18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 1998 PA. HABERLERİN DEVAMI GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK B Baştarafı 1. Sayfada sında hiçbir mahzur görmüyorum." Soncüm\eCumhurbaşkan\'r\\n"içpolitikayıdolay- lıyollardan etkileme" yönteminden vazgeçmediğini gösteriyor. Uygulayageldiği bir başka yöntemi bir kez daha sergiliyor. Kapt önünde nöbete giren gazetecileri oda- sına çağınyor. Zira, seçimleri aralık ayına çekme gi- rişimleriyle ilgili bir soru geleceğini biliyor. Yanıtlarhazır, bekliyor. Görevi olmadığını söyleme- sine karşın; öncelikle Nisan 1999'da yapılması karar- laştırılan seçimin "daha öne alınmasına bir itirazı" o\- mayacağını beyan ediyor. Meclis'in alacağı seçim kararına sanki rtiraz hakkı varmış gibi "bir düşünce" perdesi arkasında böyle bir görüş öne sürüyor. Daha sonra seçimlerin aralık ayına alınmasında "hiçbir mahzur görmediğini" söylüyor. Oysa, Demirel'in başka kapılar aralayan bir yığın söylemı belleklerde yaşıyor Örneğin, yasalarda gereken düzenlemeleri yap- madan erken seçime gitmenin sakıncaJanna değinen söylemleri... Bir erken seçim olasılığını irdelerken kamuoyu araştırmalanna dayanarak gelecek Meclis'in bugün- künden "farklı biryapıya sahip olmayacağı'n içeren vurgulamaları... Cumhurbaşkanı'ndan daha, daha... Ömeğin, bu- günkü parlamento aritmetiğinin erken seçimledeğiş- meyecegini söylemesi, rejimin tıkandığına değinme- si... Demirel, sık sık parfamentoyu haik seçiyor ama, se- çimle gelen parlamento hükümet çıkaramıyor. Siya- sal istikrar sağlanamıyor, diyor. Kısacası; yedi sekiz ay sonraki erken seçimle "ge- lecek olan parlamentonun gidenden farklı olmaya- cağını" işliyor. 0 kadar ki, "kurtuluşumuzu" başkanlık sistemin- de ve kendi başkanlığındaki bir yönetimde görüyor. Hangisi doğru? • Başında bulunduğu devlette "sistemin tıkandığı- ' nı" söyleyen, ama tıkanan birsistemde cumhurbaş- kanlığı görevini sürdüren ilk cumhurbaşkanı olma özelliğine sahip olan Demirel, gerçekte erken seçi- : min "tıkanan rejimin"önünü açacağına inanmıyor. Sekiz ay gibi oldukça geniş bir zaman diliminde is- • tikran sağlayacak düzenlemelerin yapılamayacağını ; öngören Cumhurbaşkanı, ne ki bir buçuk ay sonra •yapılması olası şipşak bir seçime şapka çıkanyor. ' Hiçbir şeyin değişmeyeceğini bile bile siyaseti aralık • ayına ftryor. - Çankaya'dan her dönemde iyi haberalan Ertuğ- 1 rul Ozkök'ün yazdığına göre- "Ne varki, Demirel'in ,çok yakında yapılacak bir seçime gerçek bakışı bu \kadarsteril değil". ; Ya nasıl? özkök soruyu yanrtlıyor: "Cumhurbaşkanı'nın, Yılmaz'/n (Meclis'in tıkandı- ğını ifade eden) bu sözlerinden sonra çokyakınında- ki bazı kişiiere yaptığı değertendirme şu oluyor: 'Seçime gidecekler ama, seçim neyi değiştirecek ki?' Bu sözlerin belli bir endişeyi ifade ettiğini anlamak zordeğii". Evet ama "dışarda" gazetecilerle konuşurken De- mirel, "seçimlerin aralık ayına alınmasında 'hiçbir mahzur' görmediğini" beyan ediyor. "Içerde", yani kapalı kapılar arkasında çok yakının- dakilere kaygılı görüşler aktanyor. Içerdeki ile dısardaki iki söylem arasındaki derin farkhlık tuhaf kaçmıyor mu? Hele devletin tepe nok- tasından yansıyınca... Diyeceksiniz ki, böylesi tuhaflıklara çoktaaandır alıştık. Yadırganmıyor. Doğru. Işte başka bir örnek: Ajda Pekkan'ın son "biriikte olduğu erkek", ne ya- pıp edip devlet bakanlığı koltuğuna oturma başansı- nı gösteren Yıldınm Aktuna, araiık seçimine bakınız nasıl karşı çıkıyor: "Aralıkayındakiseçimler 'uğurlu' gelmiyor. 1995'te aralık ayındaki seçimlerden sonra bakın parlamento ne hale geldi". Siyasal kargaşa o noktaya geldi ki; parlamentonun bu halden kurtulması için... Kurşun döktürüp bir muska yazdırması gerekiyor. Elhak, Meclis bu işi becerecekler açısından hayli zengin! Kanal 7 ve MGV'ye destek Ankara Cumhuriyet Bü- rosu - Raporda Kanal 7, Flash TV ile kapatılan RP'nin gençlik kolu gibi ça- lışan Milli Gençlik Vakfı'na aktarılan maddi desteklere de yer verildi. Ankara Büyükşehir Bele- diyesi'nin söz konusu ku- rumlara yaptığı maddi des- tekler raporda şöyle anlatıl- dı: "Aakara Anakent Bek- diyesi SporKulübü'y leyapı- lan reklam sözleşmeleri son- rası 8milyar lira; 1995'telOO milyon lira. 1996'da 1 milyar lira beiirü bir siyasi görüşün savunucusu gazete ve dergi- lere.televizyon kanalı olarak Kanal 7 veFlaş TV'ye, 1995 ve 1996'da yapdan toplam ödemenin yüzde 75.67'sini oiuşturan 94 bin 980 dolar Kanal 7'ye ödendi. Bu öde- meterde olduğu gibi reklam ve ilanlardaki esas amaç BELKO'ya yarar sağlamak değil, reklam ve ilanlann ve- rildiği kuruluşlara kaynak aktarmaktır. Bu yolla şirket kaynaklan israf edilmiştir." MGV'nin yayın organlan olan "Gençlik" ve "Krvıl- cınT adlı dergilerin BELKO tarafından çok sayıda alın- mış olmasına da dikkat çeki- len raporda, flergi ahmlan- nın, adı geçen şirkete kay- nak transferi amacıyla yapıl- dığı görüşüne vanldı. Raporda söz konusu der- gilere \erilen ilanlarla ilgili olarak da şu açıklamalar yer aldı: •'BunlaraverileııilanJa- nn bedeli ANFA tarafından karşüanmış iken daha sonra bir kısun evrak ve kayıt üze- rinde yapüan değişiklikierie sözkonusu bedeüngeneJ mü- dür Hilmi Gökçınar tarafis- dan şahsen karşılandığı şek- line dönüştürülmüş olma» inandıncı değildir. Degjşik- üktekiamaç,kamuşirketi fa- aliyetiyle bağdaşmayan iş- lemkrin giztenmesine yöne- liktir. Dergilerin alınması ve reklam verilmesinin amacı ise kaynak aktarümasıdır." Raporda, ANFA'ya ait Altınpark'taki 4 halı sahanın kiralanmasında yaşananlara da dikkat çekildi. Halı sahalann Hiralnşaat Orman Orünleri Turizm Şir- keti'ne şirketin kuruluşun- dan 16 gün önce başlamak üzere 4 yıllıgma ayhk top- lam 60 milyon liraya kira- landığı açıklanan raporda şöyle denildi: "Şirketin gay- nresmi kayıdan iizerindeya- pılan inceleme sonucu yılhk gdirinin 1997yılıiçin 1.5mil- yar liraya, 1998yıhyaz döne- mi için ise bu gelirin 3 mflya- ra vaklaşnğı ortaya çıkü. Bu durum, yönetimin AN- FA'nın olanaklannı siyasi bakımdan kendisine yakın kişiiere kullandırmasının başka bir örneğidir. Kirala- nan halı sahalardan bugüne kadar su tüketim bedeli aün- nıadı. Halı sahanın elektrik sarfıvaO da tahsil edilmedi. Burada oluşan kamu zaran ve gelişmeler tçişleri Bakan- lığı Tefti; Kuruiu tarafından incelenmeüdir." Sayısal Loto'da 6'yı altı kişi bildi ANKARA (AA)- Milli Piyango Idaresi'nin dûzenlediği Sayısal Loto'nun 101. hafta çekilişinde 6 tutturan 6 kişi; 69 milyar, 60 milyon 440'ar bin lira almaya hak kazandı. Sayı- sal Loto'nun bu haftaki çekilişinde şanslı numaralar, 9,12, 19,22,24 ve 32 olarak belirlendi. Çekilişte, 5 bilen 905 kişi 244 milyon 270'şer bin lira, 4 bilen 48 bin 53 kişi 2 milyon 325'er bin lira, 3 bilen 784 bin 246 kişi de 280'e bin lira ik- ramiye kazandı. 'Baskın seçim'e geçici bütçeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, seçim tarihinin Nisan 1999'dan Aralık 1998'e alınması tartışmalannm yapıldığı dönemde yeni yıl bütçesini TBMM'ye sundu. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, seçim karan alınması durumunda "geçici bütçe" hazırlanması gerektiğini bildirdi. Hükümet, 1999 mali yılı bütçe yasa tasansını, anayasada tanınan sürenin son gününde TBMM Başkanlıgı'na iletti. Maliye Bakanı Temizel, bu ayın sonlannda bütçe yasa tasansını Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunacak. Sunuş konuşmasından sonra 1 hafta süreyle komisyon üyelerine bütçe üzerinde çalışma yapmalan için zaman tanınıyor. Komisyonun haftanın 6 günü çalışarak anayasaya göre en geç 55 gün içinde raporunu TBMM Başkanlıgı'na sunması gerekiyor. Bütçe yasa tasansının TBMM Genel Kuruiu gündemine aralık ayında almması bekJeniyor. Ancak, aralık ayında seçim tartışmalan, yapılan bütçe hazırlıklannı boşa çıkaracak. Maliye Bakanı Temizel, gazetecilerin sorulan üzerine, "Seçün olduğu takdirde geçici bütçe yapılır. Veni hükümet gelene kadar Türkiye geçici bütçeyle yönetüir'' yamtım verdi. Hükümetten 99'da yatırını yok • Baştarafı 1. Sayfada Bütçede, Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) imzalanan yakın izleme anlaşması çer- çevesinde yüzde 4.4 olarak öngörülen büyüme hedefi, dünyada başlayan ekonomik durgunluğun etkisiyle yüzde 3'e çekildi. Deflatör oranı ve TEFE yılhk ortalama için yüzde 44.4'lük hedef belirle- nirken, yine IMF anlasmasm- dan farklı olarak TEFE yıl so- nu artış oranı yüzde 20 hede- fmden yüzde 35'e çıkanldı. Tahmini olarak 1998'de yıl- Iık ortaJamada 259 bin lira ol- ması beklenen döviz kunmun 1999 yılında 374 bin lira ol- ması programlandı. Yine 1998'de 52 katrilyon 985 trilyon lira olacağı tah- min edilen GSMH'nin 1999 yılında 78 katrilyon 805 tril- yon liraya yükseltilmesi he- deflendi. 49 milyar 500 mil- yon dolar tahmin edilen itha- latın 53 milyar dolara, ihra- catın ise 27 milyar 500 mil- yon dolardan 30 milyar dola- ra çtkacağr belirtildi. Buna göre dış ticaret açıgı- nın 1 milyar dolarlık artış ön- görüsüy le 22 milyar dolardan 23 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Cari işlemlerden- gesinde (bavul ticareti hanç) 1998 yılında 5 milyar 210 milyon dolar beklenen açık tutan, 1999 yılında da 5 mil- yar 470 milyon dolar öngö- rüldü. Maliye Bakanı Temizel, 1998 bütçesindeki "enflasyonla mücadele" hedefınin gelecek yıl da sürdürüleceğını, ancak bunun yanına dünya ekono- misindeki olumsuzluk nedeniyle "redsektörveih- racabn finansmanı" hedefinin de eklendigini söy- ledı. Temizel, 1999'da dahaönce yüzde 5.4 olarak ön- görülen bütçe açığının gayrisafı miili hasılaya (GSMH) oranının yüzde 7'ye çıkanIdıgını,faiz dı- HALEN ÇALJŞANLARIN AYLIKLARI VERGİ VERGİ AVANTAJI AVANTAJI HARİÇ DAHİL Unvanı Genel Müdür Şube Müdürü-Üniv. Memur Hizmetli Öğretmen öğretmen II Valisi Kaymakam Hâkim-1.Sınıf Hâkim Başkomiser Polis Memuru Uzman Doktor Doktor Hemşire-Lise Mühendis-Şantiye Teknisyen-Şantiye Profesör Araştırma Göreviisi Kjdemli Albay Tegmen II. Kad.Kd.Bçvş. Asb. Çvş. Başkanlık Vaizi Avukat Drc 1/4 1/4 9/1 15/1 1/4 9/1 1/4 7/1 1/4 8/1 2/6 11/1 1/4 8/3 12/3 1/4 12/2 1/4 7/1 1/4 L8/1 1/3 10/1 1/4 1/4 Aralık Netaylığı 284.359.000 142.105.000 69.758.000 66.261.000 127.471.000 96.930.000 359.904.000 176.067.000 248.010.000 175.376.000 161.743.000 122.920.000 187.199.000 141.168.000 86.783.000 156.965.000 83.275.000 289.801.000 120.446.000 320.803.000 164.460.000 209.434.000 120.617.000 109.164.000 154.299.000 1999-Ocak Netaylığı 356.434.000 178.390.000 87.840.000 83.464.000 160.074.000 121.850.000 450.979.000 220.895.000 436.105.000 220.035.000 202.968.000 154.378.000 234.823.000 177.213.000 109.146.000 196.984.000 104.757.000 363.250.000 151.283.000 402.017.000 206.366.000 262.648.000 151.497.000 137.161.000 193.650.000 Artış % 25.3 25.5 25.9 26.0 25.6 25.7 25.3 25.5 25.3 25.5 25.5 25.6 25.4 25.5 25.8 25.5 25.8 25.3 25.6 25.3 25.5 25.4 25.6 25.6 25.5 1999 Ocak Net ayfığı 360.412.000 181.469.000 89.662.000 85.241.000 163.443.000 123.677.000 455.425.000 223.473.000 440.041.000 222.207.000 205.815.000 156.244.000 238.282.000 179.639.000 111.039.000 200.371.000 106.605.000 366.918.000 153.784.000 406.593.000 208.795.000 265.743.000 153.301.000 140.243.000 197.112.000 Artış % 26.7 27.7 28.5 28.6 28.2 27.6 26.5 26.9 26.4 26.7 27.2 27.1 27.3 27.3 28.0 27.7 28.0 26.6 27.7 26.7 27.0 26.9 27.1 28.5 27.7 Ek ders, aile yardımı, lojman ve yabancı dil tazminatı hariç şı fazhnın ise yüzde 4.3 'e düşürüldügünü söyledi. Temizel, GSMH içindeki paymın yüzde 2.5'ten yüzde 3'e çıkması öngörülen diğer cari harcama- İann çok önemli bir bölümünün savunma olduğu- na dikkat çekerek, son dönemde Suriye ile yaşanan sorunlara gönderme yaptı. Zekeriya Temizel, 1999 yılında vergi gelirleri- nin GSMH içindeki payuun yalnızca yüzde 17,6'dan yüzde 18.4'c yüiseleceğuü belirtirken " Vasanın gerçek etkfleri 2000 yıünda görülecektir. Vergi oranlannın diişürülmesi 1999'da geluierde azalma gösterecektir. Sosyal amaçlı vergkledüzcnJemekrekarşın 1999'da yüzde 1 vergi gelirle- rinde arüş beküyoruz" dedı. Temizel'in, memurlara yö- nelik yüzde 10'luk ekim zammını ve vergi indirimleri üzerinde dururken bankalara ve borsaya yönelik 1 katril- yon lirahk kayıp yarattıg] he- saplanan vergi düzenJemele- rinden geri adımı "stopaj in- dirimlerine de gkfildi" dıye geçiştirmesi dikkat çekti. Temizel'in verdiği bilgile- re göre, 1999 bütçesindeki bazı noktaJar şöyle: -1998 içinde 15 üniversi- te için yürürlüğe konulan tor- ba bütçe uygulaması, YÖK 'ün uygun gördüğü tüm üniversitelere yaygınlaştınla- cak. YÖK'ün kendi kaynak- lannı yaratması konusunda adımlar atılacak. - 1999 yılında Akaryakıt Tüketim Vergisi'nde (ATV) yüzde 88'lik aroş öngörülü- yor. Bunun nedeni, ATV'den belirli fonlara verilen payla- nn tamamı bütçeye alınıyor. - 1999 yılında hiçbir yeni yatrnm yapılmayacak. 1998 yılında başlayanlar bitirilme- yeçalışılacak. Enerji, ulaşnr- ma ve sulama aJamnda başla- yan yatınmlar sürecek. Dış fınansmanın saglandığı yatınmlar yapılacak. - Transfer kalemi içinde ihracat fınansmanı için, Eximbank'a sermaye arüşı öngörüldü. Küçük ve orta boy işletmelerin fînansmanını sağlayacak ar- tışlar konuldu. - Kamu kesimi borçlanma gereğine 1998 yılın- da konulan sınır geçerlidir ve bu sınıra yüzde 15 marj konuldu. - Tek vergi numarası yaygınlaştınlacak. Memııra yüzde 25 zam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanı Ze- keriya Temizel, memurlara, 1999 yılında yürürlüğe gire- cek vergi indirimlerinden ge- lecek yüzde 2.5'Iik artışla biriikte ilk yanyıl için yüzde 27.5 artış verileceğini açıkla- dı. Emekli aylıklan artişlan- na yüzde 2.5'lik vergi indiri- mi yansıması yapılmayacak. Uluslararası Para Fonu'na (IMF) verilen güvence çerçe- vesinde kamu çalışanlannı, emekli ve sözleşmelileri ilgi- lendiren maaş artışlan 1999 yıl sonu için yüzde 20'den yüzde 35'e çıkanlan enflas- yon hedefine endekslendi. Ancak, seçim kaygılannı da göz önüne alan hükümet, ilk 6 aya düşen yüzde 18'lik ar- tışı yüzde 25'e çıkardı. Maliye Bakanı Temizel, enflasyon rakamlanndaki tartışmalarda neye inanılaca- ğının şaşınldığını belirtirken, "Memur maaşiannda kümü- latif ve yıflık ortalama" ra- kamlannm esas alınması ge- rektiğini söyledi. Temizel, yüzde 35'lik 1999 yıl sonu enflasyon he- define göre ilk 6 aya yüzde 18'lik artış düştüğünü belir- tirken, "Ortalama bazda enf- lasyon göz önünde bulundu- nılarak yüzde 25 oranında zam yapdmasına karar veril- di'' dedi. Temizel, 1999 yılında yü- rürlüğe girecek 5 puanlık ait ve üst veıgi dilimlerinde sağ- lanacak indinmlerle artış ora- nının yüzde 27.5'e çıkacağı- nı belirtti. Temizel, bu oranın "popüüst" olmadığını savu- nurken, "Personel ödeneği memıırnuaş arüşını karşüa- yacaknr. Yüzde 40-50 popü- listtir. Karşılanamayacak ar- nspopülisttir"dedı Ancak, hükümetin IMF'ye sunduğu bıldirgede yer alan "maaşlann gelecek enflasyo- na" hedeflenmesi güvencesi nedeniyle memuriann geç- mişten gelen kayıplan 1998 yılı içinde karşılanmadı. Memurlara öngörülen yüzde 25'lik artışla enflasyo- na uyarlılık sağlanacağuu an- latan Temizel'in. u lkindya- nyıl zammı Bakanlar Kuru- iu'nca ekonomik koşuDar ve göstergeier dikkate abnarak beBrlenecek ve ilanledflecek" sözleri dikkat çekti. MEMUR EMEKLİ AYLIKLARI Unvanı Genel Müdür Şube Md.-Üniv. Memur Hizmetli öğretmen II Valisi Kaymakam Hâkim-1.Sınıf Başkomiser Uzman Doktor Hemşire Mühendis Tekniker Profesör Kıdemli Albay II. Kad.Kd. Bçvş. Avukat Drc. 1/4 1/4 3/8 7/9 1/4 1/4 1/4 1/4 2/6 1/4 3/8 1/4 1/4 1/4 1/4 1/3 1/4 Aralık NetAylığı 251.950.000 106.870.000 85.760.000 74.502.000 111.830.000 255.670.000 193.360.000 271.170.000 83.034.000 150.890.000 82.768.000 150.890.000 106.870.000 244.200.000 237.651.000 159.926.000 111.830.000 1999-Ocak NetAyfığı 315.220.000 133.636.000 L107.205.000 93.119.000 139.844.000 319.876.000 241.888.000 339.276.000 103.800.000 188.732.000 103.465.000 188.732.000 133.636.000 305.520.000 297.311.000 200.034.000 139.844.000 Arbş % 25 25 25 25 25 25 25 25 25 25 25 25 25 25 25 25 25 'Gökçek belediye kaynaklannı şeriatçılara aktardı' MUTLUSERELİ ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kuruiu, Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek'in, belediye olanaklannı kötüye kullandı- ğııu ve irticai örgütlere kaynak aktardığını belir- ledi. Kurul, belediye şirketlerinin etkinlilderinin Başbakanlık'ça oluşturulacak bir komisyon tara- fından değerlendirilrnesini istedi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri Uğur Özen, Ozkan Arslan, HayTİyeAçar ve Haluk Tas- lacıoğlu tarafından düzenlenen raporda, Ankara Anakent Belediyesi'ne ait BELKO, ANFA, BUG- SAŞ ve BELPA şirketlerinin işlemleri sıralandı. 31 Temmuz 1998 tarihinde tamamlanan ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in imzasıyla Başbakan- lığa gönderilen raporda. "Belediyıe şirkeüerinin, faaliyetferi nedeniyle ülke ekonomisi açısından bir yük baline geldiği. konunun Başbakanhk'ta oluş- turulacak bir komisyon aracılığıyla deferiendiriüp sonuçlandınlmasmm uygun otacağj" görüşüne va- nldı. Raporda yer alan saptamalar özetle şöyle: Siyasi kadrDİasrna: 27 Mart 1994'teki yerel se- çimler sonrası, Ankara Anakent Belediyesi'nde göreve gelen yeni yönetimin atadığı BELKO yö- netimi döneminde, işçi çıkanlması ve yeni işçi alınmasında şirket ve kamu çıkarlan değil, siyasi kardolaşma esas almdı. Çok sayıda şirket perso- nelinin anakent belediyesi nezdinde görev yap- makta olması, belediyenin personel istihdamında BELKO'yu kendi birimiymiş gibi kullandığını gösterdi. Kuruldaaklama; Yönetim, BELKO'yu kötüni- yet tazminatlan nedeniyle 5 milyar 142 milyon 506 bin 611 lira zarara soktuğu halde, şirket ortak- lar kurulunun yönetimi aklaması, bu kuruiu oiuş- turan kişilerin zöıniyetini ortaya koydu. Gökçek'in emiir ve taümatlanyla: tncelemeler sonundâ işlemlerin Ankara Anakent Belediye Baş- kanljğı 'nın kontrolü ve talimatlanyla yürütüldüğü ortaya çıktı. Belediye başkanlığının herhangi bir birimde, istediğı elemanlan iştiraki olan şirket ara- cılığıyla sağlayarak istihdam ettiğini ve sahip ol- duğu yetkiyi keyfi kuilanabildiğini ve istismar edi- lebildiğini gösterdi. Vakm betediyeye hibe otomobfl: BELKO'nun süreldi zararetmesine ve mali açıdan olumsuz du- rumda bulunmasına karşın, şirket mülkiyetinde bulunan otomobillerden 9 unun 1994 ve 1995 yıl- lannda Ankara Anakent Belediyesi'ne, 3'ünün de 1994'te Etimesgut Belediyesi'ne hibe edibnesi; aynca 15 adet aracın, kaçak kömürle mücadele et- mek adı altında Ankara Anakent Belediyesi'ne hi- be edilmesine karar verihniş olması, şirket yöne- ticilerinin şirket çıkarlannı pek gözetmediklerini ortaya koyan ömekleroldu. Bu işlemlerde son ka- rar makamının Ankara Anakent Belediye Başkan- lığı olduğundan kuşku duyulmayacağı açıktır. Bu, her yönüyle belediyenin şirket olanaklannı kullan- dığûi] ortaya koydu. BELKO'nun hiçbirresmi bağ- lantısı olmadığı halde, olumsuz mali dunımuna karşın, Etimesgut Belediyesi'ne araba hibe etme- sinin, anılan belediye yönetiminin siyasi bakımdan BELKO yönetimine yakın olmasmın bir sonucu olduğu görüşüne vanldı. Fuar alanİannın kiralanması: Alanlann kıra- Ianması konusunda, ANFA tarafından dikkate alı- nacak kriterlerin önceden belirlenerek bir standar- da bağlanmamasının; herzaman için uygulamanın kötü kullanıma açık olduğunun bir göstergesi ve bilinçli bir hareket tarzı olduğu belirlendi. Anka- ra Fuarcılık Araştırma, Iletişim, Reklamcılık Ltd. Şti. ile 7-8 yıl gibi uzun sürelerle yapılan sözleş- melerde, ANFA açısından katı kurallar ve yüldü para cezalan öngörüldüğü halde, anılan firma için hiçbirkoşul ve yaptınm getirilmemiş olması, AN- FA yönetiminin ANFA aleyhine, bu fîrma lehine hareket ettiğini gösterdi. Şeriatçılara ayncahkh kira: ANFA'nın konfe- rans salonunun kiralama işlemleri keyfi biçimde gerçekleştirildi.LiberalDemokratParti'nin 16Ha- ziran 1996'daki toplanrısı için 115 milyon lira alı- nırken yılın sonuna doğru Vahdet Vakfi'nın (irti- cai faaliyetleri nedeniyle kapatıldı) toplanrısı için 15 milyon lira, Farukiye Ilim Vakfı için ise 7 mil- yon 500 bin lira alındı. Bu, ANFA yönetiminin uygulamadaki politik ve partizanca yaklaşımı ile istismar ve keyfi davranışının göstergesidir. Yö- netimin siyasi yakınlığı nedeniyle bir iki istisna dı- şında sözleşme yapmaması nedeniyle ücretin kaç günlük olduğu belirlenemedi. 285bin dolaryatmm: ANFA tarafindan 285 bin 724 dolar (24.7.1998 tarihi kurlanna göre 77 mil- yar lira) ödenerek yurtdışından alınan 114 akülü aracın işletilmesi sonucunda 1997 yılı sonu itiba- nyla sadece 1 milyar 325 milyon 315 bin lira net kir sağlanmış, buna karşılık akülü araçlann büyük bölümü hurdaya çıkmıştır. Dolayısıyla kamunun parası heba edihniştir. Bu, kamu parasının bir be- lediye şirketi tarafmdan ne derece istismar edile- bileceğinin göstergesidir. ANFA aleyhine ağır sözleşme: Enilasyonun yüz- de 90-100'lerde seyrettiğı 1996-1997 yıllannda akülü araçlarla ilgili sözleşmelerde kira arüşı yüz- de 50 olarak belirlendi. Her geçen yıl kira bedeli- nin azalması, açık sekilde ANFA aleyhinedir. Yıl- lık yalruzca 270 milyon liralık bedeline karşılık sözleşmeye aykın hareket etmesi durumunda AN- FA, sözleşmenin 80 katı bedel ödemeyi kabul et- miş; firmaya herhangi bir akdi yükümlülük veril- memiş, sözleşmeyi tek taraflı fesih olanağı sağlan- mıştır. Şaibeli genel müdür södesmesi: Hilmi Gökçı- nar"m ANFA'ya genel müdür atanmasıyla ilgili olarak ANFA Ortaklar Kuruiu temsilcileriyle adı geçen şahıs arasında imzalanan 5 Ocak 1996 ta- rihli sözieşmede dahi ANFA aleyhine hükümler bulunmadığı belirlendi. BüGSAŞ, BELPA, BEL- SO, BELYA, Ankara Halk Ekmek AŞ, Metropo! AŞ ve BELTAŞ tarafından MGV Neşriyat'ın ya- ymı ve dergilerin alınması ile reklam verilmesi, kaynak transferini amaçlamaktadır. Bu, belediye şirketleriyle MGV NeşriyatAŞ'nin ilişki içindeol- duklannı gösteriyor. Görevini kötüye kuHanma: Kamu aleyhine za- rann doğmasma neden oian belediye yönetimi ile 27 Mart seçimlerinin arduıdan göreve gelen bele- diye ilgilileri açısından Türk Ceza Yasası'nın 240. maddesinde düzenlenen "görevini kötüye kııflan- ma" suçu doğmaktadır. Bu çerçevede sorustur- manın yapılabilmesi için dosyanın Içişleri Bakan- lığı Teftiş Kurulu'na gönderihnesi uygundur. G U N D E M MUSTAFA BALB • Baştarafı 1. Sayfada muş... Oyun bir garip! Din bezirgânlan çıkmış sahneye, halkın duy lannı sömüre sömüre semirtyorfar. Topladıklan ranın bir bölümünü arada cebe indirip, kendile toplumun en namuslu kişisi ilan ediyorlar. Izliyorum, izliyorum yabancı gelmiyor! Çete başlan bir bar kurmuşlar, öldürdükleri k lerin şapkalannı dekor olarak kullanıyortar. Ba arada polis girip çıkıyor. Bazen dışanda nöbet tuyor! ızliyorum, izfiyorum yabancı gelmiyor! Din bezirgânlan çetelerin bulunduğu bara da ç liyor. Onlan kutsal orduya yardıma davet ediy Kimse oralı değil. Bozuluyorlar: "Bakın, bize yardım ederseniz cennete girer niz. Hem siz bu kötü işleri bıraksanız iyi olur..." Adamlar kendilerinden emin: "En temiz kişi biziz. Bu toplumun en namuslu i sanları biziz. Bizden namuslusu yok. Bu durumı cennete de bizgireriz..." Izliyorum, izliyorum yabancı gelmiyor! Çetenin başında bir kadın var. Bankadan 500 b dolar çalıyorlar. Paralar siyah bir çantanın içind' Oradan oraya geziyor. Kadın çantayı bağnna ba; mış, bırakmıyor. Çanta açılınca, yıllardırgörmediı kocası şaşınyor: "Bu kadar parayı nasıl kazandın!" Kadın başını öne eğiyor, mınldanıyor: "Geceleri dikiş dikerek..." Nedense ben de mınldanmışım: "Çıkındandır..." Devran dönüyor, banka soygunculan işsiz kalı yor. Onlara durumu anlatıyorlar: "Sizin döneminiz artık geçti, Banka satın almak soymaktan daha kolay." Izliyorum, izliyorum yabancı gelmiyor! Erten: Uslanmaz 'us'lu... Uzun tiyatronun kısası, Brecht, doğumunun yü- züncü yılında bizi, yüzyılın başından alıp sonuna gö türdü, ortasında bırakıp geri getirdi. Amerika'yc uçurup Kızılay'a toslattı. Chicago'da sarhoş edij: Istanbul'daayılttı... Oyun aralannda, acaba gelişme var mı diye ga zeteyi aradım. Gece sorumlulanmız Can'la Mus- tafa gelişmeleri aktardılar: - Abi, Fazilet Partisi Bingöl Milletvekili Kazırr Ataoğlu partisinden istifa etti. Kişisel çıkara ilişkir birşeymiş... - Yesil'in bürosunu bastılar, şoförüyle korumas yakalandı. Yeşil'le ilgili bilgiyok. -Erol Evcil'/n Iş Bankası kredilerine ilişkin habe- rimize bir ek yapıldı... Aman Tannm... Din/iyorum, dinliyoaım yabanc gelmiyor. Bunlar oyunda mrydı, oyun bunlar mıy- dı? Brecht'in gizemi burada olsa gerek. Herdem ta- ze, yeni, güncel, canlı... Yoksa, toplumsal düzenir temelinde "emek-sermaye" çelişkisinin yattığın hep vurgulaması da etken mi! Bunlar tiyatro eleştirmenlerinin işi... Oyunun yönetmeni Yücel Erten'egelince... Us- lanmaz bir kişi. Zira, 'us'lu kişilerin uslanması ço£ zor! Erten, Brecht'i ilk kez 1979'da Devlet Tiyatrola- n'nın programına kattı. Arturo Ui'nin önlenebilirTır- manışı'nı seyirci ayakta izledi. O yılın tüm tiyatrc ödüllerini aldı. MC döneminin Kültür Bakanı da ken- disini, "tiyatrodan uzaklaştırmakla" ödüllendirdi Erten, o Bakan için, "Adını unuttuğum biri" diyor. Çetin Tekindor, Tülay Günal Çimenser, Alpay Izbırak ın sırtlayıp götürdüğü oyun, izleyene "Işte tiyatronun işlevi bu. Yaşamın içinde tutmak, sort sordurmak, gülerken düşündürmek" dedirtiyor... Oyunun gösterime sunulduğu Şinasi Sahne- si'nden çıkıp Tunalı'ya yürüdüm... Oynak kaldınm- lardan Kuğulu Park'a geçip evin yolunu tutarken oyunun müziğinin aklımda kalan ritmiyie mınldan- madan edemedim: Breh breh Brecht... Tam ta ram.... Brecht brer" Brecht... Tam ta ramm... CHP'nin 75.yügecesi CumhuriyetHalk Partisi (CHP) Fatih ÜçeÖrgütü 'nün, cumhurijetin 75. yılı kutlama etkinlikleri çerçevesiude düzenlediğj "Büyük Cumhurryet Şöleni" dün Vatan Caddesi'ndeki Mimar Sinan Stadyumu'nda gerçekleş- tirildi. YakJaşık 3 bin kişinin ücreteiz olarak izlediği ge- cede halk miiziği sanatçısı Yavuz BingöL sevilen rürkü- lerini okudu. Geceye aralannda CHP milktvekilleri Ah- met Güryüz Keteıici ve Ce\det Sehi ile CHP İstanbul Ü Başkanı Etem Cankurtaran ve çok sayıda partiü katd- dL (Fotoğraflar: Ö2KAN GÜVEN) CUMHIIRlYliT M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle