15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 1998 PAZAI HABERLER DUISYADA BUGUN ALt StRMEN Şimdi Ne Olacak? . Elinsaf! Fatura yine Deniz Baykal'a çıkıyor. Gel de is- yan etme. Hemen belirteyim, Deniz Baykal'ın ne parti içi politikasını destekliyorum ne de genel politikası- nı. Deniz Bey'in, elimde, açıklayacağım, dediği ve bir türlü açıklayamadığı bantlarla ilgili tavrını da onaylamıyorum. Arna son krizin faturasını Baykal'a çıkarmak da bir insafsızlık. Tersi olsaydı ve bunca şaıbe karşı- sında CHP Genel Başkanı hükümeti desteklesey- di, ona haklı olarak yine bir fatura çıkarılmayacak mtydı? Daha önce de belirttik. Salt Korkmaz Yiğit gi- bi bir adamın iddialarından yola çıkarak, hükme varmak, tabii ki yanıltıcıdır. Arna eldeki başka ve- riler, daha önceki duyum ve bilgiler, bu bantla bir- leştirildiğinde, ortaya çıkan gerçekleri de göz ardı edemezsiniz. Dün de bu sütunda belirtildiği gibi, Mesut Yıl- maz kendini savunurken bile bir gerçeği bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Evet Başbakan, Arena programında, kendini sa- vunurken, Güneş Taner'e, "Korkmaz Yiğit 'eyar- dım etmemesı talimatı verdiğini" söylemiştir. Bu itiraf hükümetin düşürülmesi için yeterlidir. Çünkü başbakanların görevi, işadamlannayardım etmek, onlara tüyo vermek, devlet bankalarından ya da nüfuzunu kullanarak özel bankalardan kredi bul- mak ya da kimilerine engel olmak değildir. î< Ama Mesut Yılmaz, bütün iktidarı boyunca, bu- nu yaptı. Kendine bağlı işadamlan oluşturmak için devletin kaynaklarını hoyratça ona buna dağıttı. Turistik alan ilan edilen yerlerin tahsisinde yol- suzluklara gösterilen tepki, bugün Korkmaz Yi- ğit'in kuklasına devretmiş göründüğü Yeni Yüz- yıl'da tam sayfa manşet bile oldu. Evet bu yolu açan, Mesut Yılmaz değil, bu şa- ibenin altında bulunan da, yalnızca Başbakanlık Konutu değil, daha üst makamlar da var. Ama, ANAP'm daha Turgut Özal dönemindeki kurulu- şundan bu yana, siyası parti kimliği yanında, bir li- derin kendi siyasi ve kişisel çıkarlan ya da parti- nin oy hesapları çıkarlan için bir iş takip bürosu ha- Hnde oluşturulmuş olması, Mesut Yılmaz'ın yol- suzluklarının sorumluluğunu hafıfletmiyor. Yılmaz ile özal'ın farkı, birincinin bu talandan ai- lesini de müstefit kılması, ikincisinin ise kendisi ve yakınlan için bir şey istemeyip salt siyasal hesap- larıyla devlet kaynaklarını talan etmesidir. Boğazına kadar pisliğe batmış olan bir sistem içinde bu erdem gibi görülse de gerçekte, böyle bir tavır yine de namussuzluktur. Her neyse, şimdi bütün bunları bir yana bıraka- lım da, bundan sonra ne olacağına bakalım. Türkiye'nin şu andaki acil sorunu, artık kaçınıl- mazlaşmış olan seçime kadar varacak hükümeti oluşturmaktır. Bütün kurum ve kuralları düzgün, tüm partileri sistemin gereğini yerine getiren demokrasilerde, bu durumlarda iş son derece kölâydır. Parlarnen- to aritmetiğinden çıkabilecek bir hükümet görevi devraiır. Türkiye'de de teorik olarak bu olanak vardır. FP- DYP koalisyonu, yeni hükümeti oluşturup parla- mentodan güvenoyu alabilir. Ama, Türkiye'yi. yeniden "şaibe-şeriat" koalis- yonuna teslim etmenin doğuracağı, sosyal, eko- nomik ve politik sorunları görmemek için, kör ol- mak gerekir. Belki de en iyi çözüm, parlamentonun destek- leyeceği tarafsız bir seçim hükümetidir. Böyle bir hükümetin, her seçim öncesi yaşadı- ğımız ve ekonomıyi yerle bir eden, seçim ekono- misi uygulamasına başvurma zorunluluğunu duy- mama gibi bir başka üstünlüğü de vardır. Bütün mesele bu gerçekleri, kısa erimli kısır çı- kar hesaplarından bir türlü sıyrılamayan politik oli- garşinin liderlerine anlatabilmektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti On beşinci yıl için coşkulu kutlama REŞAT AKAR LEFKOŞA-Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin 15. kuruluş yıldönümü bugün törenlerle kutlanıyor. Törenlerde Türkiye Cumhuriyeti de üst düzeyde temsil ediliyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ı temsilen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz. hükümeti temsilen Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Genelkurmay'ı temsilen de Genelkurmay tkinci Başkanı Orgeneral Hilmi Öztekin, Kıbns'a gelerek dünyaya "KKTC'nin vanındayız" iletisi verdiler. KKTC'de 15. yıl kutlamalan bu sabah başkent Lefkoşa'da bir yürüyüşle başlayacak. Daha sonra Dr. Fazıl Küçük Bulvan'nda geçit töreni yer alacak. Törende KJCTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la. De\ let Bakanı Şükrü Sina Gürel'inbirer konuşma yapması bekleniyor. KKTC'nin kuruluş yıldönümü kutlamalanna Türkiye kültür, sanat ve askeri açıdan da büyük destek verdi. lzmir De\ let Opera ve Balesi Bale Grubu'nun gösterisi önceki akşam Lefkoşa Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirildi ve oyuncular ayakta alkışlandı. Türkiye'deki Lions 118-YYönetim Çevresi ile Bostancı Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen "Atatürk" konulu el sanatlan ve nakış sergisi de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından açıldı. Kıbnslı piyanist Rüya Taner de yann akşam "Cumhuriyet" konulu bir piyano dinletisi sunacak. Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin 15. kuruluş yıldönümünü protesto için dün sınır boylannda toplanan Rum göstericiler, Türkiye karşıtı sloganlar atarak taşkınlık yaptılar. Özellikle Lefkoşa'daki Ledra Palace sınır kapısında toplanan Rum göstericiler. yabancı diplomatlann KKTC'ye geçişlerine engel oldular. Ledra Palace Rum barikatında çadır kuran ve Türkiye'yi işgalci gösteren pankartlarla gösteri yapan fanatik Rumlara siyasi partiler de destek verdi. Devlet Bakanı Salih Yıldınm, PKK terörünün bitirilmesi için 100 milyar dolar harcama yapıldığını söyledi Terör ekonomiyi kötü vurdu• Yıldınm, Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının terörün bitirilmesi aşamasını hızlandıracağını. bölgedeki yeniden yapılanmaya önemli katkı sağlayacağını söyleyerek "Teröre harcanan paranın sadece dörtte biri ekonomik ve sosyal projelere aynlsa, sadece Güneydoğu'nun değil, Türkiye'nin yüzü güler" dedi. ANKAR4 (AA) - Devlet Bakanı Sa- lih Yıldınm. PKK terörünün bitinlmesi ıçın şimdiye kadar 100 milyar dolar har- candığını belirterek, "Abdullah Öca- lan'ın yakalanması terörün bitirilmesi aşamasını hızlandıracak, Doğu ve Gü- ne> doğu"daki yeniden yapılanma süreci- ne önemli katkısı olacak" dedi. Yıldı- nm. Öcalan"ın yakalanmasının, Türki- ye açısından son lOyılınen önemli ola- yı olduğuna dikkat çekerek "Öcalan'ın yakalanması çok hayıriı bir iş oMu" di- ye konuştu. Terörün, olduğu her yerde, ekonomik, sosyal ve siyasa! açıdan önemli zararla- ra yol açtığını vurgulayan Yıldınm, te- rörün Türkıye'ye zarannın ıse sanılan- dan çok daha fazla olduğunu söyledi. PKK terörü nedeniyle bugüne kadar 30 binin üzerinde insanın yaşamını yi- tirdiğini. ortalama 100 milyar dolann bu uğurda harcandığını anımsatan Ba- kan Yıldınm. şö>le devam etti: "Doğu ve GüneydoğıTda çok önemli ekonomik ve sosyal sıkıntıiar yaşandı. Her ne kadar güvenlik konusunda son zamanlarda vanlan düzey, terörü bitir- me noktasına getirdiyse de Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının bu süreti hız- landıracağı bir gerçektir. Terörden son- ra yapılanmada da bu olayın çok önem- li katkılar sağla> acağını umut ediyorum. Terör için harcanan paranın, sarfedilen emeklerin sadece dörtte biri ekonomik vesosyal projelere aynlsa veyaşamayön- lendinlse, öyle zannediyomm çok kısa sürede hem terör tümüyle ortadan kal- dınlır hem de sadece Güneydoğu'nun değil, Türkiye'nin, ulusun yüzü güler. Çünkü Doğu'da, Güneydoğu'da rahaü huzuru sağlamadığınız sürece Türki- ye'nin hiçbir yerinde rahat etmenin mümkün olmadığını ulusca yaşadık. Bu açıdan çok önemli.'' Dünyanm hiçbir yerinde demografi- nin ve ekonomik yapının eşit olarak da- ğilmadığına, dağılımdaki bu bozuklu- ğun Türkiye'de. özellikle Doğu \e Gü- neydoğu'da daha çarpıcı boyutlarda or- taya çıktığına dikkat çeken Bakan Salih Yıldınm, "Terör için harcadığımız pa- rayı Doğu ve Güneydoğu'daki yarınm- lara kanalize edebiUrsek sadece bu böl- genin değil, Türkiye'nin geleceğini de- gistirebikcek olanaklan yakalama fir- saü bulacağız" dedi. Türkiye'nin geleceğini değiştirmede en önemli fırsatlardan olan GAP ile 10 milyon işsizi olan bir ülkede 3.8 milyo- na iş sağlanacağını, 27 milyar kilovatsa- at (kwh) enerji üretileceğini, 5 Çukurc va'nın ulusun hizmetine sunulacağın bitkisel üretimin 26 milyon ton artaca ğını anımsatan Yıldınm şunlan bildiı di: "Projenin gerçekleşmesi için yılda 1, milyar dolar finans kaynağına gerek vaı Bunu iç finansman ile saglanıakta zor lanıyonız. Dış kaynaklarda bu işe yete rince odaklanamadık. Bu nedenle proj hedeflne ulaşmadu büyük ölçüde pro jeksiyondan sapmalar oldu. Biz terön inşallah bitirme noktasına geldik. Terö için harcanan paralann çok değil, dört te birini bu projeye tahsis edersek çok kı sa sürede projeyi realize ederiz, Sadee Doğu'nun, Güne>doğu'nurı degiL tün Türkiye'nin yüzü gülecek. Güzel bir baş langıç. Ümit ediyorum, süratle gereği ya pılacak." Genelkurmay'ın PKK raporunda, örgüte en büyük desteği Suriye'nin sağladığı vurgulandı PKK 8 aşamadan hiıiııi gerçeldeştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanhğı Özel Harekât lcra Komutanlığı'nca hazırlanan "PKK Raporu"na göre bölücü örgüt, Türkiye üzerindeki 8 aşamalı stratejisinde ancak 1 aşama ilerleyebildi. Bölücü, Partiye Karkere Kürdistan (PKK-Kürdistan Işçi Partisi) örgütü hakkında geçen yıllarda hazırlanan rapor 8 bölümden oluşuyor. Örgütün amacı, ortaya çıkışı ve halk savaşı için benimsediği temel ilkeler anlatılırken. aynca 12 Eylül sonrasında PKK'nin faaliyetlerini durdurmadığı, planlı ve hesaplı bir şekilde devam ettirdiği belirtildi. Raporda. PKK'lilerin 12 Eylül sonrasında uğradıklan güç kaybı, devlet otoritesinin tesisi nedeni ile tabanda silah zonı ile yarattıklan etkinliklerini kaybetmelerine karşın 12 Eylül'ü izleyen torinlerde özellikle yurfflf kaçan unşurlajxilc yem.dat- örgütlenme girişimlerfflP" 1 **" geçtikleri ve fırsat buldukça eylemlerde bulunduklan kaydedildi. Bölücü Örgütlerin 12 Eylül'den sonra gerçekleştirdikleri eylemler içerisinde PKK'nin birinci sırada yer almasının, örgütün tabanından kopmadığı anlamına geldiği vurgulandı. Raporun ikinci bölümünde, PKK'nin siyasi ilke ve hedefleri anlatıldı. Yayın organlanna ve ele geçirilen belgelere göre PKK'nin stratejisi örgüt liderlerinin anlatımıyla şöyle: "Kırlan ele geçiren bir ordu şu anda söz konusu değildir. Bu yüzden askeri çizgi, ayaklanma stratejisi olanıaz. Şehirler hem dev letin yoğun bir denetimi altında bulunmakta hem de nüfusun az bir bölümünü oluşturmaktadır. Aynca merkezi Türk devletinin güçlü ve klasik ayaklanmaları bastırmada tecrübeli olması, ayaklanma stratejisi için olumsuz noktalardır. Her şeye basitten başlamak, tüm halkı seferber etmek, düşmanı adım adım gerileterek, yıpratarak kovmak gereküdir." Terör örgütünün beiirlediği aşamalar da şöyle: Genelkurmay raporunda, oldukça geniş şekilde dökümü yapılan PKK'nin "yurtiçi ve yurtdışı unsurian" bölümünde, çeşitii Avrupa ülkeleri ile Suriye, Lübnan ve Kuzey Irak'la olan ilişkiler anlatıldı. Raporda, PKK'nin en büyük yardımı ve desteği Suriye'den gördüğü vurgulandıktan sonra, bu ülke ile birlikte örgütün Kuzey Irak, İran ve Lübnan'da bulunan kamplan stralandı. Kıbns Rum kesiminde. bulunan PKK'liler Abdullah Öcalan'ın yakalanmasına tepki göstererek, açlıkgrevi başlattılar. 1- Kırsal kesimi temel alarak siyasi ve askeri çahşmalan hızlandınp üsler yaratmak. 2- Buradan, şehirlerde de siyasi çalışma yaparak. kın uzun süreli yıpratma savaşı ile devlet denetiminden çıkanp şehirleri ele geçinnek. 3- Halk savaşını kın temel alarak geliştirmek ve giderek tüm ülke sathında yayılmak. 4- Gerilla birliklerinin yanında tabur, alay, tugay gibi hareketli birlikler de yaratarak, gerilla ve hareketli savaş biçimlerini beraber yürütmek. 5- Uzayıp giden savaş ve acımasız davranan düşmana karşı halkın kin ve nefretini dayanılmaz düzeye ulaştınnak. 6- Stratejik saldın aşamasında devlet güçleri ile belli bir denge konumuna ulaşıldıktan sonra, tüm savaş olanaklan ve yeteneklerini en üst seviyeye çıkarmak. 7- Giderek kırlan ele geçinnek ve şehirlerden de yapılan genel saldınyla düşman güçleri tümden imha etmek. 8- Ayaklanma ve saldınyla devlet güçlerini dağlardan ovalara kovmak. Ovada devlet güçlerine büyük darbeler indirmek. Bazı küçük kasabaları ele geçirmek ve de\let gâçterini imtta etmek. Raporda, PKK'hiîı'ufguladığı taktık ve teknikler ırdelenirken şu konularda bilgilere yer verildi: "Haber toplama, keşif faaliyetleri, köylere silahlı baskın, karakollara baskın, araçlara pusu kurulmasu banka soygunu, çatışmada hareket tarzı,) ürü\ üşler, irtibat ve kurye sistemleri, sınır geçişleri ve güzergâhlar, hayaü idame ve gizlenme imkânlan, ikmal ve destek faaliyetleri, personel seçimi ve işlemleri, silah kullanma vctcnekleri ve silahlar, kıvafet \e teçhizadar, eğitim faaliyetleri ve kuilaıulan eğitim dokümanlan." ABDULLAH ÖCALAN'IN KARDEŞİ FATMA ÖCALAN 4 ARTIK KAN DÖKÜLMESlN' DİYOR Ailesi, Türkıye'ye verilmesini istiyor ÖZCAN GÜNEŞ ŞANLIURFA-Sahte pasaportla giriş yaptığı ıtalya'nın başkenti Roma'da yakalanarak cezaevine konulan Abdullah Ocalan' ın ailesi, PKK liderinin Türkiye'ye verilmesini istiyor. Abdullah Öcalan'ın kardeşi Fatma Öcalan. annesinin, 22 yıldır görmedikleri kardeşlerinin yolunu gözlerken öldüğünü belirterek "O benim ağabeyim. Onu çok özledim. Olanağun olsaydı hemen onu görme>e giderdim. Ağabeyimin saglıklı olarak Türkiye'ye iade edilmesinden yanayım" dedi. 30 bin kişinin ölümünden sorumlu tutulan Öcalan'ın gençliğinde namaz kıldığı ve dindar olduğu belirtildi. Abdullah Öcalan'ın doğduğu ve ortaokul çağına dek kaldığı Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli Köyü'nde yaşamlannı sürdüren ailesi, yakalandığını televizyonlardan öğrendi. Fatma Öcalan. 22 yıldır ağabeyleri Abdullah ve Osman Öcalan'ı görmediklerini belirterek "Onlar benim ağabeyim, Mehmetçik de kardeşün" dedi. Her iki taraftan da kan dökülmesini istemediğini söyleyen Fatma Öcalan, Abdullah Öcalan'ın küçüklüğünde dere kenarlan ve dağlarda dolaştığını anlattı. Fatma Öcalan, "SürekH ava çıkardı. Eve öldürulmüş yılanlar ile güvercinlerle Öcalan ölüsünün dirisinden daha çok iş yapacağını söylemişti 'Türkçekonuşurum; Türkçedüşünürüm' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ttalya'da cezaeviyle tanışan PKK lideri Abdullah Öca- lan, yakalanmadan önce yaptığı söyleşilerde, yurtdışma kaçmadan önce defalarca yakalan- matehlikesi geçinnesine karşmdışan çıktık- tan sonra rahat hareket ettiğini belirtiyordu. Apo, gazetecilerle değişik tarihlerde yaptı- ğı söyleşilerde, "Okhım biraktör.rejisör. Yıl- maz Güney bile karşımda çocuk katar" diyor. 1991'li yıllarda yapöğt bir söyleşide ailesiy- le 14 yıldır görüşmediğini belirten terör örgü- tü liderinin konuşmalanndan bazı seçmeler şöyle: • Evliydim. Ama kanmla siyasi savaşımız başladı ve aynldık. Ben kadınlann özgürlüğü ile evliyim. • Benim bir tane değil 10 tane evim var. Her Kürt evi benim de evimdir. • Silahtan hoşlanmam. Silahlı fotoğrafia- nm gazetecilerin ısran ile çekildi. Kediden bile korkanm. • Kürt'üm ama Türkçe'yi daha iyi konuşu- rum. Türkçe düşünürüm; Türkçe ile işlerimi daha iyi yürütüyorum. • Dağa çıkan militanlar Bekaa kampmı öz- lemesin istiyorum. Buradaki koşullar da dağ- daki gibi olmalı. • Ben karamsar değil, iyimserim: yaşama umutla ve gülümseyerek bakanm. Yüzde 9 umutsuzluk, yüzde 1 umut varsa o yüzde 1 umutta aydmlık aranm. • Katliamlann çoğu PKK'ye ait değil, P- KK'nin içine sızmış kendi başlanna bu tür yanlış eylem koymuş olanlanndır. Katliamlar- dan sorumlu tuttuklanmı öldürdüm, birçoğu- nu cezalandırdun. • Mesut Barzani, Celal Talabani'den daha güçlü, fakat eskisi kadar değil. Talabani ile ilişkilerimiz daha iyi. • Saddanı Hüseym'le hiç tanışmadım. Sad- dam yanlısı değılim. Yanında olmaya da ni- yetim yok. Saddam. Körfez Savaşı'ndan güç- süz çıkmadı. Zaten o yenildiğini sanmaz. Gu- rurunun kınldığını da sanmaz. Hatta daha da kahramanlaştı. • Siyasal Bilgiler'de son sınıfa kadar oku- dum, devlet bursuyla Ankara'da okudum. II- kokulda iken notlanm mükemmeldi. • Sosyalistim, ama ekonomide bireyin abartılması kadar devletin de abartılmasına karşıyım. • PKK'nin Rum ve Ermeni örgütlerle iliş- kisi yoktur. Suriye'nin PKK'ye desteği yok- tur, Türkiye bunu yanlış değerlendiriyor. Be- kaa'da 72 örgüt var, biz de vanz. Özel olarak Suriye PKK'ye düşmanlık niye yapsm? • Seyahat özgürlüğüm sınırtı, ama istersem yaratınm. Daha yapacak işlerim çok olduğun- dan bunu istemiyonım. • PKK kimsenin hakkında, hukukunda. toprağında gözü olan bir şeyi geliştirmiyor. Bölüp parçalamak gibi birözelliği de yok. Ba- na göre Türk olgusu olmaması gereken yer- de. Yani bugünkü durum üzücüdür. Beni ya- şatırsmız veya yaşatmazsınız, özgür tartışma ortamı Kürt meselesinin özgürce tartışılma- sından geçer. Aynı zamandabu demokrasi için de geçerlidir. Benim ölüm, dirimden daha çok iş yapar. • Aşın bir milliyetçiliğim olsaydı bu ka- dar olamazdım. Türk kişiliği, Kürt kişiliği üzerinde bu kadarçelişkileri ortaya çıkarmam basite almmamalıdır. • Ben Kürt halkının mücadelesine bir Kürt olduğum için değil, bir sosyalist olduğum için el attım. • Eylemciyim ben, büyük eylemciyim. Son zamanlarda ben de düşünmeyebaşladım. Ben bir romancı mı oluyonım ne? • Demireri başbakan yapan PKK'dir. "Kürt sorununu bençözerim" diye yolaçıkan Ozal'm daha sonra bu fikirlerinde samimi ol- madığını anladık. Özal'ın şiddet politikası bı- zim tarafımızdan başanstzhğa uğratildı. dönerdi. Annem 'güvercinleri vurma' derdi, ama ağabeyim dinlemezdi'' diye konuştu. Çocukluk yıllannda ağabeyleri ile çevre illere pamuk toplamaya gittiklerini anlatan ve Öcalan'ın gençliğinde dindar biri olduğunu kaydeden Fatma Öcalan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ağabeyim küçük yaşta namaz kılmaya başladı. Namazdan büyük zevk aldıgını söyler ve sürekli kılardı. Hatta sabahlan babam ve cami hocasından önce kalkar, camiye giderdi. Namaz zamanı biz kendisiyle şakalaşu- 'bu gidişle uçacaksın' derdik. O bunlara aldırmadan namaz kılmayı sürdürürdü." Annesi Üveys'in, oğullannın yolunu gözlerken öldüğünü de kaydeden Fatma Öcalan, 'iade' konusunda şunlan söyledi: "Türkiye'ye iade edümesini istiyorum. Buraya gelirse hemen onu görmeje gideceğim. Ağabeyimi çok özledim. İçine düştüğü duruma çok üzülüyorum." Ömerli Köyü Muhtan Vakkas Kahraman da, Öcalan'ın köylerinden 15 arkadaşı ile birlikte Sağlıkkaya Köyü'ndeki ilkokula gittiğini ve arkadaşlannın bugün polis, memur ve öğretmen olduğuna dikkat çekerek "O ise kendisine başka bir yol seçti" diyor. Moskova Rus-Türk ilişkileri rahatladı • Moskova kulislerindc Öcalan'ın Italya'da yakalanmasıyla Rus- Türk ilişkilerinin ciddi bir kriz tehlikesini geride bıraktığı konuşulurken, bir gazete 'Roma operasyonu'nda Rusya istihbaratmın da rol oynadığını ileri sürdü. HAKANAKSAY MOSKOVA - PKK lıde rinin yakalanışı konusund: Moskova'nın resmi sus kunluğu, resmi olmayaı kaynaklann konuşkanlığı nı ve yorum cesaretini kışı kırtıyor. Başkent kulislerin de en fazla tartışılan konu lar arasında, Öcalan'ın ya kalanmasında Rusya ikti dannın ve özel güvenlil servislerinin bir payı olur olmadığı yer alıyor. Se godnya gazeteşınin dünki birinci sayfasının manşet şöyleydi: "Moskova Öcalan'ı te» Km etti." Haberde, Kürt li derin yakalanışında yabıız ca Türk istihbaratmın de- ğil, Rusya haberalma örgü- tünün de rol almış olabıle ceği vurgulandı. Mosko- va'nın Ankara'dan "resm olmayan bir üslupla özüı dileme>e çalıştığınr iler süren gazete, Türk yöneti- minin de Rusya'nın tutu- mundan, Öcalan'ın "ülke- den çıkanunasuıdan ve biı daha ahnmayacağı güven- cesi verilmesinden" mem- nun olduğunu yazdı. Krem- lin'in böylece hem Türki- ye'yle ilişkileri bozmadığı- nı, hem de "oluşumunda SSCB'nin de etkisi olan* Kürt ulusal hareketiyle bağlannı konımuş olduğu- nu belirten Segodnya, ttal- yan hükümetinin Öcalan'e siyasi sığınma hakkı ver- mesinin güçlü bir olasılık olduğunu savundu. "Mark- sist eğilimli PKK'ye ve Kürtlere ltalyan solunun ve hükümetinin anlayışla yak- laştığmı bildiren gazete. yi- ne de PKK liderinin Ro- ma'da "beklediği kadar sı- cak bir karşılama bulama- dığmı" ekledi. Bir başka gazete, Noviye Izvestiya ise, Roma'daki gelişmelerle birlikte son biı ayda epeyce gerginleşen Rus-Türk ilişkilerinde önemli bir sorunun geride bırakıldığı görüşünü dile getirdi. Öcalan'ın Duma aracılı- ğıyla siyasi sığınma hakkı alma olanağının zaten bu- lunmadığını vurgulayan gazete, bununla birlikte Türk tarafının yanıt niteli- ğınde "düşmanca eylemle- re" hazırlanmaya başladı- ğını, ekonomik ilişkileri kesmeye ve Rusya Müslü- manlan ile bağlann yoğun- laştınlmasına yönelmeyi düşündüğünü öne sürdü. Nezavisimaya gazetesi ise, Öcalan'ın "sürgünde- ki Kürt parlamentosunun toplanhsına kanlmak ama- cıyla ve ltalyan milletvekil- lerinin çağnsıyla~ Roma'ya gittiğini ve tutuklu olup ol- madığının şimdilik netleş- mediğini yazdı. Bu arada Türkiye'nin Moskova Büyiikelçisi Nabi Şensoy. AA'ya verdiği de- meçte ikı ülke arasındaki ilişkilerin bu sınavdan güç- lenerek çıktığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle