Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tanm arazileri; sanayi, turizm ve yerleşim amacıyla bilinçli olarak yok edildi
Türkiye'de tanm bitiyor
Tanmauygunaraz,
Orman ve otlağa uygun arazı
Adapazan'nda 3 bm dekan Toyotasa ışgal ettı. ©Trakya'da karayolu (E-5) 25 bin hektar tanm toprağını ışgal ettı.ODüzce'öe karayolu gûzergâhı
ve KİA otomobil fabnkası S bin dekartık araziyi ışga) etti. G Botu Gölköy barajınm 11 tnr hektartık sulama kapasitesı karayotu nedeniyte yarrya indi.
©Muğla'dakı 3 ternıık santral 16 bin hektarlık tanm alanmı kavuruyor @ Çukurova'da 48 bin 208 hektar, tanm dtşma çıkanldı. O Izmir Çığli'de 5
bin 700 dekar arazı organıze Sanayi Bölgesı altında Kaldı. O Samsun'da 3 bin dekar tanm arazısı sanayıye terkedikJı.®Alanya'nın Mahmutlar
kasabasının yuzde 40'ı imar planlanndakı değışıklıkte etden çıktı (©Güneydoğu'da 10 bin 100 hektar tanm arazısı yerteşıme açıkJı.<I>Manısa Ovası'nın
verimlıtopraklannın 4 bin 157 ctekan sanayi işgalmdefl^Konya'da 17 bn 316 hektar ©Istanbul'da 10 bin 839 hektar ©Tekırdağ'da 7 bin 468
hektar ® Gazıantepie de 4 bm 440 hektar tanm dışına çıkanldı.
CEM ULUTAŞ
Tûrkiye'de son 20 yılda 450 bin hektar
(4.5 milyar metre kare) verimli tanm ala-
nı, sanayi ve yerleşim yerlerinin işgaline
uğradı. Köy Hizmetleri Genel Müdürlü-
ğü'nün hazırladığı "Tarım Dışı Arazi
Kullanımı" konulu rapora göre, toprak-
lannın ancak yüzde 34'ü tanma elverişli
olan Türkiye'de sanayinin özellüde birin-
ci ve ikinci sınıf tanm topraklan üzerin-
de "gelişme" gösterdiğı belirtildi.
Raporda, bu gelişmenin aynı hızla sür-
mesi halinde, tanm topraklannın giderek
yok olacağı ve ülkenin açlıkla karşı kar-
şıya kalacağı uyarısı yapıldı. TMMOB
Ziraat Mühendisleri Odası'nm hazırladı-
ğı raporda da geriye kalan tanm arazile-
ri ile sulama kaynaklannm büyük bölü-
münün de sanayi atıklan ve termik ener-
ji santrallan taraftndan kirletildigi kayde-
dildi. Diğer taraftan Köy Hizmetleri Ge-
nel Müdürlüğübürokraüannın, siyasi bas-
kılar nedeniyle görev yapamaz hale gel-
dikleri, sıyasilerle "Ya bizi görevden
alın, ya da yasalara aykın olarak veri-
len izinlere göz yummamızı bekleme-
yin" bıçiminde restleşmelere girdikleri
Adalet Bakanı Sungurlu, yeni pişmanlık yasa tasansmm Meclis'e sevk edildiğini söyledi
' 8. maddedeki değişiklik henüz belli değiT
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Mesut Yılmaz hûkümet ortaklan zir-
vesinden sonra "1998'in hukuk yılı ola-
cağını" söylerken: Adalet Bakanı Oltan
Sungurlu söz konusu düzenlemelerin
önemli bölümûnün Bakanlar Kurulu'nun
gündeminde bulunduğunu, bir bölümûnün
TBMM'ye sevk edildiğini ve bir bölümü
üzerinde de bakanlıkta çalışmalann sür-
düğünübildirdi. Sungurlu, Terörle Müca-
dele Yasasf nın (TMY) 8. maddesiyle ilgi-
li olarak nasıl bir değişiklik yapılacağının
ise henüz belli olmadığıru söyledi.
Hükümet, 1998 yılının ilk 6 ayında, baş-
ta insan haklan ve yargı bağımsızlığıyla il-
gili olmak üzere Türk Ceza Yasası, Mede-
ni Yasa, Ceza Muhakemeleri Yasası ve Te-
rörle Mücadele Yasası'nda çok sayıda de-
ğişikliği gerçekleştirmeye hazırlanıyor.
Adalet Bakanı Sungurlu, Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, idam cezasının kaldı-
nlmasına ilişkin yasa tasansı taslağmı ta-
mamlayarak bakanlann imzasına açtığını
bildirdi. Sungurlu, Başbakan Mesut Yıl-
maz'm yapılacağını açıkladığı ferörle Mü-
cadele Yasası'ndaki değişikliğin ise nasıl
olacağının henüz belli olmadığıru söyledi.
Bu konuda farklı görüşler bulunduğunu
vurgulay an Sungurlu, bakanlıkta da henüz
bu yönde hazırlanmış taslak bulunmadığı-
nı ifade etti. Sungurlu, "Ancak, biz daha
önce diğer ülkelerde terörle mücadele ya-
salannın nasıl olduğunu, Türkiye'deki
farklı düşüncelerin neler olduğunu tes-
pit etmiştik. Bu konuda elimizde dokü-
manlar var. tstendiği an bunlar üzerin-
de çauşına yaparakbir taslak hazırianz"
dedi.
Bilgi edinme özgürlüğu, Ombudsman
adı verilen sistemle ilgili yasa tasansı,
CMUK ve Medeni Yasa'nın yeniden dü-
zenlenmesine ilişkin tasan taslaklanyla il-
gili komisyon çalışmalannın sürdüğünü
anlatan Sungurlu, tasanlann en geç mart
ayında TBMM'nin gündemine getirilece-
ğini söyledi. Sungurlu, yeni pişmanlık ya-
sası tasansmın da Meclis'e sevk edildiği-
ni bildirdi. tnsan haklannın iyileştirilme-
sine yönelik çalışmalann sürdürüldüğünü
kaydeden Sungurlu, 1998'in gerçekten hu-
kuk yılı olması için ellerinden geleni yap-
tıklannı ifade etti.
Sungurlu, cezaevlerinde sürdürülen aç-
lık grevleriyle ilgili olarak da, "bu konu-
da yapabilecekleri fazla bir şey olmadı-
ğjm" söyledi. Sungurlu, "Açlık grevin-
dekilerin bundan vaçgeçmeleri için ik-
na edilmeleri gerekiyor. Bu yöndeki ça-
lışmalar sürüyor. Şu anda ölüm sınınn-
da olan kimse vok" dedi.
Erzurum
Açlık ,
ğrevi 45.
gününde
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Erzurum
Cezaevi'nde sıyasi
tutuklulann hak gaspına
karşı başlattıklan grev 45.
gününe girerken, 3
tutuklunun durumunun ağır
olduğu bildinldi.
Tutuklulann ölüm sınınna
gelmiş olmalanna karşın
yetkilılerin ve medyanın
konuya duyarsız kaldığına
dikkat çeken HADEP Genel
Başkan Yardımcısı Osman
Özçelik, "Bu duyarsızlık.
devletin siyasi
tutuklulann ölümüne göz
yumması anlamına
geliyor. Kendilerini insan
haklan savunucusu ilan
eden düzen partilerinin ve
'özgürlükçü' burjuva
basınının suskun kalışı da
bu kunımlann devlet
politikalanndan bağimsız
olmadığını gösteriyor" •
dedi. Türkiye'de ağır
bedeller ödenerek elde
edilen insani haklann adım
adım geri alındığııu
vurgulayan Özçelik,
Erzurum E Tipi
Cezaevi'nde açlık grevinin
39. gününde vanlan
anlaşmanm 2 gün sonra
askıya ahnmış olmasını
kınadı. Osman Özçelik,
insanlan ölüme sürükleyen
bu insanhk dışı politikaya
karşı insan haklan ve
demokrasiden yana
kamuoyunun siyasi
tutuklulara destek vermesi
için çağn yaptı.
Milli Eğitim
memuruna
gözaltı
tstanbul Haber Servisi -
Eğitim-Sen tstanbul 4 No'lu
Şube Başkanı Cengiz
Uzuner, Bayrampaşa llçe
Milh Eğitim Müdürlüğü
memurlanndan Barbaros
Kılıçgedik'in Terörle
Mücadele ekiplerince
gerekçe gösterilmeden
gözaltma alındığını belirtti.
Kılıçgedik'in 31 Aralık'ta
gözaltma alındıktan sonra
Bingöl'e gönderildiğini
öğrendiklerini belirten
Uzuner yaptığı açıklamada,
Kıhçgedik'in can
güvenliğinden endişe
duyduklannı bildirdi.
fvf .All!*<" ^pâterr -**
c
İCJN
Hakiar ve özgüriükier pjatformu (HÖP> Tu-
^ ^ Hükümlü Ailelen ve İnsan Haklan İçin
Yardımlaşma Derneği (TlYAD) ve halk meclisleri üyeleri, Umranjye Cezaevi'nde 2 yıl önce güvenlik güçlerinin düzenlediği operas-
yon sonucu öldürülen 4 DHKP-C davası tutuklusunu. Bakırköy Özgüriük Meydanı ve Alibeyköy Mezarlığı'nda düzenlenen tören-
İerle andı. Özgüriük Meydanı'nda toplanan yaklaşık 500 kişi, "Halk meclisleri gücümüzdür", "Özgür tutsaklar teslim alınamaz"
sloganlarını atarak halay çekti. HÖP sozcüsü Oya Gökbayrak tarafından yapılan açıklamada, Ümraniye Cezaevi'ne baskın düzen-
leyen jandarma ve polisin Abdülmecit Seçkin, Rıza Boy baş, Orhan Özen ve Gültekin Beyhan'ı katlettikleri belirtîlerek, "Bizler, çe-
te atıklannı teker teker salıveren Susurluk devletine karşı, hücre tipi cezaevi uygulamasına direnen evlatlanmızın yanında olaca-
ğu" denildi. Daha sonra Alibeyköy Mezarhğf na geçen topluluk, Rıza Boybaş ve Orhan Özen'in mezariarı başında anma töreni dü-
zenledi Grup Yorum tarafından seslendirilen "Özgür Tutsak" marşından sonra topluluk dağıldı. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ)
TUHADDER Sevigen'den destek istedi
'Erzurum Cezaevi'ndeki
açlık grevi sona erdirilsin'
tstanbul Haber Servisi - Tu-
tuklu ve Hükümlü Ailelen Yar-
dımlaşma ve Dayanışma Derne-
ği (TUHADDER), Erzurum Özel
Tip Cezaevi'nde 46 gündür sü-
ren ve 20 eylemcinin ölüm sını-
nnda olduğu açlık grevinin, ölüm
olmadan sona ermesi için dün
CHP îstanbul Milletvekili Meh-
met Sevigen'den destek istedi.
Sevigen, ölüm oruçlannda bir
çözüme gidilebilmesi için bu-
gün Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu'dan rande\oı isteyecek.
CHP Îstanbul II Başkanlığı'na
öğle saatlerinde gelen tutuklu ve
hükürrrtü ailelen, CHP Îstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen'le
görüşmek için 5 saat CHP tl Mer-
kezi'nde beklediler. Mehmet Se-
vigen, CHP Îstanbul tl Başkanı
Mehmet Ali Özpolat, Esenyurt
Belediye Başkanı Gûrbüz Ça-
pan ve CHP'li il yöneticileriyle
görüşen aileler, cezaevindeki
ölüm onıçlannm sona erdirilme-
si için hücre sisteminin ve ceza-
evindeki baskılann kaldrnbnası-
nı istedi.
Çocuklannın ölüm sınmnda
olduğunu belirten aileler, Sevi-
gen'den kendilerine destek ver-
mesini istedi, kamuoyunu da ce-
zaevindeki ölüm oruçlanna kar-
şı duyarlı ohnaya çağırdı. CHP
tstanbul Milletvekili Mehmet
Sevigen ise, cezaevindeki insan-
lann suçlan ne olursa olsun dev-
letin güvencesi altında oldukla-
nnı söyleyerek, "Bu insanlar
ölecek, devletin bunlara mut-
laka sahip çıkması gerek" de-
di. Konuyla ilgili görüşmek üze-
re bugün Adalet Bakanı Oltan
Sungurlu'dan randevu alacağı-
nı belirten Sevigen, görüşmeye
tutuklu yakınlanyla birlikte oluş-
ruracaklan bir heyetle gideceği-
ni vurguladı. Sevigen, bugün de
TUHADDER'in saat 11.00'de
Galatasaray'dadüzenleyeceği ba-
sın açıklamasına katılacak.
Katledilişinin ikinci yılı doldu
Ocak aymda Göktepe için
etkinlikler düzenlenecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Gözaltında dövülerek öl-
dürülen gazeteci Metin Gökte-
pe'nin katledilmesinin ikinci yı-
îı doldu.
Cinayetin sorumlulannın ce-
zalandmlmayışını protesto et-
mek amacıyla ocak ayı boyunca
çeşitli etkinlikler düzenlenecek.
Emeğin Partisi, HADEP ve ÖDP
Altındağ ilçe örgütlerince dün
Emeğin Partisi îlçe Örgütü Bi-
nası önünde düzenlenen basın
toplantısında, katillerin cezalan-
dınlmayış.ı protesto edildi. Ay
boyunca sürecek diğer etkinlik-
ler şöyle:
- 7 Ocak Fadime Göktepe ba-
sın açıklaması yapacak.
- 11 Ocak "Sınıf Mücadele-
sinde Işçi Basının Yeri" konu-
lu bir konferans düzenlenecek.
- 16 Ocak "Basın Özgürlü-
ğû ve Bağımsız Yargı" konulu
panel Harb-lş Toplantı Salo-
nu'ndagerçekleştirilecek. Pane-
le konuşmacı olarak Akın Bir-
dal, Aydın Erdoğan, Varlık Öz-
menek ve Kamil Tekin Sürek
katılacak. Göktepe davası duruş-
masınm yapılacağı 22 Ocak'ta
da ÖDP, HADEP, Emeğin Parti-
si ve demokratik kitle örgütle-
rinden temsilciler Adalet Bakan-
lığı'na siyah çelenk bıraktıktan
sonra duruşmayı izlemek üzere
Afyon'a hareket edecekler.
Öte yandan Emeğin Partisi ts-
tanbul tl Örgütü tarafından yapı-
lan yazılı açıklamada, Gökte-
pe'nin öldürülüşünün ikinci yılı
için bastınlan afişlerle ilgili ola-
rak aralannda Metin Göktepe'nin
ağabeyi İbrahim Göktepe'nin
de bulunduğu 41 kişinin, 10 ay-
n ilçede gözaltma ahndığı bildi-
nldi. Bu arada Eyüp Kapalı Spor
Salonu'nda öldürülen Göktepe
için bugün keşjf yapılacak. Ke-
şife tutuksuz 6 sanık, tanıklar,
müdahil ve sanık avukatlan ka-
tılacak.
aktanlıyor.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Genel Başkanı Prof. Gürol Ergin'in ay-
nı konuda yaptığı araştırmaya göre, ulus-
lararası araştırmalarda toprak rezervi kal-
mayan 19 ülkeden bin olarak gösterilen
Türkiye'de, kişi başına düşen tanm ara-
zisi miktan 1960'tan bu yana yan yanya
azalarak, 9.5 dekardan (9 bin 500 metre-
kare), 4.9 dekara (4 bin 900 metrekare)
geriledi. Bu gelişmeler sonunda Türkiye,
buğday, pirinç, bitkisel yağ, şeker, et ve
süt ithal eden ülke konumuna geldi.
Tanm alanlanndaki ön izinsiz yapı-
laşmalar, yıkılması gerekirken, "milli ser-
vetin heba olmaması" gibi gerekçeler-
le ruhsatverilip enerji bağlanarak işletme-
ye açılıyor. Köy Hizmetleri Genel Müdür-
lüğü, bu yanlış tutumun kaçak sanayi te-
sisleri kurulmasını teşvik ettiği görüşün-
de. Bu nedenle, örneğin Trakya'da bele-
diye ve valiliklerce sanayiye tahsis edilen
yerler, Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'nın
denetimi alnndaki yerlerden daha fazla ye-
kûna ulaşıyor.
1982 Anayasası'na göre 2872 sayılı
kanunla Çevre Bakanlığı, 3202 sayılı ka-
nunla Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
3083 sayılıkanunlaDevlet Su
tşleri, 3194 sayılı tmar Ka-
nunu'yla da Bayındtrlık Ba-
kanhğı'nın tanm topraklan
üzerindeyetkileri bulunuyor.
Söz konusu yasalar arasında-
ki çelişkiler ve kurumlar ara-
sındaki koordinasyonsuzluk
nedeniyle tanm alanlan ko-
runamıyor.
Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü'nün raporunda,
1967'de 63 ilde organize sa-
nayi bölgesi kurulması hak-
kındaki kararnameden iste-
nen sonuçlann alınamadığı,
kararnamenintanm alanlan-
nın tahrip edilmesini hızlan-
dırdığı kaydediliyor. Tanm
alanlannın tanm dışı amaç-
larlakullanılması uygulama-
lan, ilgili yönetmeliğe göre
yedinci sınıftan üçüncü sını-
fa doğru yapılması gerekir-
ken, özellikle birinci ve ikin-
ci suııftanmtopraklan sana-
yi kuruluşlan tarafından iş-
gal ediliyor. Yasaya göre, bi-
rinci ve ikinci sınıf tanm top-
raklarının farklı amaçlarla
kullanılması yasak. Yönet^
melikte, 2 Ekim 1991 'de ya-*.
pılan birinci ve ikinci sınıf ta-
nm arazilerinin "zorunlu
hallerde gemi ve otomotiv
sanayiinin kurulabileceği"
yönünde yapılan değişiklik,
Daruştay tarafindan iptal edil-
mesine karşın, Adapaza-
n'ndaki ToyotaSA ve Düz-
ce'deki Kia otomobil fabri-
kalan bunun en çarpıcı ör-
neklerini oluşturuyor.
Köy Hizmetleri'nin rapo-
rundaki sonuç ve öneriler bö-
lümünde, 1., 2., 3. ve4. sınıf
tanm arazilerinm imarplan-
lan dışında bırakılması gerek-
tiği belirtiliyor. Diğer önen-
ler şöyle:
• Toprak etütlerinin
güncelleştirilmesi için uzak-
tan algılama merkezi kurul-
malı.
• Tanm arazilerinin ta-
nm dışı amaçlı tahsisi için
Köy Hizmetleri Genel Mü-
dürlüğü'nün görüşü alınma-
h.
• Tanm dışı alanlarda
sanayi alanlan kurmanın
daha çekici kılınnıası için,
altyapı hizmetleri önceden
götürülmeli.
• Tanmsal özelliği olan
yerlerde tuğla-kiremit üreti-
mi için izin verilmemeli.
• Yolların, su, elektrik,
petrol, gaz ve benzeri boru
hatlannın tanm dışı arazi-
lerden geçirilmesine özen
gösterilmeli.
• Tanm alanlannda ruh-
satsız yapılaşmalara hiçbir
nedenle af çıkanlmamalı ve
yıktınlmalıdır.
TMMOB Ziraat Mühen-
disleri Odası Genel Başkanı
Prof. Gürol Ergin'ın araştır-
masma göre, son 20 yıl için-
de tanm dışı bırakılan ve-
rimli arazi miktan 450 bin
hektar. Toplam 78 milyon
hektar olan Türkiye'nin, 62
milyon hektan ise erozyona
maruz kalıyor. Trakya'da E-
5 karayolu 8-10 kilometre
farklı güzergâhtan geçiril-
mediği için 25 bin hektar bi-
rinci sınıf tanm toprağı yiti-
rilirken, 47 il merkezinde sa-
dece yerleşim için kullanı-
lan tanm arazisi 120 bin hek-
tara ulaştı. Karayolu güzer-
gâhı Düzce'de 3 bin hektar
çokvenmli tanm alanını yok
ederken, aynı nedenle Bolu
Gölköy Barajı'nın 11 bin
hektarlık sulama kapasitesi
yan yanya azaldı. Muğla yö-
resindeki termik santrallar
ise 16 bin hektarlık tanmsal
alanlan kavuruyor. Tuğla fab-
rikalan her yıl 2 bin hektar
verimli toprağı ortadan kal-
duıyor.
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Geıtçler, Kadınlar ve
Genç Kadınlar
Her yeni gün, benim için yeni bir umuttur.
Insanın, zamanın ve mekânın sonsuzluğunda al-
gıladığı hıçliğine karşı bir çare olarak ürettiğı takvi-
min bölünmelerine göre oluşan her hafta, her ay, her
yıl, her yeni yüzyıl ve tabii yeni bınyıl da öyie.
Şu sıralarda 21. Yûzyılda Türkiye' adlı kitabımı bi-
tirmek üzereyim.
Türkiye'nin hemen hemen tüm rakamları beynime
kazılmış durumda.
Aslında bugün için pek umut verıci rakamlar değil
gibi bunlar.
Ama, insan zihninin sınırsızlığında çok kısa bir geç-
mişe dönüp, "1923yılında Anadolu'da ne vardı, bu-
gün ne var?" diye bakınca, yine de umut doluyor in-
san.
Yeter ki aynı gelışme ivmesi önümüzdekı yıllarda
da sürsün.
Türkiye yan-sömürge bir çevre ülkesi kimlığinden,
gelişmiş bir merkez ülkesi konumuna doğru yavaş,
ama güvenli adımlarla yol alıyor.
Önümüzdeki haftalarda bu konuda, elimdeki ra-
kamlara dayalı bazı öngörülerimi değerli okuyucula-
rımla paylaşmak niyetindeyim.
•••
Bir de toplumsal ve kültürelgelişme boyutu var Tür-
kiye'nın.
Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderli-
ğinde hemen hemen dünya üzerinde gorülmemiş bir
dönüşümü gerçekleştirmiş. Küçüklüğümde ve genç-
liğinıde, "Cumhuriyet ve Atatürk Edeb/yatı"ru, içeri-
ğini pek de anlamadan ve önemini hiç fark etmeden,
sanki yaşananlar çok olağanmış gibi algılardım.
Oysa biraz toplumbilım ögrendiğimde, Atatürk'ü
incelemek ve anlamak, O'nun eseri olarak Türkiye
Cumhuriyeti'nin toplumsal yapısını ırdelemek ben-
debirtutku halini aldı.
Akademik yaşamımda, tüm zamanımı okuma ve
yazmaya ayırma fırsatı bulduğum için, önce Türki-
ye'yi, sonra da Atatürk'ü araştırarak, ögrendiklerimi
kitap haline getirıp, okuyucunun hem dikkatine hem
de eleştirisine sundum.
Bunları yaparken de ınsanlik tarihinin nasıl bir de-
ğişme ve gelişme çizgisini izlediğıni yakalamaya ça-
ba gösterdim: insaniık tarihini anlayabilırsem, Türki-
ye'yi ve Atatürk'ü daha iyi değerlendirebilecegim ka-
nısındaydım çünkü.
•••
Bugün sadece çok basit bir gerçeği dile getirmek
istiyorum:
Türkiye'nin gelecekteki umudu, gençlerdedir, ka-
dınlardadır ve özellikle de genç kadınlardadır.
Bakın neden?
Her toplum, Avrupa'da da, Asya'da da, Afrika'da
da, Amerika'da da, ister Müslüman, ister Hıristiyan,
ister Musevi, ısterse Budist olsun, tanmsal yapıdan
endüstriyel yapıya ve köy kültüründen kent kültürü-
ne doğru gelişiyor ve değişiyor.
Tanmsal yapıda ve köy kültüründe, genellikle er-
kekler ve yaşlılar egemen.
Yani gençierve kadtnlar bu yapıda, bu k ü ^ d e ezı-
liyor.
Dolayısiyla, endüstrHeşme veTçerrtreşme, doğru-
dan doğruya, isteseler de ıstemeseler de, nesnel
olarak, gençlerin ve kadınların özgürleşmesine, kim-
lik ve kışilik kazanmasına, toplumdaki yerlerinin de-
ğertenmesıne yol açıyor.
Işte bu nedenle de, bilincine varsalar da varma-
salar da, gençier ve kadınlar, evrensel değışme ve
gelişmeden, dogrudan yararlanıyorlar.
Hele hele, hem genç hem de kadın olanlar!
tşte onlar tam bir 'öncü'.
Ben bu nedenle gençlere, kadınlara ve özellikle de
genç kadınlara güveniyorum, inanıyorum.
Pek doğal olarak, bir toplumdaki degişme ve ge-
lişme bütün kesımlerde aynı hızla gerçekleşmiyor. Bu
nedenle de, örneğin, kırsal alanlarla kentsel alanlar,
ya da kadınlarla erkekler veya gençlerle yaşlılar ara-
sında pek çok uyumsuzluk yaşanıyor.
Örneğin, çevrenizdeki genç evlılerin pek çoğunun
mutsuzluğunun altında, gelişme ve degışmeyi, yani
çağdaşlaşmayı sindirmiş genç kadınlarla, içlerinde-
ki feodal egemenlık dürtülerinden kurtulamamış çağ-
daş görünüşlü genç adamlar arasındaki nesnel çe-
lişki yatıyor.
Örneğin, siyasal yozlaşma olarak hepimizi umut-
suzluğa sevkeden polıtikacı-bürokrat-mafya çete-
leri olayının altında, feodal değerlerin erozyona uğ-
ramış, ama endüstriyel değerlerin de henüz yerleşe-
memiş olması olgusu yatıyor.
Ben bütün bu olumsuzlukları, 21. yûzyılda genç-
ier, kadınlar ve özellikle de genç kadınlar aracılığıyla
aşacağımıza inanıyorum.
Medya notu: Bu yılbaşı enfes armağarrlar aldım.
Şakir Eczacıbaşı inanılmaz bir duyarlılıkla çektiği fo-
toğraflardan oluşan Türkiye Renkleri adlı albümü ve
Eczacıbaşı'nın gelenekset takvımini yolladı. Burhan
Karaçam, Türk müziğinin unutulmaz yapıtlarından
oluşan CD'ler ve îstanbul Resım ve Heykel Müzesi
koleksiyonu üzerine bir kıtap gönderdi. Moskova'yı
da fethederek başarılannı evrenselleştiren Migros
Genel Müdürü Bülent Özaydınlı, izmir üzerine ta-
rihsel fotoğraflardan oluşan çok güzel bir kitap ile Eği-
tim Gönüllüleri Vakfı'na, adıma yapılmış bir bağışın
anlamlı belgesini armağan etti. Bu insanların hıçbiri
ne genç ne de kadın. Ama gençlerin ve kadınların,
yani Türkiye'nin önünü açan çağdaş beyinler.
e-posta:Emre.Kongarfr' raksnet.com
websayfası:http:/remzi.com.tr/yazar.html
Adana'da örgüt operasyonu
DHKP-C üyesi
iki kişi yakalandı
ADANA (AA) - Ada-
na'da, İncirlik Türk-ABD
Ortak Savunma Tesisle-
ri'ni bombalama hazırlığı
içinde olduklan iddia edi-
len DHKP-C üyesi bin ka-
dın, 2 kişi yakalandı.
Terörle Mücadele Şu-
be Müdürlüğü ekipleri, ya-
sadışı örgüte yönelik ola-
rak düzenledikleri operas-
yonlarda, örgütün Akde-
niz bölge sorumlusu oldu-
ğu öne sürülen Sibel Nur
sahte kimlikli, "Emine,
Sibel, Aylin ve Gülhan"
kod adlannı kullanan Es-
ma Arslanboğan ile Yıl-
maz Özdemir'i yakaladı.
Yapılan sorgulamada, bu
kişilerin. İncirlik HavaÜs-
sü ile Osmaniye Güneysu
Polis Karakolu'nu bomba-
lama hazırlığı içinde ol-
duklan belirlendi. Yakala-
nanlanngösterdikleri yer-
lerde yapılan aramalarda,
parça tesirli 2 el bombası,
el yapımı 2 bomba, bir cep
telefonu, încirlik Üssü'nün
eylem planını gösterir kro-
ki bulundu.