Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OICASIM 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
GÜIVCEL Cl'NEYT ARCAYl REK
I Baştarajı I. SayJaJa
s kaldı.
Günümüızdekı muhalefet li-
lerleri Yakışıklı'dan Şaibe-
i'sine kadar hemen hepsı he-
nen her gün konuşmadan
Kiemiyorlar. Demokrasiadına
layıflandığ ımız bir huyları var:
SöyledıkJerı; "özel araştır-
na" ile saptanan gerçeklerı
jermiyor.
Sabahın erken saatınde
jünlük gazetelerin üzerıne at-
yorlar. "istismaredeceklen",
;endilerıne uygun bır konu arı-
'orya başkentte bırbasın top-
antısı düzenlıyoryadabiryurt
;öşesinde gazetede bulduk-
arı konu uzerınde konuşuyor-
ar, konuşuyoriar.
Son bir örnek, muhalefet
)artilerimizin güldürü nrtelığın-
ieki böylesi çalışmalannı göz-
sr önüne seriyor.
Olayın öyküsü ve pek çok
ıçıdan sonuçları gerçekten il-
jınç:
Sedat Ergin mesleğın yü-
:ünü ağartan bır gazetecı.
fezdığı haberlerle yazılann her
.atırını başka bır kanaldan
togrulatmadan gazeteye ver-
neyen bir meslek adamı.
Geçen cumartesı Hürrıyet'te
;ıkan köşe yazısmda onernlı
>ir bilgiye yer verdı. Bu bılgı,
inü kitlelere yayılan Nesim
dalki cinayetı sorumiusu Erol
Evcil'le ancak ıki kez konuştu-
junu duyuran Başbakan Yıl-
naz'ı yalanlıyordu. Ergin'e go-
e, Mesut Yılmaz, Erol Evcil'le
D
aris'te üçüncü kez göruş-
nüştü.
Yazının yayımlandığı gun sı-
raset ayağa kalktı, medya
iyağa kalktı.
Kuşkusuz bu ıki kesimın yo-
a çıkışlarında değışik öğeier.
Jürtüler rol oynuyordu. Orne-
Jin, Deniz Baykal CHP'nm
nafya-çete olaylarına karıştı-
ılmak üzere olmasına fena
ıalde bozuluyor. Başbakan tn
cınk dökük bır hükümetle bu
conudaki başarılı savaşımını
(üçük gösterebilmek için elin-
Jen geleni esirgemıyor
Cumartesi günü Karaman'a
ıareket etmeden önce; Bay-
<al "işleyeceği konuyu" Se-
jat'ta buldu ve sonra:
Türk modeli tıpik bır muha-
efet lideri kimliğini sergıledi.
vleydan nutkunda Ergin'e da-
/anarak "Olay Japonya 'da ol-
\ayd\, Başbakan ıntıhareder-
1İ" diyecek kadar ileri gitti.
Medyamızdakı kımı yazaria-
rımız da hayli hızlı davrandılar.
Gerçek ne ise?
Ama pazartesı günü (dün)
•'ö/rşey"oldu.
Ertuğrul Özkök koşesınde
öyle bır açıklama yayımladı kı;
sıyaset adamiariTiızdan -Şa-
ıbe Hanım'ı bıryana bırakırsak-
muhalefetin keskın sesi Bay-
kal'ın fena haide "şapa otur-
masına" neden oldu.
Özkök'un açıklamasında
hayli ılgınç kımı ıfadeleryeralı-
yordu.
Parıs'e "bırlıkte'' gıttığı Baş-
bakan'la Hılton Otelı'nde sa-
bah kahvaltısında buluşacak.
Salonda bır genç adamla ma-
sanın uzerınde bol reklam edi-
len "Eze zeyf/n/en "nden ıki ku-
tu goruyor.
Başbakan ise genç adamı,
"Işte yenı zeytın kralımız" diye
takdım edınce. Ozkök'ün kafa-
sında bır şımşek çakıyor. Bir
zeytın kutuianna bakıyor, birde
genç adarna:
"O genç adamın Eze zeytın-
lerı sahıbı ErolEvcılolduğu so-
nucuna varıyor."
Açıklamadıgı ıçin nedenıni
bılmıyoruz. Ozkok. Yılmaz-Ev- {
cıl goruşmelen kamuoyunda
tartışıhrken unlu son basın top-
lantısında bu olayı sormuyor i
Yılmaz'a. ustelık yazmıyor da.
Ama Sedat'a uçüncu buluş-
mayı yazması ıçın ızın verıyor.
Ozkök'ün yalanlaması 21.
sayfada yer alıyor; ama aynı
gun gazetenın 20. sayfasında.
Ozkök'ten bır karış berıde Ya-
vuz Gökmen. "TC Başbaka-
nı'nın 'kuyruklu' bır yalanını"
k?lemıne dolamış, Tansu'cu-
ğunu savunuyor!..
Ya Çilter korosu? Olayı üç-
beş yüz basan gazetelennde
"Kalem satan medya çetesı"
başlığı ıle duyuruyorlar.
Başbakan da taa Rıze'den
Ozkök'ün açıklamasını doğru-
luyor.
Bır Başbakan artı bır gazete-
cı olayı yalanlarsa ve ıkınci bır
gazetecı (Derya Sazak) olayı
anımsamadığından söz eder-
se. yalanlamaya ınanmaktan
başka elden ne gelır kı!
Muhalefet gelışmeleri bek-
lemeden halkın huzuruna çıkı-
yor ve.. sert bır rüzgâr olup
esıyorlar. Bunun adı da doğ-
ruıarı haykırmak oluyor.
Cumhuriyete baghhk zuıciri
• Buştarufı 1. Sayfada
lerını kdvdettı. Konuşmalann ardından
Atatürk konulu \ideo gösterimi yapılır-
ken bınada açılan 1U Kasım 1938 tarihın-
de çıkan gazetelerin örneklerinin yer al-
dığı sergi büyük beğeni gördü.
Daha sonra öğrenci. öğretmen \ c yurt-
taşlar el ele tutuşarak, TBMM'den Anıt-
kabir'e kadar ıızanan bır "sevgi nnciri"
okışturdular. "Ata'ya Sevgi Yürüyüşü",
Zı\erGözüaçık ile Vali Yardımcısı \lus-
tafa ErkaJ. Çankaya Belediye Başkanı
Doğan Taşdelen. Mamak Belediye Başka-
nı Ismail Değerli. Gençlık \e Spor Genel
Müdürü Tevfik Sarpkaya. genel müdür
yardımcılan ıle çalışanlar, Ankara II Mıl-
İi Eğıtım Müdürü Yavuz, federasyon baş-
kanlan. asken ve sivil okullar. Polis Ko-
lejı ögrencılerı. Seğmenler ve yurttaşlann
katılımıyla başladı. Eskı TBMM önün-
den Türk bayrakları. Atariirk posterleri ve
"75. >ıl kutiu obun" yazılı bez afışler ta-
şıyarak ılerleyen grup "10. Yıl Marşı" ile
"Dağ Başını Duman Alnuş" marşı eşh-
ğındc yürürken sik sık "Yaşasın Atatürk
Cumhuri\eti" bloganı attılar.
TBMNİ bınasından L'laştırma Kavşagı
\e Celal Bayar Bulvan'nı ızleyerek Anıt-
kabır'e ula^an yurttaşlar, Aslanlı Yol'u
geçerek tören alanına geldiler. Gençlik ve
Spor Genel Mudürii Sarpkava, Ata-
türk'ün mozolesine "Ata'ya se\giçetengi"
bıraktı. Saygı duruşu ve lstiklal Marşı'nın
ardından Misak-ı Mılli Kulesfne geçen
Sarpkaya, Anıtkabir Özel Deften'nı im-
zaladı. Sarpkaya şu görûşlen kavdettı:
"Türkiye Cumhuriyeti geçmişinden al-
djğı güçlc sonsuza dek bağımsız, demok-
ratik, laik bir hukuk devleti olarak u\gar
ülkeler arasındaki verini koruvacaktır.
C umhuriyetin temel ilke ve inkılaplannı
konımak ve vaşatmak için gençlerle bir-
likte huzurunuzda veniden ant içiyoruz.
Demokratik,özgür, çağdaş Türkiye Cum-
huriveti'nin temeli olan Türk gençliği çiz-
diğiıiiz çağdaş>olda ilerlemevt devam ede-
cektir." Sarpkaya, gazetecilerin sorusu
üzerine, bu yüriivüşü geleneksel hale ge-
tirmeyi amaçladıklarını belirterek "A-
ta'nın öiümünün 60. yıldönümü nedcni\-
le vapılan bu vüriivüşlc, Türk gençliği ve
haİkının Atasına ve onun Cunıhurivetine
ne kadar bağlı olduğunu bir kez daha gös-
termiş olduk. Amacımı/ bu yüriivüşü ge-
leneksel hale getirerek, Türk halkını Ata-
sıyla bütünleştirmektir'' dedı. Atatürk'ün
öiümünün 60. yıldönümü nedenıyle Anıt-
kabir sabahın erken saatlerinden başlaya-
rak çeşıtlı demek ve kurululuşlar ıie ög-
rencilerın akjnına uğradı. Emnıyet Genel
Müdürü Necati Biücan da. beraberindekı
genel müdüryadımcılan. daırebaşkanla-
n, Polis Akademisi ve Polis Koleji öğren-
cileri öğretim üyeleriyle bırlıkte Anıtka-
bir"i zıyaret ettı. Kırmızı-beyaz karanfil-
lerden oluşan \e üzerinde "TürkiyeCum-
huriyeti Emniyet Teşkilab" yazılı çelengi
mozoleye bırakan Bılican, saygı duruşu-
nun ardından Anıtkabir Özel Defteri'ni
ımzaladı. Bılican deftere şöyle yazdı:
"Dün olduğu gibi bugün de Cumhuriye-
tin ve onun ilkelerinin inançh koruyucusu
ve güvencesi olmanın gururu içindeyiz.
Aramızdan aynitşının 60. yıldönümünde
seni bir kere daha minnetİe. şükranla ve
saygı ile anıyoruz."
Bılican, polıs teşkılatı ve Türk Silahlı
Kuv\etleri'nın içte ve dışta Cumhuriyeti.
onun temel ilkelennı ve Atatürk'ün hedef-
ledıgi gibı korumaya kararlı kuruluşlar ol-
duğunu söyledi.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyo-
nu Başkanı Gülten Daş ıle berabenndeki
heyet de Anıtkabir'ı ziyaret ederek mozo-
leye çiçek koydular. Daş, saygı duruşun-
dan sonra Anıtkabir Özel Defteri'ne şun-
ları yazdı: "Cumhuriyetin 75. yılında çağ-
daş Türk kadınlan olarak laik Türkive
Cumhuriyeti'nin karanhk günlere gitme-
sint asla izûı vermeyeceğiz. Scnin Lstediğin
gibi fikri hür. vicdanı hür laik kadınlar
olarak toplumdaki yerimiz için vercceği-
miz mücadeleden asla vazgeçmeyecegK."
Seni çok özlüyoruz
• Baştarafi 1. Sayfada
raf sergısı açılacak.
Or-ÂnSevgıYılıHalkKü-
tüphanesi ıleCebecı llçe Halk
Kütüphanesi'ndc saat
10.00'da "Atatürk SevgfcT
konulu v ıdeo gösterimi yapı-
lacak. Prof. Dr MahmutTez-
can'ın katılacağı "Atatürk'ün
Gençlik ve \eni İnsan Anlay ı-
şı" konulu konferans saat
10.00'da Sıhhı>e"de bulunan
Atatürk Lisesi'ııdegerçekleş-
tırilecek. Ekrem Uçyiğit'ın
vereceği "75. Yıldönümünde
Türkije Cumhuriyeti" konu-
lu konferans da Yenimahalle
Yahya Kemal Beyatlı Lise-
si'nde saat 14.00'te başlaya-
cak. Anıtkabir ıçin saat
14.00'te bir gezı düzenlene-
cek. Yenimahalle Beledıyesi
Klasık Türk Müziğı Korosu
50. Yıl DörtMevsimSahne-
si'nde saat 20.00'de bir konser
verecek.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. yayımladığı mesaj-
da bır uygarlık rejımı olan
Cumhuriyetın ülke yönetı-
hiiîiutsöz hakkı olma-
yan "tebayı" kımlik ve kışili-
ge kavuşturduğunu, eşit hak-
lara sahip yurttaşlar haline ge-
tirdiğını belirrtı. Türk yurtta-
şının Cumhurıyet sayesınde
devletin yegâne ve gerçek sa-
hibi olduguna dıkkat ceken
Demirel. ulusun ",\z zaman-
da çok vc büyük işkr başardık,
daha da başaracagız" dıyen
büyük Atatürk'ün ılkelerine
ve Cumhunyete sahip çıktığı-
nı, ideallerinı büyük ölçüde
gerçekleştirdiğini kaydetti.
Demirel, şöyle dedı.
"Türkiye Cumhuriyeti,
Atatürk'ün çağını aşan ileri
görüşleri doğrultusunda, hür
ve demokratik bir dev iet ola-
rak millfn' ve ülkesiyle bölün-
me/ bütüniüğünü koruyarak
çağdaş uygarlığın onuriu bir
ortağı olma mücadelesini ba-
şanyla sürdürmektedir. Bü-
yük Atatürk sonsuza kadar
millerimi/in gönlünde ve zih-
nindeyaşacaktır."
TBMM Başkanı Çetin, ya-
yımladığı mesajda. Ata-
türk'ün bır kez daha en derin
rahmet. mınnet ve şürkan
duygulanyla anıldıgını belırt-
ti. Çetin, "Anayurdumuza ve
ulusal varüğımıza karşı girişi-
len büyük saldın karşısında.
yoksulluk-bitkinlikveçaresiz-
liğin karanlığı içinden bir gü-
neş gibi doğan Mustafa Kemal
Atatürk. bütün ulusumuzuöz-
gürlük ve bagımsızük ateşi et-
rafinda bütünleştirmiş ve tari-
himizde yeni dönem açan l lu-
sal Kurtuluş Savaşrnı başlat-
mışör" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal da, mesajında demok-
ratik laik cumhuriyeti kuşat-
maya, ülkeyi tanhsel rotasın-
dan çevirmeye çalışanlar kar-
şısında. Atatürk'ün daha da
yüceldığını. Atatürk'e olan
bağlılık ve sevgının daha da
yükseldigınıbehrttı.CHPÇa-
nakkale Milletvekili Ahmet
Küçük. Atatürk ilke ve dev-
rimlennın akla ve bilıme da-
yanan bır devlet kurmayı
amaçladığını belirterek "O-
nun ileriyi gören çağdaş ilke ve
inkılaplannın günümü/de da-
ha da beiirginleşen öneminin
büinciyle Atamızın izinde yü-
rümeye devam ediyoruz" de-
di. Eğit-Der Genel Başkanı
Mustafa Gazakı da mesajın-
da. bugün 9 milyon okuma-
yazması olmayan yetişkin; la-
ik ve üretici eğitim yerine din-
se! ağırlıklı ve paralı eğıtım
\arsa bunun Atatürk'ün yo-
lundan aynlınmasından kay-
naklandığını belirrti.
MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli de, Mustafa Kemal
Atatürk'ün bütün ömriinü bü-
yük Türk ulusunun tam ba-
ğımsızlığı yolundaki mücade-
leye adayan bir idealist oldu-
ğunu kaydetti.
Mustafa Kemal Derneği
Başkanı Kamran Baran da
açıklamasında Atatürk'ün
aramızdan aynlışının 60. yıl-
dönümünde; onun çağdaş, la-
ik cumhuriyetınde. çağdaşlık
ve laiklik karşıtı hareketlenn
yoğunlaşmayabaşladığını be-
lırttı.
Izmir'de de çeşitli sivıl top-
lum kuruluşları yaptıklan
açıklamalarla, Atatürk'ün
devnmlennın süreceğinı vur-
auladılar.
G U N D E M >IUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
son döneme ulaşır...
Bunun istisnalan olur ama,
genel kural bozulmaz. Her mu-
halefet partisi, elinde iktidara
ilişkin büyük dosyalar bulun-
duğunu açıklar. İktidara gelın-
ce, hesap soracağını söyler. İk-
tidara gelir hesabı sorar.
- Alacağımız ne kadardı?
Dosyalara, tıpkı kimi operas-
yonlar gibi ad da takılır. Son
dönemde yeni bir moda baş-
ladı. Şimdi dosya adıyla değil,
görenin göstereceği tepkiyle
anılıyor. Partilerkarşılıklı olarak
ellerindeki dosyalara kımin ne
diyeceğini hesaplayarak ad
koyuyorlar. Dosya yelpazesi o
kadar geniş ki Türkçemizin
zenginlıği bile buna karşılık ver-
medezorlanabilır. Biz dosyala-
ra şöyle bir bakıp sınıflandır-
maya çalışalım.
Verdimse verdim dosyala-
n...
Bunlar baştan dördüncü dö-
neme ulaşırtar. Konuyu herkes
bilir, bunun yasal olmadığı da
ortadadır. Ama adı üzerinde
verilmişse verilmiştir. Verilme-
mişse verilmemiştir. Veren oldu
da alınmadı mı? Alındı da inkâr
mı edildi? İnkâr edildi de sak-
landı mı? Saklandı da aklandı
mı?
Sen de götür dosyalan...
Bunlar sadece dosyanın
kahramanını değil, ortaya çıka-
ran kişiyi de ilgilendirir. Götüren
kişı ortaya çıkarana çıkışır,
"Senden başka bunun üzerine
gidecek yok mu? Dosyayı oku-
muşsun, nasıl götürüldüğünü
öğrendin ışte, sen de yap" der.
O zat da dosyayı mahkemeye
götürmek yenne malı götürür...
Sarsanm-oyanm-indiririm
dosyalan...
Elde bir şey olmadığı anlamı-
na gelir. Sadece ikinci aşama-
ya ulaşabilmiş, sulandırma dö-
nemine gelmemiş dosyalar fı-
güran olarak kullanılabilir. Ar-
kada daha büyüklerinin olduğu
imaedilır. '/ma'tutmazsa 'imal'
edilir.
Madem öyle işte böyle
dosyalan...
Burada daha çok eşit güçler
savaşır. Bır tarafın elinde dos-
ya varsa, karşı tarafta zaten
tozlanma dönemine aıt pek
çok dosya vardır. Onları açığa
çıkanr. Böylecedosyalarda de-
mokratik eşitlik sağlanır. Payla-
şımcı ruh içinde karşılıklı olarak
sulanma aşaması pas geçilip
aklanma aşamasına ulaşılır.
Açtırma kutuyu dosyala-
n...
Bir taraf dosyalardan birini
aralarsa, karşı taraf da işin, ma-
dem öyle işte böyle modeliyle
çözülmeyeceğini düşünürse,
hemen diyalog yoluna gidilir.
"Bak bende de var. Açtırma
kutuyu, soyletme kötüyü" de-
nir. Bunun üzerine karşı taraf,
tozlanmadan aldığı dosyayı
buzlanmaya gönderir. Derin
soruşturmanın yerini de derin
dondurucu alır.
Halkım için dosyalan
En başanlı yöntemlerden bi-
rıdir. Rumuz, halkım için. Ne
yapıldıysa halk için yapılmıştır.
Iktidanmız "haltım" "halkımla
kapatır. Halk da bu haltla gurur
duyar.
Yandım Allah dosyalan
Bu türde gelenek bozulabı-
lir. Genellikle işten pay alama-
yanların ortaya çıkardığı bir
dosyadır. Işi bildikleri için nasıl
yapıldığını da aynntılanyla an-
latırlar.
Külahıma anlat dosyalan
Yaygındır. Suçlama özellikle
yüce Meclis'in çatısı altındaki
bir kişiyle ilgiliyse, kahraman
oralı bile olmaz. Efelenir, "Ne
biliyoriarsa söylesinler" nara-
lan atar. Desteksiz atar destek-
li tutar...
Gülünçleşme...
örnekleri uzatabiliriz. Seçim
dosyaları, o biçim dosyalan,
sülalenle götür dosyalan, oy
ver-koyver dosyalan... Ama
yerimiz dar. Bu kadar dosyayı
alabilecek durumda değiliz.
Ülkenin en ciddi konusunu
mizahla ızah etmeye girişme-
mizin nedeni, siyasetçilerimi-
zin tutumu. Zaten konuyu su-
landırmaya uygun yapılan ol-
duğu ıçın fırsat bu fırsat, bula-
bildiğini sat, deyip yolsuzlukla
mücadeleyi sonuçsuz hale ge-
tirme eğilimine girdiler.
Her kafadan bir ses çıkacak.
Dosya dosyaya karışacak.
Herkes birbtrine çatacak. So-
nunda seçım gelip çatacak.
Dosya savaşları gıderek gü-
lünçleşiyor.
Bır konuyu gülünç hale ge-
tirmek kadar ciddi bir eleştiri
yoktur, deyip yazıyı bağlaya-
lım:
Dosyalardan fal tuttuk
Bu Meclis'te kaç kere
Vekillere hep kapatmak
Bize de yazmak düştü...
\tulurk l'HKuk I9*>
Hiıılit ııutıu.11 tttdtmııduıı
\ebtk- tıın Juğuııııııde
laııs tflı\f>r
Bundan tam 75 yıl önceydi... Yüce Atatürk'ün
önderliğiyle uygarlık yolunda ilk adımlarımızı attık...
Bir ulusun, çağdaş bir ülke, çağdaş bir dünya devleti
kurma yolundaki ortak iradesi yepyeni bir devletin
doğuşuna dönüştü. Türkiye'nin demokratik, laik bir
cumhuriyet olarak büyük şahlanı^ı başladı.
Bu dans asla bitmcvccck... Yüce Atatürk'ün önderliğinde.
ilke ve devrimlerinin aydınlığında dev adımlar attık...
Ve biz hep birlikte büyük bir başarı öyküsü yazdık...
Bugün modern. güclü bir ülke olarak cağcla? dünyada
yerımizi aldık... Bu dans asla bıtmeyecek... Birlikte ileri.
daima ileri adımlar atmaya devam edeceğız...