Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 1998 PA.
HABERLERİN DEVAMI
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
B Baştarafı 1. Sayfada
sında hiçbir mahzur görmüyorum."
Soncüm\eCumhurbaşkan\'r\\n"içpolitikayıdolay-
lıyollardan etkileme" yönteminden vazgeçmediğini
gösteriyor.
Uygulayageldiği bir başka yöntemi bir kez daha
sergiliyor. Kapt önünde nöbete giren gazetecileri oda-
sına çağınyor. Zira, seçimleri aralık ayına çekme gi-
rişimleriyle ilgili bir soru geleceğini biliyor.
Yanıtlarhazır, bekliyor. Görevi olmadığını söyleme-
sine karşın; öncelikle Nisan 1999'da yapılması karar-
laştırılan seçimin "daha öne alınmasına bir itirazı" o\-
mayacağını beyan ediyor.
Meclis'in alacağı seçim kararına sanki rtiraz hakkı
varmış gibi "bir düşünce" perdesi arkasında böyle
bir görüş öne sürüyor.
Daha sonra seçimlerin aralık ayına alınmasında
"hiçbir mahzur görmediğini" söylüyor.
Oysa, Demirel'in başka kapılar aralayan bir yığın
söylemı belleklerde yaşıyor
Örneğin, yasalarda gereken düzenlemeleri yap-
madan erken seçime gitmenin sakıncaJanna değinen
söylemleri...
Bir erken seçim olasılığını irdelerken kamuoyu
araştırmalanna dayanarak gelecek Meclis'in bugün-
künden "farklı biryapıya sahip olmayacağı'n içeren
vurgulamaları...
Cumhurbaşkanı'ndan daha, daha... Ömeğin, bu-
günkü parlamento aritmetiğinin erken seçimledeğiş-
meyecegini söylemesi, rejimin tıkandığına değinme-
si...
Demirel, sık sık parfamentoyu haik seçiyor ama, se-
çimle gelen parlamento hükümet çıkaramıyor. Siya-
sal istikrar sağlanamıyor, diyor.
Kısacası; yedi sekiz ay sonraki erken seçimle "ge-
lecek olan parlamentonun gidenden farklı olmaya-
cağını" işliyor.
0 kadar ki, "kurtuluşumuzu" başkanlık sistemin-
de ve kendi başkanlığındaki bir yönetimde görüyor.
Hangisi doğru?
• Başında bulunduğu devlette "sistemin tıkandığı-
' nı" söyleyen, ama tıkanan birsistemde cumhurbaş-
kanlığı görevini sürdüren ilk cumhurbaşkanı olma
özelliğine sahip olan Demirel, gerçekte erken seçi-
: min "tıkanan rejimin"önünü açacağına inanmıyor.
Sekiz ay gibi oldukça geniş bir zaman diliminde is-
• tikran sağlayacak düzenlemelerin yapılamayacağını
; öngören Cumhurbaşkanı, ne ki bir buçuk ay sonra
•yapılması olası şipşak bir seçime şapka çıkanyor.
' Hiçbir şeyin değişmeyeceğini bile bile siyaseti aralık
• ayına ftryor.
- Çankaya'dan her dönemde iyi haberalan Ertuğ-
1
rul Ozkök'ün yazdığına göre- "Ne varki, Demirel'in
,çok yakında yapılacak bir seçime gerçek bakışı bu
\kadarsteril değil".
; Ya nasıl? özkök soruyu yanrtlıyor:
"Cumhurbaşkanı'nın, Yılmaz'/n (Meclis'in tıkandı-
ğını ifade eden) bu sözlerinden sonra çokyakınında-
ki bazı kişiiere yaptığı değertendirme şu oluyor:
'Seçime gidecekler ama, seçim neyi değiştirecek
ki?'
Bu sözlerin belli bir endişeyi ifade ettiğini anlamak
zordeğii".
Evet ama "dışarda" gazetecilerle konuşurken De-
mirel, "seçimlerin aralık ayına alınmasında 'hiçbir
mahzur' görmediğini" beyan ediyor.
"Içerde", yani kapalı kapılar arkasında çok yakının-
dakilere kaygılı görüşler aktanyor.
Içerdeki ile dısardaki iki söylem arasındaki derin
farkhlık tuhaf kaçmıyor mu? Hele devletin tepe nok-
tasından yansıyınca...
Diyeceksiniz ki, böylesi tuhaflıklara çoktaaandır
alıştık. Yadırganmıyor. Doğru. Işte başka bir örnek:
Ajda Pekkan'ın son "biriikte olduğu erkek", ne ya-
pıp edip devlet bakanlığı koltuğuna oturma başansı-
nı gösteren Yıldınm Aktuna, araiık seçimine bakınız
nasıl karşı çıkıyor:
"Aralıkayındakiseçimler 'uğurlu' gelmiyor. 1995'te
aralık ayındaki seçimlerden sonra bakın parlamento
ne hale geldi".
Siyasal kargaşa o noktaya geldi ki; parlamentonun
bu halden kurtulması için...
Kurşun döktürüp bir muska yazdırması gerekiyor.
Elhak, Meclis bu işi becerecekler açısından hayli
zengin!
Kanal 7 ve MGV'ye destek
Ankara Cumhuriyet Bü-
rosu - Raporda Kanal 7,
Flash TV ile kapatılan
RP'nin gençlik kolu gibi ça-
lışan Milli Gençlik Vakfı'na
aktarılan maddi desteklere
de yer verildi.
Ankara Büyükşehir Bele-
diyesi'nin söz konusu ku-
rumlara yaptığı maddi des-
tekler raporda şöyle anlatıl-
dı: "Aakara Anakent Bek-
diyesi SporKulübü'y leyapı-
lan reklam sözleşmeleri son-
rası 8milyar lira; 1995'telOO
milyon lira. 1996'da 1 milyar
lira beiirü bir siyasi görüşün
savunucusu gazete ve dergi-
lere.televizyon kanalı olarak
Kanal 7 veFlaş TV'ye, 1995
ve 1996'da yapdan toplam
ödemenin yüzde 75.67'sini
oiuşturan 94 bin 980 dolar
Kanal 7'ye ödendi. Bu öde-
meterde olduğu gibi reklam
ve ilanlardaki esas amaç
BELKO'ya yarar sağlamak
değil, reklam ve ilanlann ve-
rildiği kuruluşlara kaynak
aktarmaktır. Bu yolla şirket
kaynaklan israf edilmiştir."
MGV'nin yayın organlan
olan "Gençlik" ve "Krvıl-
cınT adlı dergilerin BELKO
tarafından çok sayıda alın-
mış olmasına da dikkat çeki-
len raporda, flergi ahmlan-
nın, adı geçen şirkete kay-
nak transferi amacıyla yapıl-
dığı görüşüne vanldı.
Raporda söz konusu der-
gilere \erilen ilanlarla ilgili
olarak da şu açıklamalar yer
aldı: •'BunlaraverileııilanJa-
nn bedeli ANFA tarafından
karşüanmış iken daha sonra
bir kısun evrak ve kayıt üze-
rinde yapüan değişiklikierie
sözkonusu bedeüngeneJ mü-
dür Hilmi Gökçınar tarafis-
dan şahsen karşılandığı şek-
line dönüştürülmüş olma»
inandıncı değildir. Degjşik-
üktekiamaç,kamuşirketi fa-
aliyetiyle bağdaşmayan iş-
lemkrin giztenmesine yöne-
liktir. Dergilerin alınması ve
reklam verilmesinin amacı
ise kaynak aktarümasıdır."
Raporda, ANFA'ya ait
Altınpark'taki 4 halı sahanın
kiralanmasında yaşananlara
da dikkat çekildi.
Halı sahalann Hiralnşaat
Orman Orünleri Turizm Şir-
keti'ne şirketin kuruluşun-
dan 16 gün önce başlamak
üzere 4 yıllıgma ayhk top-
lam 60 milyon liraya kira-
landığı açıklanan raporda
şöyle denildi: "Şirketin gay-
nresmi kayıdan iizerindeya-
pılan inceleme sonucu yılhk
gdirinin 1997yılıiçin 1.5mil-
yar liraya, 1998yıhyaz döne-
mi için ise bu gelirin 3 mflya-
ra vaklaşnğı ortaya çıkü. Bu
durum, yönetimin AN-
FA'nın olanaklannı siyasi
bakımdan kendisine yakın
kişiiere kullandırmasının
başka bir örneğidir. Kirala-
nan halı sahalardan bugüne
kadar su tüketim bedeli aün-
nıadı. Halı sahanın elektrik
sarfıvaO da tahsil edilmedi.
Burada oluşan kamu zaran
ve gelişmeler tçişleri Bakan-
lığı Tefti; Kuruiu tarafından
incelenmeüdir."
Sayısal Loto'da 6'yı altı kişi bildi
ANKARA (AA)- Milli Piyango Idaresi'nin dûzenlediği
Sayısal Loto'nun 101. hafta çekilişinde 6 tutturan 6 kişi; 69
milyar, 60 milyon 440'ar bin lira almaya hak kazandı. Sayı-
sal Loto'nun bu haftaki çekilişinde şanslı numaralar, 9,12,
19,22,24 ve 32 olarak belirlendi. Çekilişte, 5 bilen 905 kişi
244 milyon 270'şer bin lira, 4 bilen 48 bin 53 kişi 2 milyon
325'er bin lira, 3 bilen 784 bin 246 kişi de 280'e bin lira ik-
ramiye kazandı.
'Baskın seçim'e geçici bütçeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet,
seçim tarihinin Nisan 1999'dan Aralık 1998'e
alınması tartışmalannm yapıldığı dönemde
yeni yıl bütçesini TBMM'ye sundu. Maliye
Bakanı Zekeriya Temizel, seçim karan
alınması durumunda "geçici bütçe"
hazırlanması gerektiğini bildirdi. Hükümet,
1999 mali yılı bütçe yasa tasansını, anayasada
tanınan sürenin son gününde TBMM
Başkanlıgı'na iletti. Maliye Bakanı Temizel,
bu ayın sonlannda bütçe yasa tasansını Plan
ve Bütçe Komisyonu'na sunacak. Sunuş
konuşmasından sonra 1 hafta süreyle
komisyon üyelerine bütçe üzerinde çalışma
yapmalan için zaman tanınıyor.
Komisyonun haftanın 6 günü çalışarak
anayasaya göre en geç 55 gün içinde raporunu
TBMM Başkanlıgı'na sunması gerekiyor.
Bütçe yasa tasansının TBMM Genel Kuruiu
gündemine aralık ayında almması bekJeniyor.
Ancak, aralık ayında seçim tartışmalan,
yapılan bütçe hazırlıklannı boşa çıkaracak.
Maliye Bakanı Temizel,
gazetecilerin sorulan üzerine, "Seçün olduğu
takdirde geçici bütçe yapılır. Veni hükümet
gelene kadar Türkiye geçici bütçeyle yönetüir''
yamtım verdi.
Hükümetten 99'da yatırını yok
• Baştarafı 1. Sayfada
Bütçede, Uluslararası Para
Fonu'yla (IMF) imzalanan
yakın izleme anlaşması çer-
çevesinde yüzde 4.4 olarak
öngörülen büyüme hedefi,
dünyada başlayan ekonomik
durgunluğun etkisiyle yüzde
3'e çekildi. Deflatör oranı ve
TEFE yılhk ortalama için
yüzde 44.4'lük hedef belirle-
nirken, yine IMF anlasmasm-
dan farklı olarak TEFE yıl so-
nu artış oranı yüzde 20 hede-
fmden yüzde 35'e çıkanldı.
Tahmini olarak 1998'de yıl-
Iık ortaJamada 259 bin lira ol-
ması beklenen döviz kunmun
1999 yılında 374 bin lira ol-
ması programlandı.
Yine 1998'de 52 katrilyon
985 trilyon lira olacağı tah-
min edilen GSMH'nin 1999
yılında 78 katrilyon 805 tril-
yon liraya yükseltilmesi he-
deflendi. 49 milyar 500 mil-
yon dolar tahmin edilen itha-
latın 53 milyar dolara, ihra-
catın ise 27 milyar 500 mil-
yon dolardan 30 milyar dola-
ra çtkacağr belirtildi.
Buna göre dış ticaret açıgı-
nın 1 milyar dolarlık artış ön-
görüsüy le 22 milyar dolardan
23 milyar dolara yükselmesi
bekleniyor. Cari işlemlerden-
gesinde (bavul ticareti hanç)
1998 yılında 5 milyar 210
milyon dolar beklenen açık
tutan, 1999 yılında da 5 mil-
yar 470 milyon dolar öngö-
rüldü. Maliye Bakanı Temizel, 1998 bütçesindeki
"enflasyonla mücadele" hedefınin gelecek yıl da
sürdürüleceğını, ancak bunun yanına dünya ekono-
misindeki olumsuzluk nedeniyle "redsektörveih-
racabn finansmanı" hedefinin de eklendigini söy-
ledı.
Temizel, 1999'da dahaönce yüzde 5.4 olarak ön-
görülen bütçe açığının gayrisafı miili hasılaya
(GSMH) oranının yüzde 7'ye çıkanIdıgını,faiz dı-
HALEN ÇALJŞANLARIN AYLIKLARI
VERGİ VERGİ
AVANTAJI AVANTAJI
HARİÇ DAHİL
Unvanı
Genel Müdür
Şube Müdürü-Üniv.
Memur
Hizmetli
Öğretmen
öğretmen
II Valisi
Kaymakam
Hâkim-1.Sınıf
Hâkim
Başkomiser
Polis Memuru
Uzman Doktor
Doktor
Hemşire-Lise
Mühendis-Şantiye
Teknisyen-Şantiye
Profesör
Araştırma Göreviisi
Kjdemli Albay
Tegmen
II. Kad.Kd.Bçvş.
Asb. Çvş.
Başkanlık Vaizi
Avukat
Drc
1/4
1/4
9/1
15/1
1/4
9/1
1/4
7/1
1/4
8/1
2/6
11/1
1/4
8/3
12/3
1/4
12/2
1/4
7/1
1/4
L8/1
1/3
10/1
1/4
1/4
Aralık
Netaylığı
284.359.000
142.105.000
69.758.000
66.261.000
127.471.000
96.930.000
359.904.000
176.067.000
248.010.000
175.376.000
161.743.000
122.920.000
187.199.000
141.168.000
86.783.000
156.965.000
83.275.000
289.801.000
120.446.000
320.803.000
164.460.000
209.434.000
120.617.000
109.164.000
154.299.000
1999-Ocak
Netaylığı
356.434.000
178.390.000
87.840.000
83.464.000
160.074.000
121.850.000
450.979.000
220.895.000
436.105.000
220.035.000
202.968.000
154.378.000
234.823.000
177.213.000
109.146.000
196.984.000
104.757.000
363.250.000
151.283.000
402.017.000
206.366.000
262.648.000
151.497.000
137.161.000
193.650.000
Artış
%
25.3
25.5
25.9
26.0
25.6
25.7
25.3
25.5
25.3
25.5
25.5
25.6
25.4
25.5
25.8
25.5
25.8
25.3
25.6
25.3
25.5
25.4
25.6
25.6
25.5
1999 Ocak
Net ayfığı
360.412.000
181.469.000
89.662.000
85.241.000
163.443.000
123.677.000
455.425.000
223.473.000
440.041.000
222.207.000
205.815.000
156.244.000
238.282.000
179.639.000
111.039.000
200.371.000
106.605.000
366.918.000
153.784.000
406.593.000
208.795.000
265.743.000
153.301.000
140.243.000
197.112.000
Artış
%
26.7
27.7
28.5
28.6
28.2
27.6
26.5
26.9
26.4
26.7
27.2
27.1
27.3
27.3
28.0
27.7
28.0
26.6
27.7
26.7
27.0
26.9
27.1
28.5
27.7
Ek ders, aile yardımı, lojman ve yabancı dil tazminatı hariç
şı fazhnın ise yüzde 4.3 'e düşürüldügünü söyledi.
Temizel, GSMH içindeki paymın yüzde 2.5'ten
yüzde 3'e çıkması öngörülen diğer cari harcama-
İann çok önemli bir bölümünün savunma olduğu-
na dikkat çekerek, son dönemde Suriye ile yaşanan
sorunlara gönderme yaptı.
Zekeriya Temizel, 1999 yılında vergi gelirleri-
nin GSMH içindeki payuun yalnızca yüzde
17,6'dan yüzde 18.4'c yüiseleceğuü belirtirken
" Vasanın gerçek etkfleri 2000
yıünda görülecektir. Vergi
oranlannın diişürülmesi
1999'da geluierde azalma
gösterecektir. Sosyal amaçlı
vergkledüzcnJemekrekarşın
1999'da yüzde 1 vergi gelirle-
rinde arüş beküyoruz" dedı.
Temizel'in, memurlara yö-
nelik yüzde 10'luk ekim
zammını ve vergi indirimleri
üzerinde dururken bankalara
ve borsaya yönelik 1 katril-
yon lirahk kayıp yarattıg] he-
saplanan vergi düzenJemele-
rinden geri adımı "stopaj in-
dirimlerine de gkfildi" dıye
geçiştirmesi dikkat çekti.
Temizel'in verdiği bilgile-
re göre, 1999 bütçesindeki
bazı noktaJar şöyle:
-1998 içinde 15 üniversi-
te için yürürlüğe konulan tor-
ba bütçe uygulaması,
YÖK 'ün uygun gördüğü tüm
üniversitelere yaygınlaştınla-
cak. YÖK'ün kendi kaynak-
lannı yaratması konusunda
adımlar atılacak.
- 1999 yılında Akaryakıt
Tüketim Vergisi'nde (ATV)
yüzde 88'lik aroş öngörülü-
yor. Bunun nedeni, ATV'den
belirli fonlara verilen payla-
nn tamamı bütçeye alınıyor.
- 1999 yılında hiçbir yeni
yatrnm yapılmayacak. 1998
yılında başlayanlar bitirilme-
yeçalışılacak. Enerji, ulaşnr-
ma ve sulama aJamnda başla-
yan yatınmlar sürecek. Dış
fınansmanın saglandığı yatınmlar yapılacak.
- Transfer kalemi içinde ihracat fınansmanı için,
Eximbank'a sermaye arüşı öngörüldü. Küçük ve
orta boy işletmelerin fînansmanını sağlayacak ar-
tışlar konuldu.
- Kamu kesimi borçlanma gereğine 1998 yılın-
da konulan sınır geçerlidir ve bu sınıra yüzde 15
marj konuldu.
- Tek vergi numarası yaygınlaştınlacak.
Memııra yüzde 25 zam
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Maliye Bakanı Ze-
keriya Temizel, memurlara,
1999 yılında yürürlüğe gire-
cek vergi indirimlerinden ge-
lecek yüzde 2.5'Iik artışla
biriikte ilk yanyıl için yüzde
27.5 artış verileceğini açıkla-
dı.
Emekli aylıklan artişlan-
na yüzde 2.5'lik vergi indiri-
mi yansıması yapılmayacak.
Uluslararası Para Fonu'na
(IMF) verilen güvence çerçe-
vesinde kamu çalışanlannı,
emekli ve sözleşmelileri ilgi-
lendiren maaş artışlan 1999
yıl sonu için yüzde 20'den
yüzde 35'e çıkanlan enflas-
yon hedefine endekslendi.
Ancak, seçim kaygılannı da
göz önüne alan hükümet, ilk
6 aya düşen yüzde 18'lik ar-
tışı yüzde 25'e çıkardı.
Maliye Bakanı Temizel,
enflasyon rakamlanndaki
tartışmalarda neye inanılaca-
ğının şaşınldığını belirtirken,
"Memur maaşiannda kümü-
latif ve yıflık ortalama" ra-
kamlannm esas alınması ge-
rektiğini söyledi.
Temizel, yüzde 35'lik
1999 yıl sonu enflasyon he-
define göre ilk 6 aya yüzde
18'lik artış düştüğünü belir-
tirken, "Ortalama bazda enf-
lasyon göz önünde bulundu-
nılarak yüzde 25 oranında
zam yapdmasına karar veril-
di'' dedi.
Temizel, 1999 yılında yü-
rürlüğe girecek 5 puanlık ait
ve üst veıgi dilimlerinde sağ-
lanacak indinmlerle artış ora-
nının yüzde 27.5'e çıkacağı-
nı belirtti. Temizel, bu oranın
"popüüst" olmadığını savu-
nurken, "Personel ödeneği
memıırnuaş arüşını karşüa-
yacaknr. Yüzde 40-50 popü-
listtir. Karşılanamayacak ar-
nspopülisttir"dedı
Ancak, hükümetin IMF'ye
sunduğu bıldirgede yer alan
"maaşlann gelecek enflasyo-
na" hedeflenmesi güvencesi
nedeniyle memuriann geç-
mişten gelen kayıplan 1998
yılı içinde karşılanmadı.
Memurlara öngörülen
yüzde 25'lik artışla enflasyo-
na uyarlılık sağlanacağuu an-
latan Temizel'in.
u
lkindya-
nyıl zammı Bakanlar Kuru-
iu'nca ekonomik koşuDar ve
göstergeier dikkate abnarak
beBrlenecek ve ilanledflecek"
sözleri dikkat çekti.
MEMUR EMEKLİ AYLIKLARI
Unvanı
Genel Müdür
Şube Md.-Üniv.
Memur
Hizmetli
öğretmen
II Valisi
Kaymakam
Hâkim-1.Sınıf
Başkomiser
Uzman Doktor
Hemşire
Mühendis
Tekniker
Profesör
Kıdemli Albay
II. Kad.Kd. Bçvş.
Avukat
Drc.
1/4
1/4
3/8
7/9
1/4
1/4
1/4
1/4
2/6
1/4
3/8
1/4
1/4
1/4
1/4
1/3
1/4
Aralık
NetAylığı
251.950.000
106.870.000
85.760.000
74.502.000
111.830.000
255.670.000
193.360.000
271.170.000
83.034.000
150.890.000
82.768.000
150.890.000
106.870.000
244.200.000
237.651.000
159.926.000
111.830.000
1999-Ocak
NetAyfığı
315.220.000
133.636.000
L107.205.000
93.119.000
139.844.000
319.876.000
241.888.000
339.276.000
103.800.000
188.732.000
103.465.000
188.732.000
133.636.000
305.520.000
297.311.000
200.034.000
139.844.000
Arbş
%
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
'Gökçek belediye kaynaklannı şeriatçılara aktardı'
MUTLUSERELİ
ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş
Kuruiu, Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih
Gökçek'in, belediye olanaklannı kötüye kullandı-
ğııu ve irticai örgütlere kaynak aktardığını belir-
ledi. Kurul, belediye şirketlerinin etkinlilderinin
Başbakanlık'ça oluşturulacak bir komisyon tara-
fından değerlendirilrnesini istedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri Uğur
Özen, Ozkan Arslan, HayTİyeAçar ve Haluk Tas-
lacıoğlu tarafından düzenlenen raporda, Ankara
Anakent Belediyesi'ne ait BELKO, ANFA, BUG-
SAŞ ve BELPA şirketlerinin işlemleri sıralandı. 31
Temmuz 1998 tarihinde tamamlanan ve Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalım Erez'in imzasıyla Başbakan-
lığa gönderilen raporda. "Belediyıe şirkeüerinin,
faaliyetferi nedeniyle ülke ekonomisi açısından bir
yük baline geldiği. konunun Başbakanhk'ta oluş-
turulacak bir komisyon aracılığıyla deferiendiriüp
sonuçlandınlmasmm uygun otacağj" görüşüne va-
nldı. Raporda yer alan saptamalar özetle şöyle:
Siyasi kadrDİasrna: 27 Mart 1994'teki yerel se-
çimler sonrası, Ankara Anakent Belediyesi'nde
göreve gelen yeni yönetimin atadığı BELKO yö-
netimi döneminde, işçi çıkanlması ve yeni işçi
alınmasında şirket ve kamu çıkarlan değil, siyasi
kardolaşma esas almdı. Çok sayıda şirket perso-
nelinin anakent belediyesi nezdinde görev yap-
makta olması, belediyenin personel istihdamında
BELKO'yu kendi birimiymiş gibi kullandığını
gösterdi.
Kuruldaaklama; Yönetim, BELKO'yu kötüni-
yet tazminatlan nedeniyle 5 milyar 142 milyon
506 bin 611 lira zarara soktuğu halde, şirket ortak-
lar kurulunun yönetimi aklaması, bu kuruiu oiuş-
turan kişilerin zöıniyetini ortaya koydu.
Gökçek'in emiir ve taümatlanyla: tncelemeler
sonundâ işlemlerin Ankara Anakent Belediye Baş-
kanljğı 'nın kontrolü ve talimatlanyla yürütüldüğü
ortaya çıktı. Belediye başkanlığının herhangi bir
birimde, istediğı elemanlan iştiraki olan şirket ara-
cılığıyla sağlayarak istihdam ettiğini ve sahip ol-
duğu yetkiyi keyfi kuilanabildiğini ve istismar edi-
lebildiğini gösterdi.
Vakm betediyeye hibe otomobfl: BELKO'nun
süreldi zararetmesine ve mali açıdan olumsuz du-
rumda bulunmasına karşın, şirket mülkiyetinde
bulunan otomobillerden 9 unun 1994 ve 1995 yıl-
lannda Ankara Anakent Belediyesi'ne, 3'ünün de
1994'te Etimesgut Belediyesi'ne hibe edibnesi;
aynca 15 adet aracın, kaçak kömürle mücadele et-
mek adı altında Ankara Anakent Belediyesi'ne hi-
be edilmesine karar verihniş olması, şirket yöne-
ticilerinin şirket çıkarlannı pek gözetmediklerini
ortaya koyan ömekleroldu. Bu işlemlerde son ka-
rar makamının Ankara Anakent Belediye Başkan-
lığı olduğundan kuşku duyulmayacağı açıktır. Bu,
her yönüyle belediyenin şirket olanaklannı kullan-
dığûi] ortaya koydu. BELKO'nun hiçbirresmi bağ-
lantısı olmadığı halde, olumsuz mali dunımuna
karşın, Etimesgut Belediyesi'ne araba hibe etme-
sinin, anılan belediye yönetiminin siyasi bakımdan
BELKO yönetimine yakın olmasmın bir sonucu
olduğu görüşüne vanldı.
Fuar alanİannın kiralanması: Alanlann kıra-
Ianması konusunda, ANFA tarafından dikkate alı-
nacak kriterlerin önceden belirlenerek bir standar-
da bağlanmamasının; herzaman için uygulamanın
kötü kullanıma açık olduğunun bir göstergesi ve
bilinçli bir hareket tarzı olduğu belirlendi. Anka-
ra Fuarcılık Araştırma, Iletişim, Reklamcılık Ltd.
Şti. ile 7-8 yıl gibi uzun sürelerle yapılan sözleş-
melerde, ANFA açısından katı kurallar ve yüldü
para cezalan öngörüldüğü halde, anılan firma için
hiçbirkoşul ve yaptınm getirilmemiş olması, AN-
FA yönetiminin ANFA aleyhine, bu fîrma lehine
hareket ettiğini gösterdi.
Şeriatçılara ayncahkh kira: ANFA'nın konfe-
rans salonunun kiralama işlemleri keyfi biçimde
gerçekleştirildi.LiberalDemokratParti'nin 16Ha-
ziran 1996'daki toplanrısı için 115 milyon lira alı-
nırken yılın sonuna doğru Vahdet Vakfi'nın (irti-
cai faaliyetleri nedeniyle kapatıldı) toplanrısı için
15 milyon lira, Farukiye Ilim Vakfı için ise 7 mil-
yon 500 bin lira alındı. Bu, ANFA yönetiminin
uygulamadaki politik ve partizanca yaklaşımı ile
istismar ve keyfi davranışının göstergesidir. Yö-
netimin siyasi yakınlığı nedeniyle bir iki istisna dı-
şında sözleşme yapmaması nedeniyle ücretin kaç
günlük olduğu belirlenemedi.
285bin dolaryatmm: ANFA tarafindan 285 bin
724 dolar (24.7.1998 tarihi kurlanna göre 77 mil-
yar lira) ödenerek yurtdışından alınan 114 akülü
aracın işletilmesi sonucunda 1997 yılı sonu itiba-
nyla sadece 1 milyar 325 milyon 315 bin lira net
kir sağlanmış, buna karşılık akülü araçlann büyük
bölümü hurdaya çıkmıştır. Dolayısıyla kamunun
parası heba edihniştir. Bu, kamu parasının bir be-
lediye şirketi tarafmdan ne derece istismar edile-
bileceğinin göstergesidir.
ANFA aleyhine ağır sözleşme: Enilasyonun yüz-
de 90-100'lerde seyrettiğı 1996-1997 yıllannda
akülü araçlarla ilgili sözleşmelerde kira arüşı yüz-
de 50 olarak belirlendi. Her geçen yıl kira bedeli-
nin azalması, açık sekilde ANFA aleyhinedir. Yıl-
lık yalruzca 270 milyon liralık bedeline karşılık
sözleşmeye aykın hareket etmesi durumunda AN-
FA, sözleşmenin 80 katı bedel ödemeyi kabul et-
miş; firmaya herhangi bir akdi yükümlülük veril-
memiş, sözleşmeyi tek taraflı fesih olanağı sağlan-
mıştır.
Şaibeli genel müdür södesmesi: Hilmi Gökçı-
nar"m ANFA'ya genel müdür atanmasıyla ilgili
olarak ANFA Ortaklar Kuruiu temsilcileriyle adı
geçen şahıs arasında imzalanan 5 Ocak 1996 ta-
rihli sözieşmede dahi ANFA aleyhine hükümler
bulunmadığı belirlendi. BüGSAŞ, BELPA, BEL-
SO, BELYA, Ankara Halk Ekmek AŞ, Metropo!
AŞ ve BELTAŞ tarafından MGV Neşriyat'ın ya-
ymı ve dergilerin alınması ile reklam verilmesi,
kaynak transferini amaçlamaktadır. Bu, belediye
şirketleriyle MGV NeşriyatAŞ'nin ilişki içindeol-
duklannı gösteriyor.
Görevini kötüye kuHanma: Kamu aleyhine za-
rann doğmasma neden oian belediye yönetimi ile
27 Mart seçimlerinin arduıdan göreve gelen bele-
diye ilgilileri açısından Türk Ceza Yasası'nın 240.
maddesinde düzenlenen "görevini kötüye kııflan-
ma" suçu doğmaktadır. Bu çerçevede sorustur-
manın yapılabilmesi için dosyanın Içişleri Bakan-
lığı Teftiş Kurulu'na gönderihnesi uygundur.
G U N D E M MUSTAFA BALB
• Baştarafı 1. Sayfada
muş...
Oyun bir garip!
Din bezirgânlan çıkmış sahneye, halkın duy
lannı sömüre sömüre semirtyorfar. Topladıklan
ranın bir bölümünü arada cebe indirip, kendile
toplumun en namuslu kişisi ilan ediyorlar.
Izliyorum, izliyorum yabancı gelmiyor!
Çete başlan bir bar kurmuşlar, öldürdükleri k
lerin şapkalannı dekor olarak kullanıyortar. Ba
arada polis girip çıkıyor. Bazen dışanda nöbet
tuyor!
ızliyorum, izfiyorum yabancı gelmiyor!
Din bezirgânlan çetelerin bulunduğu bara da ç
liyor. Onlan kutsal orduya yardıma davet ediy
Kimse oralı değil. Bozuluyorlar:
"Bakın, bize yardım ederseniz cennete girer
niz. Hem siz bu kötü işleri bıraksanız iyi olur..."
Adamlar kendilerinden emin:
"En temiz kişi biziz. Bu toplumun en namuslu i
sanları biziz. Bizden namuslusu yok. Bu durumı
cennete de bizgireriz..."
Izliyorum, izliyorum yabancı gelmiyor!
Çetenin başında bir kadın var. Bankadan 500 b
dolar çalıyorlar. Paralar siyah bir çantanın içind'
Oradan oraya geziyor. Kadın çantayı bağnna ba;
mış, bırakmıyor. Çanta açılınca, yıllardırgörmediı
kocası şaşınyor:
"Bu kadar parayı nasıl kazandın!"
Kadın başını öne eğiyor, mınldanıyor:
"Geceleri dikiş dikerek..."
Nedense ben de mınldanmışım:
"Çıkındandır..."
Devran dönüyor, banka soygunculan işsiz kalı
yor. Onlara durumu anlatıyorlar:
"Sizin döneminiz artık geçti, Banka satın almak
soymaktan daha kolay."
Izliyorum, izliyorum yabancı gelmiyor!
Erten: Uslanmaz 'us'lu...
Uzun tiyatronun kısası, Brecht, doğumunun yü-
züncü yılında bizi, yüzyılın başından alıp sonuna gö
türdü, ortasında bırakıp geri getirdi. Amerika'yc
uçurup Kızılay'a toslattı. Chicago'da sarhoş edij:
Istanbul'daayılttı...
Oyun aralannda, acaba gelişme var mı diye ga
zeteyi aradım. Gece sorumlulanmız Can'la Mus-
tafa gelişmeleri aktardılar:
- Abi, Fazilet Partisi Bingöl Milletvekili Kazırr
Ataoğlu partisinden istifa etti. Kişisel çıkara ilişkir
birşeymiş...
- Yesil'in bürosunu bastılar, şoförüyle korumas
yakalandı. Yeşil'le ilgili bilgiyok.
-Erol Evcil'/n Iş Bankası kredilerine ilişkin habe-
rimize bir ek yapıldı...
Aman Tannm... Din/iyorum, dinliyoaım yabanc
gelmiyor. Bunlar oyunda mrydı, oyun bunlar mıy-
dı?
Brecht'in gizemi burada olsa gerek. Herdem ta-
ze, yeni, güncel, canlı... Yoksa, toplumsal düzenir
temelinde "emek-sermaye" çelişkisinin yattığın
hep vurgulaması da etken mi!
Bunlar tiyatro eleştirmenlerinin işi...
Oyunun yönetmeni Yücel Erten'egelince... Us-
lanmaz bir kişi. Zira, 'us'lu kişilerin uslanması ço£
zor!
Erten, Brecht'i ilk kez 1979'da Devlet Tiyatrola-
n'nın programına kattı. Arturo Ui'nin önlenebilirTır-
manışı'nı seyirci ayakta izledi. O yılın tüm tiyatrc
ödüllerini aldı. MC döneminin Kültür Bakanı da ken-
disini, "tiyatrodan uzaklaştırmakla" ödüllendirdi
Erten, o Bakan için, "Adını unuttuğum biri" diyor.
Çetin Tekindor, Tülay Günal Çimenser, Alpay
Izbırak ın sırtlayıp götürdüğü oyun, izleyene "Işte
tiyatronun işlevi bu. Yaşamın içinde tutmak, sort
sordurmak, gülerken düşündürmek" dedirtiyor...
Oyunun gösterime sunulduğu Şinasi Sahne-
si'nden çıkıp Tunalı'ya yürüdüm... Oynak kaldınm-
lardan Kuğulu Park'a geçip evin yolunu tutarken
oyunun müziğinin aklımda kalan ritmiyie mınldan-
madan edemedim:
Breh breh Brecht... Tam ta ram.... Brecht brer"
Brecht... Tam ta ramm...
CHP'nin 75.yügecesi
CumhuriyetHalk Partisi (CHP) Fatih ÜçeÖrgütü 'nün,
cumhurijetin 75. yılı kutlama etkinlikleri çerçevesiude
düzenlediğj "Büyük Cumhurryet Şöleni" dün Vatan
Caddesi'ndeki Mimar Sinan Stadyumu'nda gerçekleş-
tirildi. YakJaşık 3 bin kişinin ücreteiz olarak izlediği ge-
cede halk miiziği sanatçısı Yavuz BingöL sevilen rürkü-
lerini okudu. Geceye aralannda CHP milktvekilleri Ah-
met Güryüz Keteıici ve Ce\det Sehi ile CHP İstanbul Ü
Başkanı Etem Cankurtaran ve çok sayıda partiü katd-
dL (Fotoğraflar: Ö2KAN GÜVEN)
CUMHIIRlYliT
M