Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 EKİM 1998 ÇARŞAM
HABERLER
Harabe bir imparatorluktan bağımsızlığa uzanan 6 yılın öyküsü.
Oımhuriyetin kilometre taşlanANKARA (AA) - Savaştan çıkrruş bir
ülke... Her tarafi işgal altında, yannuş,
yıkılmış topraklar, düşman çizmesi al-
tında inleyen, buruk, gözü yaşlı insan-
lar... Derken, büyük bir mücadele ve ha-
rabeye dönmüş imparatorluğun üzerin-
de gûneş açıyor. 0 yıkıntıdan bagımsız
bir devlet. Cumhuriyet yeşeriyor.
Bugün 75. yılına basmaya hazırlanan
Cumhuriyet, 6 yıl süren bir bağımsızlık
mücadelesinin ardından kazanıldı.
Işte, yoktan var etmenin, özgürlüğû
kazanmak için yapılan mücadelenin,
Tûrk ulusunun var olma savaşımının o
günlerden bugünlere uzanan öyküsü:
Takvimler, 30 Ekım I9l8'i gösterir-
ken Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik
çıkmış imparatorluk, Mondros Mütare-
kesi'ni imzaladı. Bir ulusu tarih sahne-
sinde yeniden var eden bir milli kahra-
man, 31 Ekim günü Yıldınm Ordulan
Grup Komutanlığı göreviyle karargâhın
bulunduğu Adana'ya geldi. O kahra-
man, Mustafa Kemal'di .
Mustafa Kemal Paşa, memleketin du-
rumuna üzûlüyor, bir çözüm yolu an-
yordu; \0 Kasım I9l8'de, görevinden
aynldı ve Adana'dan trenle Istanbul'a
hareket etti. Düşman, yurdun dört bir
yarunı işgal ediyordu. Türk milleti için
acı dolu günler başlamıştı. Işgaller bir-
biri ardına devam ederken tanh bugün-
leri şöyle yazdı:
• 13 Kasım 1918: lngiliz, Fransız,
Italyan ve Yunan gemilerinden oluşan
61 parçalık Itilaf Ordusu, lstanbul'a gel-
di ve karaya kuvvet çıkardı.
• 9Kasun 1918: Iskenderun lngiliz iş-
galine uğradı.
• 12 Kasım 1918: Fran-
sızlar, Istanbul"da...
•6Aralıkl918:lngiliz-
ler, bu defa ilerleyerek Kı-
lis'ı işgal etti.
• 7 Aralık 1918: Fran-
sızlar, Antakya'ya girdi.
• 17Arahkl918:Fran-
sız askerleri, denizden
Mersin 'e çıkarma yapma-
ya başladı.
• 23Arahkl918:Islahi-
ye, Osmanıye, Bahçe.
Hassa, Mamure'yi düş-
man çizmesi çiğnedi.
• 1 Ocak 1919: Ingılız
askerleri Antep'e girdi.
• 12 Ocak 1919: tngiliz-
ler, Ermeni amaçlanna
hizmet etmek için Kars'a
yerieştı.
• 1 Şubat 1919: Aydın
Demiryolu, lngiliz ve
Fransızlann işgaline uğra-
dı.
• 22 Şubat 1919: Maraş,
lngiliz işgali altında...
• 8Martl919:Fransız-
larZonguldak'ta...
• 9Mart 1919:2000 ki-
şilik bir lngiliz müfrezesi,
Samsun'u işgal altınaaldı.
•24Maıtl919:lngıliz-
ler Urfa'yı işgal ettıler.
• 28Martl919:ttalyan-
lar, karaya asker çıkararak
Antalya'yı işgal etti.
• 16Nfcan 1919: Fransızlar, Afyonka-
rahisar Istasyonu'nu işgal alnna aldı.
• 20 Nisan 1919: Gürcü Ordusu, Mil-
li Şûra kuvvetlerini bozarak Ardahan'a
girdi.
Bir çüneş dofluyor...
Bütün bunlar olurken, 5 Mayıs
1919'da Harbiye Nezareti, Genelkur-
may Başkanlığı'na Mustafa Kemal Pa-
şa'yı tayin etti.
Tam o sırada Itilaf Devletlen temsil-
cileri de Paris'te toplanmıştı. Sonun baş-
langıcında Yunanlılann tzmir'i işgali
konusunda karar aldılar. 15 Mayıs"ta gü-
zel tzmir'de Yunan işgali başlamıştı.
Mustafa Kemal Paşa, maiyetiyle bir-
likte 16 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma
Vapunı ile İstanbul'dan aynldı ve ertesi
günü Bandırma Vapuru ile fnebolu'ya.
18 Mayıs'ta Sinop'a vardı. Ve takvim-
ler 19 Mayıs 1919'u gösterirken Mus-
tafa KemaJ Samsun'daydı. Tarihler, bu-
günü dünyanın en büyük ulusal müca-
delelerinden birisinin başlangıcı kabul
etti.
Artık, geriye dönüş yoktu. Genç Mus-
tafa Kemal, Samsun'dan Havza'ya gel-
di. Işgaller devam ediyordu. Yunanlılar,
26 Mayıs'ta Manisa"ya, 21 Mayıs'ta Ay-
dın'a girdi.
# Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın meşalesi, 16 Mayıs 1919'da
Atatürk ve maiyetinin Bandırma Vapuru ile îstanbul'dan
aynlmasıyla ateşlendi.
# Genç lider, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
# Erzurum ve Sıvas kongrelerinin ardından, milli mücadele Inönü, Sakarya ve
Başkomutanlık zaferleriyle taçlandı.
...ve 28 Ekim 1923: Akşam Çankaya'daki yemek esnasında Mustafa Kemal Paşa, hazır
bulunanlara şöyle dedi: "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz"...
Damat Ferit Paşa, Haziran'ın 17'sin-
de Paris Banş Konferansı'na Osmanlı
devletinin banş isteklerini bildiren muh-
tıra gönderirken öbür taraftan Mustafa
Kemal, bundan dört gün sonra Istan-
bul'da bulunan tanınmış kimselere
Amasya'dan mektup göndererek milli
mücadeleye davet ediyordu.
'Milletin bağımsızlığı
tehlikededir-
Mustafa Kemal Paşa, ulusu kurtar-
mak için dört koldan çalışmalara başla-
mıştı. 21 Haziran'da bir tarihi belgeyi,
Amasya Tamimi'ni yaveri Cevat Ab-
bas'a dikte ettirdi. Ertesi sabah, Anado-
lu'daki mülki ve askeri makamlara ta-
mim, şu tarihi sözlerle ulaştı:
"Vatanın tamamheti, milletin bağım-
sızlığı tehlikededir. Milletin bağunsızkğı-
m, yine milletin azmi ve kararı kurtara-
caktır. Sıvas'ta milli bir kongrenin acele
toplanması kararlaşönlmıştır...'"
Bu arada, Mustafa Kemal'in çalışma-
lannı engellemek isteyenlerde boş dur-
muyordu. Posta ve Telgraf Umum Mü-
fa Kemal'in rütbesinin kaldınlmasına,
nişanlannın da geri almmasına karar ve-
rildi.
Erzurum Kongresi adına ilan edilen
beyanname, 10 Ağustos'ta Erzurum'da
Türk Basımevi'nde çoğaltılarak binler-
ce nüsha haünde tüm yurda gönderildi.
Mustafa Kemal Paşa, Erzurum'da arka-
daşlanna "İstanbuLbir Amerikan man-
dasıdır rutrurnıuş gidiyor. Bu olmaya-
caktır. Türkiye istiklal bürünlüğiine sa-
hip olacakür. Hayır paşalar, hayır, hayır
böefendUer~ Manda yok, ya istiklal, ya
ölüm var" diyordu.
Erzurum Kongresi 'nin ardından, 4
Eylül'de açılan Sıvas Kongresi, 11 Ey-
lül'de son buldu. 10 maddelik Umumi
Kongre Beyannamesi yayımlandı.
Kahraman Türk halkı
Bu arada, Osmanlı Padişahı adına Da-
mat Ferit ile tngiltere temsilcisi arasın-
da. Türkıye'nin Ingılız mandasmı kabul
ettiğine dair gizli bir anlaşma imzalan-
dı: 12 Eylüf 1919...
Düşman işgali sürerken 30 Ekim'da
iletti.
6 Nisan 1920: Ulusal mücadeieyi tüm
dûnyaya duyuran Anadolu Ajansı ku-
ruldu. Mustafa KemaL, "Anadolu Ajan-
sı, Türkiye'niıı sesini dünyaya duvura-
cakür" diyordu.
21 Nisan 1920: Mustafa Kemal, vila-
yetlere Meclis'in 23 Nisan 1920 günü
açılacağını bildirdi.
23 Nisan 1920: Türkiye Büyük Millet
Meclisi açıldı.
24 Nisan 1920: Mustafa Kemal Paşa,
Meclis Başkanlığı'na seçildi.
5 Mayıs 1920: TBMM lcra Vekillen
Heyeti, ilk toplantısını yaptı.
9Mayıs 1920: TBMM adına Mustafa
Kemal imzasıyla AA vasıtasıyla Islam
âlemine şu beyanname iletildı:
"Orduyu terhis etmek, köylûlere Ku-
vay-ı Milliye'yi asi tanıtmak. milleti ken-
disine şerefveren,en asil ve civanmert ev-
ladına karşı şüphe ve tereddüte düşür-
mek, sulhü hazırlamak için tngiliz emri
altında çalışan vatansızlann ilk işi oldu."
11 Mayıs 1920: Mustafa Kemal Paşa,
Istanbul'da Divan-ı Harb tarafından ida-
ma mahkûm edıldi.
dürü Refık Halit, 24 Haziran'da telgraf-
hanelere "Mustafa Kemal'in azfcdiküği-
ni, bu sebeple telgraflannın kabul edil-
memesini bildiren'' bir şifre gönderdı.
Harbiye Nazın AH Ferit Paşa, 5 Tem-
muz'da Mustafa Kemal Paşa'yı padişah
adına lstanbul'a çagırdı.
Mustafa Kemal, Harbiye Nazın'na şu
yanıtı verdi: 6 Temmuz 1919... "VDayet-
i Şaridye ahalisi arasından çıkıp gelmek
hususundaki yüksek tekliflerinizi yeri-
ne getirmede şansi irademi kullanmak-
tan manen ve maddeten memnu bulunu-
yorum." Ardından. 14 Temmuz'da or-
dudan istifa ederek Erzurum Müdafaa-
i Hukuk Cemiyeti'nin başına geçti.
Cumhuriyetln temeli, o
günlerde atıldı
Milli mücadele hareketinin dönüm
noktalanndan olan Erzurum Kongresi,
23 Temmuz 1919'da toplandı.
Mustafa Kemal Paşa. Erzurum Kong-
resi'nin sona erdiği günün akşamı saba-
ha karşı Mazhar Müfit Kansu'nun ha-
tu-a defterine. "Zaferden sonra şekü hii-
kümet, cumhuriyet olacaktır. Padişah ve
hanedan hakkmda zamanı gefince kap
eden muamele>apılacakür. Tesettür kal-
kacaktır. Fes kalkacak, medeni milktler
gibi sapka gjyilecektir" dıye yazdırdı.
Mustafa Kemal Paşa, 9 Ağustos'ta as-
kerlik mesleğinden ihraç edildi. Musta-
Urfa'ya giren Fransızlar hıç bekleme-
dikleri tepkileraiıyordu. Günlerden 31
Ekim 1919, Maraş'ta taşkınhk yaparak
kadınlara tecavüz eden Fransız askeri
elbisesi giymiş bazı Ermenilere hak et-
tikleri dersi. Uzunoluk Camii Müezzıni
Hacı İmam adıyla anılan bir sütçü ver-
di. TarihJerin "Sütçü tmam" diye yaza-
cağı bu ulusal kahraman. silahına san-
larak Ermeni'yi öldürdü.
27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal Pa-
şa, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle birlik-
te Ankara'ya geldi. 29 Aralık'ta Musta-
fa Kemal hakkındaki askerlikten çıkanl-
ma ve madalyalanrun geri alınma kara-
n Meclis-i Vükela tarafından düzeltildi.
Kendisinin istifa etmiş olduğu ve madal-
yalannın iadesi karan alındı. Milli mü-
cadele, tüm hızıyla sürerken takvim şöy-
le akıyordu:
6 Ocak 1920: Erzurum'da Mustafa
Kemal'in Erzurum mebusu seçildiğine
dair mazbata düzenlendi.
12 Ocak 1920: Istanbul'da son Os-
manlı Meclis-i Mebusan'ı açıldı.
16Maıtl920:Saat 10.00'danıtibaren
îstanbul 'un askeri işgal altına alınacağı-
na dair Itilaf Devletlen adına tngiltere,
Fransa ve Italya Yüksek Komiserle-
ri'nin müştereken ımzaladıklan nota,
Sadrazam Saüh Paşa'ya tebliğ edildi. Îs-
tanbul, artık işgal altındaydı. Manastır-
lı Hamdi Efendi adındaki bir telgraf me-
muru, işgali Mustafa Kemal Paşa'ya
29-30 Mayıs 1920: TBMM hükümeti
ile Fransız hükümeti arasında imzala-
nan 20 günlük ateşkes anlaşması başla-
dı.
lOAğustos 1920: tstanbul hükümeti
ile ttilaf Devletleri arasında SevT Anlaş-
ması imzalandı.
2-3 Aralık 1920: Ermeniler ile Güm-
rü Anlaşması imzalandı.
zafcr...
Milli mücadele, meyvelerini veriyor-
du. Ulusun topraklannı savunma müca-
delesi, 10 Ocak 1920'delnönümevzile-
rinde Yunanlılarla şiddetli çarpışmala-
nn ardından 1. lnönü Zaferi'nin kazanıl-
masıyla başanya ulaşmaya başlamıştı.
20 Ocak 1920"de ilk Teşkilat-ı Esasi-
ye Kanunu kabul edilirken 5 Şubat'ta
TBMM'nin gizlı oturumunda Londra
Konferansı'na Ankara hükümeti adına
heyet gönderilmesi ve heyetin Meclis
üyelerinden oiuşması kararlaştınldı. 6
Şubat'ta Bekir Sami Bey başkanlıgın-
daki heyet, Ankara'dan hareket etti. 21
Şubat'takonferans başladı ve 12 Mart'ta
son buldu.
TBMM hükümeti ile Rusya arasında
16 Mart'ta Moskova Anlaşması imza-
landı. Masa üzerindeki zaferleri, mey-
danlardakizaferlerizliyordu. 1 Nisan'da
2. lnönü Zaferi kazanıldı.
5 Ağustos... Mustafa Kemal'e geniş
yetkilerle ve 3 ay süreyle Başkuman-
danlık tevcih eden kanun TBMM'de ka-
bul edilirken 23 Ağustos 1920 günü Yu-
nan Ordusu, taarruza geçti ve Sakarya
Meydan Muharebesi başladı.
26 Ağustos'ta Başkomutan Mustafa
Kemal Paşa'run emri geldi:
"Hatt-ımüdafaa yoktur, sath-ı müda-
faa vardır. O sanh bütün vatandn*. Vata-
nın her kanş toprağı. vatandaşın kanıy-
la ıslanmadıkça terk olunamaz."
13 Eylül'de Sakarya Meydan Muha-
rebesi sona ermiş, düşmanın Sakarya
Nehri'nin doğusunda imha edilmesiyle
zafer kazanılrnıştı. Mustafa Kemal Pa-
şa'nın emriyle 14 Eylül'de genel sefer-
berlik ilan edildi.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 19
Eylül'de "gazi" unvanı ve mareşal rüt-
besini aldı. Yeni yılm başlangıcında
Mersin ve Adana düşman işgalinden
kurtulmuştu. Dört bir bucak Türk top-
raklannın düşman çizmesi altmdaki esa-
reti birer birer sona eriyordu. Derken 26
Ağustos'ta 05.30'da topçu ateşiyle Ko-
catepe'den Büyük Türk Taarruzu başla-
dı. Türk süvarileri. 9 Eylül'de Izmir'e
girdi ve Kadifekale'ye Türk bayrağı çe-
kildi.
Saltanat bhtl...
Mudanya Konferansı, 3 Ekim
1922'de başladı. Mütareke 11 Ekim'de
imzalandı ve 15 Ekim'de yürürlüğe gir-
di.
TBMM, 1 Kasım'da bir devri sona er-
dirdi. Hilafet ve saltanatın birbirinden
aynlarak saltanatın lağvma karar veril-
mişti. TBMM hükümeti, 5
Kasım sabahı idareye el
konulduğuna dair Ankara
hükümeti karannı Refet
Paşa aracılığıyla Îstanbul
Hükümeti'ne tebliğ etti:
"1922 öğle vaktinden m'ba-
ren İstanbul'un idaresioeel
konulmuştıuu."
Vahdettin in halifelikten
uzaklaştınldığına dair Şe-
riye Vekili Vehbi Efendi, 18
Kasım'da fetva çıkardı.
Ulusal Kurtuluş Savaşı
sona ermiş, şimdi sıra zafe-
rin masa başında kazanıl-
masına gelmişti. Günler-
den 20 Kasım 1922... Lo-
zan Konferansı açıldı.
Konferans, 4 Şubat'ta ikj
ay süren görüşmelerden
sonra kesintiye uğradı. Da-
ha sonralan, milli mücade-
lenin kahramanlanndan Is-
met Paşa, yumruğunu ma-
saya vurarak istediklerini
kabul ettirecek ve büyük
bir zafere imza atacaktı.
25 Ağustos'ta Itilaf Kuv-
vetleri, Lozan Anlaşması
gereğince Istanbul'u bo-
şaltma hazırlıklanna başla-
dı ve 27 Ekim'de Halk Fır-
kası Meclis Grubu, Musta-
fa Kemal Paşa'nın başkan-
lığında toplandı.
Akşam Çankaya'da yemek esnasında
. Mustafa Kemal Paşa. hazır bulunanlara
şöyle dedi. "Yann Cumhuriyet'i ilan
edeceğiz-.'' Günlerden 28 Ekim 1923 'tü.
Bütün hazırlıklar bitmiş ve 29 Ekim
günü gelmişti. Mustafa Kemal Paşa'nın
Cumhuriyet kurulması teklifî, Halk Fır-
kası toplantısında kabul edildi.
Halk Fırkası toplantısından sonra Bü-
yük Millet Meclisi, saat 18.00'de toplan-
dı ve Kanun-u Esasi Encümeni tarafın-
dan Cumhuriyet teklifi mazbatası hazır-
landı.
TBMM'de Teşkilat-ı Esasiye Kanu-
nu'nun bazı maddeleri değiştirildi. Tür-
kiye devletinin hükümet şeklinin Cum-
huriyet olduğu "Yaşasm Cumhurijet"
sesleri arasında kabul edildi.
Büyük Millet Meclisi'nde gizli oyla
Cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. Ankara
Mebusu Mustafa Kemal Paşa, oylama-
ya kaülan 158 mebusun tümünün oyu-
nu alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk
Cumhurbaşkanı oldu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa,
başbakanlığa Malatya Mebusu tsmet
Paşa'yı atadı. Ismet Paşa Kabinesi ku-
ruldu.
Halk. sokaklarda ellerinde bayraklar-
la Genç Cumhuriyeti kutluyordu. Esaret
sona ermiş, şimdi büyük mücadelenin
ardından hiç de kolay kazanılmayan
bağımsızlığı kutlamaya sıra geurüşti.
Türk milleti artık özgürdü...
IFIMNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR calislarto cumhuriyeLcom.tr
Işıiay Saygın'ın bakire olup
olmamasının bir önemi var mı?
Bir kadının bakire olup olmama-
sı kimi ilgilendirir? Örneğin, hiç
kimse erkek bakanlardan birisi-
nin bakir olup olmadığını merak
ediyor mu? Kadının ve erkeğin
bedeni kendisinin. Kimsenin bu
beden üzerinde birtasarrufyet-
kisi olmaması gerekir.
Gelin görün ki Türkiye'de ka-
zın ayağı öyte değil. Başta dev-
let olmak üzere toplumumuz ve
özellikle de erkeklerimiz, kızlann
bekâretini çok önemser. Gere-
kirse yurtlarda kızlar toplanır,
hastanelere sevk edilir, bekâret
kontrolleri yaptınlır. Siyasi ne-
denlerle baskı altına alınan genç
kadınlann birçoğu, poliste aşa-
ğılanmak amacıyla bekâret
kontrolünden geçirilir.
Kadın ve aileden sorumlu
Devlet Bakanı Işıiay Saygın, bu
konunun yetkili bir kişisi olarak,
bir söyleşi sırasında Neşe Dü-
zel'e, bekâret gerçeğinin öne-
mini şu sözlerle ifade etmişti:
"Genç kız bekâret kontrolü yü-
zünden intihar ediyorsa ede-
cektir. O kadar önemlı bir şey
değil. Bekâret kontrolü ciddi
olarak caydıncı. Caydıncı olsun
diye bazıkurallarkoymak, terbi-
ye vermeklazım. Böylebirdiya-
loğa girmesin erkekle."
Kadından sorumlu bakanı-
mız, kendisi kadın olmaana rağ-
cnen devietin baba olduğuna
inanıyor ve baba devletin, yani
erkek devletin ne yapması ge-
rektiğini bütün netliğiyle dile ge-
tiriyor: "Küçük kızlara, 'seni
mahkûm ederiz, rezil olursun'
deyip caydıncı olmaklazım. On-
lan terbiye etmekanne, baba ve
Işıiay Saygın'ın Bekâreti
devletin görevidir. Devlet, baba-
dır."
Devletin 'Baba' olduğu çok
belli. Yaptığı kontrollerden, na-
mus konusundaki aşın duyariı-
lığından, bu devlet olsa olsa ba-
ba olabilir. Işıiay Saygın da 52
yaşına kadar bekâretini korudu-
ğuna göre, 'Devlet Baba'ya en
uygun kadınlardan birisi sayıla-
bilir. Öyle olduğu içindir ki, aile-
lerimizinsorumluluğunu 'Devlet
Baba' sürekli ona emanet edi-
yor.
•••
Bu arada olan, Oya Başar-
Leverrt Kırca ekibinin "Olacak
O Kadar" programına oldu.
Çünkü onlar, 'Devlet fiaöa'nın
ahlak anlayışını ve bekâreteyak-
laşımını birtürlü doğru kavraya-
madılar. Işıiay Saygın'ın 52 ya-
şında hâlâ bekâr olmasının
'Devlet Baba' açısından önemi-
ni anlayamadılar. Ailemizi koru-
makla görevli bir bakanımızın
bekaretinin mizah programlan-
nın konusu olamayacağını,
FTrÜK ortaya çıkana kadar on-
lara bir anlatan olmadı.
Televizyon kanallannın 'ahla-
ksnı denetlemekJe görevli' RTÜK
imdada yetişf, Kırca ve ekibine
haddini bildirdi. Aslında Levent
Kırcavearkadaşlan, geçmişe bir
baksalardı geleceği görebilirler-
di. Fatma Girik'in ve Huysuz
Vırjin'in programlan da, 'Devlet
Saiba'nın ahlak damanna bastı-
ğı için Kanal D'de yayından kal-
dınlmışlardı. Her şeyin bir sırası
vardı, sıra 'Olacak O Kadar'a
gelmişti. Gereği yapıldı.
Levent Kırca ve Oya Başar
başın toplantısı yaparak
RTÜK'ün sansür uygulamalan-
nı protesto ettiler ve yayınlanna
son verdiklerini açıkladılar. Böy-
lece Işıiay Saygın'ın 52 yıl baki-
re kalmasının ne kadar önemli
olduğunu da anlamış ve değer-
li yurttaşlanmıza anlatmış oldu-
lar. Eğer o program nedeniyle
Kanal D'ye kapatılma cezası ve-
rilmeseydi bu sorunun önemi de
kavranamayacak, Kırca'nın
programına gülünüp geçilecek-
ti.
Levent Kırca, generalleri de
hicvettiklerini, ancak bu neden-
le bir ceza almadıklannı söylü-
yor. Hatta adı geçen generaller
kendilerini kutlamışlar. Yani ne
demek istiyor Levent Kırca:
"Generali bile eleştirebiliyorsak
Işıiay Saygın 7 neden eleştirme-
ye/im?" Arada önemli bir fark ol-
duğunu hâlâ anlamamış. 'Dev-
let Baba'nin namus konusunda
ne kadarduyarlı olduğunu anla-
malan için, kanallannı kapatmak
bile onlann aklını başına getire-
memiş.
•••
Bakirelik kadınlann derdi mi,
yoksa erkeklerin mi?.. Devletin
derdi mi, genç kızlann derdi mi,
ailelerin derdi mi?.. Belli ki hep-
sinin derdi. Yoksa 60 milyonluk
son Türk deviet'nin bir bakanı,
Curnhuriyetin 75. yılında "52ya-
şındayım ve bakireyim" demek
gereğini duyar mıydı?
GLOBAI^OUTİKÜLTÜ
ERGİN YILDIZOĞLU
Kaygan Zeminde
Bina Yapmak
Oslo anlaşmasıyla başlayan süreç, Netanya
başbakan olduktan sonra adeta çamura saplanm
tı. Geçen hafta Wye Mills plantasyonunda yapılar
günlük toplantının sonunda, taraflann iddialanna g
re banş süreci tekrar rayına oturdu. Ne ki, toz dum
ve karşılıklı kutlamalann gürültüsü yatışmaya başl
dığında ortaya çıkan manzaraya bakıp da, bu sür
cin çok hayırfı birdurağa doğru gittiğini söylemekzı
Netanyahu ve Arafat imzaladıkları anlaşma y
zünden ülkelerinde, ciddi bir muhalefetle karşı k£
şıyalar, Israil açısından, son anlaşma en fazla Neta
yahu hükümetinin düşmesine yol açar. Arafat'ı \
daha önemlisi Filistin halkını ise çok daha zor günl
bekliyor.
Iran TV'sine demeç veren, Hamas sözcülerind€
Abu Muhammed Mustafa'ya göre "Bu anlaşma h
şüphesiz Filistin açısından bir iç savaşın tohumlaı
nı taşıyor" (Reuters). Birleşik Arap Emirliği'nde y<
yımlanan Gutf Nevvs gazetesi "Anlaşmanın sonur
da Arafat'ın siyasi inisiyatifi kaybettiğini ve gelea
ğinin bir taraftan Hamas'la, Islami Cihat örgütünüı
diğer taraftan da Israil hükümetiyleyerleşimcilerin ir
safına kaldığım"\\en sürdü. (News Intemational Ps
kistan, 26/10/98)
Filistin tarafında anlaşmaya tepkiler, kabaca il
noktada yoğunlaşıyor. Birincisi Filistin devletinin gt
leceği, Israil'in terk edeceği topraklann miktan konı
sunda tam bir açıklık yok. Tüm önemli sorunlann çc
zümü zaman içinde yapılacak yeni pazarlıklara btr£
kılmış. Ikincisi, bu pazartıklann yapılabilmesinin ö
koşulu, Arafat yönetiminin IsraıTe yönelik silahlı sa
dınları önlemesine bağlanmış. Filistin yönetimi b
alanda, CIA ile işbirliği yapacak ve başansı CIA tars
fından ölçülecek. Düne kadar Israil'in var olma hal1
kını kabul etmeyen bir liderliğin, bugün Israil'in gi
venliğini sağlamayı, hem de CIA ile işbirliği içinde üs"
lenmiş olmasını halk/na açıklaması çok kolay olmf
sa gerek.
Anlaşmadan birkaç gün önce yayımlanmış bir k£
muoyu araştırması Filistin halkının ruh halini gösteı
mesi açısından ilginç. Dr. Halil Şikaki başkanhğınd
Filistin Araştırma ve Çalışmalan Merkezi'nin yaf
tığı araştırma, halkın yüzde 75'inin banş sürecini
sonuca ulaşacağına inanmadığını gösteriyor. Israil'
yönelik silahlı saldınları destekleyenlerin oranı d
1996'da yüzde 26'ya indikten sonra, şimdi yüzd
51'e yükselmiş. Filistinlilerin yüzde 66'sı banş süre
cini destekliyor ama, yalnızca yüzde 49'u bu süreci
bir Filistin devletinin kurulmasına yol açacağına ira
nıyor. Bu arada Filistin halkının yüzde 66'sı Filistin yc
netiminde yaygın yolsuzluklar olduğuna inanıyor, yÜ2
de 57'si Filistin yönetimini eleştirmekten korkuyo
Kamuoyu yoklaması bir devlet başkanlığı seçimind
Arafat'ın yüzde 43, Hamas lideri Şeyh Yasin'in is
yüzde 13 oy alabileceğini göstenyor. El Fetih'in ke
muoyu desteği yüzde 38, Islami hareketinki ise yiİ2
de 18. Bu arada Arafat'ın kamuoyu desteğinin ağuj
tostan bu yana yüzde 5 gerilediği anlaşılıyor.
Arafat, CIA ile işbirliğinin, bu banş sürecinin, Rlis
tinlileraçısından bir kazanım olduğunu, işte böyte, Is
rail'e, ABD'ye hatta bir ölçüde Filistin yönetimine gi
vensiz, çoğunluğu silahlı mücadeieyi destekleyer
ve yüzde 18'i siyasal Islamın etkisinde bir toplum
anlatacak. Siyasal Islam ve diğer Filistin örgütleri b
yana, Arafat'ın bu anlaşmayı kendi örgütü El Fetih'
anlatırken bile zorianacağı anlaşılıyor El Fetih ve Fı
listin Yasama Meclisi üyesi Hüsam Kader. örne
ğin, bu anlaşmanın, "tüm Filistin toplumunu IsraH'i
güvenlik taleplerinin ve kaprislerinin hizmetine veı
diğine" inanıyor. "Korkanm" diyor, Hüsam Kade
"tüm güvenlik örgütümüz CIA'nin yedek bir güc
olacak" (Iran Ulusal HaberAjansı 25/10/98). El Fe
tih Batı Yakası Başkanı ve Filistin Meclisi üyes
Marwan Barguti'de "Arafat çok kötü bir güvenlı
anlaşması yaptı" dedikten sonra ekliyor "silahlanm
zı almalanna izin vermeyeceğiz, el konmasına izi
vermeyeceğiz" (The New York Times 27/10)
Hamas sözcüsü Şeyh Nayef Recep ise Filistir
Israil-ABD güvenlik anlaşmasının aslında Hamas
hedef aldığına inanıyor (İUHA). Hamas'ın lideri Şey
Yasin ise verdiği bir demeçte "Izzeddin el Kasım 71
gayın'ın -intihar eylemlerini yapan örgüt- ve He
mas'ın faaliyetlehnin duracağına inanıyorsanayan
lıyorsunuz"ded'r. Hamas savaşmaya devam edecel
(The Egyptian Times 25/10/98).
Diğer taraftan Rlistin yönetimi banş anlaşmasın
yönelik eleştirileri ve anlaşmanın yarattığı hoşnutsu/
luğu bastırmaya, bu arada Hamas üzerinde baskıla
n arttırmaya niyetli. Örneğin Filistin polisi cuma gi
nü Yasin'le röportaj yapmaya gelen 11 gazeteciyi, CL
martesi günü de televizyona verdiği demeçte anlaş
mayı eleştiren Şeyh Hamed el-Butavt'yi tutukladı
Rlistin yönetiminin anlaşmaya karşı bir muhalef*
ti önlemek amacıyla başlattığı operasyonlar Rlisti
Yönetimi'nin iç istikrannı da bozacağa benziyor. BL
nun ilk işaretleri hafta sonunda Arafat'ın El Fetih öı
gütü ve Rlistin Güvenlik güçleri arasında çıkan ç£
tşmada ortaya çıkmaya başladı. Fetih grubunun t£
raftarlan cumartesi günü ofislerine yapılan polis bas
kınını protesto ederken, önce Filistin askeri istihbf
ratnın şefini Israil ajanı olmakla suçladılar, sonra d
polis binasını taşladılar. Rlistin polisi ateş açtı ve Ka
mu Işleri Bakanı Cemil Tarifl'nin 18 yaşındaki yt
ğeni Vasim Yusuf Tarifi'yi öldürdü (Jarusalem POÎ
26/10). Filistin polisi Israil'in güvenliğini sağlamak içi
bir de CIA ile işbirliği yapmaya başlayınca, bu ti
olaylann giderek artacağını ve bir aşamada suçlarrc
lann bizzat Arafat'ı hedef alacağını söylersek hiç d
aceleci davranmış olmayız sanınm. Bu güvenlik ar
laşması adeta Filistin halkının içine bırakılmış birTa
va atına benziyor.
Çiller: Başbakan
polise teslim edilmeli
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu ÇiDer,
son dönemde meydana
gelen gelişmelerin hükü-
metin yasal varhğını so-
na erdirdiğini savunarak,
"Başbakan'ın kirii ilişki-
leri artık görûlmüştür"
dedi. Çiller, Başbakan
Mesut Yılmaz'ın görevi-
ni sürdürmesinin "devle-
ti risk alüna soktuğunu"
ileri sürerelc, istifasuu is-
tedi. Yılmaz'm çetelerle
mücadeleye değil, delil-
leri ve "karanbkgeçmişi-
ni" yok etmeye çalıştığı-
m söyleyen Çiller, "Şa-
yet 75. yıİını kutladığmıız
bu de\ letin kendi kend
ne savgısı varsa, Başbı
kan'ın anuıda polise te
lim edilmesi gerekir" d
ye konuştu.
Tansu Çiller, dün par
genel merkezinde düzer
lediği basın toplantısır
da, çetelerle ilgili geli;
meleri ve hükumetin dı
rumunu değerlendird
Çiller, Başbakan Yı
maz'm mafya şefleriyl
işbirliği içinde olduğı
nun ve devlet ihalelerüı
fesat kanştınlmasına gc
yumduğunun anlaşüd
ğrnı, Yılmaz'ın konutfc
ki yüzleşmeyi bu neder
le yaptığını söyledi.