18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18EKİM1998PAZ 10 PAZAR KONUGU CHPIçelMilletvekili Fikri Sağlar ile Susurluk, kasetler savaşı ve özelleştirme talanı üzerine... 'Kara para özelleştirmeye gidiyor'£' Susurluk'ta bir kamyon bir Mercedes'e çarpınca Pandora'mn kutusu açılıverdi. O gün bugündür; kutunun içinden itiraflar, kasetler, fotoğraflar dökülüyor. Pandora'mn kutusundan son olarak, medya dünyasına da giren işadamı Korkmaz Yiğit ile ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı'nın telefon konuşmalannın kaseti düştü. CHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar'ın parlamentoda düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurduğu kasetler, Türk Ticaret Bankasf nın özelleştirilmesinde mafya parmağını açıkça ortaya koydu. Hükümet bunun üzerine, bankanın Korkmaz Yiğit'e devrini durdurma İcaran aldı. "Temiz siyaset, temiz toplum, temiz medya" umudu, hâlâ Pandora'nun kutusu içinde... Bu karanhk kuşatmanın aşılması için yurttaşa da siyasetçiye de. yargıya da büyük iş düşüyor. CHP'li Fikri Sağlar ile Susurluk'tan bugüne mafya-siyasetçi- bürokrat-işadamı ilişkileri ve son kaseti konuştuk. SÖYLEŞİ TÜREY KÖSE Korkmaz Yiğit - Alaattin Çakıcıko- nuşmasının kaseti size nasıl ulaştı? • SAĞLAR - Geçen hafta posta yoluyla gel- di. Çok önemli konuşmalar olduğunu gördüm ve bu konuşmalann gerçek sahipleri olup ol- madığı doğrultusunda bir araştırma yaptım. Kasetin -daha önce iddia ediJdiği gibi- mon- taj olup olmadığı doğrultusunda teknik yeter- liliğini bilebildiğim insanlarla konuştum. Ve kasetin ciddi bir şekilde gerçek olduğunu gör- düm. Kasette dört konuşma var. 2. konuşma- nın belli bir noktadan sonra kesiidiğini biliyo- rum. Diğer üç konuşma sonuna kadartamam. ••••l Kaset tam olarak ne zaman geldi ve ne zaman genel başkanınız Deniz Baykal 'a ilettiniz? SAĞLAR - Genel başkana pazartesi sun- duysam, benim elime cumartesi günü geçti. Genel başkan Çanakkale'de gezideyken, böy- le bir kasetin olduğunu bildirdim ve birinci ka- setin deşifresini kendisine gönderdim. Aslın- da 2 konuşma birlikte geldi, sonra 2 konuşma daha geldi. Ayn ayn. ir taraftan medyanın kazançlı bir alan olmadığı söyleniyor, diğer taraftan oraya büyük miktarda paralar aktanlıyor. Bu nedir? Yönetim üzerinde baskı kurrnak için midir^ kara para aklamak mıdır, yoksa toplumu daha ileriye götürmek sorumluluğu mudur? Ekonomi kara paranın üzerine dayanınca yönetim maryalaşıyor." Kasetlerin yanında bir not olduğu- nu söylemiştiniz... SAĞLAR- llk gelen kasetin içinde, "Ülke- sini seven, namuslu kamu görevlilerinin ülke- nin \ağmalanmasjfiı engdJemesıni talepediyo- ruz, size güveniyoruz" deniyordu. Imza yok- tu. Kasetin gerçekten kamu görevlileri tarafin- dan gönderildiğini anladım araştırmadan son- ra. MİTgörevlileri mi? SAĞLAR-Bilmiyorum. MlT'in mi, emni- yetin mi, kimin olduğunu bilmiyorum. Ancak kaseti açıkladıktan sonra Sayın Başbakan'Ia konuşruğumuzda, haziran ayından beri Çakı- cı-Korkmaz Yiğit ilişkisini bildiklerinı, tele- fonlan dinlediklerini, takip ettiklerini söyle- di. Hatta Korkmaz Yiğit'le görûşmesi için ba- n arkadaşlannın aracı olmasına rağmen gö- rüşmediğini söyledi. Ancak sonunda Sayın Cindoruk'un bu kişiyle görüşülmesini talep etfnesi üzerine görüştüğünü söyledi. Bu da şunu gösteriyor ki Sayın Başbakan da bildiğine göre, kaset devletin arşivlerinde olan bir kaset. Hazirandan bu yana dinlendiğine göre benzeri birçok konuşmanm da olduğunu zannediyorum. Nitekim, Sayın Ecevit'le gö- rüşmemiz sırasında Devlet Bakanı Hûsamet- tin Ozkan, kasetin 9 dakikahk bir bölümü da- ha olduğunu söyledi. Demek ki hükümetçe biliniyordu. Bu kaset- te yapılan görüşmeler, eğer biz açıkladıktan sonra hükümet yetkililerinin bilgisine sunul- muşsa, o zaman bu kasetteki konuşmalan ta- kip eden görevlilerin niçin yöneticilere bu bil- gileri ulaştırmadıklan araştınlmalıdır. Yok o zamana kadar her bilgi gerekli yerlere ulaştı- nlıyorsa, bu bilgiler ışığında neden bu ihale gerçekleştirilmiştir? • • • • DevletBakanı Güneş Taner, Çakıct- Yiğitilişkisinden haberleri olmadığını söyle- di Başbakan Mesut Yılmaz ise size takip et- tiklerini söylemiş. Bu çelişkili bir durum de- ğil mi? O zaman "gereği" neden yapılma- mış? SAĞLAR-Başbakan zannediyorum bu ka- seti açıkladıktan sonra bilgi edinmiş ki önce bu kasetin Çakıcı tarafından hazırlanan bir kaset olduğunu iddia etti. Daha sonra Çakı- cı'nın hazırlamadığını, teknik düzeyi yüksek, çok daha profesyonelce bir kayıt olduğunu kendisine açıkladığımızda, deşifrede hiç ka- çacak bir noktasını göremedi. Bir çelişki söz konusu. Bu kaset kamuoyuna açıklandığı andan iti- baren hükümetin ciddi bir duyarlılık gösterip ihaleyi durdurmasının nedeni de kendilerinin belki daha önce bu bilgilere sahip olmaması. Hazirandan beri bu ilişkiler takip ediliyor a- ma o ilişkilerin neticesini ilgililerin kendisi- ne aktarmadığı söz konusu, görüntü onu gös- teriyor. Birçok işadamı, tehdit edilmelerinden dolayı ilgililere başvurmuş. • • • • O zaman, kamu görevlileri bazı bil- gileri Başbakan 'dan gizledi mi? SAĞLAR-Acaba kamu görevlileri mi giz- ledi? Yoksa kamu görevlileri aktardı da siya- setçiler mi gizlediler, bunu bilemem. Ama bu mutlaka açıklanmalı. Sonunda bir giz var. •^••B Başbakan Yardımcısı Ecevit de bir aydır haberleri olduğunu, hatta Milliyet ga- zetesinin satışı öncesinde bazı kişileri uyar- dıklannı söyledi Demek ki hükümet bu bağ- lanttyı büiyor. O zaman "gerekenin "yapılma- sı için neden kasetin açıklanması beklendi? FİKRİ SAĞLAR 1953 Mersin doğumlu. Hacettepe Üniversitesi Idari Büimler Fakültesi Işletme Bölümü mezunu, Halkçı Parti milletvekili olarak girdiği parlamentoda siyasal yaşamını SHP-CHP çizgisinde sürdürdü. Devlet Bakanlığı ve Kültür Bakanhğı yaptı. TBMhî Susurluk araştırma komisyonunda etkin bir üye olarak görev aldı. Sağlar, şimdi Susurluk 'un kitabım yazıyor. "Susurluk 'un bir fotoğrafı" olarak özetlediği kitabımn ilk cildi tamamlandı, yayımlanmak üzere. Yazmavı sürdürecek. Sadece sol mu temiz? SAĞLAR- Birzihniyet olarak sol temiz ta- bii. Ama bu mesele içinde taşeron olarak kul- lanılan tetikçinin sağcısı, solcusu yok. Kara para oluşmasına müsaade etmeyen, üretimin arttınlması ve hakça paylaşılmasını savunan insanlann zihniyeti değil bu. Bu olayda parti yönetimi sizi yalnız bırakmadı mı? Kaseti açıkladığınız toplann- da ne grup ne de parti yönetiminden kimse vardu SAĞLAR-Ben sayın genel başkana, bu ka- setin açıklanmasının bizzat kendisi tarafindan yapılmasını önerdim. O bizlerin yapmasını uygun buldu. Grup başkanvekillerimize, Sayın Nihad Markap'a da basın toplantısını yaparken ha- ber verdim. O da "Emekveıtiiniz,sizlerijı yap- manız uygun olur" dedı. Partimizin ve grubumuzun bizi yalnız bı- raktığı düşüncesinde değılim. Kasetin dökü- mü ve önergemizi grup yönetimimize verdik, onayladılar. Onaylamalan demek, grubun ve partinin bu işin arkasında olması demektir. ••••• Genel başkanınızın Korkmaz Yiğit ile görûşmesi ne zaman oldu? Bu görüşme- den haberiniz var mıydı? SAĞLAR - Evet. Genel Başkan, kaset ve kasetin içeriğiyle ilgili görüşmemiz sırasında bana, Korkmaz Yiğit ile görüşeceğini söyle- di. Ben de Korkmaz Yiğit ile görüşmesinin hem kendisi hem de partimiz açısından sıkın- tı yaratacağını söyledim. Daha sonra görüstü- ğünü biliyorum. SAĞLAR - Galiba birisinin "Kral çıplak" diyerek gerçekJeri ortaya koymasını bekledi- ler. llk defa böyle bir inisiyatif gelişti. Sayın Başbakan'a ve Başbakan Yardımcısı'na te- şekkür etmek istiyorum. Özellikle Sayın Ece- vit'in sözleriyle, çok önemli birolgunun, Su- surluk albümünde yer alan. sürekli söyledi- ğim, kara paranın varlığı. finans ve medya alanına girmesinin hükümet nezdinde devle- tin önemli bir tehlikesi olduğunun kabul edil- mesi ve bunun açıklanması benı çok sevindir- di. ••••• İkinci kez bir kaset bu denli somut bir sonuca yol açtu Bunu neye bağlıyorsu- nuz? SAĞLAR - Türkiye'nin ekonomisinde rol oynayan önemli isimlerin hangi noktalarda ne şekilde ilişkiler içinde olduğunu ve nasıl bir düzen içinde yaşadığını gösteriyor. Sadece cumhuriyetin birikimlerinin, kamu kurumla- nnm peşkeş çekilmesi ya da yok edilmesi sağ- lanmıyor, halkın gözü kulağı olan, halkı yön- lendiren medya içinde bir hareketlilik oluyor. Oraya doğru gidiliyor. Nfiçin? Bir taraftan medyanın kazançlı bir alan ol- madığı söyleniyor, diğer taraftan oraya büyük miktarda paralar aktanlıyor. Bu nedir? Yöne- tim üzerinde baskı kurmak için midir. kara para aklamak mıdır. yoksa toplumu daha ile- riye götürmek sorumluluğu mudur? Türkiye üzerinde büyük bir kara para dolaşıyor. Eko- nomi kara paranın üzerine dayanınca yönetim mafyalaşıyor. Bunun somut göstergesi de bu kaset. Şişen kara para bir yerlere gidiyor. Özelleş- tirme bunun imdadına yetişiyor. Bir kişi çıkı- yor, 15 gün içinde 1.3 milyar dolarlık bir alış- veriş yapıyor. •MMBBI Milliyet gazetesinin satışı öncesinde alışverişin tarafları bu kasetten haberdarde- ğil miydi? SAĞLAR - O tarafinı çok fazla bilmiyo- rum, çok fazla da ilgilenmek istemiyorum. Benim ilgilenmek istediğim. bu kasetin için- deki ilişki ağı ve Türkiye ekonomisinin han- gi yöne gittiğini göstermesi açısından önemi. Kamuoyu vicdanına bunu aktarmak için ge- rekli girişimlerde bulundum. Önce sayın ge- nel başkana dinlettim, sonra hazırladığımîz önergeyi grup yönetimine verdik. Görevimiz sadece parlamento içinde bunu çözmek değil diye, yargıya da intikal ettirdik. Parlamento üzerine düşen görev i yerine geti- recek, araştırma komisyonu hemen kurula- rak. özellikle şaibeli olan POAŞ. Türkbank gibı ihalelerin ve diğer ihalelerin arkasındaki noktalara bakacaktır. Yargı da çok önemli. Yargı baskı altında da olsa, yeterli olmasa da bu ülkenin kurtuluşu yargıçlann ve savcılann elindedir. Bu ülkede insanlar korumasız oldukJan, can güvenlikleri ve mevki güvenliği olmadığı ge- rekçesiyle "Bana ne" diyebilirler. Ama bu "bana ne" süresi ne kadar devam eder? Böy- le devam ederse. Türkiye'nin 2000'li yıllarda sınırlan ve bağımsızlığı tartışılır hale gelir. ••^•" Susurluksürecikesintisizolarak sü- rüyormu? SAĞLAR - Türkiye'nin içinde bulunduğu tüm sorunlar, akhnıza ne geliyorsa, ne kadar kötülük varsa Susurluk albümünden kaynak- lanıyor. Bu tablodan kurtulabilmek, Susur- luk'u ciddiye alıp çözmek demektir. Bu hükü- met buna yanaşmadı. Böyle bir yapıdan kur- tulabilmenin yolu, bulaşıklann temizlenmesi ya da yönetim erkinden uzaklaşmasıyla müm- kündür. O anlamda bu hükümetin 15 ay son- ra geldiği noktada son olumlu adımı umut ışı- ğı olarak görüyorum. M i ^ m Merkez sağ, sizin deyişinizle bu ko- nuda "bulaşık" görünüyor. İlk kasetlerden birinde bu hükümetin bir bakanı mafya lide- riyle görüşüyordu... SAĞLAR - Başbakan'a vanncaya kadar... Yani, tencere dibin kara, benimki senden ka- ra hesabı, herkes bu işe bulaşık durumda. Şim- di koro halinde, siz de bunlarla hükümet ol- dunuz, deniyor. Bunlarla hükümet olmak de- mek, bulaşık olmak demek değil. Bunlar fî- ilen bir zihniyeti ortaya koyuyorlar. Kutlu Savaş'ın raporunda bu zihniyet açık- ça ortaya konuyor. "Adam öldürmeler, faili meçhuller, devlet bunlan yapabilir, ama usul- lere uygun yapdmalı" diyor. Çiiler'in döne- miyle ilgili. Yılmaz diyor ki "Bu bilgilerin bazılannı açıklamam. Çünkü devletim bunlara ihtiyaç duyabüir'' diyor. Çiiler'in düşüncelerini ken- disinin de kabul ettiğini gösteriyor. Çiller de zaten "Ben Özal'ın devamıjım" diyor. Kasetin açıklanmamasıyönündedo- laylı ya da dolaysız herhangi bir baskı geldi mi size? SAĞLAR - Hayır. Geleceğini de zannetmi- yorum. Biz bu konuda son derece duyarlıyız. Aslında bu kasetin bizler tarafından açıklan- ması da bu tip sorulann hiç sorulmaması ge- rektiği bir noktadır. Biz bu kaseti büyük bir ce- saretle ortaya koyduk. ••••• Genel başkanınız Vlğit ile görüştük- ten sonra size herhangi bir bilgi aktardı mı? SAĞLAR - Sayın genel baskan, tanıdığını, bazı görüşlerini aktardığım söyledi, aynntılı bilgi vermedi. tmimKm Korkmaz Yiğit1 in kasetle ilgili açık- lamasım nasıl değerlendiriyorsunuz? Çakı- cı 'yı işin dışında tutmak için bu konuşmala- nyaptığım söylüyor... SAĞLAR - Hayretle izledim. Zannediyo- rum, telaş içinde söylenmiş. Korkmaz Yiğit'in ne açıkladığı üzerinde de fazla durrnuyorum. Konuşma ortada. Bu kasetten sonra ihale olmuş ve başkalan almış olsaydı, farklı bir şey söylenebilirdi. A- ma ihalenin Korkmaz Yiğit tarafından alındı- ğını biliyoruz, dolayısıyla o konuşmalan baş- ka anlamlara çekmek biraz zorlama olur. O konuşmalarda isimleri geçenlerve geçmeyen- ler var. Ihaleye 5 kişi katılıyor. AB Balkaner'in ban- kası, Hayyam GaripoğJu'nun bankası, Erol Aksoy'un bankası, Ahmet Cafer Zorlu'nun bankası ve Korkmaz Yiğit katılıyor Ali Bal- kaner ve Garipoğlu isimleri geçiyor, onlar te- şekkür ediyor, teklif vermiyorlar. Aksoy ile Zorlu arttırmaya giriyor. Erol Ak- soy 585 milyon dolarda bırakıyor, 3. sırada. Ahmet Zorlu 595 milyon dolarda bırakıyor, Korkmaz Yiğit 600 milyon dolar veriyor. Ya- ni 200 milyon dolarlık bir değer biçilmiş bir banka 600 milyon dolara alındı diye kabada- yılık yapılması hiç doğru değil. Ondan önce- ki teklif 595 milyon dolar. Kaldı ki Merkez Bankası Türkbank'a 480 milyon dolar para veriyor, onunla birlikte alı- yorsunuz. Üstelik Türkbank'ın 280 şubesi var. 280 şu- besi, malvarlığının önemini gösterir. Birban- kanm bir yılda ancak 10 şube açabildiğini dü- şünürseniz, 280 şubeli bir bankanın ne denli önemli bir banka olduğu ortaya çıkar. 480 milyon dolar para konulmuş bir bankayı 600 milyon dolara satmak da pek akıllıca değil. O da ayn taraf. Ama şunu söylemek istiyorum: Böyle, ben bir KtT'i çok fazla paralar vererek ekonomi- ye katıyorum, gibi abartılı sözlerle insanlan bu işleri bilmiyor noktasına koymasınlar. Tür- kiye'de bazı şeyieri görmek lazım. 15 gün için- de bu kadar büyük alışveriş yapan kişinin ne kadar vergi verdiğini Maliye Bakanhğı ilanet- melidir. Maliye Bakanı Sayın Zekeriya TemizeL elindeki yasaya da uygun olarak, son 5 yü içinde bu kadar büyük alışveriş yapan firma- lann ekonomiye ne kadar katkıda bulunduk- lannı açıklamak zorundadır. • • • • Susurluk olayında gelinen aşamayt nasıl değerlendiriyorsunuz? Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun ardından 9 ayn ko- nuda soruşturmanın derinleştirileceğisöyle- niyordu. Onlardan ne gibi sonuçlar çıktt? SAĞLAR - Onlardan bir şey çıkmadı. Su- surluk olayını bu kasetten bağımsız görme- mek lazım. Susurluk albümü bir bütün. Bun- lar bir sayfası bu işin. Bir sayfası daha açıldı. Toplu bakarsanız olayı çözebilirsiniz. Bu bir puzzle, yerli yerine oturrmanız lazım. Kim ce- bine atıp birparçasını götürüyor, ben gizlene- yım, diye. O parçanın kimde olduğunu öbür- lerine bakıp bulabilirsiniz. • • • • Hükümet, "Mafya babalan yakala- nıyor, çetelerle mücadelede olumlu bir nok- tadayız " görüşünde... SAĞLAR - Tetikçiler yakalanıyor. Ama o taşeronlara iş verenler yakalanmıyor henüz. Taşeronlann yakalanması da dikkat edin, ta- rafsız bir tçişleri Bakanı geldikten sonra ol- du. Siyasi, bürokratik baskı ortadan kalkarsa 1 ürkbank 280 şubeli bir banka ve Merkez Bankası'nca 480 milyon dolar para konulmuş bir banka. 600 milyon dolara satılıyor. 'Ben bir KlT'i çok fazla paralar vererek ekonomiye katıyorum' gibi abartılı sözlerle insanlan bu işleri bilmiyor noktasına koymasınlar." güvenlik güçlerinin görevini yapacağına ina- nıyorum. "Emniyet-MlT kavgasma son ver- dik " deniyor. Buna katılıyor musunuz? M/T görevlilerinin son dönemdeki açıklamalan- nt nasıl değerlendiriyorsunuz? SAĞLAR - Ben daha henüz çözüldü diye düşünmüyorum. YıJlann gerirdiği bir sıkıntı- nın bir çırpıda düzelmesi mümkün değil. Em- niyet-MİT kavgası bitmiş olabilir ama bu se- fer MİT kendi içinde kavgaya başlamıştır. Ataç ve Eymûr'ün açıklamalanna bakm. •^••i CHP üstüne düşeni yapıyor mu? DYPlideri Tansu Çiller "CHPsifonu çeksin " dedi... SAĞLAR-CHP sifonu çekince, başta Tan- su Hanım da gidecektir, bütün pislikler gide- cektir. CHP sifonu çekmeyi de seçime bağlı- yor. Asıl sifonu çekecek olan halkımızdır. Önümüzdeki seçimlerde Susurluk meselesi konuşulacaktır. ••••• İş Bankası olayında CHP üstüne dü- şeni yaptı mı? Banka yönetiminde 4 CHP'li bulunmasına karşın mafyayla bağlantılı işa- damına bu kadar para nasıl akıtıldı? SAĞLAR - 4 CHP'linin bulunduğu yöne- tim kurulu, verilen krediler sonunda ödenmez noktasına gelindiğinde, soruşturma açılması- nı talep eden, üzerine eğilen ve sonuna kadar takip edip bankanın parasını kurtaran kişiler, genel müdürün aynlmasını da talep eden ki- şiler. CHP orada ohnasaydı, Iş Bankası daha na- sıl soyulurdu düşünün. CHP bir soygunu ön- lemiştir, üzerine girmiştir. CHP takdir edil- melidir. Iş Bankası'nı korumuştur. mmKmm Gelinen noktanın seçimlerdekiyan- sıması nasıl olur? SAĞLAR - Eğer halk yaşantısından mem- nunsa bu düzeni devam ettirir, sağ partilere oy verir. Bu düzenden mutlu ormayanlann yeri CHP olmalıdır. Sola oy vermelidirler. Ancak solun da güç birliği içinde olması gerekir. HBBBH Seçimlerin aralık ayına çekilmesi gündemde. Bunu nasıl değerlendiriyorsu- nuz? SAĞLAR - Seçim bir an önce bu düzenin değişmesi açısından önemlidir. Ama bir kor- kum var. Bunlann üzenne seçim bir örtü ola- rak örtülür ve her şey unutulabilir. Gelecek dö- nem, bugün bıraktığımız yerden çok daha ka- rarlı, a Devr-isabıkyaratacağun,buolaylançö- zeceğün" diyenler başarılı olmalıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle