Katalog

14 EKİM 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Supgunler DSP Içel Milletvekili istemihan Talay, Kültür Bakanlığı koltuğuna oturduğunda MHP'li pardon ANAP'lı Agah Oktay Güner ile RP'Iİ Ismaif Kahraman döneminde açılan ırkçı ve şeriatçı yaralarını sarmak için demokratik bir yönetim biçimi sergileyeceğini ve bu doğrultuda meslek örgütleriyle diyalog kuracağını söylemişti. Koltuğuna alışan Talay'ın son "diyalog"larından birkaç örnek: Kültiir- Sen Genel Merkez disiplin kurulu üyesi Emine Aynur, Kültür- Sen İstanbul Şubesi Başkanı irfan Kuruüzüm, Arkeologlar Derneği Bakanı Şeniz Atik bakanlık bünyesindeki görevlerinden alınarak sürgüne gönderildiler. Aynen Agah Oktay Güner'in yaptığı gibi. Dolayısıyla Kültür-Sen Genel Merkezi'nin açıklaması Talay için talihsiz bir açıklama oldu: "Ülkemiz kültür değerlerinin birer birer ırkçı ve şeriatçı kadrolara sunulması ve sendikamız üyelerinin sürgüne gönderilmesini 'demokratikleşme' adına yönetime gelenlerin nasıl açıklayacağını merak ediyoruz." Efektroruk posta: som@posta.cufflhuriyeLcoin.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Mehmet Ağar, emniyet genel müdürü iken yetkisini aşmış... "Yetkisini deâil kendisini aştı: milletvekili vaptılar!" Cavit Çağlar, Yeşilşehip'i açıklıyor ursa Bağımsız Milletvekili Cavit Çağlar'dan Bursa Dokuzuncu Noterliği kanalıyla bir "cevap ve düzeltme metni" geldi. Noterli- ğin "62083" sayılı damgasını taşıyan ve tebligatı "expres" yapılan "İstanbul, 24.09.1998" tarihli metinde, Cavit Çağlar aynen şöyle diyor: "Sayın Deniz Som, Cumhuriyet gazetesinin 14.08.1998 tarihli nüs- hasında Vaziyet adlı köşenizde yayınlanan 'N'ola- cak Şimdi' başlıklı yazınızda ileri sürülen hususlar gerçek dışıdır. Şöyle ki: Anılan yazıda belirtilen dava konusu ruhsat, eski malik Otak Inşaat Mimarlık Mühendislik A.Ş.'nin Demirtaş Belediyesi'nden 04/10/1995 tarihinde al- dığı cilt 43, sayı 60 no'lu yapı ruhsatıdır. (Ek:1 Yapı Ruhsatı fotokopisi) Bu dava halen Danıştay aşama- sındadır. Oysa, yazınızda belirtilen Yeşilşehir inşaatı yeni ma- lik Mustafa Çağlar adına Demirtaş Belediyesi'nin 12.08.1997 günve 937 sayılı imardurumu belgesi- ne dayanılarak verilen 02.09.1997 gün ve cilt 46 safya 34 sayılı yapı ruhsatına bağlı olarak inşa edil- mektedir. (Ek:2 Yapı Ruhsatı fotokopisi) Bu ruhsatın ve inşaatın dava konusu ile hiçbir il- gisi yoktur. Bu durum, Sayın Cumhurbaşkanımızın Yeşilşehir'in temelini atmasından önce şirket yetkilisinin yaptığı basın toplantısında kamuoyuna gerekli bilgi ve bel- gelerle açıklanmıştır. (Ek:3 Gazete fotokopisi) Bu inşaatın kasım ayı içinde bitecek büyük kıs- mına ait konutların anahtar teslimi yine Sayın Cum- hurbaşkanımız tarafından halen mevcut daire tapu- ları verilmek suretiyle yapılacaktır. Bu duruma göre, Yeşilşehir ruhsatının yasal oldu- ğu, bu inşaatın ve ruhsatının yazınızda geçen Da- nıştay kararı ile bir ilgisi olmadığı, şahsımı ilgilendir- mediği, özetle anılan yazınızda belirtilen hususlarla ilişkisi bulunmadığı kanıtlanmış olmaktadır. Saygılarımla." Açıklama böyle... Doğrusu Cavit Çağlar'ın şahsını ilgilendirmeyen bir konu ama oğlu Mustafa Çağlar adına gerekli açıklamayı da yine kendisi yapıyor... Belge olarak da Bursa'da sahibi olduğu yerel gazete Olay'da ya- yımlanan "haber"i gösteriyor... Yapı ruhsatlarına gelince... Sayfadaki yerimiz bi- tiyor ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e bizim de söyleyecek birkaç çift sözümüz kalıyor. Ve yeri- miz bitti; mahkeme dosyası ile devamı yarına! SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Gençler kitap okıımuyor; okuyup üflüyor! Ulkiıdaşın biri bjp smava girmiş Memleketin birindeki bir üniversite- den doktora unvanı alan bir kişinin, o memleketteki kamu personeli için açı- lan dil sınavına da girmesi gerekiyor- muş. Fakat bu kişinin yabancı dili pek iyi değilmiş. Sınava gireceği fakülte- de aynı ülküyü paylaştığı bir arkada- şı varmış. Fakülte sekreteri ülküdaş ar- kadaş, "Sen merak etme" demiş. Çünkü, yabancı dili iyi olan bir arka- daşı varmış. Sınav başvuru formunu doldururken fotoğraf yerine yabancı dili iyi olan ülküdaşın fotoğrafını ya- pıştırmışlar ve böylece yabancı dili iyi olmayan ülküdaş adına sınava, ya- bancı dili iyi olan ülküdaş girmiş. Ihbar üstüne ihbar yapıldığı halde sınav sırasında suçüstü yapılmamış ve yabancı dili iyi olmayan ülküdaş, ya- bancı dili iyi olan ülküdaşı sayesinde sınavda başarılı olmuş. Ancak, ihbarlar bitmek bilmi- yormuş. Zaten başvuru formun- ^ daki fotoğraf gerçeği ortaya koyu- yormuş. O memlekette üniversitele- rin üstünde duran bir kurum varmış. O kurum, sınavdan günler sonra bir soruşturma açmış. Yabancı dili iyi ol- mayan ülküdaş ortada belge olması- na rağmen hemen yalanlama yoluna gitmiş. O kurum da işi daha kanma- şık hale getirip çözümsüzleştirmek için soruşturmayı üniversitenin bün- yesine havale etmiş. Şimdi soruştur- mayı, yabancı dili iyi olmayan ülküda- şının başvuru formuna yabancı dili iyi olan ülküdaşının fotoğrafını yapıştı- ran fakülte sekreteri yürütüyormuş. Dünyada ne memleketler var görü- yor musunuz! .AT'.,-."«. AYDINLANMA ATEŞI tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Kayabaşı tlköğretim Okuluy 29 Ekim 'den sonra tamamlanabilecek Çanılık İlköğretim Okulu Okulumuz, tamamlanmış sıra- lan, takılan kapılan, içi dışı bo- yanmış. temel eksikleri gideril- tniş stnıflanyla. öğrencilerini say- gıyla karşıladı. bunlan toplam 300 milyonla tstanbul Cumok, 100 milyonla KilimNet Bilişim Hiz- metieri ve 15 milyonla Medıha Kayra ve Çamlık Köyü Naturel Deri'nin desteğiyle yaptık. 60'ar kişilik sınıflanmızı iİdye bölmek, okul öncesı sınıf, kitaplık, öğret- men-toplantı odası ve tuvaletler için yeni bina yapmamız gereki- yor. Eğitimın. demokrasi ve Cum- huriyetin temel öğesi olduğuna ınananlar: düşünen, karar veren ve üretken insanlann ilkokulda dü- zeyli bir eğıtim alarak yetişebile- :eğini bilenler... Sağolun. Kayabaşı Cumhuriyet İlköğretim Okulu İnşaatın tamamlanması için Milli Eğitim Bakanlığı 12 milyar ira tahsis etti. O arada bürokra- ik güçlükler nedeniyle inşatta bir lylık bir gecikme oldu. Aynlan )u paranın haftalık ödemelerinde ie bürokrasi ağır işlıyor ve ınşa- ıt istenilen hızı alamıyor. Bu pa- anın tahsisinden sonra okulun /eni ders yılına yetiştirileceği plan- anmıştı, maalesef olmadı. AH <arlık. okul inşaatmın Cumhu- riyet Bayramı'ndan sonra tamam- lanabileceğini söyledi. Bu gecik- me olduktan sonra bahçe diizen- lenmesi de dahil, hiçbir eksik kal- madan okulun açılışa hazır hale getinlmesine karar verildi. 17 Eylttl-'5"Ekim ı araBindafba- gış yapanlar: Sacit Somer (20 milyon), Gü- len Karcıoğlu (20 milyon), Arak- si Gaydaoğlu (6 milyon), Nejat Oğuzertem (10 milyon). Mus- tafa Özcan (5 milyon), Erhan Çatkın (5 milyon), Raziye Sarı- kavak (10 milyon), Hanife Ku- bilay (5 milyon). tlhan Yalman (10 milyon), ismi belirlenmeyen 2 kişi (25 milyon). Daha önce bir vakfın vereceğini bildirdiği 5 bil- gisaray Okul Yaptırma Derneği- ne teslim edildi. Bugüne kadar toplanan bağış: 14 milyar 7milyon 400 bin lira. Hesap No: Ziraat Bankası Deniz- li-Kale Şubesi 304400-4600-2. Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı 15 Ekim'de İbrahim Bala- ban'ın 'Desenler - Anılar' isim- li sergisi açılacaktır. 18.00-21.00 saatleri arasında açılış kokteylinin vapılacağı sergi 7 Kasım'a kadar devam edecektir. 17 Ekim saat 16.00'da Ibrahim Balaban. Sıdı- ka Su ve İsa Çelik'in katılacağı bir söyleşi yapılacaktır. Aynca V'akfımızda bağlama, gitar, piya- nı, şan. solfej ve diksiyon dersle- ri başlamıştır. Cumhuriyetin 75. yılı etkiniikleri Bodrum ÇYDD Gelir Getirici Komisyonu: 22 Ekim saat 11.00'de Iskele Mey- danı'nda bir kermes dûzenliyor. 28 Ekim saat 14.00"te Belediyeönün- de Hasan Alı Yücel bûstünün açüı- şı. 31 Ekim'de Kültür Sanat Komisyo- nu iskele meydanında çocuk resim- leri sergisi. Edirne Cumok: 17 Eldm saat 14.00'te ADD Edirne Şubesi'nde 'Cumhuriyetüı 75. yı- hnda kilte örgütlerinin, sendikala- nn ve partilerin üzerine diişen or- t*k görev nedir?1 ve 'Bağımsızhk ve ulusal demokrasi ekseninde bir gûç birtiği nasıl sağlanabilir?' ko- r.ulanm tartışıyoruz Eandırma ADD: 17 Eldm saat 15.00'de Kültür Mer- kezi salonu'nda KültürBakanlığı es- h müsteşan Prof. Dr. Emre KOD- jw, '21. Yfizyılda Tûrkiye1 konulu tonferans verecek. 2? Ekim'de Geleneksel Cumhunyet falosu, Eken Prestij BaloSalonu'nda ^apılacak. V Kadın Sorıınlan Araştırma ve ivgulama \lerke:.i ile Kadın ,rttştırmalan Derneği ve tstanbul adın Kuruluşlart Biriip: $ Ekim 14.00-17.00 saatlen ara- îida AKM Konser Salonu'nda 'Ay- ınlanma Kadınları' ödül töreni ve han Selçuk'un yöneteceğı Yekta üngör Ozden ve Prof. Dr. Ahmet tatr Kışlah'nın katıiıcığı 'Kema- lizm 2000'U Yıllara Işık Tutuyor1 konulu panelı yapılıyor. İçelADD: 16 Ekim saat 17.30'da ADD Muam- mer AksoyGençlik Mericezi'nde Ru- hi Tek'in karikatür sergısı açılacak- tır. 24 Eldm saat 13.00'de Istasyon Mey- dam'nda 'Cumhurhete Sahip Çık' yüriiyüşü ve mitıngi yapılacaktır. 26 Ekim saat 19.00'da Mezitli Bele- di>e ilköğretim Okulu bahçesinde "Halk Şöleni' yapılacak. 28 Ekim saat 19.00'da Meziüi'deki 'Fener Alayı'na katılmacak. 29 Ekim saat 12.00'de ADD muam- mer Aksoy Gençlik Merkezi'nde Cumhuriyet Yemeğı ücretsiz olarak gerçekleştirilecek. ADDEsenler; 16 Ekim'deMecidiyeköy Kültür Mer- kezi'nde Genel Başkan Yekta Gün- gör Özden'in katılacağı ADD Mar- mara Bölge Toplantısı yapılacak. ADD İstanbul Merkez Şube: 17 Ekim'de Sultanbeylı'de Nur Ser- tw veCej'ban Mumco'nun kaülacağı 'Cumhuriyet, Demokrasi ve Laik- lik' konulu panel düzenleniyor. 30 Ekim saat 20.00'de Akatlar Kül- tür Merkezi'nde 'Saat 09.05' adlı tiyatro oyunu sergilenecek. 28 Ekim'de ilköğretim okulu öğ- rencileri arasmda 'Cumhuriyetin 75. yıh size neyi ifade edivor' konulu resim yanşmasının ödül töreni yapılacak. KtM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicaka turk.net ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMtH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAK ERROL FLYNN 14 Ekim 13S9'OA BU6ÜN, ÜNLÛ SİUEMA YfLOl- Zt ERBOL FLYAIM'(E&gOL FtAYA/),5O 1 YAÇINOA ĞLDÜ. SEtZjÛVEtiLİ İUC GEA/ÇÜK YtUARIUtN AODlfJOAM SİNEMAYA SeÇİP, YtNE Ç£ŞİrU SERÜVENCİLERİ CANLANCHBAN FLYNH, KtSA SÜ/SeOE BÜYÜK SBGEMı TOFtAM/Çri- "KANLI KAP7AAJ", 'OHMANLAB. JSALI-/SOB/M HOOO", "OON JUAN'IM MAce^ALARj* "OE- NI2LEJZ HAKIMÎ" ONUN ÜM- LÜ FlLMLEgjUDEAI BAZJ- ROGER MOORE 1928 'DE SU6ÜN, UNLÜ SİNEMA OYUNCUSU R.O6ER MOOKEQZOCt& MUUR) , İMGlLTEeS'Oe DOSDU.. ÖNCELEeİ BAZI FİUMLe/SJH ÖNEM- Ü OLMAYAM ROLLERiNDe GÖgÜLE- CBK, SOKIIZA T&LEVÎZYON PİZİLE- fZıNDE OYNIYACAKTI. RJOGEIS MOOE£, BU DİZİLEJZ İÇINPE ÖZ£LU*U£ r AZİZ? (7HE SA/NT) 'LS PİKKATİ Ç&KBCEKTI. ANCAK, OMUU DÜHYA ÇAPINDA ÜM K42ANMASMA, PAHA ÖMCE SEAM GOMNEgyQ?ÖN HONIB-i)NftJ OYNAOl- Ğf "SAMBS 8OMP" KOUJNÜU VE- &LMES/ M£PEN OLACAKTlR.KTRt- CA, MOORE, UH£SCO TEMŞıLCİSi 47WACAKTtti. AĞRI KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Davacı Ağn Malıye Hazinesi tarafından davalılar Ağn Merkez Karasu köyünden Mustafa Kalkan, Ahmet Kalkan, Müştak Kalkan, tb- rahim Kalkan ve Mehmet Kalkan haklarında Ağn Karasu köyünde yapılan tapulama çalışmalan sırasında özel idarenin 24 nolu tahrir kaydı ile 11028 m2 olarak kayıtlı taşınmaz iftaz edilerek 110 ada 53 parsel numara ile davalı Mustafa Kalkan adına tespit edildiğini, an- caîc söz konusu tahrir kaydına uygulanan taşınmazlann toplam miktajının fazla olması nedemyle bu fazlalığm da Hazine adına tescili is- temiyle Komisyon karanrun iptali ile taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılamalar sırasında davacı Hazine tarafından davalılar aleyhine açılan davanın mahkememizce 12.7.1991 tanh ve 1989/246 esas, 1991/189 sayılı karan ile reddine karar verildiği, davacı Hazine'nin ışbu karan temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 27.4.1994 tarih ve 1991/ 16182 esas, 1994/4042 karar sayılı ilamıyla bozuk gelerek esasın 1994/161 sırasına kaydınm yapıldığı, yargılamanın yapıldığı sırada davalılardan Mustafa Kal- kan'm 15.9.1997 tarihinde ölümü nedeniyle Hazine tarafından Mustafa Kalkan'ın 5263 sk. no: 26 Esendere/Hatay adresinde oturan mirasçılan davaya dahil edildikleri, ancak tüm aramalara rağmen Seyithan Kalkan, Zübeyde Kalkan, Antika Kalkan, Haydar Kalkan, Alican Kalkan, Güler Kalkan, Melek Kalkan, tlhan Kalkan ve Muhlis Kalkan'a dava dılekçesi, Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğine karar verildiği, son ilan tarihinden itibaren 15 gün ıçerisinde Ağn Kadastro Mahkemesi'nin 1994/161 esas sayılı dava dosyalanna müracaat etmeleri, aksi takdirde davanın gıyaplannda bitirileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 23.9.1998 Basın: 48005 PANO DENtZKAVUKÇUOGLU AhlaksızJeın Çıplak Yüzü Televizyon ekrannda o kadını soyunurken gör- düğümde, benim icin beklenmedik olan, fakat ka- dın açısından stratflik bir önem taşıdığı açık bu ola- yın, kadınla birlikte'nutlaka başka birilerinin de işi- ne yarayacağını dJŞÜnmüştüm. Olay ilginçti. O gün devlet zirvesirin bir araya geleceği Çanka- ya'da, Cumhurbaş^anlığı Köşkü yakınlarındager- çekleşen bu 'eylem'i medya da benim kadar ilginç bulmuş olmalıydı ki televizyon kanallan kadını tek- rartekrarekranlaragetirmişlerdi. Kadın, kaşlagöz arasında soyunmuş. üzerinde sutyen, altında kü- lot, ayaklarında sivah botlarıyla kalmıştı. Uzun konçlu botlanyla yjksek topukları doğal olarak baldır kaslarını gerivor, zaten uzun olan bacakJan olduklarından da uzun gözüküyordu. Sutyeniyle aynı renkteki siyah külotunun kesimi, 'dessous'ta- sanmcılannın "eroti* İÇ çamaşın' kategorisine sok- tukları 'tanga'türündendl. Kışkırtıcıydı. Eylem ön- cesi dalgalı, uzun kumral saçlarını taramış, mak- yajını tazele'mişti. Kadın, koyacağı eylemi en ince aynntısına kadar düşünmüş, sonra uygulamaya geçmişti. Zaman, yer ve kjyafet seçimi mükemmel- di. Eylemin gerekçesi ise eylemin kendisinden de ilginçti. Güvenlik güçleri tarafından olay yerinden uzaklaştınlmaya çalıŞ'lan kadın, 'kocası tarafından itildiğikötûyoldan kurtulmakiçin soyunduğunu' söy- lüyordu. Düşürüldüğü kötü yoldan kurtulmak için uğraşmış, çabalamış, direnmiş, fakat bunlarsonuç- suz kalınca çözümü sokak ortasında, üstelik de ül- kenin önemli caddelerinden birinin ortasında so- yunmakta bulmuştu. Ortalama insanın mantık sı- nırlannı zorlayan, ne var ki, Türkiye'nin kendine özgü koşullannda hiç de yadsınamayacak ölçüde geçerliliği olan ilginç bir yöntem uygulamıştı. Aradan geçen bir hafta içindeki gelişmelerin, kâf- dının mantığını, bu mantık şonucu vardığı eylem ka- rarını, eyleminin yöntemini, bizi hayretler içinde br- raksa da, tüm bunları yine bizim dışımızdaki ken- di özgün zemininde ve bütünselliği içinde haklı ç*- kardığını görecektik. Bizim düşüncelerimizden, de-, ğer yargılanmızdan, ahlak ölçülerimizden bağırrv sız olarak kadın, amaçladığı hedefe doğru yükse- len merdivenin ilk basamaklannı tırmanmaya başrı lamıştı. Renkli gazetelerin, dergilerin sayfaları, te^' levizyon stüdyolarının kapılan kadın için açılıyorj" du. itildiği kötü yoldan kurtuluşu, sokak ortasında don sutyen kalmakta bulan' kadın, Türkiye'de 'rek- lam verenler'm oluşturduğu 1 milyar 400 milyon do- larlık 'reklam pasfas/'nındağılımında, 'işeyaramâ-- sı olası bir nesne' olarak daha önceki benzerieri- nin, 'alımlı katil kadınlann', 'etine buduna dolgun maktul eşlerinin' yanındaki yerini alıyordu. Onu ya- rın, olmazsa öbürgün, ama mutlaka televizyon di- zilerinde, 'srtovv'larda izleyebilecek, gazetelerin magazin sayfalannda bulabilecek, kasetlerde din-, leyeceğiz. Türkiye'de kişilerin 'sınıfsal değişim 'özlemlerini gerçekleştirmek için 'ahlak sınırlannı' zorlamaları, bu sınırlan aşmaya çalışmalan, geçerli bir yöntem olarak toplumumuza son yirmi beş yıl içinde yer- leşti. Ülkemizin feodal altyapısı tasfiye edilmeden üzerine bina edilmeye çalışılan kapitalizm, özellik- le 1980'li yıllarda benimsenen resmi ekonomi por litikaiarfÇeıtevesMîte büyük teşvikler görerek, yü- karıdan aşağıya toplumun geniş kesimlerine ege- men oldu. Yağma, talan, hırsızlık gibi 'ahlak dışı' zeminlerde yükselen Türkiye kapitalizmi, çarpık yapılanmasının kaçınılmaz sonuçlan olan ahlak- sızlıklan da beraberinde getirdi. Her şeyin parayla pulla ölçülmeye başlandığı, satt paranın kaynağı tar- tışılmayan servetlerin ekonomik, siyasal vetoplum- sal alanlarda belirleyici olduğu bu düzende, birer birey olarak insana verilen değerler de altüst oldu. Bizim geçen hafta, televizyon ekranlarında gö- rüp tanık olduğumuz, toplumumuza egemen olan ahlaksızlığın yalnızca 'çıplak yüzü'ydü. Eskistnden daha farklı, daha zengin yaşam koşullarına ulaşa- bilmek için bir yöntem olarak sokak ortasında çıp- laklığına başvuran kadın, esasında bu toplumda var olan, gelişen 'yenideğeriertn yalnızca bir 'yüz'ünü yansıtıyordu. Bu yüzüyle, toplumumuzda ahlak- sızlığı taşıyan onca çarpık ilişkiden çok daha 'saf, çokdaha 'masum', çok daha 'açık'tı. Bizim genel ahlak ölçüleriyle bağdaştıramadığımız bu 'teşhir- ciliğin', teşhir edilen malı kapmaya hazır alıcılan ol- masa, kadın bu yönteme başvuracak mıydı? Bu sorunun yanıtını isterseniz bir de siz düşü- nün. Doğru yanıtı belki 'reyting savaşçısı' televiz- yon kanallanndan birinde kadına rastJadığınızda verir- siniz... Nasıl olsa rastlayacaksınız!.. (Faks: 0.216-418 84 10) , : DÜZELTME VE ÖZÜR: Dünkü gazetemizin GÖRUŞ köşesinde yayımlanan Av. Necmettin Kahraman'ın Türban Meselesi başlıklı yazısın- daAtatürk'le ilgili tanhı bilgi yanlışlan gözden kaç- mış ve eşi Latrfe Hanım'ın adı Makbule olarak yer almıştır. Okurlardan özür dileriz. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SA- ĞA: 1/ Bir fılm ko- nusunun ortala- ma on sayfa uzunluğundaki 3 yazılı özeti. II . Avrupa'nın ikinci büyük gö- 5 lü...Içine başka bir sıvı katılrna- " mış içki. 3/ Ya- J şama işlevleri- nin çok zayıfla- 8 dığı.derinvesü- g rekli patolojik uyku durumu. 4/ Bir renk... Nijer'in başken- ti. 5/ Paramızı simgele- yen harfler... Baryum 2 elementinin simgesi. 6/ 3 Otorite...Birkitabınana bölümlerinden her biri. 7/ Asya ile Avrupa'yı ayıran dağ sırası... "Zi- 6 ya Osman —": Şairi- 7 miz. 8/ Yapılann tasa- rımını yapan kimse... Duvar içinde bırakılan oyuk bölüm. 9/ Afyon'un bu- ilçesi YUKARIDA1V AŞAĞIYA: ^ 1/ Hastalıklan güneş ışuılanyla sağaltmayı amaçlayan ku«+ı ruluş. 2/ Nâzım Hikmet m bir oyunu... Yunan mitolojir;. sinde kavga tannçası. 3/ Kesintilerden sonra kalan mik-" tar... Tayin. 4/ "Ismail — " : Güreşçimiz... Sosyolojidç boy. 5/ Brr ülkenin parasının başka bir ülkenin parasıy- la değeri... Açı birimi radyan'ın simgesi. 6/ Japon Ha*'' vayollan'nın kısa yazıhşı. 7/ Ad... Park ve bahçelerdeki oturma sırası. 8/ Tavlada bir sayı... "Çok uzaklardan —'" - kuşlan geçiyor / Tüyleri diken diken" (Bedri Rahmi ' Eyuboğlu). 9/ Türk halk edebiyatmda çoban türküsü.