Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 1998 ÇARŞAM
8 DIŞ HABERLER
ıı 3
f
Kuzey IrakKürtleri, Barzani-Talabani mutabakatından memnun
Adım adnıı federasyon
Kürtler
Kürtlere
karşıKurmançe konuşan Barzan aşiretinden gelen
Mesud Barzani ile Soran Kürdü Celal
Talabani arasındakı sürtüşmelerin 30 yıllık bir
geçmişi var. Bağdat yönetimine karşı özerk bir
Kürdistan için önce Mesud Barzani 'nin babası
Molla Mustafa Barzani
1
nin kurduğu Irak
Kürdistan Demokratik Partisi'nde çalışan
Talabani'nin, IKDP'yi terk edip bugün de
başında olduğu Kürdistan Yurtseverler
Birliği'ni kurmasından sonra taraflar
^•^•^^•^•^•i arasındaki çatışmalar
J
T
. şiddetlendi.
alabani lle 1988'de 5 bin Kürdün
kimyasal silahlarla
öldürüldüğü Halepçe
katliamının ardından
IKDP ve KYB,
f Kürdistan Cephesi adı
ktldar ve gelir aJtında yeniden birleşti.
ÖZGÜRULUSOY
DUHOK/ERBtL - Dört yıl aradan
sonra ilk kez bir araya gelen Kuzey
Iraklı Kürt liderler Mesud Barzani ve
Celal Talabani arasında 17 Eylül'de
Washington'da vanlan muiabakat,
Türkiye'nin merkezinde olduğu bir
coğrafyada dengelerin yeniden tarif
edilmeye başlandığına dair önemli bir
belge niteligi taşıyor.
Gelecek yaz yapılacak seçimlerle
Kuzey Irak'ta bölgesel meclis oluştu-
mlmasını öngören mutabakatta,
PKK'ye üs verilmeyeceği ve Irak'ın
toprak bütünlüğüne saygı gösterilece-
gi türü cümlelerle, Bağdat ve Anka-
ra'mn endişeleri giderilmeye çahşılı-
yor.
Ecevft'in tepkisi
Başbakan Yardımcısı BülentEcevit,
Bağdat'taki temsilciliğüı büyükelçi-
lik düzeyine çıkanlması için start ve-
rildığini açıkladıgı 26 Eylül tarihli de-
mecinde Washington patentli mutaba-
kata şu sözlerle tepki gösterrnişti:
"MutabakattaIrak'n toprakbötün-
lüğünün korunacağıgörüşüne yer ve-
rflmesine rağmen flk kez ülke bütfln-
T^ürkiye'yi, Kuzey Irak'a ffELCOME 70 KÜRDİSTAN
1 düzenlediği $
operasyonlar sırasında
Bağdat'ı hiçe saymakla
suçlayan Irak, Kuzey Irak 'a
geçerken pasaportlanmıza
"Irak'tan çıktı" damgası vuruyor.
KURDİSTANA HOSGEI
ZS~uzey Irak, şimdiden
A. '('oyuncak'birdevleti
andınyor. Duhok ve Erbil'deki
'devlet dairelerinde' de, IKDP
lideri Mesud Barzani'nin babası Molla Mustafa
Barzani'nin fotoğraflan asılı.
lüğünün federatif temeledavandmbna-
sı gereğinden söz ediliyor. Bu, Irak'ın
SH böJünmüşlügünü pekjştiren ayn bir
siyasal yapılanmanın hıztandniküğı-
nı göstermektedir."
Hazar ve Körfez petrolleri ile ilgi-
li hesaplar yapan ABD'nin kuzeyde
kendisine bağlı bir yapılanma isteği,
mutabakatın imzalanmasından çok
önce belliydi.
Bu yapılanmaya şimdi federasyon
adı veriliyor. Federasyonun birkaç
adım ötesinin bağımsız bir Kürdistan
olduğunu söylemek için de belki va-
kithenüz erken. Ancak Kuzey Irak 'ta
kaldığımız kısa süre içerisinde edin-
diğimiz izlenimler, bürokrasisiyle, si-
yasi mekanizmalanyla sanki "oyun-
cak" birdevlerin tohumlannm çoktan
atıldığı yönünde. Barzani bölgesin-
deki "devlet daireferinde" Mesud Bar-
zani'nin babası Molla Mustafa Bar-
zani'nin fotoğraflan asılı.
Habur sınınndaki Zaho'da kaldığı-
mız otelin penceresinden gördüğü-
müz manzara bizi şaşırtıyor: Peşrner-
ge görmeye alışık gözlerimiz. bu kez,
sabah taiimine çıkan askerleri izlıyor.
Ambargo altındaki Irak'ta yapılan
insani yardımlan anlatan Birleşmiş
Milletler metinlerinde de, Kuzey
Irak'taki üç vilayette (Duhok, Erbil,
Süleymaniye), "defacto"(fiili)yöne-
ticilerle işbirligi içinde çalışnğı yazı-
h.
Irak da kabuflenmiş
îki yıldır Türk gazetecilere kapalı
olan Kuzey Irak'a, toplam üç gazete-
ci Irak üzerinden giriyoruz. Fotograf
çekmenin kesinlikle yasak olduğu
Musul'dan sonra vardığımız Fayda
sınır noktasında pasaportlanmıza
vurulan damga, "Irak'tan resmen çık-
öğnnıa" göstenyor. Anlaşılan, Tür-
kiye'yi, Kuzey Irak'a düzenlediği
operasyonlarda Bağdat'ı hiçe saymak-
la suçlayan Irak yönetimi de, Fay-
da üan ötesinin Kürt yetkililerin elin-
de olduğunu kabul etmiş.
Bağdat'ta tuttuğumuz taksiyi, Fay-
da'da değiştirmek zorunda kalıyoruz.
Buradan Duhok'a gitmek için yeni
bir arabaya geçmemiz gerekiyor.
alabani ile
Barzani
arasındaki
çekişme 30
yıldır sürüyor.
paylaşımına
dayanan
çatışmalar
1994'ten sonra
şiddetlendi.
Talabani, bu tarihten
sonra PKK ile yakın bir
diyalog kurmaya başladı.
Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'nin,
Körfez Savaşı'nın
ardından Irak'a, ülkedeki
kitle hTiha silahlannm tasfiyesi tamamlanana
kadar ambargo uygulanmasını öngören 3
Nisan 1991 tarihli ve 687 sayılı karan ile 36.
paralelin kuzeyinde de uçuşa yasak "güvenü
Ilan ediliyordu.
Birtaşlaikikuş
tngiltere'nin yardımıyla elindeki Kürt kartını
kullanan ABD'nin hedefı, hem Saddam
yönetimini devirmek, hem kendi denetiminde
bir Kürt bölgesi oluşturmak; böylece bir taşla
iki kuş vurmaktı. Türkiye'de konuşlandınlan
Çekiç Güç'ün yardımıyla 1992'de Kuzey
Irak'ta özerk yönetim kurulması için
parlamento seçimleri yapıldı. Kürt
parlamentosu kuruldu ama taraflar arasındaki
çatışmalar yüzünden parlamento dağıldı.
ABD, bölgedeki aşiret sisteminin gücünü
hesaba katmarruştı. Barzani'nin 1996
Eylülü'nde. Saddam Hüseyin'in de yardımıyla
Erbil'i ele geçirmesinin ardından, CIA ajanı
peşmergeler operasyonu tam bir fiyaskoyla
noktalanmış oldu.
1994'ten sonra. IKDP ile KYB arasında
iktidar ve gümrük ile vergi gelirleri için
verilen paylaşım savaşlan (arada bir yapılan
ateşkeslere rağmen) hiç bifmedi. Çatışmalarda
3 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Bir dönem Talabani güçleri fle Barzani güçleri arasında yoğun eaüşmalara sahne olan Soran bölgesi arnk sakin.
Oncefederasyon, sonra...Irak ile Kuzey Irak'ı ayıran Fayda sı-
nır noktasını geçtikten sonraki ilk du-
rağırruz Duhok.
Duhok'ta görüştügumüz IKDP yet-
kilisi Şevket Bamarnl mutabakattan
beklentileri ile ilgih sorumuzu "Biz,
Irak'ın toprakbütünlüğünden yanayız,
Ancak federatifblr yapmm oiuşturubna-
smı istiyoruz" diye yanıtlıyor.
Ya bağımsızbir devlet?.. Bamarni, ön-
ce gülümsüyor, sonra ekliyor: "Gönlü-
müzdeyataniaria gerçekfer birbirinden
farkfa. Şuanld koşuflarda federasyondan
ötesini istememiz mümkün dcgiL"
Ambargo altındaki Irak'taki yoksul-
luğa eşlik eden bıkkınlık, yılgınlık ha-
vasına karşın aynı ambargodan payını
TKDP yetkilisi Şevket Bamarni, mutabakattan beklentilerini
A "federasyon" olarak açıklıyor. Bamarni, bugünkü koşullar altında
federasyondan fazlasını istemenin mümkün olmadığı görüşünde.
alan Kuzey Irak'ta, "bir kunıhış" ha-
vası kendini hissettiriyor.
Kuzey Irak'ın merkezi konumunda-
ki Erbil ile Duhok arasında yol yapım
çaJışmalan sürüyor; Celal Taiabani'ye
bağlı güçler ile Mesud Barzani güçleri
arasında yaşanan çatışmalardan kalan
kurşun izlerini halen taşıyan binalann
yanında biten turistik otellerdikkat çe-
kiyor. Dünyanın en eski yerleşim bi-
rimlerinden olan Erbil'deki Irak Kürdis-
tan Parlamentosu'nun da işlediğini gö-
rüyoruz.
Kuzey Irak'ta konuştuğumuz Kürtle-
rin çoğu, Talabani ile Barzani arasında
"Bu kez gerçek bir ateşkesin imzalan-
dığı, Irak Kürdistanı'nın önünde yeni
ufuklar açıküğı" görüşünde. Federatif
biryapılanmayı herkes destekliyor.
"Kürtierin kendi başlanna değjl de,
ABDçansı altında birleşmelerinden ra-
hatsızhk duymuyor musunuz" soru-
muza Kürtler söz birliği etmişçesine
aynı yanıtı veriyor: "O kadar çok iöl-
dik, kakıklık ki, bize kaptsını açan her-
kesi kabul etmeve hazuız."
Peşmerge
'tırsiye'
Kuzey Irak seyahatimiz-
de, daha önce PKK'ye des-
tek verdiğini dile getiren Ta-
labani'nin denetimindeki Sü-
leymaniye'ye uğrama şansı-
mız olmuyor. Barzani bölge-
sindekı en büyük sorun ve
korku kaynaklanndan biri ise
PKK. Duhok- Erbil arasında-
ki Metina Dağlan (Çiya'ye
Metina), PKK'nin elinde.
IKDP yetkilisi Şevket Ba-
marni'nin, Duhok'tan Erbil'e
seyahatimizde bize eşlik et-
mesi için yammıza verdiği
peşmerge, hava kararmaya
başlayısca, yol kenannda ver-
diğimiz molayı kısa kesme-
miz için bizi uyanyor.,
Ne oldBğsnu önce anlaya-
rnjyortztTnola verdiğimiz
dinlenme yerindeki Kürtler-
den bin "Tırsiye,ürsiye'' (kor-
kuyor) dıyor. PKK daha ge-
çen hafta dağlardan inmiş,
Barzani'ye bağlı peşmerge-
lerin tuttuğu bir kontrol nok-
tasını yakmış. Metina Dağla-
n, hava karardıktan sonra
özellikle peşmergeler için hiç
tekin değıl.
'Kendi çöplûğflne'
Irak'ta kurulacak federe
yapı içinde yer alacak iki eya-
letli Kürdistan'la yetinmeye
hazır görünen Kürtlerin bü-
yük bölümü PKK'den rahat-
sız. "PKK kendi çöplüğünde
ötsün" yaklaşımı hâkim.
Buna karşın, Kuzey Irak'ta-
ki bazı Kürtpartilerinin tem-
silcileri arasında, kurulması
planlanan federe sistemi, bü-
yük Kürdistan'a giden yolda
bir adım olarak görenler de
mevcut.
Birleşmiş Milletler
K. Irak'ta daha başanlıBM Güvenlik Konseyi, Irak'a uygula-
dığı ambargo ile Irak halkının 8 yıldır son
derece ağır koşullarda yaşamasına neden
olurken BM insani yardım örgütleri, am-
bargonun etkilerini hafifletmek için Irak'ta
ve Kuzey Irak'ta çalışmalannı sürdürüyor.
insani yardım örgütlerinin yetkiliieri,
Mayın tarlası
Kuzey Irak, dünyada en fazla mayının
bulunduğu bölgelerden birisi. Başta Iran sı-
nın olmak üzere, bölgenin kırsal alanlann-
da 10-20 milyon arasında mayın bulundu-
ğu tahmin ediliyor. Erbil, Duhok, SüJeyma-
niye idari bölgelerinde demayınlıalanlâr ge-
niş bir yer kaphyor. Yalnızca kuzeydeki
Dyana kasabası cevresindeki mayınlann-
dan veya patlamadan kahnış maddelerden
1991-1995 yıllan arasında ölenlerin sayısı
2.391. Aynı dönemde yaralananlann sayısı
5 bin. Mayınlı alanlar. çeşitli nedenlerle ev-
leriniterketmekzorundakalan Kürtleringe-
ri dönmesini de önlüyor. BM rakamlanna
göre, taraflar arasındaki çatışmalar yüzün-
den evlerini terk etmek zorunda kalan I mil-
yonu aşkın Kürt bulunuyor. Bu Kürtler, an-
cak temel hizmetlerin bulunduğu 'kotektif
köylerde' barmdınhyor.
Güvenlik Konseyi'nin 986 sayılı karan ile
hayata geçen insani yardım programının,
Kuzey Irak'ta, Irak'a göre çok daha ba-
şanlı olduğu kanısında.
BM, bölgede gıda-beslenme, sağlık,
içme sulannm anndınlması, tanm, elekt-
rik, eğitim, yerleşim birimlerinin yeni-
den düzenlenmesi ve mayınlann tasfiye-
si alanlannda çalışmalar yürütüyor.
BM Irak insani Yardım Koordinasyo-
nu Bürosu (UNOCHI) Sözcüsü Erfc Falt,
kendisiyle Bağdat'taki BM merkezinde
yaptığımız görüşmede, Iraklı çocuklarda
kötü beslenmeye bağlı hastalıklann ha-
len, normal oranlann üzerinde seyrettiği-
ni, buna karşın Kuzey Irak'ta kötü beslen-
me düzeyinin düşürüldüğünü söylüyor.
UNICEF'in yürüttüğü son çalışmala-
ra göre de, kötü beslenmeye bağlı hasta-
lıklar yüzünden hastaneye kaldınlan 5
yaşın altındaki çocuk oranında belirgin bir
düşüş var. Buna karşın, ilaç ve sağlık hiz-
metleri, Irak'ın bütününde olduğu gibi
yetersiz.
Nüfusun yüzde 60'mın tanm kesimin-
de istihdam edildiği Kuzey Irak'ta tanm-
sal üretimin ilerletilmesinden sorumlu
kuruluş, BM Gıda Tanm Örgütü FAO,
çiftçilerin yedek parça ihtiyaçlannı kar-
şılıyor. Ancak IKDP yetkiliieri, BM'nin
Kuzey Irak'taki üreticilerden gıda alma-
yarak bölgede tanmsal ilerlemeye ket
vurduğu görüşünde. Görüştügumüz bir
IKDP yetkilisi "BM'nin petrol karşıhgı
aldığı gıdalann bir kısmını Kuzey Irak'ta
bulmak mümkün. Buna karşın BM, Ku-
zey Irak'tan ürün almıytH-" dıyor.
Türkmenlerin
kafası kanşık
'T'urkmenlerin bir kısmı Ankara politikalan
x doğrultusunda hareket ederken bir kısrru da
federasyonun kunılmasıru istiyor. Mutabakata bakış
genelde olumlu. Ancak anlaşmada Türkmenlerden
bahsedilmemesi rahatsızlık yaratıyor.
TürkmenİCT, Barzani-Talaba- leri kuDanmaya yönelik yanbş
ni anlaşması konusunda ortak
bir görüşe sahip değil.
tki liderin mutabakata var-
masıyla, bölgenin istikrara ka-
vuşacağı umudunu Türkmen-
ler de sahipleniyor. Barzani ve
Talabani konusunda ise görüş
aynlıklan mevcut. Talabani 'nin
daha demokratik olduğunu söy-
leyenlerin yanı sıra Barzani ile
iyi geçinenler. hatta ağustos ayı
içerisinde Türkmenevi'ne ya-
pılan saldınnın IKDP tarafin-
dan gerçekleştirihnediğine ina-
nanlar var. Türkmenler, kendi
nüfuslannı 2.5 milyon olarak
göstenyor. Ancak, uzun süre-
den beri ciddi bir nüfus sayımı
gerçekleştirilmediğinden bu sa-
yıyı doğrulamak zor.
Kuzey Irak'taki Türkmenler
siyasi olarak ikiye aynlmış du-
rumda. 4 partiden oluşan Türk-
men Cephesi dışında 4 bağım-
sız parti mevcut.
Bağımsız Irak Türkmen Kar-
deşlik Partisi'nden Dilsat Ça-
vuş' la, partinin Erbil'deki mer-
kezinde görüşüyoruz. Çavuş'a
göre, "Türkiye'nin Türkmen-
girişinıleri'', Türkmen nüfusa
zarar veriyor. Çavuş, tepkisini
şöyle dile getiriyor: "Kürdis-
tan diye bir böige var. biz bura-
da Kürtierk kardeşçeyaşamışız
ama Türkiye bunu tanumyor.
Biz federasyona gidilnıesini se-
vüıçle karşüıyoruz. Banş niyeti
her ikitarafta da kesindir,ancak
ileridebeUdsmırÖtesioperas>«n-
lar bu banşı bozabilir. Tflrld-
ye'nin gjrişimi belli. Poiitikası
PKK've göre beürleniyor. Suri-
jç'dede, Iran da da PKK var.Ni-
ye oraj'a ginniyoıf
Türkmen Cephesi yetkiliieri
konuşmava istekli değil. Cep-
he'nin dışişleri sorumlusu Sami
Hattat, IKDP'nin bölgedeki bü-
tün gruplan (Asuriler, Yezidiler,
Türkmenler) Selahaddin'eçagır-
dığını, mutabakatla ilgili birbil-
gilendirme toplanüsı düzenledik-
lerini söylemekle yetiniyor.
Türkmen Cephesi Enformas-
yon Sorumlusu Hüssam Hasret
de mutabakatı genelde olumlu
karşıladıldannı belirtirken "Tek
tepkimiz,anlaşmadaTürkmen-
lere yer vmlmemesi" diyor.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Esas Sorun Hata Esad
Yönetimîdip
Suriye krizinde sorun yalnızca PKK örgûtünün S
riye'den ayağının kesilmesı değildir. Sorunun odi
noktasında Hafız Esad yönetimi ve rejimi buluı
maktadır. Bugünkü yönetim Ankara'nın bütün kı
şullarını kabullenip geri adım atsa bile, bir sü
sonra işe yeniden başlar. Hafız Esad rejiminin \
yönetiminin Türkiye karşıtı politikasını tümüyle dı
ğiştirmesini beklemek fazla saflık olur. Hafız Ess
yönetimi, Suriye'nin iç meselesi olmaktan çıkmı
Türkiye'nin meselesi olmuştur.
- Arap milliyetçiliğinin liderliğine soyunmuş B/
AS rejimi, Türk düşmanlığını esas almaktadır.
- Yönetim, Yunanistan, G. Kıbns Rum yönetin
ve Ermenistan ile Türkiye'ye karşı 'işbirligi' içinde
dir.
- Aynı yönetim, politikasında, Arap dünyasır
Türkiye'ye karşı kullanmayı, temel öğelerden bin
si olarak kullanagelmektedir.
- Ekonomik ilişkilerde, Türkiye'ye 'mesafeli' dur
mayı, yukandaki öğelerin sonucu olarak, esas al
maktadır.
- PKK örgütü ile tam bir işbirligi yaparak Türki
ye'yi içeriden yıpratma çabası içindedir.
Bu bakımdan, politikasının yalnızca PKK ayağı
nı, bir süre için kullanmaması, Türkiye-Suriye iliş
kilerinde krizi ortadan kaldırmaz, sadece,_ertelen
mesine yol açar. Gerçekçi olalım, Suriye Öcalan'
ve örgütünü Suriye'den çıkartıp G. Kıbns Rum yö-
netimine, Ermenistan'a ya da Lübnan'a gönderse
ne değişir? Türkiye'ye karşı temel politikasını de-
ğiştirmedikçe, örgüte yine de, başka yollardan
destek sağlayabilir. O halde sorun, Hafız Esad yö-
netimi ve onun izlediği politikadır.
Suriye yönetimi Türkiye karşıtı politikasını, 1984'ter
beri iyice tırmandırmıs ve 'ılan edilmemiş bir sa
vaş' yürütegelmiştir ote yandan, Ankara ile ala^
edercesine, ben hiçbir şey yapmıyorum diyebiimiş-
tir. Türkiye'nin yerinde hangi ülke olursa olsun
olan bitenlere, Türkiye'nin gösterdiği sabn ve hoş
görüyü göstermezdi. Ankara'nın sabn neden taş
tı sorusu gibi aptalca bir soru yerine, Türkiye bu
güne kadar nasıl sessiz kalabildi sorusu çok dahc
gerçekçi olur.
Ankara, ancak bugün ortaya koyduğu tepki il<
Suriye'nin Türkiye'ye karşı yürüttüğü savaşı dur
durmak istemektedir. Bu savaş her yıl binlerce ma
sum insanın ölümüne yol açmakta, Türkiye'ye yıl
da en az 10 milyar dolara malolmakta ve belirli böl
gelerde sosyal, politik ve ekonomik aşınmalar ya
ratmaktadır. Ve aynca, PKK ile mücadele yüzün
den, demokratikleşme sürecinde aksamalar orta
ya çıkmakta, bu da önemli bir politik bedel yükle
mektedir.
Ankara yaptığı çıkışla, yalnızca PKK ve Öcalar
sorununa yönelik bir yaklaşım içinde olmamalıdıt
Çevrede oluşturulmak istenen, bunun arkasında
ki öğeleri de ortadan kaldırmalıdır. Çünkü temel
de PKK ve öcalan birer 'araçtırlar', Suriye yöneti
mi açısından, sadece silahlardan birisidir. Temel
.deki sorun ise Hafız Esad y&ietimi ve rejimidir.
Türkiye-Suriye ilişkilerinin yerli yerine oturabilme
si için Suriye'de, hem Türkiye ile iyi ilişkiler kurmal
rsteyen bir yönetimin işbaşında olması hem de bı
yönetimin, demokratikleşme alanında olumlu adım
lar atabilecek bir yaklaşım içinde bulunması gere
kir. Bu sağlanmaz ise, öcalan ve PKK'nin Suriye'deı
çıkarılması, ne PKK sorunu açısından ne de Tür
kiye-Suriye ilişkileri açısından temelli bir çözür
getirmez. Suriye'nin Türkiye'ye karşı yürüttüğü sa
vaşın şu ya da bu biçimde durdurulması önemli b
aşama olmakla biriikte, uzun dönemde sorunu kö
künden çözecek birgelişme doğurmaz. Hafız Esaı
dikta yönetiminin Türkiye karşrtı politikas* sürdük
çe, sorunlar biçim değiştirerek kalıriar. Bundan d
yalnız Türkiye değil, giderek daha da fakirleşen v
dikta rejimi altında ezilen Suriye halkı zarar görü
Suriye'de Türkiye ile ilişkiler ve demokratikleşm
alanlarında olumlu gelişmeler ortaya çıkarsa, Or
tadoğu insani, bölge halklan da bundan büyük ya
rar sağlarlar. Bölgedeki belirsizlikler ve kaos orta
mı, yalnızca, 'etkili dış güçlerin' çıkar çatışmala
sonucu olmuyor. Bölgedeki feodal yapı ve dikta yt
netimleri de bölgedeki sorunlann büyümesine oı
tam hazırlıyorlar.
Türkiye'nin Suriye ile ne su ne de Hatay sorun
vardır. Öne sürülen bu öğeler, Suriye yönetimini
Türkiye'ye karşı yürüttüğü eylemleri 'perdelemel
için kullanılan araçlardır. Bu yönüyle Türkiye'ni
tutumundaki dayanaklar, insanlık, hukuk ve de
mokrasi bakımından da çok sağlamdtr.
Türkiye'nin tepkisi bölgedeki bir diktatörlüğün oı
tadan kalkması için yeterii olursa, bu, PKK fakte
rünün ortadan kalkması kadar önemli olur. Çünk
Suriye, Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan yolu üze
rindedir ve sınır komşusudur.
Japonya öriir dîleyecek
• TOKYO (AA) - Japonya Dışişlen Bakanı Masahik
Komura, Japonya'nın II. Dünya Savaşı sırasında
yaşananlar nedeniyle, bu yıl sonuna doğru ülkesini
ziyaret edecek olan Çin Devlet Başkanı Can Zemin'dt
özür dileyebileceğini bildirdi. Japonya Başbakanı
Keizo Obuçi, geçen hafta Tokyo'yu ziyaret eden
Güney Kore Devlet Başkanı Kim-Dae-Jung'dan II.
Dünya Savaşı sırasında bu ülke halkına çektirdikleri
acılar nedeniyle özür dilemişti.
Cfintoıfa halk destejjf artıyor
• \VASHINGTON (AA) - Son kamuoyu yoklamalan
3 Kasım ara seçimleri öncesinde, kamuoyunun yüzde
67'sinin Bill Clinton'ın görevini iyi yerine getirdiği dû
şüncesinde olduğunu ortaya koydu. Hakkında "azil s<
ruşturması" başlatılmasına karar verilen Clinton'ın, g<
çen ay halktan aldığı desteğin oranı yüzde 60 olmuştu
Washıngton Post taraftndan gerçekleştirilen yoklama,
kamuoyunun yüzde 62'sinin de Cumhuriyetçi Parti'ni
çoğunlugundaki Amerikan Kongresi'nin "azü" ile ilg
tutumunu uygun görmediğini ortaya koydu.
• KUDUS (AA) - Israil Başbakanı Binyamin
Netanyahu, Fiüstinliler'le bu hafta ABD'de yapüacal
zirvede, geçici bir banş anlaşmasının imzalanması
şansının, bu aşamada kalmadiğını bildirdi.
Netanyahu'nun makamından yapılan açıklamada,
Filistin'in güvenlik konulanndaki taahhütlerini yerin
getirmeden ve dün Batı Şeria'da bir Israilli'nin
öldürübnesinden sonra anlaşmanın imzalanması
şansının kalmadıgı kaydedildi. Açıklamada, tsraü"in
Filistinliler'den güvenlik konusundaki istekleri
konusunda kararh tutumunu sürdüreceği ifade edildi.