Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 1998 PAZARTESİ 8 DIŞ HABERLER 'BOMBACI' YARGI ONTJNDE 'Unabomber' d avası başladı • Gönderdiği bombalı mektuplarla 2 kişinin ölümüne yol açmakla suçlanan Theodore Kaczynski'nin akli dengesi üzerinde durulacak. SACRAMENTO(AFP) -Gönderdiği bombalı mek- tuplarla Kaliforniya'da iki kişinin ölümüne yol açan, "bombacı" olduğu iddia edilen Theodore Kaczyns- ki'nin davası bugün başlı- yor. tlk duruşmada 12 kişı- lik jüri, savcıhk makamı- nın iddiasını dinleyecek. Davada Kaczynski'nin ak- li dengesinin yerinde olup olmadığının da üzerinde durulacağı belirtiliyor. Harvard mezunu 55 ya- şındaki eski matematık pro- fesörü. bombalı mektuplar göndererek KaHforniyaeya- letinde iki kişinin ölümüne sebebiyet vermekten. Nevv Jersey'de ise bir reklam ajansı yöneticisini öldür- mek suçundan yargılanı- yor. Anarşist dünya görüşü- nü savunan "Bombacı" 1979 ve 1995 yıllan ara- sında toplam 16 saldından ve bunlann sonucu 23 ki- şinin yaralanmasından da sorumlu tutuluyor. Bombacı, üniversiteli ol- duğundan kuşkulanıldığı için ABD'de "Unabomber" lakabıyla aralıyor. Kaczyns- ki davasında savunmanın en güçlü ismı ıse öz karde- şi David Kaczynski David, ağabeyının dünyadan elini eteğini çekmiş münzevi bir kişı olduğunu söylemişti. David"in, savcılığın, ağa- beyinin ölüm cezası istemi ile yargılarımayacağını söy- leyerek kendisini yanılttık- lanna dair ifade vermesi bekleniyor. David'in Kaczynksi'nin, akli denge- si konusunda da kilit isim olduğubelirtiliyor. David'in duruşmada ağabeyinin ruh sağhğının yerinde olmadı- ğı ve gerçeklerden uzak bir dünyada yaşadığı şeklinde ifade vereceği kaydedili- yor. Kardeşinin aksine The- odore Kaczynski ıse akli dengesinin yerinde olduğu konusunda ısrarlı. Suçsuz olduğunu söyle- yen Kaczynski'nin, akli dengesi konusunun bir sa- vunma aracı olarak kulla- nılmaması yolunda avukat- lannı uyardığı, hatta onla- n avukatlıktan azletmekle bile tehdit ettiği biliniyor. Le Pen, olur olmadık çıkışlan kadar, özel yaşamı ile de. partisinde tedirginlik yaratü. Seçmen profılini genişletmek isteyen partinin üst kademeleri, yeni bir başkan arayışında. Fransız aşın sağmın lideri, ırkçı söylemiyle yandaşlannm bile tepkisini çekiyor Le Pen'e yol göründüDış Haberler Senisi - Fransa'da aşın sağcı Ulusal Cephe partisinin lideri Le Pen'in, "aşın ırkçı" söylemi kendi partisinin bile sabnnı taşırdı. Ulusal Cephe'nin, Le Pen'i ekarte etme hazırlıklan içinde olduğu belirtiliyor. tngiltere'de yayımlanan European gazetesinin haftahk ekinde çıkan haber yorumda, Jean Marie Le Pen'in bir zamanlar Ulusal Cephe'nin tartışmasız lideri olduğu hatırlatıhrken, partiden çıkanlması durumunda Fransız siyaset sahnesinin tümüyle değişeceği ifade ediliyor. 26 Aralık'ta Paris yakınlanndaki t Nanterre Bölgesi Asliye Mahkemesi, Münih'te yaptığı bir konuşmada, Ikinci Dünya Savaşı tarihinde gaz odalannın "yalnızca bir detay teşkfl ettiğmi" söyleyen Le Pen'i 300 bin Fransız Frangı (yaklaşık 10 milyar TL) para cezasına çarptırdı. Partisindeki yandaşlan için bile bu kadan fazlaydı. Ulusal Cephe'de (FN) Le Pen'in liderliği konusunda saflar keskinleşmeye başladı. FN'nin hazirandaki genel Rusya laiklikten uzaklaşıyorMoskova'da bir zamanlar ko- münistler tarafından yıktırılmış olan Kurtancı Isa Tapınağı'nın yeniden yapılmasının 1.5 trilyon rubleye (yaklaşık 50 trilyon TL) mal olduğu belirtiliyor. Bu, son yıllarda Rus Ortodoks Kilisesi'nin (ROK) ulaştığı gücün yalnızca küçükbirgöstergesi. Konu, bü- tün Rusya çapında yapılan Or- todoks ibadet merkezleriyle sı- nırlı değil. ROK'un gücü, her şey- den önce iktidar içinde ve sos- yal-siyasal yaşamda kaplamaya başladığı dev alanla ilgili. Rusya yayın organlarına şöy- le bir bakmak, kilisenin olaganüs- tü artan rolünü hissetmeye ye- tiyor: Başkan Boris Yeltsin'in neredeyse tüm önemlı açıkla- malan, bütün bayram, kutlâma ve törenler, mutlaka Moskova Patriği II. Aleksiy'in veya bir baş- ka ROK yöneticisinin katılımıyla gerçekleşiyor. Başta televizyon olmak üzere medya organların- daki Ortodoks damgası günden güne daha da derinleşiyor; ya- kında ROK'a ayrı bir televizyon kanalı tahsis edileceği söyleni- yor. 1991 'de, 1993 kanlı parlamen- to olayiannda, Çeçen savaşında veseçimlerde ROK'un desteği- ni alan Yeltsin, II. Aleksiy'e yal- nızca Kremlin'de özel biryer ver- mekle kalmadı; onu ulusal ve uluslararası alanda güçlendir- mek için her şeyi yaptı. Birkaç ay önce büyük tartış- malar yaratan ve Batı'nın tepki- sini kazanan inanç özgürlüğü yasasıyla Rusya'da Ortodoks ve Müslümanların haklannı teslim eden iktidar, Katolik, Protestan ve başka akımlann faaliyetini kı- sıtladı. Uzun süredir II. Aleksiy ile Papa Johannes Paulos arasın- da yapılması ihtimalınden söz edilen görüşmeden Moskova'nın beklentisinin, Rusya ve Doğu Avrupa'daki etki alanı paylaşı- mına netlik getirmek olduğu söy- lentileri yaygınlaşıyor. Bu arada Ukrayna ve II. Aleksiy'in vatanı olan Estonya'daki çatlak sesle- ri yatıştıramayan ROK, Fener Rum Patrikhanesi'ne doğru çark eden Litvanya Kilisesi'ni kont- rolü altına almayı başardı; ayn- ca Yeltsin'in yardımıyla Alman- ya'da Hitler zamanında kurulan tapınak ve manastırlan kendine bağladı; ABD, Fransa, Britanya ve Iskandinav ülkelerindeki faali- yetlerini hızlandırdı. Bu arada, başta sigara tica- reti olmak üzere devletin kendi- sine verdiği maddi olanaklardan yararlanarak büyük gelir sağla- dı. Kısa süre önce ROK içinde- ki çatlakları açığa vuran "tütün skandalı", II. Aleksiy'in müda- halesiyle geçiştirildi. Son on yıl- da yeni bir sosyal sınıf gibi pa- lazlanan kilise liderteri arasında- ki iç mücadelenin, dinle çelişti- ği öne sürülen çeşitii uygulama- iann ve kilise-mafya işbiriiği id- dialannın üzerine sünger çekme görevi de yine ROK yönetimine düştü. Ne var ki, Sovyetler Birliği'nin erimesiyle ortaya çıkan ideolo- jik-ahlakı boşluk ve suç işleme oranındaki patlamayla birlikte kamu düzeninin giderek bozul- ması, dinin önemini ve etkisini son derece arttırdı. Rusya dışişleri- nin Batı'ya karşı adım adım sert- leştiği son yıllarda, Ortodoksluk ve milliyetçilik el eie ilerledi. Ko- münistlerin dine karşı yumuşa- ması ROK'un otoritesini daha da güçlendirdi. Başta Yeltsin olmak üzere, 1999 parlamento ve 2000 baş- kanlık seçimlerini göz önüne alan bütün politik güçler, kiliseyle iliş- kilerine özel önem verdiklerini her fırsatta kanıtlıyortar. Sonuç- ta kilisenin, kürtaj yapılmasına, fıili bir gerçek olduğu kuşku gö- türmeyen fuhuşun yasallaşma- sına ve Isa'yla ilgili bir filmden do- layı bazı yayınlara karşı göster- diği tepkinin büyük yankı uyan- dırması, ancak ROK'un gelişme dinamiğini hissedemeyenter açı- sından şaşırtıcı oldu. Şu sıralar- da Lenin'in mozolede bırakıl- ması ya da toprağa verilmesi ve son çar ailesinin kemiklerinin ne- reye gömülmesi gerektiği gibi konularda, geniş bir kesim II. Aleksiy'in ağzına bakıyor. Bugünün Rusyası'nda öyle bir ortam var ki, sanki Tann'nın hemen altında II. Aleksiy ve yar- dımcıları bulunuyor ve bunlar hiçbir konuda yanılmıyoriar. Ki- lise, pratikte ülkenin eleştirile- meyen tek kurumu durumunda. Onunla ilgili herhangi bir olum- suzyakjaşım, "kökleri 70yıllıkate- ist uygulamaya uzanan baskı ve iftira kampanyası" olarak kolay- lıkla etkisizleştirılebiliyor. ROK, Ruslann Hıristiyanlığı seçmesin- den bu yana geçen 1010 yılın son 10 yılında, belki de ilk 1000 yıl- lık dönemden daha fazla yol al- mışa benziyor. CumhuriYet kitap kulübü TAKSİM Sergi Salonu OCAK AYÎ ETKİNLİKLERİ SÖYLESİÜ IMZA GUNÜ 6 Ocak Salı Saat:17.00-20.00 FERHAN SENSOY Kitaplannı imzalıyor. Adres: Istiklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksım Tei:252 38 81/82 ECumhuriyet kitap kulübü KİTAPTA ÎNANILMAZ FİYATLAR Sergi Salonlanmıza gelin indirim için ayırdığımız bölümlerden kitaplarınızı seçin Adreslerimiz: TürkMOğı Cod. No:39/4l Coğoloğlu.-İstanbul Tei:514 01 96 İstiklal Cad. (Aksanat korsısı) Taksim-İstanbul Tel:252 38 81/82 Cınarlı Mah. 5. Sok. Gnarli İshonı No:2 Kat:l Adana Tel:363 1211 ADIYAMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997'840 Adıyaman ili. Pınaryayla köyü nüfusuna kayıtlı Yıldız Bakır'ın vekili aracılığıyla eşi Nihat Bakır aleyhine açrruş bu- lunduğu boşanma davasma ilişkin dava dilekçesi ile duruşma gûnünûn adı geçen davalıya tebliğ edilememesi ve açık ad- resinın tesbit edilememesi nedeniyle ılanen tebliğine karar verilmiştir. Mahkememızm 1997 840 esasında kayıtlı bulunan mezkûr davanın duruşmasının yapılacağı 10.2.1998 gûnü saat 09.55'te; Adıyaman ıli, Sıteler Mah. 822. Sok. No: 12'de ikâmet ettiği bilinen davalı Nihat Bakır'ın mahkememızde ha- zır bulunması veya kendini bir vekille temsil ettınnesi gerektiği, aksı halde yargılamaya yokluğunda devam olunarak ka- rar venleceği. da\a dilekçesi yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basm: 62792 seçimlerin ilk turunda oylann yüzde 14.8'ini almasından beri partinin üst kademeleri Le Pen'i, ırkçı ve anti-Semitik (Yahudi karşıtı) söylemini biraz yumuşatması konusunda uyanyordu. Le Pen karşıtlan şimdi, RPR ve UDF gibi Gaullist, merkez sağ partilerle bağlantılan güçlendirip Fransız siyasetinde sağı sağlam bir çizgiye oturtmak istiyorlar. Ülkede son zamanlarda göçmenlerin yaşadığı semtlerde patlak veren ayaklanmalar, • Faşist liderin, Yahudilerin katledildiği gaz odalannı "önemsiz bir aynntı" diye nitelemesinin ardından lideri olduğu Ulusal Cephe kaynamaya başladı. polisle çatışma ve araba yakma gibi olaylar, aslında göçmen yasalannın sıkılaştınlması ve ülkeye düzenin gelmesi için uğraşan FN sempatizanlannın sayısını arttırdı. Ama pek çok FN üyesi için Le Pen'in ani çıkışlan ve olmadık laflan, partinin geleceği açısından bir tehlike oluşturuyor. Le Pen'e göre ise kendisi ne ırkçı ne anti- Semitik. New Yorker dergisine verdiği bir demeçte, Le Pen şöyle buyurmuştu: "Irkçı olmamak için ne yapmam lazım... Siyah bir kadınla evlenmeli en iyisi? Hatta mümkünse AJDS'li olsun." Le Pen'in bu çıkışlan, bir zamanlar güvendiği bir isim olan ve partisinden milletvekili seçilen Bruno Megret ile arasını açıyor. Megret, kısa bir süre önce FN'e "Ildnci Dûnya Savaşı'nı unutup ülkesinin şimdiki probtemleri üzerinde durması" uyansmda bulunmuştu. FN'nin seçmen profilini genişletmeye çalışan Megret, merkez sağ partilerle seçim ittifaklan oluşturulmasından yana. Merkez sağ partilerden bir kesim de Megret'nin planlanna sıcak baktıklannı açıkJadılar. iki kesimin buluştuğu nokta Maastricht Anlaşması'na ve AB'de para birliğine karşı durmalan ve Fransız egemenliğinin giderek aşındığından şikâyet etmeleri. Cezayir'e gitti Le Pen'in siyaset hayatı 14 yaşında bir yetimken, Fransa'nın eski kolonisi Hind-i Çin'e gönderilmesiyle başlıyor. Le Pen 1957'de gönüllü olarak Cezayir'e gidiyor. 1970'lerde FN'nin kurulmasına önayak oluyor, ancak bu tarihlerde parti Fransa'da çok tutulmuyor.l980'lerde işsizliğin tırmanması, ekonomik durgunluk ve göçün arrması Le Pen'in yıldızını cilalamaya başlıyor. 1995'teki ba^kanhk seçimlerinde yüzde 15 oy alan Le Pen'in yeri artık sağlamlaşıyor. Ancak özel yaşamında komediye varan unsurlann varlığı (kansı öç almak için bir porno dergiye çıplak poz vermişti), olur olmaz çıkışlan, tam da göçmenlerden rahatsız olanlann sayısının arttığı bir dönemde partisi FN'nin üst kademelerinde huzursuzluğa yol açıyor. 'Kamboçya Kasabı'nın hangi ülkede olduğu bilinmiyor Pol Pot Kamboçya'dan kaçbBANGKOK (Ajanslar> Kamboçya'da, 1970'li yıllar- da yaklaşık 1 milyondan faz- la kişiyi katleden Maocu Ki- zıl Kmerler'in. örgüt içi dar- be sonucu devrilen lideri PDI Pot'un ülkeden aynldığı öne sürüldü. Tayland Dışişleri Bakanı Surin PHsuwan. yaptıgı açık- lamada. "Bize gelen bilgiİere göre Pol Pot. kamboçya'dan aynlnuşür, ancak şu anda ne- redeolduğuDu biimiyoruz. Pol Pot'un Tayland'da bulunma- dığı kean" dedi. Kamboçya hükümeti söz- cüsii Kiyö Kanharit ise Su- rin' in sözlennı henüz doğru- layamayacağını söyledi. Fransız AFP ajansının Kamboçya'da görüştüğü bir Batılı diplomat ise bu tür söy- lentilerin genelükle Pol Pot hakkında başka bir önemli haberden önce yayıldığına dikkat çekerek gerçeği öğ- renmek için biraz beklenme- si gerektiğini belirtti. Daha önce yapılan açıkla- malarda, Pol Pot'un uluslara- rası mahkemelerde yargılan- maktan kurtulmak için Çin'e kaçüğı öne sürülmüş ancak bu açıklamalar, Kamboçya ve Çin tarafından yalanlanmış- tı. Pol Pot'u deviren Kızıl Kmerler lideri Mok'un ara- lık ayında Tayland'ın başken- tinde Çinlı diplomatlarla gö- rüşmüş olması, bu konuda Kızıl Kmerler'le Çin arasın- da bir anlaşma saglanmış ol- ması olasılığını güçlendiri- yor. Pol Pot liderliğindeki Kı- zıl Kmerler, Kamboçya'da 1975 yılında, ABD'nin des- tegindeki hükümeti devirmiş- ti. Kızıl Kmerler'in 4 yıl sü- ren iktidannda bir milyondan fazla insan yaşarrunı yitirmiş- ti. Haziran ayında Kızıl Kmerler liderleri arasındaki kanlı çatışmalar sırasında ele geçirilen Pol Pot, eski arka- daşlan tarafından ömür boyu e\ hapsi cezasına çarptınl- mıştı. Hong-Kong'da sıra ordek katiiamında HONG-KONG (AFP) - Kuş gribi salgını nedenryle 13 miryon ta\uğun katledildiği Hong-Kong'da çiftçiler zarariannın bir an önce karşüanması için protesto yüriiyüşleri \aparken, ülkedeki ördekler ve kazlar için de tehlike çanlan çalmaya başladL Hong- Konglu üst düze> sağhk yetkilileri, ördekler ve kazlarda yapılan testierde kuş gribine yol açan H5N1 virüsüne rastlanması halinde bu hayvanlann da \3> mihon tavukla aynı kaderi pa\ laşabileceğini söylediler. Hong-Kong'da bir mihon kadar ördek, kaz ve güvercin bulunuyor. Bu arada kesilen ta\ııklann bulunduğu torfoalann sokak hayvanlan tarafından parçalandığını doğrulayan yetkililer, kuş gribinin bulaşması olasılığının tespit edilmesi halinde kedi ve köpeklerin de öldürülebilecegini belirterek, u Aksi halde bu kadar tavuğu boşuna öldürmüş oluruz" dediler. KAYSERl 2.SULHHUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1995 1271 - 1997'979 Davacı Rabıye Şentüric ve- kılı tarafından da\alılar Ha- kan Akpınar ve arkadaşlan aleyhine açılan ızaleı şüyu da- vasuun mahkememızde yapı- lan açık yargılamasında. Da- hılı davalılardan Bektaj Sön- mez, Elıf Sönmez. F\kret Ba- yer. Celal Dursun, Kezıban Karaman, Zarife Bayram'm adreslen tûm araştırmalara rağmen bulunamadıgından ve açılan davanın kabulü ile da- va konusu Kaysen Kocasınan ilçesi, Kavakyazısı mevku, ada 853. persal 740. pafta 121 Fevzı Çakmak mah. Hımam caddesı Tokyay Apf. A,Blok 2 kat 6 nolu bağımsız bölü- mün taksımı mitakûn olma- dığından satılmasına lcarar ve- nldığınden \e yukanda adı geçen davalılara daha önce de ılanen teblıgat yapıldığından ve ılamın da ılanen teblığı ge- rektığınden. bu ılamın yayun- landığı tarihten ıtibaren yasal süresı içerisınde (l)ir hafta) temyiz edilmedıği takdırde karann kesınleşmış sayılacagı tebliğ yenne kaım olmak üze- re ılanen tebliğ olunur. 24 12 1997 Basm 62807 Daha ileriyi görün! Fransızca dil kursları Te»t v* kayıtlar: 2-5-6 Oc*k 1998 (9.00 • 18.09) 3-7 Ocak 1988 (9.00 -14.00) Kvrs ba}l»ngıç tırihl: 8 Oc«k 1998 Perşembe (8 Ocak 1998 - 25 Mırt 1938) tsttdal Cad No 8 Taksım / Istanbul Te! (0212) 244 44 95 Faır (0212) 249 48 95 tJt kt.com/ambassadefraree İVRİNDİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Davacı Balıkesır ilı, Ivrindi ilçesi, Gökçeyazı bucağından Yusuf Pala vekili Av. M. Sezer Kayatekm tarafından davalı aynı yerden Ayşe Pala aleyhine mahkememizde açılan boşanma davasının (ve velayet) yapılan yargılaması sırasında venlen ara karan gereğınce: Davalı Ay- şe Pala tüm aramalara, araştırmalara rağmen bulunup dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği mümkün olmadıgından duruşma gününün ve dava dilekcesinin ilanen tebliğine karar venlJigınden da\alı Ayşe Pala'nın boşanma davası ile ilgili herhangi bir dıyeceğı var ise mahkememizin 1997 '99 esas sayılı dosyasına duruşmanın atılı bulunduğu 4.2.1998 günü saat 09.00'dan önce başvurabileceği işbu ılanın yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün son- ra kendısıne tebligatın yapılmış sayılacagı ılanen tebliğ olunur. Basın: 48640 IVRINDI ASLIYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Davacı Ivnndi Soğanbükü Köyü'nden Tevfık Dalkı- lıç tarafından aynı yerden eşi Güldah Dalkılıç aleyhine mahkememızde açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince: Davalının tüm aramalara rağmen bulunamadığı, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilemediğinden du- ruşma gününün ve dava dilekcesinin ılanen tebliğine ka- rar verildiğinden, davalı Güldalı Dalkılıç'ın boşanma da- vası ile ilgili herhangi bir dıyeceği var ise mahkememi- zin 1997/76 Esas sayılı dosyasına duruşmanın atılı bu- lunduğu 28.1.1998 günü saat 09.00'dan önce başvurabi- leceği, ışbu ilanın yayımlandığı tarihten ıtibaren 15 gün sonra kendısıne tebligatın yapılmış sayılacagı ilanen teb- liğ olunur. Basm: 48639