Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15OCAK 1998 PERŞEMBE
8 DIŞ HABERLER
Ahnanya'daki
yangın
kundaklama
• BONN(AA)-
Almanya'mn Bielefeld
kenrinde 25 Türk ve
Yugoslavın yaşadığı 3 katlı
binada çıkan yangında, 7
yaşındaki bir Türk çocuğu
öldü. Bielefeld polisi ve
savcınm verdiği bilgiye göre
yangın kundaklama.
Kundaklamayı kimin ve
neden gerçekleştirdiği ise
biliraniyor. Söndürme
çalışmalan sırasında 7
yaşındaki bir çocuk, çatı
katında ölü bulundu. Bu
arada, yangın sırasında
binayı saran alevlerden
kaçmak isteyen bir anne.
panik içinde önce 2
çocuğunu çatı katındaki
pencereden aşağı attı, daha
sonra da kendini boşluğa
bıraktı. Pencereden atılan
çocuklardan biri, sokakta
bulunan bir başka çocuğun
üzerine düşünce, hafif yaralı
olarak kurtuldu. Bir
otomobilin üzerine düşen
diğer çocuk ile anne agır
yaralandı.
Atina: Nota
verdik
• ATİNA (AA) -
Yunanistan Hükümet
Sözcüsü Dimitri Reppas,
Türk savaş uçaklannın dün
Sakız-Rodos-Karpathos
adalannın doğusunda
Yunan hava sahasını ve
Arina FIR hattmı Ihlal
ettiklerini öne sürdü.
Reppas, dün yaptığı basın
toplantısında,
Yiınanistan'ın Ankara
Büyükelçisi Dimitri
Nezeritis'in Türk Dışişleri
Bakanlığı'na giderek
dünkü Ihlalleri konu alan
bir protesto notası verdigini
söyledi.
duştu
IKÂBİL(AA)-
Pakıstan'ın sınır bölgesinde
önceki gün düşen ve 80
Taleban milisi taşıyan Afgan
uçağından kurtulan olmadıği
bildirildi. Sovyet yapımı
Antonov-32 tipi askeri
nakliye uçağı, batıdaki Herat
kentine giderken kötü hava
koşullan yüzünden yeniden
Kandahar'a döndü. Ancak
bu arada Kandahar'da da
hava koşullannın
kötüleşmesi yüzünden uçak.
bu kentin 200 kilometre
güneydoğusunda bulunan
Pakistain'ın Belucıstan
eyaletinin başkenti
Quetta'ya inmek üzere
alçalırken bir dağa çarptı.
Şili'de senato
işgali
• SANTIAGO(AA)-
Şili'de General Augusto
Pinochet'nin ömürboyu
senatör seçilmesi planlannı
protesto eden sosyalist
gençler, senato binasını 90
dakika boyunca ışgal ettiler.
Eylemciler, Pinochet'nin,
askeri yönetım sırasında
insan haklan ihlalleri
suçlamasıyla yargılanmış
asker mahkumlann yattığı
Punta de Pueco cezaevine
senatör seçilmesini
önerdiler.
72 Hutu milrtan
(riduruldu
• BLJUMBURA (AA) -
Burundi'de askeri birliklerin,
son 5 günde düzenledikleri
operasyonlarda 72 Hutu
mılıtanını öidürdükJeri
bildirildi. Ordu sözcüsü
Yarbay Isaie Nibızi yaptığı
açıklamada. başkent
Bujumbura'nın
kuzeydofusundaki dağlık
bölgede saklanan Hutu
militanlanna karşı
düzenledikleri
operasyonlarda bombalarla
donanmış askeri uçaklar
kullandıklarını belirtti.
Çinli muhalif
direniyor
• PEKİN(AA)-Çin'deki
yönetim muhaliflerinden Cın
Yongmin, ülkeyi terk etme
emri aldığını öne sürdü.
1980 yılından bu yana "karşı
devrimci cinayetler işlemek"
ve çeşitli muhalif hareketlere
katılmaktan toplam 10 yıl
cezaevinde kalan Cin, son
olarak sendikal özgürlük
kampanyası başlatmıştı. Cin,
Kamu Güvenlıği
Bakanlığı'na gönderdiği
mektupta, yurt dışına
gitmeyeceğini ve sendikal
özgürlüğü savunmaya devam
edeceğini bildirdi. Cin,
polisin kendisinden.
ABD'ye gitmek üzere
pasaport başvurusunda
bulunmasını istediğini
belirtti.
Cezayir asıllı Fransız düşünür Bernard-Henri Levi, anayurdundaki vahşeti değerlendirdi
w
Katliaııılarm mantığı yok'• Cezayir'e giderek
incelemelerde bulunan
Levi'ye göre
eskiden emirin
fetvasıyla katliam
düzenlenirken artık
çetelerin sozü geçiyor.
Kendini çete başı ilan
eden herkes katliam
fetvası veriyor.
Militanlan ise işsizler
ve sokak serserileri.
GÜRHAN UÇKAIS
STOCKHOLM - Cezayir'de
herkesin cevabını merak ettiği so-
ru şu: Katil kim? "tstikrarsıziığa
yol açarak iktidara gelmek isteyen
gözü dönmüş radikal İslamcılar
nu, tslamcılann kökünii kurut-
mak isteyen hükümet mi?"
Fransa'nın yeni fılozoflanndan
ve güncel tartışmalarda adını du-
yuran Bernard-Henri Levi'ye gö-
re, Cezayir'de katliamlar ne her-
hangi bir grubun tekelinde ne de
herhangi bir mantık çerçevesine
oturuyor. Levi'ye göre artık ken-
dini çete başı ilan eden herhangi
bir kimse, katliam fetvası çıkara-
biliyOr.
Cezayir'de Yahudi bir ana baba-
dan doğan ve şimdi Fransa'da ya-
şayan Levi, kısa bir süre önce Ce-
zayir'e gitti. Levi'nın kalemiyle
ülkedeki katliamlann iç yüzü şöy-
le:
Mitica bölgesinde teröristlerin,
bölgedeki bir dini liderin, yani
"emir"in çıkardığı fetvalara göre
insan öldürdükleri belgelenmişti.
Şimdi emir olmak bile gerekmi-
yor; kendini çete başı ilan eden
herhangi birinin Tetvas* yeterli.
Ortalık, hiçbir organik bağı olma-
yan, hedef ve stratejı konusunda
birbirleriyle işbirliği yapmayan si-
lahlı çetelerle dolu.
Çeteye nasıl girilivor?
İşsizler ve sokak serserileri en
uygun kişiler. Emirin önünde hiç-
bir seçenekleri yok. Önce herhan-
gi bir cinayete zorla tanıklık ettiri-
liyorlar. Sonra da emirin adamlan
emire gidip," Ya bize üye olsun ya
da öldürelim. Yoksa muhbirlik ya-
par" diyorlar. Tarikatlar ve aşiret-
ler aynen mafya gibi çalışıyor.
Bağlayıcı payda, dini inanç.
Kjyımlann en sonuncusu Ci-
bulo semtinde olmuştu, iki gün
geçtı aradan. Tanık ıfadeleri aynı:
Önce bir grup geldi ve hedef evle-
ri işaretledi. Akşamüstü bir başka
grup j;elip, çıkış yollannı mayın-
ladı. Uçüncü bir grup meyve ağaç-
lannın arasına saklandı. Gece ya-
nsına doğru dördüncü bir grupje-
neratörü havaya uçurarak ortalığı
400'den fazla Idşinin öldüğii Sidi Hamid'de katliam kurbanlan gözyaşlan içinde toprağa verildi.
Cezayir
AB heyeti
reddedildi
Dış Haberier Senisi - Cezayir,
ülkede meydana gelen katliamla-
ra son vermek için bir dizi diplo-
matik temasta bulunmak üzere
Avrupa Birliği (AB) tarafından
gönderilecek heyeti kabul etme-'
yeceğini açıkladı.
Cezayir Dışişleri Bakam Ah-
med Attaf, AB delegasyonunun
söz konusu sorunlan tartışmak
için yeterince üst düzey olmadığı-
nı belirterek heyeti kabul etmeye-
ceklerini söyledi.
Attaf, heyetin, Cezayir hükü-
metinin görüşmelerin terorizmle
mücadele konusunda odaklanma-
sı yönündeki resmi önerisini kabul
etmediğini ileri sürdü.
Cezayir hükümetinin son kara-
nyla ilgili olarak düş kınklığına
uğradığını açıklayan AB, bu ülke-
ye diplomatik bir heyet gönderme
fikrinin hâlâ sürdüğünü belirtti.
Islami Selamet Cephesi (FIS),
ise hükümetin AB heyetinin ziya-
retini reddederek zaman kazan-
maya çalıştığını iddia etti.
'Islamcılara sızan ajanlar militan oldu'
Dış Haberier Servisi - Cezayirli
gazeteci Yaser Benmflud,
ülkede 1992 yılmdan beri
süren katliamlarla ilgili yeni
bir sav ortaya attı. ABD'de
yayımlanan Newsweek
dergisinde yer alan yazısında
Benmilud, katliamlann
sorumlulanyla ilgili şimdiye
değin iki ayn varsayımın
ortaya atıldığını söylüyor.
Bunlardan birine göre Sîlahlı
Islami Grup ihanetle suçladığı
Islami Selamet Cephesi'nin
(FIS) üyelerini aileleriyle
biriikte öldürüyor. Bir diğer
varsayım ise, köylüleri dağıtıp
kaçırmak ve topraklanna el
koymak için katlıamlan bizzat
Cezayir ordusunun
düzenlediği. Ordu içindeki
birçok subayın zaten aynı
zamanda işadamı olduklan da
biliniyor.
Ancak Cezayirli gazeteci her
iki varsayunın da doğru
olmadığıru ileri sürüyor.
Benmilud'a göre katliamlar,
ordu tarafından radikal Islamcı
gruplann arasına sızdınlan
ajardann daha sonra bu
gruplann saflanna geçmeleri
yüzünden önlenemiyor.
Islami terörle mücadele eönek
amacıyla ordu, silahlı Islami
gruplann arasında ajanlar
sızdırmaya başladı. Amaç, bu
gruplan daha iyi izleyebilmek
ve daha iyi mücadele
edebilmekti. Ancak bu kişiler
kısa bir süre içinde içlerine
sızdıklan silahlı gruplann
yaşam biçimine kendilerini
uydurdular. Kadınlann ırzına
gcçmek, para ve mücevher
çalmak, bedava yiyecek,
ordunun kendilerine sunduğu
yaşamdan cazip geldi
kendilerine. Cezayirli gazeteci
ordunun, bu gruplann arasına
sızan ajanlannın zarar
görebileceği endişesiyle
radikal tslami gruplarla
çatışmaktan kaçmdığını
belirtiyor. "Biz teröristter fle
değil, teröristler ik savaşmayan
generailer ile sa\Bşmalıyız"
diyen Benmilud "katfiamlar
da sürecek, uluslararası
ildyüztölâk de* diyor.
karanlığa boğdu. Bir lider, hiçbir
kapıyı şaşırmadan evden eve gitti
ve öidüriileceklerin adlannı oku-
du. Önce kapıya çıkan erkekleri
öldürdüler, sonrabütün aile üyele-
rini...
Bu evler neye göre seçilmişler-
di? Larbaa FlS'ın güçlü kalesiydi.
28 ve 31 temmuzda burada iki kor-
kunç toplu kıyım gerçekleştirildi.
Geçen ekimde bölge sakinleri, or-
dunun onlara silah verme önerisi-
ni geri çevirmişlerdi.
Larbaa'nın hemen yakınında iki
askeri karakol var. Kadınlann ci-
nayet gecesi haykırmalanna, ten-
cereleri kepçelerle dövmelerine
karşın tek bir asker gözükmemiş-
ti. Karakollardanbirine giripnede-
nini sormak istiyorum, içeri almı-
yorlar beni.
KatiDer mahalleden
Rais'de 29 ağustosta büyük bir
toplum kıyım oldu. Saldırganlann
bıçak, satır, keser ve av tüfekleri
vardı. 300 kişi doğrandı o gece.
Bebekler, yanmakta olan ekmek
finnlanna atıldılar diri diri. Tanık-
lardan biri, emirin verdiği talima-
tı işitti: "Yetişkinieri,cezao(sundi-
ye öJdürüyoruz, çocuklan da kur-
tutsular diye." Tanık bana bir ev
gösteriyor. Saldırganlardan dördü
o gece bu evdeki bir düğünde eğ-
lenmişler. tki saat sonra gelip bu-
radaki katliama katılmışlar! Soru-
ma kızıyor. "Ne demek Idm kimi
öldürüyor? Karillerin hcpsi bu
semtingençlerv' Neden ordu gelip
katılleri yakalamıyordiye soruyo-
rum. Yanıtı "Söylebana,dünvanın
hangi ülkesindegece karanlığında
böyie bir olaya müdahale edip pu-
suya düşürülme riskini göze ala-
cak ordu var? Zaman zaman mü-
dahale ediyoıiar ama, ortamına
bağh."
tktidardaki RND partisinin söz-
cüsüne, petrol ve do|algaz tesısle-
rini koruyacak gücünüz var, ama
kıyımdan geçen köylerdeki halkı
koruyacak gücünüzyok, diyorum.
Mitica'da ve Cezayir'in batısında
yeni kıyımlar olacaktır. Neden?
Önemi olan tek soru bu. Ceza-
yir, dış dünyaya şunu söyledığı
gün demokrasi yoluna yeniden gir-
miş olacaktır: Artık önemli ve
önemsiz kentler diye bir şey yok.
Yaşam ile ölüm aynmı da yok. Re-
lizan'daki köylünün hayatı ile bir
petrol işçisinin araç gerecinin de-
ğeri arasında bir fark yok.
Rusya Irak'a kalkan olduDış Haberier Servisi - Bağdat,
ABD'li uzman başkanlığındakı
BM heyetinin çalışmalannı dün
ikinci kez engellerken Rusya,
Irak-BM gerginliğinde güç kul-
lanıhnasına tamamen karşı oldu-
ğunu VV'ashington'a bildirdi.
Interfax haber ajansı, Rusya
Dışişleri Bakam Yevgeni Prima-
kov'un, ABD Dışişlen Bakanı
Madeleine Albrighfla salı günü
bir telefon görüşmesi yaparak
"Güç kullanılmasının kabul edi-
lemez" olduğunu söyledi ğini du-
yurdu. Bir dışişleri bakanlığı
sözcüsünün açıklamalanna da-
yanılarak verilen haberde, Pri-
makov'un, Irak'ı BM ile işbirli-
ğine gitmeye çağırdığı da kay-
dedildi. Rusya, Birleşmiş Mil-
letler Güvenlik Konseyi'nin,
Bağdat'a karşı ortakbirkararal-
masını da engelledi.
Konseyin beş daimi üyesi,
VVashington'un hazırladığı tas-
lak metin dogrultusunda Irak'a
verilecek tepkiyi tartışmak üze-
re salı günü bir araya gelmişti.
Rusya Büyükelçisi'nin, Irak'ta-
ki BM heyetinin yapısına ilişkin
sorulan ise toplantıdan ortak bir
kararçıkmasmı engelledi. Büyü-
kelçi Sergei Lavrov, Mosİco-
va'nın Irak'taki kitle imha silah-
lannın tasfıyesinden sorumlu
BM Özel Komisyonu Başkanı
Richard Butier'a denetleme
ekiplerinin yapısıyla ilgili bazı
sorular yönelttiğini, ancak soru-
lann yanıtlannı henüz alamadık-
lannı söyledi.
Konsey'in, Irak'a karşı sertbır
karar almasını isteyen ABD'nin
BM nezdindeki büyükelçisi Bill
Rkhardson, Bağdat ın bıyolojik
ve kimyasal sılahlan tutuklular
üzennde denediği yolundaki ha-
berleri "rahatsızedici" bulduğu-
nu söyledi.
UNSCOM Başkanı Richard
Butler, Bağdat yönetiminin kim-
yasal silahlan denemek amacıy-
la mahkumlan kobay olarak kul-
lanıp kullanmadığının arastınl-
dığını açıklamıştı. Ancak Irak
Başkan Yardımcısı Tarık Aziz,
Bağdat'ta duzenlediği basın top-
lantısında söz konusu iddianın
Irak güvenlik birimlerine ait bi-
nalara girebilmek için uydurul-
muş bir yalan olduğunu söyledi.
Öte yandan BM, Irak hakkın-
da alacağı karan Butler'ın 19
Ocak'ta yapacağı Bağdat ziya-
reti sonrasına erteledi.
israil Baskonsolosu
'İran'la
görüşürüz'
Dtş Haberier Servisi- Israi1 Baskonso-
losu Eli Şaked ülkesinin terorizm soru-
nuna karşı Iran 'la diyaloğa hazır olduğu-
nu söyledi. İsrail'in Istanbul Baskonso-
losu Eli Şaked dün gazetemizi ziyaret
ederek Genel Yayın Yönetmeni Orhan
Erinç'le görüştü.
Görüşme sırasında terörün uluslarara-
sı dayanışma içinde olduğu bir dönemde
ülkelenn tek başlanna sorunun üstesin-
den gelmelerinin mümkün olmadığını
savunarak tek çarenin teröre karşı işbir-
lığı ve koordınasyon olduğunu söyledi.
Ülkelenn "Düşmanımındüşmanıdos-
tumdur" düşüncesiyle zaman zaman te-
rör örgütlerini desteklediğini belirten Şa-
ked, terönstle gerilla arasındaki ajnraı
belirlemek gerektiğini ve teröristlerin
hiçbir şekilde desteklenmemesi gerekti-
ğini savundu.
Şaked "HizbuOah bizim sadece askeri
hedeflerimize sakürsaydı onlardan geril-
la diye söz ederdim. Ancak srvil hedefleri
de vurduklan için terörist dryorum" de-
dı. lran'ın Hizbullah'ı desteklediğini be-
lırten Şaked, "Biz terörle mücadelede
İran'la diyaloğa hazınz. Ama tran hazır
mı? Sanmıyonım''
Netanyahu hükümeti bölgenin yalnızca yüzde 40'ını Filistin'e verecek
israil Baü Şeria'dan çekilmiyorDış Haberier Servisi - İsrail
hükümeti, Filistinliler ile ni-
hai bir anlaşma olsa bile Batı
Şeria'nın geniş bir bölümünü
kontrolü altında rutmayı ka-
rarlaştırdığını açıkladı. İsrail
Başbakanı Benyamin Netan-
yahu'nun ABD Başkanı BiD
Clinton ile yapacağı görüşme
öncesinde toplanan İsrail ka-
binesi, bu karan "ulusalçıkar-
lar" için ve Batı Şeria'da "gü-
venlik bölgeleri" oluşrurmak
amacıyla aldığını belirtti.
tsrail'in kontrolü altında tu-
tacağını açıkladığı bölgeler
şunlar:
- Doğu Güvenlik Bölgesi
(Ürdün Vadisi)
- Batı Güvenlik Bölgesi (Is-
rail'i Batı Şeria'dan ayıran ye-
şil hat boyunca)
- Kudüs'ün errafindaki alan
- İsrail yerleşimlerinin erra-
findaki alan
- Elektrik dağıtım merkez-
leri. su kaynaklan ve anayol-
lan da kapsamına alan altyapı
bölgeleri
- Stratejik önemi olan aske-
ri üsler
• Beyrut Kasabı lakaplı Altyapı Bakanı Ariel
Şaron'un dediği oldu. Bakanlar Kurulu
Netanyahu-Clinton görüşmesi öncesinde
bölgenin yüzde 60'ının güvenlik gerekçesiyle
israil kontrolü altında kalmasını kararlaştırdı.
- Hem güvenlik hem de yer-
leşimler açısında önemli olan
Kuzey-Güney ve Doğu-batı
karayollan
- Tarihi Yahudi alanlan
Netanyahu hükümetinin, bu
güvenlik bölgelerini kesin şe-
kilde sınırlayan bir harita çiz-
meyi reddettiği bildiriliyor.
Ancak İsrail Radyosu tüm bu
bölgelerin Batı Şeria'nın yüz-
de 60'ını kapsadığını söyledi.
Netanyahu"nun ABD Baş-
kanı ile 20 ocakta yapacağı
görüşmede, geçici birçekilme
planını da Clinton'a sunması
planlanıyordu. Ancak İsrail
kabinesinin aldığı bu son ka-
rar, îsrail Başbakanı 'nın Was-
hington'a, 10 aydan beri askı-
ya alınan banş görüşmelerini
yeniden başlatabilecek bir
öneri ile gitmeyeceğini ortaya
koyuyor.
Başbakan Netanyahu'nun
bir harita oluşturmayı da ABD
Başkanı ile yapacağı görüş-
meden önce. bu konudaki be-
lirsizliği korumak amacıyla
reddettiği ileri sürülüyor. Was-
hington yönetimi, İsrail ve Fi-
listin arasında nihai banş an-
laşması için görüşmelerin ye-
niden başlayabilmesi için Isra-
il'in acil olarak Batı Şeria'dan
çekilme planı ve takvimi ha-
zırlamasını istemişti.
Filistinlilerden tepki
İsrail hükümetinin Batı Şe-
ria ile ilgili açıklamalan Filis-
tinlilerin tepkısine yol açtı. Fi-
listin yönetimi Israil'i "banş
düşüncesini" yok etmekle suç-
ladı. Banş görüşmelerinde Fi-
listini temsil eden Nebil Şaat
"Ne İsrail işgalinin sürmesini
ne de Baü Şeria'nın bölünme-
sini kabul edebiUriz. Bu karar-
la İsrail banş düşüncesini iyi-
ce yok ediyor" diye konuştu.
Şaron'un başansı
İsrail kabinesinin dün Batı
Şeria'dan çekilme konusunda
aldığı karar Alryapı Bakanı
Ariel Şaron'un zaferi olarak
nitelendı. Ilımlı olarak tanınan
Dışişleri Bakanı David Le-
vi'nin istifasının ardından Şa-
ron'un hükümet içindeki yıl-
dızının yeniden parladığı be-
lirtiliyor.
Israil'in Batı Şeria toprakla-
nnın yüzde 60'mı kontrolü al-
tında tutmasını ve bir harita
oluşturmasını Şaron önermiş-
ti.
Levi'nin istifasından sonra
israil hükümetinin en ılımlı
bakanı olarak görülen Savun-
ma Bakanı İzak Mordehay ise
Batı Şeria topraklannın yüzde
50'sinın konrrol altına alınma-
smayönelik birplan önermiş-
ti. Levi'nin istifası Netanyahu
hükümeti içinde aşın milliyet-
çilerin güçlenmesine yol aç-
mıştı.
POLİTİKADA
SORUNLAR
ERGUIN BALCI
Cezayir'deki Vahşet
Cezayir'de vahşet inanılmaz boyutlarda. Rama-
zan'ın başlamasından bu yana öldürülenlerin sayısı
10OO'İ geçti.
Katliamlann büyük çoğunluğu köktendinci Silahlı
Islami Gaıp (GIA) tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak
devlete bağlı özel birliklerin de Islamcılarla diyalog
umudunu ortadan kaldıımak için katliam yaptığı yo-
lundaki kuşkular son zamanlarda giderek güçleniyor.
Bu kuşkular kimi zaman başkent Cezayir'in varoş-
lannda yerleşim birimlerini basan teröristlerin acele
etmeden, büyük bir rahatlıkla insanlan boğazlama-
lanndan kaynaklanıyor. Gözlemciler, hükümetin baş-
kent yakınlarındaki varoşlara kısa süre içinde aske-
ri biriik gönderebileceğini, oysa güvenlik güçlerinin
katliamlann yapıldığı yörelere çok geç geldiğini vur-
guluyorlar.
Vahşetin tırmanması, yıllardır Cezayir'deki trajedi-
yi seyretmekle yetinen Batı dünyasını sonunda ha-
rekete geçirdi. Clinton yönetimi, Cezayir'deki olay-
lan incelemek üzere bu ülkeye bir araştırma heyeti-
nin gönderilmesini istiyor Avnjpa Birliği (AB) Ceza-
yir"e Ingiltere, Lüksemburg ve Avusturya temsilcile-
rinden oluşan bir heyet göndermeye hazırtanıyor.
Ama Cezayir hükümeti dışandan gelecek bu tür
inceleme heyetlerine karşı olumsuz bir tavır içinde.
Bu girişimleri Cezayir'in içişlerine müdahale olarak
kabul ediyor. Hükümet, AB'den gelecek heyeti sa-
dece "Köktendinci teröre karşı mücadelenin güç-
lendirilmesi konusunu görûşmek" koşulu ile kabul
edebileceğini bildirdi.
Yani AB heyeti bağımsız bir soruşturma yapama-
yacak, katliamlann gerçek faillerini araştırmayacak,
yalnız hükümetle teröre karşı daha etkin mücadele
yollannı tartışabilecek.
Bu nedenle, Cezayir'e gidecek olan heyetin bu ül-
kedeki durum hakkında kapsamlı ve aydınlatıcı bir
çalışma yapması beklenemez.
•••
Islam ülkeleri ve Islam Konferansı Örgütü (İKÖ) gi-
bi kuruluşlar ise hareketsiz. Bunlar arasında Suudi
Arabistan, Iran ve Sudan gibi şeriatla yönetilen ül-
keler Cezayir'de laik hükümetin yanında göriinme-
mek için, köktendinci teröristlere ses çıkarmıyor ve
katliamlann iktidardaki yönetim tarafından yapıldığı-
nı iddia ediyor.
Gerçek şu ki, katliamlar hem yönetim hem de fa-
natik GIA örgütü tarafından yapılıyor.
Newsweek dergisi "Katliamlar bir bakıma Devlet
Başkanı General Liamine Zeroual'ın hükümetinin
de işine yanyor. Islamcı katliamlardan gözü korkan
Batı, Cezayirhükümetine destek veriyor. Katliamlar
halkta da radikal Islamcılara karşı tepkiyi arttınyor"
diyor.
Cezayirli bir gazetecinin dergide yer alan yazısın-
da ise vahşeti bu boyuta getiren etkenler arasında
ordunun terör örgütü GIA'ya sızdırdığı ajanlar gös-
teriliyor. Yazıda, terörü önlemek için GIA'ya sızdın-
lan bu ajanlann bol para ve yağmaya dayanan örgüt
hayatını benımseyerek birer katil olduklan belirtilryor
Cezayir'de yaşanmakta olan trajedi ashnda iktkftr-
daki Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) diktatöriüğünün
yaptığı tarihsel hatadan kaynaklanıyor. Ordunun dar-
be yaparak 1992'de Islami Selamet Cephesi'nin (FIS)
kazanacağı kesin olan seçimleri iptal etmesi, günü-
müzdeki vahşete yol açan olayların başlangıcını
oluşturdu. Oysa Cumhurbaşkanı Şadli Bin Cedid
seçimlerin iptaline karşıydı. Böyle bir davranış şid-
det olaylanna yol açabilirdi. Iktidar Islamcılarla pay-
laşılmalıydı. Laik Cumhurbaşkanı anayasanın gü-
vencesi olur, FIS da anayasanın sınırlan içinde ülke-
yi yönetirdi.
Şadli Bin Cedid'in öngörüsü doğru çıktı. Cezayir
kan gölünedönüştü. Oysa FlS'a iktidara gelme şan-
sı tanınsaydı, ülkenin muazzam ekonomik ve sosyal
sorunlan karşısında o da yıpranırdı.
llginçtir, Cezayir'de ordu darbe yapıp, seçimleri
iptal ederken Batı'dan hiçbir ses çıkmadı.
Neden acaba?
Çünkü, Cezayir'in zengin petrol ve doğalgaz ya-
taklan Batılı şirketler tarafından işletiliyordu. FIS, ik-
tidara geldiği takdirde İslamcılar bu imtiyazlan Batı-
lı şirketlerden alabilirdi.
İnsan haklan, demokrasi filan iyi de, önce
ekonomik çıkariar gelir.
Öyle değil mi efendim?
AB dönem başkanı İngiltere:
Türkiye genişleme
sürecine çekilmeli
Dış Haberier Servisi -
Avrupa Birliği (AB) dö-
nem başkanı Ingiltere'nin
Dışişleri Bakanı Robin Co-
ok, Türkiye'yi genişleme
sürecine çekmenin gerekli
olduğunu söyledi. Cook,
AB'nin kriterlerinin pazar
ekonomisi, insan haklan
ve demokrasi olduğunu
vurguladı.
Cook, dün Avrupa Par-
lamentosu'nda ülkesinin
dönem başkanlığı sırasın-
da öncelik vereceği konu-
lar konusunda Avrupalı
parlamenterlere bilgi ver-
di. Cook, konuşmasında
Türkiye'nin, Avrupa'da
yerini tanıdıklannı kaydet-
mekle biriikte gelecek zir-
veye kadar Ankara'nın di-
ğer 11 aday ülke arasına
alınması konusunda açık
bir mesaj vermekten de ka-
çındı.
İngiltere Dışişleri Baka-
nı, AB'ye katılmak isteyen
ülkeler için gerekli kriter-
lerin ortada olduğunu be-
lirterek bunlann pazar
ekonomisinin gerekliliği,
insan haklan ve demokra-
siye saygı olduğunu söyle-
di.
Cook, Türkiye'nin
AB'ye tam üyeliği için
adaylığının, diğer ülkeler-
le aynı tarafsız kriterlerle
değerlendırilmesi gerekti-
ğini söyledi.
Bakan, dönem başkan-
lığı sırasında ülkesinin An-
kara ile ilişkileri güçlendir-
mek için çalışacağını be-
lirterek Türkiye'nin bölge-
de uzun bir süredir önem-
li rol oynayan ittifak üyesi
olduğuna işaret etti.
Kıbns konusunda. BM
Genel Sekreteri'nin giri-
şimlerini desteklediğini
kaydeden Cook, Kıbns'ın
AB'ye katılımının Ada'da-
ki tüm insanlann banş ve
refahına katkıda bulunaca-
ğına inandığını söyledi.
Toplumlar arası görüş-
melerin başlamasmı umut
ettiklerini kaydeden Cook,
Rum Kesimi'nin, Türk
temsilcilerin de tam üyelik
müzakerelerine katılacak
heyette yer almasını kabul
etmesinden memnunluk
duyduklannı söyledi.
İngilız Bakan, Ada'nın
bölünmüşlüğü için çözü-
mün, Kıbns'ın tam üyelik
sürecine koşul olmaması
gerektiğini söyledi.
Cook konuşmasında,
AB genişlemesi konusu ve
ortak para birliğinın ülke-
sinin dönem başkanlığı sı-
rasında en fazla önem ve-
receği konulann başında
geldiğini söyledi.