Katalog

5 OCAK1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa Mahkemesi'nin yoğun gündemi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi'ni önümüzdeki hafta yoğun bir gündem bekliyor. 6 Ocak'ta (yann) başkanlık seçimi yapılacak Yüksek Mahkeme'de. 8 Ocak'tan itibaren RP hakkındaki kapatma davasının görûlmesine devam edilecek. Anayasa Mahkemesi Başkanlığı için Baskanvekili Güven Dinçer ile üyeler Yalçın Acargün ve Ahmet Necdet Sezer'in adlan geçiyor. Hava-İş Genel Kurulu • İstanbut Haber Servisi - Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-lş) Genel BaşkanlığVna Atilay Ayçin yeniden seçildi. Hava-lş Sendikası'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Bahçelievler'deki Zafer Sineması'nda yapılan Hava-lş 23. Olağan Genel Kurulu'nda, sendikanın şubesinin bulunduğu çeşitfi illerden 400 delege oy kullandı. Atilay Ayçin'in listesi, 217 oy alarak seçimi kazandı. Boğazlardan geçiş konusu • îstanbul Haber Servisi - Türk Boğazlan Gönüllü lzleme Grubu» yann düzenleyeceği basın toplantısında "boğazlardan geçiş" konusunda görüşlerini açıklayacak. Grup Direktörü Emekli Büyükelçi lsmail Soysal, "Hazar petrollerinin nereden geçeceğinin belli olmadığı bugünlerde boğazlar konusu çok önem kazandı. Şu sıralarda dünya ve Türkiye'de çok gündemde olan boğazlanmızda yıllık 150 milyon tonluk trafik var. Bu, boğazlar içjj#*wyük tehlike" dedi. TflVI cinayeti tanığı gitti • İstanbul Haber Senisi - Edime-tstanbul TEM Otoyolu'ndaki bir otobüste 6 kişinin öldürûlmesi olayının tanığı Polonyalı Renata Kinga Wesolowska, uçakla ülkesine döndü. Polonya Havayollan'na ait bir uçakla ülkesine dönen Wesolowska'ya, Polonya'nın İstanbul Başkonsolosu Smugo tarafindan. tanığın kendisıne ait olduğunu söylediği 300 dolar verildi. 'Kilise cami olmasın' • İstanbul Haber Servisi - Batı Trakya Türkleri Dayanışma Demeği Genel Başkanı Taner Mustafaoğlu, Erzurum Derrarciler Çarşısı'ndaki Rum Ortodoks Kilisesi'ninTürk Dışişlen Bakanlığı'nın izin vermemesine karşın camiye dönüştürülmesinin, Türkiye'nin dış dünyadaki imajını yaralayacağını söyledi. Mustafaoğlu, "Yunanistan ve Türkiye'de yapılan bu gibi fanatik davranışlar, olayı gerçekJeştirenlerin egosunu tatmin etmekten öte, iki ülke ilişkilerinin gerginleşmesine neden olacaktır" dedi. Eğitim-Sen'den hükümete uyarı • tstanbul Haber Servisi - Eğitim-Sen İstanbul 4 No'lu Şube Baskanı Cengiz Uzuner, öğretmenlere verilecek yüzde 30'luk maaş zammını kabul etmeyecekleri konusunda hükümett uyardı. Uzuner, "Vaatlerinizle bizlerin mücadelesini erteleyeceğinizi sanıyorsanız, yanıldığınızı bilmenizi isteriz" dedi. Uzuner, öğretmen ücretlerinin belirlenmesinde kendilennin taraf kabul edilmemesi durumunda hizmet üretimini durduracaklannı söyledi. Hükümeti öncelikli reformlannda 'toplumsal uzlaşmazlık' zorlayacak Reformlar ürpanlarayorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ko- alisyon ortaklannın zirve sonucunda ön- celikli olarak açıkladıklan 4 reform pake- ti, toplurnsal uzlaşmazlık nedeniyle tırpan- lanıyor. Memurlann ücret zamlanıun art- tınlmasına karşı "rejim" kozunu kullanan. ancak zırveden sonra böyle bir sorun olma- dığı mesajını vermeye çalışan hükümet: parlamentoda çoğunluğa sahip olmaması nedeniyle reformlan yaşama geçirmekte zorlanıyor. 55. hükümetin iş başına geldikten sonra başlattığı "vergi, sosyal güvenlik, kamu ça- hşanlannın sendikal haklart ve idari düzen- lemekre" ilişkin çalışmalarda, toplumsal ve siyasal uzlaşmazlıklar nedeniyle bazı düzenlemelergeri çekıldi. Koalisyonun ön- celikli olarak açıkladığı 4 reformun içeri- ği ve tartışmalar özetle şöyle: Sosyal güvenlik: 55. hükümet, bu alanda yaptığı çahşmalara karşın toplumsal. siya- sal uzlaşmazlığın yanı sıra koalisyon ortak- lan arasında da beliren farklılıklar nedeniy- MF'ye 'seçimyok' güvencesi ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-55. hükü- met, önceki gün gerçek- leştirilen zirvede ocağın 2. haftası Türkiye'ye ge- lecek Uluslararası Para Fonu (IMF) yöneticile- rine "seçim yok" mesajı vermeye çalışti. Başba- kan Mesut Yılmaz ile Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in açıkla- malan farklı algılamala- ra neden olurken; IMF'yle yapılacak gö- rüşmelerde, öncelikli olarak açıklanan re- fonnlar arasmda bulu- nan vergi ve sosyal gü- venlik konulannın da gündeme gelmesi bek- leniyor. Maliye Bakanlı- ğı, Hazıne Müsteşarlığı ve Merkez Bankası, ha- zırlanan bütçeye "tam uyum" sağlanmasına yönelik olarak 3' er aylık program açıklayacaklar. Başbakan Yılmaz, ön- ceki günkü zirvenin ar- dından " 1998yıhnda hü- kümetin gündetninde seçim yok" açıklamasını yaptı. Başbakan Yar- dımcısı Ecevit'in ise "Bu hükümetkendi öm- rünü kendi biçeıneyecek durumda. Onümüzü görmekteld güçlüğü- müz, bazılannın seçim olasıhğuidan kaynakla- nan sözleridir. Ancak 2000 yüına kadar ikti- darda kalabüirgibiçahş- mayı görev büiyoruz" sözleri dikkat çekti. Başbakan Yılmaz, hükümetin ömrü konu- sunda kaygılar taşıyan ve bu nedenle 3 yıllık or- ta vadeli istikrar paketi yerine 1 yıllık "şok pa- ket" isteyen IMF'ye dö- nük olarak seçim olma- yacağı güvencesi ver- meye çalışırken, öngö- rülen bütçe disiplinine uyulacağı yönünde de kararlılık bildiriminde bulundu. Başlangıç büt- çesinde yıl içinde ger- çekleşen büyük oranlı sapmalar sonucunda ek bütçe çıkarma geleneğı yerleşen Türkiye'de, harcamalardaki sınırla- malann üzerine çıkıl- mayacağı vaadi gerçek- çi bulunmazken; seçim olasılığı durumunda "musluklann açılacağı" kaygılan da dile getirili- yor. le REFAHYOL döneminde hazırlanan ta- sanyı temel aldı. TBMM Genel Kuru- lu'nda bulunan ve "reform nitetiğT taşı- madığı gerekçesiyle eleştirilen tasannın üzerine ek önlemler paketi hazırlandı. Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın emekJilik yaşmın yükseltilmesinin sorunu çözemeyeceğine ilişkin aktüeryal denge hesaplanna karşı, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ANAP'ın emeklilik yaşının 55- 60'a çıkanlması istemleri işçi örgütlerince kabul görmedi. Emeklilik yaşına geçiş sü- resinin azaltılması önerileri de sert tepki görürken, ek önlemler paketinde "devletin yüzde 10'luk prim katkısıyla sisteme katıl- ması ve issizlik sigortası" öngörülüyor. İşçi örgütlen; 4.5 milyon kayıt dışı işçi- nin kayıt altına alınmasıyla, vergi gelirleri dışında yalnızca SSK'ye 690 trilyon lira- lık prim kaydedileceğini belirtirken; bu ko- nuda hükümeti gerekli girişimleTde bulun- mamakla suçluyorlar. İssizlik sigortasının kurulmasının, Telekom hisseleriyle tasfiye edilecek Zorunlu Tasarruf Fonu için yapı- lan kesintilerin sürdürülmesine dayandınl- ması da çalışan kesimin direnişiyle karşı- laşırken; işveren kesimi de kıdem tazmina- tı uygulamasıyla birlikte issizlik sigortası- nın yürürlüğe sokulmasına karşı çıkıyor. Hükümeti dışandan destekleyen CHP ise issizlik sigortasının yanında öncelikle iş güvenliğinin sağlanmasını istiyor. Vergi refonnu: Çalışanlann maaş ya da ücretlerinden kesilerek toplanan vergiler, iç borç faiz ödemeleriyle sermayeye aktanl- masına ve gelir vergisinin yüzde 52'sini ça- lışanlar ödüyor olmasına karşın, reformda, çalışanlar için aynca bir düzenleme öngö- rülmedi. Sermaye kesiminin, hisse senet- lerinin alım-satımından doğan kânn enflas- yondan anndınldıktan sonra vergilendiril- mesine bile tepki göstermesi, kara paraya karşı bankalardan yapılan 5 milyar liranın üzerindeki işlemlerin araştınlması uygula- masının erteletilmesi ve miktar sınmnın kaldınlarak yerine "şüpheü işlem" tanımı- nın konulması "vergi adaleti" konusunda- ki umutlan azalttı. Çalışan kesimin, beyan- name usulüyle vergi ödeme ya da özel in- dirim tutarlannm yükseltihnesi taleplerine karşılık vermeyen hükümet, gelir vergisi taban oranının yüzde 25'ten yüzde 20'ye indirilmesini bile yasaya bırakırken: Hazi- ne bonosu ve devlet tahviline uygulanan yüzde 12'lik stopajı yüzde 6'ya düşürdü. Repoya da yüzde 6Tık stopaj getirilirken; sermaye kesiminin tepkisi nedeniyle men- kul kıymet iratlannın vergilendirilmesi er- telendi. Net-aktif teoremiyle, servete yö- neltilecek "nereden buldun" sorusuna alı- nacak yanıtla kaçınlan verginin bulunma- sını öngören düzenlemeye "servet beyanı" adı altında tepki gösterildi. Maliye Bakanı ise ısrarla düzenlemenin geriye dönük iş- lemeyeceğini, taslak yürürlüğe girdikten sonra yapılacak mal bildiriminin ardından bir anlamda "stokaffi" olacağını anlatma- ya çalıştı. Memurlara sendika: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın anayasal çerçevede hazır- landığı gerekçesiyle grev ve toplusözleşme öngörmedi- ği kamu görevlilerine iliş- kin sendika taslağı, Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) tarafindan kabul görmedi. Türkiye'de 12 Eylül'den sonra memur sendikacılığı- nın temelini atan KESK, bu tasanya karşı iş bırakma ey- lemi yaparken; ülkücü ke- simlere yakmlığıyla bilinen Türkiye Kamu-Sen, taslağı onayladı. Yine KESK, taslağın sı- nırlan açısından da Türki- ye'nin de imzaladığı Ulus- lararası Çalışma Örgü- tü'nün (ILO) sözleşmeleri- ne aykınlık taşıdığını savu- nuyor. İdari reform: Merkezi yetkıler, büyük ölçüde yerel yönetimlere aktanlacak. Valilerin yetkileri kısıtlanır- ken, oluşturulacak il ve ilçe meclisleri yönetimde söz sahibi olacaklar. Başta eğitim olmak üze- re sağlık, altyapı, kültür gi- bi konularda yerel yönetim- ler etkili olacak. Yerel yö- netimler, bölgelerindeki be- lirli alanlarda vergi toplama ve bu parayı kullanma yet- kisıne sahip olasaklar.HükÛmetparlamentoda. çoğunluğa sahip olmaması nedeniyle reformlan yaşama geçirmekte zorlanıyor. (AA) CHP Genel Sekreteri Keskin, hükümet ortaklannın zirvesini değerlendirdi 4 CHP günah keçisi değiP• Keskin, "yeniden başlangıç" zirvesinde CHP'nin yaklaşımını "engelleme" olarak nitelemenin insafla bağdaşmayacağmı söyledi. DSP liderini eleştiren Keskin, "Ecevit sağa duyduğu hayranlıktan önünü göremiyor. Oynayabilirse oynasınlar, yerim dar demesinler" dedi. ANK\R\ (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sek- reteri Adnan Keskin, hükü- met ortaklannın "taze baş- langıç 1 " zirvesi için "CHP'nin yaklaşımını, en- gelleme olarak takdim et- mek insafla bağdaşmaz. Oynaj'abilirse buyursun oy- nasınlar, yerim dar, deme- sinler. CHP'yi günah keçisi ilan etmesinler'' değerlen- dirmesini yaptı. Keskin, Başbakan Yardımcısı Bü- lentEcevit'in partilerini he- def alan sözlerine de, "Dı- şanda solculuk yapıp, içe- ride sermaye kesiminin gö- züne taktıgı gözlük nede- niyle önünü göremiyor. Merkez sağ politikalara duyduğu hayranhktan önü- nü göremiyor 1 " karşılığını Adnan Keskin, konuşma- sında Ecevit'i hedef aldı. verdi. Başbakan Mesut Yıl- maz'ın önceki günkü zır- venin ardından icraat ve se- çim konulanmn CHP'ye bağlı olduğu mesajını ver- mesi, Ecevit'in de "Önü- mûzü görmekteld güçlüğü- müz bazılannın seçim ola- sıüğından ka\ naklanan söz- teridir" açıklamalan CHP yönetimi tarafindan değer- lendirmeye alındı. CHP Genel Baskanı Deniz Bay- kal'ın bir basın toplantısı düzenleyerek, ya da yann- ki grup toplantısında hükü- mete yanıt vereceği bildi- rildi. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin de, Cumhu- riyet'in sorulannı yanıtlar- ken, hükümetin kuruluşun- dan bu yana tavırlannda bir değişiklik olmadığını söy- ledi. Keskin, "Baa sorun- laruı çözülememesinin ne- deni CHP değil. Hüküme- tin bize yönelik yaklaşum dogru ve sağhkh değiL Enf- lasyon konusunda, Susur- luk konusunda , vergi ko- nusunda adun atnlarda biz mi engel olduk" dedi. Hü- kümetin kuruluşundan bu yana CHP'nin engel oldu- ğu bir tek somut olay bile gösterilemeyeceğini vurgu- layan Keskin, şunlan söyle- di: "Başbakan, biz enflas- yonu düşürmeye çalışırken, bütçe dengelerini altüst ede- cek önergeler verildi, diye yakınıyor.CHP 1 nin, çalışan kesimlerin lehine önerge vermemetaahhütü mü var- dı? Enflasyon, memura ve- rilecek3-5 puandan mı kay- naklanıyor? Başbakan me- mura verilebilecek 3-5 pu- ana gözünü dikiyor. CHP'nin yaklaşınunı engel- leme olarakgörmek insafla bağdaşmaz. CHP'nin hü- kümetin olumlu icraatına karşı en küçükbir olumsuz tavn olmadL Niye vergi re- formundan vaz^ctiler? Ta- san daha parlamentoya gei- meden kuşa çevrildL Niye arkasında durmuyorlar? CHP'yi günah keçisi olarak ilan etmesinler. Asıl sorun, hükümet ortaklanmn ken- di aralanndaki kriz. Ortak- lar ayn telden, bakanlar ay- n telden çalryor." Ecevit'in partilerine yö- nelik değerlendirmelerine de Keskin. "Ecevit'uı önü- nü görememesinin nedeni, dışanda solculukyapıp, içe- ride sermaye kesiminin gö- züne taküğı göziük nede- ni) ledir. TEKEL'in özelleş- tirilmesine CHP zoruyla mı imza atb? L yum içinde ya- şadığı çevrelerin gözüne çektiği sürmeden önünü gö- remiyor. Merkez sağ politi- kalara duyduğu hayranlık- tan göremiyor" karşılığını verdi. Keskin, hükümete "Buyrun oynayuı, yerimiz dar demeyin" çagrısında bulundu. Seçim tarihinin de CHP'ye bağlı olduğu açıklamalannı da Keskin, "Bizim öyle bir derdimiz yok. Reddiye anlayışıyla muhaJefet yapmıyoruz. İc- raat hükümeti olabilirlerse, bu\ursunlar olsunlar. Ola- mazlarsa bunu kimse kabul etmez. Hükümeti eleştiren sadece biz değUiz. DISK'i biz mi yürüttük" diye de- ğerlendirdi. IRMIKIAYDEV ENGİN Haydi haftaya iyi başlayahm. Ne Başbakan'ın, koalisyo- nun bir süre daha gideceğine ilişkin pembe tablolanyla oya- lanalım, ne "altı ay zam yapıl- mayacak" bir ülkede art arda bindiren zam dalgalanyla ağzı- mızın tadını bozalım. (Yılbaşı akşamı için iki dilim lakerda al- maya kalkıp bir milyon iki yüz bin lirayı bastırmak zorunda ka- lınca, köprüden geçiş için arka- daşlardan 250 bin lira borç is- teseydiniz ne demek istediğimi daha iyi anlardınız). Radyoyla aranız nasıl bile- mem. Evden gazeteye, gazete- den eve gidip gelirken ben din- lerim. Radyo Foreks - Radyo Umut - Açık Radyo - Yaşam Radyo - Radyo D arasında zappingleyerek dolanınm. Za- ten o trafik cehennemi başka türiü çekilmez. Yani zapping kurbanlanm- dan Radyo D ile epey bir kulak aşinalığım var. Bütün dinleyici- lerine yollamışlar mı bilemiyo- rum ama yılbaşında sevimli bir Radyo D'nin Takvimi armağan paketi yolladılar. Için- den bir de takvim çıktı. Göz bi- le atmadan çantaya attım. Dü- ne kadar da çantanın dibinde yatıyordu. Dün çanta temizliği yaparken elime geçti. Açtım. Önce gülümseyerek, sonra kahkahalar atarak okudum. "Takvim okunur mu?" diye- ceksiniz. Okunurmuş meğer. Hem de keyifle. "Memleketin bunca ciddi sorunu varken, sana emanet edilmiş köşeyi böyle herca- imeşrep birkonuyla doldurma- ya utanmıyor musun?" den- mesini göze alarak, "Radyo D Takvimi"n\n keyfini okuyucuy- la bölüşeceğim. • • • Takvim dediğin bir yıllık olur. Bu iki yıllık. Radyo D'ciler2000 yılına 104 hafta kaldı hesabıy- la 104 haftalık yani iki yıllık bir takvim yapmışlar. Takvim dediğin malum, önemli günlere, yıldönümlerine filan işaret eder. Bunlann takvi- mi de öyle bir şeyler yapıyor. Ama biraz tuhaf "öyle bir şey- ler". Zaten takvimlerinin kapağı- na da yazmışlar: "Bu takvim 104 haftasında 104 iyi dilek ta~ şır. Zaman 'iyi nh/et'lerlebaşla- tılırsa, işler de rast gider belki diye." Şimdi buyrun takvimden seçmeleri okumaya: Ocak 98: Dokunulmazlıklar kalktı - Uğur Mumcu'nun ka- tilleri yakalandı - Haliç'te 35 ki- loluk kılıç balığı tutuldu - Wimb- ledon'da ilk Türk tenisçi. Şubat 98: Nükleer santrallar tüm dünyada yasaklandı - Öğ- retmen maaşları milletvekili maaşlannı ikiye katladı - Gaze- telerin toplam tirajları 70 mil- yon - Kitap satışlan milyona u- laştı. Mart98: Metro açıldı - İstan- bul trafiği rahatladı - Ankaralı Melih, Güzel Sanatlar Akade- misi Heykel bölümüne kaydol- du. Nisan 98: Türk erkekleri be- yaz çorap giyme alışkanlığını terk etti - İMKB'deki hızlı yük- seliş Wall Street'i etkiledi. Mayıs 98: Metin Gökte- pe'nin katilleri cezaevinde -. Diyarbakır Tıp Fakültesi'nin bulduğu AIDS aşısını Dünya Sağhk Örgütü (VVHO) onayladı. Haziran 98: ABD "sarışın"\ iade etti - Abdi Ipekçi'nin, Tu- ran Dursun'un, Bahriye Üçok'un katilleri yakalandı. Temmuz 98: Trafik canavan Türkiye'yi terk etti - Baba emekli oldu. Ağustos 98: Kenan Evren resim yapmayı bıraktı - Show TV'de Kemal Sunal filmi ya- yımlanmadı - Dış ticaret fazla- mız sorun yarattı. Eylül 98: Türkiye'nin sigara tüketimi yanya indi - Tünx hal- kı tükürüğünü yutmayı öğren- di. Ekim 98: Kaldınmlarda özür- lülerin hayatını kolaylaştıracak düzenlemeler yapıldı - Çeteler hapiste, öğrenciler dışanda - Reality Shovv'lar reytingleri düştüğü için yayından kaldınl- dılar. Kasım 98: Yağmur yağdı, is- tanbul'u sel almadı - Reha Muhtar Atina'ya döndü - Tür- kiye'ye vize uygulayan ülke kal- madı. Aralık 98: Demir ağlaria ör- dük anayurdu dört baştan - Es- mer kadınlar saçlarını sanya boyamaktan vazgeçti - Avru- pa'nın en temiz tuvaletleri Tür- kiye'de - Türk halkı tepki gös- termeyi öğrendi. • • • İki yıllık takvimin birinci yılın- dan bu kadar. Devamı gelecek yılın ilk günlerinde. Şimdiden söz!.. Cindoruk: Yılmaz hatalarını kabul etti 'Hükümet kendini sorguladı'ANK\RA (Cumhuri- yet Bürosu) - DTP Genel Baskanı Hüsaıneftin Cin- doruk. koalisyon ortakla- n zirvesinden üslup ve içerik bakımmdan tatmin olduğunu vurgularken. "Bu görüşmede hükümet kendisini sorguladı. Baş- bakan Mesut Yılmaz, bir erdem göstererek hatala- nnı kabul etti" dedi. Eko- nomi yönetimini ciddi ve kararlı bulduğunu da bil- diren Cindoruk. enflasyo- nun bundan sonra inışe geçeceğini sa\Tindu. Hükümet ortaklannın önceki günkü zirvesinden sonra "uyum" mesajlan verilirken, işleyişten kay- naklanan şikâyetlerini sık sık dile getiren DTP lide- ri Cindoruk da ıkna edil- di. Cindoruk, dün NTV'de katıldığı bir programda zırveye ilişkin olarak yaptığı değerlen- dirmede, "Üslup ve içerik bakımmdan tatmin ol- dum" dedi. Görüşmede. son 6 ayda Türkiye'de ya- şanan normalleşmenin rahatlığının gözlendığini kaydeden Cindoruk. "Muhnra veren general- ler emekli oldu. RP'nin kapatılma davasında ta- raflı davranacağı iddia edilen Ana>asa Mahke- mesi Baskanı herhangi bir tereddüt geçirmeden emekli oldu. Demokratik- leşme sürecinde önemli adımlar aoldı" diye ko- nuştu. Taner'e onay Cindoruk. hükümet or- taklannın en çok eleştir- diği bakan olan ekonomi- den sorumlu Devlet Ba- kanı Cüneş Taner'in açıklamalanndan da tat- min olduğu izlenimi ver- di. Cindoruk, 1997 enf- lasyon rakamının Güneş Taner'in tahminlerinı doğruladığını \urgulaya- rak şunlan söyledi: "Sayın Taner, 1997'de yüksek çıkacak olan enf- lasvonunun daha sonra düşüşe geçeceğini sö>le- mişti. Bütçe disiplinine uyulur ve zamlar konu- sundaki cimri rurum sür- dürülürse enflasyonun düşüşe geçmemesi için bir neden yok. İktisat idaresi- ni ciddi ve karariı bul- dum. Ben kişilere değil kurumlara bakarım. Ivi bir ekonomi bürokrasisi var." Cindoruk, zirvede özelleştirme konusunun da gündeme geldiğini be- lirtirken AkhisarFabrika- sı'nda Yeni Harman ve Samsun üretilmesi ve isim hakkının satışı ile il- gili olarak da Devlet Ba- kanı Eyüp Aşık'ın tatmin edici bilgiler sunduğunu söyledi. Burada amacm, tekelleşmeyi önlemek ol- duğunu anlatan Cindo- ruk. verılen rakamlann sağhkh göründüğünü söyledi. Eyüp Aşık'ın yıl- lardır tekelin üreticiden aldığı tütünü yaktığını an- lattığını belirten Cindo- ruk, "Bu da üreticiye bir nevi hibe yapıldığmı gös- teri>ı or"dedı. Kadrolaşma Zirvede kadrolaşma konusunun da gündeme geldiğini bildiren Cindo- ruk, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Başbakan Yılmaz da, bu konuda bizim haklı ol- duğumuzu, sorunun gide- rilmeye çalışıldığını söyle- di. Biz, memur sendikala- nnı da bu nedenle günde- me getirdik. Sendikalar da ta>in ve terfilerde söz sahibi olursa partizanca kadrolaşmalar, kış orta- sında tayinler sona erer. Memursendikalannailiş- kin tasan tamam. Mec- lis'te biz de bazı önergeler vereceğiz." Cindoruk. 11 yıllık ke- sıntılı eğıtimin şimdiden programa alınacağını ve 2000 ya da en geç 2001 yılında uygulamaya ko- nulacağuıı bildirdi. DTP lideri Cindoruk, Başba- kan Yardımcısı ve Milti Savunma Bakanı tsmet Sezgin'ın yan ödemeler- de yapılacak artışla aske- re ek zam verilmesi tale- binin de zirvede ele alın- dığını bildirdi. Cindoruk. DYP Genel Baskanı Tansu Çüler ta- rafindan açıklandıktan sonra Genelkurmay Baş- kanlığı'na fakslandığı or- taya çıkan bildıri ile ilgi- li olarak da "AUah koru- muş. Ya kendisi alıp Ge- nelkurmav Baskanı'na götürseydi kim bihr başı- na neler geürdi" dedi. Fethullah Cülen'in öcJulu Perinçek, Demirel'in istifasmı istedi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - İşçi Partısi (IP) Genel Baskanı Doğu Perinçek. Fethullah Gü- len'den ödül alması ne- deniyle Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin is- tifasını istedi. Perinçek, "İP olarak böyle bir Cumhurbaşkanını tanı- mıyoruz" dedi. Perinçek, dün düzen- lediği basın toplantısın- da, Gülen'e bağlı Gaze- teciler ve Yazarlar Vakfı tarafindan verilen "Ulu- sal L'zlaşma, Hoşgörü ve Diyalog" ödülünü kabul eden liderlen sert bir dil- le eleştirdi. Cumhurbaş- kanı Demirel, TBMM Baskanı Hikmet Çetin ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in Gü- len'den ödül kabul ettik- lerini. Başbakan Mesut Yılmaz'ın da yıllardan beri tarikatlarla işbirliğı yapan bir partinin liden olduğunu vurgulayan Pe- rinçek, "Türİdj'e bu yö- neticilerie irticanuı hak- kından gelemez. Buna karşın ödülü kabul et- mek, irticava kol-kanat germektir. Üzerineyürü- necek olan irtka, hükü- met tarafindan korun- maktadu*" görüşünü di- le getirdi. Yolsuzluk iddiaları ANAP'tan Kalemli için araştırma önergesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- RP, eski TB- MM Baskanı ANAP Kü- tahya Milletvekilı Mus- tafa Kalemli hakkında TBMM Genel Kuru- lu'nun yeniden düzen- lenmesi sırasmda yolsuz- luk yapıldığı yolundaki iddialarla ilgili soruştur- ma önergesi vermeye ha- zırlanırken ANAP araş- tırma önergesi verdi. Mustafa Kalemli, ge- nel kurulun yapım işini üstlenen MESA'dan da- ire satın aldığının da or- taya çıkmasıyla hakkın- daki iddialar üzerine ANAP grubuna başvura- rak suçsuz olduğunu ve bu konuda bir araştırma yapılmasını istedi. ANAP grubu ise özel bir araştırma yapmak yeri- ne. TBMM Başkanh- ğı'na araştırma önergesi vermeyi yeğledi. ANAP'ın, bu tutumuyla hükümet ortaklan ile CHP'nin desteğini ala- rak bir araştırma komis- yonu kurdurup tansiyo- nu düşürmeyi ve Kalem- li 'yi aklamayı hedefledi- ği belirtildi.