14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 OCAK 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhuriyet kadmlarmın mesajı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deıpokrasi Için Kadm Platformu ile Cumhuriyetçi Kadınlar Derheği Sözcüsü Şenal Sanhan, Kurtuluş Savaşı'ıun bağımsızlıkçı ve özgürlükçü geleneğine sahip çıkan kadınlann 1997 yılında şeriatçı ve sönrçûrgeci iktidan sarstığını söyledi. Sanhan, yeni yıl mesa^ında, kadınlann geççn yıl ülkenin içinde buîunduğu tehlikelere karşı en etkin çözümün bir arada ve örgütlü olmanın bilinciyle hareket ettiklerini belirterek "Kadınlar, 1996 yılında devleti ele geçiren şeriatçı ve çeteci güçlere karşı 15 Şubat'ta gerçekleştirdikleri kadın yürüyüşü ile önemli bir direnme noktası olduklannı kanıtladılar. Şeriatçı ve sömürgeci iktidar kadının gücüyle sarsildı" dedi. Seçkiner, Küçük'e sahip çıko • ANKARA (UBA)- E>evlet Bakanı Yücel Seçkiner, Susurluk olayına adı kanşan ve hakkında çeşitti ıddialar ortaya atılan Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Veli Küçük'e sahip çıktı. Sıvas CHP Milletvekili Mahmut Işık'ın, "Küçük'ün görev yaptığı yerlerde baskın, soygun, yol kesme've faili meçhul cinayet sayısı nedir" sorusuna Seçkiner, "Küçük'ün görev yaptığı yerlerde iddia edildiği gibi dikkat çeken tarz ve miktarda olay cereyan etmemiştir" dedi. Seçkiner, Tuğgeneral Küçük'ün, Türk Silahlı KuVvetleri Atanma Yön&meliği'ne uygun Olarak Giresun'a neşuio 3 Türk -•• •-* - gemilerine Yunan sorgusu • ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale Bağazı'ndan Ege Denızi'ran ulusiararası sulanna çıkış yapan gemilenn, Yunan deniz kuvvetlerine bağlı savaş gemikri tarafından sorguya çekildiği öğrenildi. Edinılen bilgiye göre, önceki gün gece yartsından sonra, Bozcaada'nın batı bumu 9 mil açığındaki ukıslaYası bölgeye yerleşen iki Yunan savaş gemisi, Çanakkale Boğ«zı'ndan çıkış yapan gen^eri önce ışıldak ile uyari'p, daha sonra telsiz anonslan yaparak kimlik bılgîlerini istedi. Sabah 05.00'e kadar devam edeç sorgulama karştsında tedirgin olan kaptanlar, durumu Türk yetkililerine de ilettiler. Börgeye, Türk savaş gemilerinin'gelmesi üzerine, sorgulama işini sona erdıreh Yunan gemileri, olay yerinden htzla uzakİaştılar. TRT'de atama pekoru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYÖL iktidannın sbna itfrmesinin ardından TRT-tfe 3 ay içinde 150'e yâkıH atama, kadro değfşîkliği ve istifa yaşandığı öğrenildi. TRT GenklMüdürü Yücel Yener'in göreve başjamasımn ardından eyljıj, ekim ve kasım aylannda kujumda başjatilan k^dro hareketinden, genel müdür yarchmcılanndan muhabirlere kadar çok sayıda çalışan etkilendi. Haber Dairesi Başkanı Okay Göçer'in görevine son verilerek lnceleme ve Araştırma Kurulu üyelığine getirilmesinin ardından, yeniden eski göreyjne atanması tepkiye yol açtı. Okay Göçer'den boşalan Haber Dairesi Başkanlığı'na atanan Ahmet Çetin, Göçer'in dönmesinden sonra tekrar eski görevi tnceleme ve Araştırma Kurulu üyeliğine getirildi. 1998 beklentilerini dile getiren CHP lideri, iktidara en hazır parti olduklannı söyledi Baykal: Smıra yaldaştıkANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz BaykaL Türkiye'yi bugünkü noktaya yıllardır izlenen sağ ve sığ politikalann getirdiğini söyledi. "Sınıra dayandık" değerlendirmesi yapan Baykal, "Hiçbir parti CHP kadar iktidara hazır değü" dedi. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Baykal, hükümeti şöyle değerlendirdi: "Enflasyonla mücadele programı koyamadı. Enflasyonu yeneceğine kendi bürakratlarını bile üıandıramıyor. IMF'yi inandıramıyor. Bunun Susurluk skandalı Ağar ve Bucak ifade verecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Do- kunulmazhklanmn kaldınlmasının ar- dından Anayasa Mahkemesi 'ne yaptıkla- n itiraz reddedilen, Susurluk skandalının odağındaki isimler DYP milletvekilleri Mehmet Ağar ile Sedat Bucak, gerekçe- li karann hazırlanmasmın ardından lstan- bul Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı'na ifade verecekler. Ifade- lerinin ardından iddianame düzenlenerek dava açılması dunımunda, Ağar ve Bu- cak, haklanndaki suçlamalar konusunda lstanbul DGM'de yargılanacaklar. Savcılık ifadelerinin ardından, iddia makamının Ağar ve Bucak'ı tutuklanma- lan istemiyle yedek yargıçlığa çıkarma- sı dunımunda DYP milletvekjllerinin tu- tuklanmalan gündeme gelecek. Susurluk'ta 3 Kasım 1996'da meydana gelen kazanın ardından lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığfnca yürütülen soruşturma sonunda hazırla- nan fezleke 30 Ocak'ta TBMM Başkan- lığı'na sunulmak üzere Adalet Bakanlı- ğı'na gönderilmişti. 11 Aralık'ta dokunulmazlıklan kaldı- nlan Ağar ve Bucak, 17 Aralık'ta Ana- yasa Mahkemesi'ne başvurarak dokunul- mazlıklannm kaldınlmasına ilişkin TB- MM karannın iptal edilmesini istemiş- lerdi. Anayasa Mahkemesi, önceki gün yaptığı toplantıda, Bucak'ın itirazını oy- .£ birliğiyle, Ağar'jn itirazını ^se bazı bö-. ' c l(}mlerinde öyçokluğuyla, baiı'tioffi^e- rinde de ey^bjrliğiyle reddetmişti. • Verdiği desteğe karşın koalisyonu eleştirmeyi sürdüren Baykal, "Enflasyonu yeneceğine kendi bürokratlannı bile inandıramıyor IMF'yi inandıramıyor. Bunun sonucunda bahane arayışı geldi. Şimdi de kendilerine destek verenleri suçlama aşamasına geldiler" dedi. sonucunda bahane arayışı geldi Uzun süre enkaz edebiyatı yapblar. Şimdi, kendilerine destek verenleri suçlama aşamasına geldiler." 1998'in bir arayış yılı olacağını belirten Baykal, bu yılın kaybedihnemesi gerektiğini söyledi. Baykal. "Eğer 98 kaybedilirse Türkiye çok zor toparianır. Artık sınıra geldik" dedi. CHP lideri, "98'de seçim görünüyor mu" sorusuna, "Böyle grtmeyeceği görüldü. Yeni çıkış yohı bulunacakör" karşıhğını verdi. Türkiye'yi bugünkü noktaya merkez sağ ve sığ politikalann getirdiğine dikkat çeken Baykal değerlendirmesini şöyle sürdürdü; "Bir yanda mega •"'Biykal. CHP\leki yüksetişm ana nedeninin savunduldannm arkasmda obnalann- 'dan kaynaklandığını söyieyerek, "Bunun sonucunda 1997'de yükselişe girdik" dedi. zengmler bir yanda artan fakirtik. Gelir uçurumu, genç işsizler sayısı tehlikeü düzeyde. Sosyal sorunlar hukuk krizine dönüşüyor. Olumsuzluklar otoyollara dökülmeye başladı. Toplum, moral bozukluğuna ve umutsuzluğa sürükleniyor. Özellikle hukukun ükah ohnası toplumda ildlem yararjyor. Vergj ahnak yerine borç ahyoriar." Krizden çıkışm yeni bir siyaset anlayışıyla gerçekleşebileceğini söyleyen Baykal şöyle devam etti: "Bu yeni siyaset anlayışı pazarda, köşe başında saalmıyor. Bu anlayış sosyal demokrat anlayıştır. Avrupa'da 1970'li 80'li yıllarda sağ politikalar hâldmdi. Şimdi sol var. 15 Avrupa ülkesinden İ3'ünü sosyal demokrat iktidariar yönetiyor. Bunlann 10'unda da başbakan sosyal demokrat Bu dalga Türldye'ye de getecek. O görülüyor. Türkrye'de dört başı mamur bir sosyal demokrat iktidar denenmedi. Sol partilerin etkisiz konumdaki iktidar ortaklıklanndan da sonuç çıkmıyor. Bu tür iktklaıiarda sol partUer vitrin görevi görûyor." tktidar için çok ciddi hazırhklar içinde olduklannı söyleyen Baykal, ülke gündeminin yoğunluğu nedeniyle bunu istenen ölçüde topluma aktaramadıklannı, 1998'debuaçıdan daha etkili politika izleyeceklerini vurguladı. Proje ve kadro Baykal, CHP konusunda şunlan söyledi: "İki temel çahşmamız sürüyor. Proje ve kadro. İktidara gelmiş partilerin hiçbiri CHP'nin şu andaki durumu kadar iktidara hazır degiL Bunu iddiayla söylüyoram. Önümüzdeld dönemde kadro zenginleşmesi konusundaki anlayışımızı ortaya koyacağız. 1995'ten bu yana CHP ne söylemişse onun arkasmda olmuştur. Bunun sonucunda 1997'de vükselişe girdik. Yükseiişin ana nedeni budur." Bu yılın CHP açısından kurultay sürecinin tamamlanacağı yıl olacağını söyleyen Baykal, "Olağanüstü günlerden geçiyoruz. Kurultay süreçleri geneDikle partilerin içe döndüğü dönemdir. Ama CHP dışa dönük sorumluluğunu da yerine getirecektir. CHP demokratik bir parti. Demokratik tartışma süreci yaşanıyor. Bunu uyumlu, bütünleşmiş bir tutarhhk içinde yapıyoruz. 1998 umut yıh. Sol yüksetiyor, Türkiye bu süreci yakalayacak. GlobaDeşme derken bunun sosyal demokrat süreci de var" diye konuşru. Koalisyonun üç lideri Yılmaz-Ecevit-Cindoruk, uyuşmazlıklan çözmek için bir araya geliyor Hiikümette 'giiven' zirvesiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Hükümet ortaklan arasın- da ekonomiden dış politikaya değin uzanan görüş aynlıklan üçiü zirvede masaya yatınlacak. Başbakan Mesut Yılmaz. Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit ve DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindorukyann biraraya gelerek, hükümetin ilk 6 ayının değerlen- dirmesini yaparken, "görüşayn- hklan"nın giderilmesi için yön- tem belirleyecekler. Başbakan Yılmaz'm başkanlı- ğında gerçekleştirilecek olan li- derler zirvesinde, ekonomide çok başlılığın giderilmesinden, kabine üyeleri arasındaki çeliş- kili açıklamalara son verilmesi, Susurluk olayına değin bir çok konunun masaya yatınlması bekleniyor. Başbakan Yılmaz, liderler zir- vesi öncesinde yapılan hazırhk- lar çerçevesinde bakanlıklann teftiş kunıllanndan sürdürülen soruşturmalar konusunda bilgi istedi. Zirvede ağırlıklı ele alın- ması beklenen konular özetle şöyle: - Zirvenin en önemli günde- mini, ekonomideki "çok başh" görüntüye son verilmesinin oluş- turması bekleniyor. Hükümetin DSP ve DTP kanadında, ekono- miden sorumlu ANAP'lı Devlet Bakanlan Güneş Taner ve Işm Çelebi arasındaki uyumsuzluk rahatsızlık yaratıyor. Bu duruma son verilmesi için kabine deği- şikliğinin de gündeme gelebile- ceği belirtiliyor. - Hükümet ortaklannın birbi- rinden "habersiz" açıklama yap- malan nedeniyle yaşanan sıkın- tılann giderilmesi amacıyla, Başbakan Yardımcısı Ecevit'in, "Bakanlar Kurulu'nda konuşul- mayan konularda demeç veril- memesi" önerisi getireceği öğ- renildi. Başbakan Yılmaz'm "6 ay zam yok" açıklamasından kı- sa süre sonra çarketmesi, ortak- lar arasında sorun yaratmıştı. - ANAP kanadının "özeDeştir- me" polikasının da masaya yatı- nlması bekleniyor. Özelleştir- meye karşı çıkmayan DSP'nin, "yağmaya" neden olacak hata- lara izin verilmemesi görüşünü dile getireceğine dikkat çekildi. - Avrupa Birliği'nin Lüksem- burg zirvesinin ardından başla- Yasa değisikligi ve fezlekeler goruşülecek TBMM'nin gündemi dokunulmazlık ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM yeni yılda da "dokunulmazJtğT konuşacak. Yılbaşı nedeniyle 10 günlük ta- tile giren TBMM'nin öncelikli gündemini milletvekili doku- nulmazhğının sınırlandınlması- na ilişkin anayasa değişikliği ile TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu'nda bekleyen fez- lekeler oluşturacak. TBMM Genel Kurulu'nda, ilk tur görüşmeleri geçen yıl ya- pılan anayasanın dokunulmaz- lıklarla ilgüi 83. maddesinin de- ğiştirilmesi, 1998 gündeminin de ana konusunu oluşturacak. îktidarpartilerinin "reddedflir" endişesiyle yaklaşık 1.5 aydır askıya aldığı anayasa değişikli- ği önerisinin 2. tur oylamasma ilişkin takvim ise henüz belirle- nemedi. TBMM Anayasa-Adalet Kar- ma Komisyonu'nun da günde- mindeki dokunulmazlık fezle- keierini hızla sonuçlandırması bekleniyor. Komisyonun fezle- keleri karara bağlaması ile do- kunulmazlıklann kaldınlması- na ilişkin anayasa değişikliği konusunda milletvekillerinin daha "rahat" hareket edecekle- ri, böylece öneriye desteğin da- ha da artacağı görüşü dile geti- riliyor. yan yeni dönem için "6 ay için- de Türkiye'yi tatmin edecek bir yöntem bulunmaması dunımun- da aday lık başvurusunu geri çek- me" karan çerçevesinde değer- lendinne yapılacak. ABD ve Rusya ile işbirliği olanaklan gö- rüşülecek. ANAP Genel Başkan Yardım- cısı Agâh Oktay Güner, dün yap- tığı açıklamada, CHP'ye uyan- da bulundu. Halkın uzun zaman- dır özlemini duyduğu reformla- n gerçekleştirmek istediklerini belirten Güner, şu görüşleri kay- detti: "Hükümete dışardan destek veren CHP'nin, reform kanun tasanlarının yüce Meclis'ten ge- çip uygulamaya intikal etmesin- de önemli sorumluluklan ve gö- revi vardır. Reformlar uygula- maya girince CHP, bu başanmn şerefîni h ükümet ortağı partiler- İe haklı olarak bölüşecektir. Bu sorumluluk, CHP'nin kesin des- tek taahhüdünde kamuoyuna huzur ve inanç vermesiyle sağja- nır. Aksi halde reform projeleri- ne girmek mümkün ounaz." IRMIKIAYDEV ENGİN Yılbaşı telaşı arasında kayna- dı gitti. "Dansedip yeni yılı mı kutlamalı, sahura kalkıp oruç mu tutmalı; yoksa her ikisi bir- den mümkün mü ve caiz mı" gibi çok önemli (!) teoloji tartış- malan arasında tadını çıkarma- ya olanak bulamadık. Oysa yılbaşında aldığımız en güzel armağanlardan biriydi. Hani çamsakızı çoban armağa- nı örnegi, küçücük ama değer- li bir armağan. Ağar - Bucak ikilisinin Ana- yasa Mahkemesi'ne yaptıklan itirazın geri çevrilişinden söz ediyorum. Koskoca 1997'de ülke gündeminin tepesine ve çoğumuzun yüreğine oturan "Susurluk Kördüğümü"nöe önemli bir adım atıldı. Artıkgöz- lerini süze süze, gözümüzün içine baka baka ağır devlet adamı edasıyla ortalıkta dola- nan Mehmet Ağar'ın da, ha bi- re "Konuşursam ortalık kanşır" deyip bir türlü konuşamayan Sedat Bucak'ın da yargıç kar- Çam Sakızı, Çoban Armağanı... şısına çıkanlmalarının önünde engel kalmadı. Ama asıl iş şimdi başlıyor. O yüzden küçük bir armağan dendi. Degerli ama küçük. Bugüne kadar olan, o kaçınıl- maz "hesaplaşma"nın koşulla- rının yaratılmasından ibaretti. Bu noktaya ulaşılıncaya kadar yaşadıklanmız anımsanırsa, bundan sonrasında aşılması gereken zorluklar, engeller ko- lay kavranır. Yargıç karşısına çıkmamak için ellerinden geleni yaptılar. Yargıç karşısına çıkanlmamala- rı için adamlara gizli - açık des- tek yağdı. Sorunu iki-üç özel tim tetikçisiyle bağlayıp, dos- yayı kapatıvermek için akla ge- len her yol denendi. Eğer yurt- taş bilinci zayıf, sivil eylem ge- leneği cılız Türkiye'de, milyon- larca yurttaş şaşılası (ve övü- nülesi ve alkışlanası) bir inatla koca bir yıl boyunca iz sürme- seydi; medyada bir avuç da kalsalar kördüğümün ilmikleri- ni bırakmayan, "Eee, bu da sık- tı artık ama" tepkilerini göze alarak yıl boyu "Susurluk da Susurluk, ille de Susurluk!" di- ye tutturan gazeteciler olma- saydı bugün bu noktaya geline- meyecekti. ••• Şimdi bir koca sınav başlıyor. Susurluk'tan bıkanlar, Susur- luk'u bir süre ilgilenilip, bir süre sonra da unutulabilecek bir ol- gu gibi bir yana bırakanlar bu yargıya hiç katılmayacak: "Ner- den çıktı bunun bir sınav oldu- ğu, hele hele bir koca sınav ol- duğu?" filan diye dudak büke- cekler. Büksünler. Bir koca sınav başlıyor şim- di. Önce yargı erkinin sınavı. Yargı aygrtı hukukun egemen olduğu bir devleti savunabile- cek mi? Yoksa devletin kutsal- lığı palavrasına kapılıp, devletin yüce çıkariannı korumak baha- nesi ile Ağar'ı "yetkisini kötüye kullanmak" ya da "Pasaport Kanunu'na muhalefet" gibisin- den sade suya tirit suçlardan yargılayıp, hamamın namusu- nu kurtarma çabasına mı gire- cek? Bitmedi. Başkanı "Susur- luk'u çözmezsem başbakanlık bana haram olsun" diyen Hü- kümet'in sınavı başlıyor. Gerçekten hükmedebilen bir hükümet olup olmadığı sınana- cak. Yargı erkinin önüne devle- tin bilgi ve belgelerini eksiksiz sürecek; işi yokuşa süren, delil karartan, bildiğini okumayı, devletin asli sahibi gibi davran- mayı huy bellemiş başka erk odaklannı hizaya getirebilecek mi? MİT bilgi akışını sağlamaz- sa sorumluları da kulağından tuttuğu gibi yargıç karşısına mı dikecek, yoksa, gene olay piş- kinlikle geçiştirilecek mi? Polis örgütünün tabanına yayılmış, tavanına yerleşmiş çete des- tekçileri ayıklanacak mı, yoksa televizyon ekranlanndan, san- ki bu sorunlan çözecek başka bir güç varmışçasına "MİT bil- gi, Genetkurmay destek vermi- yor. Polis de söz dinlemiyor" gibisinden bildik mızmız yakın- malar mı dinleyeceğiz? Ve yurttaşın sınavı başlıyor. Öyle koltuğundan kalkıp elektrik düğmesine bir iki bas- makla temiz topluma, hukuk devletine ulaşılamayacağını ya- şayarak öğrenmiş (olması gere- ken) yurttaşın sınavı. Yeni yılın ilkyazısı "Kolaygel- sin" diye bitmişti. Bu yazı da öyle. POLflİKA GÜMJJGU HİKMET ÇETİNKAYA Oruç Baba... Şehremini, Eminönü ve Taksim'den insan man- zaralan... Oruç Baba Türbesi'nin önündeki kalabalık, Tür- kiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakı- mından oldukça ilginç... Bir kadın, televizyon kameralannın önünde konu- şuyor: "Dilek tutmaya geldik. Inşallah dileğimiz kabul edilir..." Soru: "Dileğinizi öğrenebilir miyiz?" "Oğlum yıllardır işsiz, iş bulması için dilekte bu- lundum..." Bir başka kadın: "Kızım hasta, iyileşmesi için dua etmeye gel- dim..." Soru: "Hastalığı nedir?" Yanıt: "İki yıldır başı ağnyor..." Bir yanda sirke ve ekmek dağıtanlar, öte yanda dilek tutanlar... Yatıra, büyüye, su falına inanan bir toplum olduk ikibin yılına iki kala... Ellerini ve cüzdanlannı Oruç Baba'nın türbesine sürenlere gazeteciler soruyor: "Sizin dileğiniz nedir?" Yanıt: "Zengin olmak!.." Umudu yok olan bir toplumun gerçek yüzünügö- rüyoruz; acılannı unutmak isteyen insanlanmızın ça- balannı televizyon kutusundan izlemeye çalışıyo- ruz... Yüzlerce insan ramazanın ilk gününde Eminönü ve Taksim'de kurulan çadırlarda yemek kuyruğuna girmişler... Şöyle bir baktım hiçbirisinin gözlerinde bir pırıttı, mutlulukyok... Birisi anlatıyor: "Bir saattir buradayım henüz sıra gelmedi..." Öteki: "İki kap yemek lokantada 1 milyon lira, üç kap yersen 1.5 milyon lira. Sıraya girdik bekliyoruz. If- tanmızı açarsak para vermeden karnımızı doyura- cağız..." Dışanda hava soğuk... Oruç Baba Türbesi'nin önünde umut arayanlar, Eminönü ve Taksim'de oruç bozmak için sıraya gi- renler gri gölgeler içinde çoğalmayı sürdürüyor... • • • lstanbul Ataşehir'in kuzey yönü... Ataşehir'i bir dere yatağıyla kesen yörede gece- kondulaşma hızla sürüyor... Ataşehir'de oturan bir okurumuz diyor ki: "Adam gecekondumun yanına iki direk dikip ho- pariöryeheştirmiş. Sabah akşam hopariörden dua okunuyor. Hopariörün sesi de sonuna kadar açılı- yor..." Okurumuz "Nereye şikâyetedeceğim" deyip ek- liyor ". "Bunun dinle imanla ilgisi yok. İsteyen orucuriü tutar, isteyen tutmaz. İsteyen namaz kılar, isteyen kritnaz. Buradadrn ticaretiyapılıyor. Gecekorfduîaş- maya kılıf bulifnuyor..." Din tacirlerinin işi bu!.. Hazine alanlanna önce bir cami temeli atılıp ar- dından gecekondu yapılıyor... Camiler ibadet için değil!.. Ya ne için? Cami yapanlar buraları iş merkezine dönüştürü- yorlar. Yani altında dükkânlar oluyor... Arsa parası yok, cepten harcama yok!... Bir demek kuruyor ya da bir vakıfla işi başlatıyor- sunuz... Elinde makbuzla para toplayanlar, hem yüzde 25 komisyon alıyor hem de mal-mülk sahibi oluyorlar... Bu vurguna kim 'dur' diyecek? Halkımız ise Oruç Baba Türbesi'nde ya da Emi- nönü ve Taksim'de kurulan çadırlarda bekleşiyor... ••• Şeriatçı gazetelerin başlıklanna bakıyorum: "Zulüm, 98'e devretti..." Acaba neler yazmışlar 1998'in ilk günü? "Ve Ramazan. Ve98. Bir elde Kur'an, bir elde kadeh, yeni yılla biriikte ramazana girdik..." Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Öz- den'in emekliye aynlmasına ne diyoriar? "Özden de 'eski'di!.." Neredeyse zil takıp oynayacaklaıi Sonra? "Örtüzedeler 1998 'de de yılmayacak..." Yalanla, dolanla bir yılı geride bıraktı şeriatçı ba- sın... Oruç Baba Türbesi'nde umut arayanlar Türki- ye'nin acı, ama gerçek yüzü... Televizyon kameralanna konuşan kadının sesi ise kulaklarımda: "Kızımın ikiyıldırbaşı ağnyor, çare bulamadık, son umudumuz Oruç Baba..." Nediyorsunuz?.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Göklıaıı Çapoğlu parti kuracak ANKARA (ANKA)- Si- yasetteki olası gelişmeler, yeni bir partinin kurulma çalışmalannı da hızlandır- dı. Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu, 1998 yılında parti kuracaklan- nı belirterek, "1998\ihice- risinde yapılacak seçimle- regirmeye çalışacağız" de- di. DSP'den ihraç edilen Ankara Milletvekili Gök- han Çapoğlu başkanlığın- da kurulan "Değişen Tür- ldye Platformu", yeni bir parti kurulmasına yönelik örgütlenme çalışmalannı 30 ilde tamamladı. 55. hü- kümetin de başansızlıkla- nnın ortaya çıkmaya baş- ladığını iddia eden Gök- han Çapoğlu, yaptığı açık- lamada, "Türkiye siyase- tinde önemli boşluklar var. Bu partilerie bir yere gidi- lemeyeceği ortaya çıktL Yepyeni bir programla kurmayı planladığımız partinin, önümüzdeki ge- nel seçimlere katılabihne- si için çahşmaları çok hız- lı biçinıde sürdürüj'oruz'' dedi. Kurmayı planladıkları partinin adını "Demokra- tik Değişim Partisi'' koy- mayı düşündüklerini bil- diren Çapoğlu, seçimlere de TBMM 'de bir grup ku- rarak gidebileceklerini söyledi. DSP Genel Baş- kanı BülentEcevit'in ülke barajını da yüzde 5'e dü- şürmeyi düşündüğünüan- latan Çapoğlu, "Bu koşul- lar alünda yeni bir parti- nin iktidar ouna şansı da çok yüksektir" diye ko- nuşnz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle