25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 OCAK 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Araştırmacı - yazar Dr. Faruk Güçlü, kamu çalışanlanmn hızla artan enflasyon altında ezildiğini söyledi 'Memıırun rııh sağhğı bozuldu'HAZAL ATEŞ ÇAKIR ANKARA- Araştırmacı- Yazar Dr. Faruk Güçlü. hız- la artan enflasyona karşı hü- kümetin verdiği zam oranı- nın memurlann ruh sağlığı- nı bozduğunu belirterek. "Bir zamanlar toplumun saygm insanJan oian memur- lar, şündi evlenecek kız bu- lamıyor" dedi. Dr. Güçlü. son 25 yılda 8 bin 500 me- mur ve emeklinin intihar et- tiğine dikkat çekerken. bir- çok intihar olayının da ka- yıtlara geçmediğini söyle- di. Dr. Güçlü, 24 Ocak 1980 ekonomik kararlanndan bu yana 18 yıl geçmesine kar- şın toplumsal ve ekonomik yaşamda hiçbir ilerlemenin olmadığını kaydederek, ekonomik sorun- lann özelhkle memurlara yansımasmı de- ğerlendirdi. Türkiye'de bugüne kadar izlenen ekonomik politıkanın "zengini zengin, fakiri fakir eden" bir nitelik ta- şıdığinı belirten Güçlü. "Bunlar Özal, Evren. Demirel, Çiller ve Yılmaz tara- findan uygulanan politikalann sonucu- dur. Bu 18 yıl toplumsal ve ekonomik ya- şamdan birçok şe>i alıp götürdü" dedi. lşçi \e memurlann son 10 yılda yüzde 50 daha fakirleştiğine dikkat çeken Güç- lü, " Bu insanlar 30-40 milyon liraile ya- Ç a l ı ş m a v e S o s y a l C ü v e n l i k B a k a n l ı ğ ı i s t a t i s t i k l e r l e b e l i r l e d i Sendikalıların çoğunluğunu erkekler oluşturuyor KONYA (AA) -Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşlannda istihdam edilen sendikahla- nn ezici çoğunluğunu erkekler oluşturuyor. Kamuda sayısal üstünlük tartışmasız erkek- lerin elinde. Kuruluşlar genelinde her dokuz sendikalı erkeğe karşm bir kadın çalışırken, özel sektörde durum. beşe bir düzeyinde. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakarüığı'nın yayımladığı "Çahşma Hayatı İstatistikkrT başlıklı kitapta, Türkiye'de kamu ve özel sek- törde istihdam edilen sendikalı kadın ve er- keklerin durumu, istatistiklerle veriliyor. Bu- na göre, kamu kurum ve kuruluşlannda çah- şan sendikalılann yüzde 90'dan fazlası er- keklerûen oluşuyor. Toplam 1 milyon 94 bin 579 sendikalıdan sadece 88 bin 562 'si kadın. Kadınlann, çahşanların genel toplamına ora- nının yüzde 8.88 seviyesinde kaldığı kayde- diliyor. Özeî sektörde ibre az da olsa kadın- lardan yana. Ziraözel sektördeki 1 milyon 680 bin 43 sendikalıdan 284 bin 423'ünü kadm- lar oluşturuyor. Kamuda istihdam edilen ka- dınlann oraru yüzde 8.88'i bulurken, bu oran özel sektörde yüzde 20'nin üzerine çıkıyor. Kadın sendikalılann illere göre dağıhmın- da çıkan rakamlara göre de, en büyük il Is- tanbul'da 14 bin sendikalı kadın istihdam edi- lirken, Bayburt'ta kamuda çalışma olanağı bulan kadın sayısı 7. Ağn, kamuda calışan sen- dikab kadınlar açısından, Doğu Anadolu'da- ki şanslı illerin başında geliyor. Zira burada 194 kadına istihdam olanağı sağlanmış, özel sektörde ise sadece 11 kadın çahşıyor. Başkent Ankara'da kamudaki 121 bin sen- dikalının 10 bin 730'unu kadınlar oluşturu- yor. Bingöl'de 148. Bitlis'te 313, Tunceli'de 323. Gümüşhane'de 71, Hakkâri'de 78, Arda- han'da 30, lğdır'da ise 32 kadm çahşıyor. ts- tanbul'da özel sektördeki 577 bin 661 çalışa- nın sadece 111 bin 630'unu sendikalı kadın- lar oluşturuyor. Istanbul'daözel sektörde her beş sendikalı erkeğe bir kadın sendikalı dü- şüyor. Ankara'da özel sektörde 987 bin erkek çalışırken, sendikalı kadın sayısı, 10 binin bi- raz üzerinde. şamaya çalışı>or. Memurun ruh sağlığı- nı korumakla görevli devlet işlevini ye- rine getiremez hale düşmektedir. İnti- har oranlanndaki artış bundan kaynak- lanmaktadır" açıklamasını yaptı. Tür- kiye'de geleneksel toplumsal dayanışma- nın. imece usulü çalışmanın yaygınlığı- nı yitirdiğine dikkat çeken Güçlü. şöy- le devametti: "Birvyciliğin ön plana çıkması ile in- sanlar kalabalıklar içinde kendini yatnız hisseden varüklar oldu. Küçük Ameri- ka hayali, üikeningeleneksel kültürünü. değer yargüannı alabora etti. Ve sonuç- ta ülkemiz insanı ahşık olmadığı bir in- tihar olgusuyla karşı karşıya kaldı." Son 18 yılda, 100 bin intihar girişi- minin 25 bininin ölümle sonuçlandığı- nı kaydeden Güçlü. bu olaylann teme- linde enflasyon, işsizlik, açlık ve stre- sin bulunduğunu belirtti. Güçlü, mesle- ki gruplamanın yapıldığı 6 bin intihar- daölenlerden 1250'sinin memur. 425'inin de emekli olduğuna dikkat çekti. Her 3 intihar olayından birinin devletten ma- aş alarak geçimini sağlayan kişiler ta- rafindan gerçekleştirildiğini kaydeden Güçlü. son 25 yılda 8 bin 500 mernur ve emeklinin intihar ettiğini söyledi. İn- tihar eden memurlann görev dağıhmı şöyle: Öğretmen. öğretim görevlisi 284, polis. bekçi. güvenlik görevlisi 232. sağ- lık görevlisi 229 (Bunun 8'i psikiyatrist ya da psikolog). diğer kamu çalışanlan 487. üst düzey bürokrat 18, emekli 425. İntihar olaylannda düzenli bir mesle- ki dağılım tablosu oluşturulmamasını da eleştiren Güçlü. birçok intihar olayı- nın da gizlendigini söyledi. Ölümle so- nuçlanan intihar olaylannın çoğunun otopsi raporlanna yansımadığını belirten Güç- lü, "Raporlardakalpkrizin- den ya da herhangi bir has- talıktan öldü gibi rf'adekf kul- lanılıyor" dedi. Memur er- keklerin, çalışan kadınlarla evlenmeyi tercih ettiklerini kaydeden Güçlü, "Dört Id- şilik bir ailenin asgari mut- fak harcaması 50 milyonu aşmış. Memur, aldığı maaş- la mutfak masraflannı mı ödesin. çocuğunu mu okula göndersin, ev kirası mı ver- sin? Mecburen çalışan eş an- yor" diye konuştu. Güçlü, şu görüşleri dile getirdi: "Devfct, anayasada yazın hü- kümlerin aksine polisinin, öğretmen, emekli, hatta psi- kiyatristinin ruh sağlığını ko- ruyamaz hale düşmüştür. Ya bu devleti yönettiğini sanarak, yaşamı vatandaşa ve kendi memuruna dar edenler, \arlıku- lar lehine yoksullar aleyhine her rür ka- rara imza atanlar ve onu uygulayanlar hiç mi vicdani rahatsızlık duymaz der- siniz. Öyleyse 18 yılda hızla artış göste- ren intihar olaylannın sorumlusu kim- dir. Cumhuriyet saveılan. her intihar olayının ardından mutad hale getirdik- leri takipsizlik kararuıı acaba ne kadar süre daha vermeye devam edecekler- dir?" 1 öğrenci bıçaklandı Sakarya'da oruç kavgası Yurt Haberleri Servisi - Malatya'da bir öğrencinın fa- şistler tarafından öldürülmesinden sonra Sakarya Cni- versitesi'nde de oruç tartışması nedeniyle bir öğrenci bı- çaklandı. Samsun'da oruç nedeniyle yumruklaşan ıki öğ- retmenden biri yaralandı. Inönü Ünıversitesi öğrencisi Lmit Cihan Tarho'nun oruç tutmadığı gerekçesiyle fa- şistler tarafından katledilmesıne, Adana'daki bazı demok- ratık örgütler "Din adına vahşet yapüıyor" diyerek tepki gösterdi. Sakarya Ünıversıtesi Meslek Yüksekokulu'nda dün kaışö görüşlü öğrenciler arasında oruç tutup tutmama tartışması yaşandı. lnşaat bölümü 3. sınıfögrencilerinden Erhan Özer" in "İsteyen tutar. istemeyen tutmaz" şeklin- dekı çtkışı üzerine tartışma kavgaya dönüştü. Bu sırada aynı bölümün l. sınıfögrencilerinden İbrahim Baran. Özer'i kalçasından bıçakladı. Özer Sakarya Devlet Hastane- si'nde tedavi altına alındı. Emniyet Terörle Mücadele ekipleri okulda geniş önlem aldı. Samsun Kâzım Özde- mir llköğretim Okulu'nda da oruç yüzünden çıkan tartış- ma yumruklasmaya dönüştü. Ingilizce öğretmeni BakiSez- gin ile din dersi öğretmeni HalitÖnem. oruç tutup tutma- ma tartışması nedeniyle okul müdürünün odasında yum- ruklaştı. Burnundan darbe alan Halit Önem, Samsun Devlet Hastanesı'nde ayakta tedavi edildi. BanşPartisiAdana tl Başkanı Burhan Mavruk. IHD. HA- DEP, EMEP. ÖDP, SİP, DBP, KESK, DlSK Genel-lş. Emekli-Sen ve MKM 'den temsilcile rin de bulunduğu kit- le örgütleri. basın top- lantısı düzenleyerek Ümit Cihan Tar- ho'nun faşistlerce öl- dürülmesıne tepkisıni dile getirdi. "Bu vah- şetgüya din adına ya- pılıyor" diyen Mav- ruk. saldınya sessiz kalmayacaklannı \ıır- gularken BP GYK'nin mart ayın- daki toplantısını Ma- latya'da yapacağını bildırdi. Egitim-Sen Adana Şube Basın-Yayın Sekreten Orhan Alı- cı da yaptığı yazılı açıklamada. Malat- ya'daki cinayetin Rek- tör. Vali ve Emniyet yetkilılen tarafından "nıünferiî birkaç ba- şıboş serserinin işi" olarak değerlendiril- mesinin yanlış oldu- ğunu vurguladı. Ah- cı." Devlet desteklifa- şist saldın oruç terö- rüne dönüşmüştür. Boyab basının da olavı sağ-solçauşma- sı olarak sunması yanlıştır" dedi. Cmit Cihan Tarho'nun ülkücü faşistler tarafından bıçaklanarak öldürülmesini protesto içın bir grup. Gazıantep kent merkezinde göste- ri yapmak ıstedi. İHD. HADEP ve EMEP'lilenn destek verdiği Balıklı Park'taki e>lem sırasında, slogan atmak isteyen üniversiteli gruba polıs tarafından sert biçimde mü- dahale edildi. Polis. slogan dahi atamayan göstericileri cop- layarak engelledi. ÇHD Izmir Şube Başkanı AhmetHam- di Yıldınm. Tarho'nun öldürülmesinde sorumlulann yan- lızca saldıranlar olmadığını belirterek "Katilleri cesaret- lendirenler de sorumludur" dedi. Türkiye Öğrenci Gençlik Federasyonu lstanbul Yük- sek Öğrenim Gençliğiyle Yardımlaşma ve Dayanışma Demeği (TÖDEF/İYO-DER). dün Istanbu! Tıp Fakülte- si'nde Malatya'da katledilen üniversite öğrencisi Cmit Cihan Tarho için protesto gösterisi düzenledi. Kadıköy "de önceki gün Tarho'ya yapılan saldınyı protesto etmek is- terken gözaltma alınan arkadaşlannın serbest bırakılma- sını isteyen grup. fakültenin yemekhanesi. kantini ve Diş Hekimliği binasında sloganlarla basın açıklaması yaptı. Diş Hekimliği'nden kantine kadar "Arkadaşlanmız ser- best bırakdsuı", "Gözalhlar bizi yıldu^maz" sloganlan- nı atarak >ürüyen grup. halay çektikten sonra dağıldı. Körfez'de naınaz cinayeti KÖRFEZ(AA)-Koca- eli'nin Körfez ilçesinde bir genç, namaz kıldığı sırada saz çalan ağabeyıni baltay- la öldürdü. Oruç saldınla- nnın yoğunlaştığı ramazan aymda bu kez namaz tartış- ması nedeniyle korkunç bir cinayet işlendi. K.ocaeli'nin Körfez ilçe- sine bağlı Kirazlıyalı bel- desinde meydana gelen olayda, Muharrem Sancar (24), evde namazkıldığı sı- rada saz çalan ağabeyi AK Sancar(29) ile tartıştı. Tar- tışma sırasında ağabeyinin kendisine vurmasma sinir- lenen Muharrem Sancar eline geçirdiği baltayla Ali Sancar'ın başınavurdu. İş- siz olduğu ve bu nedenle sık sık kardeşiyle tartıştığı be- lirtilen Ali Sancar aldığı darbe sonucu yaşamını yi- tirirken, kardeşi güvenlik güçlerineteslimoldu. Olay- la ilgili soruşturma sür- dürülüyor. 'İÜAtatürkçülük'ten iaraf İstanbul Üni\ersitesi (İÜ) İletişim Fakültesi ve Panatel-Panasonk Elektronik AŞ işbirliğiyle düzenlenen "A>ın İlttişimcisi Odülleri"nin dördüncüsü kişi olarak Dışişleri Bakanı İsnıail CenVe, kurum olarak da "Sendikal Haklar Yürüyüşü" ile Türkiye'nin sorunlannı uygarca gündeme getiren DİSK'e verildi. Dışişleri Bakanı İsmail Cem. "Ben kısa zamanda mütevazı bazı işler yaptıysam, bu benim Cumhuri\et ihtilalinin temsilcisi ve Mustafa Kemal a\dınlamnasının bilincinde olmamın bir sonucudur" dedi. Ödülü tÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Akmdaroğlu'ndan alan DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da bu ödülü almaktan onur duyduklannı belirterek üniversitelerle her zaman dayanışma içinde olacaklannı söyledi. Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, İstanbul İJıüversitesi'nin artık tarafsız değiL gerçek anlamda "taraf" olduğunu vurgulayarak, -Herkes bilsin ki İÜ Atatürk'ün izinde. Atatürk'ün yolundadır \e bu konuda önüne çıkabilecek her türlü engeli aşabüecek güçtedir" diye konuştu. SAĞLIK OCAĞINI YANDAŞLARINA YATAKHANE YAPTI RP'li başkan Koral'a suçlama İPEKYEZDANİ RP'li Gaziosmanpaşa Belediye Baş- kanı RecepKoral'ın. Gaziosmanpaşa Hürriyet Mahallesi'nde sağlık ocağı olarak tasarlanan binayı kendi yanda- şi olan özel bir hastanenin personelı- ne "yatakhane" olaraktahsisettiği id- dıa edildi. Belediyenin aynca. Uğur Mumcu Bulvan Taş Ocaklan mevki- indeki bazı sokaklarda altyapı gerçek- leştirmediği için de bu sokak sakin- lerinin 2 yıldır tüberküloz tedavisi gör- düğü öne sürüldü. Gaziosmanpaşa Be- lediye Başkanı Recep Koral ise söz ko- nusu binanın sağlık ocağı değil. "be- lediye hizmetbinasT olduğunu savu- narak. binada Özel Duygu Hastane- si'nin personelinin kaldığını bildik- lerini ve onlara çıkmalan için şubat ayı başına dek süre verdiklerini söyledi. DSP Gaziosmanpaşa tlçe Başkanı Şerif Çelik, Koral'ın, belediyeye ait sağlık ocağını kendi yandaşı olan Sul- tan HastanelerGrubu'ndan Özel Duy- gu Hastanesi'nin personeline yatak- hane olarak tahsis ettiğini öne sürdü. Çelik, Gaziosmanpaşa Hürriyet Ma- hallesi'nde alt katı muhtarlık ve za- bıta kararolu, üst katı da sağlık oca- ğı olarak planlanan söz konusu bina- nın sağlık grup başkanlığı ve kayma- Cerrahpaşa'ya araşürma merkeû Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Moleküler Onkoloji ve Hematopatoloji .Araşürma ve L'ygulama Merkezi açıldı. İÜ Röktörü Kemal .AJemdaroğlu. ülkemizde yapüamayan birçok inceleme yüzünden insanlann yurtdışına şttiğini belirterek, "Merkezin laboraruvan Batı standartlanndadır" dedi. Onkoloji Bilinı Dah Başkanı Bülent Berkarda da "Bu merkezde moleküler inceleme yapılarak tedavide büyük gelişme sağlanacak" diye konuştu. Açılışa Nurertin Sözen de kalıldı. (Fotoğraf: SAADET USLU) kamlık tarafından da sağlık ocağı ola- rak işletilmek üzere belediyeden Ba- kanlığa tahsisi istendiği, ancak bun- dan bir sonuç alınamadığını söyledi. Belediyenin bu konuda bakanlığın protokol şartlannı kabul ermediğini ifade eden Çelik. "Koral, bu binalan Gaziosmanpaşa halkı yaranna değiL özel kişi ve kuruluşlara peşkeş çek- mektedir" dedi. Çelik, aynca Gaziosmanpaşa Uğur Mumcu Mahallesi Taş Ocaklan mev- kiinde bazı sokaklann belediye tara- fından kanalizasyonu yapılmadığın- dan dolayı buradaki bazı ailelerin iki yıldan beri tüberküloz tedavisi gör- düğünü söyledi. Çelik. söz konusu bölgede İs- tanbul Büyükşehir Be- lediyesi Sağlık İşleri Da- ire Başkanlığı tarafın- dan yapılan denetim so- nucu tutulan 15 Mayıs 1997tarihlirapordada, bölgede kanalizasyonun olmadığmın ve bu yüz- den pis ve temiz sulann birbirine kanştığının be- lirlendiğini vurguladı. Binanın üst katının "di- yaliz ünitesi" yapılma- sı için Duygu Hastane- si'ne kiraya verileceği- ni belirten Koral da "An- cak hastane yetkilileri, drvali/ ünitesini hastane- nin içine>apma>a karar vernrişlerw oraaboş kal- masın diye personel ya- takhanesiyapmıslar'' de- di. Veliler şikâyetçi 6 Dersler iftar saaderine göre ayarlarayor' İstanbul Haber Servisi - istanbul'da Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Mahallesi tlköğretim Okulu ile Eyüp Ebusuut İlköğretim Okulu'nda derslerin bitiş saati iftar saatine göre belirleniyor. a Gaziosmanpaşa'daki Cumhuriyet Mahallesi İlköğretim Okulu'nda, ramazan ayı nedeniyle Okul Müdürü Sadık Bostancfnın gayriresmi uygulamalarda bulunduğu iddia edildi. Okul Müdürü Sadık Bostancı'nın "ramazan programı" uyguladığını iddia eden veliler, Bostancı'nın derse giriş-çıkış saatlerini iftar saatine göre değiştirdiğini, tenefüs süresini kısalttığını. okuldaki çay ocağını da ramazan ayı boyunca kapattırdığını öne sürdü. Veliler, okuldaki öğleci öğrencilerin normal çıkış saati 17.10 iken derslerin ramazan nedeniyle 16.30'da bitirildiğini belinerek ders saatlerini iftar saatine uydurabilmek için tenefüslerin 5 dakikaya. öğle tatilinin de 10 dakikaya indirildiğini ileri sürdü. Okul Müdürü Bostancı'nın, okuldaki çay ocağının da ramazan ayı boyunca çay satışı yapmasını yasakladığını savunan veliler. Bostancı'nın 3 yıldır aynı uygulamayı yaptığını savunarak "Bu gayriresmi uygulamalann durdurulmasınr istedi. Okul Müdürü Bostancı ise iddialan reddederek okulda çay yapan hizmetlilerin oruç tuttuğu için çay yapılmadığını ve giriş-çıkış saatlennde bir değişiklik olmadığını savundu. Eyüp Ebusuut llköğretim Okulu'nda da Okul Müdürü Mustafa Örs. saat 17.20'de bitmesi gereken dersleri saat 17.00'de sona erdiriyor. Velilerin şikâyeti üzerine Eyüp llçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce hakkında soruşturma açılan okul müdürü Mustafa Örs'ün uygulamayı sürdürdüğünü savunan veliler, "Bu müdür. laik eğitime karşı, eğitimcilik görev inden alınmalı" görüşünü savundular. Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürü Aydın Şenel. şikâyet üzerine Örs hakkında soruşturma açıldığını belirterek soruşturma sonucu hakkındaki suçlamalann doğrulanması durumunda Örs hakkında yasal işlem yapılacağını söyledi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Siyasal Partilerimiz ve Seçim Bugünlerde kime rastlasam. "Hoca, yakında se- çim var mı?" sorusunu soruyor. Doğrusu bilemi- yorum. Ben bilemiyorum ama, siyasal partilerimi- zin sayın liderierinin de bildiğini sanmıyorum. Ba- na kalırsa; ne "seçim var" diyenlere inanmalı, ne de "seçim yok" diyenlere. Zira dile getirdikleri id- dialar, sadece "temenni" ve "umutları." Bu hükümetin uzun süre dayanabileceğini de sanmıyorum. Liderler düzeyinde bir "consensus" sağhyorlar ama, bakanlar düzeyinde "uyum"sağ- lama konusunda başarılı olamıyorlar. Çoğu ayrı ayrı tellerden çalıyor. Birinin "ak" dediğine, diğeri y Peki seçim olsa ne olur? Sandıkta üç aşağı, beş yukarı benzer bir bileşim çıkar. Eğer ülke barajı yüzde 5'e düşürülürse MHP Meclis'e girer. HADEP bunu zorlar. Refah'ın (ya da Refah yerine kurula- cak partinin) oyu biraz azalır, CHP biraz yükselir, DSP ve ANAP pek değişmez. Demokrat Parti "mis- yonunu* devraldığına DYP örgütünü inandınrsa. De- mokrat Türkiye Partisi de, Doğru Yol Partisi de Meclis'e girerler. Ne değişir? Hiçbir şey değişmez. Son zamanlarda gazetelerde yayımlanan anket sonuçlan da, bu söylediklerimi doğruluyor. Anke- ti kim yaptırdıysa onun oy oranı (nedense...) biraz yüksek çıkıyor ama. genel çizgiler içinde bakıldı- ğında, tümünde yaklaşık sonuçlar var. DYP'nin neden "silinmeyeceğini", daha önce birkaç kez anlatmaya çalıştım. Bir kez daha anlat- mak niyetinde değilım. Ancak şu kadarını söyle- yeyim ki; DYP'nin örgütü yaşamaktadır. Tansu Çil- ler'in "variığı" ve "gaflan"r\\n, bu örgütü tedirginet- mesine karşın, gtdecek bir yerleri de yoktur. Hele başka bir genel başkanları olsa, bu hükümetin to- zunu atarlar... DTP, bana öyle geliyor ki; bir siyasal parti olarak "rüştünü" ispat etti. Türkiye'deki merkez sağ seç- men ve özellikle "yerel liderler" bu partiyi dikkat- le izliyor ve gözlüyorlar. Sürekli bir "iktidarışığı" gör- dükleri anda, o saflara katılacaklar. Tabii tümü de- ğil- Türkiye'deki tüm gelişmeler ve olaylar, siyasetin ibresini CHP'nin lehine çeviriyor. Bu olumlu geliş- meleri salt laiklik çerçevesinde de değeıiendirme- mek gerekir. Özellikle hükümete girmemesi ve hü- kümet karşısındaki tutumu, CHP'ye puan kazan- dırıyor. CHP Seyhan llçe Kongresi'ndeki kavgayı tele- vizyondan izlerken hem üzüldüm, hem de sevin- dim. Eğer insanlar bir ilçe kongresinde böyle hırs- lı olabiliyorlarsa, bu ilçe kongresini kazanmayı "önemsiyorlar" demektir. Ve insanlar, ancak "bir şeyler" bekledikleri şeyleri önemserler. Partilerinin bir milletvekilini araya alıp, sırtından da ensesine yumruk atarak dövmek, elbette "er- keklik"değil. Hele "Adanalılıkla" aslabağdaşmaz. Ama demek ki bu insanlar bu işi çok önemsiyor- lardı ve kendilerine haksızlık yapıldığını düşünün- ce. gözleri karardı. Umarım bir daha böyle çirkin şeyler görmeyiz. Türkiye'de her şey CHP'nin lehine gelişiyor. Çün- kü toplumumuzda insanlar, "değişim" istiyortar; daha iyi yaşam koşulları, daha dengeli bir gelir da- ğılımı, daha iyi bir eğitim, daha iyi sağlık hizmetle- ri istiyortar. Kendilerine "değer" ve "önem" veril- mesini îstiyorlar. Kısacası, daha "adil" bir düzen is- tiyorlar. Adil düzen lafını dillerinden düşürmeyen Refah- lıların nasıl adil olduklarını gördüler. DSP, iktidar yıpranmasını yaşıyor. ÖDP, "aşkın ve devriminpar- tisi" olarak, halkımızın bu tür gereksinimleri karşı- sında çok duyarsız ve programsız. Bebek, Orta- köy, Taksim vb. gibi yerlerde çok geliştiler ama, Esen- ler, Bağcılar, Güngören vb. gibi yerlerde pek yok- lar... Yani CHP bu haliyle bile, "halkımızın değişim özlemlerinı'" yanıtlayabilecek bir potansiyele sahip. Bakalım bunu kullanabilecekler mi? Doğrusu fazla lyimser olmak da istemiyorum. Zira aralannda öyle "antipatik" tıpler var ki; seç- men olarak yüztaneoyum olsa, birıni bilealamaz- lar. Garip işler oluyor CHP kurultaylannda. Örne- ğin son kurultaylarında; eşi şehit olan bir hanıme- fendi, en çok oyu alarak parti meclisine girmişti. Birkaç hafta sonra ihraç ettiler. Zaten CHP ile hiç- bir biçimde ilgisi yoktu. Gene aynı kurultayda öyle tipler parti meclisine girdi ki: gülelim mi, ağlayalım mı bilemiyorum. Utanç verici geçmişlerinin dosyaları hazır tutulu- yor. Sırası geldiğinde "Pandora 'nın kutusunu" aça- caklar. Ama bu arada olan CHP'ye olacak... "Ağlayak da gözden mi olak, dövünek de diz- den mi olak?.." Elimizdeki "kumaş" bu. Ceketi bu kumaştan dikeceğiz. Ve usta bir terzi, bu kumaş- tan pekâlâ güzel şeyler de dikebilir. Zaten bu ışık olmasa, geleceğe nasıl umutla ba- kabiliriz? Yasa tasarısı kabul edildi Dayak atan eşe hapis cezası verilecek ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-REFAHYOL döneminde TBMM'ye gönderilen. ancak RP'li- lerin engellemesine takı- lan aıle içindeki şıddetin önlenmesine ilişkin yasa tasansı dün TBMM Ge- nel Kurulu'nda kabul edil- di. Yasada. şiddete baş- vuran eşe 3 ila 6 ay hapis cezası verilmesi öngörü- lüyor. 'TBMM Genel Kuru- lu'nda dün. aile içinde eş- lerden bin veya çocukla- ra şiddet uygulanması du- rumunda. kendilen baş- vurmasalar da yargı yolu- nun açılması % e döven kı- şiye üç aydan altı aya ka- dar hapis cezası getiren yasa tasansı kabul edildi. RP'liler dünkü görüşme- ler sırasında da. karar ye- ter sayısı ve yoklama is- teyerek engelleme >aptı- lar. Devlet Bakanı Işılay Savgın tasannın kabulün- den sonra yaptığı konuş- mada. RP'lılenn engelle- melerini eleştirdi. Yasaya göre. mahke- me şiddete başvuran eşle ilgili şu yasaklamalan ge- tirebilecek: "Eşineveço- cuklanna karşışiddeteve- ya korkuya yönelik dav ra- nışlarda bulunmaması. müşterek evin diğer eşe ve varsa çocuklara tahsisiyle eş veçocuklann oturmak- ta olduklan eve veya iş- yerlerine yaklaşmaması, eşin esvalanna zarar ver- memesi. eşini ve çocukla- rını rahatsız etmemesi, varsa sflah ve benzeri araç- lannı zabıtaya teslim et- mesi. alkollü veya uyuştu- rucu herhangi bir madde kullanmış olarak ortak konuta gdmemesiveyaor- tak konutta bu maddele- ri kuUanmaması." Bu hükümlere aykın davranılması durumunda tutuklanacağı konusunun kendisine ıhtar edilmesi- nin ardından kusurlu eş. önlemlerin kendisine teb- liğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde asliye hu- kuk mahkemesine itiraz edebilecek. Mahkemece alınan önlemlerin uygu- lanması amacıyla öngö- rülen sürenin 6 ayı geçe- meyeceği de hükme bağ- landı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle