23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 1998 CUMA HABERLER Bankacıyı kaçıranlar tutuklandı MALATYA (Cumhuriyet) - Bir banka müdürünü silah zoruyla kaçırarak, dayak ve tehditle çek, senet imzalattıklan iddiasıyla gözaltına alınan 4 kardeşten 3'ü tutuklandı. Vakıfbank'm Malatya Akpınar Şubesi Müdürü Erdal Şener'in eşi, bir süre önce polise başvurarak kocasının kaçınldığını bildirdi. Olaydan kısa bir süre sonra ise banka müdürünün karakolu arayarak serbest bırakıldığını söylemesi ûzerine polis soruşturma başlattı. Banka müdürü Şener'in evinde alınan ifadesinde, kendisini Ûbeyt, Nazmi, Nihat ve Nail Komşuoğlu adlı kardeşlerin kaçırdığını ve zorla çek, senet imzalattıldannı, aynca Magnum marka ruhsatlı tabancasını da gasp ettiklerini öne sürdü. Polis yaptığı operasyonlarda Übeyt ve Nail Komşuoğlu'nu Malatya'da Nazmi ve Nihat Komşuoğlu'nu ise Sıvas'ın Gürün ilçesinde gözaltına aldı. Türk-lş'ten ek zam istemi • ANKARA (AA) - Tûrk- Iş Genel Eğitim Sekreteri Salih Kılıç. yüksek enflasyondan ve eşelmobil sisteminden ötürü, 550 bin kamu işçisinin ücretlerinin satın alma gücünün gerilediğini kaydederek işçinin bugün eline geçen ücretle yaşamını sağlıkh bir şekilde sürdünnesinin mümkün olmadığım söyledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in memurlara ek zam sözü verdiğini anımsatan Kıhç. "Hükümet işçi ücretlerinde enflasyonun yarattığı tahribatı da ek zam ile gidermelidir" dedı. Firar girişimi onlendı • BALlKEStR (Cumhuriyet) - Balıkesir E Tipi Cezaevi'nde 7 tutuklu ve hükümlü dün sabaha karşı firar girişiminde bulundu. Demir parmakhkları testere ile kesen Fuat Çakır ve Hasan Ataç adlı tutuklular tel örgülere doğru koşmaya başladılar. Ancak firan fark eden nöbetçi jandarma erleri, ikı mahkûmu da yakaladılar. Kaçma hazırlığı içinde olduklan ileri sürülen 5 mahkûm ise arkadaşlannın yakalandığını anlaymca 2 infaz ve koruma memurunu rehin alarak yataklannı yaktılar. Olaylar jandarmanın müdahalesi ile yatıştınldı. Tankerde yangın • İZMÎR(AA)-Ege Denizi'nde seyreden 'Akova' tankerinde yangın çıktı. Yangına müdahale eden bir gemi personeli yaralandı. Yanginın. 'Akova' tankerinin Mısır'dan aldığı petrolü lzmit Limanı'na boşalttıktan sonra çıktığı belirlendi. lzmir'in Karaburun ilçesine 40 mıl mesafede başlayan yangının hemen ardından 40 gemi personeli fılikalarla tahliye edildi. Yangının kontrol altına ahnması amacıyla sürdürülen çalışmalar bütün gece sürdü. T> Yamuım '98 yiikii ağır • Anayasa Mahkemesi RP dışında, kumarhanelerin kapatılması ve 8 yıllık zorunlu eğitim yasasının iptali istemlerini de görüşecek. Göktepe, Susurluk ve Gazi olaylan davalannın bu yıl içinde sonuçlanması bekleniyor. • Yargıtay'da temyiz edilen örtülü ödenek, Manisa ve TBMM'de pankart açma davalannın kararlan açıklanacak. Kudüs gecesi, Sıvas olaylan, Aczmendiler, HADEP'in olaylı kongresine ilişkin davalann temyiz duruşmalan yapılacak. ANKARA (AA) - Yargılama sürecinin uzunluğu. 1998'in. tüm yargı birimleri açısından "zor" bir yıl olmasını da bera- berinde getirdi. Kamuoyunca yalândan izlenen ve sonuçlan merakla beklenen önemli davalann görülmesine, bu yıl da devam edilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılan RP hakkındaİci kapatma davasmı bu ay içinde sonuçlandırması beklenen Anayasa Mahkemesi, kumarhanelerin ka- patılması ve 8 yıllık zorunlu temel eğitim yasasının iptali istemlerini de görüşecek. Yüksek Mahkeme, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılan bir başka davada, Demokratik Kitle Partisi'nin kapatılması istemini de yine bu yıl içinde karara bağ- layacak. Yerel mahkemelerde so- nuçlanarak temyiz edilen önemli davalarla ilgili ka- rarlar da bu yılın başlann- da açıklanacak. Selçuk Parsadan'ın hü- küm giydiği "Ortülü Öde- nek", büyük tartışmalara yol açan "Manisa" ve "TBMM'de pankart aç- ma olaylarT davalanylaU- gili kararlar, 1998'in Ükay- lannda verilecek. başlatılan soruşturma çerçevesinde açı- lan ve o güne kadar çözümlenemeyen ci- nayetler ve karanlıkta kalan ilişkilerin sor- gulandığı "Susurluk" davalan, tstan- bul'daki çeşitli mahkemelerde sürecek. Istanbul eski Emniyet Müdür Yardım- 'cısı Mestan Şener' in de aralannda bulun- duğu sanıklar hakkında açılan Yaşar Öz'ün serbest bırakılması davası, kamu- oyunda "Kumarhaneler Kralı" olarak ta- nınan Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesi- ne ilişkin özel timciler Ayhan Çarkın, OğuzYorulmaz, Ercan Ersoy ve Mustafa Altunok ile sigortacı Serdar Özdağ, To- pal'ın iş ortaklanndan AM Fevzi Bir ve Sa- mi Hoştan hakkında Beyoğlu 1. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde açılan dava, Ömer Lütfü Topal'ın katil zanlısı olarak gözlem Yaşar Öz ile Topal'ın iş ortağı Ali Fevzi Bir'in yargılanmasına Istanbul 6 No'lu DGM'de devam edilecek. Başbakan Mesut Yıbnaz'a Budapeş- te'deki otelde yumrukla saldında bulun- duklan öne sürülen 3'ü gıyabi tutuklu 4 sanığın, "Cûrûm işlemek amacıyla teşek- kül otuştunnak" suçundan yargılanmala- n Istanbul 3 No'lu DGM'de sürecek. Atatürk Havalimanı'nda 25 milyar li- ra karşılığı dövizle yakalanan kurye EM- lek Örnek ile 4 sanığın, "teşekkül oluştu- rarak yurtdışma eroûı ihraç etmek" su- çundan yargılanmasına îstanbul 4 No'lu DGM'de devam edilecek. Engezgindava Ülkenin "en gezgin" davalanndan olan Temyiz duruşmalan HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak'ın hüküm giydiği ve Türk Bayra- ğı'nın indirildiği olaylı "HADEP Kongresi" ve 125 Aczmendi'nin yargı- landığı "Aczmendi olayla- n" davalannın da Yargı- tay'da temyiz duruşmalan yapılacak. Sincan eski Belediye Başkanı Bekir Yüdız'ın 4 yıl 7 ay, Selam gazetesi ya- zan Nurettin Şirin'in ise 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptınldığı "Kudüs Ge- cesi davası"nm temyiz du- ruşması da Yargıtay 9. Ce- za Dairesi'nde görülecek. Yargıtay 8. Ceza Daire- si'nce 1 yıllık hapıs ceza- sı onaylanan Kayseri Be- lediye Başkanı Şükrü Ka- ratepe'nin "karar düzrft- me* istemi de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nca sonuçlandınlacak. 2 Temmuz 1993'te 33 kişinin yakılarak öldürül- mesiyle sonuçlanan Sıvas olaylan davası da ikinci kez Yargıtay'a gidecek. Yargıtay 9. Ceza Daire- si'nin bozma karan doğ- rultusunda Ankara 1 No'lu DGM'de ye-* niden yargılan 98 sanıktan 33'ü idam ce- zasma çarptınlmıştı. 3'er yıl hapis ceza-* sına çarptınlan 11 santk hakkında verilen- ilk kararda direnilmesi nedeniyle, dosya bu sanıklar yönünden Yargıtay Ceza Ge- nel Kurulu'nda ele ahnacak. Diğer karar- lar için dosya tekrar 9. Ceza Dairesi'ne gönderilecek. Ankara 1 No'lu DGM, davada 5 sanık hakkında önce idam cezası vermişti. Bu sanıklardan 4'ünün cezası olay tarihinde yaşlan 18'den küçük olduğu gerekçesiy- le 20 yıla indirilmışti. Bir sanık hakkın- daki idam cezası da akli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle 15 yıla indirilmiş- ti. 27 sanık 7 yıl 6'şar ay, iki sanık 5'er yıl,• bir sanık da iki yıl hapis cezasına çarptı- nlmıştı. 6 sanık hakkındaki dosya da ay- nlmıştı. Kamuoyunda "Sonuçlandınlan ilkçete davası" olarak adlandınlan "Söylemez da- vası" ile "Vahdet Vakfi davası" ve "Bir Hak Düşmanı davası"nın da yine Yargı- tay'da temyiz duruşmalan yapılacak. Susurluk davalan 3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk'ta meydana gelen trafık kazasının ardından Manisah öğrencOer, TBMM'de pankart açma ve Parsadan davalannda karar yüın Uk aylannda verilecek. altına alınan özel timde görevli 3 polis memuru ile Topal'ın 2 iş ortağını savcı- lık yerine Ankara'ya göndererek "Görev- leriniihmaletâkleri"öne sürülen tstanbul eski Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu, Emniyet Müdür Yardımcısı Bilgi Ünal'ın da aralannda bulunduğu 7 emniyet gö- revlisi hakkında Istanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davalann görül- mesine 1998 yılı içinde devam edilecek. DYP milletvekilleri Mehmet Kemal Agar ile Sedat Edip Bucak da "Susuriuk olayı"nın ardından açılan soruşturma çer- çevesinde Istanbul DGM'de açılan dava- da yargılanmaya başlayacaklar. Susurluk olayından sonra ortaya atılan iddialarla ilgili "Cürüm işlemek amacıy- la teşekkül oluşturraak" ve"Hakkında tevkif ve yakalama müzekkeresi olan kişi- leri yetkili mercilere haber vermemek" suçlanndan dava açılan Özel Harekat Da- iresi eski Başkanvekili İbrahim Şahin, özel tim polisleri Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz, Ercan Ersoy, En- ver Ulu, Mustafa Altunok ve Ziya Bandır- maboghı ile DYP Şanlıurfa Milletvekih Sedat Edip Bucak'ın şoforü Abdülgani Kızılkaya, MİT eski görevlisi Korkut Eken, uluslararası uyuşturucu kaçakçısı "Metin Göktepe davası"nın görülmesi de Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde süre- cek. Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin ölümüne yol açtıklan ileri sürülen 11 güvenlik görevlisi hakkında açılan ve Istanbul ve Aydın'dan sonra Af- yon'a gönderilen davanın, bu yıl içinde sonuçlanması bekleniyor. Istanbul Gazi mahallesinde 12-13 Mart 1995 tarihinde meydana gelen, 7 kişinin ölümü ve 5 kişinin de yaralanmasıyla so- nuçlanan olaylarla ilgili olarak 20 polis hakkında açılan davanın görülmesine, Trabzon Ağır Ceza Mahkemesin'de de- vam edilecek. 'Yüksekpva çetesi' Kamuoyunda u Yüksekova çetesi" ola- rak bilinen olaylarla ilgili olarak Diyarba- kır DGM ve Hakkari Ağır Ceza Mahke- mesi'nde ikişer, Van Askeri Mahkeme- si'nde ise üç dava sürecek. Diyarbakır 1 No'lu DGM'de Necip Baskın isimli vatandaşın kaçınlarak fîd- ye istenmesiyle ilgili olarak açılan dava- da, aralannda güvenlik görevlilerinin de bulunduğu 9 sanık yargılanıyor. Diyarbakır 4 No'lu DGM 'de ise "uyus- turucu ticareri ve silah kaçakçıhğı yap- mak" ve "adam öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla, aralannda üst düzey subay ve bürokratlann da bulunduğu 11 sanık yargılanıyor. Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan 5 kişinin öldürülmesiyle ilgili da- vada ise aralannda üst düzey subaylann da bulunduğu üç sanık yargılanıyor Ay- nı mahkemede açılan "süah kaçakçıhğı" davasında da, Yüksekova Belediye Baş- kanı Ali İhsan Zeydan yargılanıyor. Yasadışı örgüt üyesi olduklan gerekçe- siyle tzmir DGM tarafinan çeşitli cezala- ra çarptınlan Manisah gençleTe işkence yapoklan gerekçesiyle açılan davada 10 polisin yargılanmasına da, Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek. Kamuoyunda "Köste- bek davası" olarak ad- landınlan, Deniz Kuv- vetleri Komutanlı- ğı'ndan bazı gizli belge- lerin sızdınldığı iddi- asıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde açılan, Emniyet Genel Müdür- lüğü tstihbarat Dairesi eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu'nun da yargı- landığı davada sonuca yaklaşıldı. Bu davanın da şubat ayında karara bağlanması bekleniyor. NuruUah Tevfık Ağansoy ve barmen Oğuz Atak cinayetleri davalan, 8. Cumhurbaş- kanı TurgutOzal'ın kızı Zeynep Ozal'ın Emlak Bankası eski Genel Mü- dûrü Engin Civan'ın ya- ralanması olayında "az- mettirici" olduğu gerek- çesiyle açılan dava, Hür- riyet gazetesine silahlı saldın davası, 1978 yı- lında Beyazıt'ta meyda- na gelen olaylarla ilgili olarak açılan "16 Mart katliamı davası", Süley- man Mercümek'in zim- met davası, Flash TV baskını davası, Abdi İpekçisuikasti davası, ts- tanbul eski Emniyet Mü- dür Yardımcısı Deniz Gökçetin, Asayiş Şubesi eski Müdürü Sedat De- mir ve Cinayet Bürosu eski Amiri Erdal Dur- maz'ın da aralannda bu- lunduğu 10 sanık hak- kında tstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava da 1998 yı- lında kamuoyunun gündemini işgal etrne- ye devam edecek. Yasadışı bölücü terör örgütü adına The Marmara Oteli'ne bom- ba koyarak yazar Onat Kuüar ve arke- olog Yasemin Cebenoyan' ın ölümüne ne- den olduklan öne sürülen ve 2'si hakkın- da idam cezası istenen 15 sanığın yargı- lanmasına Istanbul 3 No'lu DGM'de, Ka- dıköy'de 1 Mayıs 1996 tarihinde meyda- na gelen ve 3 kişinin ölümüyle sonuçla- nan olaylara ilişkin 249 sanığın "Yasadı- şı örgüte üye ounak" suçundan yargılan- masına Istanbul 6 No'lu DGM'de: Ozde- mirSabancı,HalukGörgün ve NilgünHa- sefe'yi öldürmekten yargılanan Mustafa Duyar ile azmettirici Ercan Kartal ve gı- yabi tutuklu sanıklar Fehriye Erdal ve Is- mail Akkol'un idam cezası istemiyle yar- gılanmasına Istanbul 1 No'lu DGM'de, Gazeteci-yazar Çetin Emeç, Turan Dur- sun ve lran rejim muhalıfı Ali Akbar Gor- bani'nin öldürülmesi eylemlerinin de yer aldığı çok sayıda cinayet, bombalama ve gasp eylemlerinden sorumlu tutulan ya- sadışı Islami Hareket Örgütü'nün "İcra şûrası" üyeleri lrfan Çağncı ve Ekrem Baytap'ın da aralannda bulunduğu 39 sanığın yargılanmasına, Istanbul 3 No'lu DGM'de devam edilecek. ÜZYAZI / ORHA]\ BİRGİT Anayasa Mahkemesi, geçen yılın son günü, 1998'in gündeminde ağır- lığı giderek artacak önemli bir karar verdi. Susurluk olayının önünü açtı. Susuriuk dosyası için bilinmeyen birçok şeyin üzerindeki giz, henüz bütün bir karanlığı ile meydan oku- masını sürdürüyor. Ama önce Türki- ye Büyük Millet Meclisi'nin, daha sonra da yargının en yüksek organı- nın Mehmet Ağar ve Sedat Bu- cak'ın dokunulmazlıklannın kalkma- sı yönünde aldığı kararlar, o meydan okuyuşa karşı sessizce vurulmuş iki hukuksal darbe olarak görülmelidir. Susurluk dosyası üzerinde kamu- oyunun bilmediği birçok gizin, önem- li bir bölümünün 8 Ocak Perşembe günü, Başbakanlık Yüksek Denetle- me Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın imzası ile Mesut Yılmaz'a teslım edi- lecek raporda gün ışığına çıkması bekleniyor. Bu konuda yazılanlar doğru çıkar- sa, başbakanın önündeki bilgiler, ye- terince doyurucu olamayacak. Ama şayet bu olayın peşini bırakmayacak kadar yürekli ve dürüst başka görev- liler de 1996 yılı sonbaharından bu Umutlu Başlamak.. yana bütün bir siyasi yaşamımızı bi- çimlendiren çetelerin üzerine gider- lerse dünya üzerinde istenirse hiçbir şeyin sonsuza kadar gizli kalmayaca- ğı ilkesi, yeni örnekleıie donanmış olacak. Toplumların siyasi hafızalan, unut- kanlık yarışındadır. Susurluk kazast olduğu zaman Necmettin Erbakan, REFAHYOL iktidarının başbakanıydı. Kaza ile il- gili olarak kamuoyunun şu anda bile bilmediği kimbilir kaç bilgi dosyası, MİT ya da Emniyet Genel Müdürlü- ğü tarafından özel servis olarak önü- negetirildi. Ama, günün başbakanı toplumun bu olay karşısındaki duyarlılığını an- lamsız gördüğünü, bu dosyalarda yazılanlan bilen bir yetkili olarak '7a- sa fiso" sözleriyle yanıtladı. REFAHYOL çoğunluğundaki par- lamento Araştırma Komisyonu, din- lediği her tanığın söylediklerini, ken- dilerine bilgi olarak verilen her şeyi, anında medyanın arenasına atarak gizliliğin sağlayacağı güven duygu- sunu yok etti. Anlaşılmaz birtutumla, Devlet De- netleme Kurulu devreye sokulmadı. Kamuoyunun karanlık güçler kar- şısında olayın peşinde koşmakla gö- revli olanlara moral sağlamak ama- cıyla başlatıp yürüttüğü "1 Dakika Karanlık" eylemleri Adalet Bakanı ta- rafından "mum söndü âlemleri" ola- rak nitelendirildi. Parlamento çoğunluğu, olaya ka- nştıklan iddia edilen iki iktidar millet- vekilinin dokunulmazlık dosyasını, rafa kaldırmakta sakınca görmedi. Ama bu ülkenin namuslu insanla- nnın Susuriuk üzerinde vermekte ol- duğu savaşım, şu andatam başan ile sonuçlanmasadaboşagitmedi. Ön- ce bir süper müfettiş, belgeleri toz- lanmaktan çıkarmak için adam gibi uğraş vermeye başladı. Hem de reklamdan, popülizmden uzak bir ağırbaşlılık içinde. Sonra TBMM'deki bu zaman za- man eleştirmek için ittifakyaptığımız ANASOL-D iktidarı ile ona destek ve- renler, kangren hale gelmiş dokunul- mazlık dosyalannı raftan indirdiler. Ve nihayet Anayasa Mahkemesi, önündeki çok çetrefıl bir dosyalar yı- ğınını çözümleme uğraşı içindeyken Ağar-Bucak hakkındaki Mectis ka- ran için yapılan itirazlan karara bağ- ladı. Ve bu dosyaları, Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin gündemi yapacak karannı verdi. Susurluk üzerinde hepimizin biryıl- dır yaptığı spekülasyonlar, artık DGM yargıçlarının önüne yığılacak dosya- lar ile biçimlenecektir. Kutlu Savaş'ın hazırtayarak önü- müzdeki hafta başbakana sunacağı fezleke de herhalde o dosyaların başlıca yenı malzemesi olacak de- ğeri taşıyacaktır. ••• Sık sık düş kınklığına uğrayan top- lumlarda zaman zaman "umut" ışık- ları da görülmeseydi, yaşam özellik- le ekonomik güçlüklerin de etkisiyle ne kadar çekilmez hale gelirdi. Ama, bakınız hiç beklenmedik an- da, üzerinde aylardır ne türlü spekü- lasyonların yoğunlaştığı Anayasa Mahkememiz, bir yılın son günü, üs- telik çok değerii başkanının aynlma- sından oluşan zorunlu törenler ara- sında bile, dokunulmazlık dosyalan- nı başka hâkimlerin önüne götüre- cek kararlarını vererek 1998'e adale- te güven duymamızı isteyen bir dav- ranış sergiliyorlar. Böyle bir davranışın toplumumuza verdiği "ne olursa olsun, adalete gü- ven duyma" yönündeki mesajlan, başka görevlilerce yeterince değer- lendirilmelidir. Ben o mahkemenin, şimdi artık bir günlük emeklilik yaşamının tadını çı- karmaya başlayan son başkanını, çok yakından tanıma mutluluğunu taşıyan eski arkadaşlanndan birisi- yim. Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisi, gençlik hareketlerinin bilinçli öncüle- rinden birisi, avukat, baro başkanı, öykücü, yazar, şair, seçkin düşün adamı, çok iyi yetişmiş bir hukuk ve bilim adamı... Bu ülkenin dürüst, erdemli insan- ları Yekta Güngör Özden gibi bir yurttaşa sahip olduklan için övünç duyacaklardır. BİR BAKMA SERVER TANİLLt Şiirle Başlamak Yıla... Dışarıda olsun içeride olsun, hoşa giden pek az şeyin görüldüğü bir yıl geçirdik. Hatıriamayı bile is- temedikleriniz vardır. Ama inanınm, yeni yıla da umutlarla girdiniz. Çünkü siz de "Her hal ilerdedir yaşanacak günlerin en güzelleri" diyen şairin dü- şüncesini paylaşanlardansınız. Gelecek, koşullara da tabi olsa, onu kurmak biraz da bize bağlı: Aklı- mıza, irademize, düşlerimize... Ufkumuzu zengin- leştirmek için de başta iki araç var elimizde: Fel- sefe ve edebiyat, özellikle de şiir. Gelin şiirle başlayalım yeni yıla! Şu anda elimin altında, bu konuda bize yardırn- cı olabilecek bir eser de var: Ataol Behramoğlu ile Özdemir Ince'nin Dünya Şiiri Antolojisi adryia, birkaç hafta önce Sosyal Yayınlar da çıkan 4 cilt- lik anıtsal bir çalışması bu. Eser, ilk biçimiyle 1987'deyayımlanmıştı. Bu kez, dünyanın genişle- yen siyasal coğrafyasıyla uygunluk içinde, daha da zenginleşmiş halde. 95 ülkeden 850 dolayında şa- ir. Beş kıtanın sesinden oluşan dev bir koro. Heyecanlandıncı bir olay! Türkiyeli okuyucuya böyle bir hizmette bulunan yazarları ve yayınevini candan kutluyorum. Şiir kül- türümüze pek büyük bir katkıda bulunmuşlar ve imgelemimizi dünya çapında örneklerie genişlet- mişlerdir. Bu değerii antoloji bana bir kez daha şunu öğ- retti: Şiir yok, şair vardır! O, Ingiliz olduğu kadar, Angolalı; Alman, Fransız ya da Türk olduğu kadar, Guatemalalı, Filistinli ya da Vıetnamlıdır; Agosti- no Neto'dur, Otto Rene Castillo'dur, Mahmut Derviş'tir ya da Nguyen Dinh Thi'dir. Nasıl ki 2500 yıl önce de Homeros'tu! Hepsinde o insanca duyarlık, o büyülü ses! Ve banşa yakılmış o içten türkü! Inanmıyorsanız, alınız Ritsos'un Banş adlı şiirin- den şu dizeleri: Çocuğun gördüğü düştür banş. Ananın gördüğü düştür banş. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridirbanş. Kardeşler, banş içinde ancak derin derin soluk alır evren, tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini. Kardeşler, uzatın ellerinizi. Banş budur işte! • Bir kitap daha var elimin altında. Adı, Siyah Bir Güldür Ölüm. Yine Sosyal Yayınlar'dan. Bu, vakitsiz ölümüyle babasının yüreğini yakan bir kıza, acılı babanın söylediği şiirier. Kızın adı Simin, babanınki Vecihi Tımuroğlu. Babanın ikinci yanışıdırbu; daha önce oğlu Kür- şat, dalından koparıldığında da acılannı dile getir- miş, bir ölümü ölümsüz kılmıştı. Şimdi kızıyla konuşuyor babası. Anılar, hep anılar. Ne kalmıştır ki gidenin ardın- dan? Doğuşu, oynayışı, sesi, gülüşü, türküsü... O doğuştan bütün doğanın haberi vardın "Gün doğarken meşeler hışırdıyordu I Ekim güneşinde kucağıma verdiler seni I Göğün boşluğunda sü- zülen tumalar/ Öpüp geçtilerküçücük ellerini". Bir başka yerde de "Gülle ötüşen seherle öoğdun ( Güneşin öpüşüyle" der. Ya babamn sevinci? "Elimin dokunduğu herşey I Evrensel bir şarkıydı I Duyduğum yaşamaktı I Narçiçeğili beşikte". Ölüm hesapta yoktur hiç, ama gelir bir gün. Ve "acılardan kendine bir ülke yaratmaya" ça- balar baba. "Kırmızı iri güller" büyük açılan çağ- nştınr olur. "Nasıl biter yalnızlık" diye sorar hep.. Zaman zaman birbirierine seslenirler baba-kız. Ne yazık, bahçe tarümardır, aynalar kınk... Vecihi Tımuroğlu'nun şu son kitabında topladı- ğı, okurken bizleri de derin bir hüzünle dolduran şi- irleri, söyleyişlerindeki ustalık, içtenlik, kozmik ba- kış, taşıdıkları derin lirizmle dikkati çekiyor. Sevile- nin ölümü karşısında arkada kalanlann tavn, Ab- dülhak Hamit'ten bu yana edebiyatımızda işlen- miş durmuştur. Tımuroğlu'nun şiirlerinin, özgün bi- rer örnek olarak onlann arasında şimdiden yerte- rini aldıktarı kanısındayım. Bu, şairimizin derin acı- sını hafrfletmez ama, söylemeli... Baskanlık secimi 6 ocak'ta Yekta Güngör Özden İnterstar'dan davacı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Emekli Ana- yasa Mahkemesi Başkanı YektaGüngörÖzden: ön- ceki günkü yayınında, kendisini şeriat savunucu- su Rize Milletvekili Şev- Id Yılmaz'la kıyaslayarak küçük düşürmeye çahşan înterstar Genel Yayın Yö- netmeni Ufuk Güldemir hakkında ceza ve tazmi- nat davası açacağını söy- ledi. Güldemir, tnterstar'ın önceki gün yayınlanan ha- ber bülteninde, Özden'in emekliye aynlmasını yo- rumlarken, televizyonlar- daki küfurlü konuşmalan nedeniyle çok sayıda taz- minat davası ile karşı kar- şıya kalan ve şeriatçı açık- lamalan nedeniyle hak- kında 20'ye yakın fezleke düzenlenen Şevki Yıl- maz'la Özden'i kıyasladı. Güldemir, haberinde Yıl- maz'ın dini, Özden'in ise laikliği sömürdüğü ve iki- sinin de 19. yüzyıla ait ol- duğu iddiasında bulundu. Güldemir, Anayasa Mah- kemesi'nin özelleştirme- ye ilişkin yasalan iptal et- mesini de eleştirdi. Cumhuriyet'in sorula- nnı yanıtlayan Özden, "Şevki Yılmaz'la beni bir göstermekhakarettir'' di- yerek, konuşmayı avukat- lanyla birlikte değerlen- dirdiklerini, Güldemir hakkında hem tazminat hem de ceza davası aça- caklannı söyledi. "Anaya- sa Mahkemesi'nin ve be- nim yansızağım konusun- da kimse bir şey söyleye- mez. Kunımu ytpratma- dan bugüne taşıdun" gö- rüşünü dile getiren öz- den, AA'run sorulannı ya- nıtlarken de, "Canan, ül- kem için feda oisun. Bun- dan sonra da hizmet ver- meye devam edeceğiın" diye konuştu. Özden, DYP lideri TansuÇJDer'in Anayasa Mahkemesi'ni de hedef alan bildirisine verdiği, "ÇiDer'in konuş- malannı hadstzUk sayıyo- rum. Çüler,bizesöz söyle- yeceklerin sonunda genr" sözlerine DYP Genel Baş- kan Yardımcısı Meral Ak- şener'in 'shem' ettiği yo- lundaki haberlerle ilgili olarak, "Tansu Çilferle taraşmalanmızı, konuş- malanmca Akşenerbfle- mez. Çünkü o sırada mS- letvekili dahi degildi. Bu konulaıia ilgili belgekr ve tanıklar var" dedı Yeniseçim Bu arada, Özden'den boşalan Anayasa Mahke- mesi Başkanlığı için 6 O- cak'ta seçim yapılacak. Seçimde yanşın, üyeler Yalçın Acargün ve Ahmet Nedim Sezer ile Başkan Vekili Güven Dinçer ara- sında geçmesi bekleniyor. Yargı çevrelerinde, 3 ada- yın da gerekli olan 6 oyu alamamalan durumunda, üyelerden Lütfi Tnncel üzerinde uzlaşma sağ- lanabileceği görüşü dile getirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle