Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EYLÜL 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İstanbul'da
elektrik ve su
kesintisi
• İstanbul Haber Servisi -
Boğaziçı Elektrik Dağıtım
A.Ş.'den >apılan
açıklamada Çağlayan
bölgesinde yann 08.00-
18.00 arası Kuştepe Abide
Siteleri. Gelincik Sokak,
Biracılar Sokak, Ömür
Sokak. K.öz Sokak ve l.
Yoi'a: cumartesi günü de
Kuştepe Ayazma Yolu'nun
bir bölümü, Ayazma
Aralığı Sokak,
Gümüşhane Sokak ve
Alev Sokak'ın bir
bölümüne elektrik
verilemeyeceği bildirildi.
Öte yandan ISKİ Genel
Müdürlüğü'nden yapılan
açtklamada. bugün 07.00-
18.00 saatleri arasında
Bakırköy, Bahçelievler,
Şirinevler. Bağcılar,
Avcılar, Mahmutbey,
Güngören. K. Çekmece, B.
Çekmece. Yenibosna,
Sefaköy. İncirli, Osmaniye
ve Ataköy'e su
verilemeyeceği bıldirildı.
Lisans
tamamlama
kayıtları
• İstanbul Haber Servisi -
Temel eğitim
öğTetmenlerimn 4 yıllık
fakülte mezunu olmalanm
sağlamak amacıyla
Anadolu Üniversitesi
Açıkögretım Fakültesi'nce
açılan Lisans Tamamlama
Programı'na kesin kayıt
yaptırma süresi 15 gün
uzatıldı. Buna göre, daha
önce programa önkaydını
yaptıran öğretmenlerin
kesin kayıtlannı
yaptırmalan için 3-17
eylül tarihleri arasında
AÖF Lisans Tamamlama
Programı'na başvurmalan
gerekiyor.
Astsubayın
intiharı
• İstanbul Haber Servisi -
Tuzla'da. bunalım geçıren
emekli Astsubay Başçavuş
Hüseyin Tepeli beylik
taoancasıyla ıntihar etti.
Caflii Mahallesi Ova
Sokak Serdaroğlu
Apartmanı'nın 19
numaralı dairesinde yalnız
yaşayan Tepeli"nin cesedi,
dün eve gelen eşi
tarafından bulundu.
Prof. İmren
toprağa veriMî
• İstanbul Haber Servisi -
Geçirdiği rahatsızlık
sonucu önceki gün ölen
tstanbul Üniversitesi Tıp
Fakültesi emekli öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Ali
Hayati tmren,
Söğütlüçeşme Camısi"nde
kılınan öğle namazının
ardından Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Imren'in cenaze
törenine ailesi, yakınlan,
öğretim üyeleri ve
vatandaşlarkatıldı.
Posteurop
toplandı
• İstanbul Haber Servisi -
Avrupa Kamu Posta
Işletmecileri Birliği'nin
(Posteurop) 'Orta ve Doğu
Avrupa ülkelerine yardım'
konulu toplantısı
istanbul'da başladı. 17
Avrupa ülkesinden
temsilcilerin katıldığı
toplantıya Türkiye adına
katılan Posta Işletmesi
Genel Müdürlüğü
Uluslararası Ilişkiler Daire
Başkanı Necdet Akkuş,
Posteurop"un alt grup
toplantısı olan dünkü
toplantıda Orta ve Doğu
Avrupa ülkeleri posta
işletmelerine yönelik
yardım kararlannın
alınacağını bildirdi.
Dokunulmazlığm
kaldırılması
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)-
Milletvekili
dokunulmazlığının
başbakan \ e bakanlan da
kapsayacak şekilde
daraltılmasını öngören
anayasa değişikliği önerisi
imzaya açıldı. ANAP Grup
Başkanvekili Ülkü Güney,
imzaya açılan önerinin
yeni yasama yılında
öncelikle
gerçekleştiri lmesinde
kararlı olduklannı söyledi.
Anayasanın 175.
maddesıne göre öneri üye
tam sayısının üçte birine
denk düşen 184
milletvekilinin imzalaması
durumunda gündeme
gelebilecek. Öneriye DSP
grubu da yeşil ışık yaktı.
Araştırmacı-yazar Faruk Güçlü, 1980'den sonra yüzde 500 artan polis intiharlannı anlattı
'Polis iııtilıarlan gizleniyor'
25 bin ölüm
Güçlü'ye göre
savcılık kayıtlanna
işlenmeyen
intiharlann yüzde
80'i silahla
gerçekleştiriliyor.
Son 17yılda80
bin genel intihar
girişiminin 25 bini
ölümle sonuçlandı.
Polis akademileri
ırkçı, şeriatçı
öğretim
görevlileriyle
dolduruluyor.
HAZAL ATEŞ ÇAKIR
ANKARA - Araştırmacı Yazar
Faruk Güçlü, 12 Eylül 1980 darbe-
sinin ardından polis intiharlannda
yüzde 500'e varan artış olduğunu
belirtirken, bugüne kadarbunlardan
sadece 142'sinin belgelendiğini
söyledi.
Araştırmacı Yazar Güçlü, polis
intiharlan konusundaki çalışmala-
nnın sonuçlannı Cumhuriyet'e de-
ğerlendirdi. Güçlü, 1980 öncesi po-
lis intiharlannın yok denecek kadar
az olduğunu belirtirken. "Bu tarihi,
intiharlann miladı olarakkabul edi-
yorum. Bu dönemde polislerüniz
ruhsal bunahma düştü" dedi. Son
17 yılda 80 bin genel intihar girişi-
minin bulunduğunu belirten Güçlü,
bunlardan 25 bininin ölümle sonuç-
landığını kaydetti. Savaşta bile bu
kadar insanın yaşamını yitirmedi-
ğini kaydeden Güçlü. "80 öncesi var
olan terör her gün onlarca can alır-
ken, bu tarihten sonra tablo değiş-
miş, insan, terörü öze vönelterek
kendi canına laymaya başlamıştır"
diye konuştu. Güçlü, şöyle devam
etti:
"Polis, toplumun her kesimi ile
muhatap ohıyor, yaşanan bütün st-
kıntılardan payını alıyor. Stres ve
depresvona en çok maruz kalan
mesleklerden biri. Ancak. 17 yıllık
süreçte sadece bin polis ya da emek-
Usinin intihar guişüninde bulundu-
ğu ve 142'sinin ölümk sonuçlandığı
saptandL Bu da intiharlann kavıtla-
ra gecilmedigini gösteriyor. Poliste
intiharlar bir zamanlaro kadar yay-
gın hale geldi ki, Özal dönemindc
Emniyet Genel Müdürü olan Saffet
Ankan Bedük. bir genelge yayımla-
yarak polis amirlerinden astianna
daha iyi davTanmalannı istemiştir.7
"
Güçlü, son zamanlarda kamu-
oyunda sıkça tartışılan polis ve şid-
det olaylan konusunda şöyle konuş-
tu:
"Düny-anınhiçbirülkesindeilkve
ortaokul mezunu güvenükgörevüsi-
nin bilim adanu. profesörü sorgula-
masuıa izin vermezier. Ne yazık ki ül-
kemizde tek polis yüksekokulu olan
Ptılis Akademisi son yülarda ırkçıya
da şeriatçı öğretim görevülerryle dol-
durularak bu okullar poKtize edil-
miştir. Ülkemizde polislik mesleği
hiç de hak etmedigi halde işsizlcrin
terdh ettiği bir meslek okhı. Böyie
olunca işe ve üniversiteye giremeyen
polis, elinde copla eğitim sistemine
olan kinini ünhersite öğrendsinden
çıkartmaya başladı. Salt askerliğini
komando olarakyapanlan değiL hu-
kuk, felsefe gibi bölümlerde okuyan
üniversite mezunlannı da polisliğe
almahyız. Polisliğe girişte psikiv atri
uzmanlanndan oluşan bir sağhk he-
veti ile ruh sağlığı raporu ahnmah."
Polis intiharlannın savcılık kayıt-
lanna geçmediğini belirten Güçlü,
"Bu konuda arasOrmayapmakçok
güç. Örneğin 1986 ydında bir polis
İşkenceden bıktım' notunu bıraka-
rak intiharediyor. Kız kardeşi amir-
leri hakkında suç duyurusunda bu-
lunuyor. Ancak ağabeyinin dosyası
bulunamryor'" diye konuştu.
Meteoroloji isleri cenel Müdürlüğü
Imamlarm
yerîne ülkücü
kadrolaşma
OLCAYAYDtLEK
A\KARA-REFAHYOL hükü-
meti döneminde, Devlet Meteoro-
loji Işleri Genel Müdürlüğü'nün
(DMİGM) bılimsel çalışmalannı
zaafa uğratan "imam'' kadrolann
yerinı "ülkücüler" aldı.
DMlGM'nin sapma payı yük-
sek olan tahminlerinde, siyası ter-
cihle yerleştirilen kadrolar kadar
yenilenmeyen eski teknolojisı ve
teknik eleman yetersizliğınin de
rol oynadığına dıkkat çekıldı. Me-
teoroloji Mühendislen Odası Baş-
kanı İsmail Küçük. siyasi atama-
lar ve teknolojik altyapı eksikJiği
nedeniyle "kangren" olan
DMlGM'nin. meteorolojık karak-
terli doğal afetler konusunda "er-
ken uyan" yapmasmın olanaksız
olduğunu belirterek şunlan söyle-
di : "Aşınyağıştan oluşan seller. ku-
raklık. kâr çığlan ve hava kirlili-
ğiyte ilgili olarak erken uyan yap-
mak zomnda olan Devlet Meteoro-
loji İşleri Genel Müdürlüğü, bu iş-
levlerinin hjçbirini > erine getiremi-
yor. 19%yılmda Palandöken'deçığ
alnnda kalarak ölen 6 çocuğun ölü-
münden Turizm Bakanlıgı. bölge-
deki işletme sahipleri ve Devlet Me-
teoroloji İşleri Genel Müdürlüğü
sorumludur."
Küçük, can ve mal kayıplanna
yol açan meteorolojik kaynaklı fe-
laketlerde, "a-maca yönelik bölge-
sel tahminlerin" yapılamayışının
etkıli olduğunu belirtti.
Türkiye'nın. kesin meteorolojik
değerlere ulaşılmasını sağlayacak
"ulusal tahmin modelTnin bulun-
madığını vurgulayan Küçük. tah-'
mınlenn bu yüzden gerçeklerden
uzak olduğuna ışaret etti. Yapılan
tahminlerin yüzde 85'inin tutruğu-
nu öne süren DMlGM'yi yalanla-
yan Küçük. "Ama bu tahminler
söyledikleri oranda degildir. Çün-
kü bölgesel tahminlerde verdikleri
olay gereekleşiyorsayapılan tahmi-
ni doğru kabul ediyor. Oysa yapı-
lan tahminin doğru olması için
nokta nokta, yaniil il bu değerierin
kontroledilip doğnıluk payının de-
netlenmesi gerekir'' diye konuştu.
Alet standardı \e alet kalibras-
yonlan olmayan kurumun doğru
tahminler yapamadığına dıkkat çe-
ken Küçük, 1500 olan
DMlGM'nin istasyon sayısının
500'e gerilediğinı ve bu sayının
süreklı azaldığını belirtti. Kurum-
da yıllardır meteoroloji mühendis-
lerinın dışlandığını savunan Kü-
çük, 1980'liyıllardabaşlayan siya-
si kadrolaşmanın her geçen gün
ağırlaşarak arttığını kaydetti.
REFAHYOL hükümeti döne-
minde kurumun "imam ve altraba
odaklı" kadrolaşmaya sahne oldu-
ğunu vurgulayan Küçük. 55. hükü-
metçe tasfiye edilen kilit noktalar-
daki imamlann yerine "ülkücüle-
rin" getirildiğini belırterek şunla-
n kaydetti:
"ANASOL-D farklı bir kadro-
laşmaya girti. Kurumun dışından
gelen bir genel müdür nasıl oluyor
da 1 aylık kısa bir süre içinde kim-
lerle çalışabileceğini belirieyip yö-
netim kadrosunu tümüyle değişti-
riyor? Değişen kadrolann yerine
göreve getirilenlerin bu işin ehliyet-
lisi olmadığını görmekteviz. RE-
FAHYOL dönemindeki kadrolaş-
mada imamlıköne çıkanhrken, bu
atamalarda MHP'li olmanın biret-
kisi olmuş mudur? Eğer siyasi ol-
masavdı atamalarda Uyakatöneçt-
kardL"
Kurumun çalışan sayısının yüz-
de 2.73 gıbi düşük bir yüzdesınin
meteoroloji mühendisi olduğuna
dikkat çeken Küçük. "Kurumun
20 bölge müdürtüğünün vaklaşık
18'indc meteoroloji mühendisi
voktur" dedi.
r
flTüRHCü
HAYDİ
TİME DERGİSİNİN 2O.
IOO KİSISİNÎ SECMEK İCİN
KAMPANYAYA SEN DE
kDRES ve OENİ8
Bayrampaşa'daki binasını Atatürk posterieriyle donatan Fenerbahçeli amigo 'Paşalı Bi-
roP. Time dergisinin düzenlediği kampany a\a herkesin katılmasıru istedi.
Atatürkaçıkfarklabirind
Haber Merkezi - Time dergisinin "20. yüzythn
100 önemli ismi" kampanyasında bırinciliğini açık
farkla koruyan Mustafa Kemal Atatürk, sadece
"Atatürk" adıyla verilen oylarla da altıncı sıraya
yükseldi. Fenerbahçe'nın de amıgosu olarak tanı-
nan "Paşah BiroP, Bayrampaşa'daki üç katlı bi-
nasını Atatürk posterieriyle donattı. Time dergi-
sinin düzenlediği yüzyılın en tanınmış kışısı kam-
panyasına herkesin katılmasını isteyen Paşalı Bi-
rol. bu amacına ulaşmak için üzerinde Time der-
gisinin adresi bulunan tişörtler ve kart yaptırdı. Pa-
şalı Birol. "Atatürkbenim içinöbnedLO'nuniçin
her şeyi yapanm. 198l'den beri maçlarda bu amaç-
la pankaıHar \apünyorum" diye konuştu.
Time dergısi tarafından açılan kampanyaya
"Mustafa Kemal Atatürk" adıyla verilen oylann
sayısı 99 bin 630'a. oy oranı da yüzde 24.74'e
çıktı. "Atatürk" adıyla verilen oylar ise 13 bin
537'ye yükselirken Atatürk'ün altıncı sıradakı oy
oranı da yüzde 3.36. Oylamada toplam olarak Ata-
türk'e verilen oylar 113 bin 167'ye çıkarken her
iki sıradaki oylann toplam yüzdesi ise 28. l'ü bul-
du. Önceki gün Mustafa Kemal Atatürk'e 8 bin
309 oy verilirken Ronald Reagan4 bin 354 oy al-
dı. Üçüncü sırayı koruyan VVinston Churchill'e
pazartesi günü verilen oy sayısı da 73 oldu.
"20. Yüzyüın 100 Önemli İsmi" kampanyasın-
da ilk sekız isim ve aldıklan oylar şöyle: Musta-
fa Kemal Atatürk99.630, Ronald Reagan 36.032,
VVinston Churchill 26.646, Franklin Roosevelt
19.210. Adolf Hitler 17.683, Atatürk 13.537 Ste-
ve VVozniak 11.864 ve Dave Whitmer 11.461
Genel Sekreter Mumcu: Çiller, sütten çıkmış ak kaşıksa neden yargınm önünü kesti?
ANAP'tan Çîller'e hodri meydan
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)-ÂNAP,
"İktidar ellerin-
de, hesap sor-
sunlar" diyen
DYP Genel Başkanı Tansu Çil-
ter'e "hodri meydan" dedi.
ANAP Genel Sekreteri Erkan
Mumcu. "Eğer Çiller samimi ise
kendisine 1 Ekim'i ran-
devu olarak veriyoruz.
Rüşvet, suiistimal, yol-
suzluk ve irtikap gibi
suçlan dokunulmazlık
kapsamından çıkaran
yasaya DYP evetoyu ver-
sm"'dedi.
Erkan Mumcu, dün
ANAP Genel Merke-
zi'nde düzenlediği ba-
sın toplantısında, siya-
sette halkın güvenini ye-
niden kazanmak için
yolsuzluk iddialannı si-
yasi tartışmalann konu-
su olmaktan çıkarmak
gerektiğini söyledi.
Bunun için milletve-
kili dokunulmazlığım
sınırlandırarak tüm id-
dialan yargı önüne çı-
karmak gerektiğini kay-
deden Mumcu, bu yön-
deki yasa önerilerinin
Meclis'te grubu bulu-
nan partilerce destek-
lenmediğini dile getirdi.
DYP lideri Tansu Çiller'in,
kendisine yönelik yolsuzluk id-
dialannı son günlerde sonuç ver-
meyecek bir tartışma platformu-
na çekme çabasına girdiğini be-
lirten Erkan Mumcu. sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Çiller, sütten çıkmış ak kaşık
olduğuna inanıyor klKse, neden
Meclis'teki soruşturma komis-
yonlannda parmak üstünlüğü-
ne başvurarak yargının önünü
kesti?
Eğer Çiller samimiyse kendi-
sine 1 Ekim'i randevu olarak ve-
riyoruz. Rüşvet, suiistimal. yol-
suzluk ve irtikap gibi millerveki-
li seçümeyi önleyen suçlan doku-
nulmazlık kapsamı dışma çıka-
ran yasaya D\T evet oyu versin."
Yardım paralannın Çeçenis-
tan'a ulaştınlmadığı yönündeki
iddialann da aydınlığa kavuştu-
rulması gerektiğini dile getiren
Mumcu. RP'den, herkesin yargı
önünde eşitliğini sağlayacak dü-
zenlemelere destek vermesini is-
tedi. Mumcu şunlan kaydetti:
"Biziın amacımız, temiz siva-
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Abdullah Cül hakkında dava açacak
Savaş'm suç duyurusuna jet inceleme
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı, Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcısı \%ral
Saraş'ın, RP Genel Ba$kan Yardımcı-
sı AbduDah Gül hakkında yaptığı suç
duyurusunajet inceleme başlattı. Vu-
ral Savaş'ın, Gül'ün Kanal 7 televiz-
yonunda yayımlanan konuşmasıyla il-
gili olarak ayn bir suç duyurasunda
bulunacağı. aynca tazminat davalan
açacağı belirtildi.
Başsavcı Savaş, önceki gün hazff-
layarak avukatı aracılığı ile Ankara
BaşsavcılığVna gönderdiği suç duyu-
rusunda. Gül 'ün, 29 Ağustos 1997 ta-
rihindeNTV'de yayımlanan demecin-
de, hem Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cıhğı hem de Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'ne hakaret ettiğini belirterek doku-
nulmazlığının kaldınlmasını istedi.
Suç duyurusunda şöyle denildi:
"Refah Partisi Genel Başkan Yar-
dımcısı ve Kayseri Miüervekâi Abdni-
lah GöL 29 Ağustos 1997 tarihinde
NT\"de Özel Haber olarak yaynnla-
nan demecinde. partikrin kapaülma-
sıdavasına ilişkin olarak 'Savcınm id-
dianamesi kendısınin hazırladığı id-
dianame değil. O iddianame, maale-
sef askeri çevrelerin hazırlayıp verdi-
ği ve savcuun mahkemeye gönderdi-
ği iddianamedir' demiştir. TCY'nin
159. maddesinde müeyyideye bağlan-
nuş 'devletin askeri kuvvetlerini ve
adliyenin manevi şahsiyetini alenen
tahkir ve tezyif, aynca 'görevli Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na göre-
vinden dolayı hakaret' suçjannı oluş-
turan bu eyîemi dolayisyla adı geçen
mtletvekilinindokunuimazhğının kal-
dtrdması İÇİB gerekB iştemJerin yapd-
maamricaederim."
Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı
yetkilileri, suç duyurusuna konu olan
görüntü ve ses bantlann NTV'den is-
tediklerini belirterek gerekli belgeler
geldikten sonra Gül'ün dokunulmaz-
lığının kaldıniması için fezleke hazır-
layıp TBMM Başkanlığı'na göndere-
ceklerini belirttiler.
Başsavcılık yetkilileri. RP Grup
Başkanvekili SaBhKapusuz hakkında
da yine Başsavcı Vural Savaş'a basnı
yolu ile hakaret etriği gerekçesiyle,
dokunulmazlığının kaldırılması için
fezleke hazırladıklannı söyledüer.
Yetkililer, Kapusuz'la ilgili fezleke-
nin gelecek günlerde Adalet Bakanlı-
ğı kanahyla TBMM Başkanlığı'na
gönderileceğini bildirdiler.
seri egemen küma iddiamız. ne
Çiller'in ne de başka siyasetçi ya
da siyasi partinin kişisel hesapla-
nna dönükbir gavTetdeğfldir. Bi-
zim amacımız, Türkiye'de siyaset
kurumunu. paıiamentoyu yeni-
den hak ettigi itibara kavuştur-
maktır.
Bunun için sadece. millerveki-
li dokunulmazlığının sınırlandı-
nlmasını değil, siyasi
partilerin ve miBetveld-
li adaylannın seçim büt-
çelerinin belli hukuksal
formlar içinde kamuya
açık ve denetlenebilir
hale getirflmesini de isti-
yoruz. Bn amaçla verdi-
ğimiz yasa önerisi de
Meclis'e sunulmuş ve
uyum yasalan komisyo-
nuna sevkedilmiştir. Ye-
ni yasama döneminde,
bu konulan öncelikli
olarak Mecüs'in günde-
mine getirmekte karar-
ANAP Genel Sekre-
teri Mumcu, bürokrat
atamalanna ilişkin bir
soruya karşılık "Huku-
ka aykın bir durum var-
sa, herhangi bir yolsuz-
luk iddiası varsa bu iddi-
alar da yargı önünde so-
ruşrurulabilsin" dedi.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
•••
Barışa, demokrasiye ve özgürlüğe karşı koyulur
mu?
Elbette koyulmaz!
Banş Treni Türkiye'ye gelmeyince 'barış otobüs-
leri' Güneydoğu'nun yolunu tuttu ama Şanlıurfa'nın
Birecik ilçesinde durduruldu; bu arada Diyarbakır'da
çok sayıda kişi gözaltına alındı...
Banş Treni'nin arkasında kim var?
Elbetteki PKK ve dolayısıyla Abdullah Öcalan!..
Acaba Apo, 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde niçin
Diyarbakır'ı seçtı?
Bunun da yanıtı hazır: Kürtçü hareketin başkenti
gördüğü için...
Tüm bunlara karşın adı 'banş' olan bir eylemin
baskıcı yöntemlerie engellenmesine karşıyız. Hele
hele kimi yetkililerin "OHAL kalkacak, bunlar Diyar-
bakır'a kışkırtıcılığa geliyoriar" demelerine gülüp
geçiyoruz...
Banş eyleminın PKK güdümünde olduğu elbet bir
gerçektir.
Ancak, bu gerçek ilkel yöntemlerie kamuoyuna
anlatılmaz...
Avrupalı, Türkiye gerçeğini ne zaman oğrendi ki?
Avrupalı, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu la-
ik demokratık Cumhuriyet'in üzerindeki kara bulut-
lan ne zaman görebildi ki?
Bugün Türkiye'de şeriatçı kuşatmayı gören aydın,
yazar, politikacı sayısı kaçtır?
Güneydoğu'da PKK'ye karşı Hizbullah'ı örgütle-
yenlerin, kan gölünden çıkar sağlayanlann kimlerle
nasıl ilişkiye girdiklerini tartışmalıyız; PKK desteğin-
deki 'banş otobüsleri'n\ değil...
Güneydoğu'yu kuşatan silahlı gücün PKK, Hiz-
bullah, korucu, şeyh, şıh çıkarlan üzerinde niçin dur-
muyoruz?..
Güneydoğu sorununun, PKK'nin 'banş otobüsü'
şovlarıyla çözümlenemeyeceğıni bizim aydınları-
mız, yazarianmız, politikacılanmız bilmiyoriar mı?
• Biliyorlar!..
Bu kişiler daha düne dek 'şeriatçı tosuncuklan'
koruyup kolluyortardı; ne zaman ki 'irtica boy gös-
terdi' kimilerinin ayaklan yere bastı...
Türkiye, Güneydoğu ya da Kürt sorununu 'dış
destekli' ve PKK amblemli şovlarla değil, kendi öz-
gur iradesi ve iç dinamikleriyle çözecektir.
•••
Kürtçülüğün Türkçülük kadar tehlike yarattığına,
bu coğrafyada yaşayan insanlanmızın 'savaş' değil
'barış' yanlısı olduklanna sık sık değindik...
Ne yazık ki 'Kürtçülük' son yıllarda 'solculuk' gi-
bi görülmeye başlandı. Ucuz solculuk Kürtçülüğe
ödün verdi.
Fatura Güneydoğu'da yaşayan insanlanmıza çık-
tı... Diyetini de kan ve gözyaşlanyla onlar ödüyor...
Bizim 'tatlı su solculan' emek-sermaye çelişkisi-
ni bir kenara bırakıp Sevr özlemcileriyle birîikte Şe-
riatçı-Kürtçü ittifakı içinde yer almadılar mı?
Turgut Ozal'dan Tansu Çiller'e dek uzayan si-
yasal çizgide 'devlet içinde örgütlü çeteler' aynı yıl-
larda ortalığı kasıp kavurmadılar mı?
Banşı ağızlanndan düşürmeyenler niye bir kez ol-
sun şu soruyu sormadılar ve yanıt aramadılar: •'
"Güneydoğu'da DYP, ANAP, RP, MHP, BBPör-
gütlenirken CHP, DSP, İP, ÖDP nıye argütleneme--'.
di?"
Abdullah Öcalan'ın Güneydoğu'da Kürt aydınla-
nna karşı yaptığı baskıyı bilmeyen var mı? 1991 se-
çimlerinde SHP'den aday olan Kürt kökenli aydın-
lann Mardin, Diyarbakırvb. yerterden birgeceyan-
sı apar topar kaçtıklannı duymayan var mı?
• • •
Banşa karşı çıkılmaz...
Acaba Apo, gerçekten barış yanlısı mıdır?
Güneydoğu sorununun satt sosyal-ekonomik so-
runlann çözümlenmesiyle değil. Kürt kimliğinin de
tanınmasıyla gerçekleşeceğine inananlardanız...
Işte bu noktada Apo ne düşünüyor? Avrupa'dan
haraç alarak topladığı milyarlarca markın elden grt-
mesini istiyor mu? Apo, Güneydoğu'da yaşayan
Kürt kökenli yurttaşlanmızın sorunlannın çozümlen-
mesinden yana mı?
Apo, Avrupalı aydınlan, sendikacılan, yazarian,
politikacılan çok güzel kullanıyor, bizim 'aymazlan'
da onlaria birlikte otobüslere doldurup Diyarbakır'a
gönderiyor...
Ya Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkilileri ne yapıyor?
Diyarbakır'da çok sayıda kişiyi gözaltına alıp ge-
Ienleri 'kışkırtıcı' olarak görüyor...
OHAL Vali Yardımcısı sanki üzerine vazifeymiş gi-
bi bakın ne diyor:
"Avrupalılar gelsinler, buraya fabrika kursunlar,
işsizlik sona ersin..."
Bırakalım böyle çağdışı yöntemleri...
Şu Güneydoğu'da ve Türkiye'de sermaye-emek
çelişkisine bakalım.
Büyük sanayi kuruluşlannın üretimle değil, repoy-
la kâr ettikleri gerçeğinin altını çizelim; bizdeki in-
san sömürüsünün KaraAfrikaülkelerinde bile olma-
dığını saptayalım; açlığı, faili meçhul cinayetleri, ero-
in ticaretini görelim...
Eğer fırsat bulursak bir de yakın tarihimizi
okuyalım!
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Çiller'den Yılmaza yanıt
'Meclis'te benim değil,
onunla ilgili dosya var'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ANAP'ın
Yüce Divan tehdidine ya-
nıt veren DYP Genel Baş-
kanı Tansu ÇiDer. Başba-
kan Mesut Yılmaz'ı eleş-
tirerek "Benim dosyam
yok ki kendisinin var. Do-
layısıyla getirsinler kaldı-
rahm" dedi. Çiller'in. par-
tisinin başkanlık divanı-
mn içinde ise "Dokunul-
mazlıklann kaldırılması
konusunda kapsam bizi
rahatsızediyor. Yargdama
nasıl olacak? Süper savcı-
lar yargıyı zedeler" görü-
şünü dile getirdiği öğre-
nildi.
DYP Başkanlık Divanı
dün toplandı. Toplantının
çıkışında gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan Çiller,
dokunulmazlıklann kaldı-
nlmasını kendilennin de
istediğinı öne sürdü. Çil-
ler. gazetecilerin Başba-
kan Mesut Yılmaz'ın, ya-
sama yıhnın başlamasıyla
birlikte dokunulmazlık
fezlekeleri için ışlem ya-
pılacağı yönündeki açık-
İamalannı anımsatması
üzerine, "Yılmaz yargrya
hesap wrsin" diye konuş-
tu. Gazetecilerin. "Yılmaz
sizin dokunulmazhğmız
için söyledj" sözleri üzeri-
ne Çiller, "Biz dokunul-
mazlıklann kakhnlması-
nı çok rstedik. MecBs'te ço-
ğunluklanvarkenbundan
yana olmadılar. Benim
TBMM'de dosyam yok ki
onun var. Getirsin hemen
kendisinin dokunulmazlı-
ğım kaldıralım. Biz zaten
bu dokunulmazlıklann
kakhnlmasmı çoktan iste-
dik Fakat neden şimdiye
kadar bırakûlar, o da bel-
li değü" diye konuştu