25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 1998 ÇARŞAM 8 DIŞ HABERLER ıı 3 f Kuzey IrakKürtleri, Barzani-Talabani mutabakatından memnun Adım adnıı federasyon Kürtler Kürtlere karşıKurmançe konuşan Barzan aşiretinden gelen Mesud Barzani ile Soran Kürdü Celal Talabani arasındakı sürtüşmelerin 30 yıllık bir geçmişi var. Bağdat yönetimine karşı özerk bir Kürdistan için önce Mesud Barzani 'nin babası Molla Mustafa Barzani 1 nin kurduğu Irak Kürdistan Demokratik Partisi'nde çalışan Talabani'nin, IKDP'yi terk edip bugün de başında olduğu Kürdistan Yurtseverler Birliği'ni kurmasından sonra taraflar ^•^•^^•^•^•i arasındaki çatışmalar J T . şiddetlendi. alabani lle 1988'de 5 bin Kürdün kimyasal silahlarla öldürüldüğü Halepçe katliamının ardından IKDP ve KYB, f Kürdistan Cephesi adı ktldar ve gelir aJtında yeniden birleşti. ÖZGÜRULUSOY DUHOK/ERBtL - Dört yıl aradan sonra ilk kez bir araya gelen Kuzey Iraklı Kürt liderler Mesud Barzani ve Celal Talabani arasında 17 Eylül'de Washington'da vanlan muiabakat, Türkiye'nin merkezinde olduğu bir coğrafyada dengelerin yeniden tarif edilmeye başlandığına dair önemli bir belge niteligi taşıyor. Gelecek yaz yapılacak seçimlerle Kuzey Irak'ta bölgesel meclis oluştu- mlmasını öngören mutabakatta, PKK'ye üs verilmeyeceği ve Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilece- gi türü cümlelerle, Bağdat ve Anka- ra'mn endişeleri giderilmeye çahşılı- yor. Ecevft'in tepkisi Başbakan Yardımcısı BülentEcevit, Bağdat'taki temsilciliğüı büyükelçi- lik düzeyine çıkanlması için start ve- rildığini açıkladıgı 26 Eylül tarihli de- mecinde Washington patentli mutaba- kata şu sözlerle tepki gösterrnişti: "MutabakattaIrak'n toprakbötün- lüğünün korunacağıgörüşüne yer ve- rflmesine rağmen flk kez ülke bütfln- T^ürkiye'yi, Kuzey Irak'a ffELCOME 70 KÜRDİSTAN 1 düzenlediği $ operasyonlar sırasında Bağdat'ı hiçe saymakla suçlayan Irak, Kuzey Irak 'a geçerken pasaportlanmıza "Irak'tan çıktı" damgası vuruyor. KURDİSTANA HOSGEI ZS~uzey Irak, şimdiden A. '('oyuncak'birdevleti andınyor. Duhok ve Erbil'deki 'devlet dairelerinde' de, IKDP lideri Mesud Barzani'nin babası Molla Mustafa Barzani'nin fotoğraflan asılı. lüğünün federatif temeledavandmbna- sı gereğinden söz ediliyor. Bu, Irak'ın SH böJünmüşlügünü pekjştiren ayn bir siyasal yapılanmanın hıztandniküğı- nı göstermektedir." Hazar ve Körfez petrolleri ile ilgi- li hesaplar yapan ABD'nin kuzeyde kendisine bağlı bir yapılanma isteği, mutabakatın imzalanmasından çok önce belliydi. Bu yapılanmaya şimdi federasyon adı veriliyor. Federasyonun birkaç adım ötesinin bağımsız bir Kürdistan olduğunu söylemek için de belki va- kithenüz erken. Ancak Kuzey Irak 'ta kaldığımız kısa süre içerisinde edin- diğimiz izlenimler, bürokrasisiyle, si- yasi mekanizmalanyla sanki "oyun- cak" birdevlerin tohumlannm çoktan atıldığı yönünde. Barzani bölgesin- deki "devlet daireferinde" Mesud Bar- zani'nin babası Molla Mustafa Bar- zani'nin fotoğraflan asılı. Habur sınınndaki Zaho'da kaldığı- mız otelin penceresinden gördüğü- müz manzara bizi şaşırtıyor: Peşrner- ge görmeye alışık gözlerimiz. bu kez, sabah taiimine çıkan askerleri izlıyor. Ambargo altındaki Irak'ta yapılan insani yardımlan anlatan Birleşmiş Milletler metinlerinde de, Kuzey Irak'taki üç vilayette (Duhok, Erbil, Süleymaniye), "defacto"(fiili)yöne- ticilerle işbirligi içinde çalışnğı yazı- h. Irak da kabuflenmiş îki yıldır Türk gazetecilere kapalı olan Kuzey Irak'a, toplam üç gazete- ci Irak üzerinden giriyoruz. Fotograf çekmenin kesinlikle yasak olduğu Musul'dan sonra vardığımız Fayda sınır noktasında pasaportlanmıza vurulan damga, "Irak'tan resmen çık- öğnnıa" göstenyor. Anlaşılan, Tür- kiye'yi, Kuzey Irak'a düzenlediği operasyonlarda Bağdat'ı hiçe saymak- la suçlayan Irak yönetimi de, Fay- da üan ötesinin Kürt yetkililerin elin- de olduğunu kabul etmiş. Bağdat'ta tuttuğumuz taksiyi, Fay- da'da değiştirmek zorunda kalıyoruz. Buradan Duhok'a gitmek için yeni bir arabaya geçmemiz gerekiyor. alabani ile Barzani arasındaki çekişme 30 yıldır sürüyor. paylaşımına dayanan çatışmalar 1994'ten sonra şiddetlendi. Talabani, bu tarihten sonra PKK ile yakın bir diyalog kurmaya başladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Körfez Savaşı'nın ardından Irak'a, ülkedeki kitle hTiha silahlannm tasfiyesi tamamlanana kadar ambargo uygulanmasını öngören 3 Nisan 1991 tarihli ve 687 sayılı karan ile 36. paralelin kuzeyinde de uçuşa yasak "güvenü Ilan ediliyordu. Birtaşlaikikuş tngiltere'nin yardımıyla elindeki Kürt kartını kullanan ABD'nin hedefı, hem Saddam yönetimini devirmek, hem kendi denetiminde bir Kürt bölgesi oluşturmak; böylece bir taşla iki kuş vurmaktı. Türkiye'de konuşlandınlan Çekiç Güç'ün yardımıyla 1992'de Kuzey Irak'ta özerk yönetim kurulması için parlamento seçimleri yapıldı. Kürt parlamentosu kuruldu ama taraflar arasındaki çatışmalar yüzünden parlamento dağıldı. ABD, bölgedeki aşiret sisteminin gücünü hesaba katmarruştı. Barzani'nin 1996 Eylülü'nde. Saddam Hüseyin'in de yardımıyla Erbil'i ele geçirmesinin ardından, CIA ajanı peşmergeler operasyonu tam bir fiyaskoyla noktalanmış oldu. 1994'ten sonra. IKDP ile KYB arasında iktidar ve gümrük ile vergi gelirleri için verilen paylaşım savaşlan (arada bir yapılan ateşkeslere rağmen) hiç bifmedi. Çatışmalarda 3 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bir dönem Talabani güçleri fle Barzani güçleri arasında yoğun eaüşmalara sahne olan Soran bölgesi arnk sakin. Oncefederasyon, sonra...Irak ile Kuzey Irak'ı ayıran Fayda sı- nır noktasını geçtikten sonraki ilk du- rağırruz Duhok. Duhok'ta görüştügumüz IKDP yet- kilisi Şevket Bamarnl mutabakattan beklentileri ile ilgih sorumuzu "Biz, Irak'ın toprakbütünlüğünden yanayız, Ancak federatifblr yapmm oiuşturubna- smı istiyoruz" diye yanıtlıyor. Ya bağımsızbir devlet?.. Bamarni, ön- ce gülümsüyor, sonra ekliyor: "Gönlü- müzdeyataniaria gerçekfer birbirinden farkfa. Şuanld koşuflarda federasyondan ötesini istememiz mümkün dcgiL" Ambargo altındaki Irak'taki yoksul- luğa eşlik eden bıkkınlık, yılgınlık ha- vasına karşın aynı ambargodan payını TKDP yetkilisi Şevket Bamarni, mutabakattan beklentilerini A "federasyon" olarak açıklıyor. Bamarni, bugünkü koşullar altında federasyondan fazlasını istemenin mümkün olmadığı görüşünde. alan Kuzey Irak'ta, "bir kunıhış" ha- vası kendini hissettiriyor. Kuzey Irak'ın merkezi konumunda- ki Erbil ile Duhok arasında yol yapım çaJışmalan sürüyor; Celal Taiabani'ye bağlı güçler ile Mesud Barzani güçleri arasında yaşanan çatışmalardan kalan kurşun izlerini halen taşıyan binalann yanında biten turistik otellerdikkat çe- kiyor. Dünyanın en eski yerleşim bi- rimlerinden olan Erbil'deki Irak Kürdis- tan Parlamentosu'nun da işlediğini gö- rüyoruz. Kuzey Irak'ta konuştuğumuz Kürtle- rin çoğu, Talabani ile Barzani arasında "Bu kez gerçek bir ateşkesin imzalan- dığı, Irak Kürdistanı'nın önünde yeni ufuklar açıküğı" görüşünde. Federatif biryapılanmayı herkes destekliyor. "Kürtierin kendi başlanna değjl de, ABDçansı altında birleşmelerinden ra- hatsızhk duymuyor musunuz" soru- muza Kürtler söz birliği etmişçesine aynı yanıtı veriyor: "O kadar çok iöl- dik, kakıklık ki, bize kaptsını açan her- kesi kabul etmeve hazuız." Peşmerge 'tırsiye' Kuzey Irak seyahatimiz- de, daha önce PKK'ye des- tek verdiğini dile getiren Ta- labani'nin denetimindeki Sü- leymaniye'ye uğrama şansı- mız olmuyor. Barzani bölge- sindekı en büyük sorun ve korku kaynaklanndan biri ise PKK. Duhok- Erbil arasında- ki Metina Dağlan (Çiya'ye Metina), PKK'nin elinde. IKDP yetkilisi Şevket Ba- marni'nin, Duhok'tan Erbil'e seyahatimizde bize eşlik et- mesi için yammıza verdiği peşmerge, hava kararmaya başlayısca, yol kenannda ver- diğimiz molayı kısa kesme- miz için bizi uyanyor., Ne oldBğsnu önce anlaya- rnjyortztTnola verdiğimiz dinlenme yerindeki Kürtler- den bin "Tırsiye,ürsiye'' (kor- kuyor) dıyor. PKK daha ge- çen hafta dağlardan inmiş, Barzani'ye bağlı peşmerge- lerin tuttuğu bir kontrol nok- tasını yakmış. Metina Dağla- n, hava karardıktan sonra özellikle peşmergeler için hiç tekin değıl. 'Kendi çöplûğflne' Irak'ta kurulacak federe yapı içinde yer alacak iki eya- letli Kürdistan'la yetinmeye hazır görünen Kürtlerin bü- yük bölümü PKK'den rahat- sız. "PKK kendi çöplüğünde ötsün" yaklaşımı hâkim. Buna karşın, Kuzey Irak'ta- ki bazı Kürtpartilerinin tem- silcileri arasında, kurulması planlanan federe sistemi, bü- yük Kürdistan'a giden yolda bir adım olarak görenler de mevcut. Birleşmiş Milletler K. Irak'ta daha başanlıBM Güvenlik Konseyi, Irak'a uygula- dığı ambargo ile Irak halkının 8 yıldır son derece ağır koşullarda yaşamasına neden olurken BM insani yardım örgütleri, am- bargonun etkilerini hafifletmek için Irak'ta ve Kuzey Irak'ta çalışmalannı sürdürüyor. insani yardım örgütlerinin yetkiliieri, Mayın tarlası Kuzey Irak, dünyada en fazla mayının bulunduğu bölgelerden birisi. Başta Iran sı- nın olmak üzere, bölgenin kırsal alanlann- da 10-20 milyon arasında mayın bulundu- ğu tahmin ediliyor. Erbil, Duhok, SüJeyma- niye idari bölgelerinde demayınlıalanlâr ge- niş bir yer kaphyor. Yalnızca kuzeydeki Dyana kasabası cevresindeki mayınlann- dan veya patlamadan kahnış maddelerden 1991-1995 yıllan arasında ölenlerin sayısı 2.391. Aynı dönemde yaralananlann sayısı 5 bin. Mayınlı alanlar. çeşitli nedenlerle ev- leriniterketmekzorundakalan Kürtleringe- ri dönmesini de önlüyor. BM rakamlanna göre, taraflar arasındaki çatışmalar yüzün- den evlerini terk etmek zorunda kalan I mil- yonu aşkın Kürt bulunuyor. Bu Kürtler, an- cak temel hizmetlerin bulunduğu 'kotektif köylerde' barmdınhyor. Güvenlik Konseyi'nin 986 sayılı karan ile hayata geçen insani yardım programının, Kuzey Irak'ta, Irak'a göre çok daha ba- şanlı olduğu kanısında. BM, bölgede gıda-beslenme, sağlık, içme sulannm anndınlması, tanm, elekt- rik, eğitim, yerleşim birimlerinin yeni- den düzenlenmesi ve mayınlann tasfiye- si alanlannda çalışmalar yürütüyor. BM Irak insani Yardım Koordinasyo- nu Bürosu (UNOCHI) Sözcüsü Erfc Falt, kendisiyle Bağdat'taki BM merkezinde yaptığımız görüşmede, Iraklı çocuklarda kötü beslenmeye bağlı hastalıklann ha- len, normal oranlann üzerinde seyrettiği- ni, buna karşın Kuzey Irak'ta kötü beslen- me düzeyinin düşürüldüğünü söylüyor. UNICEF'in yürüttüğü son çalışmala- ra göre de, kötü beslenmeye bağlı hasta- lıklar yüzünden hastaneye kaldınlan 5 yaşın altındaki çocuk oranında belirgin bir düşüş var. Buna karşın, ilaç ve sağlık hiz- metleri, Irak'ın bütününde olduğu gibi yetersiz. Nüfusun yüzde 60'mın tanm kesimin- de istihdam edildiği Kuzey Irak'ta tanm- sal üretimin ilerletilmesinden sorumlu kuruluş, BM Gıda Tanm Örgütü FAO, çiftçilerin yedek parça ihtiyaçlannı kar- şılıyor. Ancak IKDP yetkiliieri, BM'nin Kuzey Irak'taki üreticilerden gıda alma- yarak bölgede tanmsal ilerlemeye ket vurduğu görüşünde. Görüştügumüz bir IKDP yetkilisi "BM'nin petrol karşıhgı aldığı gıdalann bir kısmını Kuzey Irak'ta bulmak mümkün. Buna karşın BM, Ku- zey Irak'tan ürün almıytH-" dıyor. Türkmenlerin kafası kanşık 'T'urkmenlerin bir kısmı Ankara politikalan x doğrultusunda hareket ederken bir kısrru da federasyonun kunılmasıru istiyor. Mutabakata bakış genelde olumlu. Ancak anlaşmada Türkmenlerden bahsedilmemesi rahatsızlık yaratıyor. TürkmenİCT, Barzani-Talaba- leri kuDanmaya yönelik yanbş ni anlaşması konusunda ortak bir görüşe sahip değil. tki liderin mutabakata var- masıyla, bölgenin istikrara ka- vuşacağı umudunu Türkmen- ler de sahipleniyor. Barzani ve Talabani konusunda ise görüş aynlıklan mevcut. Talabani 'nin daha demokratik olduğunu söy- leyenlerin yanı sıra Barzani ile iyi geçinenler. hatta ağustos ayı içerisinde Türkmenevi'ne ya- pılan saldınnın IKDP tarafin- dan gerçekleştirihnediğine ina- nanlar var. Türkmenler, kendi nüfuslannı 2.5 milyon olarak göstenyor. Ancak, uzun süre- den beri ciddi bir nüfus sayımı gerçekleştirilmediğinden bu sa- yıyı doğrulamak zor. Kuzey Irak'taki Türkmenler siyasi olarak ikiye aynlmış du- rumda. 4 partiden oluşan Türk- men Cephesi dışında 4 bağım- sız parti mevcut. Bağımsız Irak Türkmen Kar- deşlik Partisi'nden Dilsat Ça- vuş' la, partinin Erbil'deki mer- kezinde görüşüyoruz. Çavuş'a göre, "Türkiye'nin Türkmen- girişinıleri'', Türkmen nüfusa zarar veriyor. Çavuş, tepkisini şöyle dile getiriyor: "Kürdis- tan diye bir böige var. biz bura- da Kürtierk kardeşçeyaşamışız ama Türkiye bunu tanumyor. Biz federasyona gidilnıesini se- vüıçle karşüıyoruz. Banş niyeti her ikitarafta da kesindir,ancak ileridebeUdsmırÖtesioperas>«n- lar bu banşı bozabilir. Tflrld- ye'nin gjrişimi belli. Poiitikası PKK've göre beürleniyor. Suri- jç'dede, Iran da da PKK var.Ni- ye oraj'a ginniyoıf Türkmen Cephesi yetkiliieri konuşmava istekli değil. Cep- he'nin dışişleri sorumlusu Sami Hattat, IKDP'nin bölgedeki bü- tün gruplan (Asuriler, Yezidiler, Türkmenler) Selahaddin'eçagır- dığını, mutabakatla ilgili birbil- gilendirme toplanüsı düzenledik- lerini söylemekle yetiniyor. Türkmen Cephesi Enformas- yon Sorumlusu Hüssam Hasret de mutabakatı genelde olumlu karşıladıldannı belirtirken "Tek tepkimiz,anlaşmadaTürkmen- lere yer vmlmemesi" diyor. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Esas Sorun Hata Esad Yönetimîdip Suriye krizinde sorun yalnızca PKK örgûtünün S riye'den ayağının kesilmesı değildir. Sorunun odi noktasında Hafız Esad yönetimi ve rejimi buluı maktadır. Bugünkü yönetim Ankara'nın bütün kı şullarını kabullenip geri adım atsa bile, bir sü sonra işe yeniden başlar. Hafız Esad rejiminin \ yönetiminin Türkiye karşıtı politikasını tümüyle dı ğiştirmesini beklemek fazla saflık olur. Hafız Ess yönetimi, Suriye'nin iç meselesi olmaktan çıkmı Türkiye'nin meselesi olmuştur. - Arap milliyetçiliğinin liderliğine soyunmuş B/ AS rejimi, Türk düşmanlığını esas almaktadır. - Yönetim, Yunanistan, G. Kıbns Rum yönetin ve Ermenistan ile Türkiye'ye karşı 'işbirligi' içinde dir. - Aynı yönetim, politikasında, Arap dünyasır Türkiye'ye karşı kullanmayı, temel öğelerden bin si olarak kullanagelmektedir. - Ekonomik ilişkilerde, Türkiye'ye 'mesafeli' dur mayı, yukandaki öğelerin sonucu olarak, esas al maktadır. - PKK örgütü ile tam bir işbirligi yaparak Türki ye'yi içeriden yıpratma çabası içindedir. Bu bakımdan, politikasının yalnızca PKK ayağı nı, bir süre için kullanmaması, Türkiye-Suriye iliş kilerinde krizi ortadan kaldırmaz, sadece,_ertelen mesine yol açar. Gerçekçi olalım, Suriye Öcalan' ve örgütünü Suriye'den çıkartıp G. Kıbns Rum yö- netimine, Ermenistan'a ya da Lübnan'a gönderse ne değişir? Türkiye'ye karşı temel politikasını de- ğiştirmedikçe, örgüte yine de, başka yollardan destek sağlayabilir. O halde sorun, Hafız Esad yö- netimi ve onun izlediği politikadır. Suriye yönetimi Türkiye karşıtı politikasını, 1984'ter beri iyice tırmandırmıs ve 'ılan edilmemiş bir sa vaş' yürütegelmiştir ote yandan, Ankara ile ala^ edercesine, ben hiçbir şey yapmıyorum diyebiimiş- tir. Türkiye'nin yerinde hangi ülke olursa olsun olan bitenlere, Türkiye'nin gösterdiği sabn ve hoş görüyü göstermezdi. Ankara'nın sabn neden taş tı sorusu gibi aptalca bir soru yerine, Türkiye bu güne kadar nasıl sessiz kalabildi sorusu çok dahc gerçekçi olur. Ankara, ancak bugün ortaya koyduğu tepki il< Suriye'nin Türkiye'ye karşı yürüttüğü savaşı dur durmak istemektedir. Bu savaş her yıl binlerce ma sum insanın ölümüne yol açmakta, Türkiye'ye yıl da en az 10 milyar dolara malolmakta ve belirli böl gelerde sosyal, politik ve ekonomik aşınmalar ya ratmaktadır. Ve aynca, PKK ile mücadele yüzün den, demokratikleşme sürecinde aksamalar orta ya çıkmakta, bu da önemli bir politik bedel yükle mektedir. Ankara yaptığı çıkışla, yalnızca PKK ve Öcalar sorununa yönelik bir yaklaşım içinde olmamalıdıt Çevrede oluşturulmak istenen, bunun arkasında ki öğeleri de ortadan kaldırmalıdır. Çünkü temel de PKK ve öcalan birer 'araçtırlar', Suriye yöneti mi açısından, sadece silahlardan birisidir. Temel .deki sorun ise Hafız Esad y&ietimi ve rejimidir. Türkiye-Suriye ilişkilerinin yerli yerine oturabilme si için Suriye'de, hem Türkiye ile iyi ilişkiler kurmal rsteyen bir yönetimin işbaşında olması hem de bı yönetimin, demokratikleşme alanında olumlu adım lar atabilecek bir yaklaşım içinde bulunması gere kir. Bu sağlanmaz ise, öcalan ve PKK'nin Suriye'deı çıkarılması, ne PKK sorunu açısından ne de Tür kiye-Suriye ilişkileri açısından temelli bir çözür getirmez. Suriye'nin Türkiye'ye karşı yürüttüğü sa vaşın şu ya da bu biçimde durdurulması önemli b aşama olmakla biriikte, uzun dönemde sorunu kö künden çözecek birgelişme doğurmaz. Hafız Esaı dikta yönetiminin Türkiye karşrtı politikas* sürdük çe, sorunlar biçim değiştirerek kalıriar. Bundan d yalnız Türkiye değil, giderek daha da fakirleşen v dikta rejimi altında ezilen Suriye halkı zarar görü Suriye'de Türkiye ile ilişkiler ve demokratikleşm alanlarında olumlu gelişmeler ortaya çıkarsa, Or tadoğu insani, bölge halklan da bundan büyük ya rar sağlarlar. Bölgedeki belirsizlikler ve kaos orta mı, yalnızca, 'etkili dış güçlerin' çıkar çatışmala sonucu olmuyor. Bölgedeki feodal yapı ve dikta yt netimleri de bölgedeki sorunlann büyümesine oı tam hazırlıyorlar. Türkiye'nin Suriye ile ne su ne de Hatay sorun vardır. Öne sürülen bu öğeler, Suriye yönetimini Türkiye'ye karşı yürüttüğü eylemleri 'perdelemel için kullanılan araçlardır. Bu yönüyle Türkiye'ni tutumundaki dayanaklar, insanlık, hukuk ve de mokrasi bakımından da çok sağlamdtr. Türkiye'nin tepkisi bölgedeki bir diktatörlüğün oı tadan kalkması için yeterii olursa, bu, PKK fakte rünün ortadan kalkması kadar önemli olur. Çünk Suriye, Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan yolu üze rindedir ve sınır komşusudur. Japonya öriir dîleyecek • TOKYO (AA) - Japonya Dışişlen Bakanı Masahik Komura, Japonya'nın II. Dünya Savaşı sırasında yaşananlar nedeniyle, bu yıl sonuna doğru ülkesini ziyaret edecek olan Çin Devlet Başkanı Can Zemin'dt özür dileyebileceğini bildirdi. Japonya Başbakanı Keizo Obuçi, geçen hafta Tokyo'yu ziyaret eden Güney Kore Devlet Başkanı Kim-Dae-Jung'dan II. Dünya Savaşı sırasında bu ülke halkına çektirdikleri acılar nedeniyle özür dilemişti. Cfintoıfa halk destejjf artıyor • \VASHINGTON (AA) - Son kamuoyu yoklamalan 3 Kasım ara seçimleri öncesinde, kamuoyunun yüzde 67'sinin Bill Clinton'ın görevini iyi yerine getirdiği dû şüncesinde olduğunu ortaya koydu. Hakkında "azil s< ruşturması" başlatılmasına karar verilen Clinton'ın, g< çen ay halktan aldığı desteğin oranı yüzde 60 olmuştu Washıngton Post taraftndan gerçekleştirilen yoklama, kamuoyunun yüzde 62'sinin de Cumhuriyetçi Parti'ni çoğunlugundaki Amerikan Kongresi'nin "azü" ile ilg tutumunu uygun görmediğini ortaya koydu. • KUDUS (AA) - Israil Başbakanı Binyamin Netanyahu, Fiüstinliler'le bu hafta ABD'de yapüacal zirvede, geçici bir banş anlaşmasının imzalanması şansının, bu aşamada kalmadiğını bildirdi. Netanyahu'nun makamından yapılan açıklamada, Filistin'in güvenlik konulanndaki taahhütlerini yerin getirmeden ve dün Batı Şeria'da bir Israilli'nin öldürübnesinden sonra anlaşmanın imzalanması şansının kalmadıgı kaydedildi. Açıklamada, tsraü"in Filistinliler'den güvenlik konusundaki istekleri konusunda kararh tutumunu sürdüreceği ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle