Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 0 EKİM 1998 CUMARTESi CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
îşyerini terk etmeme eyleminin özelleştirmeye karşı verilecek mücadelenin başlangıcı olacağı savunuldu
SEKA direnişine destek arüyorHaberMerkezi- Özelleştirme Yüksek
Kurulu'nun SEKA İzmit Müessesesi'nin
kapatılması karanna karşı eylemler ilk
günkü kararlılıkla sürüyor. 9 gündür iş-
yerlerini terk etmeyen ışçıler direnişleri-
nin özelleştirmeye karşı verilecek müca-
delenin başlangıcı olacağını da savundu-
lar.
Zonguldak muhabirimiz Ali Ayarog-
lu'nun bildırdigine göre, dün Çaycuma
SEKA Tesisleri'ni ziyaret eden Türk-İş
Genel Sekreteri Şemsi Denizer ve Genel
Maden tşçıleri Sendikası temsilcileri SE-
KA işçilerinı desteklediklerini söyledi-
ler. Denizer, işçilere hıtaben yaptığı ko-
nuşmada vahşi kapitalizmin ulusal de-
ğerlere saldınsının geri tepeceğini savun-
du. Oynanmak ıstenen oyunlan bildikle-
rini anlatan Denizer, sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Bu oyunu Türk-tş'in öncülüğün-
de bozacağız. Biriiğinizi, biitünlüğünüzü
koruyunuz. Siz Türkiye'ye örnek oluyor-
sunuz. SEKA'lar kamunun malıdır, çab-
şanların mabdır."
Bahkesir muhabirimiz Coşkun Ya-
man'ın haberine göre, Selüloz-lş Sendi-
kası Balıkesir Şube Başkanı Fehmi Ateş,
ÖYK'nin îzmit SEKA'yı kapatma kara-
nnı stratejik bir hata olarak değerlendir-
di. "Meseia Afyon'u kapatsalardj, tepld-
(er belki de bu kadar yoğun oimazdı" dı-
yen Ateş sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu
bizim için bir şans oMu. Tiim işçiler, me-
murlar kenetiendi. Bu mücadele kararb-
lığını özelkşfirrne olayında da gösterme-
liyiz. SEKA'lara yapılan saldınyı püskürt-
meliyiz. Şimdi destek rurlanna çıkacağjz,
bir mitingle kararühğumzı göstereceğjz.
SEKA bizim için olduğu kadar, yöre es-
nafı ve halkı için de öoem taşıyor, bunu an-
latacağız."
Işyerinden aynlmama eylemlenni var-
diyalı olarak sürdüren Balıkesir SEKA
işçileri, kendilerine en büyük düş kınklı-
ğını Başbakan Yardımcısı, DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit'in yaşattığını kay-
dettiler. "İşçtninçanşma bakanı" diye nı-
teledikleri Ecevit'in, cumhuriyetin ilk
fabrikalanndan biri olan SEKA Izmit'in
kapatma karannın altına imza atmasına
tepki gösteren işçiler, "Arük Ecevit'i ta-
nıyamıyoruz. Bunlann hesabını seçimter-
de soracağız" dedıler.
Diğerlerine oranla daha fazla gelecek
korkusu yaşayan genç işçilerden Zafer
Ateş, sıkıntılannı şöyle dile getirdi: "Biz-
ler SEKA Genel Müdürlüğü'nün M. AB
Kâğıtçı Meslek Okulu'ndan mezun ol-
duk. Balıkesir 'de böyle 40 işçi var, en yaş-
hmız 34 yaşında. Okulun verdiği mezun
sayısı ise bini buluyor. Ortaokulu bitirdi-
ğimizde güvence vererek ise aklıiar, 3 yıl
eğitim verdiler, mesieğe yönelttiler. Hatta
5yıl içinde SEKA'dan aynlırsak tazminat
ödemeşaru getirdiler, imza atönülar. Şim-
di ise bir miryar lira vererek kapınuı önü-
ne koymaya çalışıyoriar. Hfikümet ve
ÖYK, genç insankrm geleceği ik oynu-
yor."
Balıkesir SEKA işçileri. daha etkili ey-
lemler yapılmasını da istediler. Adana
büromuzun haberine göre, Silifke'deki
SEKA Akdeniz Müessesesi işçileri bu-
gün fabrika önünde toplanarak eş ve ço-
cuklan, siyasi parti temsilcileri, demok-
ratik kitle örgütleriyle birlikte eylem ya-
pacaklar. Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Körfez Yanmca ve Kandıra şu-
be başkanlan da yaptıklan yazıh açıkla-
mayla işçilere destek verdiler.
SEKA
Temas
grubu
destek
anyorANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Selüloz-lş Sendi-
kası ile İzmit milletvekille-
rinin oluşturdugu "SEKA
Temas Grubu", fabrika ka-
patma karannın tamamen
iptal edilmesi ve teknoloji-
nin yenilenmesi için siyasi
destek anyor.
Temas gnıbunun görüş-
tûğü FP Genel Başkanı Re-
cai Kutan, Özelleştirme
Yüksek Kurulu (ÖYK) ka-
rannın -ayaküsrü aündtğı-
nı", devletin tüccar gibi
davranamayacağını söyle-
di.
FP Genel Başkanı, dün
genel merkezde FP Kocaeli
Milletvekili Necati Çeük ile
birlikte, Selüloz-lş Sendi-
kası Genel Başkanı Davut
Bozkan ve CHP Kocaeli
Milletvekili Bekir Yurda-
güTJe görüştü. Kutafl. özel-,
luçlEMttAni' yana n*«raWc- -
larını, ancak özelleştirme
şart olursa bunun için tek-
noloji yenilemesi ve uzun
yıllar çahştınlması gibi ba-
zı güvencelerin alınması
gerektiğini vurguladı.
Özelleştirme durumunda
işçilerin iş güvenliğinin
sağlartması gerektiğine
dikkat çeken Kutan, ''Tür-
kiye'nin üretime ihtiyacı
var. Özelleştirmeden elde
ettflderi getirleri nerede kul-
landılar. yilzde 50'sini büt-
çe açığuıda, yüzde 25'ini de
danışma şirketlerine ve
ilanlara ödediler. tstihdam
azalmıştır" diye konuştu.
Kutan, Türkiye'nin dış
tehlikelerle karşı karşıya
olduğunu ve birliğe her za-
mankinden daha çok ge-
reksinim bulunduğunu be-
lirterek siyasilere "Basiret-
siz kararuuzdan vazgeçin.
Türkiye'nin içinde bulun-
duğu durumu gözden geçi-
rin" diye seslendi.
Ayşe Gürocak
Tiınceli'ye
kadm milli
eğitim müdürü
Yurt Haberleri Servisi-
Kımu çalışanlan genellik-
le terör olaylan ve sosyal
yişamdaki sıkıntılan ge-
recçe göstererek Doğu ve
Gineydoğu'ya gitmekten
loçınırken 30 yıllık bürok-
ra Ayşe Gürocak, kendi is-
teçiyle Tunceli Milli Eği-
th Müdürlüğü görevine
aındı.
\nkara'da Milli Eğitim
Bkanlığı'nın çeşitli kade-
relennde görev yaptıktan
sora geçen hafta Tunce-
li/e giderek görevine baş-
l?an Gürocak, Doğu ve
Oneydoğu'da eğitimin
şıkatle. sevgiyle, emekle
vbüyük özveriyle yapıla-
bmesi için bu göreve talip
cluğunu söyledi. Güro-
cc, Tuncelililerin Atatürk
ielerinin gerçek koruyu-
can olduğuna dikkat çe-
kek sorunlan elbirliğiyle
ceceklerini vurguladı.
Birleşik Metal-Iş Başkanı Kinkır, işverenlerin tutumunu değerlendirdi
6
Işten atılmalar tesadüf olamaz'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Birleşik Metal-Iş
Sendikası Genel Başkanı
Kamil Kinkır, başta TOFAŞ
olmak üzere birçok işyerinde
işçilerin işten çıkanlmasının
tesadüf olamayacağını, ka-
rarlann bir merkezden yöne-
tildiğini öne sürdü. Kinkır,
TOFAŞ yönetiminin işçiyi
çağınp "Türk Metal'e üye
olursan 13. madde ile, olmaz-
san 17. madde ile işine son ve-
receğiz" dediğinı söyledi.
Kinkır, bunlara sessiz kalma-
yacaklannı, durumu ulusla-
rarası işçi ve işveren örgütle-
rine de bildirdiklerini söyle-
di. Birleşik Metal-lş Genel
Başkanı, son günlerde artan
işçilerin işten çıkanlması
olayım değerlendirdi.
Kinkır, işçilerin sendikal
seçenekleri nedeniyle kendi-
lerine geldiğini, ancak Koç
Grubu başta olmak üzere iş-
verenlerin işçiyi işten çıkar-
ma yöntemi uygulamasının
tesadüf olamayacağını söy-
ledi. Türk Metal'in örgütlen-
mek için kadrosu olmadığını
belirten Kinkır, "Işletme yö-
netkikri sendikacı gibiçahşı-
ywriar" dedi.
Renault fabrikası müdürü-
nü örnek gösteren Kinkır,
"Başlangıçta sendikal tercib-
lere kanşmayacaklannı söy-
ledL Aynı insan daha sonra ya
ben ya sendika demiş" diye
konuştu. Kinkır, özel baskı
kuranlara dava açacaklanm
söyledi.
Kinkır, işçilerin kötü bir
uygulamayla karşı karşıya
olduklannı vurgulayarak
şunlan söyledi:
"TOFAŞ i$çiyi çağınp
Türk Metal'e üye olursa ki-
dem ve ihbar tazminatı veril-
mesi hükmünü getiren 13.
madde ile,olmazsa tazminat-
sız işe son verme hükmünü
getiren 17. madde Ue işine son
verileceğini söylüyormuş."
Kinkır, durumu Fransa ve
uluslararası işçi ve işveren
örgütlerine de bildirdiklerini
kaydetti.
Kinkır, işçi ile işverenin iç
içe girmesinin toplusözleşme
sürecinde sorun yaratacağını
belırterek "Bedelini ödemek
zorunda kalacaklar. O açıdan
işçiler kararlı olsalar başan
Ueçıkar1ar"dedi.
Sessiz kalamayacaklannı
söyleyen Birleşik Metal- İş
Başkanı, gelecek günlerde
Bursa'dan Ankara'ya yürü-
yebileceklerini, miting yapa-
bileceklerini bildirdi.
k p s İ f T i İ t l P tPHİCİ A
dajwBü
yük^hirBeJediyesi'mn.Galkriabitisi0nd€ki15OOp<)rtakalağacımrek-
s
" reasyon alam içerisinde oİdugu gerekçesiyle kesmesi tepkikre yol açü- Çevre Tü-
keticiyi Koruma Derneği Adana Şube Başkanı Doç. Dr. Figen Doran, "Kmnıın derhal durdurulmasınu kesilen agaçlann
yerine yenilerinin dikilmesini istiyoruz" dedi. İhale yoluyla portakal ağaçİaruu işleten Ramazan Kızıl da Büyükşehir Be-
lediyesi hakkında pazartesi gûnü suç duyunısunda bulunacağını söyledi. (Fotograf: SABtT ÖZKESER)
Harb-is Sendikası
'Ulkesosyal
krizedoğru
sürü/deniyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Harb-tş Sendikası. öncekı günkü Başkanlar
Kurulu'nda son siyasi ve ekonomik geliş-
melen masaya yatırdı. Harb-lş'in bildirisin-
de, tüm dünyayı sarsacak boyutlara doğru
ilerleyen küresel bunalımın etkisine giren
Türkiye'nin. yalnızca ekonomik değil, sos-
yal sorunlann içine sürüklendiği kaydedildi.
Harb-lş Başkanlar Kurulu'nun ardından
yayımlanan bildiride, vergi yasasındaki son
değışiklıklerin önemli birçok maddesinin fı-
nans ve rant çevrelerinin baskısıyla gerçek-
leştiği belirtildi. SSK'nin kimi hastaneleri-
nin özel sektöre kiralanarak sosyal güvenlik
ve sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesine
yeni boyutlar kazandınlmak istendiği kayde-
dilen açıklamada. "Ekonomik politikalar,
EVfF ik imzalanan Yakın tzkme Anlaşması
uyannca biçimiendirihneye çalısıhrken özel-
leştirmeler hak ve hukuk tanımaz bicimde
gercekleştirfliyor" denildi.
Birçok kamu kuruluşunun özelleştirme
programına alınarak yabancı çokuluslu te-
kellerle ortakbklar oluşturulduğu ve holding-
lere yok fıyatına bağışlanırcasına sanlmak is-
tendiği vurgulandı. Petrol Ofısi, SEKA, TE-
KELde özelleştirmelerde son aşamaya geün-
dığı anımsatılarak "Özefleştirme Yüksek Ku-
rulu'nun başında bulunanlar, onbinlerce iş-
çiyi işsiz bırakacak, ülketniz ekenomisini ya-
bancı tekeüere teslim edecek kararian bö-
yük bir cüretkârtikla alabiüyor" denildi.
Özelleştirmelerin ülke bağımsızbğını or-
tadan kaldırmaya yönelik tehlikeli bir ope-
rasyon olduğuna dikkat çekilerek tüm sen-
dikalar. 15 Ekim'de Türk-lş üyesi sendika-
lann Ankara'da düzenleyeceği geniş katılım-
lı toplantıda özelleştirmelere karşı ulusal ey-
lem politikasını netleştirmeye çağnldı.
Harb-tş'in SEKA tzmit fabrikasında sür-
dürülen direnişe de destek verdiği açıklanır-
ken, tüm özelleştirme girişimlerinin hemen
durdurulması istendi.
En 'baba'
kampanya
Bellona'da!• Peşin fiyatına 1 + 4
• 11 ay taksit
• Eve teslim
• Zengin koleksiyon
Şimdi, birbirinden seçkin
Bellonalar, benzersiz
kampanya avantajlarıyla.
Sakın kaçırmayın!
a !S Û5IW4 V * n
j
10
I U.Na.l4 3M70Uran
0 Ucretsız Tûketia Hatt
V0800 361 8986
M> ıl|<iı IHta . * t
k a a n o l * WTU51SOİ1
www bellona com.fr
BELLONA
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
ODPye Yaklaşımım
ÖDP'li bazı arkadaşlanm, benim ÖDP ile bir "so-
runum " olduğunu düşünüyorlar. Hiçbir sorunum
yok. Bugün siz değerli okurlanma 22 Ocak 1996'da
kurulan ÖDP'nin, kuruluşundan üç gün sonra yaz-
dığım "özgürlûk ve Dayanışma ve Mumcu" yazımı,
tek sözcüğünü değiştirmeden yeniden yayımlıyo-
rum.
Ufuk'la ilgili değeıiendirmelerimde galiba biraz
yanılmışım ama, diğertüm endişe ve beklentilerim,
bugün de geçerli. Eğer aradan neredeyse üç yıl geç-
tikten sonra, o günkü sorular hâlâ yanıtlannı bula-
mamışsa; bu, benim değil, ÖDP'li arkadaşların bir
"sorunu" olduğunu gösterir.
Özgürlük ve Dayanışma ve Mumcu...
Türkiye solundaki belli parti ve siyasetlerin gör-
kemli bir biçimde bir araya gelmesiyle oluşan öz-
gürlük ve Dayanışma Partisi'nin kuruluşunun, Uğur
Mumcu'nun öldürülmesinin üçüncü yıldönümüne
denk gelmesi, sanıyorum güzel ve anlamlı bir rast-
lantı oldu.
Tüm yaşamı boyunca "bayrağı" elden yere düşür-
meyen ve öldürülmesiyle Türkiye'de, üzerine sanki
ölü toprağı serpilmiş gibi rehavet içinde bulunan Ke-
malist ve laik güçlere ivme kazandıran Uğur Mum-
cu'nun ruhu, eminim çok rahatlamıştır.
özgürlük ve Dayanışma Partisi, solun bir kesimi
açısından özlenen bir oluşumdur. Ancak bu oluşu-
mun başan şansının ne olduğunu bugünden kestir-
mek mümkün değildir. Bugün bize düşen görev, bu
partiye başanlar dilemek ve (kafamızın ardındaki ki«
mi soru işaretlerini korumak koşuluyla) elimizdeH
geldiğince desteklemektir.
Partinin kuruculanna bir baktım. Bir kısmı, bu üj-
kedeki sosyalist hareketin onuru olmuş ve isimlçri
ve kişiliklerinin çevresinde en ufak bir leke bulunmŞ-
yan insanlar. Binbir sıkıntı, binbir acı ve zorluk için-
de çelikleşerek gelmişler. En umutsuz görünen za-
manlarda bile yüreklerindeki umut ateşini söndür'
memiş ve arkadan gelenlere aktarmanın bir yolurju
bulmuşlar. Bu toprakJann yetiştirdiği yiğitler kuşağ>,
nın en yiğitleri... ,-,,
Çelik ökçelerin ezemediği, Bizans oyunlannın kifr.
letemediği insanlar bunlar. Sömürücüye karşı, bili-
min ışığındaki savaşımlannı sürdürürlerken, emegtn
kavgasını yaparken çağdaş ve laik cumhuriyetinyi-
zin de koruyucusu olmuşlar ve kimilerinin bağdaş-
maz gibi gördükleri bu savaşımlan, hem kuramda
ve hem de pratikte bağdaştırmışlardı. Binbir acı v$
sıkıntıyla geçen son on beş seneden sonra, bu nok-
taya dönülebilmiş olmanın heyecanı ve sevincini y^-
şıyorlardı. Gazete ve televizyonlarda gördüğüm k|f
danyla kiminin gözlerinde sevinç gözyaşlan vardf,-
Fakat bu insaniann yanı sıra kurucular arasında,
bence olmaması gereken tipler de vardı. Bir yanda
çelik gibi dirençli insanlar, bir yanda üzerine şekeri
serpilmemiş sumuhallebisi gibi tipler...
Bir yanda, kör zindanlarda bile yaşamı günü gü-
nüne izlemesini bilen denenmiş ve sınanmış kadro-
lar, bir yanda yaşamı "uçuk'' bir çerçeve içinde sk-
gılayan ve btreycihğtn mücadelesini "sol" bir siya-
set olarak değerlendiren tipler...
Bir kısmı "kavganın" yeri olarak bu ülkenin top-
raklarını seçen ve bunun çok ağır bedelıni ödeyerek
bugünlere gelen partililer ve partizanlar, bir yanda
yurtdışında siyasi mülteci olmanın rantıyla yıllarca
sözde bir mücadele yürüten ve en sonunda "kovul-
duklan için" ülkeye dönen tipler...
Bir yanda ağarmış saçlan ve yorgun yürekleriyle
"68 kuşağı", bir yanda belki de bedellerin en ağın-
nt odeyen ve en çokfire veren "7980 kuşağı" ve bir
yanda da umudumuz, canımız, ciğerimiz yavrulan-
mız, yarınlanmızı emanet ettiğimiz, günümüzün
gençleri...
Işte Özgürlük ve Dayanışma Partisi, tüm bu grup-
lan, uzlaşması çok zor olabilecek gruplan uzlaştır-
maya ve birleştirmeye çalışacak. Bu, ÖDP'nin hem
"variık koşulu" ve hem de "temel misyonu". Ama
bunu nasıl başaracaklar, doğrusu bilemiyorum.
ÖDP'yi bu bünye karmaşasının yanı sıra dağ gibi
sorunlar bekliyor. Özellikle "Güneydoğu sorunu" ve
"laiklik sorunu" ÖDP'yi çok zorlayacak. Önerecek-
leri "ekonomik model" de çok tartışılacak. Piyasa
ekonomisinin sınırlan ve bu konudaki tercihler, çok
tartışmalara yol açacak. Yani işler kolay değil.
Kuruluş aşamasında kendilerini "aşkm ve devri-
min partisi" olarak ilan etmelerinin ciddi bir hata ol-
duğunu düşünüyorum. Böyle bir söylem, korkanm
gençlerin bir bölümünün dışında "ciddiyetsiz" ola-
rak değeriendirilecektir. Inanılmazderecedezorya-
şam koşullanylacebelleşen "emekçi kitlelerin" (ma-
alesef) aşkı düşünmeye pek hallerinin olduğunu san-
mıyorum.
Gene kuruluş aşamasında yapılan doğru bir "ter-
cih"\ de büyük memnuniyetle karşıladım. O da U-
fuk Uras'ın parti başkanlığına hem de kurucuların
oybirliğiyle seçilmesi...
Bunca ünlü ve belki de bir bölümü "hevesli" isim
varken genç bir oğretim üyesinin bu partinin başı-
na gelmesi kimileri için şaşırtıcı oldu. Binbir senar-
yo üretiliyor. Kimileri, "Ne senden, ne benden" di-
ye Uras'ın seçildiğini düşünüyorlar. Haklı olabilirler.
Ama kimileri de farklı siyasetlerdeki insaniann, Ufuk
Uras'ı, "kullanabileceklerini" düşündüklen için seç-
tiklerini ileri sürüyorlar.
Kimileri, gerçekten böyle düşünmüş ve düşünü-
yor olabilir, ama çok yanılırlar. Ufuk Uras'ı önce öğ-
rencim, sonra aynı çatı altında meslektaşım olarak
neredeyse yirmi yıldır tanınm. Zaman zaman faali-
yete geçen bir volkan gibidir. Kuramsal sağlamlığı-
nın yanı sıra sırasında müthiş bir hatip, sırasında
müthiş bir ajitatördür. Sıradan olaylardaki yumuşak-
lığına ve sevecenliğine aldanarak birtakım "ters he-
saplar" yapanlar varsa sanıyorum ayaklannı denk al-
salar iyi olur.
Eğer Özgürlük ve Dayanışma Partisi, gençlerde
uyandırdığı heyecan ve umudu emekçi kesimlere de
taşıyabilirse, Türkiye'de biraz daha rahat nefes ala-
bileceğiz demektir.