16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10KASIM1998S) HABERLER Gençer hakkında 30 yıl ağıp hapis istemiyle dava • İstanbul Haber Servisi - Akgün Otel'in otoparkında 4 yıl önce Bülent Fırat'ın öldürülmesine ilişkin ı yargılandığı davada beraat eden ve beraat karan Yargıtay'ca onandıktan , sonra, özel bır televizyon • kanalında suçunu ıtiraf edınce tutuklanan Ömer • Lıitfu Topal'ın tetıkçisi Çetin Gençer hakkında diin ' İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye - başlanan duruşmada, Cumhunyet Savcısı Rasim - Işıkaltın. Gençer'in. , "K.astenadamöldünnek'" - suçundan 24 ıle 30 yıl 'arasında ağır hapis, "Ruhsatsız silah taşımak" "suçundan da 3 ay ile l yıl arasında hapıs cezasma •"»çarptmlmasını istedi. - Mahkeme heyeti, sanığın esas hakkındaki savunmasını hazırlaması tçın duruşmayı erteledi. Sümbürün komşusu ifade verdi • İstanbul Haber Servisi - Işadamı Nesım Malkı'nin öldürülmesi olayına tetikçi ' olarak kanştığı gerekçesiyle tutuklanan Mehmet Sümbül'ün komşusu olduğu bıldinlen Zekı Kaya, ( Jstanbul DGM Cumhunyet ,Sa\cılığı'nca dün ifadesi alındıktan sonra serbest ' bırakıldı. Kaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, " Sümbül'ü Bayrampaşa Cezaevi'nde ziyaret ettiğini ' belirni. Akın Birdal'a yurtdışı yasağı • ANKARA (ANKA) - Tedavi amacıyla Norveç'e gitmek ısteyen lnsan Haklan ' Derneğı(lHD)Genel Başkanı Akın Bırda]"ın 1 Esenboğa Havaalanı'ndan çıkışına ızın verilmedı. tHD'den yapılan açıklamada yurtdışına çıkışına izin verılmeyen Bırdal'ın. Norveç'e tedavi olmak ve Nobel Enstitüsü'nün adına _düzenledığı toplantıya katılmak amacıyla gitmek •istediğı bildirildi. HasanOcak dosyasıI ANKARA (Cumhunyet Bürosu)-Devlet bırimlerinın, gözaltına alındıktan sonra tstanbul Bevkozda cesedı bulunan Hasan Ocak'la ilgili çelişkileri. bu dosyayı yenıden gündeme getirdi. CHP istanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu. Hasan Ocak'ın ölümü ıle ilgili ı gerçeklerin. dönemın Içişleri Bakanı Nahıt Vlenteşe ile İstanbul Emnıyet Müdürü Necdet Menzir tarafından kamuo> undan saklandığını ilen sürerek olayla ilgili dosyanın yeniden açılarak soruşturma yapılmasını istedi. FP Başkanlık Divanı toplamyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Başkanlık 1 Divanı'nın dünkü toplantısında partinin temel ' politıkalarını net bir şekilde ortay a koyacak. yeni bir program hazırlanması konusu gündeme geldi. Kızılcahamam 'ioplantısından başlayarak katıldığı parti toplantılannda ^"FP'nin şekilsız, soru İşaretleriyle dolu, anlamlı 'bir imajı olmayan parti" olduğundan şiİcâyetçi olan , ve bu >önde eleştirilerde bulunan Genel Başkan , Yardımcısı Aydın < Menderesin uyanlan doğrultusunda gündeme gelen program değişikliğine, FP Genel Başkanı Recai Kutan da destek verdi. Şenep'den ANAP'a eleştiri • ANKARA (Cumhunyet Bürosu) - FP Grup Başkanvekilı Abdüllatif Şener. Başbakan Mesut Yılmaz'ın 31 Aralık'tan sonra göre\ de kalamayacağını savunarak "Ya kendisi ısteyerek r bırakacak ya da Meclis'in ' iradesiyle ıstemeye istemeye | koltuğunu terk etmek i zorunda kalacak" dedi. ; Şener. ANAP'ın "çete- ! mafya batağına saplandığını ' ve ipın ucunun Yılmaz'a ' kadar uzandığını" öne sürdü. Mustafa Kemal Atatürk'ün istanbul sevgisi yaşamı boyımca hep artarak sürdü... Gözlerini 'yüreğindeki kent'te kapadıOKTAYEKtNCİ Varlıklannı 1950 sonrasının Cumhun- yet karşıtı politikalanna borçlu olan şeri- at yanlısı çevTeler, aynı sürecin yağmacı imar poiitikalanyla yok olan tarihi kent do- kulannı da "Cumhuriyet yıkü" diyorlar. Bu takıyyelerinde özellikle Istanbul'dakı kültürel tahribatı istismar ederken de Ata- tûrk ve arkadaşlannın bu "Osmanlı baş- kentine" karşj adeta "düşmanca" davran- dıklannı bile ilen sürebılıyorlar. Oysa ki istanbul, hem çöküş sürecınde- kı son dönem Osmanlı yıllannda hem de işgal altındaki 1923 öncesınde, tanhinde- ki "Latin istüası" dışında belki de en bü- yük tahnbatı ve bakımsızlığı yaşıyordu. Kurtuiuşundan hemen sonra ise Cumhu- nyet hükümetinın ve Atatürk'ün girişim- îeriyle yine tarihindeki en büyük imar ça- lışmalanyla kucaklandı. 1950'lerin sonla- nndaki "milliyetçi-mııhafazakâr" söylem- lerle gerçekleşen "Menderes yıkımian- na" kadar da benzeri göriilmemiş bir ba- kım. restorasyon ve yenileme hizmetleriy- le hem gelişti, hem de daha bir "güzelleş- tr_ Eski eserlere koruma Daha 1924 yılında İstanbul içın Esld Eserleri Koruma Encümeni'nı kuran, ay- nı yı! Bakanlar Kurufu karanyla Topkapı SarayTnın bir müze haline getirilmek üze- re restorasyonunu başlatan, Dolmabahçe Sarayı'nda resim-heykel galerisini açan, 1929'da da Beyazıt Meydanı düzenleme- sinden kentin çevresindeki ağaçlandırma kararlanna kadar birçok imar uygulama- sını devreye sokan Atatürk için "İstan- bul'' demek, aslında derinden saygı ve sevgi beslediği bir "kültür ve uygariık kenti"demekti. Nitekim 1 Temmuz 1927'de "Cumhur- baskanı" sıfatıyla ve kurtuluşundan son- ra "Uk kez" geldiği İstanbul'daki yine ilk konuşmasmı da kente karşı "yürekten" duydugu sevginın şu ifadeleriyle yaprruş- tı: "lld büyük cihaıun mültekasında Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk millerinin gözbebeği İstanbul, büriin vatandaşlann kalbinde yeri olan bir sehir- dir..." Atatürk aynı konuşmasında, 1919'dan sonraki Kurtuluş Savaşı yıllannda istan- bul 'a nasıl "öziem" duyduğunu ve işgal al- tındaki kent için ne denli üzüldüğünü ise şu "içten" sözleriyle dile getinnişti: "Bu şehir, meş'um hadiselerle mustarip bulun- dugu zamaniar, büriin vatandaşlann kalp- lerinde kanayan \aralar açılmıştı. Kalbi yaralı olanlardan biri de bendim. (...) Se- kiz sene ewel mustarip ve ağlayan İstan- buJ'dan kalbim scdayarak çıknm. teşyi ede- nim >t>ktu. Sekiz sene sonra kalbim müs- terih olarak, gülen ve daha güzelleşen İs- tanbul'a geldim..." Ilk 'sevdalandığT yülar Atatürk'ün "daha güzeUeşen" diyerek, eskiden de (yani Osmanlı yıllannda) gü- zelliklenne hayran olduğu istanbul'la ilk tanışması. 1899'da Harbiye Mektebi'ne girmesiyle başlar. Dostumuz, tarihçi Nec- det Sakaoğlu'nun istanbul Ansiklopedi- si'ndeki makalesindeAliFuatCebesoy'un "Suuf Arkadaşım Atatürk" adlı yapıtını da kaynak göstererek verdiği bilgilere gö- re Mustafa Kemalın o gençlik ve ögrenim yıllannı geçirdiği tstanbul'daki yaşamı. sözcüğün tam anlamıyla "kente sevdalan- dığı" bir romantizmle yüklüdür. O kadar ki hemen tüm boş zamanlarını Beyoğ- lu'nda ve Taksim Bahçesi'ndc müzik, sa- nat ve kültür ortamı içinde geçiren Mus- tafa Kemal'in. kımi yaz gecelerinde de Adalar'daki çamlar altında ay ışığıyla baş başa kalıp "sabahladığı" biliniyor... 1905'te n. Abdülhamit'e yönelık su- ikast girişimine adı kanştınlarak Şam'da- ki 5. Ordu'ya sürgün gönderilen Mustafa Kemal'in bundan sonraki İstanbul yaşa- mı ise hep "hasretiüder" ve "kucaklaşma- lar" şeklmde geçmiştir. Örneğin, "31 Mart vakasj" denilen gerici ayakianmayı bastır- mak üzere 23 Nisan 1909'da tstanbuFa giren HareketOrdusu'nun "kurmaysubay- ı, «mpUc » lîluitratcd Weckly Mustafa Kemal Atatürk'ün Osmanlı kimliğinden ötürü îstanbul'a karşı ilgi göstermediğini ileri sürenler, onun yaşamı boyunca b kente duyduğu derin sevgiyi ve Cumhuriyet'le birlikte başlattığı imar ve koruma çabalannı ya bilmezler ya da bilseler bile 1950 sonrasının tahribatını örtbas etmek için bilinsin istemezler. Atatürk harf devrimini başlatmak için de İstanbul' seçmişti. Tarih 25 Ağustos 1928. Dolmabahçe'de parla menterlere verilen yeni harflerie ilgili brifingi izlerken lan" arasındadır. ama izleyen yıllarda yi- ne uzaklara, Suri\e, Selanik gibi görevle- re gönderilmiştır. 1918 yjlının Kasım ayında geldiğinde ise artık itilaf devletlerinin işgal donanma- sı Boğaziçi'ne demir atmış durumdadır. İşgal güçlerinin, Osmanlı yöneticilerinin ve kimi azınlık lıderlerinin İstanbul'un yazgısı üzerinde "pazarnklar" yaptığı bir dönemde olanı biteni "kalbi sıziayarak" izleyen Mustafa Kemal. kısa bir süre Pe- ra PWas'ta kaldıktan sonra maaşından art- tırdığı parayla "gazete çıkartmaya" baş- lar. Arkadaşı Aü Fethi (Okyar) Bey ve Dr. Rasim Ferid'le birlikte 1 Kasım İ918'de çıkarmaya başladıklan "Minber" isımli ga- zetenın 19. sayısındaki bir röportaj ise 1919 sonrasınm sanki ilk habercisi gibi olan şu sözlerle noktalanmaktadır: "Herhalde İstikbal-i Vatan Mustafa Kemal Paşa'dan büyük hizmeüer beklemekte haklıdır..." Bağımsıziık ve aydınlanma Atatürk'ün yine aynı yıllarda Istanbul'a olan sevgi ve "acıma" duygusunu payla- şanlardan birinın de Beyoğlu-Bursa So- kak'ta orurduğu bilinen kadın arkadaşı Madam Corinne olduğu söylenir. İtalyan- ca ve Fransızca bilen. çok iyi piyano ça- lan bu "levanten" hanımla olan tanışıklı- ğı, dönemin çağdaş Batı kültürü \e sana- tıyla yakınlaşmasına da katkıda bulunan u İstanbul anılan" arasındadır Nitekim Kurtuluş Savaşı yıllanyla bir- likte kesinleştirdıği ve Cumhuriyet'in ku- ruluş sürecinde "temel ilke" olarak belir- lenen, Prof. EmreKongar'ın a Batı'nınsö- mürgesi olmadan Batı uygarbğuıı yakala- mak" şeklmde özetledığı "bağımsıziık ve aydınlanma" politikasının önemlı bir il- ham kaynağı da istanbul'un tarihsel güzel- lıği ve bunu kirleten emperyalist işgal yıl- lanndaki "•yürekdaraltan" görüntülerdir. Yine Sakaoğlu'nun aktardığına göre Samsun'ageçmeden bir gün önce 14 Ma- yıs 1919'da Sadrazam Damat Ferit Pa- şa'nın konağındaki yemekten aynldıktan sonra Teşvikiye'ye doğru birlikte yürü- dükleri Erkân-ı Harbıye-ı Umumiye Re- isi Cevad(Çobanlı) PaşaO'nun düşünce- li halini merak ederek; "Bir şey mi yapa- caksın Kemal" diye sorar. Karanlık cad- dedeki ayak seslerine kanşan yanıt kjsa. ama kesindir: "Evet, bir şey yapacağım..." Tarih 5 Şubat 1938. Atatürk'ün Dolmabahçe'ye bu gelişi artık yalnı/ca dinknmek içindi (altta). Atatürk'ün naaşı Ankarava görürülürken O'nun Boğaziçi'ndeki bu son yokuhığu sevdah olduğu istanbul'un derin sessizliğiyle selamlanıvordu. tngiliz Sphere dergisi bu ölümsüz anı 3 Aralık 1938 tarihli sayısında kapağa taşuruştı (üstte). Türkiye,Atatürk'ü sevgiyleanacakHaber Merkezi - Cumhuriyeti- mızın kurucusu ulu önder Ata- türk, ölümünün 60. yılında Is- tanbul'da da törenlerle anılacak. istanbul Valiliği'ncedüzenlenen tören saat 08.50'de Taksim Cum- huriyet Anıtı önünde başlayacak. Anıta çelenk konulması. 2 daki- kalık saygı duruşu. Istiklal Mar- şı ve bayrağın yanya indirilme- sinin ardından İstanbul Valisi Erol ÇaJar Anıt Özel Defteri'ni imza- layacak. Dolmabahçe SarayTnda- ki tören saat 09.00 da Atatürk'ün yaşama veda ettiği odaya buket- lerin sunulmasıy la başlayacak ve oda saat 09.10'da ziyarete açıla- cak. Atatürk Kültür Merkezi 'nde- ki tören ise saat 09.30'da Istiklal Marşı ve Onuncu Yıl Marşı'nın okunmasıyla başlayacak. Vali Erol Çakır ve diğer ko- nuşmacılann konuşmalannın ar- dından İstanbul Üniversitesi Dev- let Konservatuvan'nca Nâzun Hikmet'in Kuvayı Mılliye Des- tanı sahneye konacak. Destanı. devlet sanatçısı YıkhzKenter yö- netimındekı Devlet Konservatu- van Tiyatro Bölümü öğrencileri- nin gösterileri izleyecek. Ardın- dan tTÜ Türk Musıkısı Korosu. Atatürk'ün sevdiği şarkılardan oluşan bir konser verecek. İÜ'deki tören saat 08.30"da mer- kez binadaki Atatürk .Anıtı'na çe- lenk konulmasıyla başlayacak ve 09.05 'te Fen Fakültesı Konferans Salonu'nda düzenlenecek saygı duruşuyla sürecek. Törende IÜ Rektörü Prof. Dr Kemal Alem- daroğhı. Milli Eğitim Bakanı Hik- met Uluğbaya "Atatürk Üke ve Devrimleri Ödülü" verecek. Bilgı Ünıversitesi'ndeki anma törenınde ise Rektör Prof. Dr. ll- ter Turan'ın konuşmasının ar- dmdan, tstıklal Mahkemeleri ko- nusundaki çalışmalanyla bilinen Prof. Dr. Ergun Aybars saat 10.00'da Atatürk konulu bir kon- ferans verecek. Marmara Üni- versitesi'nin Göztepe Yerleşke- si'ndeki törende ise Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar, saat 09.30'da tbrahim Üzümcü Kültür Merke- zi"nde "Atatürk'ten Hatıralar" konulu bir konuşma yapacak. Sultanbeyli Kaymakamlığı. 11- çe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mustafa Kemal Derneği'nce bir- likte düzenlenen "Dkelerinin IŞJ- ğuıda Atatürk" konulu toplantı Sultanbeyli'de Akile Konferans Salonu'nda saat 11.00'de başla- yacak. Toplantıda Sultanbeyli Kaymakamı Hüseyin Eren. Sutan- beyli İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Yüdız. Mustafa Kemal Derneğı Başkanı Kamran Ba- ran. Prof. DT. VakurVersan. Prof. Dr. VuralSavaş, Emekli Orgene- ral NecdetÖztorun. Prof. Dr. Tay- fun Akgüner, Prof Dr. Nüket Güz ve Prof. Dr. Erol Cihan ko- nuşacaklar. Özel Darüşşafaka Lısesi'nde- ki törende de saat 09.30'da gaze- teci-yazar Yaşar »\ksoy Atatürk konusundaki düşüncelerini anla- tacak. Maltepe Belediye Başkan- lığı, Yayla Sanat Merkezi'nde sa- at 20.00'de Atatürk'ün sevdığı şarkı ve türkülerden oluşan bir konserdüzenleyecek. Mehmetçık \'akfı \ e Lıons Ses Vakfi'nın bir- likte düzenledıği Muazzez Ersoy konseri de saat 20.00'de Ataköy Olimpiyat Evi'nde gerçekleşe- cek. Haseki Hastanesi'ndeki an- ma töreni ise saat 08.45'te başla- yacak. Suna ve Inan Kıraç Akdenız Medeniyetleri Araştırma Enstitü- sü'nce Harbıye Askeri Müze- si'nde gerçekleştinlen Atatürk Değerleri Sergısı 15 Kasım akşa- mına kadar ziyaret edılebilecek. Izmir'de anma törenleri Mustafa Kemal Atatürk. ölüm yıldönümünde tzmir'de de tören- lerle anılıyor. Atatürk'ü anma tö- renleri saat 08.45'te Cumhuriyet Alanı'ndaki Atatürk Anıtı'naçe- lenklerin konulmasıyla başlaya- cak. Saat 09.05'teki saygı duru- şu ve Istiklal Marşı'nın ardından saat 10.00'da Atatürk Kültür Mer- kezi Yunus Emre Salonu'nda an- ma programı \ e "Atatürk Belge- seli" adlı multivizyon gösterisı sunulacak. lzmır Tabip Odası Yönetım Kurulu, sağlık meslek odalany- la birlikte Ata'yı saat 12.00'de Cumhuriyet Alanı'nda anacak. Izmir Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nce düzenlenen "Ata'ya Say- gı w Kararhhk Koşusu" bugün sa- at 08 30'da yapılacak. Ege Ünıversitesi Eczacıhk Fa- kültesi tarafından düzenlenen "Atatürk ve BUimsel Düşünce" konulu konferans saat 10.30'da fa- kültenin 3 No'lu amfisinde ger- çekleştirilecek. Etkinliğe konuş- macı olarak Prof. Dr. Ningur No- yanalp katılacak. İzmir Dev let Opera ve Balesi ve İzmir Devlet Senfoni Orkest- rası işbirligıyle A. A. Saygun'un "Yunus Emre Oratoryosu" ses- lendirilecek. Orkestrayı devlet sanatçısı Hikmet Şimşek'ın: ko- royu ise CanerRuhsebnan'ın yö- neteceği etkınlik AKM'de saat 20.30'da başlayacak. Etkinlikler kapsamında dün "Ata'ya Saygı" adıyla bir fotoğ- raf sergisi açıldı. AhmetGürel'in hazırladığı ve 100 Atatürk fotoğ- rafından oluşan sergi Atatürk Müzesi'nden sonra kentin çeşit- li yerlerinde tekrarlanacak. Ata'nın tarih ve kent bilinciişte böylesi anılarla yüklü istanbul'un, Cumhuriyet'in ılanından sonraki o ilk yoksul yıllarda bile hükümetten geniş "imar desteği" görmüş olması. kuşkusuz Atatürk'ün kente olan "duygu bağlanyla" çok daha derin bir anlam kazanıyor. Çünkü 1938'lere kadar yapılan hizmetlere bakıldığında, bugünlerde ileri sürülen çarpıtmalann tam tersıne, yine Atatürk'ün "Osmanh kent mirasına" büyük önem verdiğini ve bu kültür zenginliğinın korunması için "bütçe olanaklannı bile zorladığı" açıkça görülebiliyor. Örneğin bır gün Saraçhane'den Unkapanf na doğru inerken Süleymaniye Camisi'nin görünrüsünü kapatan bazı yeni binalar için "Bunlan yıJanız" dedikten sonra "Sman'm heykeiini vapınız" şeklındekı özlemi de aslında İstanbul'un uygariık tarihine karşı duyduğu bağlılığın bir ürünü. Nitekim 1936'lara kadar hemen her gelişinde Topkapı Sarayı'ndaki onanm çahşmalannı denetleyen Atatürk'ün, ölümünden sekiz-on ay önce Prost'un İstanbul planlannı incelerken Suriçi'ndeki tarihi silueti oluşturan yapılann korunması yönündeki "titizliği" Fransız miman da derinden etkiliyor. Yine aynı dönemde örneğin İstanbul'un çevresini "ağaçlandırmaya" başlatması (1930), Florya'nın kentin plajı oltnası direktifini vermesi (1932), Çamlıca'ya imar yasağı getirtip "park" şeklinde düzenlenmesini istemesi (1933), ilk statlar, spor alanlan, Emirgân korusu.. gibi girişimleri, Atatürk'ün "nem tarihi, hem de çağdaş > aşanu birlikte kucaklayan" bir İstanbul özleminin ürünüdür. Bugün de kent yaşamı içinde yoğun hizmet veren Mısırçarşısı, Kapalıçarşı, Cazanferağa Medresesi (Karikatür Müzesi), Cedid Hasan Paşa Medresesi (Şehzadebaşı'nda), Fatih Camisi Medreseleri, Süleymaniye'deki. Sani Medrese, Tıp Medresesi ve Haseki Darüşşifası gıbı Osmanlı mirası yapılann restorasyonlan, hatta Yüdız Sarayı bahçesinin Çadırköşk ve Maltaköşk'ün de onanlarak ilk kez halka açılmalan.. 1940'lara gelindiğinde anık "tamanüanan" imar hizmetleri arasındaydı. İşte böylesi bir "tarih bilinci" Atatürk'ün kalbinde yatan kentte 10 Kasım 1938'de ölümünden sonra O'nun arkadaşlannca da 1950'lere kadar Istanbul'u "daha güzeUeştn-meye" devam etti. Ne var ki Cumhuriyet ilkelerinden ve aydınlanma kültüründen uzaklaşan politikalann ülkede egemen olması ile birlikte önce "tarihJn apartmana dönüştürühnesi" anlamına gelen "yık- yap-sat" sürecı kent kültürüne saldırdı. Aynı süreçte "gösterişü yollar açma" adına eline yıkım yetkisini alan Menderes'in çok sayıda Osmanlı dönemi yapısıru yok ettiği operasyonlan gerçekleşti. Simdi de İstanbul'un elde kalan son mimari dokusunu betonlaşmaya teslim edip. su havzalannı bile ormanlanyla birlikte yağmaya açanlar, kente egemen olan çirkinliklerin ve talanın suçunu \tatürk'e ve Cumhuriyet'e yüklemeye çahsıyorlar. Mustafa Kemal'in daha Anadolu'dayken, 6 Haziran 1923'te (İstanbul'un kurtuluşundan önce) tstanbul Şehreminliği tarafından "tabî hemşeri" ılan edilmesine verdiği "teşekkür" derr.ecındeki şu sözleri ise 75 yıl sonra şeriatçılann bu tür takıyyelerine karşı en güzel yanıtı oluşturuyor: "Istanbullular çok sıkıntı çekmisierdir. Fakat hür ve serbest yaşanıak zamanı yaklaşımştır. İstanbul'u hür bir milletin kâbesi olarak göreceğimizden eminim™"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle