15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 OCAK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tanm arazileri; sanayi, turizm ve yerleşim amacıyla bilinçli olarak yok edildi Türkiye'de tanm bitiyor Tanmauygunaraz, Orman ve otlağa uygun arazı Adapazan'nda 3 bm dekan Toyotasa ışgal ettı. ©Trakya'da karayolu (E-5) 25 bin hektar tanm toprağını ışgal ettı.ODüzce'öe karayolu gûzergâhı ve KİA otomobil fabnkası S bin dekartık araziyi ışga) etti. G Botu Gölköy barajınm 11 tnr hektartık sulama kapasitesı karayotu nedeniyte yarrya indi. ©Muğla'dakı 3 ternıık santral 16 bin hektarlık tanm alanmı kavuruyor @ Çukurova'da 48 bin 208 hektar, tanm dtşma çıkanldı. O Izmir Çığli'de 5 bin 700 dekar arazı organıze Sanayi Bölgesı altında Kaldı. O Samsun'da 3 bin dekar tanm arazısı sanayıye terkedikJı.®Alanya'nın Mahmutlar kasabasının yuzde 40'ı imar planlanndakı değışıklıkte etden çıktı (©Güneydoğu'da 10 bin 100 hektar tanm arazısı yerteşıme açıkJı.<I>Manısa Ovası'nın verimlıtopraklannın 4 bin 157 ctekan sanayi işgalmdefl^Konya'da 17 bn 316 hektar ©Istanbul'da 10 bin 839 hektar ©Tekırdağ'da 7 bin 468 hektar ® Gazıantepie de 4 bm 440 hektar tanm dışına çıkanldı. CEM ULUTAŞ Tûrkiye'de son 20 yılda 450 bin hektar (4.5 milyar metre kare) verimli tanm ala- nı, sanayi ve yerleşim yerlerinin işgaline uğradı. Köy Hizmetleri Genel Müdürlü- ğü'nün hazırladığı "Tarım Dışı Arazi Kullanımı" konulu rapora göre, toprak- lannın ancak yüzde 34'ü tanma elverişli olan Türkiye'de sanayinin özellüde birin- ci ve ikinci sınıf tanm topraklan üzerin- de "gelişme" gösterdiğı belirtildi. Raporda, bu gelişmenin aynı hızla sür- mesi halinde, tanm topraklannın giderek yok olacağı ve ülkenin açlıkla karşı kar- şıya kalacağı uyarısı yapıldı. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nm hazırladı- ğı raporda da geriye kalan tanm arazile- ri ile sulama kaynaklannm büyük bölü- münün de sanayi atıklan ve termik ener- ji santrallan taraftndan kirletildigi kayde- dildi. Diğer taraftan Köy Hizmetleri Ge- nel Müdürlüğübürokraüannın, siyasi bas- kılar nedeniyle görev yapamaz hale gel- dikleri, sıyasilerle "Ya bizi görevden alın, ya da yasalara aykın olarak veri- len izinlere göz yummamızı bekleme- yin" bıçiminde restleşmelere girdikleri Adalet Bakanı Sungurlu, yeni pişmanlık yasa tasansmm Meclis'e sevk edildiğini söyledi ' 8. maddedeki değişiklik henüz belli değiT ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Mesut Yılmaz hûkümet ortaklan zir- vesinden sonra "1998'in hukuk yılı ola- cağını" söylerken: Adalet Bakanı Oltan Sungurlu söz konusu düzenlemelerin önemli bölümûnün Bakanlar Kurulu'nun gündeminde bulunduğunu, bir bölümûnün TBMM'ye sevk edildiğini ve bir bölümü üzerinde de bakanlıkta çalışmalann sür- düğünübildirdi. Sungurlu, Terörle Müca- dele Yasasf nın (TMY) 8. maddesiyle ilgi- li olarak nasıl bir değişiklik yapılacağının ise henüz belli olmadığıru söyledi. Hükümet, 1998 yılının ilk 6 ayında, baş- ta insan haklan ve yargı bağımsızlığıyla il- gili olmak üzere Türk Ceza Yasası, Mede- ni Yasa, Ceza Muhakemeleri Yasası ve Te- rörle Mücadele Yasası'nda çok sayıda de- ğişikliği gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Adalet Bakanı Sungurlu, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, idam cezasının kaldı- nlmasına ilişkin yasa tasansı taslağmı ta- mamlayarak bakanlann imzasına açtığını bildirdi. Sungurlu, Başbakan Mesut Yıl- maz'm yapılacağını açıkladığı ferörle Mü- cadele Yasası'ndaki değişikliğin ise nasıl olacağının henüz belli olmadığıru söyledi. Bu konuda farklı görüşler bulunduğunu vurgulay an Sungurlu, bakanlıkta da henüz bu yönde hazırlanmış taslak bulunmadığı- nı ifade etti. Sungurlu, "Ancak, biz daha önce diğer ülkelerde terörle mücadele ya- salannın nasıl olduğunu, Türkiye'deki farklı düşüncelerin neler olduğunu tes- pit etmiştik. Bu konuda elimizde dokü- manlar var. tstendiği an bunlar üzerin- de çauşına yaparakbir taslak hazırianz" dedi. Bilgi edinme özgürlüğu, Ombudsman adı verilen sistemle ilgili yasa tasansı, CMUK ve Medeni Yasa'nın yeniden dü- zenlenmesine ilişkin tasan taslaklanyla il- gili komisyon çalışmalannın sürdüğünü anlatan Sungurlu, tasanlann en geç mart ayında TBMM'nin gündemine getirilece- ğini söyledi. Sungurlu, yeni pişmanlık ya- sası tasansmın da Meclis'e sevk edildiği- ni bildirdi. tnsan haklannın iyileştirilme- sine yönelik çalışmalann sürdürüldüğünü kaydeden Sungurlu, 1998'in gerçekten hu- kuk yılı olması için ellerinden geleni yap- tıklannı ifade etti. Sungurlu, cezaevlerinde sürdürülen aç- lık grevleriyle ilgili olarak da, "bu konu- da yapabilecekleri fazla bir şey olmadı- ğjm" söyledi. Sungurlu, "Açlık grevin- dekilerin bundan vaçgeçmeleri için ik- na edilmeleri gerekiyor. Bu yöndeki ça- lışmalar sürüyor. Şu anda ölüm sınınn- da olan kimse vok" dedi. Erzurum Açlık , ğrevi 45. gününde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erzurum Cezaevi'nde sıyasi tutuklulann hak gaspına karşı başlattıklan grev 45. gününe girerken, 3 tutuklunun durumunun ağır olduğu bildinldi. Tutuklulann ölüm sınınna gelmiş olmalanna karşın yetkilılerin ve medyanın konuya duyarsız kaldığına dikkat çeken HADEP Genel Başkan Yardımcısı Osman Özçelik, "Bu duyarsızlık. devletin siyasi tutuklulann ölümüne göz yumması anlamına geliyor. Kendilerini insan haklan savunucusu ilan eden düzen partilerinin ve 'özgürlükçü' burjuva basınının suskun kalışı da bu kunımlann devlet politikalanndan bağimsız olmadığını gösteriyor" • dedi. Türkiye'de ağır bedeller ödenerek elde edilen insani haklann adım adım geri alındığııu vurgulayan Özçelik, Erzurum E Tipi Cezaevi'nde açlık grevinin 39. gününde vanlan anlaşmanm 2 gün sonra askıya ahnmış olmasını kınadı. Osman Özçelik, insanlan ölüme sürükleyen bu insanhk dışı politikaya karşı insan haklan ve demokrasiden yana kamuoyunun siyasi tutuklulara destek vermesi için çağn yaptı. Milli Eğitim memuruna gözaltı tstanbul Haber Servisi - Eğitim-Sen tstanbul 4 No'lu Şube Başkanı Cengiz Uzuner, Bayrampaşa llçe Milh Eğitim Müdürlüğü memurlanndan Barbaros Kılıçgedik'in Terörle Mücadele ekiplerince gerekçe gösterilmeden gözaltma alındığını belirtti. Kılıçgedik'in 31 Aralık'ta gözaltma alındıktan sonra Bingöl'e gönderildiğini öğrendiklerini belirten Uzuner yaptığı açıklamada, Kıhçgedik'in can güvenliğinden endişe duyduklannı bildirdi. fvf .All!*<" ^pâterr -** c İCJN Hakiar ve özgüriükier pjatformu (HÖP> Tu- ^ ^ Hükümlü Ailelen ve İnsan Haklan İçin Yardımlaşma Derneği (TlYAD) ve halk meclisleri üyeleri, Umranjye Cezaevi'nde 2 yıl önce güvenlik güçlerinin düzenlediği operas- yon sonucu öldürülen 4 DHKP-C davası tutuklusunu. Bakırköy Özgüriük Meydanı ve Alibeyköy Mezarlığı'nda düzenlenen tören- İerle andı. Özgüriük Meydanı'nda toplanan yaklaşık 500 kişi, "Halk meclisleri gücümüzdür", "Özgür tutsaklar teslim alınamaz" sloganlarını atarak halay çekti. HÖP sozcüsü Oya Gökbayrak tarafından yapılan açıklamada, Ümraniye Cezaevi'ne baskın düzen- leyen jandarma ve polisin Abdülmecit Seçkin, Rıza Boy baş, Orhan Özen ve Gültekin Beyhan'ı katlettikleri belirtîlerek, "Bizler, çe- te atıklannı teker teker salıveren Susurluk devletine karşı, hücre tipi cezaevi uygulamasına direnen evlatlanmızın yanında olaca- ğu" denildi. Daha sonra Alibeyköy Mezarhğf na geçen topluluk, Rıza Boybaş ve Orhan Özen'in mezariarı başında anma töreni dü- zenledi Grup Yorum tarafından seslendirilen "Özgür Tutsak" marşından sonra topluluk dağıldı. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ) TUHADDER Sevigen'den destek istedi 'Erzurum Cezaevi'ndeki açlık grevi sona erdirilsin' tstanbul Haber Servisi - Tu- tuklu ve Hükümlü Ailelen Yar- dımlaşma ve Dayanışma Derne- ği (TUHADDER), Erzurum Özel Tip Cezaevi'nde 46 gündür sü- ren ve 20 eylemcinin ölüm sını- nnda olduğu açlık grevinin, ölüm olmadan sona ermesi için dün CHP îstanbul Milletvekili Meh- met Sevigen'den destek istedi. Sevigen, ölüm oruçlannda bir çözüme gidilebilmesi için bu- gün Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu'dan rande\oı isteyecek. CHP Îstanbul II Başkanlığı'na öğle saatlerinde gelen tutuklu ve hükürrrtü ailelen, CHP Îstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'le görüşmek için 5 saat CHP tl Mer- kezi'nde beklediler. Mehmet Se- vigen, CHP Îstanbul tl Başkanı Mehmet Ali Özpolat, Esenyurt Belediye Başkanı Gûrbüz Ça- pan ve CHP'li il yöneticileriyle görüşen aileler, cezaevindeki ölüm onıçlannm sona erdirilme- si için hücre sisteminin ve ceza- evindeki baskılann kaldrnbnası- nı istedi. Çocuklannın ölüm sınmnda olduğunu belirten aileler, Sevi- gen'den kendilerine destek ver- mesini istedi, kamuoyunu da ce- zaevindeki ölüm oruçlanna kar- şı duyarlı ohnaya çağırdı. CHP tstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ise, cezaevindeki insan- lann suçlan ne olursa olsun dev- letin güvencesi altında oldukla- nnı söyleyerek, "Bu insanlar ölecek, devletin bunlara mut- laka sahip çıkması gerek" de- di. Konuyla ilgili görüşmek üze- re bugün Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'dan randevu alacağı- nı belirten Sevigen, görüşmeye tutuklu yakınlanyla birlikte oluş- ruracaklan bir heyetle gideceği- ni vurguladı. Sevigen, bugün de TUHADDER'in saat 11.00'de Galatasaray'dadüzenleyeceği ba- sın açıklamasına katılacak. Katledilişinin ikinci yılı doldu Ocak aymda Göktepe için etkinlikler düzenlenecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Gözaltında dövülerek öl- dürülen gazeteci Metin Gökte- pe'nin katledilmesinin ikinci yı- îı doldu. Cinayetin sorumlulannın ce- zalandmlmayışını protesto et- mek amacıyla ocak ayı boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Emeğin Partisi, HADEP ve ÖDP Altındağ ilçe örgütlerince dün Emeğin Partisi îlçe Örgütü Bi- nası önünde düzenlenen basın toplantısında, katillerin cezalan- dınlmayış.ı protesto edildi. Ay boyunca sürecek diğer etkinlik- ler şöyle: - 7 Ocak Fadime Göktepe ba- sın açıklaması yapacak. - 11 Ocak "Sınıf Mücadele- sinde Işçi Basının Yeri" konu- lu bir konferans düzenlenecek. - 16 Ocak "Basın Özgürlü- ğû ve Bağımsız Yargı" konulu panel Harb-lş Toplantı Salo- nu'ndagerçekleştirilecek. Pane- le konuşmacı olarak Akın Bir- dal, Aydın Erdoğan, Varlık Öz- menek ve Kamil Tekin Sürek katılacak. Göktepe davası duruş- masınm yapılacağı 22 Ocak'ta da ÖDP, HADEP, Emeğin Parti- si ve demokratik kitle örgütle- rinden temsilciler Adalet Bakan- lığı'na siyah çelenk bıraktıktan sonra duruşmayı izlemek üzere Afyon'a hareket edecekler. Öte yandan Emeğin Partisi ts- tanbul tl Örgütü tarafından yapı- lan yazılı açıklamada, Gökte- pe'nin öldürülüşünün ikinci yılı için bastınlan afişlerle ilgili ola- rak aralannda Metin Göktepe'nin ağabeyi İbrahim Göktepe'nin de bulunduğu 41 kişinin, 10 ay- n ilçede gözaltma ahndığı bildi- nldi. Bu arada Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda öldürülen Göktepe için bugün keşjf yapılacak. Ke- şife tutuksuz 6 sanık, tanıklar, müdahil ve sanık avukatlan ka- tılacak. aktanlıyor. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Prof. Gürol Ergin'in ay- nı konuda yaptığı araştırmaya göre, ulus- lararası araştırmalarda toprak rezervi kal- mayan 19 ülkeden bin olarak gösterilen Türkiye'de, kişi başına düşen tanm ara- zisi miktan 1960'tan bu yana yan yanya azalarak, 9.5 dekardan (9 bin 500 metre- kare), 4.9 dekara (4 bin 900 metrekare) geriledi. Bu gelişmeler sonunda Türkiye, buğday, pirinç, bitkisel yağ, şeker, et ve süt ithal eden ülke konumuna geldi. Tanm alanlanndaki ön izinsiz yapı- laşmalar, yıkılması gerekirken, "milli ser- vetin heba olmaması" gibi gerekçeler- le ruhsatverilip enerji bağlanarak işletme- ye açılıyor. Köy Hizmetleri Genel Müdür- lüğü, bu yanlış tutumun kaçak sanayi te- sisleri kurulmasını teşvik ettiği görüşün- de. Bu nedenle, örneğin Trakya'da bele- diye ve valiliklerce sanayiye tahsis edilen yerler, Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'nın denetimi alnndaki yerlerden daha fazla ye- kûna ulaşıyor. 1982 Anayasası'na göre 2872 sayılı kanunla Çevre Bakanlığı, 3202 sayılı ka- nunla Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 3083 sayılıkanunlaDevlet Su tşleri, 3194 sayılı tmar Ka- nunu'yla da Bayındtrlık Ba- kanhğı'nın tanm topraklan üzerindeyetkileri bulunuyor. Söz konusu yasalar arasında- ki çelişkiler ve kurumlar ara- sındaki koordinasyonsuzluk nedeniyle tanm alanlan ko- runamıyor. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün raporunda, 1967'de 63 ilde organize sa- nayi bölgesi kurulması hak- kındaki kararnameden iste- nen sonuçlann alınamadığı, kararnamenintanm alanlan- nın tahrip edilmesini hızlan- dırdığı kaydediliyor. Tanm alanlannın tanm dışı amaç- larlakullanılması uygulama- lan, ilgili yönetmeliğe göre yedinci sınıftan üçüncü sını- fa doğru yapılması gerekir- ken, özellikle birinci ve ikin- ci suııftanmtopraklan sana- yi kuruluşlan tarafından iş- gal ediliyor. Yasaya göre, bi- rinci ve ikinci sınıf tanm top- raklarının farklı amaçlarla kullanılması yasak. Yönet^ melikte, 2 Ekim 1991 'de ya-*. pılan birinci ve ikinci sınıf ta- nm arazilerinin "zorunlu hallerde gemi ve otomotiv sanayiinin kurulabileceği" yönünde yapılan değişiklik, Daruştay tarafindan iptal edil- mesine karşın, Adapaza- n'ndaki ToyotaSA ve Düz- ce'deki Kia otomobil fabri- kalan bunun en çarpıcı ör- neklerini oluşturuyor. Köy Hizmetleri'nin rapo- rundaki sonuç ve öneriler bö- lümünde, 1., 2., 3. ve4. sınıf tanm arazilerinm imarplan- lan dışında bırakılması gerek- tiği belirtiliyor. Diğer önen- ler şöyle: • Toprak etütlerinin güncelleştirilmesi için uzak- tan algılama merkezi kurul- malı. • Tanm arazilerinin ta- nm dışı amaçlı tahsisi için Köy Hizmetleri Genel Mü- dürlüğü'nün görüşü alınma- h. • Tanm dışı alanlarda sanayi alanlan kurmanın daha çekici kılınnıası için, altyapı hizmetleri önceden götürülmeli. • Tanmsal özelliği olan yerlerde tuğla-kiremit üreti- mi için izin verilmemeli. • Yolların, su, elektrik, petrol, gaz ve benzeri boru hatlannın tanm dışı arazi- lerden geçirilmesine özen gösterilmeli. • Tanm alanlannda ruh- satsız yapılaşmalara hiçbir nedenle af çıkanlmamalı ve yıktınlmalıdır. TMMOB Ziraat Mühen- disleri Odası Genel Başkanı Prof. Gürol Ergin'ın araştır- masma göre, son 20 yıl için- de tanm dışı bırakılan ve- rimli arazi miktan 450 bin hektar. Toplam 78 milyon hektar olan Türkiye'nin, 62 milyon hektan ise erozyona maruz kalıyor. Trakya'da E- 5 karayolu 8-10 kilometre farklı güzergâhtan geçiril- mediği için 25 bin hektar bi- rinci sınıf tanm toprağı yiti- rilirken, 47 il merkezinde sa- dece yerleşim için kullanı- lan tanm arazisi 120 bin hek- tara ulaştı. Karayolu güzer- gâhı Düzce'de 3 bin hektar çokvenmli tanm alanını yok ederken, aynı nedenle Bolu Gölköy Barajı'nın 11 bin hektarlık sulama kapasitesi yan yanya azaldı. Muğla yö- resindeki termik santrallar ise 16 bin hektarlık tanmsal alanlan kavuruyor. Tuğla fab- rikalan her yıl 2 bin hektar verimli toprağı ortadan kal- duıyor. AYDINLANMA EMRE KONGAR Geıtçler, Kadınlar ve Genç Kadınlar Her yeni gün, benim için yeni bir umuttur. Insanın, zamanın ve mekânın sonsuzluğunda al- gıladığı hıçliğine karşı bir çare olarak ürettiğı takvi- min bölünmelerine göre oluşan her hafta, her ay, her yıl, her yeni yüzyıl ve tabii yeni bınyıl da öyie. Şu sıralarda 21. Yûzyılda Türkiye' adlı kitabımı bi- tirmek üzereyim. Türkiye'nin hemen hemen tüm rakamları beynime kazılmış durumda. Aslında bugün için pek umut verıci rakamlar değil gibi bunlar. Ama, insan zihninin sınırsızlığında çok kısa bir geç- mişe dönüp, "1923yılında Anadolu'da ne vardı, bu- gün ne var?" diye bakınca, yine de umut doluyor in- san. Yeter ki aynı gelışme ivmesi önümüzdekı yıllarda da sürsün. Türkiye yan-sömürge bir çevre ülkesi kimlığinden, gelişmiş bir merkez ülkesi konumuna doğru yavaş, ama güvenli adımlarla yol alıyor. Önümüzdeki haftalarda bu konuda, elimdeki ra- kamlara dayalı bazı öngörülerimi değerli okuyucula- rımla paylaşmak niyetindeyim. ••• Bir de toplumsal ve kültürelgelişme boyutu var Tür- kiye'nın. Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderli- ğinde hemen hemen dünya üzerinde gorülmemiş bir dönüşümü gerçekleştirmiş. Küçüklüğümde ve genç- liğinıde, "Cumhuriyet ve Atatürk Edeb/yatı"ru, içeri- ğini pek de anlamadan ve önemini hiç fark etmeden, sanki yaşananlar çok olağanmış gibi algılardım. Oysa biraz toplumbilım ögrendiğimde, Atatürk'ü incelemek ve anlamak, O'nun eseri olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yapısını ırdelemek ben- debirtutku halini aldı. Akademik yaşamımda, tüm zamanımı okuma ve yazmaya ayırma fırsatı bulduğum için, önce Türki- ye'yi, sonra da Atatürk'ü araştırarak, ögrendiklerimi kitap haline getirıp, okuyucunun hem dikkatine hem de eleştirisine sundum. Bunları yaparken de ınsanlik tarihinin nasıl bir de- ğişme ve gelişme çizgisini izlediğıni yakalamaya ça- ba gösterdim: insaniık tarihini anlayabilırsem, Türki- ye'yi ve Atatürk'ü daha iyi değerlendirebilecegim ka- nısındaydım çünkü. ••• Bugün sadece çok basit bir gerçeği dile getirmek istiyorum: Türkiye'nin gelecekteki umudu, gençlerdedir, ka- dınlardadır ve özellikle de genç kadınlardadır. Bakın neden? Her toplum, Avrupa'da da, Asya'da da, Afrika'da da, Amerika'da da, ister Müslüman, ister Hıristiyan, ister Musevi, ısterse Budist olsun, tanmsal yapıdan endüstriyel yapıya ve köy kültüründen kent kültürü- ne doğru gelişiyor ve değişiyor. Tanmsal yapıda ve köy kültüründe, genellikle er- kekler ve yaşlılar egemen. Yani gençierve kadtnlar bu yapıda, bu k ü ^ d e ezı- liyor. Dolayısiyla, endüstrHeşme veTçerrtreşme, doğru- dan doğruya, isteseler de ıstemeseler de, nesnel olarak, gençlerin ve kadınların özgürleşmesine, kim- lik ve kışilik kazanmasına, toplumdaki yerlerinin de- ğertenmesıne yol açıyor. Işte bu nedenle de, bilincine varsalar da varma- salar da, gençier ve kadınlar, evrensel değışme ve gelişmeden, dogrudan yararlanıyorlar. Hele hele, hem genç hem de kadın olanlar! tşte onlar tam bir 'öncü'. Ben bu nedenle gençlere, kadınlara ve özellikle de genç kadınlara güveniyorum, inanıyorum. Pek doğal olarak, bir toplumdaki degişme ve ge- lişme bütün kesımlerde aynı hızla gerçekleşmiyor. Bu nedenle de, örneğin, kırsal alanlarla kentsel alanlar, ya da kadınlarla erkekler veya gençlerle yaşlılar ara- sında pek çok uyumsuzluk yaşanıyor. Örneğin, çevrenizdeki genç evlılerin pek çoğunun mutsuzluğunun altında, gelişme ve degışmeyi, yani çağdaşlaşmayı sindirmiş genç kadınlarla, içlerinde- ki feodal egemenlık dürtülerinden kurtulamamış çağ- daş görünüşlü genç adamlar arasındaki nesnel çe- lişki yatıyor. Örneğin, siyasal yozlaşma olarak hepimizi umut- suzluğa sevkeden polıtikacı-bürokrat-mafya çete- leri olayının altında, feodal değerlerin erozyona uğ- ramış, ama endüstriyel değerlerin de henüz yerleşe- memiş olması olgusu yatıyor. Ben bütün bu olumsuzlukları, 21. yûzyılda genç- ier, kadınlar ve özellikle de genç kadınlar aracılığıyla aşacağımıza inanıyorum. Medya notu: Bu yılbaşı enfes armağarrlar aldım. Şakir Eczacıbaşı inanılmaz bir duyarlılıkla çektiği fo- toğraflardan oluşan Türkiye Renkleri adlı albümü ve Eczacıbaşı'nın gelenekset takvımini yolladı. Burhan Karaçam, Türk müziğinin unutulmaz yapıtlarından oluşan CD'ler ve îstanbul Resım ve Heykel Müzesi koleksiyonu üzerine bir kıtap gönderdi. Moskova'yı da fethederek başarılannı evrenselleştiren Migros Genel Müdürü Bülent Özaydınlı, izmir üzerine ta- rihsel fotoğraflardan oluşan çok güzel bir kitap ile Eği- tim Gönüllüleri Vakfı'na, adıma yapılmış bir bağışın anlamlı belgesini armağan etti. Bu insanların hıçbiri ne genç ne de kadın. Ama gençlerin ve kadınların, yani Türkiye'nin önünü açan çağdaş beyinler. e-posta:Emre.Kongarfr' raksnet.com websayfası:http:/remzi.com.tr/yazar.html Adana'da örgüt operasyonu DHKP-C üyesi iki kişi yakalandı ADANA (AA) - Ada- na'da, İncirlik Türk-ABD Ortak Savunma Tesisle- ri'ni bombalama hazırlığı içinde olduklan iddia edi- len DHKP-C üyesi bin ka- dın, 2 kişi yakalandı. Terörle Mücadele Şu- be Müdürlüğü ekipleri, ya- sadışı örgüte yönelik ola- rak düzenledikleri operas- yonlarda, örgütün Akde- niz bölge sorumlusu oldu- ğu öne sürülen Sibel Nur sahte kimlikli, "Emine, Sibel, Aylin ve Gülhan" kod adlannı kullanan Es- ma Arslanboğan ile Yıl- maz Özdemir'i yakaladı. Yapılan sorgulamada, bu kişilerin. İncirlik HavaÜs- sü ile Osmaniye Güneysu Polis Karakolu'nu bomba- lama hazırlığı içinde ol- duklan belirlendi. Yakala- nanlanngösterdikleri yer- lerde yapılan aramalarda, parça tesirli 2 el bombası, el yapımı 2 bomba, bir cep telefonu, încirlik Üssü'nün eylem planını gösterir kro- ki bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle