeme alınıp alınmaması \\e ilgili görüş- melerin iki gün ertelenmesi halinde, asıl tartışmalann da, güvenoyu oylamasının da pazar gününden son- raya kalabileceğini anımsatarak, büyük kongrelerine katılabilmek için anlayış istiyorlardı. B+Ç+K delegas- yonu, birkaç gündür sürdürdükleri nazlı direnişe, hem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Çetin'in girişım- leri, hem de kamuoyunda gıderek büyüyen tepkiye galiba kulak verdikleri için, görüşmenin değilse bile güvenoyu oylamasının ertelenmesine razı o\acak gi- bi görünüyoriar. Bu kadar uzun sözün özeti Anavatan Genel Baş- kanı'nın, kongresine başbakan olarak gireceğidir. Mesut Yılmaz, kendi büyük kongre delegelerinden tazeleyeceği güvenoyunu, öyte görünüyor ki, önü- müzdeki hafta başında Türkiye Büyük Millet Meclı- si'nden sağlayamayacak. Ve hükümet düşecek. Bu kez, elli beşinci hükümetin düştüğü haberi bi- zim politika labirentlerimizden, borsamızdan daha çok Roma'dan hele hele Castelli Romani bölgesın- deki Palestrina kliniğinde de yankılanacak. Peki. Sonra ne olacak? Anayasada ve yasalarda yazılı prosedürü bir yana bırakınız. Onlan, polrtikacılanmızdan hele B+Ç+K'cı- lerden daha iyi bilenlerimiz, gözlenni kapatıp öğret- menin sorusunu yanıtlayan ilkokul öğrencileri gibi "Cumhurbaşkanının parlamentodaki en çok sandal- yeye sahippartinin liderinden başlayarak" diye, mad- delerde Çankaya'ya yüklenmiş olan görevleri sırala- yacaklar. Ama o sıralamanın hızı ile ülkenin yeni bir hüküme- te, üstelik güçlü bir hükümete kavuşmasının zaman- laması çok farklıdır. Ve o fark, terör örgütünün başının aralannda bebe- lerin, yüz dört öğretmenin, yatalaklann da bulundu- ğu otuz bin insanımızı öldürten bir cani mi, yoksa ma- sum yandaşlannın haklannı arayan bir banş elçısi mi olduğunu tartışan Italyan politikactlannın da ekmeği- ne yağ sürecek. Ama B+ Ç+K ortaklığının gensoru sa- vaşının kurmay başkanlığını üstlenmiş görünen Bay- kal, öyle anlaşılıyor ki, kendi lügatinden sadece elli be- şinci koalisyon iktidannı değil; hükümet sözcuğunu de silmiş olmalı ki, dün grubunda Öcalan hakkında konuşurken ortak bir strateji belirlenmesınin üzerin- de duruyorve"Ostratejiyipartiler olarak sürdürelim. Kamuoyu olarak sürdürelim. Basın olarak sürdüre- //m"diyordu. Tansu Çiller'in herfirsatta bu hükümetten kurtulma ihtirasının, hangi mantığadayandığını anlamak kolay- dır. Ama, aynı şeyi Fazilet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi için söylemek zor olmalıydı. Mesut Yılmaz ve Güneş Taner^in Türkbank'ın satışında ihmallen. hat- ta sorumlulukları olduğundan kuşku duyan milletve- kilinin görevi, öncelikle her ikisi hakkında da Meclis soruşiurması açılmasını sağlamak olmalıydı. Üstelik, öyle bir soruşturmanın açılarak başbakan ile ekonomiden sorumlu bakanın soaımluluğunun an- laşılmasının doğal sonucu Yüce Divan önüne çıkar- tılmak olacağı ve dokunulmazlıklan ile birlikte bakan- lıklan da sona ereceği için bir taşla birkaç kuş da vu- rulmuş olacaktı. Denız Baykal, Kocaeli Körfezi'ne yapılacak asma köprü olayında Bayındırlık Bakanı Topçu için verilmiş gensoru önergelerinde milletvekillerini oylamaya sok- madı. Kürsüde, sözcüsüne de önergedekı iddiaların haklı olduğunu söyletti. Bu çetişkiyi de hükümetin değil ülkenin geleceğini düşünerek yaptığını söyleyerek partisinı savundu. İyi de şımdi ne değişti? Demek ki Türbank ihalesine Çakıcı'dan Korkmaz Yiğite, Çörtük'ten bir başka mafya babasına kadar şaibeli eller kanşmış da bunu asıl görevi yasama ka- dar yürütmeyi de denetlemek olması gereken koca- man kocaman milletvekilleri bilmiyorlarmış... Ve bütün olan bitenleri, bu olaylann asıl kavşağın- da bulunan adamın gözaltı olasılığı için doldurduğu kasetlerle öğendıklerini söylüyoriarmış. O tür milletvekillerine ödenen maaşlar da, yolluk- lar da, kıyaklar da haram edilmelidir. • • • Ister bu hafta sonunda, isterse önümüzdeki hafta- nın başında ülkenip uzun bir hükümetsizlik dönemi- ne gireceği kaçınılmaz görünüyor. Tam anlamı ile Ankara'dakjlerin başına dört bir yan- dan ateş yağarken, ülkemiz dostunun, hasmının önünde sadece hukuk değil, kendisini anlatmanın savaşını da verirken başlıyor bu dönem. Bence, bu dönemi halkımıza armağan eden üç en kahraman liderimiz, gensoru görüşmelerinin başla- masından önce pariamentoda kol kola girip bir hatı- ra fotoğrafı çektirmelidirfer. TOBB. TESK, Turk-ls, DISK, TİSK Beşli sivil girişim hükümete destek verdi A.NKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Beşli sivil girişim olarak bilinen TOBB, TESK, Türk-lş, DİSK ve TlSK'in ortak bildirisinde. "Hüküme- tin 8 yılhk temel ve kesin- tisiz eğitim poütikası, ver- gi yasalanndaki düzenk- meleri ve çetelere karşı sürdürdüğü mücadeleyi desteldiyoruz ve sürekiiÛ- ğini istiyoruz" denıldi. Bildiride, hükümet dışın- daki siyasi parriler de atı- lan olumlu adımlan des- teklemeye çağnlırken, "Duyarsız sivasetçileri sa- lonlarda. kahvelerde ve rüm demokratik plat- formlarda teşhir edece- ğjz" uyansmda bulunul- du. Beş sivil toplum örgü- tünün. TOBB'nin ev sa- hipliğinde 10 Kasım Salı günü yaptıklan toplantı- nm sonuç bildirgesi açık- landı. Ortak bildiride, Türkiye'deki sorunlann çözümünün siyasi istik- rann oluşturulmasından geçtiği belirtilerek, hal- kın siyasete duyduğu gü- venin hızla azaldığına dikkat çekildi. Kararsız seçmenlerin oranının yüzde 40'lan bulduğuna işaret edilen bildiride, "Halkımızın iradesinin TBMM'ye tam olarak yansıtılması sağlanmaiı ve bumın önünde duran siyaset yapma engelleri kaldınlmalıdır. Bunun için başta anavasa olnıak üzere, siyasi partileryasa- sı ve seçim yasasında sü- ratle değişikliğe gidilmeli, siyasi partilerdeki anti- demokratik lider hâkimi- yetine son verici hukuksal düzenlemeler gerçekleşti- rilmelidir'' denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle