Katalog

8 İCASIM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / cumek(« turk.net 13 fopluıKonurta ndirim süresi • AİVKARA (AA) - Toplu Conut fdaresı (TOKİ). conutlann bedellerinin ideme şekline göre yüzde 15-30 oranlan arasında ndirim öngören ıygulamadan yararlanma .üresini, yeterli basvuru ılmaması nedeniyle yıl ionuna kadar uzattı. ndirimden yararlanmak için jaşvuru süresi bugün akşam ioluyordu. TOKl. uygulama capsamında konut jedellerinin peşin ödenmesi ıalinde borç bakiyesinde vüzde 25-30, iki taksitte jdenmesi halınde de yüzde 25-20 indirim yapacağım iuyurmuştu. fOFAŞ'ta stoklar eriyor • BURSA (AA) • Bursa'da <urulu TOFAŞ Otomobil Fabrikası'nda bir süre önce iç aiyasadaki durgunluk rıedeniyle oluşan stoklann, piyasanın canlanmasına paralel olarak erimeye başladığı bildirildi. Türk-tş'e bağlı Türk Metal Sendikası Bursa Şube Başkanı Sabri Özdemir, fabrikadaki üretimin planlanan düzeyde devam ettiğini. piyasada görülen durgunluğun sona erdiginî bildirdi. Bütçe görüşmelepi • ANKARA (AA) - Orman Bakanı Ersin Taranoğlu, gensoru önergelerini \eren 3 parıi milletvekili toplamının,' hükümeti destekleyen milletvekilinin sayısından fazla olduğunu belirterek "'Bu eoğunlukla hükümeti düşürürsünüz, ama gensorudaki iddialann haklılığı konusunda halkı nasıl inandıracaksınız" dedi. Bakan Taranoğlu'nun, bakanlığının bütçesiyle ilgili eleştirileri yanıtlamasından sonra Orman Bakanhğı bütçesi, yapılan 2 trilyon liralık artışla 40 trilyon 169 milyar lira olarak kabul edildi. TBMM Plan ve Bütçe IComisyonu'nda aynca Bayındırlık ve lskân Baj^nliğı'nırjbütçeşi 13 ( tnryon 550 milyar lira arttırılarak 432 trilyon 898 milyar 141 milyon lira olarak kabul edildi. İhracatçılara ikinci kolaylric • ANKARA (AA) - İhracat taahhütlenni kapatmayan fırmalara yenıden ek kolaylıklar sağlandı. Dünkü Resmı Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu karanna göre ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandıncı hizmet ve faaliyetlerin fınansmanında kullanılan kredilere ilişkin, 1 Ekiml998itibanyla kapatılmayan ihracat taahhüdünün gerçekleştirilmeyen bölümleri için ek süreler tanındı. Kapatılamayan ihracat taahhüdünün gerçekleştirilemeyen bölümünün, 1 Ekim-31 Aralık döneminde en az yüzde 45'inin gerçekleştirilmesi halinde, kullanılan krediye ilişkin ihracat taahhüdü, müeyyide uygulanmaksızin kapatılacak. Tansaş saöşı hisseleri dupdupuldu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - tzmir 3. fdare Mahkemesi. Tanşaş'ın A grubu hisselerinin yüzde 29"ımun satışına ilişkin îzmir Büyük Şehir Belediyesi Meclisi karannı durdurdu. Makeme karannda. hisse senetlerinin satışı konusunun görüşüldüğü Meclis oturumunda söz isteyen bir üyeye. Başkanlık makamınca "Her konuşmanın ticari itiban zedelediği" ve "Herkesin geçen toplantıda söyleyeceğini söylediği" gerekçesiyle söz verilmediği behrtildi. licarette Türk- Yunan işbipliği • İZMİR (C umhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye'nin Ege kıyılanndaki ticaret odalan ile Yunanistan'ın Ege Adaları'ndaki ticaret odalan arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkileri geliştirmek amacıyla 21-22 Kasım 1998 tarihleri arasında Midilli'de "Türkiye Ege Kıyılan ve Yunanistan Ege Adalan Ekonomik Zırvesi"' cumartesi günü yajılacak. PKK lideri Öcalan'ın iadesi Türk iş dünyasmm gündeminin ilk sırasma oturdu Işadaııılan Roıııa% a kızgın• Ticaret odalan ve birlikler dün de peş peşe ortak bildiriler yayımlayarak Apo'nun Türkiye'ye iade edilmemesi halinde Italyan mallanna boykot uygulayacaklannı açıkladılar. Ekonomi Servisi - PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye iadesi. Türk iş dünya- sının gündeminin ilk sıralannı korumayı sür- dürürken ekonomiden sorumlu Devlet Baka- nı Güneş Taner, Italya'nın ateşle oynadığı- nı, bunun hem ttalya'ya hem dünyaya zarar vereceğini söyledi. Taner, Bakanlar Kurulu'na gelişinde ga- zetecilerin "İtalya'ya uygulanacak ambar- gonun Tiirkiye'je zaran olur mu?' yönün- deki sorulanna. "Hayır. ama İtaha'ya olur. Birdenbire karar vererek bunun bıçak gibi kesilmesi doğru degildir. Türkive gibi bir îil— kenin dostiuğunu ka\ betmek kola> kolav hic- bir ülkenin işine gelmez. Onlar da doğruyu görecektir" yanıtını verdı. Bu konuda İtalya'nın tavrı netlik kazan- mazken Türk işadamlan, peş peşe yayımla- T ü r k i y e - İ t a l y a t i c a r i i l i ş k i l e r i Ekonomi Servisi - İtalya, Türkiye'nin ihracatında Almanya, ABD. Ingiltere ve Rusya'nın ardından beşinci, ithalatında da üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye'nin 1998 Ocak-Temmuz döneminde İtalya'ya ihracatı yüzde 5.9, ithalatı da yüzde 9.3 artiş gösterdi. Ancak, Türkiye'nin ithalatının ltafya'nın toplam ihracatındaki payı yüzde 2'yi bile bulmuyor. dıklan bildirileri dün de sürdürerek ıade ger- çekleşmezse Italyan mallanna bo\ kot uygu- lanmasını istediklerini belirttiler. TİSK Başkanı RefikBaydur. Italyan lşve- ren Konfederasyonu Başkanı Giorgio Fos- sa'ya bir mektup göndererek Öcalan'ın Tür- kiye'ye iadesi konusundakı siyası bunalımın ekonomik alana yansımasını önlemek için harekete geçmelerini istedi. Türkiye Ziraat Odalan Birligi (TZOB), ltalyan üriinlerini al- mama konusunda çiftçileri uyardı. Türk Sanayicileri ve İşadamlan Derneği İtalyan şirketlerin, başta Tofaş olmak üzere, Türkiye'de çok büyük yatınmlan bulunuyor. Helikopter satımı, savunma ve altyapı ihaleleriyle de yakından ilgilenen ltalyan şirketleri için, Türkiye önemli olanaklar vaat ediyor. Ağustos ayı itibanyla karma sermayeli olanlar hariç Türkiye'de 121 adet İtalyan sermayeli firma bulunuyor. (TÜSİAD). ABD'de lobi faaliyeti yapacağı- nı açıkladı. TÜSİAD'ın VVashingtonTemsil- ctliği'nin bugünkü açılışı dolayisıyla ABD'de bulunan \'önetim Kurulu Başkanı Muharrem Kayhan ve beraberindeki heyet. İtalya'nın Öcalan'a sığınma hakkı vermesi- nin bütün dünyada teröre cesaret vereceği ve terörist faaliyetleri teşvik edeceğine dikkati çekecek. Türkiye thracatçılar Meclisi (TİM), İtal- ya'dakiihracatçıbirliklenne bir mektup gön- dererek Öcatan'ın Türkiye'ye iadesi için İtal- yan hükümeti nezdinde girişimde bulunul- masmı istedi. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer. Gaziantep ve çevre illerin, İtal- ya'nın tekstil makineleri ihraç ettiği en önemli bölgelerinden birisı olduğunu belir- terek İtalya'nın sergileyeceği tavnn. bundan böyle tekstil makineleri alımında etken ola- cağını söyledi. italya'ya tur düzenleyen fınmalar da, or- tak karar alınması durumunda boykota des- tek verecekierini bildirdi. Jokey Tur Genel Müdürü Cem Çayan. "Şu anda turiann ip- tali gündemde değfl. Ancak turlar ortak bir karar verirse uyanz" açıklamasını yaptı. Boyner Holding Yönetim Kurulu Başka- nı Cem Boyner, Öcalan'ın iade edilmemesi- nin Türk ltalyan dostluğuna ve ekonomik ilişkilerine zarar getireceğini \-urgulayarak Benetton'un politikacılar üzerindeki kişisel ağırlığını kullanmasını istedi. Türk-Pirelli Lastikleri A.Ş., Pirelli Grubu üst yönetimine yaptıklan müracaatla, ltal- yan yetkililer nezdinde beklentilerdoğrultu- sunda girişimler yapılması için acilen telkin- de bulunulmasının istenildiğini açıkladı. ABD Başkan Yardımcısı Gore 'un Malezya muhalefetini destekleyen sözleri ortalığı karıştırdı APEC zirvesi gerginbaşladı• Küresel krizin değerlendirileceği ve ticaretin serbestleşmesinin tartışılacağı zirve öncesinde Al Gore'un, Malezya'da ve diğer bölge ülkelerindeki muhalefet hareketlerinin siyasi sloganlannda yer alan "reformasi" sözcüğünü kullanması sert tepkiye yol açtı Ekonomi Servisi - Küresel kri- zin değerlendirileceği ve ticare- tin serbestleşmesinin tartışılaca- ğı Güney Asya Pasıfik Ekono- mik Fommu (APEO zirvesi ger- gin bir hava ve siyasi tartışma ile başladı. Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da başlayan ve i- ki gün sürecek olan zirve önce- sinde bir konuşma yapan ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'un, Malezya'da ve diger bölge ülke- lerindeki muhalefet hareketleri- nin mitinglerinde dile getirdikle- ri siyasi sloganlannda yer alan "reformasi" sözcüğünü kullan- ması ve demokrasiye desteğiyfe ilgili sarf ettiği sözler. başta Ma- lezya olmak üzere birçok bölge liderinin tepkisine neden oldu. Malezya'dan tepki Malezya Ticaret Bakanı Rafi- dah Aziz, ABD Başkan Yardım- cısı Gore'un konuşmasını eleşti- Zirve, Kuala Lumpur'un güneyinde lüksGolden Horses Sarayı otelinde dün sabah bir aile resmi çektirilmesi ile resmi olarak açıldı. Toplantilara katılan 21 ülke liderinin arasındaABD Başkan Yardımcısı Al Gore ve Çin Devlet Başkanı Ciang Zemin de (alt solda) yer aldı. rirken, "hayatımda duyduğum en nefret edici konuşma'" dedi. Aziz, Gore'u, Malezya'da re- form yapılması ve başbakan ola- rak 17 yıldır iktidarda bulunan Mahathir'ın görevden aynlma- sını isteyen muhalefeti kışkırt- makla suçladı. Malezya'da mu- halefet. Enverİbrahim'in başba- kan yardımcılığı görevinde yol- suzluk yaptığı ve homoseksüel olduğu gerekçesiyle görevden alınarak tutuklanmasından bu yana, protesto gösterilerinde bu- lunuyor. Toplantının ana günde- mini küresel krize karşı alınacak önlemler oluşturuyor. 30 milyar dolar yardım Zir\e öncesinde düzenlenen bakanlar düzeyindeki toplantı- larda fazla ilerleme saf lanamaz- ken son anda ABD ve Japon yet- kililer ortak bir karar alarak kriz- den etkilenen Güney Asya ülke- lerine 30 milyar dolar tutannda bir yardım fonu oluşturacaklan- nı açıklamışlardı. Bu arada Japonya'da yayımla- nan Nihon Keizai Shimbun ga- zetesi dünkü haberinde. Japon- ya, ABD ve Avrupa ülkelerinin, sermaye piyasalannı dizginle- mek konusunu araştırmak ve ye- ni çözüm yollan bulmak konu- sunda görüş birliğine vardıklan- nayer verdi. Yuan devalüe edilmiyor Çin'in, para birimi yuanın de- valüe edilmesinden bir yarar sağlamayacağı bildirildi. Çin'in Tokyo Büyükelçisi Chen Jian yaptığı açıklamada. hükümeti- nin yuanın diğer para birimleri karşısında mevcut konumunu koramaya kararlı olduğunu söy- ledi. Para birimi yuanın devalüe edilmesinin Çin'in ihracatında geçici bir artışa neden olacağını bildiren Chen, bu durumun As- ya'da devam eden mali krizi çöz- meyeceğini kaydetti. Chen. yuanın devalüe edilme- si halinde Çin'in dış borcunun artacağını, enflasyonun yüksel- me eğilimi içine gireceğini ve yabancı yatınmcılann ülkesinde yatınm yapmaktan kaçınabile- ceğini söyledi. Müsteşarlık, dünya ihracatı içindeki payımızın binde 5 olduğuna dikkat çekti Türkiye, dış ticarette çok geride HAZ.4L ATEŞ ÇAKIR Global knzle birlikte dün- ya ekonomisi sancılı bir sü- reç geçirirken Türkiye'nın dış ticaret yapısı %e ticari partnerleriyle ilişkileri de ye- niden şekilleniyor. Türkiye'nin ihracatında sektörel gruplara göre en önemli payı. yüzde 87 ile sa- nayi ürünleri alırken tanm- sal ürünlerin ihracattaki nis- pi payının. izlenen teş\ ik po- litikalan ve döviz kurlann- daki ayarlamalara paralel olarak gerileyerek yüzde 11 "e düştüğü görülüyor. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından ha- zırlanan raporda, Türki- ye'nin dünya ihracatı içinde- ki payının yüzde 0.5 olduğu- na dikkat çekilerek bu oranın arttınlması için vakitkaybet- meden tedbir alınması ge- rektiği vurgulanıyor. İhracat 15 milyar dolar Raporda. 1998 yılının ilk 6 ayında yüzde 1.8 oranında artış gösteren ihracat 14.8 milyar dolara ulasırken. top- lam ithalat da yüzde 3.1 ile 27.2 milyar dolan gösteriyor. Öte yandan DİE verilenne göre de ağustos ayında ge- çen yıla göre 1.5 oranında ar- tan ihracatta eylül ayında yüzde 7 oranında düşüş ol- duğu görüiüyor. 1998 yılı ıh- racatının yüzde 89'unu. itha- latın da yüzde 85'ini sanayi ürünleri oluştururken ithal 1997 yılında ülkelere göre dağılım IngHtere • Türkiye'nin ihracatında sektörel gruplara göre en önemli payı, yüzde 87 ile sanayi ürünleri aldı. Tanmsal ürünlerin ihracattaki nispi payının ise, izlenen teşvik politikalan ve döviz kurlanndaki ayarlamalara paralel olarak gerileyerek yüzde 11 'e düştüğü görüldü. edilen ürünler arasında kim- ya. demir: çelik, makine, elektrikli makine, cihazlar ve test araçlan yer alıyor. Özellikle son yıllarda taşıt ithalatında önemli artış oldu- ğu kaydediliyor. Petroi ithalatı arttı Ham petroi ithalatının da arttığına işaret edilen rapor- da, 1997 yılı ihracat ve itha- latının sırasıyla sektörel da- ğılımına bakıldığında tanm yüzde 1 I ila 6, madencilik ise yüzde 2 ila 9 arasında pay alıyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı raporunda, Türkiye'nin Ba- ğımsız De\letler Topluğu (BDT), Doğu Avrupa ülkele- ri. Kuzey \e Latin Amerika, Uzakdoğu ve Ortadoğu ile Güney Afrika pazarlannda etkinlik sağlaması gerektiği belirtiliyor. Raporda, Türkiye'nin ih- racatında yüzde 58.4'lük pa- ya sahip olan OECD ülkele- rinin aksine. İslam ülkelerin- de dış ticaret hacminin da- raldığı belirtiliyor. 1981 yı- lında Türkiye'nin toplam ih- racatının yüzde 42'si bu ül- kelere yapılırken. 1997'de ise yüzde 15'lere gerilediği kaydediliyor. Rusya Fede- rasyonu'nun Türkiye'nin ih- racat ve ithalatındaki payı sı- rasıyla yüzde 7.8 ve yüzde 4.5 olarak gerçekleşirken AB ülkelerinin toplam itha- lattaki payı yüzde 51 'i göste- riyor. Raporda. 1986 yılın- dan sonra İran ve Irak ile dış ticaret hacminin daraldığına dikkat çekilerek. artan savaş giderleri ve düşen petroi fi- yatlarının her iki ülkenin sa- tın alma gücünü zayıflattığı. Irak'ın Türkiye'ye 1.5 mil- yar dolarlık ticari borcunu ödeyemez duruma düş- tüğüne dikkat çekiliyor. TÜBİTAKtan elestiri 'Sanayici Ar-Ge'ye yatınm yapmalı' KAVSERİ (AA) - TÜBİTAK Marmara Araşhrma Merkezi Başkanı Omer Kaymakçalan, teknoloji transfer etmenin giderek güç haJe geldiğini belirterek "Rekabet gücü olan sanayicilcrimiz, dışandan teknoloji alamaz hale gelmiştir" dedi. Kaymakçalan, teknoloji üreten bir firmanın, kendisine rakip olacak bir baska firmaya teknolojisini vermediğini ve teknolojisini gizlediğini kaydederek şunlan söyledi: "Arçelik, eskiden dışandan transfer ettiği teknolojiyte üretim yapıyordu. Ancak Avrupa pazarlanna girince geliştirme \e araştırma için yılda 10 miiyon dolar avırmaya baslamışür. Bizden de teknolojik danışmanhk hizmeti almaktadır. \'ani rakipleri Arcelik'e artık teknoloji transferi imkânı vermemektedirler. Sanayirilerimiz teknolojilerini yenüemek için yatınm y^pmalı." Sanayicinin gelirinin bir bölümünü Ar- Ge'ye (Araştırma-Geliştirme) ayırması gerektiğini belirten Kaymakçalan. Marmara Araştırma Merkezi'nin sanayicilerin ihtiyacı olan her türlü ileri teknolojiyi ürettigini ve yeni ürünlerin geliştiriimesirie teknolojik destek sağladıklannı kaydetti. ÇİFTÇİDOSTU SADULLAH USUMİ TÜGSAŞ'ta Yaşanan Darbe Trilyonlara Mal Oldu!.. TÜGSAŞ ve İGSAŞ gibi iki önemli devlet kuruluşu- muz olduğu halde, Türkiye'nin bazı yıllar kımyevi güb- re sıkıntısı çektiğini hepimiz biliyoruz. Bulgaristan'dan, Romanya'dan kalitesiz gübre ithal ettiğimizgünleri he- nüz unırtmuş değiliz. Bu arada yurdumuza kaçak gübre şokulduğu iddi- aları da yaygınlaşmıştı. Edirne ve çevresi rthal ve ka- çak gübre satış merkezi haline gelmışti. Karaborsa oluşmuş ve fiyatlar iki katına çıkmıştı. Diyarbakır'dan, Kahramanmaraş'tan, Şanlıurfa'dan, Adana'dan, Kon- ya'dan gübre alabilmek için gelen kamyonlar Edime caddelerinde cirit atar hale gelmışti. Bazı özel sektör firmalannın, ithal gübreden daha çok para kazandıklan için yerli üretime ağırlık verme- dikleri ıleri sürülüyordu. Bu dönemlerde Türk çiftçisi- nin hem kalitesiz, hem de pahah gübre kullanmak zo- runda kaldığı söylentileri yaygınlaşmıştı. Yaşanan bu sıkıntılar hepimize ders oldu. Böylece Türk tanmının kaderini özel sektöre aıt gübre fabrika- lanna bırakmanın yanlışltğı anlaşıldı... Özel sektör elbette olmalıydı, hatta büyük yatınm- lar yapmalıydı, gelişmeliydi... Ama, devlet sektörü de yerinde saymamalıydı. Yenı yatınmlar yapılmalıydı, bü- yümeliydi... Sadece, kâr amacı güden özel sektör fir- malanna karşı, gerektiği zaman çiftçiyi koruyabilecek ve gübresız bırakmayacak güce enşmeliydi. Zira, devlet sektörünün zayıf olduğu dönemlerde özel sektör firmalarınm hükümete bile kafa tuttuklan- nı ve üretim yapmamakla tehdrt ettiklerini çok kez ya- şadık. Nitekım, Tarım Bakanı Mustafa Taşar bırinci tanm şurasında özel sektörden gübre konusunda çektiği sı- kıntılan yana yakıla anlatmıştı. O zaman bile özel sek- tör ile bakanlık arasındaki ihtılaf devlet sektörünün ağırlığı ile çözülebilmişti... • • • Politikacılara her vesile ile akıl vermeye kalkışan, Türkiye'ye yeni yönetim bıçimlerı öneren ve son ola- rak da başbakanlığa talip olan Yalım Erez, Sanayi Ba- kanlığı'na atandıktan sonra, gübre sanayiimiz allak bulluk oldu. Ortalık kanştı. TÜGSAŞ ve İGSAŞ gibi devlet kuruluşlannın başın- daki başanlı yönetıcıler alışkın olmadığımız yöntemler- le görevlerinden alındılar ve mahkemelere verildiler. Yerlerine de gübreden ve işletmeciliğınden anlamayan yeni kadrolar getirildi. Atanan bu kadrolar arasında MHP'liler ağırlıktaydı... Genel Müdüıiüge atanan kişi son seçimlerde MHP'den milletvekili adayıydı. TÜGSAŞ'taki bu değişikliklere "görevden alma" ve- ya "atama" demek de yanlış olurdu. Bu tam bir tasfi- ye hareketiydi. Genel müdür dahil tam 12 daire baş- kanı görevden alınmıştı. Aynca, 8 genel müdüryardım- cısı dışlanmıştı. Yalım Erez bu yenı kadrolan TÜGSAŞ'ı iyi yönetsin- ler dıye atasaydı, sonuçta da gerçekten başanlı olsay- dılar eskılere haksızlık yapıldığı iddiasından başka söy- lenecek bir şey olamazdı. Ancak, olaylar gelıştıkçe bu yeni kadroların başanlı olmak için değil. Yalım Erez ile birlikte siyaset yapmak için getirildikteri anlaşıldı. Nitekim, başanlı genel müdürü ve kadrolan görev- den alındıktan sonra, TÜGSAŞ tam bir politik merkez haline dönüştü. Alışık olmadığımız bir yönetim döne- mi başladı. Ve... Bu saltanat tam 20 ay sürdü. Ancak, Yalım Erez'in bu darbesi devletimize ve Türk tanmına çokpa- halıya mal oldu. Ekonomik dengeleralt üst oldu. Ure- tim düştü. Dev bir KİT olan TÜGSAŞ kâr ederken bir- den bire zarar eden kuruluş haline geliverdi. • • • Yalım Erez'in görevden aldığı ve mahkemeye ver- dirttiği genel müdür ve yönetim kadrolan 1992 yılında iş başına gelmeden önce TÜGSAŞ her yıl zarar edi- yordu. Örneğin, 1993 yılının zaran 2 trilyon 550 milyar liraydı. 1994 yılında yeni yönetimin etkisi görülmeye başla- dı ve zarar 1 trilyon 726 milyar liraya geriledi. 1995 yı- lında gene zarar vardı ama, miktar 1 trilyon 166 milyar liraya düşmüştü. 1996 yılında ise ilk kez 650 milyar li- ra kâra geçikji. Artık ÎUGSAŞ'a herkes kurtulmuş gözü ile bakıyor- du. İşler de yoluna girmiştı. Üretim ve p>azariama den- geleri oluşmuştu. Bundan sonra sıra daha büyük ka- zançlara ve yeni yatınmlara gelmişti. Bu tempo ile kı- sa zamanda Türkiye'nin gübre sorunu çözülebilir ve ithalat da sona erebilirdi... Ancak ne yazık ki Yalım Erez buna fırsat vermedi. 1996 yılının Ekim ayında bu başanlı kadro görevden alınınca işler gene tersine dönmeye başladı. (TÜGSAŞ ve İGSAŞ'ı anlatmaya devam edeceğiz.) ÖZELLEŞTÎRMEBASKISISÜRÜYOR Türk Telekom yine de kfıvda Ekonomi Servisi - Stra- tejik öneme sahip ve yak- laşık 77 bin çalışanı olan Türk Telekom'un (TT) özelleştirilmesi için çalış- malar sürerken kurumun. 1997 yıhnı 1.4 milyar do- lar kârla kapattığı ve 1998 için de benzer bir kâr bek- lendiği bildirildi. Euroforum tarafından düzenlenen 'Türkiye, Or- ta Asya ve Kafkasya'da Te- lekomünikas>on Fırsatla- nndan Vararlanüması: LJ- beraDeştirmev« Ozelleştir- me' konulu konferans. yer- li ve yabancı şir- ket temsilcileri ilebürokratlann katılımıyla ger- çekJeşti. Türk Tele- kom A.Ş. Yöne- tim Kurulu Baş- kan Yardımcısı ve Genel Müdü- rü Artila Sezgia Türk Telekom'un 1997 yı- lında 1 milyar 4(X) milyon dolan geçen net kârına dikkat çekerek "Tüm bu rakamlar ve yatınmlar, Türk Telekom'un önemini ortaya koyuyor* açıklama- sını yaptı. Sezgin, bu yıl Türk Telekom için planla- nan yatınm tutannm 612 milyon dolar olduğunu ifa- de etti. Ulaştırma Bakanı Ahmet Denizolgun, özel- leştirilmede amacın 'sat- mak" olrnadığını sav laya- rak tüketiciye daha iyi hiz- met vermek istediklerini öne sürdü. Ulaştırma Ba- kanlığı Haberleşme Genel Müdürü Hayrettin Soytaş da, mevcut GSM şebeke- leri dışında GSM 1800 bandında, iki şebeke oluş- turmak için karar almdığı- nı hatırlatarak. "Biri Türk TeiekonTun olacak, diğeri ise bu ay içinde açılacak ihaledekazanan teklifsahi- bine wrüecek" dedi. Soytaş, GSM operatör- leri arasında. bir- birlerinin şebeke- lerini kullanmala- n (roaming) ko- nusunda hiçbirsı- nırlama bulun- madığını belirte- rek "Ancak biz me\ cut operatör- leri, diğerleriyle roaming anlaş- ması >apmaya zorla>ama- vız. Piyasa kendisi karar verecek" diye konuştu. Salonda katılımcı ola- rak bulunan ve GSM 1800 ihalesiyle ilgilenen şirket- lerin temsilcileri, bu yön- de Avrupa'da zorlayıcı dü- zenlemeler bulunduğunu savunarak, aksi takdirde, ihalede teklif edilecek fi- yatı da düşüreceklerini id- dia ettiler.