23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EKİM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Topçu'ya istrfa çağnsı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkındaki gensoru önergesi görûşmeleri sırasında DYP'lilerin \erdigi gûvensizlik önergesi, TBMM Genel Kurulu"nda bugün oylanacak. CHP grubu "seçime giderken hükümet bunalımı yaratmama" gerekçesiyle oylamaya girmemeye hazırlanırken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Topçu'yu istifaya çağırdı. Baykal, "Arif olan anlar, gereğini yapar. Bu noktada Bakan'ın istifa etmesi lazım" dedi. DYP'lilerin Topçu hakkında lzmit Körfez geçişi ihalesi nedeniyle verdiği gensoru önergesi üzerindekı görüşmeler önceki gün tamamlamrken CHP'li Ali Topuz ile Topçu arasında sert tartışmalar yaşanmıştı. halya'ya PKK'yi anlatacağa • ANKARA (ANKA)- Meclis, PKKden sonra Ermenilere kucak açmaya hazırlanan Italya Parlamentosu'na, PKK baskınlannda öldûrülen çocuklann kanlı fotoğraflannın da bulunduğu kitap ve broşürlerden oluşan birer set gönderiyor. TBMM, "PKKveErmeni soykınmı" konulannda Türkiye'nin tezlerini anlatabilmek ıçin de Italya Parlamentosu'ndan geniş katılımlı bir milletvekili grubunu da Türkiye'ye davet edecek. Yüksel'e üç yü hapis istemi • ANKARA (AA) - Ankara 1 No'lu DGM'nin duruşma savcısı Nuh Mete Yüksel, 1993yıhndaKınkkale'de yaptığı bir konuşmada, "din farklıhğı gözeterek halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği" gerekçesiyle yargılanan kapatılan RP'nin eski Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan'ın 3 yıla kadar hapis cezasına çarptınlması yönünde görûş açıkladı. Davanın dün göriilen duruşmasında, sanık Hasan Hüseyin Ceylan ile avukatı Yakup Erikel, esas hakkındaki savunmalannı yapmak amacıyla mahkemeden süre istediler. Çiller, hükümeti eleştirdi • ANKARA (Cumhumet Bûrosu)-DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, dün genel başkan yardımcılanyla düzenlediği basın toplantısında, AB ve Bakû-Ceyhan petrol boru hattı projelerinin "Türkiye'nin 21. yüzyıl projeleri" olduğunu belirterek, iki projenin de hükümetin beceriksizliği nedeniyle ortada kaldığını ılen sürdü. Çiller, Bakû- Ceyhan boru hattının kendi başbakanhğı döneminde kabul edildiğini kaydederek, "Türkiye sahıpsiz kalmıştır. Cesaret eksikliğinden, çok cıddi yaralar almmıştır. Dıplomatik kozlar heba edilmiştir" dedi. Baykal, cumhuriyete meydan okuyanlara iktidann gücünün yetmediğini söyledi 'Hiikümet acz içinde'ANKARA (Cumburiyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı De- nizBaykal, hükümetin türban ey- lemlerine karşı yasalan uygula- makta acz içinde kaldığını belir- terek " Hükümetin gücü pankart açan, yardım toplayan çocuklara yetmiştir. Ama cumhuriyete meydan okuyanlara karşı hükü- met gücünü yetirememiştir" de- di. Seçim karanyla birlikte hü- kümetin misyonunu unuttuğunu ve türban konusunda çekingen tavırlar sergilemeye başladıgını vurgulayan Baykal, "Hükümet kullanıliyor, belli çevrelerce yön- lendiriMyor'' göriişünü savundu. CHP 'lideri Baykal, grup top- lantısında ağırlıklı olarak türban eylemlerini değerlendirdi. Tür- kiye'nin bir türban bunahmına sürüklendiğine ve bunun gör- mezden gelinemeyeceğine dik- kat çeken Baykal, şunlan söyle- di: "Aldırmayarak geçiştirme ola- nağı yoktur. Keşke bu konu Tür- kiye gündemine gelmeseydi. A- • CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin gücünün pankart açan, yardım toplayan çocuklara yettiğini söyleyerek, "Hükümet kullanıliyor, belli çevrelerce yönlendiriliyor" dedi. ma olay büyüyor, derinleşiyor, kitleselleşiyor, politize oluyor. Görmezden gelerek sırtımızı dö- nerek bu sorunu çözemeyiz. Ge- reğinin \apılmadıgı açık. Belli bir partinin organizas>onuyla. doğ- rudan sorumluiuğu ve denetimi altında, ancak onu da aşan bir kitleseUeşme içindeeylemler ger- çekleşti. Medya görmemeyi ter- cih ediyor, bunu anlıyorum ama hak vermiyorum. Bu, siyasal bir konudur. Masum, bireyseL grup- sal özgürlük talebi olmanın öte- sinde, büyük bir iddia sergUendi. Pankarüarda, 'başörtüsü zulmü- nün 75. yılı' denildi. Olay, cum- huriyetolavıdır. Plank, program- h biçimde alıııan karar ivi kötü uygulandı. Ortada savunmaya değiL saldınya yönelmiş -fiiü bir saldın değil tabü- eyiem söz ko- nusu. Bu olay,cumhuriyeti taroş- maya açan, cumhuriyete yönelik bir hareket Yasalara kesinlikle karşı bir eylemdir. Izin alınma- mış, gösteri\e izin \erikn mahal- ler dışında gerçekleştirilmiş. 1da- renin tavrı berrak, hukuki du- rum ortada." Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in eylemler için "Cum- huriyete karşı başkakun" değer- lendirmesini yaptığını anımsa- tan Baykal, "Hükümet ne yapı- yor? Emrini uygulatamıyor, cumhuriyeti savunamıyor. Duru- mu geçiştirmeyi dev|et idaresinin bir vasfi gibi sunuyor" dedi. Bay- kal, yasalan uygulamakta aciz kalan hükümetin gücünün cum- huriyete meydan okuyanlara yet- mediğini söyledi. Baykal, hükümetin kuruluş sürecindeki gelişmeleri anlatır- ken anayasa çizgisinde sağlam durma gereksinimi ve bu karar- lılığın toplumla paylasılması ge- rekliliği üzerinde durdu. Baykal, hükümetin kuruluş misyonun- dan uzaklaştığım savunarak söz- lerini şöyle sürdürdü: "Seçim karanyla birlikte hü- kümetin bu konudaki kararh ta*- rında tereddütler ortaya çıktı. Bizzat sayın başbakan bu konu- Mcdiye'ye göre Çiller vergikaçırdıANKARA (AA) - Maliye Bakanlığı Merkezi Denetim Elemanlan, Çiller ailesinin ortağı bulunduğu Marsan Holding'in, devletten 69.2 milyar lira vergi kaçırdığını belirledi. Merkezi Denetim Elemanlan, Marsan Marmara Holding AŞ'nin 1993-1998 dönemine ilişkin hesaplannı tek tek inceledi. Holdingin defterleri üzerinde "geHr vergisi tevkifatı. kunımlar vergisi, geçici vergi, ekonomik denge vergisi ve net aktif vergisi'' yönünden yapılan inceleme sonucunda, 21 ayn rapor düzenlendi. Bu raporlarda, resmi e\Takta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma, Türban Kuşadası Marina'da düzenlenen tahsilat makbuzlan, haksız mal edinme, gerçeğe aykın bildirimde bulunma ve soruşturma komisyonuna eksik bilgi verme konusu da işlendi. Marsan Holding'in hesaplannm vergisel yönden incelendiği 16 vergi raporunda ise şirkette, her 100 liralık gelirin 90.5 lirasmın devletten kaçınldığı ortaya kondu. Düzenlenen raporlara göre Marsan Holding'in incelenen hesaplarında, 1993-1998 döneminde 27 milyar 404 milyon 859 bin 23 liralık gelir beyanında bulunuldu. Buna karşılık hesaplarda 280 milyar 419 milyon 207 bin 889 liranm devletten gizlenerek vergi kaçınldığı saptandı. 250 milyar liralık vergi ve ceza Bu incelemeler sonucunda, şirketin 69 milyar 274 milyon 286 bin 169 lira vergi kaçırdığı hesaplandı. Marsan'a vergi kacırması nedeniyle de aynca 180 milyar 907 milyon 565 bin 522 lira ceza kesildi. Şirketin kayıtlı bulunduğu Istanbul Kâğıthane Vergi Dairesi kanalıyla, toplam 250 milyar 181 milyon 851 bin 691 üranın, Marsan Holding tarafindan devlete ödenmesi istendi. Buna ilişkin tebligatın arkasından da haciz tatbikatına gidildi ve şirketten teminat alındı. Bu gelişmeler üzerine Marsan Holding, söz konusu vergi borcu ve ceza içın geçen günlerde lstanbul Defterdarlığı'na "L'zlaşma" başvurusunda bulundu. Rakamın yüksek olması nedeniyle uzlaşma talebi, Gelirler Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Merkezi Uzlaşma Komisyonu'na geldi. Marsan temsilçileri, Maliye Bakanltğı Müsteşan Erdoğan Öner, Gelirler Genel Müdürü Nevzat Saygüıoğtu ve bir Müsteşar Yardımcısı'nm katıhmıyla toplanacak Merkezi Uzlaşma Komisyonu'nda. Maliyeciler ile Vergi Usul Kanunu'nun ek 5. maddesı hükümleri geregi vergi pazarlıği yapacak. Uzlaşma sonrası bulunacak rakam. gecikme faizi de eklenerek Marsan Holding'den tahsil edilecek. Mah' mevzuatta vergi borçlanna karşı mükelleflerin 3 ayn tercihi bulunuyor. Vergi borcunu haksız bulan mükellefler, buna karşı Vergi Mahkemesi'ne gıdebiliyor. Aynı şekilde cezada indirim istenebiliyor. Bu konudaki son alternatifı ise "UzJaşma" oluşturuyor. da daha esnek davramlmasını is- tedi. Konunun bu noktaya gelme- sinin sorumlusu hükümetin ta kendisidir. Gelinen noktanın so- rumlusu doğrudan hükümettir. Tavşana kaç, tazn a tut denmiştir. Hükümet kullanılmıştır, belli çevrelere yönJendirilmektedir. Başbakan ayn konuşuyor, genel başkan yardımcısı ayn konuşu- yor. Nasıl çetelere, mafyaya kar- şı başarılı olamadılarsa, hükü- met laik cumhuriyete yönelen tehditleri ortadan kakurmayı da başaramamıştır. Sokaktald ma- sum insanlar gözaltına alınarak bu iş çözülmez. Türkiye, bu ko- nulan aşmalıdır. Türkiye yanlış istikamete sürüklenmiştir." 'Kimseyi suçlamıyorum' Baykal, "Türban e>lemleriyle ilgili olarak FP'yi mi suçluyorsu- nuz" sorusuna, "Bir suçlamam yok. Bunu ortaya çıkarması gere- ken hükümettir, savcuardır" ya- nıtını verdi. CHP lideri, çetelerin sistemle ne kadar iç içe olduğu- nun kasetlerie ortaya çıktı- ğını \-urgularken kimsenin bu kasetleri küçümseyip "kanıt seçme lüksü bulun- madığuu" söyledi. Baykal, çetelerle ilgili olarak da şu değerlendir- meleri yaptı: "ttalya'da maf>a liderie- rinin suçlamalan, iç kavga- lan> la bu iş çözüldü. Önce- ki hükümet faso fısodemiş- ti. Bu hükümet, kuru gü- rültü diyor. Bu bantlann hukuki. sivasi hiban düşü- rülmeye çalışılıyor. Hanefi Avcı fevkalade önemli açıklamalar yaptı, ruruk- landı. İfadeterin geregi ya- pılmıyor. Eymür konuştu. Yer yerinden oynaması la- zım. Duyarsızlığın, hatta kaşarlanmanın belli çevre- lere hâkim olduğunu görii- yonız. Kontrgerillanın ba- şında olan kişi diyor ki' ero- in gönderdik'. Türkiye mo- ral deprem j^şıyıor." UZ YAZIIORHAN BtRGtT lstanbul, on dokuz yıldır ev sahipliği yaptığı uluslararası bir yarışmaya, korkarak söylüyo- rum, yirmincisinde dejenere et- tiği için galiba ara vermek zo- runda kalacak. Oysa yirmi yıldır kaç partinin temsil edildiği lstanbul Büyük- şehir Belediyesi'nin düzenledi- ği Avrasya Maratonu, giderek kendi alanında bayağı ilgi uyan- dırmış, hem Istanbul'un, hem Türkiye'nin dışa açılan pencere- lerinden birisi haline gelmişti. Bu yılki düzenleme bal gibi politika kokuyordu. Maratonu hazırlayanlar için, Istanbul'un Avrupa ile Asya ara- sındaki bulunmaz konumu de- ğil, Tayyip Erdoğan felsefesi- nin ön plana çıkartılması önem- liydi. Maraton, maratona katılacak yerii-yabancı sporcular birer fi- güran olarak görülüyordu. Böy- le olduğu için de, maratonun gelenek haline gelmiş Halk Ko- şusu gibi aynlmaz bir aksesuva- rında boy gösterecek "öaş- kan'ın her hareketi planlı olarak düzenlenirken, yanşma sonra- sında Inönü Stadyumu'nda halk eğlenceleri hazırlanırken, ulus- lararası bir yanşmanın parkuru- nu belirleyecek levhaları koy- mak kimsenin aklına gelmedi. .n;u»ı;, Maraton Senin Neyine? Gelmeyince de, yanşı stad- yumdaki finiş çizgisini on bin- lerce kişinin gözleri önünde bi- rinci olarak bitiren atlete, önce "kazandın" denildi. Hemen son- ra da, atletlerin ayaklanna bağ- lanmış cip'lerden alınan bilgile- re göre "20. Avrasya Marato- nu"nu kazanan sporcunun fini- şe üçüncü gelen atlet olduğu bildirildi. Böyle bir maskaralığı, sizin ül- kenizin atletleri yaşamış olsalar, gelecek yıl aynı organizasyonun düzenleyeceği karşılaşmaya sporcu gönderir misiniz? Ya da siz yanşmacı olsanız, aynı reza- leti bir kez daha yaşamaya kat- lanır mısınız? Çağdaşlık, çağdaşlık dediği- miz zaman, neyi amaçladığımı- zı anlamakta güçlük çekenler için pazar günkü uluslararası maraton düzenlemesi somut bir ömek olmalıdır. Kentin bütün bilboardlanna, otobüs duraklanna belediye pa- rası ile bastınlmış Tayyip Erdo- ğan afişlerini asınca, Uluslarara- sı Avrasya Maratonu'nun altya- pısını tamamladıklannı sanan- iar, meğer bu tür yanşmalarda olmazsa olmaz bir önemli işi ye- rine getirmeyi akıl bile edeme- mişler. Parkuru mavi şeritlerle göstermeyi bilmemişler. Bitişe yaklaşırken yolu izi de unutulan- lar listesine aldıklan için, atletler sora sora Bağdat ararcasına fi- niş yerini aramak zorunda kal- mışlar. Masum ve iyi niyetli ıki-üç po- lis, bunlardan kimine yanlış yön gösterince olanlar olmuş. Ola- yın aynntılannı, "Sebah" gaze- tesindeki yazısından öğrendi- ğim Hıncal Uluç," bir merakımı da gidererek, ünlü uiuslararası spor kanalı "Eurosport'un bu maratonu niçin canlı yayın ola- rak vermeyişine de açıklık geti- riyor. Yayını üstlenen TRT de, işi yüzüne gözüne bulaşürdığını söylüyor. Pazar günkü uluslararası or- ganizasyonun, aynı güne ve ay- nı caddelere rastlatılan son sö- züm ona "Özgürlük eylemi" ile içli dışlı yürütülmesini planla- yanlann marifeti olduğunu bil- miyor muyuz? Çağdaş yaşama sırt çeviren- lerin, binlerce yıl öncesinden de esinlense, baştan aşağı çağ- daşlığa koşmayı anlatan bu en uzun parkuriu koşuyu tüm ince- likleri ile özümsemelerini nasıl bekleriz? Hani o "eşi de öyle giyiniyor- du" diye başları sıkıştıkça Mus- tafa Kemal referansçıhğı ya- panlar var ya. Yerı gelmışken, merhum Falih Rrfkı Atay'dan dinlediğim bir anıyı onlar için nakledeyim. Bundan altmış beş yıl önce Gazi, kıyafet devrimle- rini yerleştirmek için uğraş verir- ken, yüreği ile bu değişime di- renmeye çabalayan bir millet- vekili "Paşam" demiş, "Çağ- daşlık, çağdaşlık diyorsunuz. Çağdaşlık ne demektir?" Atatürk, düşünme gereğini bi- le duymadan "Adam olmak de- mektirhocam. Adam olmak de- mektir" cevabını vermiş. Çağdaşlığa sırt çevirenin ma- raton düzenleme neyine. ••• Dünkü "Düzyazı" da, pazar günkü başkaldın provasına po- iitikacılanmızdan sadece Ece- vit'in karşı çıkmış olmasına dik- kati çekmiştim. Sayın Deniz Baykal da dün- kü CHP Meclis Grubu toplantı- sında yaptığı konuşmada pazar günkü eyleme geniş yer ver- mekle kalmadı, eylemi cumhu- riyete başkaldın olarak nitelen- dirdi. Deniz Baykal bir adım daha atarak savcılan da göreve çağır- dı. Yürekten kutlanm. Cumhuriyete karşı her eylem, cumhuriyetçileri aynı safta top- lamalı, kenetlemelidir. Dünkü konuşmasında, CHP Genel Başkanı pazar günkü ey- leme karşı koymaya hükümetin gücünün yetmediğini söyleye- rek muhalefet görevini de yapı- yordu. Bu da doğal. Ama anlamadı- ğım bir şey var. Baykal'ın yakın kurmaylanndan Adana Milletve- kili Erol Çevikçe, dünkü "A- kit"'e özel bir değerlendirme ya- parak Baykal'ın Cumhuriyete başkaldırı olarak nitelendirdiği pazar eylemini, "Muazzam bir eylemdi. Çok geniş katılım var- dı, Bu kadan doğrusu beklen- miyordu. önceki günkü eylemi demokrasi çerçevesinde de- ğeriendirip, sandıktan çıkan so- nuca razı olmaktan başka çö- züm yolu yoktur. 28 Şubat sü- recine yön verenler işi bize bı- rakırtarsa sandıkta baş etmenin yollannı aranz" diyor. Baykal bu sözlere ne diyor? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA •••Coşan'm Silah Ruhsatı Masamın üzerinde bir mektup... Almanya'dan Hanifi Çiçek yazıyor... Diyor ki: "Hikmet Bey, Aleviler üzerine daha ne kadar oyun oynanacak? Ne kadarpolitika yapılacak? Daha ne ka- dar hakaretyapılacak? Ve en önemlisi de bunun so- nu nereye kadar devam edecek? Devlete ve rejime olan güvensizliğimiz böyle söylevlerle içimizdeki küçük bir umudu da alıp götü- rüyor. Bütün bunlara karşı neyapılıyor?.. Maalesef, üzü- lerek söylüyorum: Hiçbir şey Sfvas olayiannı alkışlayan zihniyet ne yaptı? Ma- raş, Çorum, Malatya olaylannda olduğu gibi. Gerici ve yobazlann bilınçaltına yerleşmiş ve ken- dilerini bundan asla soyutJamayacaklan düşünce- leri bilinirken acaba bizim güvenmek ıstediğimiz ya da güvenmek zorunda kaldığımız sosyal demokrat- lar ne yapıyor? Bir iki kınama demeçlerinden öteye ne yazık ki gi- demiyoriar. Şöyle bir geriye dönüp düşünürsek on- lann ya iktidarya da iktidar ortağı olduğu dönemler- de Maraş, Çorum, Sıvas olaylan olmadı mı? Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Musa Anter, Turan Dursun ve ısmıni burada saymadığım nice değerli yazartanmız katledilmedi mi? Sıvas 'ta 37 ay- dını_ göstere göstere yakmadılar mı? Üikemizin meseleleri o kadar çok ve içinden çıkıl- maz birhal almışken çeteler tüm köşeleri tutmuşken ve istedikleri gibi at oynatırken, işbıhikçıleri de halen iktidar ve Meclis'teyken yobazlık ve gericilik alabil- diğine güçlenirken halen bunlan göremeyen ya da id- râk edemeyip kör dolaşan sosyal demokrat dediği- miz bu kişıler, zaman gelırbu halkın vebali altında ezi- leceklerdir. Ülkemizde yapılan savaş çığırtkanlığının başını çeken iktidarpartileri ve bunu alkışla karşılayan med- yamız olduğu müddetçe bıryere varamayacağımızı belirtip saygılar sunuyorum. ••• Hanifi Çiçek'in mektubu bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu konumu yansıtıyor... Çevremiz salt çetelerle değil, köktendinci yobazlar- la da kuşatılmış... Özgür Kocaelı gazetesi yazan Galip Ataman, 'Gündem' köşesinde soruyor "Tankatlideri Mahmut Hoca'ya uzun namlulu, yiv- li silah ruhsatını kim verdi?" Kocaeli'nde 5 kişinin ruhsatlı silahı vamnış... Mahmut Esat Coşan, Istanbul'un Fatih ılçesınde oturmasına karşın, ruhsatlı silah almak için Kocaeli Va- liliöi'ne başvurmuş... Tstediği silah tipı 'uzun namlulu. yivlisilah'mş... ' Coşan, Nakşibendi tarikatının Iskender Paşa Ca- mii grup lideridir... Tarikat şeyhine REFAHYOL döneminde (1997) 4093 nolu 's/7arı başvurusu' dosyası açılmış... Istanbul'da oturan Mahmut Esat Coşan'a 1 Tem- muz 1997'de 'uzun namlulu, yivli silah' alması için MKE'ye yazı da yazılmış... Galip Ataman şimdi soruyor ") - lstanbul'da ikamet eden ve Fatih Iskender Pa- şa Camii'nde görevyapan Mahmut Esat Coşan, 80 il arasında 'silah ruhsatı' almak için niçin Izmit'i seç- miştir? 2- Mahmut Esat Coşan'm silah ruhsatı almasında Kocaeli Valisi Memduh Oğuz, Valı Yardımcısı Kemal Karadağ, eski Emniyet Müdürü Süleyman Şahin'/n bilgisi ve talimatı var mıdır? 3- Mahmut Esat Coşan'a silah ruhsatı verümesi için sahte evrak ve sahte Ikametgâh llmühaberi dü- zenlenmesine kimleryardımcı olmuştur? 4- Ikametgâh llmühaberi hangi muhtarlıktan alm- mıştır, kimin adresi göstenlmiştir? Neden Bahçecik seçilmiştir? 5- Mahmut Esat Coşan'm silah ruhsatı almak için Kocaeli Valilıği'ni seçmesinin özel bir nedeni var mı- dır? 6- Mahmut Esat Coşan'a silah ruhsatı verilmesi için Cübbelı Ahmet Hoca'n/n aracı olduğu iddialan doğru mudur?" • • • Nakşibendi Tarikat Şeyhi Mahmut Esat Coşan 'uzun namlulu, yivli silahı' ne yapacak? Burada gözlerimi yumuyorum... Kubilay*ı düşünüyorum... 1930 yılında Kubilay'ı katedenler Nakşibendiler de- ğil miydi? 1930 yılında Nakşibendilerin lideri Şeyh Esat'tı; oğlu Mehmet Ali ise çevresinde 'şehzade' olarak ta- nınıyordu... 22 Aralık gecesi Menemen'e doğru yürüyenlerin arasında yaşlan 15-18 arasında çocuklar ve gençler devardı... Derviş Mehmet, Sütçü Mehmet, Giritli Mehmet vediğerleri... Birden 1993 yılında Sıvas'ta diri diri yakılan aydın- lanmızı, yazarianmızı, sanatçılanmızı anımsadım... Almanya'dan bize gönderilen mektupta ne yazı- yordu: "Umutlanmız giderek yok oluyor..." Hanifi Çiçek haklı değil miydi? Sahi Nakşibendi lideri Coşan'a Kocaeli'nde silah ruhsatı için aracılık yapanlar kimlerdi? hikmet.cetinkayaiacumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 s e n ı n h a k k ı n ) "Türkiye'nin kurucusu ve güvencesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle