Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönelmenı: Orhan Erinç
9 Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya 9 Yazu^len Mudürü: İbrahim
Yıldız 0 Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
9 Haber Merkezı Müdurü Hakan
Kara • Görsei Yönetmen: Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yıldınm 9 Ekonomi. Özlem
Y üzak 9 Kültür: Handan Şenköken 9 Spor:
\bdülkadir Yücelman 9 Makaleler. Sami
Karaörcn 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı 9
Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge.
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner, Ergun Balcı,
İbrahim Yıldız, Orhan Burnlı,
Mustafa Balba>, Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel- 4195020 (7
hal), Faks-4195O270LzmırTemsdcısı:SerdarKızık,
H.ZiyaBlv 1352 S.2/3Tel.4411220, Faks 4419117
0AdanaTemsilcisi:ÇetinYiğenoglu, tnönüCd. 119
S. No:l Kafl.Tel-363 12 11. Faks: 363 12 15
Muessese Müduru Üstün \kmen #
Koordınalör Ahmet Korulsan 0 Muha*
sebe Butent Yener • İdare Hüseyin
Gürcr • Uletmc Öndcr Çdik • Dılgı
Isletn Nail lnal • Bılgısavar Sıstem
Mfirûvet Çüer#Saöş FazietKuzı
MEDYA C: • Yoneum Kurul
Başkan! - Gene! Müdûr Gülbi
Erduran • Koordınator Reh
Işıtman # Genel MudurYanümcıs
SevdaÇobao Tel- 5!4 07 53
513 95 80- 51384«Mi1, Faks-51384(
Ya\ımlii\an \e Basan: Yem Gun Haber Ajansı, Basr \e Yayıncıllk A Ş
TurVvaİiCad 3* 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0-212) 513 85 95
18KASIM1998 Imsak:5.17 Güneş: 6.48 Öğle: 11.56 Ikindi: 14.28 Akşam: 17.51 Yatsı: 18.16 www.cumhuriyet.com.t
Kadın ve erkeği
ayırdılar
• Haber Merkezi-
Yıllardır aynı çizgide
yürüyen Mustang kadını
ve erkeği "98 Sonbahar-
Kış Sezonu'nda aynldı.
Kadın koleksıyonunda
vücuda yapı^an boru
paçalı ve râhat bol paçalı
modellere yer venldi.
Koleksiyonda. baskılı
svveat-shirtler ve yumuşak
kadife taklidi iistler
dikkat çektı.
Muna elması
satıldı
• CENEVRE(AA)-
Isviçre'nın Cenevre
kentindeki Christie's
Mûzayede E\i'nde 'Muna
elması' olarak bilinen san
elmas, 4.4 milyon tsviçre
Frangı'na (3.2 milyon
dolar) satıldı. Christie's
International Başkanı
Francois Curiel, Suudi
ışadamı Nasır El-Raşid"in
eski eşi Lübnanlı Muna
El-Eyüb'eaıt 112.53
kıratlık elmasın, adının
açıklanmasını istemeyen
Ortadoğu kökenli bir
koleksiyoncu tarafından
satın alındıgını söyledi.
Güney Afrika'da
muhtemelen 10-15 yıl
önce çıkanlan elmas, 2
milyon tsviçre
Frangfndan (1.5 milyon
dolar) satışa sunulmus.ru.
Karadeniz
Eylem Planı
• 7X)NGLLDAK .
(Cumhuriyet) -
Karadeniz'in
rehabilitasyonu ve
korunmasını içeren
'Karadeniz Eylem Planı'
bugün Zonguldak
Emirgan Oteli salonunda
tartışmaya açılacak.
Toplantıya Sinop,
Kastamonu, Sakarya,
Bolu, Zonguldak ve
Kocaelı ıllennin valileri,
belediye başkanlan, çevre
müdürleri ile çevreci
kurul uşlar katılacak.
Bodpuma su
müjdesi
• ANKARA(AA)-
Turizm sezonunda geçici
nüfuslan orta
büyüklükteki kent
merkezlerine yaklaşan
Bodrum ve Bodrum
yanmadasında bulunan
turizm beldelerinin su
sorununa kalıcı çözüm
sağlamaya dönük
çalışmalar son aşamaya
getirildi. Bodrum ve
civannın su temini
projesine yönelik
ihale 20 Kasım'da
yapılacak. Proje
kapsamında Akköprü ve
Alacık barajlanndan
sağlanacak su.
Dereköy tesislerinde
antıldıktan sonra
yerleşim birimlerine
ulaştınlacak.
90 eşli Hintlinin
hedefMOO
• YENİDELHİ(AFP)-
Tam 90 kez evlenen 74
yaşındaki Hintli
Udayanath Rakhin Ray,
ölmeden önce yüzüncü
evliliğini yaparak dünya
rekoru kırmak istiyor.
Orissa eyaletinde yaşayan
Ray, gençken tekeşliliğe
inandığını, ancak ilk
evlili|inın boşanmayla
sonuçlanması ve kızının
eşinin ailesi tarafından
elinden alınması
yüzünden Fıkrinin
değiştiğini söyledi. Bu
duruma çok öfkelenen
Ray, intikam almak
amacıyla art arta
evlilikler yapmaya
başladığını söyledi.
Ray'ın kızı Mitarani de
babasını desteklediğini
belırterek "Eskiden
krallann da birden fazla
kansı vardı" dedi.
A "|3 "Tk 9 J ~. Bergama'da mahkeme karannın uygulanması
ı \ D M J fj.fl5 beklenirkenMontana'daaltınmadenlerikapatılıyor
siyanürle altın yasaldanclıtstanbul Haber Servin- ABD'nin Morttana eyaletin-
de çevreyi kirleten altın madenlerinin kapatıldığı, Co-
lorado \e Güney Dakota eyaletlennde de çevre kirlilı-
ği yaratan bu tür madenlere kısıtlamalar getirildiği be-
lirtildi.
Almanya'da iktidara ortak olan Yeşiller Partisi ve
Birleşmış Milletler'e daruşmanlık yapan çevre koru-
ma kuruluşu FİAN yöneticisi Dr. Stefan Cramer. ka-
patma karannın, Bergama'da mücadele eden halkı güç-
lendireceğinı kaydetti.
Nevv York Times gazetesinde geçen hafta yayımla-
nan bir habere göre, siyanürlü altın madeni yatınmcı-
larına karşı oluşan yaygın tepkiler nedeniyle, Monta-
na'da altın madenleri kapatılırken kirletilmiş alanlann
temizlenmesi için New Jersey'de 1 milyardolarhk(300
• Montana'daki kirletilmiş alanlann
temizlenmesi için 1 milyar dolarlık kaynak
aynldı. Seçimlerde çevre konıma yönünde
aktif davranacağı sözünü veren adaylann
dörtte üçünün kazanması, Washington'a
mesaj olarak kabul edildi.
trilyon lira) kaynak aynldı. Haberde, son kongre seçim-
lerinde; çevre koruma yönünde aktif davranacağı sö-
zünü veren adaylann dörtte üçünün seçim kazanması,
VVashington'a seçmenlerin verdiği mesaj olarak kabul
edildi. Seçmenlerin verdiği bu mesajı yüksek sesle di-
le getirenlerden biri de ABD Başkan Yardımcısı AlGo-
re.
Bergama Belediye Başkaru SefaTaşkm da yapnğı açık-
lamada, siyanürlü altın madencilığinin çevreye ve in-
san sağlığına verdiği zararlar nedeniyle artık dünyada
terk edilen bir teknoloji olduğunu söyledi. Son yıllar-
da gittikleri her yerden kovalanmaya başlanan siyanür-
cü şirketlerin, başta Bergama olmak üzere, tüm Türki-
ye'ye "zehirii çeldrgeler'' gibi üşüştüklerini ifade eden
Taşkın. şöyle devam etti:
u
Bergama, her türlü zorlamaya karşın siyanünüle-
re karşı direndi. hâlâ direniyor. Son olarak Amerikan
seçmeni çevreyi mahveden bu şirketlere kuvvetli bir to-
kat aftı. Zehircilerin kiriettiği Montana'da siyanürlü
altın madenciliği yasaklandı. Türidye'yi küçük Ameri-
ka yapmaya çalışanlar, Bergama'da siyanürlü altın ma-
denciliği yapılamayacağını yüksek sesle söytemelidir."
e-posta : tan Cg prizma. net. tr
MIR'de
göktaşı
korkusu
MOSKOVA(AFP)-Dün-
ya'nın. Tuttle Tapınağı kuy-
rukluyıldızının yakınından
geçişi sırasında gerçekleşen
ve her 32 yılda bir tekrarla-
nan göktaşı yağmuru başla-
dı.
Göktaşı yağmurunun en
ıyi gözlenebileceği yerler-
den Rusya'nın doğusundaki
Vladivostok'ta halk önceki
sabah erken saatlerden baş-
layarak bu olağanüstü olayı
izlediler. Rusya'ya ait Mir
uzay istasyonunun müret-
tebatmın göktaşı çarpması
durumunda istasyonu terk
edeceği bildirildi.
ITAR-TASS haber ajan-
sı. Mir'deki çahşmalannı sür-
düren kozmonotlar Genna-
di Padalka ve Sergey Avde-
yev'in Mır'e kenetli Soyuz
uzay aracına geçerek gökta-
şı çarpması durumunda dün-
yaya döneceklerini bıldirdi.
Ayakkabı kullanımına dikkat
Ayakburkulmaları
kmğayolaçabiUyoı
tstanbul Haber Servisi -
Ortopedi uzmanı Dr. Önder
Kıbçoğlu, her gün 10 bin ki-
şiden bırinin ayak büeğmin
burkulduğunu söyledi. Kılı-
çoğlu, "Tüm ayak bifcği bur-
kulmalannın yüzde 10-15'i
ise kronik birproMeme neden
oiabiliyor" dedi.
Amerikan Hastanesi'nin
Tıbbi Konferanslar Dizisi
kapsammda dün "Akut Ayak
Bileği Yaralanmalannda Ta-
nı ve Tedavi" konulu bir top-
lantı düzenlendi. Dr. Önder
Kılıçoğlu, ayak bileği yaralan-
malannın tüm spor yaralan-
malannın yüzde I5"inioluş-
turduğunu söyledi. Burkul-
malann ileri dönemde "den-
ge bozukluğu, sık burkulm;
ve kuıklara" neden olabıle
ceğmı belırten Kılıçoğlu, eı
önemli burkulma nedenlerin
den olan ayakkabılar konu
sunda ise şu uyanlarda bulun
du: -Sağlıklıbira\akkabıill
aündığı gün avağa oturmaiı
Çünkü a>akkabı genişleme2
Parmaklar a\ akkabı içindı
rahatermeli. A\akkabının ge
niştiği hiçbir anıan parmak
lann se>iyesinden dar olma
nıah. Teri geçirebilmelL Taba
m, çok sert >a da çok yumu
şak olmamalı."
Kılıçoğlu. burkulmalarda (
ay sonra hâlâ sorun varsa cer
rahı müdahale gerekebildiğin
de ekledi.
IdilBiret'ten 75. yıl konseri
Türk Musevi Cemaati, 26 Ekim 1998 günü Neve Şalom Sina-
gogu'nda düzenlediği dini ayinle başlarbğı Cumhuriyetin 75. yıl-
dönümü kutlama etkinliklerini önceki gece Atatürk Kültür
MerkezTnde düzenlenen Idil Biret konseri ile sürdürdü. Önce
uluslararası üne sahip fotoğraf sanatçısı Izzet Keribar'ın "Tür-
kiye Fotoğraflan" konulu fotoğraf sergisini gezen davetliler, ar-
dından Idil Biret'in unutulmaz konserini izlediler. Musevi Ce-
maati'nce düzenlenen 75. yıl kutlamaJan kapsamında, cema-
ati temsilen bir heyet 22 Ekim'de Anıtkabir'i ziyaret etmiş,
Cumhuriyete Uişkin duygulannı Cumhurbaşkanı Süleyman
I>emirel, TB3VEV1 Baskanı Hikmet Çetin ve Başbakan Mesut Yü-
maz'a iletmişlerdi. (Fotoğraf: KADER TUĞLA)
Antalya'daki yanşlarda gazeteciler yeni arazi aracını tanıdılar
Köprülü KanyonMa off-road
ALPERTURGUT
Hyundai. yeni arazi aracı Gallo-
per'ı 13-15 Kasım tarihleri arasında
Antalya'da düzenlenen off-road tur-
lan ve deneme sürüşleriyle tanıttı.
1999 model 4x4 arazi aracı Gallo-
per'ın tanıhmı (Korece dört nala kalk-
mış at), Antalya'daki Roma dönemi-
ne ait Beş Konaklar'da gerçekleştiril-
di.
Gazeteciler, bölgede bulunan Köp-
rülü Kanyon Milli Parkı'nda 4X4
Galloper'larla off-road turu yaptı. Sa-
ğanak yağış altında 2200 yıllık tari-
hi köprü üzerinden ve kanyondan ge-
çiş sırasında beyacanlı anlar yaşan-
dı. Off-road turuna ambulans ve
Hyundai servis araçlan da katıldı.
Gazeteciler daha sonra Köprü Ir-
mağı üzennde rafting yaptı. Doğa
sporlan arasında >ıldızı gittikçe par-
layan rafting için Köprü Irmağı'na
1998 yılında yüzde 9O'ı turistolan 500
bin kişinin geldiği belirtildi. Rafting
yapılan 12kilometrelikparkurboyun-
ca gazeteciler "azgm" sularla boğus-
tu. Rafting yapmaktan çekinen bir
grup basın mensubu da arazi bisik-
Ietleriyle tarihi bölgede dolaşarak
yorgunluk attı.
Basın mensuplan ertesi gün Antal-
ya-Isparta otoyolunda yaptıklan de-
neme sürüşüyle (test dnve) Gallo-
per'ı tanıma olanağı buldu.
Antalya Belek'teki Sirene City'de
Hyundai, Galloper'ı .\ntalya'da off-road rurlan ve deneme sürüşleriyle tanıttı.
yapılan toplantıda basın mensuplan-
na tanıştınlan Galloper'ın 2.5 TCI3
kapı, 2.5 TCI 5 kapı, 3.0 V6 5 kapı
ve 3.0 V6 otomatik 5 kapı olmak üze-
re 4 ayn modeli bulunuyor ve 9.6
milyar ve 12 milyar arasında değişen
fiyatlanyla arazi araçlannın en ucu-
zu olarak gösteriliyor. Hyundai As-
san Genel Müdürü Işık Dikmen, yıl
sonuna kadar 150 adet, önümüzdeki
yıl ise 1000 adet Galloper satmayı
planladıklannı söyledi.
Türkiye'ye 1990 yılında giren Gü-
ney Koreli otomobil firması Hyun-
dai, bugün ülkemizdeki otomobil pa-
zannın yüzde 7'sine sahip. Hyun-
dai'nin Türkiye distribütörü olan AS-
SAN, Türk sürücülerine Accent, Atos,
FX Coupe, Elantra, Sonata ve
Starex'ten sonra ilk arazi ara-
cı olan Galloper'ı tanıştınyor.
Hyundai Assan Yönetim
Kurulu Baskanı Ali Kibar,
25 Eylül 1995'te yıllık 120
bin otomobil ve hafif ticari
araç kapasiteli fabrikanın te-
melini attıklannı belirterek,
*tzmit'e6 km uzakhktaki AB
Kâhya Beldesi'nde 1 milyon
metrekarelik arazi üzerine
kurulan fabrikada ilk etap-
ta yıllık 60 bin adet araç üre-
timi gerçekleştirilecektir.
HyundaiAssan'da çahşan Id-
şi sayısı 850'dir ve bu sayı ka-
pasite arnşına parelel olarak
1600'eçıkacaknr'' dedi. Ki-
bar, başlangıçta yüzde 35
olan yerlilik orarunın üreti-
mi izleyen yıllarda yûzde 70
düzeyine ulaşacağını sözle-
rine ekledi.
T ü r k i y e ' d e h e r 1 0 0 b i n k a d ı n d a n 1 4 0 0 ü ö l ü y o r
'Kadın sağlığı gelişmenin önkoşulu'
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Asıl Korktukları Bu mu?
Istanbul Haber Servisi - Devlet Ba-
kanı Işılay Saygm, kadın sağlığının top-
lumsal gelişmenin önkoşulu olduğunu
belirterek gelecek nesillerin sağlıklı
olmasmın anne ve çocuk sağlığına ge-
reken önemin verilmesıne bağlı oldu-
ğunu söyledi. Ankara Üniv ersıtesi Ka-
dın Hastalıklan ve Doğum Anabılim
Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan
Şatoroğlu da Türkiye'de anne ölüm ora-
nının yüksekliğine dikkati çekerek
"Her 100 bin kadından 1400'ü ölüyor"
dedi.
Kadının Statüsü ve Sorunları Ge-
nel Müdürlüğü ile Bakırköy Belediye
Başkanlığı'nca düzenlenen "Yaşam
Boyu Kadın Sağlığı'' konulu konfe-
rans, dün Yunus Emre Kültür Merke-
zi'nde yapıldı. Devlet Bakanı Saygın.
Türkiye'nin 8 yıllık temel eğitime geç-
me, 2000 yılına kadar okuma-yazma
bilmeyen tek kadının kalmaması ve
anne-çocuk ölüm oranlannın yan ya-
nya düşürülmesi konusunda taahhüt-
te bulunduğunu anımsattı.
Anne ve çocuk ölümleri konusun-
da Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalış-
malar sürdürdüklerini anlatan Saygın,
bu çalışmalar doğrultusunda hedefle-
rini yakaladıklarını. aynca özellıkle
Dogu ve Güneydoğu'da mağdur ka-
dınlara sahip çıkmak için çeşitli kon-
feranslar düzenlediklerini söyledi.
Kadınların, gebelık ve doğum son-
rası hastalıklar konusunda bilınçlenme-
sinin anne ve bebek hastalıklarını ön-
leyeceğini belirten Saygın, "Kadınla-
nn sağhk sorunlannın temelinde bü-
yükötçüdedüşüksosyalstatü, kendi sağ-
lığını korumada engel olan ekonomik,
sosyal ve hukuki güçsüzlükler y atmak-
tadır" dedi.
Doç. Dr. Hakan Şatıroğlu. Türki-
ye'de her 100 bin kadından 1400'ünün
öldüğünü söyledi. Kadın hastalıklan ve
doğum uzmanı Prof. Dr. Ender Dölen
ise sigara kullanım oranının son 30
yılda kadınlarda çok arttığını belirte-
rek "Akciğer kanseri önümüzdeki dö-
nemde kadınlarda daha fazla görüle-
cek" dıye konuştu.
Prof. Dr. Dölen, kadınlann munta-
zam olarak her yıl kadın doğum uzmanı
tarafından kontrolden geçmelen gerek-
tiğinı, bunun rahim ağzı kanserlerinin
erken teşhisinde çok önemli olduğunu
vurguladı.
s*
0
' Tüfekler' ondan, 'Tıbbıyeli' Hikmet diye
sözederdi; 'gizli'JKP'nm, •Gençlik Teşkilâtı'ra
'yönetirmiş! Bizim nesil, Dr. Hikmet (Kıvılcımlı) ola-
rak tanıdı; hem de, öteki iki dava arkadaşını yerin di-
bine batırdığı, tartışma broşürleriyle: 'Marksizm Kal-
pazan/an'nın 1 numaralısı, Nâzım Hikmet'ti, 2 nu-
maralısı, Kerim Sâdi! O yaşımdaki (16) hayret ve
derışetimi unutamam: hepi topu bir avuç aydın, bir-
birini kıyasıya karalıyor: yanm yüzyıl sonra, üçünün
akıbetini düşününüz: ikisi diyar-ı gurbette, birisi 'in-
zivada', üç talihsiz ölüm! Tartışmalarının 'beyhûdeli-
ği', hayret ve dehşetinizi arttıracaktır.
'68 Kuşağı', 12 Mart'la 12 Eylül arasında, çok
benzertartışma ve suçlamalarla, harf harf, amipler gi-
bi bölünürken; Abidin Nesimi'nin söylediğı, -sonra
da sanınm yazdığı- o sözü hatırtardım: "-30'lu yılla-
nn ortalanna doğru, hepsi 'hakikisiyim' diyen,
beş TKP vardı!" FKF'den Dev/Yol'a, oradan bil-
mem kaç fraksiyona dağılan '68 Kuşağı', birbirine atıp
tutarken; aynı idrak kısalığı ve rü'yet bozukluğuna, düş-
müşrü sanınm; olay, her iki dönemde de, 'Işçi Mu-
halefeti'nin, 'işçisiz' oluşturulmak istenmesinden
kaynaklanıyordu: işçi sınıfının sahip çıkmadığı
'sosyalist Sol', her ülkede 'küçük dükkâncılığa'
yozlaşmıştr: tek tek, ağaçlarla uğraşırken orma-
nı gözden kaybediyor.
Dağdağalı yıllarda, kan ve can pahasına gerçek-
leştirilen 'eylemlerin' 'sosyalizmi' değil, 12 Eylül'ü
getireceğini, -12 Mart deneyine rağmen- kesinlikle
göremiyorlardı; nasıl ki Özal 'özetleştirmeciliği'yie,
'küreselleşmeciliğine', daha da acısı; sağdan,
Çatlı, Çakıcı üzerinden 'çeteleşme'ye; soldan,
Kaypakkaya, Öcalan üzerinden PKK'ye, müncer
olduğunu, hâiâ göremiyoriar; besbelli toplumsa-
ta ve ekonomiye, Malraux'nun 'cosmique' dedi-
ği, 'yukardan ve kapsamlı bakabilmek' meleke-
leri yok!
Bunu da nereden mi çıkardım? Önce öfkelerinden,
sonra irdelemelerinde hep aynı yanlışa düşmelerin-
den!
TeferTüata dağılmak'...
( O irikim'in 'yerlilik' (aslında 'ulusallık') sayısı he-
D nüz çıkmıştı, birtelefon: lâik anti/emperya!ist (tam
bağımsız) ve demokrat birTürkçü (evet, Türkçü), ba-
na sataşıldığını haber veriyor; oldum olası, sözlerim,
bazılannı rahatsız etmişt'r; fakat dergiyi alıp kanştı-
nnca, rahatsızlığın benden değil, başka, çok daha
önemli bir sebepten kaynaklandığını fark ediyorum:
Sosyalizm, Moskova'nın 'ipoteğinden' kurtulun-
ca, Türkiye'de sorunun, bir Avrasya sorunu olarak
'va'zedilmesi' canlannı sıkmış; hele işin içine Molla
Nur Vahidof, Sultan Galiyef, 'Mazlum Milletler'
kavramlan girdi mi; bir de Gâzi'nin Müdafaa-i Hu-
kuk Doktrini ile, bunlann paralelliklerine ve ortak
noktalanna parmak bastınız mı, büsbütün kafalan
kanşıyor: anti/emperyalist, lâik ve demokratik Türk-
çüler'le, Solcu Kemalistler'in ve 'Mazlum Millet-
ler Sosyalistliği'nin bir araya gelmesi, ne demek? Sos-
yalizm'i '3. yol' yardakçılığına yozlaştırmak isteyen,
'küreselleşmiş' seçkinlerin de; onu, 'Işçi Muhale-
feti' olmaktan çıkarmayı tasarlayan, 'solcu liberal-
ler'in de çanına ot!
Galiyef bahsıne, Gün Zileli el atmış, upuzun birya-
zı: Turan'da (Avrasya'nın Türkçesi budur) Ruslarla
Türklerin ilişkilerine, tek tek dokunuyor; Türk kavim-
lerini, içten bölen uyuşmazlıklann, adeta listesini çı-
karmış; Gaspirinskiy'in, Çar'atebessümünden baş-
layıp; Galiyef'in hangi dönemde, meselâ kiminle (Va-
lidof'la mı?) nasıl 'takıştığına' kadar, ne öğrenebildiy-
se sıralamış: sonuç, Galiyef 'matlûba muvafık' bir li-
der, Galiyefçilik bırieştirıci bir tutum olamaz!
Bir başkası, Serpil Güvenç, -68'liler Birliği Vak-
fı adına- daha önce bir cevap göndermişti; tuhaftır,
aynı yöntemi, aynı tarzda kullanıyor: 68'liler vaktiyle
TıP'eyazılmayı denemişlerde. reddedilmişler, kaba-
hat TlP'inmiş; ya da 'Ulkücüler'ın hiçbirini, hiçbir
şekilde ciddiye alamazmışız, çünkü kırdıklan ceviz bi-
ni aşmış, filanfestekız! Bilmiyorum, belki genişbirza-
manımda, tek tek sıralamaktan hoşlandıklan teferrü-
ata, tek tek cevap verebılirim; ama genelde saptadı-
ğım şey. benı son derece rahatsız ettı: üzerinden yıl-
lar gecmesine rağmen, kimlertarafından ne mak-
satla tahrik edildiği gün gibi âşikâr olan 'soğuk
savaş' düşmanlıklanndan sıynlamıyoriar sonuç
aynı yere vanyor Galiyef i de 68 Kuşağı'nın eleş-
tirisini de, aynı 'Küçük Dükkâncılık' penceresin-
den bakarak değeriendirmişleri
Malraux'nun dediğı gibi, oysa 'cosmique' baka-
bilseler. sonuç hiç de aynı olmayacaktı!
Sentez'in ba$arısı süreci" doğrular
Siz Gün Zileii'nin o 7egen örtüsü' yöntemiyle, me-
selâ Anadolu Ihtilâl ve inkılâbı'nayaklaşırsanız,
göreceğiniz nedir?
Samsun'da, Havza'dan başlayıp Ankara'da
TBMM'de sonuçlanan bir 'ulusal demokratik dev-
rim' sürecinin, 'cumhuıiyet'\e (sentez) taçlanmasını
mı; yoksa birbirinden habersiz -hatta karşıt- yöresel
ve yerel kongrelerin, Cemiyet içi ve Meclis içi mu-
halefetlerin, hiziplerin ve silahlı çetelerin çatışmalan-
nı mı? Elbette, ikincileri! Evet, bunlann hepsi yaşan-
mıştır, teferrüatı anlatmak da ilginç olabilir, ama
diyalektiğin icabıdır bütün bunlar, aslolan ne
tez'dir, ne de anti/tez, sentez'in ta kendisidir ki,
o da 75. yılını idrâk ettiğimiz Cumhuriyet'in ilânı-
dır. Tam bağımsız, lâik ve demokratik cumhuri-
yet' Tarihin akışı, Mustafa Kemal'in devrimci ta-
sanmını doğrulamış mıdır doğrulamamış mıdır,
önemli olan bu, gerisi hikâye!
Öyleyse, Gasptralı Ismail Bey'in (Gaspirinskiy)
Çar'a 'mütebessim' başlamışlığını, Galiyefin 'yanıl-
mışlığı'nı, ya da Rusya Turklerinin arasındaki uyuş-
mazlıklan didiklemek mi, -diyalektik açıdan- geçerli-
dir; yoksa Gaspirinskiy'le başlayan anti/Rus yani
anti/emperyalist 'Türkçülük' sürecinin; Çar hi-
mayesindetasarladığı 'işte, kültürde ve dilde' bir-
lik idealinin; sonradan, Vahidof ve Galiyef le 'ba-
ğımsız' Mazlum Milletler Enternasyonalı'na ulaş-
mış; SSCB'nin dağılışından sonra ise 'bağımsız'
Türk Orta Asya Cumhuriyetleri -ve diğer Türk
toplumlan- ile Türkiye Cumhuriyeti arasında fi-
ilen' gerçekleşmiş olması mı? Tarihin akışı, Gas-
pıralı ismail Bey'in tasanmını doğrulamış mıdır,
doğrulamamış mıdır, önemli olan bu, geçmişte-
ki takışmalar, ya da uyuşmazlıklar değil!
Buradan bakıldı mı; coğrafya serbest, ekono-
mik ve toplumsal koşullar elverişli, olursa; Türk
halklan arasında, Galiyevist/Kemalist bir siyaset
sentezinin mümkün olduğu açıkça görülür.
Yoksa asıl korktukları bu mudur?
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http7/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm