16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 OCAK 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gazetecilere ateş lMUĞLA(AA)-7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın Muğla Karabağ Yaylası 'nda yaptırdığı villanın fotoğrafını çekmek isteyen Yeni Asır gazetesi muhabirleri Kazım Tokuç ve Uygar Turantekin'e koruma görevlisinin ateş açtığı iddiası üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldığı bildırildi. Sivil kurula asker üye • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MGKnın 28 Şubat kararlanyla ilgili olarak kurulan 'Başbakanlık Takip Kurulu'na, MlT Müsteşan ıle Genelkurmay Başkanlığrnın temsilcisi üye yapıldı. Başbakanlık Takip Kurulu. dün Başbakanlık Müsteşan Yaşar Yazıcıoğlu'nun başkanlığında Adalet, tçişleri, Dışişleri, Maliye ve Milli Eğitim bakanlıkJan ile DPT müsteşan, Diyanet Işleri Başkanı. Emniyet Genel Müdürü, Vakıflar Genel Müdürü ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri yardımcısının katılırruyla toplandı. Jandanmaya ek generaller • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Jandarma Genel Komutanlığı'na 9 ek general kadrosu verilmesini öngören yasa tasansı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Yasaya göre, 2 olan korgeneral kadrosu 3'e, 4 olan tümgeneral kadrosu 6'ya, 12 olan tuğgeneral kadrosu da 18'e çıkanldı. ABD'den Kıbrıs I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Başkanı'nın Kıbns Özel Temsilcisi Richard Holbrooke'un yardımcısı Tom Miller'ın bugün Ankara'da bazı temaslarda bulunacağı bildirildi. ABD'nin, Türkiye jje KKTC'nin bütünleşme sürecini hızlandırmaya başlamalan üzerine .Ankara'ya temsilci gönderme karan aldığı kaydedildi. Cezaevinde hesaplaşma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde dün meydana gelen olayda ağır yaralanan adli tutuklu Emre Dogan, kaldınldığı Ankara Numune Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı tlhan Mesutoğlu konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada. olayın. bir işadamını silah zoruyla kaçırma suçundan tutuklu Ayhan Altıntaş ile Murat Şahin'in yaralanmasıyla sonuçlanan olayın intıkamının alınmak ıstenmesinden kaynaklandığı bildirdi. Mesutoğlu, olayın sıyasi yönü bulunmadığmı kaydettı. Bekâret sözleri Newsweek'te • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünyanın en saygın dergilerinden Newsweek"in dünyadaki çeşitli liderlerin garip açıklamalanna yer verdıği 'Perspektıf bölümünde Devlet Bakanı Işılay Saygın'ın. "Bunun gerçekten önemli olduğunu düşünmüyorum. Beş ya da üç kız. hiç fark etmez" sözlerine yer verildi. Saygın'ın. kadından sorumlu bakan olduğu anımsatılan dergıde, bakanın bu sözleri, e\ lenmeden önce bekâret testi yaptırmak istemeyen kızlann intihar etmesi olayı üzerine söylediğı kaydedildi. Havuz sistemi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 55. hükümet. tüm kamu kurum ve kuruluşlannm paralannın Ziraat Bankası'nda toplanması için uygulanmak istenen. ancak 3'er aylık sürelerle ertelenen 'havuz sistemi'ni, 1998 Bütçe Yasası kapsamında sınırlandırarak yürürlüğe koydu. Başbakanlık. önceki gün yayımladığı genelgeyle, havuz sisteminin yürürlüğe konulmasını 'dığer kamu bankalannın nakit sıkıntısı' nedemyle üçüncü kez erteleyen 8 Ocak 1998 tarihli genelgeyi yürürlükten kaldırdı. Orduda kuşkuhıihale LALE SARIİBRAHtMOĞLU ANKARA - Hava Kuvvetleri Komutan- lığı'nda en fazla 80 milyon dolara mal ola- bileceği belirtilen bilgisayar ağının kurul- ması projesi, ihaleye çıkma koşulu aran- maksızın tek kaynaktan 167 milyon dolara Alman Dasa firmasına ihale edildi. Genel- kurmay lkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in, proje için ihaleye çıkılmasında ısrar- lı olduğu ve bu amaçla yakiaşık iki ay bil- gi iletişim ağı yapımı dosyasmı masasında beklettiği belirtiliyor. Çevik Bir'in ısrarlı tutumuna karşın, projenin tek kaynaktan gerçekleştirilmesi için geçen yıl Bakanlar Kurulu'ndan yetki alındı. Bu yetki çerçeve- sinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendir- me Vakfı'nın (TSKGV) şirketi olan ve HKK için iş yapan Hava Elektronik Sana- yii (Havelsan) aracılığıyla proje. Alman Da- sa firmasına yakiaşık 167 milyon dolara (290 milyon mark, yakiaşık 34 trilyon TL) ihale edildi. HKK'nin bir yan kuruluşu gibi çalışan • Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda bilgisayar iletişim ağının kurulması projesinin, ihaleye çıkma koşulu aranmaksızın tek kaynaktan 167 milyon dolara Alman Dasa firmasına verildiği ortaya çıktı. Projenin en fazla 80 milyon dolara mal olacağı ileri sürüldü. Havelsan aracılığıyla Alman Dasa firması- na verilen ihaleyle ilgili iddialar şöyle: - Genelkurmay BaşkanlığTnın bilgisayar iletişim ağının kurulması projesi, 1996 yıhn- da aralarmda TÜBİTAK ve ODTÜ'nün de bulunduğu tamamen >erti fîrmalardan olu- şan bir konsorsiyuma 2 milyon dolara ihale edib'yor. - Genelkunnay Başkanlığı'nın bilgisayar iletişim ağının ikinci aşaması; diğer komu- tanlıklardaki bilgisayar iletişim ağı ve bu- nun Genelkurmay karargâhı ile entegTe edilmesini öngörüyor. Bu çerçevede HKK, kendi iletişim ağının kurulması için Havel- san'a yetki venyor. HKK'nin Havelsan'a yetki vermesi olayı yasal. - Havefean'ın. HKK'nin verdiği yetki ile zaten bilgisayariletişim ağı kurulması konu- snnda kendi yeteneği olmadığı için ihaleye çıkması gerekhor. Havelsan bunun yerine Alman Dasafirmasuunteklifini kendi tek- lifı gibi sunuyor. - Bu sırada Çevik Bir olaya el koyuyor ve yerli firmalann da yapabileceği bu iş için tek kaynak yerine ihaleye çıkılmasını isti- yor ve dosyayı yakiaşık iki ay masasında tu- tarak geciktiriyor. - Ancak Bir'in ısrarlanna karşın, proje- nin Havelsan aracüığıy la tek ka> naktan ger- cekleştirilmesi için Bakanlar kurulu'ndan yetki ahnıyor. - Bu yetkinin alınması üzerine Havelsan. bilgisayar iletişim ağının 167 milyon dola- ra kurulması için kendi ülkesinde otomos- yon alanında uzman Dasa ile anlaşma im- zalıyor. Böylece Havelsan, yasal süreci by- pass etmiş oluyor. Projenin veriliş biçimi- ne karşı çıkanlar. devletin tek kaynaktan iş vermemesi gerektiğini belirtiyorlar. Uz- manlar, Dasa'ya 167 milyon dolara ihale edilen işin en fazla 80 milyon dolara mal olabileceğine de dikkat çekiyorlar. - Bu arada emekti generallerden oluştu- ğu belirtilen ve 1990'h yıllardan bu yana fa- aliyet gösteren Reysaş firmasının da Da- sa'nuı temsilcisi olduğu savlanıyor. - Projenin tek kaynaktan ihale edilmesi ile alanlannda başanlı yerli fırmalara şans tanınmadığı, 80 milyon dolar olarak hesap- lanan projeye daha fazla kaynak aynldığı ve askeri bilgisayar ağının yabancılar tarafın- dan yapılmasının yaratacağı sakıncalara dikkat çekiliyor. - Yerli firmalann korunmaması olayı F- 4'lerde de yaşandı. F-4'lere takılacak seyrü- sefer sistemini Aseban zaten F-16'lar için üretiyor. Dost-düşman aynmını yapan IFF sistemini ise >ine yerli Netaş üretiyor. Ancak her ild sistem de, yapılan anlaşma gereği İs- rail'den alınıvor. Nitekim TAJ'nın da F- 16'lar ile ulasüğı gövde yapımı deneyiminin kullanılması yerine, yine İJsrail tercih edildi. Bomba ihalesi Romanya'ya AskerlerF-15 uçağı peşinde • F-4'lerden sonra Türkiye'nin F-5 modernizasyon projesini de tartışmalı biçimde alan Israil, bu kez Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 3.5 milyar dolarlık saldın helikopteri ihalesine Rusya ile birlikte katıhyor. ANKARA (Cumhuri- haberler üzerine hareket yet Bürosu) - Savunma sanayiine milyarlarca do- larlık kaynak ayırarak dünya silah tacirlerinin cazibe merkezi haline ge- len Türkiye, envanterine F-15 savaş uçaklannı da dahil etme arayışında. Türkiye bu amaçla ya- pımcı ülke ABD'nin nabzını yoklarken, 21. yüzyılın önemli projele- ri arasında yer alan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin saldın helikopteri ihale- sine Rusya ve Israil'in birlikte katılması dikkat çekti. Türkiye'nin bom- ba ihalesinin ise Roman- ya'ya gittiği belirtildi. Türkiye, REFAHYOL iktidannın son günlerin- de gündeme alınan dev silah yapımı projelerine hız verdi ve Mesut Yü- maz başkanlığındaki hü- kümet bu süreci daha da hızlandırdı. Silah dengesi Türkiye'nin. ortak ya- pım projelerinin yanı sı- ra doğrudan alımlara da hız kazandırdığı gözleni- yor. Bu çerçevede asker- lerin geçen günlerde Es- kişehir'deki askeri tesis- lerde bir araya gelip, Türk-Yunan silah denge- lerini de masaya yatırdık- lan öğrenildi. Yüksek rütbeli generaller düze- yinde yapılan "fikircim- nastiği" toplantısmda as- kerlerin "Madem ABD Kongresi Yunanistan'm F-l 5 savaş uçaklan alımı projesine ona> verdi, biz niye bu yönde talepte bu- lunmayalım" dedıkleri öğrenildi. Askerlerin, ta- nesi 100 milyon dolan bulan ve F-16'lardan çok daha gelişmiş Boeing- McDonell Douglas yapı- mı F-l5 Kartal savaş uçaklannın satın alımı konusunda ABD'ye he- nüz resmen başvurma- dıklan öğrenildi. Türki- ye'nin F-l5 satın almayı düşündüğü yolundaİci geçen ABD'nin, Türki- ye'ye bu yönde başvuru yapıp yapmayacağını sorduğu da kaydedildi. Türkiye'nin 3.5 milyar dolarhk saldın helikop- teri ortak yapım projesi- ne katılım süresi geçen yıl 31 Aralık'ta sona er- mişti. ABD'nin yeşil ışık yakması üzerine Ameri- kan firmalannın da katıl- dığı proje için Rusya ve Israiİ'in birlikte teklif verdiği ortaya çıktı. Türkiye'nin soğuk sa- vaş dönemindeki eski düşmanı Rusya'dan son- ra askeri alanda işbirliği- ne girdiği bir diğer ülke Romanya. Romanya ile bir zırhlı araç prototipini geliştiren Türkiye'nin bomba üretimi ihalesini bu ülkeye verdiği belirti- liyor. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART FethuHahçılardan polise iftar BURSA (Cumhuriyet) - Fethul- lah Gülen e yakın kişilerce kurulan Bursa Aktif Genç Işadamlan Der- neği (BUGlAD), önceki akşam Bursa polisinin yöneticilerine iftar yemeği verdi. Emniyet Müdürü Ke- mai Bayrak'ın yanı sıra çok sayıda üst düzey yöneticiyle karakol amir- lennin resmi kıyafetlerle katıldığı Kırcı Otel'deki ıftar- da, emniyete 5 bin dolar bağış yapıldı. Bu arada aynı cema- atin kurduğu Yeşilır- mak Dershanesi'nin kentteki okullara dü- zenlediği "iftar turla- n"nda."MGK'dece- maatie ügUi gündeme gelen sakıncalann yersizoMuğunayöne- lik propaganda yapıl- dığT da ıddia edildi. Fethullah Gü- len'in, yurtdışındaki okullannın kurucula- nnın da bulunduğu BUGlAD'ın iftar çağnsına Bursa Em- niyet Müdürlü- ğü'nün, yapımını sürdürdüğü Kent Bilgi Sistemi projesine destek ama- cıyla katıldığı öğrenildi. Polislerin katıldığı iftar yemeğin- de, Gülen'in yurtdışındaki okullan- nın tanıtıldığı sinevizyon gösterisi de yapıldı. Sinevizyonda, Fethullah Gülen'in sık sık görüntüye getiril- diği, Gülen'den ve okullardan öv- güyle söz edildiği görüldü. Sineviz- yonun bitişiyle birlikte Fethullah Gülen uzun süre alkışlandı ve bazı müdürler de Fethullah Gülen yanlı- sı işadamlannın alkışlanna katıldı. Fethullah Gülen yandaşlannın ilk kurduğu dershanelerden olan Bur- sa Yeşilırmak Dersanesi de kentte- ki okullara "iftar turlarT düzenle- Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Başkanı Senal Sarıhan 'Gülen5 îslami devlet peşinde' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Cumhuri- yetçi Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Şenal Sanhan. Nur cemaati önderlennden Fethullah Gülen ve yandaşlannın laik cumhuriyet değil, Îslami esaslara dayalı bir devlet yaratma çaba- sı içinde olduklannı vurguladı. Dernek adına dün yazılı açıklama yapan Sa- nhan, son günlerde, Kuran'ın ve ezanın Türk- çeleştirilmesi, kadınlann cenaze namazı kılma- sı tarüşmalannın merkezine, kendilerini dinin "yeni ^dmlanmaalar"i olarak sunmaya çalı- şan kişilerin oturduğuna dikkat çekti. Sanhan, "Bu çabalann arkasrada yatan gercekliği açık- çagönnekve doğru bir tutum ahnakgereklidir. Aydinfauunanuı öndcr ve ömeklcri. emperya- lizmin güdûmündeki ıfamlı İslamm pompalayı- cdan değil, cumhuriyetin önderieridir" dcdi. Sanhan, yeni politikalarla kadmı din içinde eşitleme çabalarinın, yükselen kadın hareketi- nin öznel olarak başan gibi nitelenebileceğini belirterek şöyle devam etti: "Laiküğin bu tür sözde önderlere gereksinimi yoktur. Ulkemizin yüz>ühk aydınlanma ve demokrasi mücadeJesi bize yol göstennekte ve önderlik etmektedir.'' di Yeşilınnak Dershanesi tarafindan kiralandığı bildirilen otobüslerin, if- tar saati öncesi, yatılı bölümleri bu- lunan okullann önlerine çekildiği, buradaki öğrencilerin gruplarhalin- de MÜSlAD'ın denetimindeki Te- ras Otel'e götürüldükleri öğrenildi. Bursa Anadolu Lisesi'nin yanı sıra, kentteki başanlı öğrencilerin bulun- duklan okullan da kapsamına aldığı bil- dirilen uygulamanın ramazan boyunca yo- ğunlaştınlarak süre- ceği belirtildi. Bur- sa'daki eğitimciler, 11 Milli Eğitim Müdür- lüğü'nün uygulamaya seyircj kaldığını söy- lediler. Teras Otel'de ha- remlik-selamlık ya- pıldığına ilişkin bilgi- ler aldıklannı savu- nan eğitimciler, valili- ğin "beyin \ıkama operasyonlanna" se- yirci kalmaması ge- rektiğini vurguluyor- lar. IRMIKI AYDIN ENGİN Bizim meslekte her işe may- danoz olmak kuraldır ya, kırk yı- lın başı taraf olmadığınız bir tar- tışma patlayınca pek keyifli olu- yor. Hani kadınların erkeklerle bir- likte cenaze namazı kılıp kılma- ması, kadınlann cumayadabay- ram namazına erkeklerin yanı sı- ra katılıp katılmaması, haremlik- selamlık uygulamasının Islamiye- tin temel kuralı olup olmadığı gi- bi altbaşlıklarla sürüp giden tar- tışma... Soran yok, ama olursa yanıtım kısa: Bence mahzuru yok! Yani kadınlarla erkekler birlik- te namaz kılabilirler, ya da kılma- yabilirler, ya da erkekler de kadın- lar da hiç namaz kılmayabilirler. Benim merak ettiğım, "Islami- yette reform"\jn ilk adımlan gibi gösterilmek istenen tartışmanın tabandaki yansısı. Daha tartış- manın başındayız ve konu sanıl- dığından çok daha yaygın bir il- ginin odağına oturdu. Inanmaz- sanız belediye otobüslennde ko- nuşulanlara kulak misafiri olun; vapurda, özellikle Üsküdar-Emi- nönü vapurunda konuşulan ne- Bu Göl Maya Tutar mı? redeyse tek konunun ne olduğu- na dikkat edin. Semt camılerinde teravih namazı öncesi vaazlarda üstü örtük değinilen kadınlı-er- kekli namaz sorunu, namaz son- ralannda imamı çevreleyen sadık cemaatça saatler boyu tartışılı- yor. Kimilerinin (biraz da haksız- lık ederek) "28 Şubat şeyhülisla- mt" diye adlandırdıkları Yaşar Nuri Öztürk'ün TV'deki "Rama- zan sohbetleri" rating yanşında değme namlı dizileri solladı geç- ti. Üstelik tartışma alanı, salt Di- yanet işleri Başkanlığı'nın çeşitli kademelerinden gelen namaz fetvalarından ibaret değil. Aynı günlerde Fethullah Gülen'i ek- sen alan bir imaj yenıleme kam- panyasının ipuçlan da patlak ver- di. Ozel okullan, OrtaAsya veAv- rupa'ya yayılan örgütlenmesi, TV kanalı, günlük gazete, aylık der- gilerden oluşan medya ağı ile dinsel, ekonornik ve siyasal bir güç odağına dönüşen Fethullah cemaati, bugünlerde pek hare- ketli. "Ulusal uzlaşma" toplantı- lan düzenlıyoriar; kendi medyala- nnın dışına taşıp farklı okuyucu ve seyirci kesimlerine ulaşmayı deniyorlar. Kimi kesimlerı "Müs- lüman demokrat" bir siyasal ha- reketin uç veren tohumlan olduk- larına inandırmaya başladılar bi- le. Buna Refah Partisi kapatıldığı takdirde patlak vereceği kaçınıl- maza benzeyen miras kavgasını da ekleyin. Daha şimdiden "fîe- fah'ın gençleri" denen bir kanat, modern bir Islamcı parti arayış ve tercihinde olduklarına ilişkin ka- muoyu oluşturma çabalanna hız verdiler. ••• Başta söyledim. Bu tartışma- da taraf değilim. Buna ne bilgim yeter, ne ilgim var. Ama bir soru- nun yanıtını da dehşetli merak ediyorum: Bütün bu tartışmalara yıllardır özenle besleyip büyütülen siya- sal Islamcı kadrolar ne diyecek- ler? Yani sekiz yıllık eğitim sırasın- da sabah namazlannda cami ön- lerine yollanan, cuma namazla- nnda Istanbul'un birucundan ko- şup gelmesi istenen, Beyazıt ya da Cağaloğlu meydanlarında "Imaaaam haatipler kaa-paa-tııı- laaa-maaaz" diye bağıran, yaşa- mında ilk kez polisle çatışmaya değilse bile itiş kakışa giren kad- rolar ne diyecekler? Televizyon ekranlarına yansı- yan görüntüleriyle anımsayın on- lan ve sorunun yanıtını vermeye çabalayın. "Onlann" kanlannın, namazda yanı başlannda saf tut- masına "onlann" ne tepki vere- ceğini kestirmeyi deneyin. Görsel medya kameralan onlan, "sos- yete camileri"nin avlusunda de- ğil, varoş camilerinde, Anadolu kent ve kasabalannın camilerin- de ararsa, ekranlara yansıyacak görüntülerin gerçeği çok daha iyi yansıtacağını fark etmek zor mu? Müslüman-demokrat (artık nasıl olacaksa ve eğer mümkün- se) bir siyasal Islamcı hareketin ısteristemezsavunacağı "çoğul- culuk, farklı düşüncelere katlan- ma, hoşgörü" gibi demokratik davranışlar "onlan" nereye kadar zoriayabilecek? Oruç tutmayan biriyle ramazanda hoşgörü orta- mındaselamlaşmayı mı yeğleye- cekler; yoksa bıçağı çekip oruç tutmayan kâfiri katlederek cen- net yoluna bir tuğla daha mı dö- şemeyi yeğleyecekler? Söylemeye dilim varmıyor a- ma Nasrettin Hoca, göle maya çalarken biraz daha şanslıydı gi- bi geliyor bana. Tartışma siyasal İslamm safla- rında belki gedikler açacak. Ama göksel nizamın yanı sıra dünya nizamını da sıkı sıkıya tanımla- yan; dinsel kurallar kadar sosyal, siyasal ve ekonomik kurallar di- zisiyle ınananlann karşısına çıkan islam dininde, reform çabalan, namazda saf tutacaklann cinsi- yetlerini tartışmaya indirgeyecek kadar biçimsel ve yalınkat ol- masa gerek. POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İsyancı Toplum../ Baba ölmeden oğullar mirası paylaşmaya çalı- şıyor... RP'nin 'reisi' Necmettin Erbakan, bu olup bi- tenler karşısında ne yapıyor acaba? Erbakan Hoca, oğullannı sürekli haşlıyor: "Otunın oturduğunuz yerde, ben daha ölme- dim, ölmeye de niyetim yok..." Abdullah Gül'den Recep Tayyip Erdoğan'a, Melih Gökçek'ten Bülent Arınç'a dek RP'nin 'miras peşinde' olan önde gelen adlan işbaşında- lar... Eh, RP tabanı da bu olup bitenleri ilgiyle izliyor... Bugün Türkiye'de bir seçim olsa hangi parti tek başına iktidar olur? Hiçbirisi!.. Yapılan son kamuoyu anketlerine göre ANAP, RP ve CHP yüzde 16-19 arasında görülüyor; DYP, DSP ise yüzde 9-11 oranında... Ya kararsızlann oranı kaç? Yüzde 40... Bu sayı Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve küttürel yapıyı yansıtıyor... 63 milyon değil mi Türkiye'nin nüfusu? 63 milyon nüfusta gazete okurunun sayısı 3 mil- yon 463 bin... Gazete, kitap okumayan; sinemaya, tiyatroya, operaya, klasik müzik konserine gitmeyen bir top- lum, kendi siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel çıkariarını koruyabilir mi? Başbakan Mesut Yılmaz ve Başbakan Yardım- cısı Bülent Ecevit, CHP lideri Deniz Baykal'a ni- çin kızıyorlar? Yılmaz ne demişti birkaç gün önce: "Deniz Baykal, bizi destekleyeceğine söz ver- sin, biz de ekonomik önlemleri alalım..." Deniz Baykal, NTV'de çok güzel yanıt verdi: "Böyle şey hangi demokratik ülkede görülmüş- tür..." Baykal'a yanıt hem Yılmaz hem de Ecevit'ten geldi: "Zafen Baykal'a güvenilmez..." Durum böyle olunca, siz RP'yi bir değil, on kez kapatın, bir şey değişmez... Isyanını Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Can- sever"in kasetlerinı dinleyerek açığa vuran toplu- mumuz, nasıl bile bile zehirii mantar yemeyi göze alıyorsa, RP'nin de peşini bırakmaz... Siz, istediğiniz kadar 'ılımlı İslam' deyip tarikat şeyhlerini övün, Türfcçeezan'deyin; 'isyancı top- lum' sizden hıncını alır... • • • RP içindeki 'miras kavgası'nm sonu ne olur? Belleği zayıf olan toplumlarda birilerinin 'miras kavgası' yapması pek önemli sayılmaz... Bir süre sonra Erbakan Hoca da unutulur, yakın çevresinde yer alan Oğuzhan Asiltürk'ten Şev- ket Kazan'a dek pek çok isim de...Abdullah Gül ve Bülent Arınç gibi 'yeni yüzler'm konuşmalannı dikkatlice izlediniz mi? Hem 'dini motifleri' işliyorlar hem de 'sol motif- leri'... Televizyon ekranlarındaki 'araöes/c'çilerin dizile- ri nasıl ilgiyle karşılanıyorsa, RP'lilerin bu tür ko- nuşmaları da "isyancı toplum"da 'reyting' yapı- yor... Eğer RP kapatılırsa kurulacak yeni parti öyle 'Adil Düzen' masalıyla değil, ülke gerçekleriyle meydanlaraçıkacak; 'sömürü düzeni', 'ekonomik çarpıklık' yeni bir anlayışla anlatılacak... Susuriuk olayı ile ortaya çıkan 'devlet içindeki örgütlü çete', dönemin Başbakanı Necmettin Er- bakan tarafindan örtbas edilmedi mi? Edildi!.. Şimdilerde RP'liler bu olayın üzerine niçin gidi- yoriar? Bakın, TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ne diyor: "Susurluk çözülmeden Türkiye'de demokrasi- den söz edilemez..." Elkatmış, neden REFAHYOL iktidardayken böy- le konuşmuyordu? Demek ki, Türkiye'de siyasal partiler ikili oynu- yorlar; muhalefette başka, iktidardayken başka konuşuyorlar... ••• Necmettin Erbakan, RP içindeki gençlere kızı- yor, Yılmaz ve Ecevit ise Baykal'a ateş püskürü- yor... Ecevit diyor ki: "Biz tedbirleri alacağız, Baykal da halkı kışkır- tacak..." Erbakan Hoca da çocuklannı haşlıyor "Oturun oturduğunuz yerde, ben daha ölme- dim..." Bir kör döğüşüdür sürüp gidiyor... Halkımız da isyanlan oynuyor... Müslüm'ü, Ferdi'yi, Cansever'i dinleyip rahatlı- yor, seçim günü de Refah'a oy verip umut anyor... Bu duruma acaba sosyal demokratlar ne diyor? E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (« raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ^Ibadette kadına eşitlik çarpıtdıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet işleri Başkanı Mehmet Nuri Yıl- maz, kamuoyunda tartışı- lan "kadına ibadette eşit- Bk" konusunun çarpttıldı- ğını belirterek u Kadın ruh- suz bir ceset değil. Yakmı öktüğünde namaz kılabilir. kurban da kesebilir" dedi. Çeşitli görüşlerle dinin çar- pıtıldığını kaydeden Yıl- maz. "Kantann topuzu fazla kaçınlarak vatanda- şuı kafası kanşûnhyor" di- ye konuştu. Yılmaz, Din İşleri Yük- sek Kurulu üyeleriyle bir- likte düzenlediği basın top- lantısında, dini konulann çarpıtıldığını ve bu endi- şeyle bazı konulann aydın- latılması gerektiğini söyle- di. Dini konulann kayna- ğından öğrenilmesi gerek- tiğini belirten Yılmaz, "Te- levizvonlann ramazan ne- deniyle dini konulara ilgi- sinden memnuniyrt duyu- yoruz. ,\ncak baa teloiz- yonlar sının aşıyoriar. Bu da bizi üzüvor. Bunlar dini hayatta sarsmülaryaranr'' dedi. Toplumlarda, dini ko- nularda farklı uygulamala- nn ortaya çıkmasının kaçı- nılmaz olduğunu belirten Yılmaz, şu açıklamayı yap- tı: "İslam, Kuranı Kerim başta olmak üzere Hazreti Muhammed'ûı sünneti üzerine kurulmuş bir din- dir. Her âlimin dini kflmırû ölçüsünde farklı yorumlar yapması ve dolayısıyla top- lumda farkh uygulamala- nn ortaya çıkması kaçınıl- maz olmuştur. Ortaya çı- kan tartışmalar bu tarihi gerçeğin sonucudur." Yılmaz, İslam dini ile il- gili olmayan farklı kişisel görüşlerle tartışma konusu yapılmasının yanlış oldu- ğunu, sünneti devre dışı bı- rakan bir din anlayışının kabul edilmesinin müm- kün olmadığını söyledi. Yılmaz, fıkıh alanında ge- nel kabul görmemiş olan farklı görüşlerin ön plana çıkanlarak tartışma konusu yapılmasının, halkın kafa- sını kanştırdığını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle