Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10KASIM1998SAI
10 DIŞ HABERLER
KAVŞAK
OZGEN ACAR
'Yurtta barış, komşuda barış!'
Yabancı basında "Cumhunyet'in 75.
Yıldönümü" ile ilgılı olarak yayımlanan
haber ve makatelerin ortak noktasını,
"ölümünden 60 yıl geçmesine karşın
Türklerin Atatürk'ü nasıl ve neden ar-
tan bircoşkuyla andıklan" oluşturmak-
taydı. Macaristan başkentinde Tuna
Nehri, "Buda" ile "Peşte"y\ ayınr, siya-
sal coğrafyada "Budapeşte" olarak bir-
leştirır. Eski kent Buda'nın tepesini bir
kale çevreler, yamaçtaki koşu yolu, Ke-
mal Atatürk adını taşır. Her ağustosta
Buda Kalesi'nin Osmanlılardan kurtulu-
şu törenlerie kutlanır. O gün, bu yolda
öğrenciler arasında yarışmalar düzen-
tenir. llginç olan, koşularda derece alan-
lara ödül verenlerin başında Türk Büyü-
kelçiliği'nin gelmesidir.
Geçen hafta Bulgar Başbakanı Ivan
Kostov evsahibi
Mesut Yılmaz ile
eski Bulgar hükü-
metlerinin baskısın-
dan kaçan soydaş-
lardanözürdilemek
için Bursa'nın yolu-
nu tuttu. Artık, soy-
daş Türkler her iki
ülkenin vatandaşı
olarak istedikleri ül-
kede yaşayacaklar.
Aynca Hamzabey-
li'deaçılacaküçün-
cüsınırkapısınınya-
nı sıra tek gümrük
uygulamasına da
geçilecek. TC hü-
kümetleri, ikincı
Dünya Savaşı'nda
Nazi ordulannın, sa-
vaş sonrasında ise
Vvarşova Paktı Kuv-
vetleri'nin Istanbul'a
doğru ileıiemelerini
kolaylaştırmamak
için Bulgar sınınna
dik yollar yapma-
mışlardı. Şimdi hedef Lalapaşa'dan ge-
çecek üçüncü dik kara yoluydu. Bu ka-
rarlann anlamını, Hamzabeyli'de ya da
yanındaki Hacılar Sınır Karakolu'nda 1.5
yıl süre ile eksi 20 derecede pusu kur-
muş, sınır gözetlemiş, 1 -2 m. yiiksekli-
ğinde karla kaplı ormanda atla devriye
gezmiş, katırta Lalapaşa'dan ikmal yap-
mış emekli yedeksubaylardan başka
kimse kolay kolay anlayamaz. Bu karar-
lar sonucunda sadece iki komşu arasın-
da ulaşım kolaylaşmakla, ekonomik iliş-
kilerartmakla kalmayacak, Avrupa'ya yö-
nelik ticaret de dinamikleşecekti. Türk
- Romen cumhurbaşkanlan, canlan is-
tediği zaman uçaklanna atlayıp günü-
bırliğine ziyaretlerle, dünya sorunlanm de-
ğerlendirmtyoıiar mı? Aynı durum Gür-
cstan ile de geçerii değil mı? Gürcistan'ın
Türkiye ile ilişkilerı. iki ülke arasında ye-
ni kapılann açılmasına, yatırımlara, pet-
rol boru hatlanna neden olmuyor mu?
Ermenistan'ın, Kafkaslarda yalrtlanma-
sının, ekonomisinı çökertmesinin so-
rumlusu kim? Erıvan için Ankara ve Ba-
kû ile ışbirliği daha kazançlı değil mi? Apo
konusunda önemli adım atan Suriye'nin
önünde son çeyrek yüzyılın en önemli
fırsatı doğdu. "Filistin - Israil Banş Sü-
rec/"nin de oluşumu ile Şam yönetimi,
Ankara ile tıpkı Bulgaristan ve Gürcis-
tan'ın uyguladığı siyasaya koşut yeni
kapılar açarsa kim kazançlı çıkar? Su-
riye sıkıntı çindeki ekonomisini canlan-
dınmanın anahtan-
nı Türkiye olduğu-
nu da artık algıla-
malı. Böylece "su",
sorun olmaktan çı-
kıp Suriye kalkın-
masında ilk adım
olabilir. Türkıye'nin
ayırdığı su, Suri-
ye'nin yeterti baraj-
lanotmadığıiçinbo-
şa akıp gitmiyor
mu? Türkıye'nin
ekonomik ve tek-
nolojik birikimi ile
Suriye'de bu suyu
biriktirecekbarajla-
nnyadasulamaşe-
bekesinın yapımı-
na Ankara rahatlık-
lakatkıdabulunabi-
lir. Türkiye'nin Irak
ve iran ile ekono-
mik ilişkileri Körfez
Savaşı'ndan önce
öteki ülkelere kıyas-
la en üstün düzey-
deydi. Bugün kim
kaybetti? Her üç ülke değil mi? Galiba,
Atatürk'ün, "millimisak" mı, "Yurttasulh
ve cihanda sulh" ilkesini tam aJgılayan
kpmşu ülkeler kazançlı çıkıyor. Öteki ül-
kelerın liderien bir zahmet edip Buda-
peşte'ye. Sofya'ya, Bükreş'e, Trflis'e gi-
dip sorsunlar Türkiye ile iyi ilişki kurma-
nın onlara neler kazandırdığını. Kıbns
Rumlannın kuklası durumuna gelen Yu-
nanistan'ın, bırakın söz konusu ülkele-
rin tanıklıklannı, en azından 1 numaralı
"Türk Düşmanı" iken 1 numaralı "Türk
Dostu" olan Elephterios Venizelos'un
yaşamöyküsünü okuyup sindırmesi bi-
le yeterli.
İÇİNDEN ATATÜRK GEÇEN KİTAP
^ 'Atatürk Tarihi Giincesi'
Adı: Chroniques del'his-
toire ATATÜRK
Yazım: Georges Daniel
Yayinevi: Edrtions Chro-
nique
ISBN: 2-84355-001-7
Ryatı: Ciltli 169 FF, cilt-
siz 99 FF
Franstz Yayınevi, 20. yy'ın
ünlü kişilerinin yaşamöy-
külerini o günterin öteki olay-
lan ile birtikte, gazete hava-
sında birer kitapla okura
sunuyor.
Yeni çıkan "Atatürk Tari-
hi Güncesi" de gazete gi-
bi akılmadan okunacak bi-
çimde düzenlenmiş. Fotoğraf, harita ve
belgelere, yine gazete kurgusunda yer
verilmiş.
Yönetmenliğini Türk kökenli Geor-
ges Daniel yüklenmiş. Ismet Inö-
nü'nün kızı Özden Toker, Vehbi Koç'un
kızı Suna Kıraç, eski Paris
Büyükelçısı Tanşuğ Bleda,
eski UNESCO Büyükelçisi
Pulat Tacer, Genelkurmay
Başkanlığı Genel Sekreteri
General Erol Özkasnak, es-
ki KültürBakanlığı Müsteşa-
rı Prof. Emre Kongar, Ba-
sın Yayın Genel Müdürü Ay-
dın Sezgin, tarihçi Cemal
Kutay gibı adlar katkıda bu-
lunmuş. Kitabı, yayınevine
oneren ve Avrupa'nın 1 nu-
maralı fotoğraf ajanslığına
yükselen Sipa Press'in sa-
hibı Gökşin Sipahioğlu'nun
sağladığı 40 bin fotoğraf ve
belge arasından seçilenlerle renklenen
kitap. Kennedy, Stalin, Hitler, De Ga-
ulle, Churchill, Che Guevara, Evtta,
Gandhi, Mao gibi adlar arasında şim-
dilik Fransa ve Belçika'da vrtrinleri süs-
lüyor.
Kuzey Irak takvimi delindi
VVashington'da 17 Eyjül'de benim-
senen takvime göre "Kürdistan Yurt-
seveher Birliği (KYB)" Başkanı Ce-
lal Talabani ve "Irak Kürdistan De-
mokratik Partisi (IKDP)" Başkanı
Mesut Barzani Kasım'dan önce An-
kara'ya gelip amacın "Kürt Federal
Devleti" degil, "Irak Federal Devle-
ti° okJuğunun güvencesini verecek-
lerdi. Sonra Londra'da "Erbil, Do-
huk, Süleymaniye'nin statüleri, ser-
best ve dürüst seçime ilişkin sorun-
lan" ete alacaklardı. Daha şimdiden
takvimde önemli sapmalar ortaya
çıkti. LDndragorüşmeteriAnkara'dan
önce yapıldı. Barzani ile Talabani,
Türk yetkililer ile, btriikte değil, ayn ay-
n görüştüler. Barzani, konuşmamız-
da "Dönünce uzun bir süre Irak dı-
şına çıkmayı dûşünmüyorum " dedi.
Anladığım kadarı ile bu değişiklikte
Barzani'nin ABD'nin Irak'a müdaha-
lesi ile ilgili bazt beklentileri etkili. Bar-
zani. konuşmamızda "Türkiye'nin fe-
derasyon konusundaki kaygısını gi-
derdim. Irak sınıriannın bütünlûğp
içinde IrakAnayasası'nın öngördü-
ğü 'Irak Federal Devletini' hedefliyo-
ruz. Gerçekte sorun, Kuzey Irak'ta-
ki seçimlerie oluşacak pahamento-
yu Bağdat'ın tanıyıp tanımayacağı-
dır. "dedi. Barzani, "Saddam"ınadı-
nı agzına almayıp daima "Bağdat" di-
yor. Öte yandan Türk Genetkurmay
Başkanlığı'ndakltoplantı hakkında-
ki soruma "Türk hükümeti ile Kuzey
Irak'taki askeri işbirliğirniz ve eşgü-
dümümüz sürecektir" diyerek,
PKK'ye karşı verdiğı desteğe de dik-
kat çekti. "Irak Federal Devleti" için
benimsenen takvime göre 1992'de
seçilenlerden oluşan geçici medis,
önce 1 Ocak 1999'da Erbil'de, son-
ra sırasıyla Süleymaniye ve Dohuk'ta
toplanarak, geçici hükümet ilebiriik-
te çalışmaya başlayacaktı. Barzani,
bir başka soruya, geçici paıiamen-
tonun 3-5 gün farkla işbaşı yapab»-
leceğini, ancak 1 Temmuz'daöngö-
rülen yeni seçimin en az 2-3 ay ge-
cikeceği yanıtjnı verdi. VVashington'un
delinen takvimini anlaşılan Irak'ta
beklenen yeni sıcak gelişmeler, be-
lirieyecek.
Saddam'a müdahale gündemde
ABD Savunma Bakanı William Co-
hen 3.5 saatlığına Ankara'ya uğradı. Bu
süreye, uçaktan inip havaalanından ken-
te gelişi, dönüşte uçağa binişine geçen
zaman da dahil. Körfez ülkeleri ve Mısır'a
yaptığı yıldırım ziyaretlerden sonraAnka-
ra'ya gelen Cohen, önce meslektaşı Is-
met Sezgin ile konuştu. Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel, aynca Başbakan
Mesut Yılmaz, Bulgar Başbakanı ile Bur-
sa'da oldugu için Başbakan Yardımcısı
Bülent Ecevit de kendisini kabul etti.
Cohen'e gore: "Irak Devlet Başkanı Sad-
dam Hüseyin yine azmıştı. BM Genel
Sekreteri Kofi Annan bile Saddam'ın
kendisi ileyaptığı anlaşrnayı çiğnediğini
açıklamışb. Artık, bu diktatöre 'dersini
tam olarakverme zamanı' gelmişti. Aca-
ba verilecekderste Türkiye ne ölçüde rol
alabilirdi?" Cohen'in "Incihik Üssü'nün kul-
lanılmasını gündeme getirip getirmedi-
ğine" yönelik sorumuza Büyükelçilik dip-
lomatlanndan biri "Türklerbir teklifte bu-
lunmadı. Böyle bir teklif olmadığı için
(geçmiş deneyimlerin ışığında)Amerika-
lılann da istekleh olmadı. Inciriik'in kul-
lanılması da (bu aşamada) konuşulma-
dı" dedi. Bakan Sezgin, "olası mûdaha-
leye destek" konusunda askerlerin gö-
rüşünü aktanmıştı. Başbakan Ecevit, se-
kiz yıldır "Saddam'ın onuru"ndan yana
birsiyasaizliyordu. "OevfefSaba"TC'nin
görüşlerini yinelemişti. Ama, hiçbir Türk
yetkilisi deçıkıp ABD'nin Irak'a müdaha-
lesinde Türkiye'nin destek verip verme-
yeceğini, verecekse ne ölçüde olacağını
açıklamamıştı. Sorular yanıtsız kalmıştı.
Anlaşılan Körfez'de sular yine ısınıyordu.
Elmek: oacar(« superonline.com Fax 0312. 468 15 79
Nikaragua'daki anti-komünistlerle iş yapan uyuşturucu kaçakçılanna göz yumduğunu kabul etti
CIÂ'nın kii'li çamaşırlanDışHaberierServisi-ABD Mer-
kezi Haberalma Teşkilatı'nın
(CIA), Güney Amerika'da solcu
rejimleri devirmek için kirli bir
savaş yürüttügü iddialannı des-
tekleyen karutlar giderek artıyor.
CIA'nın Nikaragua'da Sandi-
nistalara karşı savaşan Contrala-
ra destek vermek için uyuşturu-
cu kaçakçılanna göz yumduguna
dair kanıtlar, son olarak "teşkilat
içi" bir raporda yayımlandı. Itiraf
niteliği taşıyan raporda, Ulusal
Güvenlik Konseyi'nin eski üyesi
Yarbay Oliver North'un adı da ge-
çiyor. Eski CIA müfettişi Gene-
ral FrederickHitz'inraponına.In-
giltere'nin Independent gazetesi
yer verdi.
Soğuk Savaş'ın dorukta oldu-
ğu 80'lerin ortasında, dönemin
ABD Başkanı Ronald Reagan,
CIA'nın patronu WiBiam Casey ve
Yarbay North'un yardımıyla Ni-
karagua'daki Sandinist rejimi de-
virme kampanyası başlatmıştı.
Reagan, anti-komünist Contrala-
Olrvier North - Sicili zaten bozuk
ra desteğini saklamıyordu.
Hitz'in raporunda ise, Contra-
larla çalışan uyuşturucu baronla-
nnın ABD'ye kokain kaçırdığı ve
CIA'nın buna göz yumduğu iddia
ediliyor.
Rapora göre, CIA, Honduras-
hişadamı AlanHyde'ı, 1987-1988
arasında deniz yoluyla Contrala-
ra silah taşımak için kullanmıştı.
Hyde'ın. kokain kaçakçılığından
büyük paralar kazandığı bilini-
yordu. ABD Sahil Güvenliği, Alan
Hydeı. "bölgedeki suç örgütleri-
nin babasr olarak tanımlamıştı.
Bir CIA yetkilisi. "tşinsünnesiiçiıı
T^Tski CIA müfettişi Frederick Hitz'in
r i hazırladığı raporda, CIA'nın
1 J Nikaragua'da Sandinistalara karşı
savaşan Contralarla çalışan kokain tüccarlanna
nasıl göz yumduğu anlatılıyor. Independent
gazetesinde yer alan raporda, adı geçen
adlardan birisi de Ulusal Güvenlik
Konseyi'nin eski üyesi Yarbay Oliver North.
üst düzey bir CIA yetkilisi ve Ca- cuyla Mücadele Ajansı'nın
sev'in kendisi baskı yapıyordu"
diyor. Narkotikçilerin Hyde'ı ya-
kalama çabalan. "Hyde'ın CIA
ile ilişkisinin bilinmesi ve yargı aşa-
masında sorunlar çıkacağı gerek-
çesiyle" önlendi. Contralara aske-
ri malzeme götüren pilotlann suç
dosyası da kabank. Pilotlann. "si-
lahları aşağı bırakıp >-ukan>a ko-
kainle çıküğı" ve kokaini ABD'ye
götürdükleri öne sürülüyor.
Carios Amador isimli bir pilot,
El Salvador'daki Ilopango Aske-
ri Üssü'nden malzeme taşıyordu.
CIA, Nisan 1986'da, Uyuşturu-
(DEA). San Salvador polisinden
soruşturma başlatmasını istediği-
ni öğrendi. CIA'nın verdiğı yanıt
şu oldu: "Ilopango, mes.ru, des-
teklediğimiz operasyonlarda kul-
lanüdığından, DEA'nın bu konu-
da soruşturma açmaması rica olu-
nur."
Buradaki operasyonlar, ABD
Kongresi'nin Contralara verdiği
mali desteği kesmesinden sonra
başlatılan gizli sa\aşın önderi Yar-
bay North ve Tınansörleri" tara-
fından yürütülüyordu.
Contralann New Orleans'taki
baglantısı, MarioCalero'ydu. Ca
lero'nun uyuşturucu işine bula^
tıgı, 1986'da CIA'ya iletildi. Ra
pora göre, "Teşkilat, buna karşii
harekete geçmedi"
İstifa ettirildi
DEA ajanı Celerino Castilk
anılannda, Ilopango'dan uyuştu
njcu kaçakçılığı konusunu 198
Ağustosu'nda CIA El Salvadc
istasyon şefı Jack McCavett'e ilei
tiğini yazıyor. McCavett, üç gü
sonra Castülo'yu ofısine çağınyo
çekmecesinden çıkardığı 45 bi
dolan "Bana aynlan biitçeden bi
raz para kaldı. Bu parayı narkc
tikte çabşan çocuklara veriyorun
Gidip kendilerine araba alsınlar
sözleriyle Castillo'ya uzatıyor.
CI A-Contra ve uyuşturucu ba
ronlan arasmdaki ilişkiyi gözle
önüne serme çabalan bugüne de
hep engellendi. Gazeteci Ga
Webb, bu iddiayı gazetesinde oı
taya attıktan kısa süre sonre
görevinden istifa etmek zorund
kalmıştı.
tn^ltere'de
çeşitii örgüt
üyelerinin,
çevreyive
hayvanlan
korumak için
yapbklan
eylemlerde
bazen aşınya
kaçması
polisin başını
ağntıyor.
'Çevre
sa\aşçıları'
adı verilen bu
eylemcilere
karşı özel bir
isrihbarat
birimi
oluşturuluyor.
Ingilizpolisi çevrecilerinpeşinde
D»ş Haberler Servisi - tngil-
tere'de başta çevTe eylemcileri
olmak üzere bazı gruplann pro-
testolannı sertleştirmesi üzeri-
ne kamu düzenini korumak
amacıyla yeni bir istihbarat bi-
riminin kurulacağı bildirildi.
tngiltere'de yayımlanan The
Independent gazetesinin habe-
rine göre yeni istihbarat birimi
Özel Birim'deki dedektiflerden
ve Ingiliz İstihbarat Teşkilatı
MI5'ten de yardım alarak bazı
kişi ve etkinlikler hakkında bil-
• Ingiltere'de protestolannı sertleştirerek
arttıran çevre eylemcileri kontrol altına almak
için yeni bir istihbarat birimi kuruluyor.
gi toplayacak. Ulusal Kamu amacıyla, böyle birim kurul-
Düzeni için İstihbarat Biri-
mı'nin özellikle yol yapımı.
canlı hay\
r
an ihracatı ve ava
karşı eylem düzerüeyen çevTe-
cilerle aşın sağcı gruplan he-
def alacağı kaydedildi. Yetkili-
ler, çevre savaşçılannın eylem-
lerini giderek sertleştirmesi üze-
rine kamu düzenini korumak
duğunu belirtirken çevTeciler.
demokratik haklann ihJali an-
lamına geldiğini söylüyorlar.
Daha önce süt danası ihraca-
tını önlemek amacıyla düzen-
lenen gösterilere imzasım atan
çevreci liderlerden JohnCaUag-
han, çevrecilere karşı kurulan
yeni birimle ilgili olarak "Çok
ileri grftiler. Zaten gösteriler st-
rasında polis \ideo kamera Ue
her şevi ka>dedhor. Banşçdgös-
teriler demokratik toplumun
bir parçasıdır. Bu bizim hakkh
mmtar" dedi.
tngiltere'nin güneybatısın-
da kaçak göçmenlen takip eden
polıs ekipleri, yeni istihbarat
birimine katıhrken ülkenin ku-
zeyinde ava karşı gösteri ya-
panlar hakkında istihbarat top-
İayan küçük bir ekip de birim-
de görev alacak.
Basın devi Murdoch:
Gençliğimde
sosyalisttim
• Avustralya asıllı medya
imparatoru Murdoch, üniversite
yıllannda odasında bir Lenin
büstü bulunduğunu ve sosyalizme
inandığını söyledi.
LONDRA (AFP) - tngiltere'deki pek çol
muhafazakâr gazetenin sahibi ve eski başba
kanlardan Margaret Thatcher'ın koyu hayra
nı olan medya imparatoru Rupert Murdoct
toplumu kalkmdırma ideallerine sahip bulun
duğunu, öğrenciliğinde de "sosyaBst" oldugu
nu söyledi.
Üniversite egitimini lngiltere'nin ünlü okul
lanndan Oxford'da tamamlayan Murdoch, In
gilız Kanal 4 televizyonunda yayımlanacal
olan bir söyleşide. "Kendimi kesinükle bir sos
yalist olarak tanımlardım" diye konuştu.
lngiltere'nin The Guardian gazetesi, 21 Ka
sım"da Kanal 4 televizyonunda yayımlanaca!
olan belgeselde, Nevvs Corporation "impata
ratorluğunun" başkanı olmaktan "çok mem
nun" olduğunu söyleyen 67 yaşındaki Murdoch
emekliye
u
çok daha sonra" aynlacağını söy
ledi. Murdoch. emekliye aynldıktan sonra n'
yapacağına ilişkin birsoruüzerine "hemenöl
mek istediğuıi" söyledi.
Avustralya doğumlu Murdoch; ABD, Ingıl
tere ve anavatanı olan Avustralya'da pek çol
medya kuruluşunun sahibi. "Gerçek Ruper
Murdoch" adlı belgeselde basın imparaton
Murdoch, öğrenciliğinde Oxford Üniversite
si'ndeki odasına bir Leninbüstü koyduğunu söy
leyerek "OğrendBk asiügi işte. O günlerde par
mağunı sryasetten çok. kiirek kulübüyie ügüe
nen lordlann gözlerine sokmak istiyordum"
diye konuştu.
Murdoch. "O zamanlar çok idealisttim. Di
ğer künselerin fîkirlcrine saygı göstermem ge
rekiyordu. AncakohnadLOtoyiarkarşBindata
rafsiz değüdik" diye ekledi.
DIŞ BASIN'DAN
Kapitalizm demokrasîyle nıümkün
Soğuk Savaş'ın sona ermesi, Batı için si-
yasi zaferin ötesindeydi. Bazılannın iddia
ettiğinin aksine. yahıızca pazar ekonomisi-
nin zaferi de değildi.
Benım "demokratik kapitalizm" diye ad-
landırdığım, pazar ekonomisi ile demokra-
tik kurumlann güçlü bir sivil toplumda bir
araya geldigi sistemin zaferiydi bu. Batı, So-
ğuk Savaş'ın sona ermesine hazırlıksız ya-
kalandı. Rusya ve Çin'in yanı sıra, Asya,
Güney Amerika ve Afrika ülkelerindeki oto-
riter hükümetler, isteksizce de olsa pazar sis-
temini ve küresel ekonomiyi kabul etmek
zorunda kaldılar.
Ancak bu ülkeler, yeni sis-
temin gerektirdiği kurumlara,
araçlara sahip değillerdi. Son
günlerde ömeklerini sıkça gör-
dük; küresel pazar güçleri, sağ-
lam kurumsal temellere sahip
ohnayan ülkelerde istikrarsız-
lığa yol açabiliyor.
Liderliğe ihtiyaç var... Ve
bu liderliği ancak Amerikan
başkanı üstlenebilir. Ne yazık
ki Bfll CKnton, hem kendi ken-
disine zarar verdi, hem başka-
lan tarafından yıpratıldı. Bu
hasan onanp onaramayacağı da
henüz belirgin değil. Uluslara-
rası Para Fonu (IMF) ve Dün-
ya Bankası'nın geçenlerde dü-
zenlenen yıllık toplantısına. basın fazla yer
vermedi. Ekonomistlerin ve köşe yazarlan-
nın çözüm önerisı paketleri ise temel nokta-
yı gözden kaçınyordu: Krizin yalnızca eko-
nomik değil aynı zamanda siyasi oldugu ger-
çeğini. Demokrasi olmadan istikrarlı kapita-
lizm olmaz. Geçiş dönemi için kimsenin bir
mastır planı yok. Belki gelecek nesil bu pro-
jeyi gerçekleştirebilir. Yeni ulusal ve ulusla-
rarası kurumlara ihtiyaç duyulduğu açık. Ba-
nş ve refah içinde bir yüzyılın temellerinı at-
mak mümkün. Ancak bunun için şimdiden
kollan sıvamamızgerekiyor. (7-8Kasun)
Batıneredeyanlışyaptı
Yiyecek sıkıntısının gide-
rek arttığı Rusya'da, 'Neola-
cak bu memkketin hali' içe-
riğindeki şakalar aldı başı-
m yürüdü.
Rusya ekonomisinin can-
lanması için biri iyimser di-
ğeri kötümser olmak üzere
iki senaryo mevcut. İyimser
senaryoya göre uzaydan ya-
bancılar gelip ülkeyi kurta-
racak, kötümsere göreyse
Ruslar kendilerini kurtara-
cak.
Bugün Rusya'da tartışılan
temel konu, ülkeyi bu hale
getiren kapitalist 'uzavhla-
nn' iyi niyetli mi. kötü ni-
yetli mi oldugu.
Komplo teorilerine göre
ABD'li politikacılar Rus-
ya'yı ekonomisini batınp
ülkeyi parçalama planlan-
nı uyguladılar.
ABD tarafından yönetilen
Uluslararası Para Fonu'nun
(IMF) faiz oranlan, kaçı-
mlmaz olarak ülke sanayi-
inin çökmesine ve yoksul-
laşmaya yol açtı.
Batılı kurumlar, Rusya'nın
dünya ekonomisine enteg-
rasyonu sorununda kendi
başansızlık ya da yetersiz-
liklerini incelemek zorun-
da. Washington ve diğer Ba-
tılı başkentler.
YeHsin dönemindeki
Rus tarihinin yazılış sürecin-
de Moskova'daydılar. Ül-
kenin krizden geçtiği şu
dönemde de Moskova'da
kalmalılar. Bu. Bau'mn üst-
lenmesi gereken temel bir
sorumluluk. (7-8 Kasun)
TESK - ATATÜRK AN1TI
PROJE YARIŞMASI
AÇIKLAMA :
Turkıye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK). Atatürk Bulvarı
üzerındekı Genel Merkez Binasının onune bir Atatürk Anıtı yaptirmak için
"Proje Yarışması" düzenlemiştir.
Amaç. laık ve demokratik Cumhuriyetımızın kurucusu Ulu Önder
Atatürk ün yaptırılacak bu anıtıyla. Devlet Protokol Yolu üzerindeki Genel
Merkezımızi guzelleştirmek. onun ılke ve ınkılaplarının savunucusu
olduğumuzu vurgulamaktır.
Yarışma tüm heykeltıraşlara açıktır.
KATILMA KOŞULLARI :
1) Yarışmaya katılacak sanatçılardan istenenler.
- Anıtın 1/10 ebadında alçı maketi.
- Kaide ve yakın çevre ile ilgili ön proje.
- Sanatçının. varsa bu güne kadar yapmış oldugu anıtsal uygulamalar-
dan örnek (fotoğraf).
- Anıtla ilgili açıklama raporu (Anıtta kullanılacak malzeme, raporda
ayrıntılı olarak belirtilecektir).
- Fiyat ve fıyat analızi.
2) Sanatçılar birden fazla eserle yarışmaya katılabilirler.
3) Yarışmaya katılacak heykeltıraşların birinci maddede sayılan bilgileri 30
Kasım 1998 günu saat 17.00ye kadar TESK Genel Merkezı Tunus
Caddesi No:4 Bakanlıklar 06680 ANKARA -Tel: (0.312) 418 32 69
adresıne teslim etmeleri gerekmektedir.
4) ÖDÜLLER: 1 ınciye 1 MilyarTL, 2'incıye 500 MılyonTL.. 3uncüye250
Milyon TL. Aynca yarışmaya katılan üç kışiye de mansiyon verilecektir.
SEÇİCİ KURUL
TESK Genel Başkanı
Anayasa Mahkemesi eski Başkanı ADD Başkanı
Yargıtay Başsavcısı
Tuğ.Gen.Askeri Yargıtay Başkanı
T.O.B.B. Başkanı
TÜRK-İŞ Başkanı
TİSK Başkanı
DİSK Başkanı
Çankaya Belediye Başkanı
1) DervişGÜNDAY
2) Yekta Güngör ÖZDEN
3) Vural SAVAŞ
4) H.Önder AYHAN
5) Fuat MİRAS
6) Bayram MERAL
7) Refik BAYDUR
8) Rıdvan BUDAK
9) Doğan TAŞDELEN