22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 EKİM 1998 ÇARŞAM HABERLER Harabe bir imparatorluktan bağımsızlığa uzanan 6 yılın öyküsü. Oımhuriyetin kilometre taşlanANKARA (AA) - Savaştan çıkrruş bir ülke... Her tarafi işgal altında, yannuş, yıkılmış topraklar, düşman çizmesi al- tında inleyen, buruk, gözü yaşlı insan- lar... Derken, büyük bir mücadele ve ha- rabeye dönmüş imparatorluğun üzerin- de gûneş açıyor. 0 yıkıntıdan bagımsız bir devlet. Cumhuriyet yeşeriyor. Bugün 75. yılına basmaya hazırlanan Cumhuriyet, 6 yıl süren bir bağımsızlık mücadelesinin ardından kazanıldı. Işte, yoktan var etmenin, özgürlüğû kazanmak için yapılan mücadelenin, Tûrk ulusunun var olma savaşımının o günlerden bugünlere uzanan öyküsü: Takvimler, 30 Ekım I9l8'i gösterir- ken Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış imparatorluk, Mondros Mütare- kesi'ni imzaladı. Bir ulusu tarih sahne- sinde yeniden var eden bir milli kahra- man, 31 Ekim günü Yıldınm Ordulan Grup Komutanlığı göreviyle karargâhın bulunduğu Adana'ya geldi. O kahra- man, Mustafa Kemal'di . Mustafa Kemal Paşa, memleketin du- rumuna üzûlüyor, bir çözüm yolu an- yordu; \0 Kasım I9l8'de, görevinden aynldı ve Adana'dan trenle Istanbul'a hareket etti. Düşman, yurdun dört bir yarunı işgal ediyordu. Türk milleti için acı dolu günler başlamıştı. Işgaller bir- biri ardına devam ederken tanh bugün- leri şöyle yazdı: • 13 Kasım 1918: lngiliz, Fransız, Italyan ve Yunan gemilerinden oluşan 61 parçalık Itilaf Ordusu, lstanbul'a gel- di ve karaya kuvvet çıkardı. • 9Kasun 1918: Iskenderun lngiliz iş- galine uğradı. • 12 Kasım 1918: Fran- sızlar, Istanbul"da... •6Aralıkl918:lngiliz- ler, bu defa ilerleyerek Kı- lis'ı işgal etti. • 7 Aralık 1918: Fran- sızlar, Antakya'ya girdi. • 17Arahkl918:Fran- sız askerleri, denizden Mersin 'e çıkarma yapma- ya başladı. • 23Arahkl918:Islahi- ye, Osmanıye, Bahçe. Hassa, Mamure'yi düş- man çizmesi çiğnedi. • 1 Ocak 1919: Ingılız askerleri Antep'e girdi. • 12 Ocak 1919: tngiliz- ler, Ermeni amaçlanna hizmet etmek için Kars'a yerieştı. • 1 Şubat 1919: Aydın Demiryolu, lngiliz ve Fransızlann işgaline uğra- dı. • 22 Şubat 1919: Maraş, lngiliz işgali altında... • 8Martl919:Fransız- larZonguldak'ta... • 9Mart 1919:2000 ki- şilik bir lngiliz müfrezesi, Samsun'u işgal altınaaldı. •24Maıtl919:lngıliz- ler Urfa'yı işgal ettıler. • 28Martl919:ttalyan- lar, karaya asker çıkararak Antalya'yı işgal etti. • 16Nfcan 1919: Fransızlar, Afyonka- rahisar Istasyonu'nu işgal alnna aldı. • 20 Nisan 1919: Gürcü Ordusu, Mil- li Şûra kuvvetlerini bozarak Ardahan'a girdi. Bir çüneş dofluyor... Bütün bunlar olurken, 5 Mayıs 1919'da Harbiye Nezareti, Genelkur- may Başkanlığı'na Mustafa Kemal Pa- şa'yı tayin etti. Tam o sırada Itilaf Devletlen temsil- cileri de Paris'te toplanmıştı. Sonun baş- langıcında Yunanlılann tzmir'i işgali konusunda karar aldılar. 15 Mayıs"ta gü- zel tzmir'de Yunan işgali başlamıştı. Mustafa Kemal Paşa, maiyetiyle bir- likte 16 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma Vapunı ile İstanbul'dan aynldı ve ertesi günü Bandırma Vapuru ile fnebolu'ya. 18 Mayıs'ta Sinop'a vardı. Ve takvim- ler 19 Mayıs 1919'u gösterirken Mus- tafa KemaJ Samsun'daydı. Tarihler, bu- günü dünyanın en büyük ulusal müca- delelerinden birisinin başlangıcı kabul etti. Artık, geriye dönüş yoktu. Genç Mus- tafa Kemal, Samsun'dan Havza'ya gel- di. Işgaller devam ediyordu. Yunanlılar, 26 Mayıs'ta Manisa"ya, 21 Mayıs'ta Ay- dın'a girdi. # Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın meşalesi, 16 Mayıs 1919'da Atatürk ve maiyetinin Bandırma Vapuru ile îstanbul'dan aynlmasıyla ateşlendi. # Genç lider, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. # Erzurum ve Sıvas kongrelerinin ardından, milli mücadele Inönü, Sakarya ve Başkomutanlık zaferleriyle taçlandı. ...ve 28 Ekim 1923: Akşam Çankaya'daki yemek esnasında Mustafa Kemal Paşa, hazır bulunanlara şöyle dedi: "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz"... Damat Ferit Paşa, Haziran'ın 17'sin- de Paris Banş Konferansı'na Osmanlı devletinin banş isteklerini bildiren muh- tıra gönderirken öbür taraftan Mustafa Kemal, bundan dört gün sonra Istan- bul'da bulunan tanınmış kimselere Amasya'dan mektup göndererek milli mücadeleye davet ediyordu. 'Milletin bağımsızlığı tehlikededir- Mustafa Kemal Paşa, ulusu kurtar- mak için dört koldan çalışmalara başla- mıştı. 21 Haziran'da bir tarihi belgeyi, Amasya Tamimi'ni yaveri Cevat Ab- bas'a dikte ettirdi. Ertesi sabah, Anado- lu'daki mülki ve askeri makamlara ta- mim, şu tarihi sözlerle ulaştı: "Vatanın tamamheti, milletin bağım- sızlığı tehlikededir. Milletin bağunsızkğı- m, yine milletin azmi ve kararı kurtara- caktır. Sıvas'ta milli bir kongrenin acele toplanması kararlaşönlmıştır...'" Bu arada, Mustafa Kemal'in çalışma- lannı engellemek isteyenlerde boş dur- muyordu. Posta ve Telgraf Umum Mü- fa Kemal'in rütbesinin kaldınlmasına, nişanlannın da geri almmasına karar ve- rildi. Erzurum Kongresi adına ilan edilen beyanname, 10 Ağustos'ta Erzurum'da Türk Basımevi'nde çoğaltılarak binler- ce nüsha haünde tüm yurda gönderildi. Mustafa Kemal Paşa, Erzurum'da arka- daşlanna "İstanbuLbir Amerikan man- dasıdır rutrurnıuş gidiyor. Bu olmaya- caktır. Türkiye istiklal bürünlüğiine sa- hip olacakür. Hayır paşalar, hayır, hayır böefendUer~ Manda yok, ya istiklal, ya ölüm var" diyordu. Erzurum Kongresi 'nin ardından, 4 Eylül'de açılan Sıvas Kongresi, 11 Ey- lül'de son buldu. 10 maddelik Umumi Kongre Beyannamesi yayımlandı. Kahraman Türk halkı Bu arada, Osmanlı Padişahı adına Da- mat Ferit ile tngiltere temsilcisi arasın- da. Türkıye'nin Ingılız mandasmı kabul ettiğine dair gizli bir anlaşma imzalan- dı: 12 Eylüf 1919... Düşman işgali sürerken 30 Ekim'da iletti. 6 Nisan 1920: Ulusal mücadeieyi tüm dûnyaya duyuran Anadolu Ajansı ku- ruldu. Mustafa KemaL, "Anadolu Ajan- sı, Türkiye'niıı sesini dünyaya duvura- cakür" diyordu. 21 Nisan 1920: Mustafa Kemal, vila- yetlere Meclis'in 23 Nisan 1920 günü açılacağını bildirdi. 23 Nisan 1920: Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. 24 Nisan 1920: Mustafa Kemal Paşa, Meclis Başkanlığı'na seçildi. 5 Mayıs 1920: TBMM lcra Vekillen Heyeti, ilk toplantısını yaptı. 9Mayıs 1920: TBMM adına Mustafa Kemal imzasıyla AA vasıtasıyla Islam âlemine şu beyanname iletildı: "Orduyu terhis etmek, köylûlere Ku- vay-ı Milliye'yi asi tanıtmak. milleti ken- disine şerefveren,en asil ve civanmert ev- ladına karşı şüphe ve tereddüte düşür- mek, sulhü hazırlamak için tngiliz emri altında çalışan vatansızlann ilk işi oldu." 11 Mayıs 1920: Mustafa Kemal Paşa, Istanbul'da Divan-ı Harb tarafından ida- ma mahkûm edıldi. dürü Refık Halit, 24 Haziran'da telgraf- hanelere "Mustafa Kemal'in azfcdiküği- ni, bu sebeple telgraflannın kabul edil- memesini bildiren'' bir şifre gönderdı. Harbiye Nazın AH Ferit Paşa, 5 Tem- muz'da Mustafa Kemal Paşa'yı padişah adına lstanbul'a çagırdı. Mustafa Kemal, Harbiye Nazın'na şu yanıtı verdi: 6 Temmuz 1919... "VDayet- i Şaridye ahalisi arasından çıkıp gelmek hususundaki yüksek tekliflerinizi yeri- ne getirmede şansi irademi kullanmak- tan manen ve maddeten memnu bulunu- yorum." Ardından. 14 Temmuz'da or- dudan istifa ederek Erzurum Müdafaa- i Hukuk Cemiyeti'nin başına geçti. Cumhuriyetln temeli, o günlerde atıldı Milli mücadele hareketinin dönüm noktalanndan olan Erzurum Kongresi, 23 Temmuz 1919'da toplandı. Mustafa Kemal Paşa. Erzurum Kong- resi'nin sona erdiği günün akşamı saba- ha karşı Mazhar Müfit Kansu'nun ha- tu-a defterine. "Zaferden sonra şekü hii- kümet, cumhuriyet olacaktır. Padişah ve hanedan hakkmda zamanı gefince kap eden muamele>apılacakür. Tesettür kal- kacaktır. Fes kalkacak, medeni milktler gibi sapka gjyilecektir" dıye yazdırdı. Mustafa Kemal Paşa, 9 Ağustos'ta as- kerlik mesleğinden ihraç edildi. Musta- Urfa'ya giren Fransızlar hıç bekleme- dikleri tepkileraiıyordu. Günlerden 31 Ekim 1919, Maraş'ta taşkınhk yaparak kadınlara tecavüz eden Fransız askeri elbisesi giymiş bazı Ermenilere hak et- tikleri dersi. Uzunoluk Camii Müezzıni Hacı İmam adıyla anılan bir sütçü ver- di. TarihJerin "Sütçü tmam" diye yaza- cağı bu ulusal kahraman. silahına san- larak Ermeni'yi öldürdü. 27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal Pa- şa, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle birlik- te Ankara'ya geldi. 29 Aralık'ta Musta- fa Kemal hakkındaki askerlikten çıkanl- ma ve madalyalanrun geri alınma kara- n Meclis-i Vükela tarafından düzeltildi. Kendisinin istifa etmiş olduğu ve madal- yalannın iadesi karan alındı. Milli mü- cadele, tüm hızıyla sürerken takvim şöy- le akıyordu: 6 Ocak 1920: Erzurum'da Mustafa Kemal'in Erzurum mebusu seçildiğine dair mazbata düzenlendi. 12 Ocak 1920: Istanbul'da son Os- manlı Meclis-i Mebusan'ı açıldı. 16Maıtl920:Saat 10.00'danıtibaren îstanbul 'un askeri işgal altına alınacağı- na dair Itilaf Devletlen adına tngiltere, Fransa ve Italya Yüksek Komiserle- ri'nin müştereken ımzaladıklan nota, Sadrazam Saüh Paşa'ya tebliğ edildi. Îs- tanbul, artık işgal altındaydı. Manastır- lı Hamdi Efendi adındaki bir telgraf me- muru, işgali Mustafa Kemal Paşa'ya 29-30 Mayıs 1920: TBMM hükümeti ile Fransız hükümeti arasında imzala- nan 20 günlük ateşkes anlaşması başla- dı. lOAğustos 1920: tstanbul hükümeti ile ttilaf Devletleri arasında SevT Anlaş- ması imzalandı. 2-3 Aralık 1920: Ermeniler ile Güm- rü Anlaşması imzalandı. zafcr... Milli mücadele, meyvelerini veriyor- du. Ulusun topraklannı savunma müca- delesi, 10 Ocak 1920'delnönümevzile- rinde Yunanlılarla şiddetli çarpışmala- nn ardından 1. lnönü Zaferi'nin kazanıl- masıyla başanya ulaşmaya başlamıştı. 20 Ocak 1920"de ilk Teşkilat-ı Esasi- ye Kanunu kabul edilirken 5 Şubat'ta TBMM'nin gizlı oturumunda Londra Konferansı'na Ankara hükümeti adına heyet gönderilmesi ve heyetin Meclis üyelerinden oiuşması kararlaştınldı. 6 Şubat'ta Bekir Sami Bey başkanlıgın- daki heyet, Ankara'dan hareket etti. 21 Şubat'takonferans başladı ve 12 Mart'ta son buldu. TBMM hükümeti ile Rusya arasında 16 Mart'ta Moskova Anlaşması imza- landı. Masa üzerindeki zaferleri, mey- danlardakizaferlerizliyordu. 1 Nisan'da 2. lnönü Zaferi kazanıldı. 5 Ağustos... Mustafa Kemal'e geniş yetkilerle ve 3 ay süreyle Başkuman- danlık tevcih eden kanun TBMM'de ka- bul edilirken 23 Ağustos 1920 günü Yu- nan Ordusu, taarruza geçti ve Sakarya Meydan Muharebesi başladı. 26 Ağustos'ta Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'run emri geldi: "Hatt-ımüdafaa yoktur, sath-ı müda- faa vardır. O sanh bütün vatandn*. Vata- nın her kanş toprağı. vatandaşın kanıy- la ıslanmadıkça terk olunamaz." 13 Eylül'de Sakarya Meydan Muha- rebesi sona ermiş, düşmanın Sakarya Nehri'nin doğusunda imha edilmesiyle zafer kazanılrnıştı. Mustafa Kemal Pa- şa'nın emriyle 14 Eylül'de genel sefer- berlik ilan edildi. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 19 Eylül'de "gazi" unvanı ve mareşal rüt- besini aldı. Yeni yılm başlangıcında Mersin ve Adana düşman işgalinden kurtulmuştu. Dört bir bucak Türk top- raklannın düşman çizmesi altmdaki esa- reti birer birer sona eriyordu. Derken 26 Ağustos'ta 05.30'da topçu ateşiyle Ko- catepe'den Büyük Türk Taarruzu başla- dı. Türk süvarileri. 9 Eylül'de Izmir'e girdi ve Kadifekale'ye Türk bayrağı çe- kildi. Saltanat bhtl... Mudanya Konferansı, 3 Ekim 1922'de başladı. Mütareke 11 Ekim'de imzalandı ve 15 Ekim'de yürürlüğe gir- di. TBMM, 1 Kasım'da bir devri sona er- dirdi. Hilafet ve saltanatın birbirinden aynlarak saltanatın lağvma karar veril- mişti. TBMM hükümeti, 5 Kasım sabahı idareye el konulduğuna dair Ankara hükümeti karannı Refet Paşa aracılığıyla Îstanbul Hükümeti'ne tebliğ etti: "1922 öğle vaktinden m'ba- ren İstanbul'un idaresioeel konulmuştıuu." Vahdettin in halifelikten uzaklaştınldığına dair Şe- riye Vekili Vehbi Efendi, 18 Kasım'da fetva çıkardı. Ulusal Kurtuluş Savaşı sona ermiş, şimdi sıra zafe- rin masa başında kazanıl- masına gelmişti. Günler- den 20 Kasım 1922... Lo- zan Konferansı açıldı. Konferans, 4 Şubat'ta ikj ay süren görüşmelerden sonra kesintiye uğradı. Da- ha sonralan, milli mücade- lenin kahramanlanndan Is- met Paşa, yumruğunu ma- saya vurarak istediklerini kabul ettirecek ve büyük bir zafere imza atacaktı. 25 Ağustos'ta Itilaf Kuv- vetleri, Lozan Anlaşması gereğince Istanbul'u bo- şaltma hazırlıklanna başla- dı ve 27 Ekim'de Halk Fır- kası Meclis Grubu, Musta- fa Kemal Paşa'nın başkan- lığında toplandı. Akşam Çankaya'da yemek esnasında . Mustafa Kemal Paşa. hazır bulunanlara şöyle dedi. "Yann Cumhuriyet'i ilan edeceğiz-.'' Günlerden 28 Ekim 1923 'tü. Bütün hazırlıklar bitmiş ve 29 Ekim günü gelmişti. Mustafa Kemal Paşa'nın Cumhuriyet kurulması teklifî, Halk Fır- kası toplantısında kabul edildi. Halk Fırkası toplantısından sonra Bü- yük Millet Meclisi, saat 18.00'de toplan- dı ve Kanun-u Esasi Encümeni tarafın- dan Cumhuriyet teklifi mazbatası hazır- landı. TBMM'de Teşkilat-ı Esasiye Kanu- nu'nun bazı maddeleri değiştirildi. Tür- kiye devletinin hükümet şeklinin Cum- huriyet olduğu "Yaşasm Cumhurijet" sesleri arasında kabul edildi. Büyük Millet Meclisi'nde gizli oyla Cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. Ankara Mebusu Mustafa Kemal Paşa, oylama- ya kaülan 158 mebusun tümünün oyu- nu alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, başbakanlığa Malatya Mebusu tsmet Paşa'yı atadı. Ismet Paşa Kabinesi ku- ruldu. Halk. sokaklarda ellerinde bayraklar- la Genç Cumhuriyeti kutluyordu. Esaret sona ermiş, şimdi büyük mücadelenin ardından hiç de kolay kazanılmayan bağımsızlığı kutlamaya sıra geurüşti. Türk milleti artık özgürdü... IFIMNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR calislarto cumhuriyeLcom.tr Işıiay Saygın'ın bakire olup olmamasının bir önemi var mı? Bir kadının bakire olup olmama- sı kimi ilgilendirir? Örneğin, hiç kimse erkek bakanlardan birisi- nin bakir olup olmadığını merak ediyor mu? Kadının ve erkeğin bedeni kendisinin. Kimsenin bu beden üzerinde birtasarrufyet- kisi olmaması gerekir. Gelin görün ki Türkiye'de ka- zın ayağı öyte değil. Başta dev- let olmak üzere toplumumuz ve özellikle de erkeklerimiz, kızlann bekâretini çok önemser. Gere- kirse yurtlarda kızlar toplanır, hastanelere sevk edilir, bekâret kontrolleri yaptınlır. Siyasi ne- denlerle baskı altına alınan genç kadınlann birçoğu, poliste aşa- ğılanmak amacıyla bekâret kontrolünden geçirilir. Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Işıiay Saygın, bu konunun yetkili bir kişisi olarak, bir söyleşi sırasında Neşe Dü- zel'e, bekâret gerçeğinin öne- mini şu sözlerle ifade etmişti: "Genç kız bekâret kontrolü yü- zünden intihar ediyorsa ede- cektir. O kadar önemlı bir şey değil. Bekâret kontrolü ciddi olarak caydıncı. Caydıncı olsun diye bazıkurallarkoymak, terbi- ye vermeklazım. Böylebirdiya- loğa girmesin erkekle." Kadından sorumlu bakanı- mız, kendisi kadın olmaana rağ- cnen devietin baba olduğuna inanıyor ve baba devletin, yani erkek devletin ne yapması ge- rektiğini bütün netliğiyle dile ge- tiriyor: "Küçük kızlara, 'seni mahkûm ederiz, rezil olursun' deyip caydıncı olmaklazım. On- lan terbiye etmekanne, baba ve Işıiay Saygın'ın Bekâreti devletin görevidir. Devlet, baba- dır." Devletin 'Baba' olduğu çok belli. Yaptığı kontrollerden, na- mus konusundaki aşın duyariı- lığından, bu devlet olsa olsa ba- ba olabilir. Işıiay Saygın da 52 yaşına kadar bekâretini korudu- ğuna göre, 'Devlet Baba'ya en uygun kadınlardan birisi sayıla- bilir. Öyle olduğu içindir ki, aile- lerimizinsorumluluğunu 'Devlet Baba' sürekli ona emanet edi- yor. ••• Bu arada olan, Oya Başar- Leverrt Kırca ekibinin "Olacak O Kadar" programına oldu. Çünkü onlar, 'Devlet fiaöa'nın ahlak anlayışını ve bekâreteyak- laşımını birtürlü doğru kavraya- madılar. Işıiay Saygın'ın 52 ya- şında hâlâ bekâr olmasının 'Devlet Baba' açısından önemi- ni anlayamadılar. Ailemizi koru- makla görevli bir bakanımızın bekaretinin mizah programlan- nın konusu olamayacağını, FTrÜK ortaya çıkana kadar on- lara bir anlatan olmadı. Televizyon kanallannın 'ahla- ksnı denetlemekJe görevli' RTÜK imdada yetişf, Kırca ve ekibine haddini bildirdi. Aslında Levent Kırcavearkadaşlan, geçmişe bir baksalardı geleceği görebilirler- di. Fatma Girik'in ve Huysuz Vırjin'in programlan da, 'Devlet Saiba'nın ahlak damanna bastı- ğı için Kanal D'de yayından kal- dınlmışlardı. Her şeyin bir sırası vardı, sıra 'Olacak O Kadar'a gelmişti. Gereği yapıldı. Levent Kırca ve Oya Başar başın toplantısı yaparak RTÜK'ün sansür uygulamalan- nı protesto ettiler ve yayınlanna son verdiklerini açıkladılar. Böy- lece Işıiay Saygın'ın 52 yıl baki- re kalmasının ne kadar önemli olduğunu da anlamış ve değer- li yurttaşlanmıza anlatmış oldu- lar. Eğer o program nedeniyle Kanal D'ye kapatılma cezası ve- rilmeseydi bu sorunun önemi de kavranamayacak, Kırca'nın programına gülünüp geçilecek- ti. Levent Kırca, generalleri de hicvettiklerini, ancak bu neden- le bir ceza almadıklannı söylü- yor. Hatta adı geçen generaller kendilerini kutlamışlar. Yani ne demek istiyor Levent Kırca: "Generali bile eleştirebiliyorsak Işıiay Saygın 7 neden eleştirme- ye/im?" Arada önemli bir fark ol- duğunu hâlâ anlamamış. 'Dev- let Baba'nin namus konusunda ne kadarduyarlı olduğunu anla- malan için, kanallannı kapatmak bile onlann aklını başına getire- memiş. ••• Bakirelik kadınlann derdi mi, yoksa erkeklerin mi?.. Devletin derdi mi, genç kızlann derdi mi, ailelerin derdi mi?.. Belli ki hep- sinin derdi. Yoksa 60 milyonluk son Türk deviet'nin bir bakanı, Curnhuriyetin 75. yılında "52ya- şındayım ve bakireyim" demek gereğini duyar mıydı? GLOBAI^OUTİKÜLTÜ ERGİN YILDIZOĞLU Kaygan Zeminde Bina Yapmak Oslo anlaşmasıyla başlayan süreç, Netanya başbakan olduktan sonra adeta çamura saplanm tı. Geçen hafta Wye Mills plantasyonunda yapılar günlük toplantının sonunda, taraflann iddialanna g re banş süreci tekrar rayına oturdu. Ne ki, toz dum ve karşılıklı kutlamalann gürültüsü yatışmaya başl dığında ortaya çıkan manzaraya bakıp da, bu sür cin çok hayırfı birdurağa doğru gittiğini söylemekzı Netanyahu ve Arafat imzaladıkları anlaşma y zünden ülkelerinde, ciddi bir muhalefetle karşı k£ şıyalar, Israil açısından, son anlaşma en fazla Neta yahu hükümetinin düşmesine yol açar. Arafat'ı \ daha önemlisi Filistin halkını ise çok daha zor günl bekliyor. Iran TV'sine demeç veren, Hamas sözcülerind€ Abu Muhammed Mustafa'ya göre "Bu anlaşma h şüphesiz Filistin açısından bir iç savaşın tohumlaı nı taşıyor" (Reuters). Birleşik Arap Emirliği'nde y< yımlanan Gutf Nevvs gazetesi "Anlaşmanın sonur da Arafat'ın siyasi inisiyatifi kaybettiğini ve gelea ğinin bir taraftan Hamas'la, Islami Cihat örgütünüı diğer taraftan da Israil hükümetiyleyerleşimcilerin ir safına kaldığım"\\en sürdü. (News Intemational Ps kistan, 26/10/98) Filistin tarafında anlaşmaya tepkiler, kabaca il noktada yoğunlaşıyor. Birincisi Filistin devletinin gt leceği, Israil'in terk edeceği topraklann miktan konı sunda tam bir açıklık yok. Tüm önemli sorunlann çc zümü zaman içinde yapılacak yeni pazarlıklara btr£ kılmış. Ikincisi, bu pazartıklann yapılabilmesinin ö koşulu, Arafat yönetiminin IsraıTe yönelik silahlı sa dınları önlemesine bağlanmış. Filistin yönetimi b alanda, CIA ile işbirliği yapacak ve başansı CIA tars fından ölçülecek. Düne kadar Israil'in var olma hal1 kını kabul etmeyen bir liderliğin, bugün Israil'in gi venliğini sağlamayı, hem de CIA ile işbirliği içinde üs" lenmiş olmasını halk/na açıklaması çok kolay olmf sa gerek. Anlaşmadan birkaç gün önce yayımlanmış bir k£ muoyu araştırması Filistin halkının ruh halini gösteı mesi açısından ilginç. Dr. Halil Şikaki başkanhğınd Filistin Araştırma ve Çalışmalan Merkezi'nin yaf tığı araştırma, halkın yüzde 75'inin banş sürecini sonuca ulaşacağına inanmadığını gösteriyor. Israil' yönelik silahlı saldınları destekleyenlerin oranı d 1996'da yüzde 26'ya indikten sonra, şimdi yüzd 51'e yükselmiş. Filistinlilerin yüzde 66'sı banş süre cini destekliyor ama, yalnızca yüzde 49'u bu süreci bir Filistin devletinin kurulmasına yol açacağına ira nıyor. Bu arada Filistin halkının yüzde 66'sı Filistin yc netiminde yaygın yolsuzluklar olduğuna inanıyor, yÜ2 de 57'si Filistin yönetimini eleştirmekten korkuyo Kamuoyu yoklaması bir devlet başkanlığı seçimind Arafat'ın yüzde 43, Hamas lideri Şeyh Yasin'in is yüzde 13 oy alabileceğini göstenyor. El Fetih'in ke muoyu desteği yüzde 38, Islami hareketinki ise yiİ2 de 18. Bu arada Arafat'ın kamuoyu desteğinin ağuj tostan bu yana yüzde 5 gerilediği anlaşılıyor. Arafat, CIA ile işbirliğinin, bu banş sürecinin, Rlis tinlileraçısından bir kazanım olduğunu, işte böyte, Is rail'e, ABD'ye hatta bir ölçüde Filistin yönetimine gi vensiz, çoğunluğu silahlı mücadeieyi destekleyer ve yüzde 18'i siyasal Islamın etkisinde bir toplum anlatacak. Siyasal Islam ve diğer Filistin örgütleri b yana, Arafat'ın bu anlaşmayı kendi örgütü El Fetih' anlatırken bile zorianacağı anlaşılıyor El Fetih ve Fı listin Yasama Meclisi üyesi Hüsam Kader. örne ğin, bu anlaşmanın, "tüm Filistin toplumunu IsraH'i güvenlik taleplerinin ve kaprislerinin hizmetine veı diğine" inanıyor. "Korkanm" diyor, Hüsam Kade "tüm güvenlik örgütümüz CIA'nin yedek bir güc olacak" (Iran Ulusal HaberAjansı 25/10/98). El Fe tih Batı Yakası Başkanı ve Filistin Meclisi üyes Marwan Barguti'de "Arafat çok kötü bir güvenlı anlaşması yaptı" dedikten sonra ekliyor "silahlanm zı almalanna izin vermeyeceğiz, el konmasına izi vermeyeceğiz" (The New York Times 27/10) Hamas sözcüsü Şeyh Nayef Recep ise Filistir Israil-ABD güvenlik anlaşmasının aslında Hamas hedef aldığına inanıyor (İUHA). Hamas'ın lideri Şey Yasin ise verdiği bir demeçte "Izzeddin el Kasım 71 gayın'ın -intihar eylemlerini yapan örgüt- ve He mas'ın faaliyetlehnin duracağına inanıyorsanayan lıyorsunuz"ded'r. Hamas savaşmaya devam edecel (The Egyptian Times 25/10/98). Diğer taraftan Rlistin yönetimi banş anlaşmasın yönelik eleştirileri ve anlaşmanın yarattığı hoşnutsu/ luğu bastırmaya, bu arada Hamas üzerinde baskıla n arttırmaya niyetli. Örneğin Filistin polisi cuma gi nü Yasin'le röportaj yapmaya gelen 11 gazeteciyi, CL martesi günü de televizyona verdiği demeçte anlaş mayı eleştiren Şeyh Hamed el-Butavt'yi tutukladı Rlistin yönetiminin anlaşmaya karşı bir muhalef* ti önlemek amacıyla başlattığı operasyonlar Rlisti Yönetimi'nin iç istikrannı da bozacağa benziyor. BL nun ilk işaretleri hafta sonunda Arafat'ın El Fetih öı gütü ve Rlistin Güvenlik güçleri arasında çıkan ç£ tşmada ortaya çıkmaya başladı. Fetih grubunun t£ raftarlan cumartesi günü ofislerine yapılan polis bas kınını protesto ederken, önce Filistin askeri istihbf ratnın şefini Israil ajanı olmakla suçladılar, sonra d polis binasını taşladılar. Rlistin polisi ateş açtı ve Ka mu Işleri Bakanı Cemil Tarifl'nin 18 yaşındaki yt ğeni Vasim Yusuf Tarifi'yi öldürdü (Jarusalem POÎ 26/10). Filistin polisi Israil'in güvenliğini sağlamak içi bir de CIA ile işbirliği yapmaya başlayınca, bu ti olaylann giderek artacağını ve bir aşamada suçlarrc lann bizzat Arafat'ı hedef alacağını söylersek hiç d aceleci davranmış olmayız sanınm. Bu güvenlik ar laşması adeta Filistin halkının içine bırakılmış birTa va atına benziyor. Çiller: Başbakan polise teslim edilmeli ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer, son dönemde meydana gelen gelişmelerin hükü- metin yasal varhğını so- na erdirdiğini savunarak, "Başbakan'ın kirii ilişki- leri artık görûlmüştür" dedi. Çiller, Başbakan Mesut Yılmaz'ın görevi- ni sürdürmesinin "devle- ti risk alüna soktuğunu" ileri sürerelc, istifasuu is- tedi. Yılmaz'm çetelerle mücadeleye değil, delil- leri ve "karanbkgeçmişi- ni" yok etmeye çalıştığı- m söyleyen Çiller, "Şa- yet 75. yıİını kutladığmıız bu de\ letin kendi kend ne savgısı varsa, Başbı kan'ın anuıda polise te lim edilmesi gerekir" d ye konuştu. Tansu Çiller, dün par genel merkezinde düzer lediği basın toplantısır da, çetelerle ilgili geli; meleri ve hükumetin dı rumunu değerlendird Çiller, Başbakan Yı maz'm mafya şefleriyl işbirliği içinde olduğı nun ve devlet ihalelerüı fesat kanştınlmasına gc yumduğunun anlaşüd ğrnı, Yılmaz'ın konutfc ki yüzleşmeyi bu neder le yaptığını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle