Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 1998 PAZAI
HABERLER
DUISYADA BUGUN
ALt StRMEN
Şimdi Ne Olacak?
. Elinsaf!
Fatura yine Deniz Baykal'a çıkıyor. Gel de is-
yan etme.
Hemen belirteyim, Deniz Baykal'ın ne parti içi
politikasını destekliyorum ne de genel politikası-
nı.
Deniz Bey'in, elimde, açıklayacağım, dediği ve
bir türlü açıklayamadığı bantlarla ilgili tavrını da
onaylamıyorum.
Arna son krizin faturasını Baykal'a çıkarmak da
bir insafsızlık. Tersi olsaydı ve bunca şaıbe karşı-
sında CHP Genel Başkanı hükümeti desteklesey-
di, ona haklı olarak yine bir fatura çıkarılmayacak
mtydı?
Daha önce de belirttik. Salt Korkmaz Yiğit gi-
bi bir adamın iddialarından yola çıkarak, hükme
varmak, tabii ki yanıltıcıdır. Arna eldeki başka ve-
riler, daha önceki duyum ve bilgiler, bu bantla bir-
leştirildiğinde, ortaya çıkan gerçekleri de göz ardı
edemezsiniz.
Dün de bu sütunda belirtildiği gibi, Mesut Yıl-
maz kendini savunurken bile bir gerçeği bütün
çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir.
Evet Başbakan, Arena programında, kendini sa-
vunurken, Güneş Taner'e, "Korkmaz Yiğit 'eyar-
dım etmemesı talimatı verdiğini" söylemiştir. Bu
itiraf hükümetin düşürülmesi için yeterlidir. Çünkü
başbakanların görevi, işadamlannayardım etmek,
onlara tüyo vermek, devlet bankalarından ya da
nüfuzunu kullanarak özel bankalardan kredi bul-
mak ya da kimilerine engel olmak değildir.
î< Ama Mesut Yılmaz, bütün iktidarı boyunca, bu-
nu yaptı. Kendine bağlı işadamlan oluşturmak için
devletin kaynaklarını hoyratça ona buna dağıttı.
Turistik alan ilan edilen yerlerin tahsisinde yol-
suzluklara gösterilen tepki, bugün Korkmaz Yi-
ğit'in kuklasına devretmiş göründüğü Yeni Yüz-
yıl'da tam sayfa manşet bile oldu.
Evet bu yolu açan, Mesut Yılmaz değil, bu şa-
ibenin altında bulunan da, yalnızca Başbakanlık
Konutu değil, daha üst makamlar da var. Ama,
ANAP'm daha Turgut Özal dönemindeki kurulu-
şundan bu yana, siyası parti kimliği yanında, bir li-
derin kendi siyasi ve kişisel çıkarlan ya da parti-
nin oy hesapları çıkarlan için bir iş takip bürosu ha-
Hnde oluşturulmuş olması, Mesut Yılmaz'ın yol-
suzluklarının sorumluluğunu hafıfletmiyor.
Yılmaz ile özal'ın farkı, birincinin bu talandan ai-
lesini de müstefit kılması, ikincisinin ise kendisi ve
yakınlan için bir şey istemeyip salt siyasal hesap-
larıyla devlet kaynaklarını talan etmesidir.
Boğazına kadar pisliğe batmış olan bir sistem
içinde bu erdem gibi görülse de gerçekte, böyle
bir tavır yine de namussuzluktur.
Her neyse, şimdi bütün bunları bir yana bıraka-
lım da, bundan sonra ne olacağına bakalım.
Türkiye'nin şu andaki acil sorunu, artık kaçınıl-
mazlaşmış olan seçime kadar varacak hükümeti
oluşturmaktır.
Bütün kurum ve kuralları düzgün, tüm partileri
sistemin gereğini yerine getiren demokrasilerde,
bu durumlarda iş son derece kölâydır. Parlarnen-
to aritmetiğinden çıkabilecek bir hükümet görevi
devraiır.
Türkiye'de de teorik olarak bu olanak vardır. FP-
DYP koalisyonu, yeni hükümeti oluşturup parla-
mentodan güvenoyu alabilir.
Ama, Türkiye'yi. yeniden "şaibe-şeriat" koalis-
yonuna teslim etmenin doğuracağı, sosyal, eko-
nomik ve politik sorunları görmemek için, kör ol-
mak gerekir.
Belki de en iyi çözüm, parlamentonun destek-
leyeceği tarafsız bir seçim hükümetidir.
Böyle bir hükümetin, her seçim öncesi yaşadı-
ğımız ve ekonomıyi yerle bir eden, seçim ekono-
misi uygulamasına başvurma zorunluluğunu duy-
mama gibi bir başka üstünlüğü de vardır.
Bütün mesele bu gerçekleri, kısa erimli kısır çı-
kar hesaplarından bir türlü sıyrılamayan politik oli-
garşinin liderlerine anlatabilmektir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
On beşinci yıl için
coşkulu kutlama
REŞAT AKAR
LEFKOŞA-Kuzey
Kıbns Türk
Cumhuriyeti'nin 15.
kuruluş yıldönümü
bugün törenlerle
kutlanıyor. Törenlerde
Türkiye Cumhuriyeti
de üst düzeyde temsil
ediliyor.
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ı
temsilen
Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreteri Necdet
Seçkinöz. hükümeti
temsilen Devlet
Bakanı Şükrü Sina
Gürel, Genelkurmay'ı
temsilen de
Genelkurmay tkinci
Başkanı Orgeneral
Hilmi Öztekin,
Kıbns'a gelerek
dünyaya "KKTC'nin
vanındayız" iletisi
verdiler. KKTC'de 15.
yıl kutlamalan bu
sabah başkent
Lefkoşa'da bir
yürüyüşle başlayacak.
Daha sonra Dr. Fazıl
Küçük Bulvan'nda
geçit töreni yer alacak.
Törende KJCTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'la. De\ let
Bakanı Şükrü Sina
Gürel'inbirer
konuşma yapması
bekleniyor.
KKTC'nin kuruluş
yıldönümü
kutlamalanna Türkiye
kültür, sanat ve askeri
açıdan da büyük
destek verdi.
lzmir De\ let Opera ve
Balesi Bale Grubu'nun
gösterisi önceki akşam
Lefkoşa Atatürk Spor
Salonu'nda
gerçekleştirildi ve
oyuncular ayakta
alkışlandı.
Türkiye'deki Lions
118-YYönetim
Çevresi ile Bostancı
Halk Eğitim Merkezi
tarafından düzenlenen
"Atatürk" konulu el
sanatlan ve nakış
sergisi de KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş tarafından
açıldı. Kıbnslı piyanist
Rüya Taner de yann
akşam "Cumhuriyet"
konulu bir piyano
dinletisi sunacak.
Kuzey Kıbns Türk
Cumhuriyeti'nin 15.
kuruluş yıldönümünü
protesto için dün sınır
boylannda toplanan
Rum göstericiler,
Türkiye karşıtı
sloganlar atarak
taşkınlık yaptılar.
Özellikle Lefkoşa'daki
Ledra Palace sınır
kapısında toplanan
Rum göstericiler.
yabancı diplomatlann
KKTC'ye geçişlerine
engel oldular.
Ledra Palace Rum
barikatında çadır kuran
ve Türkiye'yi işgalci
gösteren pankartlarla
gösteri yapan fanatik
Rumlara siyasi partiler
de destek verdi.
Devlet Bakanı Salih Yıldınm, PKK terörünün bitirilmesi için 100 milyar dolar harcama yapıldığını söyledi
Terör ekonomiyi kötü vurdu• Yıldınm, Abdullah
Öcalan'ın
yakalanmasının terörün
bitirilmesi aşamasını
hızlandıracağını.
bölgedeki yeniden
yapılanmaya önemli
katkı sağlayacağını
söyleyerek "Teröre
harcanan paranın sadece
dörtte biri ekonomik ve
sosyal projelere aynlsa,
sadece Güneydoğu'nun
değil, Türkiye'nin yüzü
güler" dedi.
ANKAR4 (AA) - Devlet Bakanı Sa-
lih Yıldınm. PKK terörünün bitinlmesi
ıçın şimdiye kadar 100 milyar dolar har-
candığını belirterek, "Abdullah Öca-
lan'ın yakalanması terörün bitirilmesi
aşamasını hızlandıracak, Doğu ve Gü-
ne> doğu"daki yeniden yapılanma süreci-
ne önemli katkısı olacak" dedi. Yıldı-
nm. Öcalan"ın yakalanmasının, Türki-
ye açısından son lOyılınen önemli ola-
yı olduğuna dikkat çekerek "Öcalan'ın
yakalanması çok hayıriı bir iş oMu" di-
ye konuştu.
Terörün, olduğu her yerde, ekonomik,
sosyal ve siyasa! açıdan önemli zararla-
ra yol açtığını vurgulayan Yıldınm, te-
rörün Türkıye'ye zarannın ıse sanılan-
dan çok daha fazla olduğunu söyledi.
PKK terörü nedeniyle bugüne kadar
30 binin üzerinde insanın yaşamını yi-
tirdiğini. ortalama 100 milyar dolann
bu uğurda harcandığını anımsatan Ba-
kan Yıldınm. şö>le devam etti:
"Doğu ve GüneydoğıTda çok önemli
ekonomik ve sosyal sıkıntıiar yaşandı.
Her ne kadar güvenlik konusunda son
zamanlarda vanlan düzey, terörü bitir-
me noktasına getirdiyse de Abdullah
Öcalan'ın yakalanmasının bu süreti hız-
landıracağı bir gerçektir. Terörden son-
ra yapılanmada da bu olayın çok önem-
li katkılar sağla> acağını umut ediyorum.
Terör için harcanan paranın, sarfedilen
emeklerin sadece dörtte biri ekonomik
vesosyal projelere aynlsa veyaşamayön-
lendinlse, öyle zannediyomm çok kısa
sürede hem terör tümüyle ortadan kal-
dınlır hem de sadece Güneydoğu'nun
değil, Türkiye'nin, ulusun yüzü güler.
Çünkü Doğu'da, Güneydoğu'da rahaü
huzuru sağlamadığınız sürece Türki-
ye'nin hiçbir yerinde rahat etmenin
mümkün olmadığını ulusca yaşadık. Bu
açıdan çok önemli.''
Dünyanm hiçbir yerinde demografi-
nin ve ekonomik yapının eşit olarak da-
ğilmadığına, dağılımdaki bu bozuklu-
ğun Türkiye'de. özellikle Doğu \e Gü-
neydoğu'da daha çarpıcı boyutlarda or-
taya çıktığına dikkat çeken Bakan Salih
Yıldınm, "Terör için harcadığımız pa-
rayı Doğu ve Güneydoğu'daki yarınm-
lara kanalize edebiUrsek sadece bu böl-
genin değil, Türkiye'nin geleceğini de-
gistirebikcek olanaklan yakalama fir-
saü bulacağız" dedi.
Türkiye'nin geleceğini değiştirmede
en önemli fırsatlardan olan GAP ile 10
milyon işsizi olan bir ülkede 3.8 milyo-
na iş sağlanacağını, 27 milyar kilovatsa-
at (kwh) enerji üretileceğini, 5 Çukurc
va'nın ulusun hizmetine sunulacağın
bitkisel üretimin 26 milyon ton artaca
ğını anımsatan Yıldınm şunlan bildiı
di:
"Projenin gerçekleşmesi için yılda 1,
milyar dolar finans kaynağına gerek vaı
Bunu iç finansman ile saglanıakta zor
lanıyonız. Dış kaynaklarda bu işe yete
rince odaklanamadık. Bu nedenle proj
hedeflne ulaşmadu büyük ölçüde pro
jeksiyondan sapmalar oldu. Biz terön
inşallah bitirme noktasına geldik. Terö
için harcanan paralann çok değil, dört
te birini bu projeye tahsis edersek çok kı
sa sürede projeyi realize ederiz, Sadee
Doğu'nun, Güne>doğu'nurı degiL tün
Türkiye'nin yüzü gülecek. Güzel bir baş
langıç. Ümit ediyorum, süratle gereği ya
pılacak."
Genelkurmay'ın PKK raporunda, örgüte en büyük desteği Suriye'nin sağladığı vurgulandı
PKK 8 aşamadan hiıiııi gerçeldeştirdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanhğı Özel Harekât lcra
Komutanlığı'nca hazırlanan
"PKK Raporu"na göre bölücü
örgüt, Türkiye üzerindeki 8
aşamalı stratejisinde ancak 1
aşama ilerleyebildi.
Bölücü, Partiye Karkere
Kürdistan (PKK-Kürdistan Işçi
Partisi) örgütü hakkında geçen
yıllarda hazırlanan rapor 8
bölümden oluşuyor.
Örgütün amacı, ortaya çıkışı ve
halk savaşı için benimsediği
temel ilkeler anlatılırken.
aynca 12 Eylül sonrasında
PKK'nin faaliyetlerini
durdurmadığı, planlı ve hesaplı
bir şekilde devam ettirdiği
belirtildi.
Raporda. PKK'lilerin 12 Eylül
sonrasında uğradıklan güç
kaybı, devlet otoritesinin tesisi
nedeni ile tabanda silah zonı
ile yarattıklan
etkinliklerini kaybetmelerine
karşın 12 Eylül'ü izleyen
torinlerde özellikle yurfflf
kaçan unşurlajxilc yem.dat-
örgütlenme girişimlerfflP"
1
**"
geçtikleri ve fırsat buldukça
eylemlerde bulunduklan
kaydedildi.
Bölücü Örgütlerin 12 Eylül'den
sonra gerçekleştirdikleri
eylemler içerisinde PKK'nin
birinci sırada yer almasının,
örgütün tabanından
kopmadığı anlamına geldiği
vurgulandı.
Raporun ikinci bölümünde,
PKK'nin siyasi ilke ve
hedefleri anlatıldı.
Yayın organlanna ve ele
geçirilen belgelere göre
PKK'nin stratejisi örgüt
liderlerinin anlatımıyla şöyle:
"Kırlan ele geçiren bir ordu şu
anda söz konusu değildir. Bu
yüzden askeri çizgi, ayaklanma
stratejisi olanıaz.
Şehirler hem dev letin yoğun bir
denetimi altında bulunmakta
hem de nüfusun az bir
bölümünü oluşturmaktadır.
Aynca merkezi Türk
devletinin güçlü ve klasik
ayaklanmaları bastırmada
tecrübeli olması, ayaklanma
stratejisi için olumsuz
noktalardır. Her şeye basitten
başlamak, tüm halkı seferber
etmek, düşmanı adım adım
gerileterek, yıpratarak kovmak
gereküdir."
Terör örgütünün beiirlediği
aşamalar da şöyle:
Genelkurmay
raporunda,
oldukça
geniş şekilde
dökümü
yapılan PKK'nin
"yurtiçi ve yurtdışı
unsurian"
bölümünde, çeşitii
Avrupa ülkeleri ile
Suriye, Lübnan ve
Kuzey Irak'la olan
ilişkiler anlatıldı.
Raporda, PKK'nin
en büyük yardımı
ve desteği
Suriye'den
gördüğü
vurgulandıktan
sonra, bu ülke ile
birlikte örgütün
Kuzey Irak, İran ve
Lübnan'da
bulunan kamplan
stralandı. Kıbns
Rum kesiminde.
bulunan PKK'liler
Abdullah
Öcalan'ın
yakalanmasına
tepki göstererek,
açlıkgrevi
başlattılar.
1- Kırsal kesimi temel alarak
siyasi ve askeri çahşmalan
hızlandınp üsler yaratmak.
2- Buradan, şehirlerde de
siyasi çalışma yaparak. kın
uzun süreli yıpratma savaşı ile
devlet denetiminden çıkanp
şehirleri ele geçinnek.
3- Halk savaşını kın temel
alarak geliştirmek ve giderek
tüm ülke sathında yayılmak.
4- Gerilla birliklerinin yanında
tabur, alay, tugay gibi hareketli
birlikler de yaratarak, gerilla ve
hareketli savaş biçimlerini
beraber yürütmek.
5- Uzayıp giden savaş ve
acımasız davranan düşmana
karşı halkın kin ve nefretini
dayanılmaz düzeye ulaştınnak.
6- Stratejik saldın aşamasında
devlet güçleri ile belli bir
denge konumuna ulaşıldıktan
sonra, tüm savaş olanaklan ve
yeteneklerini en üst seviyeye
çıkarmak.
7- Giderek kırlan ele geçinnek
ve şehirlerden de yapılan genel
saldınyla düşman güçleri
tümden imha etmek.
8- Ayaklanma ve saldınyla
devlet güçlerini dağlardan
ovalara kovmak. Ovada devlet
güçlerine büyük darbeler
indirmek. Bazı küçük
kasabaları ele geçirmek ve
de\let gâçterini imtta etmek.
Raporda, PKK'hiîı'ufguladığı
taktık ve teknikler ırdelenirken
şu konularda bilgilere yer
verildi: "Haber toplama, keşif
faaliyetleri, köylere silahlı
baskın, karakollara baskın,
araçlara pusu kurulmasu
banka soygunu, çatışmada
hareket tarzı,) ürü\ üşler,
irtibat ve kurye sistemleri, sınır
geçişleri ve güzergâhlar, hayaü
idame ve gizlenme imkânlan,
ikmal ve destek faaliyetleri,
personel seçimi ve işlemleri,
silah kullanma vctcnekleri ve
silahlar, kıvafet \e teçhizadar,
eğitim faaliyetleri ve kuilaıulan
eğitim dokümanlan."
ABDULLAH ÖCALAN'IN KARDEŞİ FATMA ÖCALAN 4
ARTIK KAN DÖKÜLMESlN' DİYOR
Ailesi, Türkıye'ye verilmesini istiyor
ÖZCAN GÜNEŞ
ŞANLIURFA-Sahte
pasaportla giriş yaptığı
ıtalya'nın başkenti Roma'da
yakalanarak cezaevine konulan
Abdullah Ocalan' ın ailesi,
PKK liderinin Türkiye'ye
verilmesini istiyor. Abdullah
Öcalan'ın kardeşi Fatma
Öcalan. annesinin, 22 yıldır
görmedikleri kardeşlerinin
yolunu gözlerken öldüğünü
belirterek "O benim ağabeyim.
Onu çok özledim. Olanağun
olsaydı hemen onu görme>e
giderdim. Ağabeyimin saglıklı
olarak Türkiye'ye iade
edilmesinden yanayım" dedi.
30 bin kişinin ölümünden
sorumlu tutulan Öcalan'ın
gençliğinde namaz kıldığı ve
dindar olduğu belirtildi.
Abdullah Öcalan'ın doğduğu
ve ortaokul çağına dek kaldığı
Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine
bağlı Ömerli Köyü'nde
yaşamlannı sürdüren ailesi,
yakalandığını televizyonlardan
öğrendi. Fatma Öcalan. 22
yıldır ağabeyleri Abdullah ve
Osman Öcalan'ı
görmediklerini belirterek
"Onlar benim ağabeyim,
Mehmetçik de kardeşün" dedi.
Her iki taraftan da kan
dökülmesini istemediğini
söyleyen Fatma Öcalan,
Abdullah Öcalan'ın
küçüklüğünde dere kenarlan ve
dağlarda dolaştığını anlattı.
Fatma Öcalan, "SürekH ava
çıkardı. Eve öldürulmüş
yılanlar ile güvercinlerle
Öcalan ölüsünün dirisinden daha çok iş yapacağını söylemişti
'Türkçekonuşurum; Türkçedüşünürüm'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ttalya'da
cezaeviyle tanışan PKK lideri Abdullah Öca-
lan, yakalanmadan önce yaptığı söyleşilerde,
yurtdışma kaçmadan önce defalarca yakalan-
matehlikesi geçinnesine karşmdışan çıktık-
tan sonra rahat hareket ettiğini belirtiyordu.
Apo, gazetecilerle değişik tarihlerde yaptı-
ğı söyleşilerde, "Okhım biraktör.rejisör. Yıl-
maz Güney bile karşımda çocuk katar" diyor.
1991'li yıllarda yapöğt bir söyleşide ailesiy-
le 14 yıldır görüşmediğini belirten terör örgü-
tü liderinin konuşmalanndan bazı seçmeler
şöyle:
• Evliydim. Ama kanmla siyasi savaşımız
başladı ve aynldık. Ben kadınlann özgürlüğü
ile evliyim.
• Benim bir tane değil 10 tane evim var. Her
Kürt evi benim de evimdir.
• Silahtan hoşlanmam. Silahlı fotoğrafia-
nm gazetecilerin ısran ile çekildi. Kediden
bile korkanm.
• Kürt'üm ama Türkçe'yi daha iyi konuşu-
rum. Türkçe düşünürüm; Türkçe ile işlerimi
daha iyi yürütüyorum.
• Dağa çıkan militanlar Bekaa kampmı öz-
lemesin istiyorum. Buradaki koşullar da dağ-
daki gibi olmalı.
• Ben karamsar değil, iyimserim: yaşama
umutla ve gülümseyerek bakanm. Yüzde 9
umutsuzluk, yüzde 1 umut varsa o yüzde 1
umutta aydmlık aranm.
• Katliamlann çoğu PKK'ye ait değil, P-
KK'nin içine sızmış kendi başlanna bu tür
yanlış eylem koymuş olanlanndır. Katliamlar-
dan sorumlu tuttuklanmı öldürdüm, birçoğu-
nu cezalandırdun.
• Mesut Barzani, Celal Talabani'den daha
güçlü, fakat eskisi kadar değil. Talabani ile
ilişkilerimiz daha iyi.
• Saddanı Hüseym'le hiç tanışmadım. Sad-
dam yanlısı değılim. Yanında olmaya da ni-
yetim yok. Saddam. Körfez Savaşı'ndan güç-
süz çıkmadı. Zaten o yenildiğini sanmaz. Gu-
rurunun kınldığını da sanmaz. Hatta daha da
kahramanlaştı.
• Siyasal Bilgiler'de son sınıfa kadar oku-
dum, devlet bursuyla Ankara'da okudum. II-
kokulda iken notlanm mükemmeldi.
• Sosyalistim, ama ekonomide bireyin
abartılması kadar devletin de abartılmasına
karşıyım.
• PKK'nin Rum ve Ermeni örgütlerle iliş-
kisi yoktur. Suriye'nin PKK'ye desteği yok-
tur, Türkiye bunu yanlış değerlendiriyor. Be-
kaa'da 72 örgüt var, biz de vanz. Özel olarak
Suriye PKK'ye düşmanlık niye yapsm?
• Seyahat özgürlüğüm sınırtı, ama istersem
yaratınm. Daha yapacak işlerim çok olduğun-
dan bunu istemiyonım.
• PKK kimsenin hakkında, hukukunda.
toprağında gözü olan bir şeyi geliştirmiyor.
Bölüp parçalamak gibi birözelliği de yok. Ba-
na göre Türk olgusu olmaması gereken yer-
de. Yani bugünkü durum üzücüdür. Beni ya-
şatırsmız veya yaşatmazsınız, özgür tartışma
ortamı Kürt meselesinin özgürce tartışılma-
sından geçer. Aynı zamandabu demokrasi için
de geçerlidir. Benim ölüm, dirimden daha çok
iş yapar.
• Aşın bir milliyetçiliğim olsaydı bu ka-
dar olamazdım. Türk kişiliği, Kürt kişiliği
üzerinde bu kadarçelişkileri ortaya çıkarmam
basite almmamalıdır.
• Ben Kürt halkının mücadelesine bir Kürt
olduğum için değil, bir sosyalist olduğum için
el attım.
• Eylemciyim ben, büyük eylemciyim. Son
zamanlarda ben de düşünmeyebaşladım. Ben
bir romancı mı oluyonım ne?
• Demireri başbakan yapan PKK'dir.
"Kürt sorununu bençözerim" diye yolaçıkan
Ozal'm daha sonra bu fikirlerinde samimi ol-
madığını anladık. Özal'ın şiddet politikası bı-
zim tarafımızdan başanstzhğa uğratildı.
dönerdi. Annem 'güvercinleri
vurma' derdi, ama ağabeyim
dinlemezdi'' diye konuştu.
Çocukluk yıllannda ağabeyleri
ile çevre illere pamuk
toplamaya gittiklerini anlatan
ve Öcalan'ın gençliğinde
dindar biri olduğunu kaydeden
Fatma Öcalan, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Ağabeyim küçük
yaşta namaz kılmaya başladı.
Namazdan büyük zevk
aldıgını söyler ve sürekli
kılardı. Hatta sabahlan
babam ve cami
hocasından önce kalkar,
camiye giderdi. Namaz
zamanı biz kendisiyle
şakalaşu- 'bu gidişle
uçacaksın' derdik. O
bunlara aldırmadan
namaz kılmayı
sürdürürdü." Annesi
Üveys'in, oğullannın
yolunu gözlerken
öldüğünü de kaydeden
Fatma Öcalan, 'iade'
konusunda şunlan
söyledi: "Türkiye'ye
iade edümesini
istiyorum. Buraya
gelirse hemen onu
görmeje gideceğim.
Ağabeyimi çok özledim.
İçine düştüğü duruma
çok üzülüyorum."
Ömerli Köyü Muhtan
Vakkas Kahraman da,
Öcalan'ın köylerinden
15 arkadaşı ile birlikte
Sağlıkkaya Köyü'ndeki
ilkokula gittiğini ve
arkadaşlannın bugün
polis, memur ve
öğretmen olduğuna
dikkat çekerek "O ise
kendisine başka bir yol
seçti" diyor.
Moskova
Rus-Türk
ilişkileri
rahatladı
• Moskova kulislerindc
Öcalan'ın Italya'da
yakalanmasıyla Rus-
Türk ilişkilerinin ciddi
bir kriz tehlikesini
geride bıraktığı
konuşulurken, bir gazete
'Roma operasyonu'nda
Rusya istihbaratmın da
rol oynadığını ileri
sürdü.
HAKANAKSAY
MOSKOVA - PKK lıde
rinin yakalanışı konusund:
Moskova'nın resmi sus
kunluğu, resmi olmayaı
kaynaklann konuşkanlığı
nı ve yorum cesaretini kışı
kırtıyor. Başkent kulislerin
de en fazla tartışılan konu
lar arasında, Öcalan'ın ya
kalanmasında Rusya ikti
dannın ve özel güvenlil
servislerinin bir payı olur
olmadığı yer alıyor. Se
godnya gazeteşınin dünki
birinci sayfasının manşet
şöyleydi:
"Moskova Öcalan'ı te»
Km etti." Haberde, Kürt li
derin yakalanışında yabıız
ca Türk istihbaratmın de-
ğil, Rusya haberalma örgü-
tünün de rol almış olabıle
ceği vurgulandı. Mosko-
va'nın Ankara'dan "resm
olmayan bir üslupla özüı
dileme>e çalıştığınr iler
süren gazete, Türk yöneti-
minin de Rusya'nın tutu-
mundan, Öcalan'ın "ülke-
den çıkanunasuıdan ve biı
daha ahnmayacağı güven-
cesi verilmesinden" mem-
nun olduğunu yazdı. Krem-
lin'in böylece hem Türki-
ye'yle ilişkileri bozmadığı-
nı, hem de "oluşumunda
SSCB'nin de etkisi olan*
Kürt ulusal hareketiyle
bağlannı konımuş olduğu-
nu belirten Segodnya, ttal-
yan hükümetinin Öcalan'e
siyasi sığınma hakkı ver-
mesinin güçlü bir olasılık
olduğunu savundu. "Mark-
sist eğilimli PKK'ye ve
Kürtlere ltalyan solunun ve
hükümetinin anlayışla yak-
laştığmı bildiren gazete. yi-
ne de PKK liderinin Ro-
ma'da "beklediği kadar sı-
cak bir karşılama bulama-
dığmı" ekledi.
Bir başka gazete, Noviye
Izvestiya ise, Roma'daki
gelişmelerle birlikte son biı
ayda epeyce gerginleşen
Rus-Türk ilişkilerinde
önemli bir sorunun geride
bırakıldığı görüşünü dile
getirdi.
Öcalan'ın Duma aracılı-
ğıyla siyasi sığınma hakkı
alma olanağının zaten bu-
lunmadığını vurgulayan
gazete, bununla birlikte
Türk tarafının yanıt niteli-
ğınde "düşmanca eylemle-
re" hazırlanmaya başladı-
ğını, ekonomik ilişkileri
kesmeye ve Rusya Müslü-
manlan ile bağlann yoğun-
laştınlmasına yönelmeyi
düşündüğünü öne sürdü.
Nezavisimaya gazetesi
ise, Öcalan'ın "sürgünde-
ki Kürt parlamentosunun
toplanhsına kanlmak ama-
cıyla ve ltalyan milletvekil-
lerinin çağnsıyla~ Roma'ya
gittiğini ve tutuklu olup ol-
madığının şimdilik netleş-
mediğini yazdı.
Bu arada Türkiye'nin
Moskova Büyiikelçisi Nabi
Şensoy. AA'ya verdiği de-
meçte ikı ülke arasındaki
ilişkilerin bu sınavdan güç-
lenerek çıktığını belirtti.