18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 « İ M 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Enlak piyasasının da önde gelen ismi Korkmaz Yiğit, 'kaçak inşaat' yüzünden 3 ay hapis cezası aldı Lııar sııçuyla yaratdan siteler Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri Parlak ' SİT kararını siyasal baskıyla durdurdular...' tstanbul Haber Servia - CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin'in, DSP'li Kültür Bakanı tstemihan Talay tarafmdan görevden alınan Koruma Kurulu üyelerinin KorkmazYiğit'e ait arsalan SİT alanı içi- ne soktuklan için kıyıma uğradıklan yönündeki id- dialanyla başlayan tarüşma, Mimarlar Odası Hu- kuk Müşaviri Av. Deniş Pariak'ın açıklamalanyla yeni bir boyut kazandı. Talay'ın görevden aldığı mimar Behruz ÇBB- cPninde savunmanlığı yapan Av. Parlak'a göre Kül- tür Bakanı'mn Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada- ki bilgiler gerçeği ve yasal kurallan içermiyor. Ba- kanlıgın kurullar tarafindan alınan SİT kararlannı durdurmaya yasal yetkisinin bulunmadığmı belir- ten Parlak, görevden alınan mimar Behruz Çini- ci'nin, aslında yine Talay tarafindan görevlendiril- diğine, ancak birkaç ay sonra SÎT kararlarında ıs- rarh olması nedeniyle üyeliğine son verildiğine dik- kat çekiyor... CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, DSP'li bir bakanm, Korkmaz Yiğit'e ait 28 bin ko- nutluk proje arazisi üzerindeki 'imar sonınunu' çözmek için, buna karşı çıkan bürokratlan görev- den aldığını söylemiş ve kıyıma uğrayan bürokra- tın büyük rüşvet tekliflerine karşın geri adım atma- dığı için görevden uzaklaştınldığını belirtmişri. Kültür Bakanı İstemihan Talay ise tarüşma ko- nusu arazilerin Büyükçekmece ve Küçükçekmece ilçe hudutlan içinde alınan ve daha sonra bakanlık- çadurdurulan StT kararlan kapsammdakaldığı yö- nündeki "spekülasyonJanı' yanıt vererek; bu StT kararlannın iptal gerekçesi olarak şunlan belirt- miştı: "Tespit«;alışmalannın>önetrneliklereuvgun olarak yeniden vapümasına kadar, son alınan (SlT) karannın Oaıunı durdurmak gereğini duvdum. (_) Alo^ımu karar objektifuY,>asaveyönetmeüklerin uygulanraasına \onetiktm.." (Cumhuriyet 19 Ekim 1998). Talay'm, Keskin'in iddialannda isim verilmedi- gi halde yapmış oldugu bu açıklamayla 'gerçdde- ri ve yasai kurallan yansıtmayan bir çikış yapbğmı' belirten Mimarlar Odası Huİcuk Müşaviri Av. Der- viş Parlak, aralannda Korkmaz Yiğit'e ait arazile- rin de bulunduğu belirtilen Büyükçekmece-Küçük- çekmece bölgesindeki SİT karannı durdurmayaba- kanm ve bakanlığın yasal yetkısuun bulunmadığı- nı söyledi. Bu SIT karannın, İstanbul'un içmesu- yu havzakınndaki tanm Ve orman alanlanyla bazı *feıkec&jık önem taşiyan bölgelerin yapılaşma bas- kısmdan kurtanlmak üzere alındığıîn belirten Par- lak, müvekkili Beflru2 Çinici'nin kurul üyeüğinden uzaklaştmlması hakkında da Cumhuriyet'e şu de- ğerlendirmeyiyaptı: u Koruma kurullannınözerk- Uği esasbr. Kültür Bakaıunın kendisini kurulun ye- rine koyarak karariara nıüdahalesi mümkün değfl- dir. Behru/ Çinici, İstanbul-Ortaköy vadisinde ken- di çîzdiği Platin Konutiar Sitesi'ne ait projelere ay- kın olarak kaçak katlar inşa ettiği için, iş\ ereni ko- numundaki Korkmaz ^ iğit'i mahkemeye verecek kadar meslek ahlakma \e mimarbğa baglı. dürüst ve tamnnus bir mimardır. Büy ükcekmece-Küçük- çekmece SİT karannı aJan Koruma Kurulu'ndaki üyeBğindedea>nıdürüstlükveba0ıhkiçimkbuka- ran savunmuştur. StT karannın kakunlması yö- nündeki bakanhkça yapılan baskılara da göğüs ge- rerek istifa etmemesi sonucunda görevden almrmş, hemen ardından da SİT karan yasalara aykm ola- rak bakan talimanyla durdurulmuştur._" OKTAYEKtNCİ Kamuoyunda "işadamı" olarak tanınan Korkmaz Yîğft, aslında iş alanı inşaat ve konut pazarlamacı- lığı olan bir "mimar." Medya sek- töründeki son atıhmlanndan önce "emlak piyasasının" önde gelen isimlerinden birisi olarak Istan- bul'da ün yapmıştı ve bu piyasada- ki en ünlü yatınmı da Ortaköy Va- disi'ni kemiren lüks konut siteleri arasındaki "Platin Konutiar" deni- len gösterişli bloklardı... Korkmaz Yiğit, kendisi de mi- mar olmasına rağmen Platin Ko- nutlar'ın tasanmı için Türkiye'nin tanmmış mimarlanndan Behruz Çinici ile anlaştı. ODTÜ Kampusu'ndaki fen-ede- biyat ve mimarhk fakülteleri gibi binalann, yine Ankara'daki İran Okulu'nun ve TBMM'deki Halkla llişkiler Binası ile Meclis Cami- si'nin yanı sıra Millervekili Loj- manlan'nın da miman olan Behruz Çinici, tstanbul'da da Göztepe'de- ki Soyak Sitesi ve Naciye Sultan Si- tesi gibi özgün toplu konut projele- rineimzaatmıştı... Çinici ile Korkmaz Yiğit arasın- daki Platin Konutiar Sitesi'nin mi- marhk hizmeti için başlayan işbir- liği, başlangıçta bir mimar ile bir iş- veren arasındaki "olması gereken" ilişki anlayışı içinde yürüdü. Kork- maz Yiğit, imar durumunun tanıdı- ğı inşaat hakkı karşılığmda elde et- mek istediği konut sayısı ve stan- dartlannı bildirmekle yetiniyor, bi- nalann kimlik ve karakteri, tasanm ilkeleri ve arazi içindeki konum ve ilişkilerinin belirlenmesi gibi temel mimari kararlan ise "proje müeUi- fi" olarak Çinici veriyordu... Ne var ki taraflann birbirlerine "hak ve yetküerine" saygı anlamı- na gelen bu mimar-işveren diyalo- ğu, inşaatlar başladıktan sonra Korkmaz Yiğit'in "dahafazla kul- lanım alanı elde etmeye" dönük müdahaleleri yüzünden yerini ön- ce gerilime, giderek de çatışma ve anlaşmazlıklara bıraktı. tmar planındaki yapılaşma alanı hakkının zaten "yeterince" kulla- nıldığı bir projeyi sadece mimari dengeleri açısından değil. "yasa- durdurularak ilk mühürlendiği ta- rihl7Haziranl994. tmar Yasası gereğince bu tarih- ten itibaren inşaata devam edilme- den binalan "projeye uygun duru- ma" getirmek (yarü, fazla katlan ve eklentileri yıkrnak) gerekirken, in- şaat alanı kaçak olarak çoğalhlmış Platin Konutiar'ın yapımı yine sü- rüyor ve yaklaşık "bir yü" sonra, yine Beşiktaş Belediyesi 5 Haziran 1995'de yeniden mühürlüyor. Ne var ki artık Ortaköy Vadi- si'ndeki süper lüks konutlar ta- mamlanma aşamasına gelmiş ve stanbul'daki lüks konut piyasasının en 'prestijli' ve en pahalı daireleri arasında yer alan Ortaköy Vadisi'ndeki Platin Konutlar Sitesi, Korkmaz Yiğit tarafindan kaçak olarak genişletilerek ruhsatsız inşaatlar olarak gerçekleştirildi ve belediyece mühürlenip, yıkım karan bile verilmesine rağmen daire başına 2 milyon dolarlık fiyatlarla pazarlandı. lar" önünde de "zoriamak" ve hat- ta u hukuk dışı bir konuma itmek" anlamına gelen bu müdahaleler, söylemden çıkıp doğrudan "inşa- ata da yansıolınca" Behruz Çinici anlaşmayı bozarak "hukuk müca- delesinT başlattı... İnşaatlar mühürieniyor Ortaköy'den Ulus semtine çıkan "Portakal Yokuşu" üzerindeki 41 pafta, 4 parselde Korkmaz Yiğit'in "projeye aykın" olarak "kaçak kat- lar" ve "kaçak eklentilerle" ger- çekleştirdiği Platin Konutlar Sitesi inşaatının Beşiktaş Beiediyesi'nce hatta her bir daire ortalama "2 mil- yon dolara" pazarlanmaya başlan- mıştır bile. Üstelik, 17 Ağustos 1994 tarihinde "yıkun karan" alın- mış olan kaçak katiar eklentileriy- le de birlikte "saüşa" sunularak... Işte bu süreçte, Korkmaz Yiğit'in "mühürfekld" suçuyla yargılandı- ğı Istanbul 13. Asliye Ceza Mahke- mesi'ndeki davada, mahkemenin verdiği 30.6.1997 tarih ve 1997/716 sayılı karar, bu tür davalarda "en- der" rastlanan bir özellik taşıyor. Hukukçulara göre hâkimlerin genellikle "paraya çevirdikleri" ve hatta "erteledikleri" mühür fekki Portakal Yokuşu'ndaki Platin Konutlar; hem 'mühürliT hem de 'yıkım kararlan' olmasına karşıntamam- landı ve pazarlanıyor. (Fotoğraf: HATICE TUNCER) Behruz Çinici: Bazı çevreler rahatsız oldu BAHAR TAMHSEVER ANKARA - Türkbank'ı almadan önce Alaattin Çakıcı'dan yardım istediği orta- ya çıkan işadamı Korkmaz Yiğit'in Istan- bul'daki 28 bin konutluk projesini engel- leyen StT karannm Kültür Bakanlığı'nca durdurulması nedeniyle başlayan tartış- mabüyüyor. Kültür Bakanı İstemihan Ta- lay tstanbul 2 Nolu Kültür ve Tabiat Var- Uklannı Koruma Kurulu karannın yasa ve yönetmeliklere aykın olması nedeniy- le yayımlanmadığım belirtti. tstanbul 2 Nclu Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koru- me Kurulu, 1995 yılında Küçükçekmece Gclü ve Sazlıdere Barajı'nı kapsayan su ha»zasımn doğal SİT alanı olarak belir- lermesini kararlaştırmıştı. Karar, 1996 Mtrt ayında Kültür Bakanlığf na gönde- rilnesine karşın "SİT alanı derecelendir- melerininyapıhnadığı" gerekçesiyle iade edildi. Derecelendirmenin yapılmasının ardından onay için Mart 1998'de tekrar Kültür Bakanlığı'na gönderildi. Bakan- lık, Onnan ve Turizm bakanlıklan ile Özel Çevre Koruma'nın görüşleri ahnmadığı gerekçesiyle tespit çalışmalannın yeni- den yapılmasına kadar karann ilanını dur- durdu. Bu gelişmelerin ardından Kurul Müdü- rü Asıunan Çavuş ile kurul üyesi ve şehir- cilik- mimarhk konulannda emekli Baş- bakan Başdanışmanı Behruz Çinici gö- Tevden almdı. Behruz Çinici, koruma ku- rullannın bazı çevrelerin baskısı altında olduğunu bildirdi. Çinici "Atandığun an- da bu çevreler rahatsız oMu. Bakan üze- rinde baskı kurmaya çahştılar" diye ko- nuştu. Çinici, Kültür ve Tabiat Varlıklan- nı Koruma Genel Müdürü Kemal Soyer'in 2 Nisan 1998 günü kendisini arayarak ka- ran sorduğunu ve bakanlığın zor durum- da kaldığını söylediğini kaydetti. Soyer'in Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tevfik Ketencioğlu ile birlikte Koruma Kurulu'nun mayıs ayında yaptığı toplan- tıya gelerek StT karannın gönderilmeme- sini istediklerini belirten Çinici "Bubirbi- lim kuruludur. O zaman siz çıkar çevrele- rinin tapulanm, çaplannı gönderin de ona göre çalışalım bari diye bir sitemde bulun- dum" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel ile 17 Tem- muz 1998'de görüşerek konuyu anlattığı- nı belirten Çinici "Trakya bölgesinde 2 göl arasında vapılan rant kapıştırması hakkında b«lgeleriyle açıklamalarda bu- lundum" diye konuştu. Milli Güvenlik Kurulu'na kadar ilgili tüm kunımlara baş- vurduklanm belirten Çinici, şöyle dedi: "Son kalan yeşil alanlardır bunlar arük Trakya bölgesinde. Burada yat ümanlan, lüks konutlar, tatil beldeleri kuruluyor, a- ma gerisindeki sahne bir faciayı simgeler. Yüksek katlı apartmanlann nasıl kaymğı- nı geçen gün izledik. \asal olmayan inşa- atlar pazarlanıyor. Bunlann faaliyet gös- terdiği birçok şantiyede inşaatlann ruhsat belgeleri olan inşaat levhaianna bile rast- lanmay." Kültür Bakanı İstemihan Talay, kurul karannda bölgedeki yapılaşmalann dik- kate alınmadığını belirtti. Kişilere dönük hiçbir durumlan olmadığını kaydeden Ta- lay. karann yasa ve yönetmeliklere aykı- n olması nederuyle yayımlanmasını dur- durduğunu vıırguladı. Talay, olayın. bazı çevrelere çıkar sağlandığı yönünde sunul- masının "tamamen maksattı ve politik ol- duğunu" söyledi. suçundan ötürü Korkmaz Yiğit'e verilen "3ayhkhapis" cezası, mah- keme tarafindan "kesin hükme" bağlanmış durumda. "Samğm du- rumuna ve suç işlemedeki eğilimle- ri nazara ahnarak bir daha suç iş- lemekten çekineceği hakkında mahkemeye kanaat gelmemiştir" denilen yargı karannda; "kitiesel olarak yapılan inşaatta her btokta ayn ayn ruhsata ayku-ı inşaat yapıl- dığı" da vurgulanarak, bu nedenle ertelenmeyen ve paraya çevrilme- yen 3 aylık hapis cezasından "baş- kaca bir indirime yer olmadığı" be- lirtiliyor. Korkmaz Yiğit ise şimdi bu karann "temyiz" aşamasını bek- liyor... TeniskorHan kaçak Behruz Çinici'nin, Beşiktaş Be- lediyesi aleyhine de "kaçak bina- lan yıkmadığr ve "ruhsattaruu ip- tal etmediği" için açrruş oldugu da- vada yine Korkmaz Yiğit'in "yeni imar suçlanyla" da ilgili ihbarlan ve savlan var. Çinici 'nin dava dilekçesine göre, dairelerin saüş fiyatlannın "2 mfl- yon dolan aşmasına" neden olan yeni "tenis kortu" inşaatlan, imar plarunda "yeşil alanda" kalan yer- de ve eğimden ötürü de "betonar- me istinat du varlanyla Ortaköy Va- disi parçalanarak" yapılıyor. Ay- nı zamanda "Boğaâçi SİT alanma" giren bu yeşil yamaçlardaki kaçak tenis kortlannm yıkımını talep e- den Çinici, Platin Konutlan'na da belediyenin durmadan mühürle- mek ve beklemek yerine artık "mü- dahale etmesini" bekliyor. Çünkü dairelerin pazarlaması sürdükçe, "obsı" yıkım uy- gulaması başladığmda bu yasa dışı siteden daire alan- lann "mağdur" olacaklan- nı anımsatıyor... 'Nova' Platin Sitesi Korkmaz Yiğit'in benzer bir girişimi de aynı bölgede, bu kez 7 no.'lu parselde yi- ne 2 yıl önce aynı Behruz Çinici'ye hazırlattığı "Nova Platin" adlı yeni lüks konut sitesi yatınmı... Bu projede de "deği^k- Kk" yapılarak (yani, inşaat alanlan çoğaltılarak) uygu-'' lamaya geçileceğinden "endişe" duyan Çinici, he- nüz ruhsat alınmadan adı- nın inşaat tabelasına yazıl- masına itiraz etmiş ve 1997'de Belediye ve Koru- ma Kurulu'na da başvura- rak "proje sorumluluğun- dan çekildiğini" belirtmişti. 55. Hükümet döneminde Kültür Bakanlığı tarafindan tstanbul 2 Numarah Koru- ma Kurulu'na da üye ola- rak atanan, ancak Küçük- çekmece SİT Karan'ndaki "ısran" sonucunda geçen aylarda bu görevinden geri alman Çinici, Nova Platin Sitesi'yle yaratılacak "tah- ribab" da 3 Numaralı Ko- ruma Kurulu'na özetle şöy- le bildirmişti: "Bu site önemti bir yeşil arteri işgal edecek ve anıtsal ağaçian olan askeri bir yeşil bölgey e de girebUecektir. Bu neden- le projesi Koruma Kuru- lu'nca onanmadan inşaata izin verilmemelidir_." Işte, son zamanlarda ülke gündeminde "medya iüşld- Ieri7 içinde öne çıkan Kork- maz Yiğit'in, herkesin me- rak ettiği parasal zenginli- ğinde en önemli girdiyi oluşturan "imar-inşaat" ilişkilerinden de bir kesit. Her biri milyon dolarlarla pazarlanan kaçak, mühürlü ve "yıkun kararlı" dairele- re karşı gösterilen "imar hoşgörüsü" ise kaset tarüş- malan içersinde kaynayıp gidiyor... îstanbul polisinin gerçekleştirdiği operasyonda değeri 10 trilyon lira olan 560 kilogram eroin ele geçirildi Son 5 yılın en büyük uyuşturucu operasyonu I STAN BUL NARKOTİK ŞUBE tstanbul Haber Servisi - tstanbul nar- kotik polisi, son 5 yılın en büyük uyuş- turucu operasyonunu gerçekleştırdi. Po- lisin 5 gün önce düzenlediği operasyon- da tran'dan Avrupa' ya gönderiknek üze- re olan ve piyasa değeri 10 trilyon lirayı bulan 560 kilogram eroin ele geçirildi. Üzerinde Arapça yazılar ve mühürler bu- lunan özel ambalajlarla paketlenen ero- inin, 2 yıl önce cezaevine giren Mehmet Kasar ile tran uynıklu Muhanımed Ra- jit adlı kişilere ait oldugu belırlendi. Operasyon sırasında yakalanan 560 kilo eroinin halen cezaevinde yatan iki tutukluya ait olması ve cezaevinden uyuşturucu kaçakçılığını yönetmeleri bir kez daha uyuşturucu tacirlerinin, cezaev- lerini otel gibi kullandıklannı, cep tele- fonlanyla içeriden dışandaki trafiği ra- hatlıkla yönlendirdiklerinı ispatladı. tstanbul Emniyet Müdürlüğü Narko- tik Şube ekiplerinin düzenlediği operas- yon şöyle gerçekleştirildi: tstanbul polisi 1998'in nisan ayından bu yana yaptığı istihbari bilgiler doğrul- tusunda tran'dan Avrupa'ya sevk edile- cek yüklü eroinin Türkiye'den geçeceği- ni öğrendi. Polisin 15 Ekım 1998 tarihin- de başlattığı operasyonlarda, Mahmut- bey gişelerinden çıkış yapmak üzere olan bir TIR'da arama yapıldı. Polis, TIR'm çeşhü yerlerine zulalanan 330 kilogram eroini ele geçinldi. Buçalışmanın ardın- dan İstanbul'un ceşitli semtlerinde ger- çekleştirilen çalışmalarda bir depoda da 230 kilogram eroin ele geçirildi. Ope- rasyonda toplam 560 kilogram eroin ile birlikte ikisi tran uyruklu 15 kişi yaka- landı. Aynca uyuşturucu sevkiyatında kullanılmak üzere olan bir TIR, bir oto- büs, bir kamyonet, iki cip, üç otomobil ile bir ruhsatsız tabanca da ele geçirildi. tstanbul Emniyet Müdürü Hasan Öz- demir, dün yaptığı basın toplantısında, operasyon için 6 aydır çalışmalann sür- dürüldügünü söyledi. Özdemir, gerçek- leştirilen operasyondaki uyuşturucu işi- ni organize eden kişinın 2 yıl önce uyuş- turucu kaçakçıuğından Kırklareli Ceza- evi'nde bulunan Mehmet Kasar ve İran uyruklu Muhammed Raşit olduğunu be- lirterek şöyle konuştu: "Türkiye'de elegeçirilen 560 kilogram uyuşturucunun piyasa değeri 10 trilyon lira. Avrupa'daki piyasa değeri ise 20 tril- yon lira. Bir yıl içinde 4 ton 126 kilogram uyuşturucu elegeçirdik. Bu çalışmalarda ise 1800 kişi yakalandı. Uyuşturucu ka- çakçılığını yapan çeteleri mutiaka engel- leyeceğiz." HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Düşünce Fırtınası mı, Fırtına Düşiincesi mi? Düşüncelerin çatışması iyidir; doğruya ulaşma- nın kaçınılmaz bir aşamasıdır. Ama düşünce kulüpçülüğü kötüdür. Doğruya u- laşmayı kolaylaştırmaz, zorlaştınr... Birincinin amacı, doğruyu yakalamaktır. Ikincinin amacı ise "kendi doğrusu"r\u kabul ettirmektir. Birincisi, Batılılann "düşünce fırtınası" dedikle- ri şeydir. Ve fırtına dindiğinde her şey daha ber- raklaşır... Ikincisi ise "fırtma düşünces/"dir. Ve ber- raklığı yaratmaz; bulanıklığı, katılaşmayı yaratır. Durulmayı önler. • • • Bu köşede, belirli aralıklarla üç yazı yayımlan- dı: Tayyip, Perinçek ve Çalışlar olaylan üzerine... Sayın Tayyip Erdoğan beni mahkemeye verdi. Sayın Doğu Perinçek yanlılan, beni Tayyip ve Çalışlar'ı korumakla ve Perinçek düşmanlığı ile suçladılar. Sayın Oral Çalışlar ve sevenleri ise her üç ko- nudaki tutumumun "kendi içinde tutariı" ve yan- sız olduğunu söyledi. Sayın Altemur Kılıç da, Türkiye gazetesindeki koşesinde beni eleştirdi. Perinçek'in bugün Ke- malist bir çizgide olduğunu yazdığım ve genelde savunduğum için... Acaba hangisi doğoı? ••• Sayın Gürbüz Çuhadar bana soruyor: "Cumhuhyetin düşmanlanna özgühük isteyen yazılannızla birlikte, laikliği ve bağımsızlığı savu- nanlara karşı düşmanlık da başladı. Tayyip Erdo- ğan'ın siyasi yasaklı olmasına üzülüyorsunuz. Do- ğu Perinçek'e niçin düşmansınız?" Avukat Sayın Hasan Basri Özbey'in savı ise başka: "Sayın Perinçek, Sevr'i uygulayarak Türkiye'yi bölmek ve birABD sömürgesi yapmak isteyen bir şer cephesinin tertibi sonucu cezaevindedir. Ça- lışlar'ın Cumhuriyet değeherini savunmadığı ise ortadadır. Utangaç birneoliberali, bir Tayyip, tür- ban ve RPavukatını, Türidyeci bir devrimci ile ay- nı kabda değeriendirmek insafa sığmamaktadır." Ve sırada Bilim ve Ütopya Dergisi Yaytn Yönet- meni Sayın Ender Helvacıoğlu var: "Bir Işçi Partili ve Cumhuriyet devriminin ta- mamlanması için mücadele eden bir kişi olarak, Doğu Perinçek'in komplo sonucu tutuklanması- na karşı protestonuzu kutlanm. Buna karşın ya- zınızdaki Perinçek'e ilişkin bazı nitelemeleriniz, sanınm bilgi ve analiz eksikliğinden kaynaklanı- yor. Sayın Perinçek ve partili arkadaşlan.. Tam da Mao Zedung'un katkılannı savunan birer bilim- sel sosyalist olduklan için; Atatürk'ü, Cumhuri- yet devrimlerini, Yeni Dünya Düzeni'nin saldırıla- nna karşı savunmakta ve atılımını tamamlaması geraktiğine işaret etmektedirler." -ı • <« • <'" Üç Işçi Partili!.. Üç ayn görüş!.. " • i J Acaba hangisi haklı? örneğin benim Perinçek düşmanı olduğum mu? Yoksa Perinçek'i savunduğum mu?.. Cum- huriyet düşmanları için özgürtük istediğım, laiklik ve bağımsızlık isteyenlere karşı düşmanlık güttü- ğüm mü? Yoksa "Cumhuriyet Devrimi" için sava- şım verenlere arka çıktığım mı?.. ••• Bu köşede hep aydınlık savunulur.. Aydınlığın yanında olanlar savunulur.. Ama aydınlığı savunanlann yanlışları varsa, o da vurgulanır. Vurgulanır ki, karanlığa karşı savaşım daha da etkili olsun! Vurgulanır, çünkü hastalıkla- nndan anndınlmayan bir yapının, gücünün azal- dığına inanılır! Perinçek'i genelde savunuyorum.. Çünkü o da, karanlığa karşı aydınlığı savunuyor. Çünkü o da, genelde Kemalizmi savunuyor. Perinçek'in Güneydoğu'ya yaklaşımındaki ba- zı noktalar ile "Atatürk ve din" konusuna yaklaşı- mını ise savunmuyorum.. Çünkü o yaklaşımlann doğru olduğuna inanmıyorum. Ve düşünce fırtınasından hoşlanıyorum.. Ama fırtına düşüncesinden hoşlanmıyorum.. Hele hele, tıpatıp aynı şeyleri söylemiyoruz di- ye, yazdıklanmı tersyüz edecek kadar kulüpçüleş- miş olanlan çok yadırgıyorum! Personel sistemine elestiri Koruma kurulları tehlike altında I ASUMAN ABAOOCLU İZMİR - Kültür Ba- kanlığı'nca koruma ku- rullanna yapılan üye ata- malannnı, kurullann öz- erk ve bihmsel yapısını bozduğu bildirildi. Üçü bakanlık, ikisi de YÖK tarafindan atanan koru- ma kurullan üyelüderi- ne, son zamanlarda ko- nunun uzmaru bilim ada- mı yerine bakanlığın per- soneli olan memurlann atanması tepki çekti. Yurt genelinde kurul üyeliklerinde bulunan bi- lim adamlannın tasfıye edilerek yerlerine, çoğu- nun uzmanlığı dahi ol- mayan bakanlık memur- lannın atandığı bildirildi. Bu durumun, koruma kurullannın bilimsel ve özerk niteligini ortadan kaldırmaya yönelik ve sistemli bir şekilde yürü- tülen art niyetli politika- nın ürünü oldugu savu- nuldu. Izmir Çevre Hareketi Avukatlan'ndan Rıfat Bozkurt, tzmir 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlık- lannı Koruma (KTVK) Kurulu'na üye olarak tz- mir Kültüı Müdürlü- gü'nde görevli Ferudun Çopuroglu \ e Fatnıa Se- des'in, tzmir 2 No'lu K- TVK Kurulu'na ise Es- kişehir KTVK Kurulu Şube Müdürü Hiirya Ço- puroglu ve Ankara K- TVK Kurulu'nda rapor- tör olarak çalışan Şükran ŞenyoDu'nun atandıklan- na dikkat çekti. 2863 sa- yılı KTVK Kanunu'nun koruma kurullannın ça- lışma şeklini düzenleyen 51. maddesinin, "Yurt içinde bulunan ve bu ka- nun kapsamına giren ko- nınması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varhkla> n ile Ugili hizmetierin b»v limsel esaslara göre yürfr. tülmesini sağlamak üzere, KTVTC kurullan kuru> lur" hükmünü getirdiğic; ni vurgulayan Avukat Bozkurt, Kültür Bakarir İstemihan Talay'a gön> derdiği yazıda, "Bu u j ^ gulama, bu kanun hük^ müne açıkça ay kırıdır ve bakanlığın koruma ku- rullan üzerinde vesayeti- nin ortaya çıkmasına ne- den otacak sonuçlar do- ğuracaknr" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle