05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÜL 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 ALLEGRO EVİN İLYASOĞLU Bilkent'te Mozart işlemeleriDördûncü Bilkent Anadolu Festiva- li'ni antik kentlerde Anadolu'yu şen- lendiren etkinliklerinden bırinde izle- yemiyorum. Aklım Sivrihisar'daki Sa>- gun'un oratoryosunda, Zelve Vadi- si'ndeki 9. Senfonı'de, Efes'teki Paga- nininın keman konçertosunda, Bod- rum Kalesi'ndeki Carmina'da kalıyor. Ama geçen hafta orkestranın kendi sa- lonunda, Bilkent'te bu coşkuyu paylaş- ma fırsatını buldum. Baştan sona bir Mozart dinletisıydı. Çinli şef Julian Shew,Bulgaristan Devlet Filarmoni Ko- rosu, Romen solistler ve Bilkent'in 12 ülkeden oluşan orkestrası ile. Şef Shevv'in dediğı gıbi müziğin ortak bir dil olduğunu, bunca değişik ınsan bir- leşince daha ıyi anlıyorsunuz. Salonun kusursuz akustiğinde iyi yetişmış, şan tekniği bilen solistlerin ışıltılı sesleriy- le ve mükemmel bir koro ile deneyim- le orkestranın bağdaştığı profesyonel bir konserdi. Koronun fortelerindeki coşku. tüyler ürperticiydi. Sopranolar pianissımolarda tek kişi gibiydiler. 1960'tan beri koronun şefliğıni üstle- nen Gerogi Robev'i a>nca kutlamak ge- rekir. Mozart" ın aryalannda bariton Dan Constantin Serbac, sahneye alışık, iyi bir tiyatrocu olduğunu kanıtlıyordu. Ancak sesi orkestranın üstüne çıkmadı. Soprano Ramona Eremia. gerek arya- larda gerekse Requiem'de tatlı tonuyla etkileyiciydi. Bas Szabo Balint ise Re- quiem'deki en yetkin ses olarak kaldı kulaklanmızda. Antik kentlerde konser Requiem. Ölüm duası. "Requiem ae- ternam dona eis Domine." (Tannm tüm ölmüşlerime ebedi huzur ver). Mo- zart'ın ölüm döşeğinde, adeta kendi ölümü için yazdığı ve öğrencileri tara- findan tamamlanan başyapıtı. Requ- iem'i dinlerken Cemal Reşit Rey'in anı- lanna uzandım. Bu yapıtı çarşaflı ha- nımlar ve fesli beylerle 1926 yılında kurduğu bir koroya söyletmeye çalış- mış. Ve sözleri bir tûrlü ezberleyemeyen topluluğa simizasyon usulû, notalan söyleterek seslendirtmiş. Bundan tam yetmiş bir yıl önce! 4. Anadolu Festivali'nin biri dışında tüm etkinliklerini yönetmekte olan Çin asıllı şef Julian Shew, zarif, toparlayıcı niteliklefl.v.enet vuru£İarj ile dıkkati çekıyordu. Daha 3-4 yaşlarmda iken ev- <•% Bilkent Anadolu Festivali'nin biri dışında tüm etkinlikleri yönetmekte olan Çin asılh şef Julian Shew, zarif, toparlayıcı nitelikleri ve net vuruşlan ile dikkati çekiyordu. Shew'in en tedirgin olduğu konser Bilkent salonunda yer alacak konseri idi. Provaya yeterli zaman bulamadığından, kendi stilini, anlayışını tam olarak veremeyeceğinden kaygılıydı. "Mozart ince işlemelerin bestecisi" diyordu. deki Çin halk çalgılannı çalarak başla- mış müziğe. Ardından hükümet tara- fından müziğe yetenekli çocuklar çer- çevesinde değerlendirilip "Çocuklar için yarabcı icra okulıTna alınrruş. Yıl- larca süren bu yatılı okulda profesyonel müzik eğitimi görmüş. Sonra Çin'in en eski kentlerinden biri olan Nanjing'in orkestrasına girmiş. Önceleri çellistmiş, derken yardımcı şef ve şef olmuş. Ame- rika'da Kansas City'den aldığı bir burs ile master derecesini tamamlamış. "Bu arada çellayıı bıraküm. Orkestrasyon- lar yapıp besteler yazdım. Aklım fikriın iyi bir şef olmaktaydL Şeflik için de bes- teciliği bilmek gerekiyordu" diyor. 1984'le ana-babası ile göç etmiş ABD'ye. Bir daha da Çin'e hiç'gitme- miş. Arnavutluk'ta bir konser sırasında tanıştığı eşi de bir Arnavut kemancı. Derken Kansas Üniversitesi'nden dok- torasını alrruş. Doktora tezi olarak Mah- ler'in Toprağm Ezgisi başlıklı senfoni- sine esin kaynağı olan Çin Fliitü başlık- lı şiırleri incelemiş. "Mahler aslında herhangi bir Uzakdoğu etkisi duyur- mak için saydam, oryantal bir doku ya- ratmış. Ornegin gong kuUanmış. Egzo- tik ses aranuş. Bu şürk'ronun en karam- sar döneminde umutsuz bir adamın or- tanuyta örtüşen ölüm- dirim şiirleri." Bir süre Hays Orkestrasrnda şeflik yapmış; şimdi Gustavus Orkestrası'nın genel müzik direktörü. Minnesota'da Minneapolis'in bir banliyösündft-yaşı- • yor. Julian Shew'in Bilkent Orkestra- sı'ndaarkadaşlan varmış. Bilkent'ebu. üçüncü kez gelişi. Üç yıl öne yine fes- tival konserlerini yönetmiş. Böyle bir festivale katılması Shew 'in kanyeri açı- sından da çok önemli bir kayıt. Antik kentlerde konser salonu için yapılmamış ortamlarda konser vermek zaman zaman sorun yaratır. Ancak Shew her şeyden hoşnut. "Gittiğimiz yerler, antik kentler, orkestra ve koro mükemmel. Çaldığımız her eser birer başyaprt. Her şey çok profesyonelce dü- zenlenmiş. Genelde pek fazla prova za- manı olamadı. İki haftadan az. Çünkü orkestra tatildeydi ama çok kısa zaman- M MlSktelik ve uyiH»M^bwdr diyor. Akustık açısından bu değişik ortam- larda özellikle açık hayada sorun yaşa- mamak elde değil. Örneğin Sivrihi- sar'da Yunus Emre'nın çalındığı gece çıkan rüzgâr, notalann uçmasından sah- ne düzeninin altüst olmasına ve sesin dağılmasınakadartehlike yaratmış. Yi- ne de hiçbir şey aksamadan başladığı gi- bı bitmiş konser. Anadolu Festivali'nde yalnız yöneticiler değil. orkestra ve ko- ro da kendi dayanma gücünü sınıyor, herhalde. Her gün sahne değiştirmek, o- tel değiştirmek, uzun tren, otobüs yol- culuklan. Shevv'e akustik için her sefe- rinde yeni uygulama yapıyor mu diye soruyoruz: "Her ghtiğhniz >erin akus- ttği pek mükemmel olmayabilir. Ama yapüan hizmet öyle büyük ki artık bu konuda fazla titizlik etmemeliyiz. Eserin bütünündeki ses dinamikleriyle pek oy- namı>orum. Sadece ufak ayarlamalar yapıyoruz. Örneğin, bir obua solonun duyulması için her zamankinden daha güçlü çalmasını istiyorum." SaygurTun oratoryosu çok güzel Shevv'in en tedirgin olduğu konser Bilkent salonunda yer alacak Mozart konseri idi. Provaya yeterli zaman bu- lamadığından, kendi stilini, anlayışını tam olarak veremeyeceğinden kaygılıy- dı. "Ancak birkaç aynntımn üstünde durabildim bu kısa zamanda. Mozart çalmak, başka hiçbir şeye benzemez. Be- nim anlayışun, stilim olmasına imkân yok. Beethoven 9. senfonu Carmina Bu- rana, bunlar çok daha kolay. Mozart, ince işlemelerin bestecisi*' diyordu. u Bugün Çin'de pop müzik, hafif mü- zik ve klasik, ciddi müzikvar. Tıpkı çok- sesli Türk müziğjnde olduğu gibi. Halk müziğL, klasik müzik malzemesi kulla- nılmış ve Baü kompozisyon tekniğine göre yazümış" Kendisı hıçbir çağdaş Çin yapıtını almamış programlanna. Çin'den aynldığından beri anavatanına da dönmemiş. tlk kez genel, klasik da- ğarcığın dışında bir yapıt olarak Say- gun'un oratoryosunu yönetmiş. "Say- gun'un oratoryosu dünyanın her yerin- de kabul göriir ve çalınabilir. Çok güzel, profesyonelce yazılmış. Dissonanslara karşın aşın modern degiL Zengin bir ar- monisi var* 1 diyor. Bilkent Dördûncü Anadolu Festiva- h'ne emeğı geçenleri kutluyoruz. Böy- lesi büyük bir organizasyonu gerçek- leştirdikleri için Anadolu'nun hem yer- li insanına hem de turistik bölgelerine nitelikli müzik taşıdıklan için. Müzikçi temizliğL, politikacı ldıiAHMETSAY ANKARA - Asıl mesleğine ba- karsanız doktor, mimar, mühen- dis, yargıç, subay vb. olan çok sa- yıda müzıkçimiz var ve bız onlan daha çok "müzikçi"' yönüyle tanı- yoruz. "Tıbbiyeden. doktordan başka her şey çıkar" demışler. Bu özdeyiş, doktorlann ötekı alanlar- da da başan kazandığıru vurgula- mış olmuyor mu? Doktor müzik- çiler saymakla bıtmez. Aklıma il- kin değerli bir beyın cerrahı olan bestecımiz Bülent Tar- can (1914-1991) geliyor. Tar- can, bale süitleri. orkestra çe- şıtlemeleri, keman ve piyano konçertolan bestelerken bir yandan da tıp fakültesinde profesörlük yapıyordu. Fa- külteden emekli olunca bu kez konservatuvarda "kom- pozByon" dersleri verdi. Dr. Hamit Alacahoğlu.psi- kiyatn dalında "klinik va- ka"lann cefasını uzun yıllar çekmiş, aynı zamanda tstan- bul Şehır Orkestrası'nda ve Istanbul Devlet Senfonı Or- kestrası'nda birinci keman üyeliği, Radyo Oda Orkest- rası'nda başkemancılık yap- mıştır. Türk sanat müziginde "geteneksel'' çizginın belki de son temsilcileri olan Dr. Alâ- attin Yavaşça, Dr. Selahattin İçli ve Dr. Nevzad Atiığ'ı da hemen not etmelıyiz. Diş doktoru Fikret Kızdok. mu- ayenehanesini acaba kapattı mı? Başka örneklere geçelim: "Senfonici" olarak tanınan KemaLSünder.deniz subayıy- dı. Emekli olunca o da kon- servatuvarda "kompozisyon'' dersleri vermeye başladı. "Bahriye", bu açıdan Tıbbi- ye'yeçokbenzer. Denizcilik, bilım ve sanata açılan engin bir yoldur ve müzıkçiler "de- niz w le denizciler de "mü- ak"le buluşmuşlardır hep. Öyleyse "yaşasın müzik" derken "yaşasın bahriye" de- miş oluyoruz. Batı müziği ça- lışmalannda denızcilenmizin başanyı sürdüreceklerine ınanıyoruz. Istanbul Devlet Operası solistlerinden bas Attila Ma- nizade'nin "mimar'' olduğu- nu ımutmayahm. Elektronik müzdkte dünyaca ünlü beste- cimiz Bülent Arp«'in (1919- 1991) pilotluğu vardır. Bestecımiz Yalçın Türa, felsefe mezunudur. Ali Dogan Sinangil. kompozısyon- lannda çağdaş müzik tekniklerim basanyla kullanmış bir mühendıs- tir. "Çağdaş müzik" denınce en başta sayacağımız "öncü"' besteci- lenmızden biri olan Ertuğrul Oğuz Fırat, yargıçtır. Anado- lu'nun çeşitli kentlennde sorgu ve ceza yargıçhğı yaptığı yıllarda yazmaya başladığı yapıtlar, ya- bancı orkestralar tarafından yurt- dışında seslendinlmış, radyo is- tasyonlanndan yayımlanmış. ba- zılannın notası ABD'de basılmış- tır. Fırat evinden hiç çıkmaz. Ger- çek bir aydın, titiz bir sanatçı ol- dugu için, sokağa çıkıp abur cu- burla zaman yıtirmekten kaçınır. Belkı de bu, dışan çıkarsa üstüne "bir şey sıçrayacak" tedirginliği- dir. Eskiden ıki-üç yılda bir, note- re kadar giderdi. Zorunlu işlemle- ri kendi adına yapabilmesi için bir yakınına vekâletname vermek için... Kendi kozası ıçınde sanatı- nı üreten Fırat. a>Tiı zamanda res- sam ve yazardır llk sergısıni Al- manya'nın Wuppertal kentinde açmış, resimleri >"urtdışında ve içinde sergılenmiştir. Şair, öykücü ve denemecı olarak kendıne özgü bir "sözdizûni"ne ulaşan Ertuğrul Oğuz Fırat'ın yenilerde yayımla- nan iki kitabını okurlann dıkkati- ne sunuyorum: "Karmakanşık Övküler Kitabı'' Metis Yayınlan; "Seviçıra" Doruk Yayınlan. Psıkiv atrist ve kemancı Dr. Ha- mit Alacalıoğlu'nun da son yıllar- da iki kitabı yavımlandı: Papırüs Yayınlan' ndan çıkan "Soyadımda Deh' var" hekimlik anılanndan oluşan fıkralan: Pan Yayrnlan'nın sunduğu "Müzikli Kareter" ise müziğe ilişkin gülmece notlaraıı kapsıyor. Bınnci kitap, saygıyla andığımız karikatürcü Nehar Tüb- lek'tn çızgileriyle; ikincısi ise Tan Oral'ın karikatürleriyle desteklen- mış. Tan Oral'ın "mimar" olduğunu bıliyor muydunuz? 0nun olağa- nüstü "desen" yeteneğinı övmek, bana değil. erbabına düşer. Oysa şu gerçeği vurgulamahyım: Çalgı- lan ve çalgıcılan çizgıyle betim- lemek zordur; müzikten anlamayı da gerektinr. Tan Oral'ın "trom- boncular" kankatürü. bence bu alanda bir donıktur. Tala> suç işlemiştir KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3 HAT) VO PERA 1996- 1997 öğretim yılında eğitim ve öğretime başlayan Anadolu lisesi statüsündeki Türkiye'nin OZEL GUZEL SANATLAR LİSESİ, 1997-1998 öğretim yılı için MÜZİK ve RESİM bölümlerine giriş sınavı ile öğrenci alacaktır. ÖZEL PERA GÜZEL SANATLAR LİSESİ • Üsemizde TIYATRO dersleri ağırlıklı program seçeneği vardır • llk yılı Ingilizce Hazırlık olmak üzere 4 yıllık öğrenim süresi • Kendi dallarında uzman öğretim görevlileri eşliğinde köklü eğitimi • En fazla 24 kişilik ingilizce hazırlık sınıfları • Hazıriık sınıflannda ağırlıklı branj dersleri için, tam donanımlı müzik, resim atöryeleri, bale salonlan, liyatro salonlan, çok amaçlı salon ve zengin bir kütüphane • Oğrencilerin yiyecek ve icecek ihtiyaçiarının karşılandığı gün boyu hizmete açık donanımlı yemekhane ve kafeterya • Şehrin kültür merkezindeki okulumuzdan eve, evden okula rahat, güvenli uloşım KAYITLAR BAŞLAMIŞTIR nrandnausÜSİNEMALARI MALTEPE'DE AÇILDIGRADHAUS ALIŞVERİŞ ve EĞLENCE MERKEZİ Ataturk. Cd. No.41 / MALTEPE (Beledı/e Yan,] Tel 0 216 442 60 30 BATMAN & ROBIN SALON A 1 1 . 0 0 - 1 3 . 3 0 - 1 6 . 0 0 - 1 8 . 3 0 - 2 1 . 0 0 CIGLIK - SCREAM ESKIYA SALON B SALON C K A R Y A I Ş L E T M E S I D İ R 1997 DÖNEMİ MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ RESİM BÖLÜMÜ PROF. DR. RAMİZ AYDIN ATÖLYESİ YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİLERİ RESİM SERGtSİ lEylül - 15 Eylül 1997 Şair Eşref Bulvan 19 35210 İZMİR Başak Sigorta Sanat Galerisi, Başak Sigorta'nın bir kültür hizmetidir. T.C. MILLI EGITIM BAKANLIGI OZEL IPERA GUZEL SANATLAR LİSESİ Sıraseivıler Cd. Bıliurcu Çıkmazı Bıllurcu Sk N o l 4 TAKSIM/ISTANBUl Tel: O(212) 245 44 6O - 245 3O O8 -245 3O O9 Kültür ilanlarınız İçin: 293 89 78 (3 hat) Arkadaşımız Evin İNasoğ- lu, gazetemızde yayımlanan >azısında Kültür Bakaru İste- mihanTala\'ınyasadışı ışlem yaptığını belgelemiş oldu. Ta- lay, îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası "na tepeden inme "orkestraşef yardımcıa'' ata- mış ve orkestra müdürlüğüne bir "atamaemri'" göndermiş- tir. Bu emir. Senfonı Orkest- ralan Yasası'na aykındır. Orkestraya şef, şef yardım- cısı ve üye atanmasının yolla- n yasada gösterilmıştir. Ba- kan yetkili değildır. Yetkili or- gan. orkestra teknik kurulun- dan oluşan "sınav komisyo- nu"dur: aynca orkestra şefı- nin de onayını gerektırir. Iste- mıhan Talay'ın yaptığı "yasa tanımazhk"tır. hukuk devleti ilkelerinı hiçe saymaktır. Ya- sadışı işlem yapmak ya da ya- salara aykm davranmak suç- tur. Kültür Bakanı suç işle- miştir. Üstelik, İstanbul Dev- let Senfoni Orkestrası Müdür- lüğü'nü de "suç işlemeye teş- vik" etmıştir. Orkestra mü- dürlüğü bu emri uygulaya- maz; uygularsa suç işlemiş olur. Aslında meselenin can ab- cı noktası şudur: Cumhuriyet hükümetleri, günümüze de- ğin senfoni orkestralannın iş- leyişine saygı göstermişler, "müdahale" etmemişlerdir; Talay'ın emri ise yasanın "de- Hnmesi r nı getirmektedir. Bu suç, orkestralanmızın tarihin- de alenen ılk kez ışlenmekte- dir. Orkestra atamalan eğer politikacılann keyfıne kalsay- dı. gardırop görevlisi orkest- raya şef; kamyonetle patates. soğan satanlar da operaya "bariton" olarak atanırdı. Müezzın Ebüziddin Efendi de "solist tenor" yapılırdı. tstemıhan Talay başarama- yacaktır. Fopd ve Peterson VeneA'te • Kültür Servisi - ^Amerikalı aktör Harnson Ford ve Alman yönetmen Wolfgang Peterson, 54. Venedik Film Festivalı programına ahnan son filmlen Air Force One"ın gösterimi için kentte bulunuyorlar. Aynı fılmde Glenn Close da rol almıştı. "Bilgi Toplumunun Politikacısr paneli bugün Lütfi Kırdar'da • Kültür Servisi-TBD 14 Llusal Bılişım Kurultayı, 3-6 eylül tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayfnda gerçekleştirilecek. TBD 14. Ulusal Bilişim Kurultayı açılış etkinlikleri çerçevesinde TBMM Ba^kanı Mustafa Kalemli'nin yöneteceği "Bilgi Toplumunun Politıkacısı" konulu açılış oturumu bugün saat 16.00'da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayf nda gazetemiz Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç, ATV Haber Dairesi Başkanı Ali Kırca, KanalD Haber Genel Yönetmeni Uğur Dündar ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenı Derya Sazak"ın katılımı ile gerçekJeştirilecek. Aynca TBD 14. Uluslararası Bilişim Kurultayı çerçevesinde TBD ve TÜBİSAD tarafından "Yaşam Boyu Hizmet" ödül töreninde ödüle layık görülenlere ödüllerini Aydın Köksal verecek. Açılış oturumunun ardından TC Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Toplulugu konseri yer alacak. Kurultayda aynca. akademik ve teknolojik bildıriler, çalışma gruplan, mesleki yenileme seminerleri ve paneller yer alcak. Venedik'te Diana'ya saygı • Kültür Servisi - Pazar günü sevgılısı Dodi el- Fayed ile birlikte geçirdiği tarafik kazasında yaşamını yitiren Prenses Diana'ya bir saygı ışareti olarak Venedik Film Festivali'ndekı Ingilız bayrağı yanya indırildi. Festival başkanı Felice Laudadio. prensesin anısına herhangi bır özel tören ya da uygulama yapılmasının tasarlanmadığını söyledi. MÜ resim öğrencileri İzmir'de • Kültür Servisi -1997 dönemi Marmara Üniversitesi Ataturk Eğitim Fakültesi Resim Bölümü öğrencilerinin resım sergisi tzmir Başak Sıgarta Sergi Galerisi'nde açıldı. 15 eylüle dek sürecek olan sergıd^ Prof. Dr, _- Ramiz Aydın atölyesı yüksek lîsans ögrencilennîa•,,-.• -r, resimleri yer alıyor. Sergiye katılan oğrencilerin ısimleri şöyle: Songül Ayan, Bilgihan Bölükbaşı, Hülya Çullu, Tülin Demir, Hatice Düzağaç, Uğur llci, Gülay ince, Firuzan Şimşek, Melik Iskender, Şehnaz Musaoğlu, Nuray Topçu. Naciye Turgut. Yasemin Yalçınkaya, Arzu Zinler. Aytep Kalsın'ın seramik sergisi • KüMr Sergisi - Kadın Eserlen Kütüphanesı ve Bilgı Merkezi Vakfi. 1997-98 yılı sergi sezonuna Ayfer Kalsın ile merhaba diyor. Kalsın'ın 1994 yılında Berlin'de açtığı "Mesaj'" adlı sergınin devamı olan "Mesaj II", sanatçının gerçekleştirdığı 3. kişisel seramik sergisi olma özelliğiru de taşıyor. 1965 yılında Muş'ta doğan Kalsın, 1988 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Cam Ana Sanat Dah'ndan mezun olduktan sonra yine aynı bölümde master programını tamamlamış. Bugüne dek pek çok karma sergiye katılan ve aynı zamanda çeşitli yanşmalarda birincilik ödülleri kazanan sanatçı, yenı sergisi ile geçmiş ve gelecek arasında ılişkiler kurarak yapıtlannı genış kitlelere ulaştırmayı amaçhyor. Kalsın'ın, yaşadığı kültürün bir sorgulaması, sembollerle anlatımı ve yorumu nitelığinde olan "Mesaj II" adlı sergisi, yann saat 18.00'de Kadın Eserlen Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfi'nda başlıyor. Sergiyi pazar günleri hanç her gün 10.00- 18.00 arasında ziyaret edebilirsiniz. JuHa Roberts, orangutanları • Kültür Servisi - Amenkalı sınema yıldızı Julia Roberts, Kalimantan ormanlannda yaşayan orangutanlan anlatan bir belgeselde oynayacak. 29 yaşmdaki sanatçı, geçen cuma günü Kotai Ulusal Parkı'nda bulunan orangutan rehabilitasyon merkezini ziyaret ettı. Bu merkezde, orangutan rehabilitasyona alındıktan sonra ormanlara geri bırakılıyor. 1991 yılından bu yana 250'den fazla orangutan Kalimantan ormanlanna bırakıldı. Kalimantan merkezindeki parkı da ziyaret eden Roberts ve Tıgress Productions'dan gelen çalışma ekibi pazar günü Endozya'dan aynlacak. YKY'den iki yeni kitap • Kültür Servisi - Hüseyın Peker'in 1997 Arkadaş Z. Özger Ödülü'nü kazanan şiirlerini bir araya toplayan şiir kitabı 'İnsan Arkadaşınındır' Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı. Daha önce YKY'den 'Yazıcı ya da Bir Yol RomanT adlı kitabı yayımlanmış olan Hüseyin Peker. yıllar süren şiir yolculuğunu, okuyucusuyla ilk kez bır şiir kitabiyla paylaşıyor. Atilla Nalbant'ın 'Üniter Devlef başlıklı çalışması da Yapı Kredi Yayınlan "Cogito" dizisinden çıktı. MÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Atilla Nalbant. 'politikayı hukuk kıskacı'na aldığı bu çahşmasında. "ünıter devlet" in kavramsal sistemini oluşturuyor ve "Türkiye'nin üniter devleti"ni irdeliyor. BUGÜN • İFSAK'ta saat 19.30'da Doğa Fotoğrafçılan Grubu Etkinliği kapsamında fotoğraf yanşması yer alıyor. • BİLİŞİM 97 müzik etkinlikleri kapsamında saat 20.30'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda açılış konsen yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle